Şimdi Ara

[ Determinizmin Tarihçesi ] (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
30
Cevap
1
Favori
1.451
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: neverlate
    Ve son soru: Günler geçtikçe birçok şeyi çözen ve bunun farkında olan insanoğlu , NEDEN bazı şeyleri çözemeyeceği inancına kapılmıştır. Herşey belli düzenlere kanunlara uygun iken nereden çıktı bu rastgelelik ,bilinemezlik fikirleri.???? Acaba hepsinin sebebi ateizme birer dayanak olması mı? Böyle olduğuna inanan var mı arkadaşlar?


    aslında yukarıda da yazdığım gibi "maddenin özünde rastgelelik (randomness) olması" değil ateizme dayanak olmak, Tanrı'ya işarettir..

    nasıl ateizme dayanak oluyor biri anlatsın.
    _____________________________
  • aslına bakarsan determinizmi çürütmüyor, deterministik öngörü fantazisini çürütüyor. determinizm demek lineer fizik demek, newton mekaniği demek. bu yöntem çoğu alanda zaten doğruluğu yüzyıllarca kanıtlanmış alternatifsiz tek yöntem. deterministik öngörü fantazisi ise, evrenin o anki parametreleri ile yeterince iyi bir hesap yapılırsa geçmiş te gelecek te bellidir demek. işte bunu çürütüyor. bu şekilde felsefe yapılamayacağını anlatıyor.

    kaynağı belirsizlik olan bir şeye rastlamak çözülemeyeceği anlamına gelmez. ama arkasında başka bir belirsizlik olmadığı anlamına da gelmez. bu böyle sürer gider.
    _____________________________
  • @ vese,
    quote:

    aslında yukarıda da yazdığım gibi "maddenin özünde rastgelelik (randomness) olması" değil ateizme dayanak olmak, Tanrı'ya işarettir..

    nasıl ateizme dayanak oluyor biri anlatsın.

    bu bakış açısı meselesi. bana göre bu madde gerçeğine işaret. daha önce de belirttiğim gibi herkes aynı bakış açısına sahip olsa idi herkes aynı görüşe sahip olurdu.
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika
    @ vese,
    quote:

    aslında yukarıda da yazdığım gibi "maddenin özünde rastgelelik (randomness) olması" değil ateizme dayanak olmak, Tanrı'ya işarettir..
    nasıl ateizme dayanak oluyor biri anlatsın.

    bu bakış açısı meselesi. bana göre bu madde gerçeğine işaret. daha önce de belirttiğim gibi herkes aynı bakış açısına sahip olsa idi herkes aynı görüşe sahip olurdu.


    tabii herkesin bir bakış açısı var,

    fakat buradaki sorun şu ki ben senin bakış açına katılmamaktan ziyade anlamıyorum,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vese -- 20 Ocak 2006 1:42:07 >
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    quote:

    Orjinalden alıntı: neverlate
    Ve son soru: Günler geçtikçe birçok şeyi çözen ve bunun farkında olan insanoğlu , NEDEN bazı şeyleri çözemeyeceği inancına kapılmıştır. Herşey belli düzenlere kanunlara uygun iken nereden çıktı bu rastgelelik ,bilinemezlik fikirleri.???? Acaba hepsinin sebebi ateizme birer dayanak olması mı? Böyle olduğuna inanan var mı arkadaşlar?


    aslında yukarıda da yazdığım gibi "maddenin özünde rastgelelik (randomness) olması" değil ateizme dayanak olmak, Tanrı'ya işarettir..

    nasıl ateizme dayanak oluyor biri anlatsın.


    Hocam ne yaptık, Tanrı yı mı kanıtladık ne??? HAkılsın galiba biraz daha yorum yaparsak nobel bile alırız.....
    Şaka bir yana şimdi de ben anlayamadım, neden Tanrı ya işaret olsun... Biraz okuyayım dur...
    _____________________________
    Smile... Tomorrow will be worse.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: neverlate
    Hocam ne yaptık, Tanrı yı mı kanıtladık ne??? HAkılsın galiba biraz daha yorum yaparsak nobel bile alırız.....
    Şaka bir yana şimdi de ben anlayamadım, neden Tanrı ya işaret olsun... Biraz okuyayım dur...


