Şimdi Ara

C5 hakkında yorumlarınız nelerdir? (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
167
Cevap
1
Favori
37.327
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Model Yılı : 2005

    Link :http://www.araba.com/470694.html
  • fiyat normal fakat o fiyata sıfır km olanını alma şansınız var.1,6 sxpk ve sr dahil
    ne dersin
  • Kesinlikle 2.0 Hdi SXPK derim ikinci el olmasına rağmen. 136 bg.lik bu motor chiple 160 bg.e ve 400 torka çıkar ve tadından yenmez. Tabi bu benim tercihim. Ayrıca kullandığım 1.6 Hdi.den inanılmaz memnunum. ALLAH nazarlardan korusun.
  • hayırlı olsun
    güle güle kullan
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Yavuz

    Model Yılı : 2005

    Link :http://www.araba.com/470694.html



    birşey sorabilir miyim. bu kasa 2006 veya 2007 değil mi. 2005 modelde farlar falan daha farklı diye biliyorum. yanlışım düzeltin lütfen... saygılar.
  • Hayır bu kasa aynı 2007 modeldeki gibi makyajlı kasa. bir farkı yok. Resimlerden dikkat ederseniz arabanın profili tamamen yeni modellerle aynı.
  • aynen doğrudur
  • Merhabalar. C5 almayı düşünen arkadaşa bikaç şey yazmak istedim. Bazı arkadaşlar vectra, passat falan tavsiye etmişler. Olabilir herkesin fikrine saygılıyım ama 200 le giderken ön lastiğiniz patladığında sizin hayatınızı kurtaracak tek araç C5 tir. Dünyada 3 teker ile gidebilen tek marka Citroendir ve citroen bu teknolojiyi efsanevi DS modeli ile günümüzden 52 yıl önce 1955 te uygulamıştır. Daha detaylı bilgi almak isterseniz "citroen sizce nasıl bir araba" başlığı altındaki forumda benim yazdıklarımı okuyabilirsiniz. Saygılar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi umbek444 -- 14 Şubat 2007; 4:06:02 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: umbek444

    Merhabalar. C5 almayı düşünen arkadaşa bikaç şey yazmak istedim. Bazı arkadaşlar vectra, passat falan tavsiye etmişler. Olabilir herkesin fikrine saygılıyım ama 200 le giderken ön lastiğiniz patladığında sizin hayatınızı kurtaracak tek araç C5 tir. Dünyada 3 teker ile gidebilen tek marka Citroendir ve citroen bu teknolojiyi efsanevi DS modeli ile günümüzden 52 yıl önce 1955 te uygulamıştır. Daha detaylı bilgi almak isterseniz "citroen sizce nasıl bir araba" başlığı altındaki forumda benim yazdıklarımı okuyabilirsiniz. Saygılar.


    teşekkürler hocam. sizin yazınızı okudum hatta hidraktif süspansiyon hakkında araştırmalar da yaptım.

    şimdi kafama takılan başka bi soru var. kimi arkadaşlar kullnıyor olduğumuz 1.9 Jet turbo DOBLOdan sonra C5 in 1.6 sının o kasa ile bize şu anki aracımızın perfonmansını veremeyeceğini söylüyorlar ve bu kafamı kurcalıyor.

    şimdi doblonun teknik verilerine ulaşmaya çalışıyorum karşılaştırma yapmak için.




