Şimdi Ara

Çiğ süt içmeye başladıktan sonra bira deneyimim (fena değil) (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
113
Cevap
3
Favori
5.465
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hem yanlış biliyor hem insanlara yanlış şeyleri anlatıyorsun. Şu anda kullanılar tek dozluk aşılarda cıva yok. Eskiden kullanılan 50 kullanımlık büyük şişelerde kullanılıyordu. O da eser miktarda şişe içini dezenfekte etmek amaçlı. Alüminyum ise patojene vücudun tepkisini artırmak için kullanılıyor. Yediğin marulda aşıdan daha fazla alüminyum var. Bazı sunulan şeylerin yanlış olduğunu biliyoruz ama şu anda senin yaptığın gibi araştırmadan hareket etmemek gerekiyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153

    ilk 3 hafta 100% olumlu %0 olumsuz etki. 3 ay sonra bakalım bu parametreler değişecek mi ?

    Şu resme bir bakın. Hiç olumsuz birşey olabilir mi, görüntüsü bile lezzetli :)

    Sütü çiğ olarak alıyorsunuz ve kaynatmadan içiyorsunuz, doğru mu anlıyorum ? Peki kaynatmanın ne gibi olumsuzlukları olabilir ? Ya da kaynatmamak sakıncalı değil mi ?



    Ben de seboreit dermatit hastasıyım. Kafa derimde sürek kabuklanma, yağlanma ve sivilcelenme var. Sebebinin bağırsaklardaki candida artışı olduğunu düşünüyorum. Doktorla geçici olarak saçımı temizleyen pahalı şampuanlar dışında bir şey yapmıyorlar. Çözüm yok deniyor. Bağırsak sağlığımın kötü olduğunu düşünüyorum. Basit carb. Gluten, katkı maddeli ekmek ve şekerli/tatlandırıcılı urunler hayatımı(zı)n her yerinde malesef. İçki sigara alkol hiç tüketmedim. Beslenme düzenimi çok düzeltmek istiyorum. Ketojenik beslenme stiline geçmek istiyorum ama bütçe lazım. Kendi yemeğimi hazırlayabileceğim ortam lazım. Kendi yanımda taşıyabileceğim atıştırmalık hazırlayabilmem lazım. İşime yarayabileceğini düşündüğünüz bilgilere sahipseniz paylaşın lütfen. Mesela candida seviyesini nasıl ölçebilirim bilginiz var mı ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • plasebo etkisi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: frostsword

    Hem yanlış biliyor hem insanlara yanlış şeyleri anlatıyorsun. Şu anda kullanılar tek dozluk aşılarda cıva yok. Eskiden kullanılan 50 kullanımlık büyük şişelerde kullanılıyordu. O da eser miktarda şişe içini dezenfekte etmek amaçlı. Alüminyum ise patojene vücudun tepkisini artırmak için kullanılıyor. Yediğin marulda aşıdan daha fazla alüminyum var. Bazı sunulan şeylerin yanlış olduğunu biliyoruz ama şu anda senin yaptığın gibi araştırmadan hareket etmemek gerekiyor.
    Yanlış şeyleri değil, OLAN şeyleri anlatıyorum. Nitekim onlarca yıl aşılara CIVA katıldı dedim ve ispatı var belgesiyle:https://worldmercuryproject.org/mercury-facts/mercury-in-vaccines/



    Günümüzde ise aşılarda hastalık + ALUMİNYUM + Formaldeyhde + çeşitli başka zehirler katılıyor. O yüzden aşı vurulan yer mutasyona uğruyor, yamulup ömür boyu şekli kalıyor. aşı içerden örgütlenerek vücutta şu etkilere yol acabiliyor:



    Körlük

    Beyin hasarı

    Havale geçirmek

    Ölüm

    Baş dönmesi

    Yüksek ateş

    başağrısı

    hepatit

    iktidarsızlık

    asabiyet

    kas ağrı ve hamlaması

    mide bulantısı

    ciltte döküntü

    hastalık

    boğazda ağrı

    kusma



    Marulda cok aluminyum olması, bunu aşı olarak vücudumuza enjekte edilmesini hafifleticii sebep olamaz. Bu arada marul en az yediğim salatalık türüdür. Maydanoz, yeşil soğan ve yatak limonu ve mevsiminde domates en cok tercih ederim. Fırsat buldukça domatesin kabuklarını ve ortasındaki lifli kısımları ayıklarım cunku lif bağırsakları gereksiz çalıştırarak eneji kaybına yol açar ancak ne varki medyadaki doktor ve uzmanlar bunu iyi birşey olarak anlatır oysa ki gerçekte olan sey bağırsaklarımıza uymayan birşeyi yemekten başka bişey değildir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • torquehp kullanıcısına yanıt
    Dışarıda bulunduğum günlerde yanımda salam sucuk ve özel bir kutuda çiğ yumurta taşıyorum. Salamda Demet marka fena değil. İçinde bozulmayı önleyici madde olduğundan salamı cok cok fazla yemem ancak pratik olduğu için yanımda taşırım. sucuk ise yanında yumurta kırıp akını ayıkladıktan sonra sarısı ile cok iyi gider. bunlardan bir saat kadar sonra üstüne de yarım litre çiğ köy sütü içersen olay tamamdır.



    çiğ süt, süthaneden alınmış dökme süt. yani hiç kaynatılmamış. kaynatınca içinceki vitamin ve enzimler gidiyor. süt içndeki C ve B vitaminleri aktiftir ve vücut tarafından tamamı kullanılır, fazlası depolanır. Takviye hap olarak içtiğiniz C ve B vitaminleri ise cok az kullanılır fazlası böbreği yorarak atılır. bu açıdan sütteki vitamin ile takviye vitamin karşılaştırılamaz bile.kaynatmamak sakıncalı olarak öğretilmiştir cunku sütün içerdiği iyi bakteri , yaygın tıp inanışı gereği vücudumuza zararlı bişey olarak öğretilir ve adeta insanlar korkutulur ancak onlar sindirime yardımcı iyi bakteridir. yani başka bi deyişle insanlık modern tıp adı altında ustaca kandırılmaktadır yani sorun teknik ve sağlık sorunu olmaktan cok biraz inanış sorunudur. Modern tıbbın cok iyi birşey olduğuna inanmış birisi, çiğ sütün anlamını anlayamaz bilemez. Olay inanış meselesidir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Hala boş yapmaya devam ediyorsun. Attığın linke baktım aşı karşıtı topluluklardan biri tarafından oluşurulmuş. Savunduğu argümanların temeli yok. Mesela aşıların otizmle bağlantılı olduğu deneyi. Bahsi geçen deneydeki bağımsız ve bağımlı değişkenlerde sorunlar vardır. Mesela aşı uygulanmadan sağlıklı olduğu iddia edilen çocuklarda aşıdan önce belirgin şekilde otizm vardır falan. Hafifletici sebep olarak söylemedim zaten alüminyumun minimal dozlarını zaten vücuda her türlü aldığımızı buna karşın aşıda olan miktarın neredeyse sıfır olduğunu söyledim.



    Aşıların bazı yan etkileri var. Bunlar bilinmeyen şeyler değil zaten. Hatta herhangi yapay bir bileşiği araştırdığında vücuda olası yan etkilerinin sonsuz sayıda belirtildiğini bulabilirsin. Ama bunlar çoğunlukla nadirin de nadiri görülen şeylerdir. Hatta bazıları daha önce görülmemiş ancak teorik olarak ekstrem koşullar göz önüne alınarak yazılmış şeylerdir.



    Son olarak lif tüketmenin sebebi sadece lifteki besin değeri değildir.En basitinden lifler su tuttuğu için kabız olmamandır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • frostsword kullanıcısına yanıt
    Boş mu dolu mu? Alttaki 9 kaynağa bak, hepsini gözden geçirdim. Bir otizm örneği ile false flag yaparak aşıyı iylik tanrıçası ilan etmeye çalışarak trajikomik pozisyonlara düşüyorsun. Benim için hava hoş hocam! İstersen her sene düzenli aşını ol, dopar doğmaz cocuğa tüm aşılarını yaptır, benim için hava hoş.



