Şimdi Ara

anafen mi sevinc mi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
2
Favori
19.146
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba. Bu kadar teknik bir sitede ne ariyorum bilmiyorum. Sanirim danismak icin akil ariyorum.

    Kizim 5. sınıfta. Daha once hic dersaneye gitmedi. Seneye ufak ufak baslamasi icin iyi olur diye dusunuyoruz.

    Deneme sınavlarinin sonucunda Anafenden %100 burs kazandi. Sevinc'ten de %75 burs kazandı. Sevince gonderirsem yilda 750 tl odemek zorunda kalacagim.

    Anafen'de acaba cocuga din/ahlak/mesaj falan diye yaklasip da kafasini bulandirirlar mi?

    Ya da bu ailenin bu taraklarda bezi yok deyip kizima 2. sınıf egitim mi verirler?

    Yillk 750 tl bir sey degil kafaniz rahat olsun deyip sevince mi ver dersiniz? Anafende bu tip durumlar yok rahat olun mu dersiniz? Ikisine birden yazdirin mi dersiniz :-)

    Burada cok deneyimli genclerin birbirlernie cok guzel akil verdigini gordum. Teyzenize de yardim ederseniz sevinirim.

    Tesekkurler iyi gunler.







  • Yapay Zekanın Yanıtı

    Anafen mi Sevinç mi: Bilmeniz Gereken Her Şey

    Sevinç Koleji ve Anafen dershanesi, Türkiye'deki eğitim sektörünün önde gelen kurumlarıdır. İkisi de öğrencilerine kaliteli eğitim sunmayı amaçlar, ancak farklı yaklaşımları ve özellikleri vardır.

    Sevinç Koleji

    • Sevinç Koleji, 1977 yılında İstanbul'da kurulmuştur.
    • Okul öncesinden liseye kadar eğitim veren bir özel okuldur.
    • Uluslararası Bakalorya (IB) programını sunar.
    • Öğrencilerine akademik mükemmelliğin yanı sıra sosyal ve duygusal gelişim fırsatları da sağlar.

    Anafen

    • Anafen, 1989 yılında İstanbul'da kurulmuştur.
    • Üniversiteye hazırlık dersleri veren bir dershanedir.
    • Tıp, mühendislik ve hukuk gibi çeşitli fakülteler için özel programlar sunar.
    • Öğrencilerine bireysel ilgi ve destek sağlar.

    Sevinç Koleji Yorumları

    Sevinç Koleji mezunları genel olarak olumlu yorumlar yapmaktadır. Okulun akademik standartlarını, öğretmen kalitesini ve destekleyici ortamını övmektedirler.

    Sevinç Dershanesi Yorumları

    Anafen dershanesi mezunları da olumlu yorumlar yapmaktadır. Dershanenin etkili derslerini, deneyimli öğretim kadrosunu ve öğrenci odaklı yaklaşımını takdir etmektedirler.

    Hangisi Sizin İçin Doğru?

    Anafen mi Sevinç mi sizin için daha iyi bir seçim olduğuna karar vermek kişisel tercihlerinize ve ihtiyaçlarınıza bağlıdır. Akademik mükemmelliğe ve uluslararası bir eğitim deneyimine öncelik veriyorsanız, Sevinç Koleji iyi bir seçenek olabilir. Üniversiteye hazırlık için özel destek ve bireysel ilgi arıyorsanız, Anafen dershanesi daha uygun olabilir.

    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lucylucy

    Merhaba. Bu kadar teknik bir sitede ne ariyorum bilmiyorum. Sanirim danismak icin akil ariyorum.

    Kizim 5. sınıfta. Daha once hic dersaneye gitmedi. Seneye ufak ufak baslamasi icin iyi olur diye dusunuyoruz.

    Deneme sınavlarinin sonucunda Anafenden %100 burs kazandi. Sevinc'ten de %75 burs kazandı. Sevince gonderirsem yilda 750 tl odemek zorunda kalacagim.

    Anafen'de acaba cocuga din/ahlak/mesaj falan diye yaklasip da kafasini bulandirirlar mi?

    Ya da bu ailenin bu taraklarda bezi yok deyip kizima 2. sınıf egitim mi verirler?

    Yillk 750 tl bir sey degil kafaniz rahat olsun deyip sevince mi ver dersiniz? Anafende bu tip durumlar yok rahat olun mu dersiniz? Ikisine birden yazdirin mi dersiniz :-)

    Burada cok deneyimli genclerin birbirlernie cok guzel akil verdigini gordum. Teyzenize de yardim ederseniz sevinirim.

    Tesekkurler iyi gunler.


    oncelikle size de merhaba. Ben 4 yildir cemaat okulunda okuyorum.anafen e ama 1 sene gittim. din ahlak vs. guzel yapiyorlar ama 6. siniftaki bir ogrenciye cok yukleneceklerini sanmam ama kiziniz ders takip soru takip rehberlik gibi faaliyetlerden sıkılabilir. siz gene de anafen e vermelisiniz kizinizi. Egitim cok kaliteli sadece rehberlik konusunda ogrenciler sıkıntı yasayabilir. Sonraki senelerde farkli fakat kaliteli bir dershaneye vermenizi tavsiye ederim. en ufak ornek ogretmenler kitap okuma ders saati soru saati ile ilgili cizelge hazirliyorlar en az yapan en cok yapana bir hediye aliyor. boyle etkinliklerden kiziniz sıkılabılir. Bir de asla 2. kalite egitim vermezler. Zaten anafene gidip cemaatten olan az kisi var.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hitlerin Bıyığı -- 13 Mart 2012; 20:51:03 >




  • Bence bir senelik 750 TL icin o kaygiya dusmek bile değmez... Bana kalsa hiç göndermeyin, benim de yaşıt kardeşim var... Ama gondermeyi gerçekten düşünüyorsaniz, sevinci tercih ederdim...
  • Haydar Bey ve Viktor Bey :-)

    Tesekkur ederim yorumlariniza. Benim icin cok degerli. Cocuklarimizin gelecegi olunca insan her attigi adimi "yanlis" saniyor, endise ediyor. O yuzden paylasimlariniz onemli.