  • O arkadaşlar abesle iştigal ediyorlar. Ayrıca bir bedel ödemeden test sürüşü imkanınız var. Buna ancak sürdükten sonra siz karar verebilirsiniz. Ben görüşümü yazayım. Ben bu aracımı chip yaptırmadan önce de performansından çok şikayetçi değildim. Sonuçta sadece anlık bir hantallık vardı kalkışta onunda sebebi yürür halde sürücüyle birlikte en az 1.6 ton ağırlık taşımak zorunda olmasıydı. Lakin 0-100 km hızlanmasının 11.3 sn. olması (fabrika verisi) ve son hızının 192 km olması performans adına birşeyler ifade ediyor olmalı size.
  • Merhabalar. Sizin kullanmakta olduğunuz doblo yerli üretim ve italyan fiat grubuna ait bir araç. Belki performansı C5 1.6 HDİ den iyi olabilir veya başa baş olabilir onu doblo kullanmadığım için bilemem ama C5 1.6 kullandım. Performansı hiçte fena değildi. Burda esas geleceğim nokta şu ki bir C5 e bindiğiniz zaman içinizi saracak güven duygusu, hidro-pnömatik süspansiyonun konforu ve yol tutuşa katkısı size dobloyu fazla değil 5 dakikada unutturacaktır. 6 ay sonra ise birisi size deseki bmw mi, mercedes mi yoksa citroen mi... Verceğiniz cevap citroen olacaktır. Hatta kendinizi nasıl yapsamda bir C6 alsam diye hesap yaparken bulabilirsiniz. (Bu arada C6 90.000 euro). Madalyonun bir yüzü daha var. Herşey performans demek değildir. Siz hiç doblo ile büyük bir kaza yapıpta sağ çıkan gördünüzmü. C5 te ailenizi sevdiklerinizi taşıyacaksınız. Bizim halkımız malesef 90 model doğan a 10 milyar para sayar ama gidip aynı fiyata 96 model xantia ya para vermez bu araba yaramaz der. Ondan sonrada trafikte en ufak bir hatada bitarafa girer araba çıkar hurdaya kendisi çıkar hurdaya ama yinede kimse ders almaz. Şimdi biraz daha derine dalıyorum citroen bir hastalıktır. Citroen bir virüstür. Ama faydalı bir virüs yani yanlış anlamayın beni. Hidro-pnömatikli bir citroen kullanıcısına başka bir marka araba kullandırtamazsınız. Kullansada küfrederek kullanır. Zevk almaz. Korkarak kullanır. Hız yapamaz. Bilirki ayarı kaçırıp bir viraja biraz hızlı girdiğinde uçacaktır. Bilirki altındaki araba dünyada takla atmayan tek araba değildir. Ancak bir citroen verirsiniz o zaman ruhu huzur bulur. Uzun yolculuklara çıktığınızda çok mazot yakacaksınız çünkü yolu uzatmak isteyeceksiniz. Mesela İstanbuldan Antalya ya gidecekseniz Bursa eskişehir ankara konya antalya güzergahını izleyeceksiniz. Veya benim gibi Malatya dan bodruma (yaklaşık 1400 km) giderken afyonda kalırım diye yola çıkıp afyonda kalmadan bodruma kadar gidecek ama yinede o sürüş zevkine doyamayacaksınız. Veya otobanda virajlara 230 ile dalıp bakanı ve konvoyunu sollayıp karakollarda ifade vereceksiniz.(Benim arabam XM) . Ben şimdi burda size 500 sf anlatsamda belki abartıyor diyeceksiniz ama C5 i alın kullanın o zaman ne demek istediğimi anlarsınız. Bikaç yıl sonrada benim gibi klasik citroen ler peşinde koşmaya başlarsınız. Sanayilerde CX ararsınız, DS ararsınız, XM alacam diye tutturursunuz. Virüsü alırsanız bunların hepsini yaşayacaksınız. Hadi bakalım son karar sizin...Ya sıradan arabalar yada citroen.

     C5 hakkında yorumlarınız nelerdir?


     C5 hakkında yorumlarınız nelerdir?