    Ha aşağıdaki kaynaklardan hangisine bakcağını şaşırırsan 6.sıradakine bak. ama sonra üzülme bak. şimdi aşını al ve git.



    1- Vaccination Bible - Lynne McTaggart 2010



    2- VACCINATIONS - THE SILENT KILLER, A CLEAR AND PRESENT DANGER,

    Ida Honorof and E. McBean, Ph.D, N.D., Honorof, McBean (1977)



    3- VACCINATION CONDEMNED, Elben, Better Life Research



    4- DON’T GET STUCK! THE CASE AGAINST VACCINATIONS, Hannah Allen, The

    American Natural Hygiene Press



    5- Murder By Injection - Eustace Mullins 1988



    6- BÉCHAMP OR PASTEUR, E. Douglas Hume, England, The National Hygiene Press



    7- Adverse affects of vaccines - Evidence and Casuality , Institute of Medicine August 2011



    8- What Doctors Don't Tell You about vaccination - WDDTY Vaccination Handbook



    9- Natural Cures They Don't Want You To Know about - kevin trudeau 2004

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >






  • Ulan ne güldüm ya. Muhtemelen bunları google a aşının zararları diye ingilizce aratıp çıkan bir siteden kaynakları copy paste yaptın. Okumadın bile belki İngilizcen de yok bilmiyorum.



    İlk verdiğin kaynağın kaynak değil. Çünkü yazan kişi herhangi mevcut konuda mikrobiyoloji üzerine uzmanlığa sahip birisi değil. Ayrıca yazdığı şeyler üzerine bu konuda uzman kişilerin deneylerini de kaynak eklememiş veya belirtmemiş. Ayrıca bu kişi şu hani sabah televizyona çıkan kadınlar olur ya iyi enerji kötü enerji diyen. Hah işte o tip bir kadın.

    İkinci kaynağı araştırdım yazarlardan birisi bir mühendis. İklim değişikliği ile falan ilgileniyor su üzerine falan.



    Sonra diğerlerine bakıp zamanımı kaybetmek istemedim altıncı kaynağı açtım. Kitabın pdf sini buldum internetten. Yayımlanma tarihi 1923. Yazarı muhtemelen konservatist bir Hristiyan. Her şeyin doğada olduğunu hastalığın aslında hastalık olmadığını bir şifa olduğunu falan söylüyor.( Bir zamanlar doğadaki bitkilerin şeklinin hangi organa iyi geldiğini gösterir falan diye görüşler vardı mesela ciğer otu akciğer hastalılarına iyi gelir gibi) Yani kitap aslında bir kaynak değil zaten. Mikroskobik canlıların özelliklerinden bahsedilmiş ve kitabın ismindeki iki insanın görüşlerini yanlı bir şekilde karşılaştırmış.



    Bu yazdığın kaynaklardan bazı sitelerde parantez açılarak bu kitapta bilmiyorsanız bazi mikroskobik canlılar anlatılmış diye söylenmiş.



    Sonuç olarak kaynak olarak kabul ettiğin şeyler aslında pek de kaynak sayılmaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • frostsword kullanıcısına yanıt
    Tamam be hocam, BLOK çekerim olur biter burada ne kendimi ne de bilgimi kimseye ispatlamaya ihtiyacım yok; bak bunu ispatlamış olurum herhalde? Bu mesajdan sonra BLOK. Sağlıklı günler. Selametle...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bazi insanlara laf anlatmaya degmez, cunku onlar disaridan otoriteden gelen bilgilere muhtaclardir. Bunu bilen firsatcilar da, insanlari kotu yone surup, onlardan daha da faydalanmak icin yalanlarda bulunurlar. Asilari destekleyen arkadaslar kendi cocuklari oldugunda, onlara 25 tane asi yapabilir, sonra bakarlar cocuk ne zeka seviyesinde. Asi var asi var, tek kelimeyle 1500 tane farkli turu olan birseyi genellemeye gerek yok, tehlikesiz dozunda verilen asilar da vardir ama bu artik bir trend oldu ve sacma sapan seyler kucucuk cocuklara defalarca enjekte ediliyor. asil elestirilen burada budur. birisi size araba aldim dediginde ne aldin diye sorarsin degil mi? tofas mi ferrari mi? asida da ayni sekilde ayirabilirsin, ki dogal bagisikligi olan bir insanin asiya ihtiyaci oldugunu sanmiyorum. aslinda insanlarin sistemini zayiflatip, omur boyu ilaclara mahkum ediyorlar.

