Cumhuriyet Üzerine | DonanımHaber Forum

Liberte von Skepticus

Teğmen

165 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Cumhuriyet rejimi insanların özellikle son birkaç yüzyılda putlaştırdığı şeylerden biridir. Bizim ülkemizde de putlaşmış, dillere pelesenk olmuş bir kavramdır bu. Benim anlatacaklarım cumhuriyet kavramının lehine değil aleyhinedir. Bana kalırsa dünyada cumhuriyet rejimi kadar istikrarsız, hızlıca yozlaşmaya elverişli ve güçlü diktatörler çıkartmaya meyilli bir başka rejim yoktur. İşbu yazıda neden cumhuriyet rejiminin sağlam olmadığını açıklayacağım.

Herşeyden önce "cumhuriyet" dendiğinde ne anlaşılması gerektiği üzerine duracağım. Günlük kullanımda cumhuriyetin demorasiyle özdeşmiş gibi kullanıldığını görüyorum. Bu gayet yanlış bir kullanım çünkü tarihte varolmuş pek çok cumhuriyet aristokratik bir nitelik taşımakta idi. Dolayısıyla cumhuriyet kavramını demokrasi ile özdeş kullanmak hatalıdır. Kimileri cumhuriyetin halka hizmet eden devlet düzeni olduğunu dolayısıyla şu veya bu monarşinin dahi cumhuriyet sayılabileceğini söyler. Bu düşünce de yanlıştır çünkü cumhuriyet rejimininin karakteristik niteliği devlet başkanının seçimle iş başına gelmesidir. Ancak monarşilerde devlet başkanı seçimle iş başına gelmez, önceki devlet başkanının soyundan gelen biri gelir veya önceki devlet başkanı kimin gelmesini vasiyet ettiyse o gelir. Kısacası cumhuriyet dendiği zaman devlet başkanının seçimle iş başına geldiği devlet rejimini anlamalıyız ve ben bu yazıda bu tanımı kullanacağım.

Cumhuriyet kavramının aleyhine konuşacağımı en baştan daha söylemiştim. Bu konuda ilk söyleyeceğim şey devlet başkanının seçimle iş başına gelmesinin yararlı olmadığıdır. Bunu bir örnek ile açıklamak istiyorum. Farzedelim ki iktidar için yarışan A ve B olmak üzere iki politikacı olsun. A politikacası iktidara gelirse elde edeceği gücü sonuna kadar kendisi için kullanacaktır dolayısıyla bencilce ve o makam için kötücül bir niyete sahiptir. Buna karşılık B politikacası ise iktidara gelirse bu gücü tamamıyla halkın yararına kullanacaktır dolayısıyla iyi bir niyete sahiptir. O halde soruyorum: hangi politikacının başa geçme ihtimali büyüktür? A politikacısının mı yoksa B politikacasının mı? Cevap vereyim, A politikacasının başa geçme ihtimali daha büyüktür. Çünkü A politikacasının tek amacı iktidarı ele geçirip kendisi için kullanmaktır. Dolayısıyla iktidarı ele geçirmek için her aracı kullanacak, kendisini hiçbir şekilde sınırlamayacaktır. Buna karşılık B politikacısı ise iktidara ulaşmaya çabalarken bir noktadan sonra kendini frenleyecektir. O olabildiğince çok kendi ahlaki sınırları içinde kalacaktır. Dolayısıyla kötü niyetli A politikacısı başa geçecek ve iyi niyetli B politikacısı ise başa geçemeyecektir. Özetle devlet başkanının seçimle iş başına gelmesi demek devletin en yüksek mevkisinin kötü niyetli insanlar tarafından ele geçirilmesine açık kapı bırakmak demektir.

Önceki paragrafta söylediklerime "sen kötü yönden bakıyorsun, iyi niyetli bir insanda iktidarı ele geçirebilir" diye cevap verilebilir. Doğrudur, iyi niyetli bir politikacı da başa geçebilir ancak iyi niyetli bir politikacının başa geçmesi çok küçük bir ihtimaldir. Ayrıca iyi niyetli bir politikacını başa geçmesi iyi sonuçlar doğacağı manasına gelmez. Çünkü insan doğası gereği bencilliğe meyilli, çıkarcı bir varlıktır. Dolayısıyla iyi niyetli bir insan başa geçse dahi iyi niyetini pek fazla koruyamaz. Bir düşünelim, farzedelim ki iyi niyetli bir politikacı iktidarı ele geçirdi, ne olur? İktidarda kalacağı süre kısıtlı olduğu ve onuda geçtim iktidarda kalması garanti olmadığı için iyi niyetini koruyamaz ve elinde bulunan gücü olabildiğince çok kendisi için kullanmaya ve iktidarını muhafaza etmeye meyleder. Yani bizim iyi niyetli olarak gördüğümüz kişi iktidar tarafından yozlaştırılır. Kendi çıkarları doğrultusunda halkı kullanmaya ve sömürmeye başlar. Ayrıca halkı manipüle edip temel hak ve özgürlükleri yavaş yavaş ortadan kaldırıp kendi iktidarını olabildiğince çok sürdürmeye çalışır. Cumhuriyet, despot ve tiranların büyüyüp gelişme fırsatına en çok sahip olduğu rejimdir.

Ayrıca cumhuriyet rejiminde iktidara gelebilmek için kişi halkın belirli bir kesiminin desteğini almak zorundadır. Peki bu neye sebebiyet verir? Size söyleyeyim, o kişinin iktidara gelebilmek için halktan bir kesimin desteğini alması gerekiyor ise o kesimin zevk ve çıkarlarına hitap etmek zorundadır. Buda iktidarı halkın yararına değil, az veya çok halktan bir kesimin yararına kullanacağı manasına gelir ki buda ayrımcılık ve adam kayırmadır. Ayrıca kişi daha öncedende söylediğim gibi iktidar kaygısı güttüğü için devlette en çok kendisini savunan insanların yer alması için elinden geleni yapacaktır dolayısıyla devlette kemikleşmiş ve ancak şiddet kullanarak ortadan kaldırılabilecek bir çıkar grubunun yerleşmesi demektir.

Sonuç olarak cumhuriyet, istikrarı sağlayamaz, kötü niyetli insanlara başa geçirir hatta iyi niyetlileri dahi kendine yozlaştırır. Cumhuriyet rejimi pek çok problemi beraberinde getirir.