Şimdi Ara

BORU İÇİNDEKİ BASINÇ PARADOKSU (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
35
Cevap
2
Favori
20.077
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Ohoo olay tıp kavgasina donmus

    Sakin olun guzelce tartisalim . Tartismadan bir sey ogrenilmez

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Basınç statik ve dinamik olarak ikiye ayrılır. Bir boru içerisinden akan bir akışkanın borunun her yönüne yaptığı basınç statik basınçtır ve akışkanın hızı arttıkça azalır. Statik basınç yönsüzdür. Dinamik basınç ise akışkanın hareketi yönünde önünde varolan bir engele uyguladığı basınçtır, yönlüdür ve yönü hareketi yönündedir. Akışkanın hızı arttıkça dinamik basınç artar.


    İki boru icinde akis olduğu zaman kenarlara doğru hız düşer. Şimdi düşünürsek basit bir şekilde. Herkesin yürüdüğü bir istiklal caddesinde kalabalıkla ilerlemeye çalışıyoruz. Kenarda hız sıfır millet vitrine bakıyor. Orta çok hızlı bir şekilde akıyor. Bir vakum oluşturur. İstenildiği an vitrine bakan biri orta hızdan yararlanıp oradan çıkabilir. Ama ortada çok yavaş yürüseler senin o hareketli kisma geçmen zaman alır.
    Yani hız dinamik basıncı arttırıyor. Hız artıyor kenarlarda hız daha düşük. Artan bu hız farkı vakum oluşturduğu için statik basıncı düşürüyor.

    Damarların sıkışması kan hızını arttırmak. Bu sayede dinamik basınç artar. Kan her yere rahatça ulaşır.

    Bir hortumu sıkıştırirsak dinamik basınç artar. Kutlesel Debi artmaz.( Kg/s) Kesit alanı daraldığı için hız arttığı için hacimsel debide değişmez. . Hız arttığı için su daha hızlı akar. Kesit daraldığı için akis laminerden turbulans li akışa döner.

    Şimdi şu bilgiye bakalim

    Türbülanslı Akım:
    Türbülanslı akımda sıvı partikülleri her doğrultuda tesadüfi şekilde hareket ederler.

    Akış şeklini değiştirdik. İçerde kaos var. Sıvı partikulleri her yere doğur akmaya çalışıyor. Başta statik basınç tanımını yapmıştık. Bu kaos statik basıncı artırır. Aynı zamanda dinamik basıncı düşürüyor. Hız azaldı bir miktar. Ama biz kesit alanını daha fazla düşürdük. Bu azalmayi göremedik.

    Paradoks dediğin şey akis türlerinin değişmesi. Sen bunu katmadığından yanlış gelmiş olabilir.

    Şimdi istiklal caddesine dönelim. Kenarda yavaş hız orada hızlı. Oda ne bir el silah sesi. Millet panik içinde oraya buraya kosuşturuyor. Hatta panik yapıp vitrin camını kırıp içeri girmeye çalışanlar var. Bir birini ezenler var. Ortadaki hız arttı ama herkes aynı yönde hızlanmadi. Kaos oluştu. Boru icinde akis da basit olarak böyle.

    Boru olayında daha dar boru takınca musluktan çıkan suyun hızı değişmez. Yani musluktan aynı su çıkar. Kutlesel debi sabit. Boru çapı az hız arttı. Belli bir hızdan sonra turbulans a döner akis. Buda ceperlere baskıyı arttırır.

    Bir arkadaşın verdiği iki kağıdı paralel tutup ortasına uflersen kağıtlarının birbirine yaklaştığıni görürsün. Bu en iyi örnek. Akış laminer kaldıkça. Ama o kadar çok hızlı uflersen kağıtlar bir birinden uzaklaşır. Ozaman turbulans akışı olur. Bu reynold sayısına göre belirleniyor her akis için farklı değerler var.

