Şimdi Ara

BORA JET'in FAALİYETLERİ ve UÇAKLARI

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
10.384
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Kısa bir süre önce Anadolu Jet ve Bora Jet işbirliği doğrultusunda, Ankara ile Balıkesir (Merkez ve Körfez) arasında uçuşlara başlandı. Böylece, uzun zamandır ihtiyaç olan ve bundan sonra da devam etmesi gereken bir hizmet hayata geçirilmiş oldu...

    Zira, bir gün içinde sadece Balıkesir merkezden yirmiden fazla Ankara otobüsü kalktığı söyleniyor. Körfezin ve yakın ilçelerin katkısı da eklenince; kaba bir hesapla, bir günde binbeşyüze yakın kişinin sadece otobüs ile Ankara’ya gittiğini söyleyebiliriz sanırım... Ankara-Balıkesir hattında her zaman rağbet görmüş olan tren seferlerini ve özel araçlarını kullananları da dikkate alınca aşağı yukarı günlük ikibin kişilik bir yolcu potansiyelinden söz etmek çok abartılı olmasa gerek...

    Bu uçuşlar; iş, tahsil, askerlik, sağlık ve benzeri nedenlerle Ankara’ya gidip gelmek zorunda olan Balıkesirlilerin yanı sıra tatilini Edremit Körfezinde geçiren (çoğu anılan bölgede gayrımenkul sahibi) Ankaralılar’da heyecan yarattı... Ancak, söz konusu heyecan; uçuşların gün ve saatleri, seçilen firma (Bora Jet) ve kullanılan uçak modelleri nedeniyle bir miktar tereddüt ve hatta endişeye de dönüşmüş durumda...

    Çünkü;

    1) Ankara-Körfez uçuşlarının gün ve saatleri; tatilciler için “ideal” denilebilecek düzeyde seçilmişse de aynı şeyi Ankara-Balıkesir Merkez uçuşları için söylemek mümkün değil... Salı, Perşembe ve C.tesi günü öğleden sonra karşılıklı olarak gerçekleştirilen uçuşlar, uçakla seyahat etmenin avantajlarını önemli ölçüde azaltıyor.

    Bora Jet’in ilan ettiği kalkış ve varış saatlerine göre; Ankara’dan Balıkesir’e uçan bir kişi, saat 15.10’da Ankara’da oluyor... Balıkesir’den Ankara’ya uçan kişi ise saat 17.00’da... Her hava yolu firmasında ve her havaalanında başa gelebilecek rötar olasılığını da dikkae alırsak; her iki şehre inmiş olan insan için de indiği saat itibarıyla işgünü bitmiş oluyor.

    Bu durum, hafta içinde gidilen şehirde günü birlik iş halledilmesini ve konaklama yapılmaksızın geri dönülebilmesini engelliyor... Konaklamayı göze alsanız bile ertesi gün uçuş olmadığı için dönüşü mecburen otobüs veya tren ile yapacaksınız... Bu durumda, -her zaman promosyonlu uçak bileti bulamayacağınız gerçeğini de düşünürek- “dünya paraya uçak bileti alacağım, üstüne otel parası vereceğim, dönüşü de zaten tren veya otobüs ile yapacağım... O zaman gidişi de geceden tren veya otobüs ile yapar, hiç konaklamadan ertesi gün geri döner, biraz yorulur ama zamandan ve paradan tasarruf ”ederim” diye düşünmek hiç de garip olmuyor...

    C.tesi yapılan uçuş da gün ve saat itibarıyla hafta sonu tatilinin değerlendirilmesi yönelik bir fayda sağlamıyor... Mesela bir Balıkesirli “önceden ucuz uçak bileti alayım, bir hafta sonu çoluğu çocuğu toplayıp Ankara’ya gideyim, güzelce gezeyim, bir gece kalıp ertesi gün döneyim” diyemiyor... C.tesi uçusu, hafta sonunu neredeyse tam ortadan bölüyor çünkü...