     C5 hakkında yorumlarınız nelerdir?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi umbek444 -- 17 Şubat 2007; 15:52:55 >




  • umbek benimde bi kaç sorum.önce mesajdaki mavi araç citronin hangi modeli. ve bu hidro pnömatik sistem başka hangi araçlarda kulanılıyor.valla bu sistemi baya düşünmeye başladımda.

    yada soruyu şöyle sorayım.1600 cc ve altı bu sistemi hangi modellerde bulabiliriz
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sudkostik

    bir şey daha söylemek istiyorum. umarım BAYLAS grubu da sesimizi duyar buradan.

    neden c5 için hiç reklam yapılmıyor. İKi üstte link ini verdiğim reklam gerçekten çok hoş. Gidelim C5 alalım dedirtmiyor insana belki ama en azından halka CİTROEN ismini tanıtmış oluyor.

    mesela c4 ün katlana robot reklamı çok etkili idi ve c4 oldukça sattı diğer modellerine göre.

    ayrıca c5 için söylüyorum yine katalogları da oldukça yetersiz. sadece 4 yaprak. pek bir şey anlatmıyor. bayideki satıcı da pek iyi değildi. bize arabanın 40 cm inip kalktığını gösteriyor. yani hidraktid süspansiyon sadece bu değil ki. de mi yani. anlataksın bu süspansiyon virajlardadevrilmeyi engeller, araç kesinlikle ters dönerek takla atmaz falan...

    baylas bu konuya biraaz eğilmeli....


    +1

    Aynı reklam eksiği C4 picasso içinde geçerli. Araç 3 ay önce satılmaya başlamış ben 2 gün önce öğrendim.

    edit:imla



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nightseason -- 18 Şubat 2007; 10:52:36 >




  • Bu arada versonun dizeli düşünülebilir demişsiniz(gerçi şu an C5 bakıyorsunuz anladığım kadarıyla),ama ben verso yerine C4 picassoyu düşünmenizi tavsiye ederim.1.6 hdi-full-53000ytl
  • quote:

    Orjinalden alıntı: umbek444

    Merhabalar. Sizin kullanmakta olduğunuz doblo yerli üretim ve italyan fiat grubuna ait bir araç. Belki performansı C5 1.6 HDİ den iyi olabilir veya başa baş olabilir onu doblo kullanmadığım için bilemem ama C5 1.6 kullandım. Performansı hiçte fena değildi. Burda esas geleceğim nokta şu ki bir C5 e bindiğiniz zaman içinizi saracak güven duygusu, hidro-pnömatik süspansiyonun konforu ve yol tutuşa katkısı size dobloyu fazla değil 5 dakikada unutturacaktır. 6 ay sonra ise birisi size deseki bmw mi, mercedes mi yoksa citroen mi... Verceğiniz cevap citroen olacaktır. Hatta kendinizi nasıl yapsamda bir C6 alsam diye hesap yaparken bulabilirsiniz. (Bu arada C6 90.000 euro). Madalyonun bir yüzü daha var. Herşey performans demek değildir. Siz hiç doblo ile büyük bir kaza yapıpta sağ çıkan gördünüzmü. C5 te ailenizi sevdiklerinizi taşıyacaksınız. Bizim halkımız malesef 90 model doğan a 10 milyar para sayar ama gidip aynı fiyata 96 model xantia ya para vermez bu araba yaramaz der. Ondan sonrada trafikte en ufak bir hatada bitarafa girer araba çıkar hurdaya kendisi çıkar hurdaya ama yinede kimse ders almaz. Şimdi biraz daha derine dalıyorum citroen bir hastalıktır. Citroen bir virüstür. Ama faydalı bir virüs yani yanlış anlamayın beni. Hidro-pnömatikli bir citroen kullanıcısına başka bir marka araba kullandırtamazsınız. Kullansada küfrederek kullanır. Zevk almaz. Korkarak kullanır. Hız yapamaz. Bilirki ayarı kaçırıp bir viraja biraz hızlı girdiğinde uçacaktır. Bilirki altındaki araba dünyada takla atmayan tek araba değildir. Ancak bir citroen verirsiniz o zaman ruhu huzur bulur. Uzun yolculuklara çıktığınızda çok mazot yakacaksınız çünkü yolu uzatmak isteyeceksiniz. Mesela İstanbuldan Antalya ya gidecekseniz Bursa eskişehir ankara konya antalya güzergahını izleyeceksiniz. Veya benim gibi Malatya dan bodruma (yaklaşık 1400 km) giderken afyonda kalırım diye yola çıkıp afyonda kalmadan bodruma kadar gidecek ama yinede o sürüş zevkine doyamayacaksınız. Veya otobanda virajlara 230 ile dalıp bakanı ve konvoyunu sollayıp karakollarda ifade vereceksiniz.(Benim arabam XM) . Ben şimdi burda size 500 sf anlatsamda belki abartıyor diyeceksiniz ama C5 i alın kullanın o zaman ne demek istediğimi anlarsınız. Bikaç yıl sonrada benim gibi klasik citroen ler peşinde koşmaya başlarsınız. Sanayilerde CX ararsınız, DS ararsınız, XM alacam diye tutturursunuz. Virüsü alırsanız bunların hepsini yaşayacaksınız. Hadi bakalım son karar sizin...Ya sıradan arabalar yada citroen.




