Şimdi Ara

Devir daim degil.Kalici manyetikle stator rotor motoru. (20. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
395
Cevap
9
Favori
96.813
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1617181920
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Fenomen in çizimi sadece ufuktaki ışık olabilir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mekatronik

    Kuantum orbitallerle ilgili açıklama yapar o da der kii.Bir elektron orbitali icinde olma olasığı en yuksek yerdir. geri kalan ihtimalde ilerleme hızı elverdiğince (ki tahminen ışık hızı) evrenin herhangi bir yerinde olabilir.Ama manyetizma da sağ el kuralını oluştran da manyetiği yaratanda elektronun çekirdek etrafında dönmesi orbitali değil daha çok bu turu atarken kendi etrafındas dönmesidir.bu konuda da uç ucu baglanmışcasına en önemlisi son orbitaldir. Çünkü son orbital hepsini perdeler.O kaale alınır son orbital.

    Arkadaşlar bu sistem çalışıyor Bursa da oturanlar beni bulursa gösterebilirim.pekte yeni değil Ama yüksek güç üretmede bazı sorunlar var.Bunuda ya harddisk kafa motorlarındaki yöntem yada cok kuvvetli diamanyetiklerle aşabiliriz.Bununla birlikte son zamanlarda satılan şu sallanan palyoço yada akrobat oyuncaklar varya ona bakarsanız çalışma prensibini anlarsanız yapılan minato ve benzeri motorlardaki harici akım kullanılan yeri anlarsınız kii buda cıkış akımından düşüktür.Yani giriş enerjisi 4 ise çıkış 8 gibidir.ama bu yoktan enerji anlaşılmasın daha çok katalizör gibi düşünün.

    Konu ile amatörce ilgileniyorum. Şu yaptığınız aracı çok merak ettim. Bursaya da yakınım. Yalnız Bursayı fazla bilmiyorum. Yardımcı olursanız çalışmanızı yerinde görmek isterim.




  • Arkadaşlar eski bir konu olmasına rağmen herkeze lazım ve önemli.:

    bsmhturk.com web sitesini ziyaret edebilirmisiniz. Burada sizlerin istediği magnet motorlar var . yakında bu ürünleri muammer bey izmirden dünyaya tanıtacak. siteyi ziyaret ederek görüşlerinizi paylaşırsanız memnun olurum. vede 400 hp lik magnet motor geliyor. inanması güç geliyor adama değil mi? 400 hp yakında siteye koyacaklarmış resmini. ayrıca facebook tan da takibini yapabilirsiniz.




  • Türk yapymy bedava elektrik üretimi.
    http://www.youtube.com/watch?v=JoABrAsovmI
    http://www.kubilaybarlas.com/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sky762005 -- 1 Ekim 2014; 22:10:00 >
  • http://www.youtube.com/watch?v=GBwiKtz90xg
    trt tv yayynlandy?yna göre ciddi bir i? yapylmy?.
    http://www.youtube.com/watch?v=GgFJwpNdPb4

    TRT1 televizyonunda yayynlanmy?.

    http://www.youtube.com/watch?v=GgFJwpNdPb4

    Sistemin çaly?ma prensibi burada detayly gösterilmi?.
    Motor kendi üretti?i enerjiyi kullanarak kendikendine dönüyor.

