Şimdi Ara

Bisiklet kullanımı ile ilgili kanuni hükümler (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
34
Cevap
1
Favori
4.739
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Trafikte Bisiklete İlişkin Kurallar
    Bisiklet adı mevzuatta pek geçmese de bisiklet hakkındaki hükümlerin bilinmesinde yarar var.

    Kara Yolları Trafik Kanunu’na göre;

    -Bisikletlerin otobana girmesi yasaktır.

    Madde 37 – Bisiklet kullananların 11 yaşını bitirmiş olmaları, bedensel ve ruhsal bakımdan sağlıklı bulunmaları zorunludur.

    Madde 53 – Sağa ve sola dönüşlerde, sürücüler kurallara uygun olarak geçiş yapan yayalara, varsa bisiklet yolundaki bisikletlilere ve sola dönüşlerde sağdan ve karşıdan gelen trafiğe ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar.

    Madde 56- Taşıt yolunun dar olduğu yerlerde aksini gösteren bir trafik işareti yoksa, motorsuz araçları kullananlar motorlu araçlara otomobil, minibüs, kamyonet, otobüs, kamyon arazi taşıtı, lastik tekerlekli traktör, iş makineleri, yazılış sırasına göre kendisinden öncekilere geçiş kolaylığı sağlamak zorundadırlar.

    Madde 57 – Kavşaklarda, Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise motorsuz araç sürücüleri motorlu araçlara öncelik vermesi esastır.

    Madde 66

    a) Ayrı bisiklet yolu varsa, bisiklet ve motorlu bisikletlerin taşıt yolunda, Bisiklet, motorlu bisiklet ve motosikletlerin yayaların kullanmasına ayrılmış yerlerde,

    Bunlardan ikiden fazlasının taşıt yolunun bir şeridinde yan yana, Sürülmesi yasaktır.

    b) Bisiklet sürenlerin en az bir elleri, motorlu bisiklet sürenlerin manevra için işaret verme hali dışında iki elleri ve motosiklet sürenlerin devamlı iki eller ile taşıtlarını sürmeleri ve yönetmelikte belirtilen güvenlik şartlarına uymaları zorunludur.

    c) Bisiklet, motorlu bisiklet ve sepetsiz motosiklet sürücülerinin, sürücü arkasında yeterli bir oturma yeri olmadıkça başka kişileri bindirmeleri ve yönetmelikte belirtilen sınırdan fazla yük taşımaları yasaktır.

    Sürücü arkasında ayrı oturma yeri olan bisiklet, motorlu bisiklet ve sepetsiz motosikletlerle bir kişiden fazlası taşınamaz.

    Madde 68 – Yayaların yürümesine ayrılmış kısımların kullanılmasının mümkün olmaması veya bulunmaması hallerinde yayalar, bisiklet trafiğine engel olmamak şartı ile bisiklet yolunda bisiklet yolu yoksa taşıt yolu üzerinde, imkan oranında taşıt yolu kenarına yakın olmak şartı ile yürüyebilirler.

    Madde 103 – Motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğu genel hükümlere tabidir.



    KAYNAK


    Ayrıntılı diğer sayfa



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kadir_150 -- 31 Mart 2014; 23:28:44 >




  • Sizin cebinizde araba-motor ehliyeti varken, bisiklet kullandığınız esnada bir kaza yaşasanız (Allah göstermesin) elbetteki suçlu siz oluyorsunuz. Sonuçta B sınıfı ehliyetin kapsamı nasıl kamyonu, otobüsü veya traktörü içermiyorsa bisikleti de içermiyor. Hangi aracı kullanıyorsanız o araç sınıfına uygun ehliyete sahip olmanız gerekmekte. Olayın mantığı bu, bunda zaten herkes hem fikirdir sanırım.