    Bernoulli_ilkesi ne yanlış felan demek çok saçma bişey. Dünya bernolli ilkesi üzerine kurulmuş sistemlerle enerji üretiyor. Nasıl yanlış olur?
    Bu mesaja eklenen görseller:

     BORU İÇİNDEKİ BASINÇ PARADOKSU



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yec44 -- 31 Mayıs 2016; 19:30:23 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kalp olayını pek bilmemek le birlikte (makineciyim) tahmin yürütuyorum yanlış olabilir. kalbi bir pompa olarak düşünelim. Ama bu pompa mekanik değil. Sürekli çalışmak zorunda bir yandan dinlenmesi gerek.

    Kesik kesik kanı pompalıyor . Atardamar in kanı taşıması için belli bir genişlikte olması gerek. Kan pompa landiginda basınç olmusmayacak kadar geniş olsa. Kalp dinleme sırasında kan çekilir. Vakum etkisi olur. ( Büyük ihtimal toplar damalarda vakum oluşuyordur ) buyuzden damar öyle bir genişlikte olmalı ki kalp bastığında kanı hız artmalı kalp üzerinde olan yerlere kan gitmeli. Lisede hatırladığım kalp 0.6 saniye durup 0.4 saniye çalışıyor. Bu 0.6 lik dilimde atar damarda kanın belli bir statik basınç oluşturduğunu düşünelim. Kan çalıştı ve pompaladi. Bu sürede fazla kan geldi. Belli bir şişkinlik oldu. Atar damarlar esnek olduğu için bunu belli bir miktarda esneyerek alır. Bu şişkinlik damar ceperlerine baskı yapar. Buyuzden kolumuza her kalp atışta oluşan fazla kanınin oluşturduğu şişkinligi hissederiz. Nabız budur aslında.

    Şimdi yaşlı bireylerde damar esnekliği kaybeder. Statik basınç durgun halde kalp calismazken standartı korur. Ama attığı zaman bu fazla kan atar damardaki dinamik basıncı arttırır. Esnemeyen damarda akis hızı artar. Birde bunu nabız artarak desteklerle kılcal damarlara fazla kan gelir. Beyin kanamaları böyle oluşur. ( Burun kanaması olmuştu bende ordan bağladım) bu yüzden spor salonlarında yaşlıların belli bir nabız değerini geçmemesi gerektiği uyarısı vardır.


    Lise biyoloji ve akis dersinden öğrendiklerimi harmanladim. Hatta eskiden uzun balonlar vardı. İlk siserken ilk bölümde genişlik olur sonra tüm genişlik daha düşük bir genişlikte esitlenirdi. Her şişirme için hava ufledigimizde aynısı olurdu.

    Yani özetle kalp bir çalışıp duran bir pompa pompa. Pompa basıncı oluşturuyor. Bunu göz önünde tutmazsak yine bir paradoks oluşur beyinde.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • mühendislik dersi niteliğinde bir paylaşım olmuş teşekkürler bir de benim örnekteki gibi bağlı sistemlerdeki dinamik basınca ve akışkanın akmasına karşı oluşan boru direncini nasıl mukayese ederiz hep en dar segmenti mi baz alırız yoksa ortalama bir değer mi hesaplanır örneğin yukarıdaki B ve C borularında türbilansı yok sayarsak hangisinin direnci daha büyüktür
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yec44

    Kalp olayını pek bilmemek le birlikte (makineciyim) tahmin yürütuyorum yanlış olabilir. kalbi bir pompa olarak düşünelim. Ama bu pompa mekanik değil. Sürekli çalışmak zorunda bir yandan dinlenmesi gerek.