    Umarim baska gorusler de alabilirim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lucylucy

    Haydar Bey ve Viktor Bey :-)

    Tesekkur ederim yorumlariniza. Benim icin cok degerli. Cocuklarimizin gelecegi olunca insan her attigi adimi "yanlis" saniyor, endise ediyor. O yuzden paylasimlariniz onemli.

    Umarim baska gorusler de alabilirim.

    sana kesinlikle sevinçi tercih et derim neden diye sorarsan orda 3sene okuduktan sonra kabataş erkek lisesine gitmemin tek nedeni secinçtir
  • tesekkür ederim floransali arkadasim.

    sevince yazdirdim. her haftasonu gidebilecegini sanmiyorum ama sıkılmadigi surece yararlanmasini istiyorum.
  • bir eğitimci olarak tüm dersaneleri en ince ayrıntısına kadar araştırdım.öğretmen,kaynak,teknoloji vs.hepsinde en iyisi anafen.anafen yapıyor diğerleri çin gibi hemen taklit.bir de sadece sbs olması güzel.ayrıca en fazla birinci çıkaran yine anafen.neyse çok reklam yaptım.ön yargınız varsa bile görüşmekte fayda var
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lucylucy

    Haydar Bey ve Viktor Bey :-)

    Tesekkur ederim yorumlariniza. Benim icin cok degerli. Cocuklarimizin gelecegi olunca insan her attigi adimi "yanlis" saniyor, endise ediyor. O yuzden paylasimlariniz onemli.

    Umarim baska gorusler de alabilirim.

    Soruyu soralı bayağı olmuş, kontenjanlar da muhtemelen dolmuştur ama benim oğlum anafen'e gidiyor, burslu falan da değil. Anafen olmasaydı derslerinde kesin dumura uğrardı diyorum, sistemleri disiplinleri özellikle de internetten eğitim sistemi ve kitapları gerçekten çok iyi. İstediği kadar (sınırlı ama gayet yeterli) RDS (randevulu ders sistemi) seçeneklerinden alıp anlamadığı konuları aynı konudan RDS alan bir grup öğrenciyle beraber özel olarak dersanede tekrar edebiliyor, yine anlamazsa özel rehberlik saatinde gidip hocaya birebir sorabiliyor, v.s. v.s. İsterse evde bilgisayarda soru çözüp, çözemediğine anında tıklayıp ekranda tahta başında bir hoca'dan çözümünü dinleyebiliyor. Sınavlara hep öyle çalıştı.

    Diğer kaygılarınıza gelince Ahlak? evet var. Dincilik? kesinlikle yok.

    Çocuğun notları çok yüksek değil, ben bırakırlar fazla ilgilenmezler dedim ama gerçekten ilgileniyorlar. Her bir gruba bir rehber öğretmen atıyorlar, bütün sorunlarınızla o ilgileniyor. İdareyle bir sıkıntınız varsa o aracı oluyor. Benim çocuğun telefonu derste arka arkaya çaldığı için bir öğretmenle sorun yaşamışlar, öğretmen de çocuğun anlattığı kadarıyla fazla tepki vermiş, belki de o anda öğretmen haklıydı onu bilemiyorum ama, ben yine de hemen rehber hocaya uygun bir dille şikayet ettim, ayarlama yaptılar anında değişti öğretmeni.

    Dersler şu ara yeni başlıyor. Bence kontenjan varsa (sonuçta %100 burslu size bişeyler yaparlar herhalde) denemesi bedava derler ya, bence 1 hafta 15 gün gönderin, kendiniz görün ben birşey demeyeyim. Olmadı nasıl olsa Sevinç'te kaydınız varmış, dönersiniz geri.


    Konudan bağımsız olarak son söyleyebileceğim ise, iş aslında öğrenci ve velilerde bitiyor. Dersane sadece yol gösterebilir. Bir keresinde Anafen'de veli toplantısı yapıyorduk. Bir veli (anne) Anafen'in tatil olduğu Pazartesi günleri çocuğunun RDS'ye gidiyorum deyip evden çıktığını orada öğrenmişti. Bu çocuğa Anafen ne yapsın, Sevinç ne yapsın?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi enteran -- 25 Ağustos 2012; 13:45:25 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: lucylucy

    Merhaba. Bu kadar teknik bir sitede ne ariyorum bilmiyorum. Sanirim danismak icin akil ariyorum.

    Kizim 5. sınıfta. Daha once hic dersaneye gitmedi. Seneye ufak ufak baslamasi icin iyi olur diye dusunuyoruz.

    Deneme sınavlarinin sonucunda Anafenden %100 burs kazandi. Sevinc'ten de %75 burs kazandı. Sevince gonderirsem yilda 750 tl odemek zorunda kalacagim.

    Anafen'de acaba cocuga din/ahlak/mesaj falan diye yaklasip da kafasini bulandirirlar mi?