    http://www.youtube.com/watch?v=tiKH48EMgKE




  • .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kukubara -- 3 Haziran 2016; 22:22:20 >
  • aslında güzel bir konu bu. normal içten yanmalı motorların pistonunu elektro mıknatıs yapsak tam sıfır noktasında alt kutup n üst kutup s olarak anında elektro mıknatıs olsa yani milisaniyeler içinde aktif pasif mıknatıs yapabiliyor olsak mümkün mü bilmiyorum şu an kullanılan normal benzinli motorları modifiye yapıp bir yere kadar devir daim kullanmak mümkün olabilir.
  • kryeck kullanıcısına yanıt
    mantıklı bende bi tasarım var. ama peşini bıraktım .hoparlorler iyi bir ornek sizin için yuksek devirli
    liner motordurlar.
  • Bende de çok fikir var ama tornacı bulamıyorum istediğim parçaları yaptırmaya.. Tamamıyla manyetik güçle çalışacak motor projem var kafamda, hiç bir şey vermeden devir daim olmayacak tabii en az 3000 wat verip 10.000 wat alabileceğiz tabii teoride yaptırmaya zamanım ve param yok, ufak ufak yapabilirim ama dediğim gibi tornacı amcalar.. Krank mili için torna gerekli.

    Şu sıralar bu sistemi yapmayı kafama koydum ama bazı sorular var kafamda..
    "Chas Campbell Free Energy Generator" aratın google'den bulursunuz..
    Eski 500w sanayi tipi dikiş makinesi motoru ve demir iskelet hazır sayılır fakat alternatör biraz pahalı. En az 5000wat takmayı düşünüyorum. Bu alternatör'ün yükte direnci nasıl olur verim alabilir miyim bilmiyorum boşuna para harcamakta istemiyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kryeck -- 18 Ekim 2015; 22:00:27 >
  • kryeck kullanıcısına yanıt
    cep 0 536 213 21 87 adım Özgür. kolay gele
  • Muhtemelen bunun keşfi ABD 'de v.s. 1900'Ün başladırnda bile vardır. Gizlenmesinin ana sebebi gayet belli. Herkes bedava enerji üretirse enerjiyi satamazsınız!!!! Devletlerin kendisi bile buna karşı durur, kendileri gelir elde edemezler halktan.

    Devletler halktan aldığı vergiler ile beslenir ve bu gelir normalde halklara harcanır. Fakat imparatorluk zamanından bu yana alınan vergilerin %50 sinden bile azı halkın amaçlarına kullanıldığı görülür. Yani padişah savaş ve fetih için daha çok para harcar ve kendi menfaatleri için kullananlarda cabası!

    Şimdiki dünya düzeni fetih olmasa da cep doldurma sistemine dönmüş durumda. Yani siyaset yapan ve başa gelmeye çalışan herkes orayı halkın parasını sömürme ve toprak kaynaklarından elde edeceği satış rakamlarına bakıyor.

    Bu durumda devletler aslında şu anda 3 kuruşa vermesi gerektiği hizmeti 500 kuruşa verdiğini anlamak zor değil. Kalan 497 kuruş ta ya devletini büyütme hayalinde olan başbakanlar tarafından harcanıyor yada kendi ekiplerinin ceplerinin doldurulmasıyla.

    Dolayısıyla bedava enerji üretilen sistemler hiç bir zaman devlet desteği almazlar!!! Petrol, barajlar, kömür her zaman devletlerin halkı sömürme gücüdür.

    Basit bir örnek elektrikli arabalar! Tesla firması şu anda 500-700 KM dahi menzil olan elektrikli araçlar üretiyor. Peki buna hangi devlet destek olmuş? 1-2 den falza değildir. Onlarda ellerinde petrol olmayan devletlerdir :) Fransa Tesla firmasına benim ülkeme fabrika kur sana destek vericem dedi. Başkada diyen yok! Neden acaba???




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fffenomen

    ve bu

    Benim 2016 da yabancıların da yaptığı video'larda görüğüm hep eğimli kullanımlarla elde edilen hareketler ve gerçektende elektrik üretiyorlar. Ama bir tane gördüğüm video daha enteresandı. Hard Disk mıknatısını sadece fanın 4 köşesine konumlandırarak hareket elde eden var. Ama verim muhtemelen çok düşüktür. Yani bir hilede göremedim gayet açık ve netti fanın döndüğü. Burada hard disk mıknatsılarını fanın köşelerine iç bükey olarak yerleştiriyor. İlk itme kuvvetini kendisi veriyor ve fan dönüyor. Fan sonuçta havayı itiyor ve bir dirence karşı koyuyor ki bu enerji demek.