    Olaydaki mantıksızlığı çıkartan şey ise, bunlarla ilgili düzenlemeleri güncellemeleri yapan resmi makamların işgüzarlığı. Şöyle ifade etmeye çalışayım;
    - trafik ile ilgili kurallar bugün, tartışılıyor bir karara bağlanıyor ve hazırlanıp resmi olarak yürürlüğe giriyor.
    - Aradan bir 50 sene geçiyor. Bugün var olmayan yeni bir ulaşım aracı sınıfı ortaya çıkıyor (motorlu paten diyelim biz buna). Bu aracın belli başlı bir takım hız kapasitesi mevcut ancak toplumda da rağbet edilen bir araç değil ve bu nedenle ufak bir kitle tarafından tercih ediliyor.
    - Bugünün tarihinde hazırlanan yasa/yönetmelik içerisinde bu motorlu patenler olmadığı için 50 yıl sonraki uygulamada bir takım sıkıntılar baş gösteriyor.
    - O günün resmi makamları mevcut yasa/yönetmelik (her ne ise) onu inceliyor ediyorlar işin içinden çıkamayacaklarını anlayınca, o yasaya/yönetmeliğe motorlu patenlerle ilgili ekleme yapıyorlar.
    - 50 yıl sonranın resmi makamları, geçmişte hazırlanan ve yetersiz olan yasa/yönetmelik üzerinde hiçbir düzenleme/güncelleme yapmadan sadece ekleme yaptıkları için bu yasa/yönetmelik üzerindeki kurallar uygulamaya geçtiğinde pek çok yerde çakışmaya, uyumsuzluğa, kısacası bizim tabirimizle mantıksızlığa yol açıyor.

    Olayın işleyişi üç aşağı beş yukarı genel olarak böyle ne yazık ki.

    Bisikletteki ehliyetsiz olma durumu ise şundan kaynaklanıyor; İnternette aratırsanız 70'lerin ortasına kadar (belki de 80'lere kadar) bisikletler için bir ruhsat ve ehliyet uygulaması olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz (babasının/dedesinin bisiklet ruhsatını SS ile paylaşanlar var). Her ne oluyorsa zaman içerisinde bu zorunluluk ortadan kalkıyor ve bisikletlere biniş için hiçbir evrak/belge gerekmez hale geliyor. Bir yandan bu zorunluluğu ortadan kaldırırlarken diğer yandan da yasa/yönetmelik üzerinde sadece bunun kaldırıldığını belirten bir değişiklik yapıp bu tür olumsuz durumlar karşısında neler olacağına ilişkin maddeler üzerinde kafa patlatma gereği duymuyorlar ve otomatik olarak yasa/yönetmelik gereği, bir kaza esnasında ehliyetsiz araç kullanmaktan her şekilde bisikletli suçlu konumuna düşüyor.

    Şu an ki durumu savunduğum falan yok, aksine ben de bundan çok şikayetçiyim. Ben sadece olayın başka bir bakış açısıyla görülebilmesi adına yeni bir pencere açmaya çalışıyorum.




  • bisiklet sporcu lisasnsı alsak işler ne ölçüde değişir.
  • _bluescream_ kullanıcısına yanıt
    Bildiğim kadarıyla hiç değişmez. Çünkü o adı üzerinde sporcu lisansı. Bisiklet ile spor yapmaya resmi iznin olduğunu göstermek ve belli başlı bir takım resmi yarışlara/organizasyonlara katılmanı sağlamak dışında hiçbir işlevselliği yok.

    Trafik içerisinde belli bir araç sınıfını kullanma yeterliliğin olduğunu gösteren ehliyetle (sürücü lisansı) arasında çok büyük farklar var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: IIBurkiII

    özellikle istanbulda şehir içi trafikte bisiklete binilmez. her an bir dolmuşun altına girebilirsiniz. size en yakın sahil kenarına gidip havanızı alıp bisikletinizi süreceksiniz başka çare yok.

    aynen

    bu pazar polonezköy e gidecektik, üsküdardan çıkıp ümraniye yeşil vadi konakları'nın ordan ormana attık kendimizi. geçiş yoktu, biz de bisikletleri tel örgülerinden özerinden geçirdik elimizde kaldırıp. sonra da ormanların içerisindeki tıraşlanmış toprak kısımlardan ilerledik. çok da zevkliydi, ama gps olmadan kimse buralara girmemeli yoksa işi yaş.
  • Biraz evvel, tesadüfen denk geldiğim ve 2014 yılı idari trafik cezaları rehberinde bisiklet geçen maddeler ve ceza miktarları

    quote:



    MADDE 37
    11 yaşını bitirmeden bisiklet kullanmak
    80. TL / Peşin 60. TL

    MADDE 53/2
    Sağa ve sola dönüşlerde bisikletlilere geçiş hakkı vermemek
    80. TL / Peşin 60. TL +20 ceza puanı