    Ya da bu ailenin bu taraklarda bezi yok deyip kizima 2. sınıf egitim mi verirler?

    Yillk 750 tl bir sey degil kafaniz rahat olsun deyip sevince mi ver dersiniz? Anafende bu tip durumlar yok rahat olun mu dersiniz? Ikisine birden yazdirin mi dersiniz :-)

    Burada cok deneyimli genclerin birbirlernie cok guzel akil verdigini gordum. Teyzenize de yardim ederseniz sevinirim.

    Tesekkurler iyi gunler.


    Sayın hocam ben bu sene liseye geçecek biri olarak size açıklayayım.Anafen tam olarak cemaatin dershanesidir. Gerçekten öğrencilerini dine aşırı şekilde yönlendiriyorlar. Örneğin bize rehberlik dersinde zorla Peygamber Efendimiz (s.a.v) ile ilgili yazı yazdırdılar. Şimdi bu yaptıkları elbette ki kötü bir şey değil fakat doğru da değil. Daha ufacık çocuklar üzerinde baskı oluşturmanın ne manası var. Dersanede bir erkek bir kızla dostça bir sohbet ettiği an ertesi tenefüste hocalar yanına çağırıyor sizi. Anafen eğitim-öğretim için iyidir fakat tek amaçları eğitim öğretim değil. Sevinç'e yollayarak en doğrusunu yapmışsınız. Aklınız,kulağınız rahat olsun derim. Gerçekten doğru seçim yapmışsınız



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi RageAgainstTheMachine -- 25 Ağustos 2012; 14:34:37 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: RageAgainstTheMachine

    quote:

    Orijinalden alıntı: lucylucy

    Merhaba. Bu kadar teknik bir sitede ne ariyorum bilmiyorum. Sanirim danismak icin akil ariyorum.

    Kizim 5. sınıfta. Daha once hic dersaneye gitmedi. Seneye ufak ufak baslamasi icin iyi olur diye dusunuyoruz.

    Deneme sınavlarinin sonucunda Anafenden %100 burs kazandi. Sevinc'ten de %75 burs kazandı. Sevince gonderirsem yilda 750 tl odemek zorunda kalacagim.

    Anafen'de acaba cocuga din/ahlak/mesaj falan diye yaklasip da kafasini bulandirirlar mi?

    Ya da bu ailenin bu taraklarda bezi yok deyip kizima 2. sınıf egitim mi verirler?

    Yillk 750 tl bir sey degil kafaniz rahat olsun deyip sevince mi ver dersiniz? Anafende bu tip durumlar yok rahat olun mu dersiniz? Ikisine birden yazdirin mi dersiniz :-)

    Burada cok deneyimli genclerin birbirlernie cok guzel akil verdigini gordum. Teyzenize de yardim ederseniz sevinirim.

    Tesekkurler iyi gunler.


    Sayın hocam ben bu sene liseye geçecek biri olarak size açıklayayım.Anafen tam olarak cemaatin dershanesidir. Gerçekten öğrencilerini dine aşırı şekilde yönlendiriyorlar. Örneğin bize rehberlik dersinde zorla Peygamber Efendimiz (s.a.v) ile ilgili yazı yazdırdılar. Şimdi bu yaptıkları elbette ki kötü bir şey değil fakat doğru da değil. Daha ufacık çocuklar üzerinde baskı oluşturmanın ne manası var. Dersanede bir erkek bir kızla dostça bir sohbet ettiği an ertesi tenefüste hocalar yanına çağırıyor sizi. Anafen eğitim-öğretim için iyidir fakat tek amaçları eğitim öğretim değil. Sevinç'e yollayarak en doğrusunu yapmışsınız. Aklınız,kulağınız rahat olsun derim. Gerçekten doğru seçim yapmışsınız

    İyi niyetli olarak uyardığınızı düşünüyorum ama şu zorla yazdırdılar meselesi kafamı kurcaladı. Sonuçta not veren ya da yaptırımı olan bir kurum değil, bir dersane, ve bence hiç birşeyi zorla yaptıramaz. Rehberlik dersine girmek zorunda bile değilsiniz ki birşeyleri zorla yazdırabilsinler. Yazmak istemiyorsanız, yazmam dersiniz çıkar gidersiniz, ya da yazınızda başka birinden bahsedersiniz olur biter. Not alınan bir Edebiyat dersi değil ki bu, ne yapabilecekler?
    (Ha, bana göre yazılmasında bir sakınca yok, hatta gayet olumlu, ama başka bir konu.)

    Kız erkek meselesine gelince, 6. sınıftayken bizim çocuğun da normal okulunda kız arkadaşı var(mış), o dönemlerde derslerine hiç odaklanamadı, notlar bayağı bir aşağı düştü. Evde de sürekli uzanıp yatıp duruyordu. Bize karşı da bayağı bir sinirli olduydu. Ben de ergenliğine falan verdim ama nedenini de tam anlayamamıştım.
    Sonra normal devlet okulundaki sınıf öğretmeni (bayan) veli toplantısı sırasında görüşürken bizim çocuktan ders notlarındaki ani düşüş ve dersteki ilgisiz ve tutarsız davranışlarıyla ilgili şikayetçi oldu. Sonra bu kız meselesinden bahsetti. Ben o esnada bilmediğim için şaşırdım ve emin misiniz dedim. Bana bizim çocuğun derste yakalattığı aşk mektubunu gösterdi. Çocuğumun edebiyatı iyiymiş onu da orada öğrendim

    Sonradan öğrendik ki meğerse hakikaten bayağı firtınalı bir ilişkisi varmış. Ayrılmalar, kızın başka çocuklarla görüşmeleri, kıskanmalar, aşk acıları v.s v.s. Bu da anormal davranışları konusunda sınıf öğretmeninin haklı olduğunu düşündürdü bana.