    Şimdi herkes enerjinin korunumundan bahsetmiş ki bu doğru bir yaklaşım. Benimde aklım pek almıyor! Ama aklıma şu geldi. Bir mıknatısın aynı kutupları birbirini iter. Ama bir mıknatısın hangi kutbu olursa olsun demir malzemeyi çeker diye biliyorum. Yada en azından bir kutuba demirler yapışıyorsa bile diğer kutup itmiyor onu biliyorum. Umarım yanlış hatırlamıyorum. Şimdi dünyada bizi çekiyor ama ondan enerji üretemiyoruz diyenler vardır.

    Olaya şöyle bakalım. Evrende var olan her şey bulunduğu enerji durumunu korumaya çalışır. Bunu bozuyorsanız devreye enerji girmiştir. Yani enerji harcanmış olmalı.

    Diyelim ki biz uzayda seyir halinde olan bir gök taşıyız. Uzayda bir noktadan diğer noktaya ilerliyoruz sabit hızla. Enerjimiz korunuyor sıkıntı yok. Ama uzayda ilerlerken dünyanın çekim gücüne doğru yaklaşınca yönümüz dünyaya doğru dönmeye ve hızımız artmaya başlıyor. Enerjimiz artıyor. Demek ki kütle çekim kuvveti de enerji aktarabiliyor diyebiliriz buna. Diyeceksiniz ki şimdi birde dünyadan kurtulmaya çalış. Tamam kurtulmak içinde aynı enerjiyi harcıyor olabilirim ama dünyaya gelirken enerjim arttı mı? Evet. Ayrıca ben birde dünyaya çarpınca durdum. Neden çünkü dünyaya çarptım. Çarpınca ne oldu? Dünyanın çekim gücünden dünyanın itme gücü daha üstün oldu ve yere çarpıp durdum. Önce bana enerji verdi sonra çok yaklaşınca itme gücü devreye girdi ve enerjimi almaya başladı.

    Kütle çekimi yasası der ki maddenin çekim gücü uzak mesafelerde daha etkiliyken maddenin itme gücü yakın mesafelerde etkilidir. Cisimlerin birbirine çarptığı dediğimiz noktada aslında çekim gücü ile itme gücünün denk olduğu andır denebilir. En azından dünyaya çakılan bir gök taşı için durum kesinlikle böyle.

    Bu kütle çekiminden bile enerji üretilemez mi diye düşünmek lazım. Zaten bir dünya insan düşünüyordur ayrı konu. Mıknatıslar dan üretilebilirse yer çekiminden de üretilebilir gibi. Çok mu uçuk oldu. Aptalca geldiyse kusuruma bakmayın.

    Dünyanın dışında olup dünyadan etkilenen bir düzenek kurulursa olmaz mı acaba? Interstellar filiminde gerçekçi fizik kuralları ile feci örnekler var. Mesela uzay mekiği dünyanın çekim gücünü kullanarak hız artışı sağlıyor ve yönünü U dönüşü yapacak şekilde değiştiriyordu. Yani çekim gücünden hız artışı sağlıyorsa enerji üretmiş demektir. Hatta enerjinin yönünü değiştiriyorsanız da enerji üretmiş olmaz mıyız? Dünyanın etrafında dönen uydular sürekli merkez kaç kuvvetiyle aynı yerde kalmıyor mu? Tabi eninde sonunda bu enerji nasıl kullanılabilir hale gelecek sorusu çıkıyor :)

    Sonuçta burada süreklilik arz eden bir çekim gücünden bahsedebiliriz. Fizik alanında hep sınıfın birincisiydim üniversite dahil yani ilgim var fizik konularına. Ama paslanmışızda elbette, en azından mantığım bozulmamıştır :)

    Şimdi her nasılsa bir şekilde mıknatıstan enerji alabiliyoruz! Bunu gördük. Az veya çok alabiliyoruz. Fakat mıknatıs ömürleride Muarrem Bey'in sitesinde 18 yıl deniyor ve hesap kitap yapıldığında mıknatısın üretildiği enerjiden daha fazla ürettiği görülüyor. Veya öyle zannediyorum.