    2) Aslında, Balıkesir Merkez için bu ilk uçuş denemesi değil... Daha önce de Balıkesir Merkeze uçuş konmuş ancak kalıcı olmamıştı. Bu nedenle, Balıkesir Merkezin potansiyel yolcu kitlesinin hava seyahatine büyük ölçüde yabancı olduğunu söyleyebiliriz... Söz konusu yabancılık durumunun, hemen her Adem Oğlunun doğasında bulunan uçak korkusunu daha da artıracak bir faktör olacağını düşünebiliriz. Uçak korkusunun, hava yolu seyahatinden kaçınmak için ne derece güçlü bir etken olduğunu bizzat kendimden dolayı bilenlerdenim...

    Uçak korkusunun mümkün olduğunca giderilebilmesi ve uçuşlara olan güvenin sağlanabilmesi için en önemli unsurlardan biri de kurumsal güvenilirlik... Kara yolu taşımacılığında bile firmaya olan güven duygusu, çoğu insan tarafından gözetilirken; hava yolu taşımacılığında gözetilmemesi kanımca mümkün değil...

    Bu noktada, çoğu uçuşları Bora Jet’in yapıyor olmasının önemli bir güven sorunu yarattığını düşünüyorum... Bunları Bora Jet’i karalamak için söylemiyorum; belki de dünyanın en güvenilir hava yolu firmasıdır... Ancak, yeni kurulmuş olması nedeniyle ortalama Türk Vatandaşının Bora Jet hakkında olumlu veya olumsuz izlenim edinebilecek bir imkanı şimdilik sağlayamadı...

    Bu firma Bora Jet olmazdı da Oya Jet veya Boya Jet olurdu; sonuçta bu kadar kısa bir geçmiş itibarıyla hakkındaki belirsizlikleri güvene çevirebilecek vakti pek olmadı...

    En azından milletin ayağı alışana kadar uçuşların THY’nin kardeş kuruluşu Anadolu Jet ile yapılması daha faydalı olurdu diye düşünüyorum... Bora Jet de yoğun uçuş olan güzergahlarda (örneğin Ankara-İstanbul arasında) alternatif uçuş seçeneği olarak sunulur, bu güzergahlarda çok daha fazla sayıda yolcuyla rüştünü ispat eder, bu ivmeyle de gerçek pazarı olan bölgesel uçuş hatlarına daha güçlü girerdi... (Tabii mevcut uygulamanın pekçok ticari ve rekabetsel gerekçesi vardır ama benim bunlara aklım ermez...)

    3) “Mr. No” adında bir çizgi roman vardır... Kahramanı maceradan maceraya koşan biridir; maaşallah iyi dövüşür, iyi kafa çeker, doğada hayatta kalmayı bilir falan... Meziyetlerinden biri de pilotluktur, Amazon ormanlarının üzerinde pervaneli külüstür uçaklarla tehlikeden tehlikeye atılır...

    Şener ŞEN’i ise “Gülen Gözler” filminde “Vecihi” adıyla, sevdiği kadına aşkını ispat etmek adına pilotluğa soyunmuş olarak görürüz... Pırpır uçakla alçak uçuş yaparken çamaşır ipini koparıp götürür...

    Daha nice filmde ve kitapta pervaneli uçaklar; tehlikenin, teknolojik geriliğin, güvenilmezliğin sembolü olarak lanse edilir... Bu anlayış, hemen hepimizin kafasında bir önyargı olarak yerleşmiş durumdadır. Hal böyleyken, Bora Jet’in pazara pervaneli uçaklar girmiş olmasını kendileri için büyük bir risk olarak algılıyorum!

    Bu işlerden anlayan herkes; Bora Jet’in aslında yanlış birşey yapmadığını, filosunda mevcut uçakların güvenlik açısından beğene beğene bindiğimiz diğer uçaklardan hiçbir farkı olmadığını ısrarla vurguluyor...

    İyi de gel sen bunu -başta Ben olmak üzere- Türk Halkı’na kabul ettir!... Önyargı arkadaşım bu; boru değil... Ne demiş Einstein Abimiz; Önyargıyı Parçalamak, Atomu Parçalamaktan Daha Zordur!

    Neyse, pervaneli uçaklarda da turboprop teknolojisi olduğuna bir şekilde ikna edilseniz de bu sefer de aklınıza şu sorular geliyor : Bunlar daha küçük uçaklar olduğu için havada daha çok sarsılır mı, daha sert kalkıp daha sert iner mi, rüzgardan daha çok etkilenir mi, vs...