    Yani olay sadece din-diyanet-cemaat değil, aslında çocuğun geleceği ve eğitimi söz konusu. Düzgün bir ilişkisi olmasını, sosyal olmasını ben de isterim ama bunlar için oldukça erken yaşlar gibi geliyor bana, çünkü yanlış yapma olasılığı çok yüksek. Bu konuda Anafen'de de kız erkek yakınlaşmasına çok aşırı müsamaha göstereceklerini sanmıyorum, ama bu sadece uyarı ve tavsiye şeklinde olur bence. O yaştaki çocukların derslerine odaklanması açısından ilgi gösterip de bu tarz uyarılar yapıyorlarsa da helal olsun derim. Çünkü bizim çocuk sene sonuna doğru bu aşk-meşk mevzusu yüzünden çok şey kaybetti ve son sınavları berbat geçti. Kendi de hatasını farketi sonra kızı da bıraktı zaten. Davranışları ciddi anlamda normale döndü diyebilirim.
    Sonradan 7. sınıfta bu kez sevmediği bir kız buna musallat oldu, bizim çocuk sürekli reddedince iş dövdürme tarzı tehditler boyutuna kadar vardı (kızın mesajlarını kendim gördüm ordan biliyorum.) Şimdi kızlar da değişti bizim zamanımızda böyle değildi yahu
    Çocuk o dönemde de bayağı bir git-gel'ler yaşadı. O kız, sonradan işi kız arkadaşlarıyla beraber kapımıza dayanacak dereceye vardırınca kızı çocuğumuzun ve kendi iyiliği için mesajları da göstererek okul idaresine şikayet etmek zorunda kaldık. Öğrendik ki benzer şeyleri başkasına da yapmış. Bu vartayı da böylece atlatmış olduk.

    Aslında bu yaşta karakterler tam da yerine oturmadığı için, sevdiğini sandığı bir insan gelecekte, karakteri yerine oturduğunda, tanımadığı çok farklı bir insan olarak çıkabilir karşısına. O bakımdan, büyümenin ve gelişmenin devam ettiği bu yaşlarda, bu konularda fazla ileri gitmenin çok da yararlı olmayacağı kanaatindeyim. Hangi konuşma normaldir, hangisi sonradan sıkıntı çıkaracak, bu baştan bilinemez. O bakımdan bir rehber öğretmenin böyle konularda gençlere baştan doğru yönde yardımcı olmasına ben çok olumlu bakıyorum, olmamasını da eksiklik olarak görürüm açıkcası.

    Hepimiz hayatı yaşayarak öğreniyoruz. Ama yaşamdan daha az miktarda zarar görmek için, sözü dinlenmeye değer birileri, hayat tecrübelerini keşke daha fazla aktarıp yoldaki çukurları bize gösterebilseymiş diyorum şimdi. Belki de anlattı da biz anlamadık. Forumlara girmek de biraz bu ihtiyaçtandır aslında.
    Bazı şeylerden ağzınız yandığında, şu an kesin doğru bildikleriniz ve hüküm verdikleriniz konusunda yanılmış olabileceğinizi zamanla görebilirsiniz. Mesela bir baba olduğunuzda.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi enteran -- 25 Ağustos 2012; 17:33:06 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: enteran

    quote:

    Orijinalden alıntı: RageAgainstTheMachine

    quote:

    Orijinalden alıntı: lucylucy

    Merhaba. Bu kadar teknik bir sitede ne ariyorum bilmiyorum. Sanirim danismak icin akil ariyorum.

    Kizim 5. sınıfta. Daha once hic dersaneye gitmedi. Seneye ufak ufak baslamasi icin iyi olur diye dusunuyoruz.

    Deneme sınavlarinin sonucunda Anafenden %100 burs kazandi. Sevinc'ten de %75 burs kazandı. Sevince gonderirsem yilda 750 tl odemek zorunda kalacagim.

    Anafen'de acaba cocuga din/ahlak/mesaj falan diye yaklasip da kafasini bulandirirlar mi?

    Ya da bu ailenin bu taraklarda bezi yok deyip kizima 2. sınıf egitim mi verirler?

    Yillk 750 tl bir sey degil kafaniz rahat olsun deyip sevince mi ver dersiniz? Anafende bu tip durumlar yok rahat olun mu dersiniz? Ikisine birden yazdirin mi dersiniz :-)

    Burada cok deneyimli genclerin birbirlernie cok guzel akil verdigini gordum. Teyzenize de yardim ederseniz sevinirim.

    Tesekkurler iyi gunler.