    Sonuç itibariyle mıknatıs yapılırken harcanan enerji mıknatıs kullanılarak elde edilen enerjiden az! Buda enerji üretmek anlamına gelir. Peki bunun olma ihtimali nedir? Yani mantığı ne olabilir ben bu kısmıyla heyecanlanıyorum. Büyük bir olasılıkla kuantum fiziğine giriş burada başlıyor!

    Tahminimce mıknatıs üretimi sırasında çok ufacık bir miktar kütle saf enerjiye dönüşüyor ve depolanıyor. Bu enerjiye dönüşen kütle o kadar ufak ki ölçülemez ki Einstein e = mc2 kuralıyla dönüşümlerin olduğunu savunurken bir türlü ölçümleyemediği durumla aynı. Tabi sonra ciddi çalışmalar ile bunu ölçümlediler snaıyorum en azından başka bir deneyle bunun olması gerektiği ispatlandı.

    Yani çok ama çok ufak ölçülemeyen bir miktarda kütle enerjiye dönüşüyor muhtemelen ve biz bu enerjiyi kullanıyoruz. Bu enerji sürekli maddeyi bir dizilimde tutmayı sağlıyor. Fakat muhtemelen mıknatıs kullanıldıkça, yani enerji ürettikçe bu dizilim bozulması da hızlanır depolanan enerji bu şekilde bitmeye başlar. Ama yinede depolanan enerji o kadar büyük ki 18 yıl kadar sorunsuz enerji üretebileceğini açıklıyor Muarrem Bey ki oda mıknatıs üreticilerinin bilgisiyle açıklamış.

    Mıknatıs üretilirken kullanılan elektrik ısı ve seçilen madde türlerinden dolayı bir şekilde üretiliş anında zaman kavramını bile o anda bozuyor olabilir. Dolayısıyla ortaya çıkan büyük enerji enerji güvenli bir şekilde mıknatısa depolanabiliyor olabilir.

    Mıknatısların nasıl üretrildiğini bilemiyorum ama diyelimki mıknatıs üretilirken şoklama yapılıyor 3000 watt lık bir elektrik bir anda 1 sn kadar veriliyor. İşte o anda belkide kullanılan maddenin özelliği ile ortaya enteresan bir enerji çıkıyor ve ufacık bir miktar kütle saf enerjiye dönüşüyor. Peki nasıl patlamıyor, çünkü öyle bir şart oluşuyor ki ortaya çıkan enerji zaman'ı yavaşlatıyor. Bize 1 sn gelen enerji yüklemesi madde için belkide 30 yıldır. Elbette 3000 watt 30 yıla yayılınca farklı bir enerji ortaya çıkmaz ama aynı zamanda kütlenin bozunarak saf enerjiye dönmesinden bahsediyoruz.

    Zaman konusunda söylediklerimi saçma bulan arkadaşlar, Einstein'in ünlenmesine sebep olan ispatlanmış özel ve genel görelilik kuramlarını açıp okusunlar. Ama anlamanız 1 ay sürebilir hatta öğretmen olan bazı arkadaşlarım hiç anlayamadılar. Konu karışık değil! Sadece alıştığınız günlük yaşamdan bam başka gerçekler barındırıyor! Kuantum fiziğinin sırlarını aralıyor! Beyniniz tepe taklak oluyor!

