|
Bu durum biraz eski filmlerin neden daha çok sevildiğiyle ilgili aslında. Çünkü geçmişte kıyas yapılacak film sayısı azdı; dolayısıyla bir film bir açıdan çıtayı yükselttiğinde, o artık yeni beklenti seviyeniz haline geliyordu. Zamanla bilgi birikimi ve bilgiye erişim arttıkça, filmlere yaklaşımınız da değişiyor. Bunun yanında filmin nasıl işlendiği de önemli bir etken. Ama o zaman için iyi yapılmış bir film diyoruz mesela 2001: A Space Odyssey (1968) Ben daha derin ve kaliteli bilim kurgu filmlerini seviyorum ama derinlik ve açıklayıcı senaryolar herkesin ilgisini çekmeyebiliyor; gizli mesajlar, semboller veya referanslar bazı izleyicilere hitap etmez çünkü göremezler. Yönetmenin burada önemli bir sorumluluğu var: hikayenin izleyiciye ulaşacağından ve anlaşılacağından emin olmalı. Zira bazı yapımlar o kadar karmaşık oluyor ki insanlar anlamayınca ya da detaylara inmeden izleyince filme kötü diyorlar. Bazı yönetmenler eldeki veriyi kullanmayı tercih ederken, bazıları da gerçek dünyayla özdeşleştirilmemesi için tamamen farklı bir evren ya da hayali bir dünya oluşturuyor. Böylece bildiğimiz fizik kuralları veya olgular orada geçerli olmadığı için yersiz oluyor. Örneğin, farklı bir gezegenin yerçekimi nasıl işler bilmiyorsak, o konuda eleştiri yapmak anlamsız olur. Mesela The Expanse dizisini sırf daha gerçekçi olduğu için seven bir kitle var. Yine de bazı senaristler, bilimsel olarak henüz tam açıklanamamış konuları ele alırken hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını öne çıkarıyor. Çoğu uzay filminde / oyununda uzun yolculuklar “ışık hızında gidiyoruz” diye geçiştirilirken; bazı yapımlarda hyper drive, warp drive, alcubierre drive, mass effect, gellar field gibi kavramlar hikayeye derinlik katmak için kullanılıyor ve nasıl çalıştığını açıklayan bir hikayeleri oluyor. Mesela Event Horizon (1997) Belki yıllar sonra bu fikirlerin yanlış ya da mantıksız olduğu ortaya çıkacak, ama şu anda bu tür yaratıcı ve farklı fikirlerin var olması bence sinema açısından son derece değerli. Bazı yapımlar vardır ki kendi kurallarını kendi yıkar. Aslında daha mantıklı ve detaylı şekilde anlatılabilecek bir senaryoyu gereksiz şekilde karmaşık hale getirmeleri dikkatimi çekiyor. Örneğin, hikâyede “virüs” yerine “bilinmeyen bir canlı türü” denseydi çok daha inandırıcı olabilirdi. Çünkü biyolojide hâlâ keşfedilmemiş canlı türleri olma ihtimali var; hatta başka gezegenlerde tamamen farklı yaşam formları da ortaya çıkabilir. Bu nedenle açıklayamadığımız bir şeyi “bilinmeyen” olarak tanımlamak, senaryoda boşluk yaratmazdı. Burada yapılması gereken tek şey, ilgili alanlardaki uzmanlardan gerçekten derinlemesine görüş almak olurdu. Bazı noktalarda danışıldığı belli, ancak bunun yüzeysel yapıldığı da açıkça hissediliyor. İşte tam burada yakındığım konu, dizi izlenebilir ama bu kadar abartıyı hak etmiyor. |
|
_____________________________
|




Yeni Kayıt

Konudaki Resimler

önceki
kullanıcısına yanıt
Hızlı