    Sayın hocam ben bu sene liseye geçecek biri olarak size açıklayayım.Anafen tam olarak cemaatin dershanesidir. Gerçekten öğrencilerini dine aşırı şekilde yönlendiriyorlar. Örneğin bize rehberlik dersinde zorla Peygamber Efendimiz (s.a.v) ile ilgili yazı yazdırdılar. Şimdi bu yaptıkları elbette ki kötü bir şey değil fakat doğru da değil. Daha ufacık çocuklar üzerinde baskı oluşturmanın ne manası var. Dersanede bir erkek bir kızla dostça bir sohbet ettiği an ertesi tenefüste hocalar yanına çağırıyor sizi. Anafen eğitim-öğretim için iyidir fakat tek amaçları eğitim öğretim değil. Sevinç'e yollayarak en doğrusunu yapmışsınız. Aklınız,kulağınız rahat olsun derim. Gerçekten doğru seçim yapmışsınız

    İyi niyetli olarak uyardığınızı düşünüyorum ama şu zorla yazdırdılar meselesi kafamı kurcaladı. Sonuçta not veren ya da yaptırımı olan bir kurum değil, bir dersane, ve bence hiç birşeyi zorla yaptıramaz. Rehberlik dersine girmek zorunda bile değilsiniz ki birşeyleri zorla yazdırabilsinler. Yazmak istemiyorsanız, yazmam dersiniz çıkar gidersiniz, ya da yazınızda başka birinden bahsedersiniz olur biter. Not alınan bir Edebiyat dersi değil ki bu, ne yapabilecekler?
    (Ha, bana göre yazılmasında bir sakınca yok, hatta gayet olumlu, ama başka bir konu.)

    Kız erkek meselesine gelince, 6. sınıftayken bizim çocuğun da normal okulunda kız arkadaşı var(mış), o dönemlerde derslerine hiç odaklanamadı, notlar bayağı bir aşağı düştü. Evde de sürekli uzanıp yatıp duruyordu. Bize karşı da bayağı bir sinirli olduydu. Ben de ergenliğine falan verdim ama nedenini de tam anlayamamıştım.
    Sonra normal devlet okulundaki sınıf öğretmeni (bayan) veli toplantısı sırasında görüşürken bizim çocuktan ders notlarındaki ani düşüş ve dersteki ilgisiz ve tutarsız davranışlarıyla ilgili şikayetçi oldu. Sonra bu kız meselesinden bahsetti. Ben o esnada bilmediğim için şaşırdım ve emin misiniz dedim. Bana bizim çocuğun derste yakalattığı aşk mektubunu gösterdi. Çocuğumun edebiyatı iyiymiş onu da orada öğrendim

    Sonradan öğrendik ki meğerse hakikaten bayağı firtınalı bir ilişkisi varmış. Ayrılmalar, kızın başka çocuklarla görüşmeleri, kıskanmalar, aşk acıları v.s v.s. Bu da anormal davranışları konusunda sınıf öğretmeninin haklı olduğunu düşündürdü bana.

    Yani olay sadece din-diyanet-cemaat değil, aslında çocuğun geleceği ve eğitimi söz konusu. Düzgün bir ilişkisi olmasını, sosyal olmasını ben de isterim ama bunlar için oldukça erken yaşlar gibi geliyor bana, çünkü yanlış yapma olasılığı çok yüksek. Bu konuda Anafen'de de kız erkek yakınlaşmasına çok aşırı müsamaha göstereceklerini sanmıyorum, ama bu sadece uyarı ve tavsiye şeklinde olur bence. O yaştaki çocukların derslerine odaklanması açısından ilgi gösterip de bu tarz uyarılar yapıyorlarsa da helal olsun derim. Çünkü bizim çocuk sene sonuna doğru bu aşk-meşk mevzusu yüzünden çok şey kaybetti ve son sınavları berbat geçti. Kendi de hatasını farketi sonra kızı da bıraktı zaten. Davranışları ciddi anlamda normale döndü diyebilirim.
    Sonradan 7. sınıfta bu kez sevmediği bir kız buna musallat oldu, bizim çocuk sürekli reddedince iş dövdürme tarzı tehditler boyutuna kadar vardı (kızın mesajlarını kendim gördüm ordan biliyorum.) Şimdi kızlar da değişti bizim zamanımızda böyle değildi yahu
    Çocuk o dönemde de bayağı bir git-gel'ler yaşadı. O kız, sonradan işi kız arkadaşlarıyla beraber kapımıza dayanacak dereceye vardırınca kızı çocuğumuzun ve kendi iyiliği için mesajları da göstererek okul idaresine şikayet etmek zorunda kaldık. Öğrendik ki benzer şeyleri başkasına da yapmış. Bu vartayı da böylece atlatmış olduk.

    Aslında bu yaşta karakterler tam da yerine oturmadığı için, sevdiğini sandığı bir insan gelecekte, karakteri yerine oturduğunda, tanımadığı çok farklı bir insan olarak çıkabilir karşısına. O bakımdan, büyümenin ve gelişmenin devam ettiği bu yaşlarda, bu konularda fazla ileri gitmenin çok da yararlı olmayacağı kanaatindeyim. Hangi konuşma normaldir, hangisi sonradan sıkıntı çıkaracak, bu baştan bilinemez. O bakımdan bir rehber öğretmenin böyle konularda gençlere baştan doğru yönde yardımcı olmasına ben çok olumlu bakıyorum, olmamasını da eksiklik olarak görürüm açıkcası.

    Hepimiz hayatı yaşayarak öğreniyoruz. Ama yaşamdan daha az miktarda zarar görmek için, sözü dinlenmeye değer birileri, hayat tecrübelerini keşke daha fazla aktarıp yoldaki çukurları bize gösterebilseymiş diyorum şimdi. Belki de anlattı da biz anlamadık. Forumlara girmek de biraz bu ihtiyaçtandır aslında.
    Bazı şeylerden ağzınız yandığında, şu an kesin doğru bildikleriniz ve hüküm verdikleriniz konusunda yanılmış olabileceğinizi zamanla görebilirsiniz. Mesela bir baba olduğunuzda.