    artik bos otoriteleri dinlemekten, insanlar dogadan hazir ve saf sekilde gelen urunleri yakip, oldurup bir de bunu savunuyorlar...aman kardes hasta olursun yemegini atese at ve uzuncana beklet...hicbirsey bilmesen ne kadar sacma dersin, ama bildigini sanip baskasinin lafini dinlersen, iste kendi ellerinle sagligini cope atarsin ve sana bunu yap et diyenlerin bir omur kolesi kalmaya devam edersin



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LasciateSperanza -- 10 Eylül 2018; 1:25:18 >




  • aynı olayın sigara versiyonu varmı hocam ?
  • LasciateSperanza kullanıcısına yanıt
    Çiğ süt olayına en cok karşı çıkanlar tıp ve sağlık sektöründeki kişiler yani doktor, veteriner, sağlık personeli, vs. bunlar. Bakteri virüs ile insanları en cok korkutan da onlar, düzenli aşı yap diyenler de onlar. Cunku hiçbir kimse geçim kapısının bitmesini istemez! Sağlık mağlık hikaye! Bakteri ile insanları korkutup trilyonlarca dolarlık bir sektör oluşturmak... Şu anda tıbbi tedavi prosedürlerinin TAMAMI ilaç sektörü tarafından yazılıyor, bunu biliyor muydunuz? O yüzden her bi tedavide bilmem ne ilaç firmasının bilmem ne ilacı kullanılmalıdır der. Yani bu doktor, veteriner, sağlık personeli dediğimiz kişiler ilaç sektörünün birer piyonu aslında. Ne hayvanların ne de insanların bu personele ihtiyacı yok. Alın işte 3+ haftadır günde yarım litre çiğ süt içiyorum MİSS gibi ve hastalık lafı bile gereksiz, 3 hafta öncesine göre süper sağlıklı + mutlu haldeyim, hala gelmiş bakteri tüberkloz superkloz bulşitoz ile korkutmaya calışıyorlar, bunlar kimi kandırmaya çalışıyorlar?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Sigara bütün kötülüklerin anasıdır. (Dini temelleri yerinden oynatacak açıklama!)

    Sigara bütün sağlık sektörünün anasıdır (Ekonomik düzeni sarsacak açıklama!)

    Sigara bütün kartellerin anasıdır (Gündemi sarsacak açıklama!)



    İçki günde 1 ölçüye* kadar keyif verir ve vücuttan kolaylıkla atılabilir. Zararı yoktur.

    Sigara ise 1 nefesi dahi zararlıdır ve vücuttan 10 senede ancak atılır. Binlerce zararı vardır.



    * 70cc bira, 1 bardak suyla inceltilmiş rakı, tekila

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Devam et, buradakiler gibi sigara, hamburger takılmandan iyidir. Çok şiddetli bir hastalık olmadığı sürece ( ki bunlarda bile doğal bir ortamda, stresten uzak bir ortamda sağlıklı yaşayarak iyileşme görülür) her hastalıkta (gripte bile kullanan var) ilaç kullanımına ben de karşıyım. Doğal bağışıklık en iyisi, en fazla 2 gün daha fazla hasta kalınır fakat daha güçlü olunur. Ben bu sayede hasta olmuyorum, senede en fazla 1-2 kez. O da gıda zehirlenmesi oluyor, kusuyorum geçiyor. Hep aşı olduğum, ilaç aldığım ve sağlıksız beslendiğim dönemler ayda 2 kez hasta olurdum.