    teşekkürler hocam, zahmet edip yazmışsınız bi dünya. gerçekten sağolun. bu teşekkür hem size hem de diğer arkadaşlara.

    Citroen kullanmışların yorum yapmaları gerçekten çok etkili oluyor ve güven veriyor. dediğiniz virüs bulaşma etkileri başladı sanırım. şu an çorumdayım. çorumda citroen bayisi olmadığındandır herhalde burada citroen görmek oldukça güç, hele ki C5. bu akşam üzeri bir C5 görünce durup 5 dakika izledim önden arkadan falan.



    @nightseason

    verso dizel direk iptal oldu. Dizel modeli 2.2 lt imiş; vergi ve bondrol durumları dolayısıyla artık düşünmüyoruz. Gerçi dediğiniz gibi zaten o tip araç olacak olsa artık picasso var.




  • Toyota zaten versonun dizelini vitrinde dursun diye getirmiş sanırım,satmaya niyetleri yok kanımca.

    Bizde şu an meriva var,bu tip otomobillere alışınca sedanlara bakmaz oluyo insan.C4 picassoyu Türkiye'ye geldiğini öğrenmeden önce c-max,veso,zafira gibi oto.lara bakıyorduk.Ama C4 gelince herşey değişti.Tasarım çok hoşuma gitti+donanımı+1.6 hdi motoru. Şimdi gidip görmek için sabırsızlanıyorum.

     C5 hakkında yorumlarınız nelerdir?
  • Arkadaş kesinlikle doğru söyledi. C5.e oturun ve çevre yoluna çıkın. Hidraktif süspansiyonun size hissettirmeden seviye ayarlamasının nasıl yaptığına tanık olacaksınız ve vazgeçemeyeceksiniz.
  • Merhaba arkadaşlar. Öncelikle resimlere geleyim. Bu reimler citroen XM e ait. Citroen XM şu anki C6 nın önceki versiyonu. Yani nasılki XSARA bitti yerine C4 başladıysa XM bitti yerine C6 başladı. Kısaca bir bilgi vereyim.
    AX = SAXO = C2, C3
    ZX = XSARA = C4
    BX= XANTİA = C5 ( bu sınıfta hidropnönmatik süspansiyon var)
    CX = XM = C6 ( yine bu sınıfta hidropnömatik süspansiyon var)