    Yukarıdaki üç maddede ifade ettiğim sorun kategorilerinden, Bora Jet'în en zorlanacağı konunun üçüncü madde olduğu kanısındayım. Birinci maddedeki uçuş gün ve saatleri gerekirse kolayca yeniden ayarlanabilir... İkinci maddedeki kurumsal güvenilirlik meselesi zaman içinde aşılabilir; hatta iki reklam, iki sponsorluk vb. ile daha çabuk halledilebilir... Ancak "Anaaa, II. Dünya Savaşından kalma uçakla mı uçacağız?" tepkisini kırmak için; turboprop nedir, uluslararası teknik standartlara uyum ne düzeydedir, bilmemne protokollerinin ve sertifikazisyonlarının gereksinimleri ne de başarıyla sağlanmıştır gibi bilgileri kamuoyuna aktarabilmek bence çok zor olacaktır!







  • Borajet'in kullandığı uçakların en büyük özelliği dar ve kısa pistlere iniş kalkış yapabilmeleridir.Borajet'in de piyasadaki hedefi budur.Büyük meydanlardan küçük ve kullanılmayan veya küçük meydandan küçük meydanlara sefer yaparak ülkemizde kullanılmayan bir alandan pay almak.

    Teknoloji olarak eski görülebilir ancak bana kalırsa güvensiz değildir.

    İsg de bulunduğum süre de çok defa iniş ve kalkışlarını piste 25 mt uzaklıktan izleme şansı buldum.

    Boeing uçaklarla borajetin iniş kalkışını çok defa karşılaştırdım.Özellikle kalkışta diğer uçaklara kıyasla borajetin uçakları çok çabuk teker keserek hızlı irtifalanıyor.Boeing veya airbus lar teker kestiğinde borajetin uçakları çoktan 50 mt kadar havalanmış oluyorlar.


    Bizim millet bilgisi olmadan yorum yapmayı sevdiğinden bu ön yargının önüne geçmek pek mümkün değil.Sonuçta işi düştüğünde binip uçtuğunda korkutucu birşey olmadığını anlar ve zamanla turboprop motorlu uçaklarla uçmanın tehlikeli oladığı anlaşılır.Yani sadece zamana ihtiyaç vardır.




  • Birkaç gün önce Esenboğa Havalimanı civarında çıkan fırtınada, park halinde apronda duran Bora Jet'in uçağı rüzgardan dönerek burnunu çarpmış ve ön tarafı hasar görmüş...

    Bir görüşe göre, söz konusu uçak olan ATR-72'lerin rüzgar ve türbülansa karşı performansı oldukça kötü, genelde de güvensiz uçaklar olarak yorumlanıyor! Başka bir görüşise bunun tem tersi düşüncede...

    Tüm bunlar, üstteki yazımın 3. maddesinde bahsettiğim endişeleri pekiştirecek nitelikte...

    Bora Jet'in de yolcularının da işi zor!
  • Uçağın apronda rüzgar sebebiyle yerinden hareket edip kayması güçsüzlüğünü gösterecek bir durum değildir ki.

    Atr-72 nin boş ağırlığı 12 ton cıvarındadır.Bir boeing 737-400 ise yaklaşık 33 ton cıvarında ağırlığa sahiptir.Kaldıki bu farkı hiç bilmyen biri dahi iki uçağı mantıklı bir göz süzgecinden geçirip anlayabilir.

    Dolayısıyla apronda 12 tonluk bir uçak kayıp bir yere çarparken bir 737 nin sabit kalması gayet normal.Kaldı ki hava muhalefeti sebebiyle uçakların çok defa kaymamaları için önlemler alınıdığını havacılıkla ilgilenen herkes az çok bilir.