    Kesik kesik kanı pompalıyor . Atardamar in kanı taşıması için belli bir genişlikte olması gerek. Kan pompa landiginda basınç olmusmayacak kadar geniş olsa. Kalp dinleme sırasında kan çekilir. Vakum etkisi olur. ( Büyük ihtimal toplar damalarda vakum oluşuyordur ) buyuzden damar öyle bir genişlikte olmalı ki kalp bastığında kanı hız artmalı kalp üzerinde olan yerlere kan gitmeli. Lisede hatırladığım kalp 0.6 saniye durup 0.4 saniye çalışıyor. Bu 0.6 lik dilimde atar damarda kanın belli bir statik basınç oluşturduğunu düşünelim. Kan çalıştı ve pompaladi. Bu sürede fazla kan geldi. Belli bir şişkinlik oldu. Atar damarlar esnek olduğu için bunu belli bir miktarda esneyerek alır. Bu şişkinlik damar ceperlerine baskı yapar. Buyuzden kolumuza her kalp atışta oluşan fazla kanınin oluşturduğu şişkinligi hissederiz. Nabız budur aslında.

    Şimdi yaşlı bireylerde damar esnekliği kaybeder. Statik basınç durgun halde kalp calismazken standartı korur. Ama attığı zaman bu fazla kan atar damardaki dinamik basıncı arttırır. Esnemeyen damarda akis hızı artar. Birde bunu nabız artarak desteklerle kılcal damarlara fazla kan gelir. Beyin kanamaları böyle oluşur. ( Burun kanaması olmuştu bende ordan bağladım) bu yüzden spor salonlarında yaşlıların belli bir nabız değerini geçmemesi gerektiği uyarısı vardır.


    Lise biyoloji ve akis dersinden öğrendiklerimi harmanladim. Hatta eskiden uzun balonlar vardı. İlk siserken ilk bölümde genişlik olur sonra tüm genişlik daha düşük bir genişlikte esitlenirdi. Her şişirme için hava ufledigimizde aynısı olurdu.

    Yani özetle kalp bir çalışıp duran bir pompa pompa. Pompa basıncı oluşturuyor. Bunu göz önünde tutmazsak yine bir paradoks oluşur beyinde.




    hocam bir mühendis olarak yine iyi hatırlıyorsunuz kalbi bence bahsettiğiniz gibi sistol/diyastol yani kasılma ve gevşeme süreleri var kalbin ve kasılmadan önce ventriküllerde olan hacim ile sistol sonu geride kalan hacim kavramlarından atım hacmi debi ejeksiyon fraksiyonu vb parametrelere doğru gidiliyor aynı bir motorun üst devirlerde torkunun düşmesi gibi kalpte de taşikardi ile birlkte kalbin atım hacmi ve veriminde düşme gözleniyor ilaveten kalpte frank starling yasası kalbin kendine gelen kanı perifere gönderme zorunluluğu venöz geri dönüş ve bunun neden olduğu preload kavramı, kalbin sisteme kan göndereceği zaman yenmesi gereken direnç afterload kavramı. kalp kapaklarından önce ve sonra genişlemeler ve neden olduğu türbilanslı akım sonucu oluşan üfürümler vs. çok geniş ve mühendislikle iç içe geçen bir konu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: alprazolam

    mühendislik dersi niteliğinde bir paylaşım olmuş teşekkürler bir de benim örnekteki gibi bağlı sistemlerdeki dinamik basınca ve akışkanın akmasına karşı oluşan boru direncini nasıl mukayese ederiz hep en dar segmenti mi baz alırız yoksa ortalama bir değer mi hesaplanır örneğin yukarıdaki B ve C borularında türbilansı yok sayarsak hangisinin direnci daha büyüktür

    Dostum senin için tansiyon araştırması yaptım son sorunu cevaplıyorum birazdan net olarak

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alprazolam

    quote:

    Orijinalden alıntı: yec44

    Kalp olayını pek bilmemek le birlikte (makineciyim) tahmin yürütuyorum yanlış olabilir. kalbi bir pompa olarak düşünelim. Ama bu pompa mekanik değil. Sürekli çalışmak zorunda bir yandan dinlenmesi gerek.