    Gelelim şu meşhur hidropnömatik sisteme.
    Arkadaşlar bu sistem temelde sıvı denge kanununa dayanır. Lisedeki fizik bilgilerimizi biraz hatırlarsak bu sistemin nasıl çalıştığını daha iyi anlarız. Şimdi sistemi en basit bir dille anlatacağım.
    Her tekerlek üzerinde sifer diye adlandırdığımız yeşil renkli küreler var. Bu kürelerin içinde de sıkıştırılmış azot gazı var. Küreler bir ucundan silindir diye adlandırdığımız süspansiyonlara ve LHM (liquid hidrolic mineral) sıvısının dolaştığı bir hortuma bağlı. Hortumlar bir pompaya pompa ise bir hidrolik deposuna bağlı.
    Citroenlerin neden park halinde çöktüğüne gelirsek o olayda şu şekilde oluyor. Şimdi bir citroen düşünün yere yapışmış durumda park yerinde duruyor. Geldiniz marşa bastınız motor çalıştı. Motor çalışınca hidrolik pompası çalıştı ve hidrolik deposundaki LHM sıvısını borular aracılığı ile silindirlere basmaya başladı. Araç yükseldi. motoru stop ettik pompada durdu. Aracın ağırlığı silindirlere bindi ve LHM geri tepti depoya doldu bu arada da araç çöktü.
    Konfora gelirsek bu sistem size inanılmaz bir konfor sağlıyor. Bilhassa uzun yolculuklarda sarsıntıları en aza indiriyor. Hatta araba dergilerinde bu sistem için "uçan halı" tabiri kullanılır. siferlerdeki azot gazının sıkışabilme özelliği ile kasisler emilircesine yok edilir ve kabine sarsıntı verilmez.
    Ve en önemli özellikler. 3 tkerle gidebilme, devrilmeme yol tutuş. hani başta demiştim ya sıvı denge kanunu. Aracın şasesi ve yol arasındaki bağlantıyı sağlayan unsur nedir arkadaşlar. Lastikler ve süspansiyonlar. Lastikler yol üzerindeki kasis çukur vs gibi her türlü engebeyi süspansiyona iletir ve süspansiyon bunu kabiliyeti kadar emer gerisinide şaseye verir ve araç sallanır. Şimdi bu olay citroende nasıl işliyor. Bir bardak alın ve yarısına kadar suyla doldurun. Bardağı elinize alın ve önce dik tutun. Su yüzeyi yere pareleldir. bardağı hafif eğin ve su yüzeyine bakın. Gördüğünüz gibi su yüzeyi yine yere pareleldir. Citroen temelde bu fizik kanununu kullanarak aracın her durumda yola parelel olmasını sağlayacak bir sistem geliştirmiştir. Aracın bir köşesine veya bagajın bir tarafına 250 kg yük koyduğunuzda baçka bir araçta yükün koyulduğu taraf yere yapışır. Ama citroende böyle bir olay olmaz. Arabada tek kişide olsa 5 kişi artı bagajda olsa arabanın yerden yüksekliği aynıdır. Bu sistem aracın denge kaybını sıfıra indirir. Virajlarda araç yana yatmaz stabil olarak yoluna devam eder. Tekerlerinden birisi kopsa veya lastiği patlasa bile yere paralel konumunu korur ve 3 tekerle yoluna devam eder.
    Sisteme hidro-pnömatik denmesinin nedeni ise LHM sıvısı (hidro) ve siferlerdeki azot gazı nın beraber kullanılmasıdır. Sistemde hem gaz hem de hidrolik kullanılmıştır. Şimdi biraz ara veriyorum az sonra bu sistemin ilk uygulanışını, tarihsel gelişimini ve şu anda C5 teki şeklini resimlerle anlatacağım. Yaşasın Citroen aşkı.




  • umbek444 kusura bakma adını bilmediğim için adınla hitap edemiyorum ama harikasın. Sabırsızlıkla yazılarını bekliyorum.