    Hocam belli ki sempatizanlardan birisiniz.Size ve fikirlerinize kesinlikle saygı duyarım. Ben nacizane fikirlerimi paylaştım. Tahminen babam yaşındasınız ve size sonsuz saygı duyuyorum. Haklı olduğunuz taraflar tabi ki de var. Ama dediğiniz gibi rehberlik dersine istemesen girmezsin durumu yok. Özel Derece Grubu ile yapılan sözleşmede haftada 4 saat derse girmeyen öğrenciye belirli yaptırımlar uygulanacağı yazıyor. Ve rehberlik dersleri haftada 4 saat. Mutlaka bir derse girmelisiniz ve girdiğiniz taktirde neden gecen derslere girmediğiniz sorgulanıyor. Diğer 30 öğrencinin yanında herkes size bakarken cevap verme zorluğunu yaşamış birisi olarak bizzati yaşadım ben bunları. Bununla beraber Fethullah Gülen'e ait kitapların okutulduğunu da biliyorsunuzdur. Nasıl yeni ergenliğe giren bir gencin aşk gibi şeylerden uzak durması gerekiyorsa kanımca bunlardan da uzak durması gerekiyor.Zaten çogu kişi okudugunu da tam anlamıyor ama neyse. Bununla birlikte bir de Said-i Nursi var yaşadığım bölgede. Kitaplarını (Küçük Sözler,Risale-i Nur) okutuyor, rehberlik dersinde okuyorlar. Eğer o ortamdaysanız bırakıp gidince oradaki 30 adam karşısında nasıl damgalandığınızı da gördüm sayın hocam (umarım hitabımda bir sorun olmaz çünkü gerçekten sizi benden büyük ve saygıdeğer biri olarak görüyorum) Yatılılardan da bahsetmedim henüz. Gittim gördüm. Çok sağlam ders çalışılan bir yer. 4-5 saat çalıştıktan sonra abiler alıyor ellerine Risale-i Nur'ları ve başlıyor. Çoğunu da anlamıyorsunuz. Ama dinlemezseniz ayıp olacağının kanısında olduğunuz için dinliyormuş nezaketi gösteriyorsunuz. Allah'a şükür ben bir müslümanım ve inancım sonsuz. Kuran'ı Kerim okumasını da biliyorum. Ama bu tip olaylara karşıyım. Bırakın da kendi görsün çocuk. İlla siz yöneltmeyin. Kendi fikirlerinizi ona empoze etmeye çalışmayın. Bırakın neye istiyorsa ona inansın. Neyi yaşamak istiyorsa onu yaşasın. Benim fikirlerim bu yönde.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: RageAgainstTheMachine

    Hocam belli ki sempatizanlardan birisiniz.Size ve fikirlerinize kesinlikle saygı duyarım. Ben nacizane fikirlerimi paylaştım. Tahminen babam yaşındasınız ve size sonsuz saygı duyuyorum. Haklı olduğunuz taraflar tabi ki de var. Ama dediğiniz gibi rehberlik dersine istemesen girmezsin durumu yok. Özel Derece Grubu ile yapılan sözleşmede haftada 4 saat derse girmeyen öğrenciye belirli yaptırımlar uygulanacağı yazıyor. Ve rehberlik dersleri haftada 4 saat. Mutlaka bir derse girmelisiniz ve girdiğiniz taktirde neden gecen derslere girmediğiniz sorgulanıyor. Diğer 30 öğrencinin yanında herkes size bakarken cevap verme zorluğunu yaşamış birisi olarak bizzati yaşadım ben bunları. Bununla beraber Fethullah Gülen'e ait kitapların okutulduğunu da biliyorsunuzdur. Nasıl yeni ergenliğe giren bir gencin aşk gibi şeylerden uzak durması gerekiyorsa kanımca bunlardan da uzak durması gerekiyor.Zaten çogu kişi okudugunu da tam anlamıyor ama neyse. Bununla birlikte bir de Said-i Nursi var yaşadığım bölgede. Kitaplarını (Küçük Sözler,Risale-i Nur) okutuyor, rehberlik dersinde okuyorlar. Eğer o ortamdaysanız bırakıp gidince oradaki 30 adam karşısında nasıl damgalandığınızı da gördüm sayın hocam (umarım hitabımda bir sorun olmaz çünkü gerçekten sizi benden büyük ve saygıdeğer biri olarak görüyorum) Yatılılardan da bahsetmedim henüz. Gittim gördüm. Çok sağlam ders çalışılan bir yer. 4-5 saat çalıştıktan sonra abiler alıyor ellerine Risale-i Nur'ları ve başlıyor. Çoğunu da anlamıyorsunuz. Ama dinlemezseniz ayıp olacağının kanısında olduğunuz için dinliyormuş nezaketi gösteriyorsunuz. Allah'a şükür ben bir müslümanım ve inancım sonsuz. Kuran'ı Kerim okumasını da biliyorum. Ama bu tip olaylara karşıyım. Bırakın da kendi görsün çocuk. İlla siz yöneltmeyin. Kendi fikirlerinizi ona empoze etmeye çalışmayın. Bırakın neye istiyorsa ona inansın. Neyi yaşamak istiyorsa onu yaşasın. Benim fikirlerim bu yönde.

    Öncelikle düzgün üsluptaki yazınız için çok teşekkür ederim, şimdiki gençlerin (ve büyüklerin) bir kısmında bu tutumu göremiyoruz ne yazık ki.