    Farkında olmadan yanlış bilgilendirme yaptığım kısımlar var ise özür dilerim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Menow -- 3 Haziran 2016; 4:33:09 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Menow

    Benim 2016 da yabancıların da yaptığı video'larda görüğüm hep eğimli kullanımlarla elde edilen hareketler ve gerçektende elektrik üretiyorlar. Ama bir tane gördüğüm video daha enteresandı. Hard Disk mıknatısını sadece fanın 4 köşesine konumlandırarak hareket elde eden var. Ama verim muhtemelen çok düşüktür. Yani bir hilede göremedim gayet açık ve netti fanın döndüğü. Burada hard disk mıknatsılarını fanın köşelerine iç bükey olarak yerleştiriyor. İlk itme kuvvetini kendisi veriyor ve fan dönüyor. Fan sonuçta havayı itiyor ve bir dirence karşı koyuyor ki bu enerji demek.

    Şimdi herkes enerjinin korunumundan bahsetmiş ki bu doğru bir yaklaşım. Benimde aklım pek almıyor! Ama aklıma şu geldi. Bir mıknatısın aynı kutupları birbirini iter. Ama bir mıknatısın hangi kutbu olursa olsun demir malzemeyi çeker diye biliyorum. Yada en azından bir kutuba demirler yapışıyorsa bile diğer kutup itmiyor onu biliyorum. Umarım yanlış hatırlamıyorum. Şimdi dünyada bizi çekiyor ama ondan enerji üretemiyoruz diyenler vardır.

    Olaya şöyle bakalım. Evrende var olan her şey bulunduğu enerji durumunu korumaya çalışır. Bunu bozuyorsanız devreye enerji girmiştir. Yani enerji harcanmış olmalı.

    Diyelim ki biz uzayda seyir halinde olan bir gök taşıyız. Uzayda bir noktadan diğer noktaya ilerliyoruz sabit hızla. Enerjimiz korunuyor sıkıntı yok. Ama uzayda ilerlerken dünyanın çekim gücüne doğru yaklaşınca yönümüz dünyaya doğru dönmeye ve hızımız artmaya başlıyor. Enerjimiz artıyor. Demek ki kütle çekim kuvveti de enerji aktarabiliyor diyebiliriz buna. Diyeceksiniz ki şimdi birde dünyadan kurtulmaya çalış. Tamam kurtulmak içinde aynı enerjiyi harcıyor olabilirim ama dünyaya gelirken enerjim arttı mı? Evet. Ayrıca ben birde dünyaya çarpınca durdum. Neden çünkü dünyaya çarptım. Çarpınca ne oldu? Dünyanın çekim gücünden dünyanın itme gücü daha üstün oldu ve yere çarpıp durdum. Önce bana enerji verdi sonra çok yaklaşınca itme gücü devreye girdi ve enerjimi almaya başladı.

    Kütle çekimi yasası der ki maddenin çekim gücü uzak mesafelerde daha etkiliyken maddenin itme gücü yakın mesafelerde etkilidir. Cisimlerin birbirine çarptığı dediğimiz noktada aslında çekim gücü ile itme gücünün denk olduğu andır denebilir. En azından dünyaya çakılan bir gök taşı için durum kesinlikle böyle.

    Bu kütle çekiminden bile enerji üretilemez mi diye düşünmek lazım. Zaten bir dünya insan düşünüyordur ayrı konu. Mıknatıslar dan üretilebilirse yer çekiminden de üretilebilir gibi. Çok mu uçuk oldu. Aptalca geldiyse kusuruma bakmayın.