    MADDE 66
    Bisiklet yolu varken taşıt yolunu kullanmak
    İkiden fazla bisiklet tek şeritte yan yana gitmek
    İki eli birden bırakmak
    Yönetmelikte belirtilen güvenlik şartlarını sağlamamak
    Yeterli yolcu taşıma yeri yoksa ikinci bir kişiyi taşımak
    Yönetmelikten belirtilenden fazla yük taşınması
    Arkasında oturma yeri olan bisikletlerde bir kişiden fazlasının taşınması
    172. TL / Peşin 129. TL +15 ceza puanı

    Kaynak:http://www.trafik.gov.tr/Sayfalar/TrafikMevzuat.aspx adresinde yer alan "Trafik İdari Para Ceza Re​​hberi 2014" adlı excel dosyası.


    Nasıl olmuşsa, bu 53/2 başlıklı madde bizim hakkımızı savunan bir adım olmuş. Olsun bu da bir gelişme sayılır.

    Hadi bu düzenlemelerdeki para cezasını anlarım anlamasına ama ehliyetsiz bir taşıttaki ceza puanı uygulaması?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fefa

    Ben sana yasal haklarımızı kısaca şu şekilde özetliyeyim;
    Bisiklet, trafik içerisinde yasal olarak tanınan (en azından Karayolu Yönetmeliği'ne göre) bir taşıt/ulaşım aracı olmasına rağmen, kullanımı için ehliyet/lisans ya da bu tür bir resmi evrak zorunluluğu bulunmamasından dolayı içerisinde yer alacağın her türlü kaza durumunda suçlu olan sensin.

    Bisikletforum'da yer alan ve buna paralel bir başlıktaki durum örneklendirmesini aynen buraya kopyalıyorum.
    quote:

    1) Bir yere çarptınız fakat tek hasar alan yada yaralanan siz oldunuz: Bu durumda bir hak talep etme durumunuz olmuyor. Devlet bu konuda "dikkatli gidip kurallara uymalıydın" diyor ve tüm masraflar doğal olarak sizin oluyor.

    2) Bir araca çarptınız ve hem bisikletinizde hemde araçta hasar var: Burada hata payı aranmaksızın çarptığınız aracın hasarını ödemeniz gerekmektedir. Eğer sürücüler kendi aralarında anlaşırlarsa güzel fakat olay resmi kurumlara yani trafik polisine vb yerlere intikal ettiğinde işin rengi değişiyor.
    Çünkü bu durumda ehliyetlere bakılıyor ve doğal olarak sizin ehliyetiniz olmadığından Ehliyetsiz araç kullanmak ve trafikte tehlikeli araç kullanmaktan 800 TL para ve 3 ay hapis cezası alıyorsunuz. Bu 3 ay para cezasına çevrildiğinde 200 TL olyor ve toplamda 1000 TL para cezasının üzerine karşı tarafın masraflarını da ödemek durumunda kalıyorsunuz.

    3) Bir kişiye çarptınız ve yaraladınız: Yine 2. maddede olduğu gibi resmi işlemler olmadığı sürece kişiler kendi aralarında durumu halledebiliyorlar. Fakat yaraladığınız kişi şikayetçi olursa ve resmi kurumlara intikal ederse yukarıdaki 1000 TL para cezası aynen geçerli olmakla beraber karşı tarafın hastane masraflarını ödemekle yükümlüsünüz.

    4) Siz ışıklarda vb. durur haldesiniz ve bir araç arkadan gelip size çarpıyor, hem yaralanıyorsunuz hem de bisikletiniz hasar alıyor: Ehliyetiniz olmadığından dolayı trafikte ehliyetsiz araç kullanmaktan dolayı bir hak talep edemiyorsunuz.

    Durumlar elbette çok fazla çoğaltılabilir. Ehliyet zorunlu değil ve bisiklet kullanıcıları hakkında yasada da neredeyse hiçbir madde yok. Yani yasanın bisikletliyi koruma durumu sadece belirli sınırlar içinde bisiklet yollarında olabiliyor ki Türkiye'de bisiklet yollarının yetersizliği konusuna hiç girmiyorum.