    Şimdi, kışın üstüme yaz gibi giyindiğim oluyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • radyonuklid R kullanıcısına yanıt
    Vücudumuz harika bir makina ve bu harika makina doğal gıda ister. As simple as that. Süt doğal bir besin. Kaynatmak onu bozar. Siz hiç 70C sıcaklıktaki bir metale elinizi değdirrebilir misiniz? Ama içeceğiniz sütü 70C de dakikalarca kaynatıyorsunuz. Olaya bu açıdan bakınca sütü kaynatmanın tam bir fiyasko olduğunu görebilirsiniz.


    İlaç aşı vs bunlar hiçbir şeye yaramayan ticari ürünlerdir. İşte herkes her gün binbir ceşit ilaç alıyor. Heryer ilaç bağımlısı dolu. Sonuç? Hastalıklar daha da yaygın devam ediyor. Ne o, tüberklozdan ölürsünüz bak haa diye korkutmaya calışıyor hala!

    EKLEME: Hamburger demişken. AVM'de Burger King hamburger alacağım. Kuyruktayım. Önümdeki kasa boşaldı. Yanımda bi kız vardı, o geçmedi ben geçtim boşalan yere. Kız birden "sıramı kaptın" dedi! Boşalan yere sen geçmeyince ben geçtim, al sen geç dedim. Hamburgerci vs bu yerlerde kalabalıkta beklemeye zaten gıcık oluyordum. Sütümü salamımı yanımda taşımaya başlayınca o sıkıntıdan kurtuldum. Her açıdan avantaj.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tuğkan-0153 -- 10 Eylül 2018; 12:49:19 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153

    Alakası yok. Veya şöyle diyelim: Hem bedensel hem zihinsel olumlu etkiyen birşey, hormonları değiştirse ne yazar?



    Cok bomba birşey söyleyeyim: Boynumda kötü bir yağlanma vardı. Yüzümde yok. Vücutta var ama kötü görüntüde değil. Lanet olası boynumda kötü bir görüntü vardı. Birkaç aydır ekmeği sıfıra yakın azalttım (tabi ki makarna, pilav, bulgur vs onları da) ve son 3 haftadır çiğ süt derken boynum düzelmeye başladı! Aynaya bakıyorum gençleşiyorum. Deri dokusu içerden kendini yenilemeye başladı cunku! Cunku deri için gerekli C B vitamini ve proteinler lenf sistemi üzerinden taşınmaya başlandı. Deri yenilenmesi içn gerekli kolajeni de haftada en az 4-5 gün menüye dahil ettiğim et ve kıyma yemekleriyle sağladığımdan deri yenilenmeye ve boynuma kötü görüntüyü veren deri içinde birikmiş kötü yağ tabakası da atılmaya başladı.



    Kan dolaşımı esasen sadece O2 - CO2 çevrimi içindir. Lenf ise protein, vitamin ve yağ taşınması için (tahmin ve deneyime dayalı kendi yorumumdur) Fakat abuk sabuk şeyler yediğimiz için lenf sistemi dokulara gerekli besin maddelerini taşıyamadığı için kanımız lenf sistemine yardımcı olmak üzere besin taşımaya başlar bu da vücudu içerten çökertmeye başlar. İçerden çökertilen deri dokusunu dışardan krem, şifalı madde vs sürerek iyileştirmek zordur. İçerden çökertilen deri ancak içerden düzeltilebilir bunun için de lenf - kan dengesini eski haline getirmek gerekli. Çiğ sütün tam olarak bunu yaptığını düşünüyorum.
    Bazi hatalar var. Lutfen duzeltin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Syronwar

    Bazi hatalar var. Lutfen duzeltin.

    Alıntıları Göster
    Çok haklısın. Bir BLOK eksiğim vardı, şimdi düzeltiyorum. Bu mesajdan sonra BLOK lanmış olacaksın, dalganı başka kişilerle geçersin artık.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153

    Çok haklısın. Bir BLOK eksiğim vardı, şimdi düzeltiyorum. Bu mesajdan sonra BLOK lanmış olacaksın, dalganı başka kişilerle geçersin artık.

    Alıntıları Göster
    Nassss. Anca gidersin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.