    şöyle demişim
    quote:

    çünkü eğer evren sisteminin içindekiler için belirsizlik sözkonusuysa, evren sisteminin dışında bir belirleyici var demektir...
    _____________________________
  • Yukarıda yapıştırdığım yazı determinizmi çürütüyor, evrende kaotikanın dediği gibi bütün verileri toplayarak kesin sonuçlara ulaşamayacağımızı söylüyor. İste buradaki belirsizlik olgusunun bilinç tarafından yönlendirilebileceğini iddia ediyor. Hatta tanrının bile kesinsizlik yoluyla madde evrenine müdahale ettiğini belirtiyor.

    Bakın bu adamın düşüncesi şu şekilde:

    11 boyutlu evren modeline göre "kuant" (temel parçaçık) 11 boyutludur ve evrenimizde bunun sadece 4 boyutu açılmıştır.. diğer 7 boyut kurandaki "7 saklı mesani" ifadesi gereği saklıdır.

    4 açık boyut: en - boy - yükseklik ve zaman
    7 boyut gizli

    Bu yedi boyut hilbert uzayı içinde saklıdır (10 üzeri -32 m)


    İşte aslında belirsizliğe kaynak olan bu saklı boyutlar anladığım kadarıyla..

    11 boyutlu matematiksel evren modeli aslında olayı çözmüş durumda ama bu model tümdengelim olduğu için ve klasik tümevarım fiziğinden farklı bir yolla bulunduğu için her kesim bunu kabul etmiyor. Şu anki fizik deneyleye deneyleye evreni açıklamaya çaıştığından bu belki de milyarlarca yıl alabilir.. Eğer herşeyin bir açıklaması varsa bu durumda tümdem gelim yapmak gerekiyor.. Adam bunu yaparken tamamen kuran ifadelerinden yararlanıyor..

    Tekrar söylüyorum "bu adam determinizmi reddediyor." Klasik dindar kesimin yorumunu yanlış buluyor. Kaderin insan bilinci tarafından yönlendirilebilmesi için belirsizliğin olması gerektiğini söylüyor. Einstein ise tanrının belirsizliğe meydan vermeyeceğini söyleyerek bunu reddetmek istiyordu.. çünkü onun öngördüğü evrende 4 boyut vardı.. Halbuki matematiksel olarak kabul edilmiş 11 boyutlu evren modelinde durum böyle değil...

    Bakın şöyle mesela:

    biz 10 üzeri -32 metreden büyük makro bir uzayda olduğumuzdan 4 boyutu algılıyoruz ve beyaz bir kağıda çizdiğimiz nokta için "boyutsuzdur" diyoruz. ama beşin boyuttaki biri için o nokta aslında bir çizginin ucudur. yani o adam noktaya bakında bir çizgi görür.. 6. boyuttaki gözlemci ise 5. boyutta çizgi olarak görülen cismi düzlem olarak görür.. 7. boyuttaki ise bir hacimsel cisim görür.. böyle 11. boyuta kadar devam ediyor..

    11 boyutlu evren modeline göre kuantlar da aslında noktasal değil iplikçik.. çünkü 11. boyutta tekrar çizgi görüyor gözlemci sanırım... Evren dediğimiz şey aslında özünde iplikçiklerden oluşmuş bir ağ.. Evrendeki bütün kuantlar ise bu iplikçik yoluyla paralel evrende birbiriyle temas halinde.. Bu iplikçiklerden geçen bir cisim evrendeki istediği noktaya zaman ve mekandan bağımsız olarak gidebiliyor yani.. Benim anladığım kadarıyla işte maddenin bu saklı boyutlarındaki etkileşimden dolayı bizler 4 boyut gözlemcileri olarak kesinsizlik içinde yaşıyoruz.. saklı boyutlara hakimiyetimiz yok..
    _____________________________
    "Sadece arkadaşız."