    Kesik kesik kanı pompalıyor . Atardamar in kanı taşıması için belli bir genişlikte olması gerek. Kan pompa landiginda basınç olmusmayacak kadar geniş olsa. Kalp dinleme sırasında kan çekilir. Vakum etkisi olur. ( Büyük ihtimal toplar damalarda vakum oluşuyordur ) buyuzden damar öyle bir genişlikte olmalı ki kalp bastığında kanı hız artmalı kalp üzerinde olan yerlere kan gitmeli. Lisede hatırladığım kalp 0.6 saniye durup 0.4 saniye çalışıyor. Bu 0.6 lik dilimde atar damarda kanın belli bir statik basınç oluşturduğunu düşünelim. Kan çalıştı ve pompaladi. Bu sürede fazla kan geldi. Belli bir şişkinlik oldu. Atar damarlar esnek olduğu için bunu belli bir miktarda esneyerek alır. Bu şişkinlik damar ceperlerine baskı yapar. Buyuzden kolumuza her kalp atışta oluşan fazla kanınin oluşturduğu şişkinligi hissederiz. Nabız budur aslında.

    Şimdi yaşlı bireylerde damar esnekliği kaybeder. Statik basınç durgun halde kalp calismazken standartı korur. Ama attığı zaman bu fazla kan atar damardaki dinamik basıncı arttırır. Esnemeyen damarda akis hızı artar. Birde bunu nabız artarak desteklerle kılcal damarlara fazla kan gelir. Beyin kanamaları böyle oluşur. ( Burun kanaması olmuştu bende ordan bağladım) bu yüzden spor salonlarında yaşlıların belli bir nabız değerini geçmemesi gerektiği uyarısı vardır.


    Lise biyoloji ve akis dersinden öğrendiklerimi harmanladim. Hatta eskiden uzun balonlar vardı. İlk siserken ilk bölümde genişlik olur sonra tüm genişlik daha düşük bir genişlikte esitlenirdi. Her şişirme için hava ufledigimizde aynısı olurdu.

    Yani özetle kalp bir çalışıp duran bir pompa pompa. Pompa basıncı oluşturuyor. Bunu göz önünde tutmazsak yine bir paradoks oluşur beyinde.




    hocam bir mühendis olarak yine iyi hatırlıyorsunuz kalbi bence bahsettiğiniz gibi sistol/diyastol yani kasılma ve gevşeme süreleri var kalbin ve kasılmadan önce ventriküllerde olan hacim ile sistol sonu geride kalan hacim kavramlarından atım hacmi debi ejeksiyon fraksiyonu vb parametrelere doğru gidiliyor aynı bir motorun üst devirlerde torkunun düşmesi gibi kalpte de taşikardi ile birlkte kalbin atım hacmi ve veriminde düşme gözleniyor ilaveten kalpte frank starling yasası kalbin kendine gelen kanı perifere gönderme zorunluluğu venöz geri dönüş ve bunun neden olduğu preload kavramı, kalbin sisteme kan göndereceği zaman yenmesi gereken direnç afterload kavramı. kalp kapaklarından önce ve sonra genişlemeler ve neden olduğu türbilanslı akım sonucu oluşan üfürümler vs. çok geniş ve mühendislikle iç içe geçen bir konu.

    Aynen tansiyon olayına baktım büyük küçük kavramı dediğim dibi. Biri dinlenme bir pompalama sırasında. Damar buzuserek esnekliği kaybediyor. Bu sayede bir miktar basıncı emip hızı düşürmek yerine direk olarak hızı arttırıyor. Esneklik gittiği için statik basıncı artıyor. Fazla kan artan damar çapı ile giderilmedigi için basınç yapıyor.

    Şimdi boru olayına bakayım biraz. Net isdedigini anlatmaya çalışayım.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Dinamik basınç denen olay aslında suyun hızdir. Tayzik denebilir. 2. Ve 3* boruya aynı debide şu pompalarsak aynı hızda çıkar. İkisinde dinamik basinci aynıdır.