    Dünyanın dışında olup dünyadan etkilenen bir düzenek kurulursa olmaz mı acaba? Interstellar filiminde gerçekçi fizik kuralları ile feci örnekler var. Mesela uzay mekiği dünyanın çekim gücünü kullanarak hız artışı sağlıyor ve yönünü U dönüşü yapacak şekilde değiştiriyordu. Yani çekim gücünden hız artışı sağlıyorsa enerji üretmiş demektir. Hatta enerjinin yönünü değiştiriyorsanız da enerji üretmiş olmaz mıyız? Dünyanın etrafında dönen uydular sürekli merkez kaç kuvvetiyle aynı yerde kalmıyor mu? Tabi eninde sonunda bu enerji nasıl kullanılabilir hale gelecek sorusu çıkıyor :)

    Sonuçta burada süreklilik arz eden bir çekim gücünden bahsedebiliriz. Fizik alanında hep sınıfın birincisiydim üniversite dahil yani ilgim var fizik konularına. Ama paslanmışızda elbette, en azından mantığım bozulmamıştır :)

    Şimdi her nasılsa bir şekilde mıknatıstan enerji alabiliyoruz! Bunu gördük. Az veya çok alabiliyoruz. Fakat mıknatıs ömürleride Muarrem Bey'in sitesinde 18 yıl deniyor ve hesap kitap yapıldığında mıknatısın üretildiği enerjiden daha fazla ürettiği görülüyor. Veya öyle zannediyorum.

    Sonuç itibariyle mıknatıs yapılırken harcanan enerji mıknatıs kullanılarak elde edilen enerjiden az! Buda enerji üretmek anlamına gelir. Peki bunun olma ihtimali nedir? Yani mantığı ne olabilir ben bu kısmıyla heyecanlanıyorum. Büyük bir olasılıkla kuantum fiziğine giriş burada başlıyor!

    Tahminimce mıknatıs üretimi sırasında çok ufacık bir miktar kütle saf enerjiye dönüşüyor ve depolanıyor. Bu enerjiye dönüşen kütle o kadar ufak ki ölçülemez ki Einstein e = mc2 kuralıyla dönüşümlerin olduğunu savunurken bir türlü ölçümleyemediği durumla aynı. Tabi sonra ciddi çalışmalar ile bunu ölçümlediler snaıyorum en azından başka bir deneyle bunun olması gerektiği ispatlandı.

    Yani çok ama çok ufak ölçülemeyen bir miktarda kütle enerjiye dönüşüyor muhtemelen ve biz bu enerjiyi kullanıyoruz. Bu enerji sürekli maddeyi bir dizilimde tutmayı sağlıyor. Fakat muhtemelen mıknatıs kullanıldıkça, yani enerji ürettikçe bu dizilim bozulması da hızlanır depolanan enerji bu şekilde bitmeye başlar. Ama yinede depolanan enerji o kadar büyük ki 18 yıl kadar sorunsuz enerji üretebileceğini açıklıyor Muarrem Bey ki oda mıknatıs üreticilerinin bilgisiyle açıklamış.

    Mıknatıs üretilirken kullanılan elektrik ısı ve seçilen madde türlerinden dolayı bir şekilde üretiliş anında zaman kavramını bile o anda bozuyor olabilir. Dolayısıyla ortaya çıkan büyük enerji enerji güvenli bir şekilde mıknatısa depolanabiliyor olabilir.

    Mıknatısların nasıl üretrildiğini bilemiyorum ama diyelimki mıknatıs üretilirken şoklama yapılıyor 3000 watt lık bir elektrik bir anda 1 sn kadar veriliyor. İşte o anda belkide kullanılan maddenin özelliği ile ortaya enteresan bir enerji çıkıyor ve ufacık bir miktar kütle saf enerjiye dönüşüyor. Peki nasıl patlamıyor, çünkü öyle bir şart oluşuyor ki ortaya çıkan enerji zaman'ı yavaşlatıyor. Bize 1 sn gelen enerji yüklemesi madde için belkide 30 yıldır. Elbette 3000 watt 30 yıla yayılınca farklı bir enerji ortaya çıkmaz ama aynı zamanda kütlenin bozunarak saf enerjiye dönmesinden bahsediyoruz.