    Ayrıca yukarıda bahsettiğim Kara Yolları Yönetmeliği'ndeki bisiklet ile ilgili maddeleri özetleyen şöyle bir blog sayfası da mevcut.
    http://pedalsever.com/2013/10/13/karayollari-yonetmeligi-ve-bisiklet/

    o zaman bi ehlitet çıkarsınlarda gidip alalım




  • Elektrikli bisiklette durum nasıl acaba?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fefa

    Ben sana yasal haklarımızı kısaca şu şekilde özetliyeyim;
    Bisiklet, trafik içerisinde yasal olarak tanınan (en azından Karayolu Yönetmeliği'ne göre) bir taşıt/ulaşım aracı olmasına rağmen, kullanımı için ehliyet/lisans ya da bu tür bir resmi evrak zorunluluğu bulunmamasından dolayı içerisinde yer alacağın her türlü kaza durumunda suçlu olan sensin.

    Bisikletforum'da yer alan ve buna paralel bir başlıktaki durum örneklendirmesini aynen buraya kopyalıyorum.
    quote:

    1) Bir yere çarptınız fakat tek hasar alan yada yaralanan siz oldunuz: Bu durumda bir hak talep etme durumunuz olmuyor. Devlet bu konuda "dikkatli gidip kurallara uymalıydın" diyor ve tüm masraflar doğal olarak sizin oluyor.

    2) Bir araca çarptınız ve hem bisikletinizde hemde araçta hasar var: Burada hata payı aranmaksızın çarptığınız aracın hasarını ödemeniz gerekmektedir. Eğer sürücüler kendi aralarında anlaşırlarsa güzel fakat olay resmi kurumlara yani trafik polisine vb yerlere intikal ettiğinde işin rengi değişiyor.
    Çünkü bu durumda ehliyetlere bakılıyor ve doğal olarak sizin ehliyetiniz olmadığından Ehliyetsiz araç kullanmak ve trafikte tehlikeli araç kullanmaktan 800 TL para ve 3 ay hapis cezası alıyorsunuz. Bu 3 ay para cezasına çevrildiğinde 200 TL olyor ve toplamda 1000 TL para cezasının üzerine karşı tarafın masraflarını da ödemek durumunda kalıyorsunuz.

    3) Bir kişiye çarptınız ve yaraladınız: Yine 2. maddede olduğu gibi resmi işlemler olmadığı sürece kişiler kendi aralarında durumu halledebiliyorlar. Fakat yaraladığınız kişi şikayetçi olursa ve resmi kurumlara intikal ederse yukarıdaki 1000 TL para cezası aynen geçerli olmakla beraber karşı tarafın hastane masraflarını ödemekle yükümlüsünüz.

    4) Siz ışıklarda vb. durur haldesiniz ve bir araç arkadan gelip size çarpıyor, hem yaralanıyorsunuz hem de bisikletiniz hasar alıyor: Ehliyetiniz olmadığından dolayı trafikte ehliyetsiz araç kullanmaktan dolayı bir hak talep edemiyorsunuz.

    Durumlar elbette çok fazla çoğaltılabilir. Ehliyet zorunlu değil ve bisiklet kullanıcıları hakkında yasada da neredeyse hiçbir madde yok. Yani yasanın bisikletliyi koruma durumu sadece belirli sınırlar içinde bisiklet yollarında olabiliyor ki Türkiye'de bisiklet yollarının yetersizliği konusuna hiç girmiyorum.


    Ayrıca yukarıda bahsettiğim Kara Yolları Yönetmeliği'ndeki bisiklet ile ilgili maddeleri özetleyen şöyle bir blog sayfası da mevcut.
    http://pedalsever.com/2013/10/13/karayollari-yonetmeligi-ve-bisiklet/

    Konuyu hortlatmış olacağım ama böyle bir saçmalık gerçekten var mı? Yaşanmış olaylar bisikletlileri haklı çıkaranlar var? Anlamadım ben?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fefa

    Ben sana yasal haklarımızı kısaca şu şekilde özetliyeyim;
    Bisiklet, trafik içerisinde yasal olarak tanınan (en azından Karayolu Yönetmeliği'ne göre) bir taşıt/ulaşım aracı olmasına rağmen, kullanımı için ehliyet/lisans ya da bu tür bir resmi evrak zorunluluğu bulunmamasından dolayı içerisinde yer alacağın her türlü kaza durumunda suçlu olan sensin.

    Bisikletforum'da yer alan ve buna paralel bir başlıktaki durum örneklendirmesini aynen buraya kopyalıyorum.
    quote:

    1) Bir yere çarptınız fakat tek hasar alan yada yaralanan siz oldunuz: Bu durumda bir hak talep etme durumunuz olmuyor. Devlet bu konuda "dikkatli gidip kurallara uymalıydın" diyor ve tüm masraflar doğal olarak sizin oluyor.