    Statik basincda 2. Borunun ilk kısmında en yüksek diğer kısmındaki ile 3. Borunun ki eşittir.

    Mesela bu prensipleri kullanarak çalışan bir alet var

    https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Venturimetre
    Bu aletin çalışma prensibini anlarsan kafanda tek soru işareti kalmaz.
    Bu mesaja eklenen görseller:

     BORU İÇİNDEKİ BASINÇ PARADOKSU


    Laminer akis için yazdıklarım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yec44 -- 31 Mayıs 2016; 21:24:48 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kan, Newtonian akışkan değildir. Newtonian akışkan olmayan bir sıvıya Navier - Stokes denklemi uygulayamazsınız. Bu da literatürde geriye kalan denklemlerin, kanda çalışmayacağı anlamına gelir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yec44

    Dinamik basınç denen olay aslında suyun hızdir. Tayzik denebilir. 2. Ve 3* boruya aynı debide şu pompalarsak aynı hızda çıkar. İkisinde dinamik basinci aynıdır.

    Statik basincda 2. Borunun ilk kısmında en yüksek diğer kısmındaki ile 3. Borunun ki eşittir.

    Mesela bu prensipleri kullanarak çalışan bir alet var

    https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Venturimetre
    Bu aletin çalışma prensibini anlarsan kafanda tek soru işareti kalmaz.
    Bu mesaja eklenen görseller:

     BORU İÇİNDEKİ BASINÇ PARADOKSU


    Laminer akis için yazdıklarım.

    peki hocam şunu sormak istiyorum şimdi sırasıyla çapları 2cm ve 1cm olan eşit uzunluktaki 2 hortuma aynı süre içersinde örneğin 10sn içinde 1lt su pompalamak istesek çapı küçük olan boruda daha fazla zorlanacağız aynı debiyi geçirmek için daha büyük bir basınçla pompalamamız gerekecek bu noktada küçük boruda yaşadığımız bu olayın nedeni akımın daha türbilanslı olması mı yoksa boru direncinin yüksek olması mı? eğer akışlar laminer olsaydı ideal akış olsaydı küçük boruda bu zorlanmayı yine yaşar mıydık



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tosbağa 06 -- 14 Haziran 2016; 16:32:34 >




  • şunu net olarak sormak istiyorum seyri sırasında çapı değişkenlik gösteren bir boruun yani çapı 5cm ile başlayıp bir süre sonra çapı 3cme düşen sonra 6cme genişleyen ve en sonunda 1cme inip bu şekilde devm eden bir borunun akışkan direnci yani flow resistance hesaplanırken aynı elektrikteki ortalama direnç gibi bir hesap mı yapılır yoksa en dar çap olan 1cm baz alınarak sanki tüm boru 1cmlik düz bir boruymuş gibi mi kabul edilir teşekkürler

    not:ideal akış için soruyorum
  • Akışkanlarsa tüm kapılar toplanır. Akis kitabım olsa yazardım. Bu geçişlerin kayıp değerleri var. Boru çapları ile ilgi boru puruzlulugu iç yapı maddesi vs vs toplanır. Ortalama alınmaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yec44

    Akışkanlarsa tüm kapılar toplanır. Akis kitabım olsa yazardım. Bu geçişlerin kayıp değerleri var. Boru çapları ile ilgi boru puruzlulugu iç yapı maddesi vs vs toplanır. Ortalama alınmaz.

    hocam bir de 3 mesaj yukarıda sizi alıntıladığım bir soru vardı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tosbağa 06 -- 23 Haziran 2016; 21:29:40 >
  • yec44 kullanıcısına yanıt
    Hocam, gerçekten detayli cevaplar vermissiniz teşekkürler.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alprazolam

    quote:

    Orijinalden alıntı: yec44

    Dinamik basınç denen olay aslında suyun hızdir. Tayzik denebilir. 2. Ve 3* boruya aynı debide şu pompalarsak aynı hızda çıkar. İkisinde dinamik basinci aynıdır.