    Merak ediyorsanız evet, cemaatin yaptıkları güzel işleri takdir ediyorum ama körü körüne sempatizanları sayılmam doğrusu.

    Size sormak istediklerim ise şunlar, Özel Derece Grubu dediğiniz nedir, burslu grup gibi birşey mi? Yaptırımlar nedir? Bizim çocuk burslu olmadığı için mi böyle bir zorunluluk yok, yoksa sizin bölgedeki idarecilerin seçtiği bir tutum mudur acaba? Ayrıca bahsettiğiniz sizin bölge neresi onu da merak ettim?

    Yani şöyle bir durum olabilir mi, bölgelere göre dersane yöneticileri farklı tavırlar sergiliyor olabilirler mi? Bizde hiç öyle bir durum yok çünkü. Rehberlik dersi bizde haftada 1 gün, diğer derslerden önce toplam 2 ders saati. Onda da evde yapması gereken testler ve ödevler, Rehberlik öğretmeni tarafından kontrol ediliyor, yapamadığı sayfaları katlayıp yaptırmamız için bize geri yolluyor. Bizim burdaki Anafen'de (İstanbul) kesinlikle Rehberlik dersinde böyle kitap okuma, makale yazma gibi ders dışı bir uygulama YOK. İsteyene vereyim bizim çocuğun messenger ya da face'ni kendisi bizzat sorsun.

    Bir keresinde hafta sonu maçlı-eğlenceli ve dini içerikli bir program yapacaklarını söylediler, benim dine uzak olmadığımı bildikleri halde özel izin istediler. Çocuğa sordum o da istedi, ben de kabul edip gönderdim. İçeriğini baştan biliyordum ve istesem göndermezdim, ve tamamen ekstraydı. Sizin bahsettiğiniz tarzda dersaneyle beraber harmanlanmış bir uygulama değildi. Objektif olmak için özellikle bunları yazıyorum, birşey gizleme gibi bir derdim olsaydı bundan bahsetmezdim.

    Diğer konularla ilgili, ben ergenlikte aşktan uzak durulması gerektiğini değil bunun kontrollü olması ve sosyal ilişki sınırında kalması gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde bir tabuya dönüşecek ve istemediğiniz şekilde patlak verecektir. Aynı kitap meselesinde olduğu gibi. Sizi boğmayacak şekilde faydalı dini bilgileri, özellikle de mantık örgüsüyle çok güzel harmanlanmış ve politika içermeyen Risale-i Nurları okumanız sizin için gerçekten faydalı olacaktır, ama onlar da ancak isteyene fayda verir, istemiyorsanız okumamalısınız. Risale-i Nur yüzünden öylesine direk okunmaz, altında lügat barındıran kopyaları incelerseniz, kelime manalarını öğrendikçe zihniniz açılacaktır. Bir araştırmaya göre insanın bildiği kelime adedine göre düşünme potansiyeli gelişiyormuş (mantıksız da değil hani). Kuran'ı Kerim okumasını bildiğinizi söylediğinize göre, Kur'an-ı Kerim'in mealini okumak, yahut akla hitap eden bir tefsiri mahiyetindeki Risale-i Nur'ları okumak sizi rahatsız etmeyecektir herhalde. Kur'an-ı Kerim'i okumak kadar ne söylediğini anlamak da önemlidir zira.

    Cemaati az-çok tanırım, önceden de içinde yanlış insanlar vardı şimdi de var (doğruya doğru), çünkü herkes bu işin sempatizanı olabiliyor, isteseniz de kesip atabileceğiniz, cemaatten ayırabileceğiniz hızar gibi birşey yok. Ama bu genele yayılmış güzel uygulamaları ve değerli insanları görmemize engel teşkil etmemeli.

    Özellikle Anafen'in çocuğumun eğitimi için nerdeyse zorla çırpınmalarına ben diyecek hiçbir olumsuz söz bulamıyorum.

    Yatılı okullar ise konuşulabilecek ayrı bir konu, ama 'Anafen mi Sevinç mi' konusuna bir faydası olmayacağından aslında pek girmek istemiyorum. Şu kadarı var ki bir ortam sizi rahatsız ediyorsa, bu anne babanız bile olsa zorla kimse sizi orada tutmamalı. Sonradan düşmanlığa sebebiyet verir, hele de din=cemaat diye bir denklem kurarsanız hepten batmışsınız demektir. Az evvel bahsettiğim gibi cemaat mükemmel insanlar topluluğu değildir.
    Cemaatin (herhangi biri) din konusunda ciddi bir kaldıraç görevi olabilir, eğer o cemaatle kafanız uyuşuyorsa. İnsana genelde dini bazı şeyler zor gelir ve iyi insanlarla birlikte olmak bunu aşmayı kolaylaştırır. Baştan böyle bir gayeniz yoksa herhangi bir cemaatin YATILI okulunda işiniz olmamalı. Fayda yerine zarar görürsünüz. İstemeye istemeye hastalığınız için faydalı bir ilaç bile içseniz, yüksek ihtimalle psikolojiniz yüzünden size fayda etmez, belki stresle gerilmeniz ve midenizde fazla asit salgılamanız yüzünden midenizi bile rahatsız eder.