    Zaman konusunda söylediklerimi saçma bulan arkadaşlar, Einstein'in ünlenmesine sebep olan ispatlanmış özel ve genel görelilik kuramlarını açıp okusunlar. Ama anlamanız 1 ay sürebilir hatta öğretmen olan bazı arkadaşlarım hiç anlayamadılar. Konu karışık değil! Sadece alıştığınız günlük yaşamdan bam başka gerçekler barındırıyor! Kuantum fiziğinin sırlarını aralıyor! Beyniniz tepe taklak oluyor!

    Farkında olmadan yanlış bilgilendirme yaptığım kısımlar var ise özür dilerim.

    Hoşuma gitti yazdıklarınız . O Yüzden de alıntıladım. Yazınız beyninizi Aklınızı sınırlamadığınızı gösteriyor.Yazmaya devam edin bence

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hür Beyin
    Hoşuma gitti yazdıklarınız . O Yüzden de alıntıladım. Yazınız beyninizi Aklınızı sınırlamadığınızı gösteriyor.Yazmaya devam edin bence

    Teşekkür ederim;

    Şimdi mıknatıstan enerji üretebilme gerçeği eminim ki fiziği derinden etkilemiştir! Birde çok enteresan geliyor bana böylle bir icadın 2016 'ya kalması. Yani manyetik alanlar ve mıknatıslar bulunalı kaç yıl olmuş. CERN denen bir yerde atom aldı parçacıklar deli gibi araştırılıp bulunuyor. Zaman olgusundaki sapmalar öğrenilmiş. Ama mıknatıstan enerji üretilmesi ve bu enerjinin kaynağının ne olabileceği hiç düşünülememiş mi? Bana imkansız geliyor! Bu araştırılan ve bulunan bir çok konudan çok daha basit geliyor.

    Büyük bir olasılıkla mıknatıstan gerçekten enerji üretilebiliyor ise çok büyük bir güç bu teknolojinin kullanımını engellemektedir! Ne zaman bu konunun yapımı ayağa düşerse o zaman engelleyemezler ki sanırım kırılma eğiris olan zaman dilimindeyiz ve artık bu enerji hayatımıza girebilir gibi. Birisini engelleseniz diğerini engelleyemeyeceksiniz çünkü bir sürü kişi bu işe kafa yoruyor ve keşiflerini yapıyorlar. Bu insan oğlunun zekileşmesiyle alakalı. Çocuklarımız bizden daha zeki bu tartışılmaz bir gerçek ve artık herkes mıknatısı kullanmayı çok daha kolay kavrıyor. Kısacası bunu artık engelleyemezler. En fazla bir 10 sene daha engellenebilir.

    1963 yılında nasanın çekilen fotoğraflarında renkli LCD ekranlar görülüyordu. Bildiğiniz bu günkü LCD TV'ler gibi. Peki ilk LCD TV halka ne zaman sunuldu? Tüplü TV'leri yeterince sattıktan sonra mı? Devletlerin enerji ihtiyaçları karşılanamaz olduktan sonra mı? LCD TV ler TÜPLÜ'lere göre %400 daha az elektrik tüketirler. Veya o kadar çok firma LCD teknolojisini çözdü ki engelleme şansları kalmadı.

    Şimdi diğer konu manyetik alanların çekim ve itim güçlerinin olduğunu biliyoruz. Bu kütle çekimi içinde geçerli. Demek ki yer çekimimiz ile de enerji üretilebilir. Çünkü sürekli bir çekim sağlanıyor. Belli bir mesafe yakınlaşınca da itim sağlanıyor. Çarpışma anı yani. Belkide farklı manyetik bir etkiyle yer çekiminden enerji üretilebilir.

    CERN de 'allahın belası parçacık' diye adlandırdıkları kütle çekimini sağlayan parçacığı araştırmalarındaki en önemli sebep yer çekimine duyarsız bir madde elde edebilme arzularıdır. Yani Dünay üzerinde uzaydaymış gibi yere düşmeyen bir madde. Bu hayal değil gerçek arkadaşlar.