    Saygı ve sevgilerimle...
  • Tekrar merhabalar. İşlerim dolayısıyla bazen ara veriyorum kusura bakmayın. Tarihsel gelişimden bahsedeceğimi söylemiştim. Bu sistem ilk kez 1955 yılında efsanevi DS modelinde kullanılmıştır.
    Yeri gelmişken birazda DS modelinden bahsedeyim. DS açılım olarak D = desire (istek), S = speciale (özel) yani ismin açılımı türkçe olarak "özel istek" tir. Fransızca da okunuşu ise (okunduğu şekliyle) "dies" yani tanrıça demektir. İsmiyle bile bu kadar özel ve farklı olan bu arabanın otomobil dünyasına getirdiği yeniliklerede kısaca değineyim.
    -- ilk disk frenler
    -- ilk göbekten monteli cantlar. ( şu anda formula araçlarında kullanılıyor)
    -- İlk plastik radyatör fanı ve alümünyum alaşım motor
    -- İlk direksiyon yönüne dönebilen farlar
    -- ilk hidrolik direksiyon, hidrolik frenler, hidrolik destekli debriyaj ve şanzuman
    -- İlk 15 dakikada 798 sipariş, ilk gün sonunda 12.000 sipariş ve fuar bittiğinde 80.000 sipariş alarak guiness rekorlar kitabına girmiştir.
    -- Rüzgar sürtünme katsayısı CX üretilene kadar en düşük binek araba.
    ve patenti alındığı için şu ana kadar sadece citroenler tarafından kullanılabilen hidro-pnömatik süspansiyon sistemi.
    Evet o yıllarda bu araba uzaydan gelen gemi olarak tanındı. O kadar ferah, rahat ve güvenliydiki o kadar sevildiki halen trafikte insanların gözlerini alamadığı bir otomobil.
    hidropnömatik sistem 1955 yılından 1989 yılına kadar pek bir değişikliğe uğramadan geldi. DS, GS, CX ve BX modelleri aynı şekilde üretildi. 1989 yılında ise XM sahnedeydi ve hidro-pnömatik sisteme ek olarak 1. nesil hidro-aktif sistem eklenmişti. Bu sistemde ek olarak toplam 5 adet sensör , bir elektronik beyin ve 2 tane daha sifer vardı. Siferlerden birisi ön tekerlekler arasındaydı birisi ise arka tekerlekler arasındaydı. Bunlar merkez siferler olarak adlandırılmıştı. Sensörler ise
    1- gaz pedalında (gaza ne kadar basıldığını ölçer)
    2- fren pedalında ( frene ne kadar basıldığını ölçer)
    3- direksiyonda (direksiyonun kaç derece çevrildiğini ölçer)
    4- şanzumanda (aracın hızını ölçer)
    5- Viraj çubuğunda ( aracın virajlarda yana doğru ne kadar yattığını ölçer)
    Bu 5 sensörden gelen veriler milisaniyeler içinde ana beyinde değerlendirilip süspansiyon sertliği ayarlanırdı. 1. nesil de süspansiyon sertlik ayarı için 2 seçeneğiniz vardı. Araç içinde vites kolunun solundaki bir düğme ile isterseneniz otomatik konumu istersenizde sport konumu seçiliyordu.Otomatik seçildiğinde süspansiyonların sertliği ana beyin tarafından aracın hızına, sürücünün sürüş sitiline , yol durumuna ve benzeri durumlara göre sertleştiriliyor veya yumuşatılıyordu. sport seçildiğinde ise süspansiyon sertleştiriliyor ve maksimum yol tutuş sağlanıyordu. 2. nesilde ise 2 konuma bir üçüncüsü eklenmişti. Bu konum konfor konumuydu. konfor konumunda ise süspansiyonlar yumuşatılıp son derece yumuşak ve sarsıntısız bir yolculuk sağlanıyordu. C5 te ise 3. nesil sahnedeydi. Yarın 3. nesili ve aradaki farkları anlatacağım.

     C5 hakkında yorumlarınız nelerdir?


     C5 hakkında yorumlarınız nelerdir?


     C5 hakkında yorumlarınız nelerdir?




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.