    Statik basincda 2. Borunun ilk kısmında en yüksek diğer kısmındaki ile 3. Borunun ki eşittir.

    Mesela bu prensipleri kullanarak çalışan bir alet var

    https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Venturimetre
    Bu aletin çalışma prensibini anlarsan kafanda tek soru işareti kalmaz.
    Bu mesaja eklenen görseller:

     BORU İÇİNDEKİ BASINÇ PARADOKSU


    Laminer akis için yazdıklarım.

    peki hocam şunu sormak istiyorum şimdi sırasıyla çapları 2cm ve 1cm olan eşit uzunluktaki 2 hortuma aynı süre içersinde örneğin 10sn içinde 1lt su pompalamak istesek çapı küçük olan boruda daha fazla zorlanacağız aynı debiyi geçirmek için daha büyük bir basınçla pompalamamız gerekecek bu noktada küçük boruda yaşadığımız bu olayın nedeni akımın daha türbilanslı olması mı yoksa boru direncinin yüksek olması mı? eğer akışlar laminer olsaydı ideal akış olsaydı küçük boruda bu zorlanmayı yine yaşar mıydık

    Şimdi şehir şebeke suyunu düşünelim. Sabit 2 bar basınç su vardır. Musluğu tam açtığında musluğa giren suyun basıncı iki bar. Çıkarken musluğun yapısına göre basıncı değişir. Geniş ağzı olandan daha düşük basincta su çıkar. Dar agizi olandan daha tayzikli. Fakat ikisinden çıkan debisi aynıdır. Hem kutlesel hem hacimsel.


    Eger cok dar ağızlı musluğa 2 bar basınçlı şebeke suyu verirsek şu çok hızlı akar. Turbulans oluşabilir. Özellikle rijit cisimse esneme olmayacağı için musluk içinde yüksek basınç oluşur bu basınç şebeke basıncını geçerse şebeke su yunu musluğa gitmesini engellenmeye başlar denge oluşturur. Yine biz suyun aynı debide akmasını istersek şebeke suyunun basıncını arttırmamiz gerek. Bu seferde bağlantı noktası bacsinclari artar.



    İki rijit olmayan esnek bir hortum olursa. Elverdiği kadar hortum çapını arttırır ve denge kurmaya çalışır. Olmazsa patlar. Yada bağlantı noktasından çıkar.

    Geniş ağızlı olan hortum normal şekilde akarken dar olan giriş basıncı statik ve dinamik basınca çevirerek hortumu genişletir.

    Daha açık anlaşırsak. Boruya giriş basıncı var 2 bar diyelim. Boru çıkışında açık hava basıncı var. Bu yönde akis olur. Yüksek basinctan alçak basınca. Eğer hortum dar olurda bu iki bar basıncı dinamik basınc olarak alamazsa statik basıncı artar. Statik basınç yönsüzdür. Hortum boru ceperlerine baskı yapar. Kalpte böyle ama kalp sürekli pompa lamiyor. Durup durup çalışıyor. Bizim şebeke basıncı sürekli pompalıyor.

    Örnek veriyorum (tamamen varsayım teorik olarak doğru ama rakamsal doğruluk yok) bir bar basıncı atabilecek kadar debiye izin veriyor kullandığımız hortum. Bizde musluğu sonuna kadar açtık. (küçükken anneler hali yıkarken yapardim mesela muslugu sonuna kadar açık hortum ucunu elimle sıkınca bağlantı noktasından çıkardı) Kalan 1", bar statik basınç olarak hortumu baskı yapmaya başladı. Hortum elastik bir madde olursa balon gibi şişer bu statik basınç yüzünden. Dışarda bir atm basınç var. Hortum içinde giderek artan bir basinc. Hortum bir miktar genişleyip debisini artırır. Burda ya denge kurulur yada statik basınç giderek artar. Hortum patlar veya çıkar.


    Siz bu bilgileri nerde kullanacaksınız merak ettim?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.