  • quote:

    Orjinalden alıntı: [cins]

    Bakın şöyle mesela:

    biz 10 üzeri -32 metreden büyük makro bir uzayda olduğumuzdan 4 boyutu algılıyoruz ve beyaz bir kağıda çizdiğimiz nokta için "boyutsuzdur" diyoruz. ama beşin boyuttaki biri için o nokta aslında bir çizginin ucudur. yani o adam noktaya bakında bir çizgi görür.. 6. boyuttaki gözlemci ise 5. boyutta çizgi olarak görülen cismi düzlem olarak görür.. 7. boyuttaki ise bir hacimsel cisim görür.. böyle 11. boyuta kadar devam ediyor..

    11 boyutlu evren modeline göre kuantlar da aslında noktasal değil iplikçik.. çünkü 11. boyutta tekrar çizgi görüyor gözlemci sanırım... Evren dediğimiz şey aslında özünde iplikçiklerden oluşmuş bir ağ.. Evrendeki bütün kuantlar ise bu iplikçik yoluyla paralel evrende birbiriyle temas halinde.. Bu iplikçiklerden geçen bir cisim evrendeki istediği noktaya zaman ve mekandan bağımsız olarak gidebiliyor yani.. Benim anladığım kadarıyla işte maddenin bu saklı boyutlarındaki etkileşimden dolayı bizler 4 boyut gözlemcileri olarak kesinsizlik içinde yaşıyoruz.. saklı boyutlara hakimiyetimiz yok..

    [cins], güzel yazı
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Determinizmi yıkan iki şey Kuantum fiziği ve kaos teorisidir.

    Kaos teorisine göre sistemler başlangıç koşullarına hassas bağımlıdır. Biz fiziki dünyada hesap yaparken her zaman bir şeyleri ihmal ederiz zannedilir ki ihmal edilenler en az limitine doğru giderken hata da lineer biçimde en az limitine gider. kaos teorisi bunun yanlış olduğunu gösterir. başlangıç koşulları hiç bir zaman tam bir kesinlikle hesaplanamayacağı için gelecekte sistemin tahmin edilemez hale gelmesi kaçınılmazdır.

    Aşağıdaki grafikte kaos teorisini bulan Edward Lorenz'in tarihi deneyinde, girdilerin son rakamını yuvarlatarak vermesi sonucu başlangıçta birbirinin aynı gibi giden eğrilerin sonuçta nasıl birbiri ile alakasız hale geldikleri görülüyor.

    />



    sayın @kaotika birkaç soru sormak ve eleştiri yapmak gerekirse ,
    kuantum ve kaos nasıl determinizmi yıkıyor acaba. kaosun ve kuantumun çapı ornegin newtonun fizigini yıkmaya yeter mi.
    senin savundugun, eskiyi -determinizmi- yıkan ya da galıp gelen yaklasımlar ornegin kus gribi mikrobu - insanın bu mikrobu kapması - hastalanması - olmesi "nedensellik" cizgisini nasıl acıklar.

    saygılar.

    NOT: BEN NEDENSELLİK in ya da determinizmin olasılıkçı gewlişime ihtiyacı oldugunu düşünüyorum bence de eksik yönleri var. ama ben prodeterminizm i daha gercekçi bi teori olarak göruyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dasdasq -- 21 Ocak 2006 22:38:16 >
    _____________________________




  • Yemin!

    Amen mi, Amen mi?

    İSLÂMLARIN AMEN-TÜSÜ!

    Allah'a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, âhiret gününe, hayrın ve ŞERrin Allah'tan olduğuna ve KADERE İNANDIM! Öldükten sonra dirilmek HAKTIR! Şehadet ederim ki, Allah (bütün insanların Al kan hücresi) birdir. Ve Şehadet ederim ki, Muhammed Allah'ın KULU ve resûlüdür!

    Bu yemini kayıtsız, şartsız kabul edip İNANAN bir insan ilmi, bilimi nasıl tanımlayabilir?

    Din diyorsan, kayıtsız, şartsız İNANACAKSIN, soru sormuyacaksın!

    Bilim diyorsan: neden, niçin ve nasıl sorularını soracak ve cevap bulmaya uğraşacaksın!

    Doğrusu hangisi?
    _____________________________
    birturk
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.