    Zamanla özellikle inişlerin ve kalkışların güç olduğu meydanlar için daha da önem kazanacaktır hatta ilerleyen yıllarda ülkemizdeki sayıları artabilirde.
  • Borajet'in ATR 72 tipi ucagi ile Gokceada'ya gitme imkanim oldu,
    Ucakta bir guvensizlik hissi yok elbette ic hacim ve tavan yuksekligi olarak 737-8 ile karşılaştırılamaz ancak
    THY'nin daha onceden kullandigi RJ ucaklari ile kiyaslanabilir ki ATR'nin inis kalkislari bana daha guvenli gibi geldi,
    turboprop oldugu icin seyir hızı dusuk (yaklasik 500 km/sa civarinda) zannederim dusuk hiza gore yapilan dizayn ve ucagin hafif olmasi inis kalkisin daha kolay olmasini sagliyor ancak ucus suresini biraz uzatiyor ancak kisa mesafe pistler icin baska da bir alternatif yok.

    Hafif kabin gurultusu var on taraftaki koltuklar bu acidan biraz daha iyi, ucagin iç dosemesi guzel deri koltuk vs kaliteli bir ortam yaratmis, personel ve ikramda gayet guzeldi. Ucus gunleri biraz sıkıntılı, cumartesi gunu gokceadaya gittiginizde donusunuz ancak persembe gunu sabah olabiliyor.
  • usak atlas jetle dun analasti bugun sozunden caydi bora jet usakta seferlere basliyacak vb atlas jeti istiyorum cunku tum ucaklari airbus airbus en guvenilir ucaktir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • konuyu hortlattirmis gibi oldum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu havayolunu açıldığı günden beri ilgiyle takip etmekteyim.Açıldığı günlerde Tokatta bulunmam dolayısıyla uçakları gezdim, test ettim.Gercekten konforlu uçaklar..Güvenlik konusunda ise turboprop uçaklar en güvenli uçaklardır.Umarım daha da yükselecektir...

     BORA JET'in FAALİYETLERİ ve UÇAKLARI
  • Konuya güzergah değil uçak hakkında yazayım.Bu uçakların hangisi güvenli kararı verilemez.Hepsi eşit airbus ve boeing firması başlıca büyük firmalar.
    Hvacılıkla ilgili çıkan bir çok değil her kural hepsi kazalardan sonra getirilmişit.rSigara içme yasağından uçaklardaki yerde bulunan koridorları gösteren karanlıkta parlayan ışıklar bile uçakya çıkan bir yangından sonra insanların oğunun yanarak değil dumandan çıkış kapısını bulamayığ ölmesinden kaynaklıdır bundan sonra sigara yasağı ile uçaklarakoridpr boynuca ışıklandırma zorunluluğu getirilmişitr.Bir çok kuralda bu tarz olaylardan çıkımıştır.İlginizi çekiyorsa NAc geo uçak kazası raporu belgesellerini izleyebilirsiniz.
    Düşen uçakların çoğunun düşme nedeni bakımlarının düzenli yapılıp yapılmaması ile alakalıdır şu ana kadar düşen uçakalardan fabrika hatası nedeniyle düşmüş uçak saysı bakımsız nedeniyle düşenlerden azdır.




  • Turboprop uçaklar sanılanın aksine eski bir teknoloji değildir. Alternatif bir teknolojidir. Hava muhalefetinden jet motorlara göre çok daha az etkilenirler. Kötü hava koşullarında iniş kalkış yapabilme özellikleri sebebiyle buna uygun coğrafyalarda tercih edilir. Jetlere göre daha kısa mesafelere inip kalkabilirler. Tokat gibi her sabah sis olan bi piste Turboproptan başkası inemezdi zaten. Keşke bu işin arkasında durulsa da küçük şehirler arası yeni uçuş rotaları açılsa. Trabzon Samsun, Ankara Tokat, Sivas Antalya gibi...
  • adana-elazığ arasında kullandığım ve uçakla tanışmamı sağlayan hava yolu şirketidir gerçekten ilk uçağa binişim bu uçaklar da oldu bir kaç kez kullanmama rağmen mesala anlatılan türbilans olayını yaşamadım ve otobüsle kıyaslanamayacak şekilde rahat normalde otobüsle 8 saat çekeceğin yolu 1 saat gibi kısa sürede gitmek ise paha içilmez yanlız indirimli biletleri artırmalı lazım çünkü çoğu kez 50 doluluk oranını zar zor yakalıyordu şimdi kalkan adana-elazığ,elazığ- adana inş. kışın tekrar gelir
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.