    2) Bir araca çarptınız ve hem bisikletinizde hemde araçta hasar var: Burada hata payı aranmaksızın çarptığınız aracın hasarını ödemeniz gerekmektedir. Eğer sürücüler kendi aralarında anlaşırlarsa güzel fakat olay resmi kurumlara yani trafik polisine vb yerlere intikal ettiğinde işin rengi değişiyor.
    Çünkü bu durumda ehliyetlere bakılıyor ve doğal olarak sizin ehliyetiniz olmadığından Ehliyetsiz araç kullanmak ve trafikte tehlikeli araç kullanmaktan 800 TL para ve 3 ay hapis cezası alıyorsunuz. Bu 3 ay para cezasına çevrildiğinde 200 TL olyor ve toplamda 1000 TL para cezasının üzerine karşı tarafın masraflarını da ödemek durumunda kalıyorsunuz.

    3) Bir kişiye çarptınız ve yaraladınız: Yine 2. maddede olduğu gibi resmi işlemler olmadığı sürece kişiler kendi aralarında durumu halledebiliyorlar. Fakat yaraladığınız kişi şikayetçi olursa ve resmi kurumlara intikal ederse yukarıdaki 1000 TL para cezası aynen geçerli olmakla beraber karşı tarafın hastane masraflarını ödemekle yükümlüsünüz.

    4) Siz ışıklarda vb. durur haldesiniz ve bir araç arkadan gelip size çarpıyor, hem yaralanıyorsunuz hem de bisikletiniz hasar alıyor: Ehliyetiniz olmadığından dolayı trafikte ehliyetsiz araç kullanmaktan dolayı bir hak talep edemiyorsunuz.

    Durumlar elbette çok fazla çoğaltılabilir. Ehliyet zorunlu değil ve bisiklet kullanıcıları hakkında yasada da neredeyse hiçbir madde yok. Yani yasanın bisikletliyi koruma durumu sadece belirli sınırlar içinde bisiklet yollarında olabiliyor ki Türkiye'de bisiklet yollarının yetersizliği konusuna hiç girmiyorum.


    Ayrıca yukarıda bahsettiğim Kara Yolları Yönetmeliği'ndeki bisiklet ile ilgili maddeleri özetleyen şöyle bir blog sayfası da mevcut.
    http://pedalsever.com/2013/10/13/karayollari-yonetmeligi-ve-bisiklet/

    Bunlar tamamen hatakı bisiklet ehliyeti diye birşey yok kaza anında normal r şoför gibi değerlendirilirsiniz.keşke kaynak belirtseydiniz.bisiklet ehliyeti yok ama onun yerine lisans çıkarabilirisiniz

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Falkee27 kullanıcısına yanıt
    Her türlü suçlu bulunmak çok saçma ve kanunda da böyle bir madde yok. Bisiklet sürebilmek için 11 yaşını bitirmek yeterlidir maddesi var, ehliyet falan yazdığı yok üstelik ehliyeti de yok...

    Lisans nasıl oluyor?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ycan00

    Her türlü suçlu bulunmak çok saçma ve kanunda da böyle bir madde yok. Bisiklet sürebilmek için 11 yaşını bitirmek yeterlidir maddesi var, ehliyet falan yazdığı yok üstelik ehliyeti de yok...

    Lisans nasıl oluyor?

    Spor müdürlüğünden sporcu lisansını çıkarabilirsiniz en azından kaza sırasında ben sporcuyu vs diye savunmamız olur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • özet geçim
    20 m aydınlatacak ön fener,arkada reflektör yada ışık,yine belirli bir mesafeden duyulacak zil,fren bulundurulması zorunlu.(kask zorunlu değil)
    bisikletin bagaj aparatına standartına uygun kadar yük taşınabilir.
    yaya yolu yasak,otoban yasak,ters şerit yasak,tek şeritli yolda karşıdan ve arkadan gelen motorlu araçlara yol vermek zorunlu.en sağ şerit kullanılır ve trafiği tehlikeye düşürecek akrobasi hareketleri yasak.
  • Ben bu memlekette kanunlara uyan görmedim arkadaş iş bisiklete kaldıysa gülerim sadece

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.