    Bilim adamları böyle bir şeyin peşinde ise bu şu demek oluyor! Dünyanın çekim gücüne kapılan bir gök taşı dünyaya düştükten sonra kütle çekim özelliğini yitirirse yer çekimine karşı bir enerji harcamadan gök taşını dünya dışına gönderebilirsiniz.

    Daha anlaşılır bir şekilde açıklarsak; Uzayda 100 km/s hızla ilerleyen gök taşı dünyaya düşmeye başlarken 200 km/s hıza ulaştığı sırada yer çekimine duyarsız hale getirilirse ve bu 200 km/s hızındayken açısı dünyaya tam çarpmaz da teğet geçecek haldeyse gök taşı 100 km/s hızdayken enerji kazanarak 200 km/s hıza ulaşmış ve dünyaya çarpmadan teğet geçerek bundan sonra 200km/s hızla yoluna devam edecektir demektir.

    Dolayısıyla kütle çekimi enerji üretebilir demektir.

    Şimdi gene beni heyecanlandıran nokta şu. Eğer bir madde durduğu yerde çekim gücü üretiyorsa yani bu onun enerji yaydığı manasına gelebiliyorsa bu enerji kaynağı nedir? gene kütlenin saf enerjiye dönüşmesinden başka hiç bir açıklama yokmuş gibi görünüyor. Tabiki bu o kadar küçük oluyor ki bir maddenin kütle çekimi enerjisi yüzünden yok olması çok ama çok ciddi zaman almalı! Yani kütle çekimi etkisi zaten çok ama çok küçüktür. Dünyamız boyutundaki bir kütle bile bizi bu kadar çekiyor işte. Sonuçta her cizim birbirini çeker ama bu değerler kütleye göre o kadar az ki hissetmiyoruz bile. ANcak çok ama çok büyük olacaklar ki hissedelim. Bu da yayılan enerjinin aşırı az olduğu anlamına gelebilir. Dolayısıyla saf enerjiye dönüşüm çok ama çok yavaş olmaktadır herhalde sanırsam galiba belkide eminim :)

    Çok enteresan. Demek ki halen daha keşiflerinin yapılmadığı bir çok basit mantık var fizikte. 2008 de Muarrem Bey olmasa mıknatıstan motor üretilemeyecek kadar basit. Hobi amaçlı emekli bir Polis'İn keşfedebileceği kadar temel bir konu! Muarrem Bey'in azmine ve zekasına da ayrı bir hayran kaldım doğrusu.

    Ama üretilene kadar beklemedeyim. Sitesinde halen daha izinlerini tam alamadıklarını, patent işini hallettiklerini, ki manyetik motor üzerine dünyada patent verilen ilk kişi olduğunu yazmış. Nobel ödüllerinde niye yer almadı onu anlayamadım gerçekten olmuş ise bu iş?

    Bence kesinlikle ciddi güçlü bir karanlık güç bunu halen daha engelleme peşinde! Ve öyle bir tehdit alacaktır ki tehdit aldığını bile açıklayamayacaktır.

    Aynı konu OTOMOTIV sektöründe var. Yurt dışında bu sektörde yetkin bir tanıdığımla konuşmamda bana aynen şunları açıkladı!
    Eğer araba üretip satacaksan, arkanın çok ciddi sağlam olması gerekir. Nasıl yani diye sorduğumda, firmayı kurduktan sonra otomotiv sektörünün elinde tutan güç seni uzaktan izler, eğer kayda değer bir araba üretimi sağlayacağını görürse mutmelen kimsenin haberi olmadan seni ortadan kaldırır. O sebeple arkanda çok ciddi bir güç olmalı dedi.

    Yani şu bir gerçek ki teknoloji ve gelişimi tamamen karanlık güçlerin tek elindedir.




  • 
Sayfa: önceki 1617181920
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.