    Birşeyleri empoze etmek ile yöneltmek ise çok farklı şeylerdir. Birinde, birisine bir yere gitmesi konusunda zorlayarak ısrar edersiniz, diğerinde ise doğru yolu farketmesini sağlarsınız ve tarif edersiniz, o isterse kendi gider. Empoze etmek ne kadar zararlıysa, insanın akıl ve mantığına hitap ederek birşeye yöneltmek ise o derecede gereklidir, çünkü insanı nasıl istiyorsa öyle yaşaması için başıboş bıraktığınızda, kulağına fısıldayan tek rehberi her zaman bir melek olmayacaktır. Bu söylediğim hatalı olsaydı hapishanelerde hiç insan olmaması gerekirdi.

    Konuyu dağıttıysam özür dilerim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi enteran -- 25 Ağustos 2012; 19:57:06 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: enteran

    quote:

    Orijinalden alıntı: RageAgainstTheMachine

    Hocam belli ki sempatizanlardan birisiniz.Size ve fikirlerinize kesinlikle saygı duyarım. Ben nacizane fikirlerimi paylaştım. Tahminen babam yaşındasınız ve size sonsuz saygı duyuyorum. Haklı olduğunuz taraflar tabi ki de var. Ama dediğiniz gibi rehberlik dersine istemesen girmezsin durumu yok. Özel Derece Grubu ile yapılan sözleşmede haftada 4 saat derse girmeyen öğrenciye belirli yaptırımlar uygulanacağı yazıyor. Ve rehberlik dersleri haftada 4 saat. Mutlaka bir derse girmelisiniz ve girdiğiniz taktirde neden gecen derslere girmediğiniz sorgulanıyor. Diğer 30 öğrencinin yanında herkes size bakarken cevap verme zorluğunu yaşamış birisi olarak bizzati yaşadım ben bunları. Bununla beraber Fethullah Gülen'e ait kitapların okutulduğunu da biliyorsunuzdur. Nasıl yeni ergenliğe giren bir gencin aşk gibi şeylerden uzak durması gerekiyorsa kanımca bunlardan da uzak durması gerekiyor.Zaten çogu kişi okudugunu da tam anlamıyor ama neyse. Bununla birlikte bir de Said-i Nursi var yaşadığım bölgede. Kitaplarını (Küçük Sözler,Risale-i Nur) okutuyor, rehberlik dersinde okuyorlar. Eğer o ortamdaysanız bırakıp gidince oradaki 30 adam karşısında nasıl damgalandığınızı da gördüm sayın hocam (umarım hitabımda bir sorun olmaz çünkü gerçekten sizi benden büyük ve saygıdeğer biri olarak görüyorum) Yatılılardan da bahsetmedim henüz. Gittim gördüm. Çok sağlam ders çalışılan bir yer. 4-5 saat çalıştıktan sonra abiler alıyor ellerine Risale-i Nur'ları ve başlıyor. Çoğunu da anlamıyorsunuz. Ama dinlemezseniz ayıp olacağının kanısında olduğunuz için dinliyormuş nezaketi gösteriyorsunuz. Allah'a şükür ben bir müslümanım ve inancım sonsuz. Kuran'ı Kerim okumasını da biliyorum. Ama bu tip olaylara karşıyım. Bırakın da kendi görsün çocuk. İlla siz yöneltmeyin. Kendi fikirlerinizi ona empoze etmeye çalışmayın. Bırakın neye istiyorsa ona inansın. Neyi yaşamak istiyorsa onu yaşasın. Benim fikirlerim bu yönde.

    Öncelikle düzgün üsluptaki yazınız için çok teşekkür ederim, şimdiki gençlerin (ve büyüklerin) bir kısmında bu tutumu göremiyoruz ne yazık ki.

    Merak ediyorsanız evet, cemaatin yaptıkları güzel işleri takdir ediyorum ama körü körüne sempatizanları sayılmam doğrusu.

    Size sormak istediklerim ise şunlar, Özel Derece Grubu dediğiniz nedir, burslu grup gibi birşey mi? Yaptırımlar nedir? Bizim çocuk burslu olmadığı için mi böyle bir zorunluluk yok, yoksa sizin bölgedeki idarecilerin seçtiği bir tutum mudur acaba? Ayrıca bahsettiğiniz sizin bölge neresi onu da merak ettim?

    Yani şöyle bir durum olabilir mi, bölgelere göre dersane yöneticileri farklı tavırlar sergiliyor olabilirler mi? Bizde hiç öyle bir durum yok çünkü. Rehberlik dersi bizde haftada 1 gün, diğer derslerden önce toplam 2 ders saati. Onda da evde yapması gereken testler ve ödevler, Rehberlik öğretmeni tarafından kontrol ediliyor, yapamadığı sayfaları katlayıp yaptırmamız için bize geri yolluyor. Bizim burdaki Anafen'de (İstanbul) kesinlikle Rehberlik dersinde böyle kitap okuma, makale yazma gibi ders dışı bir uygulama YOK. İsteyene vereyim bizim çocuğun messenger ya da face'ni kendisi bizzat sorsun.

    Bir keresinde hafta sonu maçlı-eğlenceli ve dini içerikli bir program yapacaklarını söylediler, benim dine uzak olmadığımı bildikleri halde özel izin istediler. Çocuğa sordum o da istedi, ben de kabul edip gönderdim. İçeriğini baştan biliyordum ve istesem göndermezdim, ve tamamen ekstraydı. Sizin bahsettiğiniz tarzda dersaneyle beraber harmanlanmış bir uygulama değildi. Objektif olmak için özellikle bunları yazıyorum, birşey gizleme gibi bir derdim olsaydı bundan bahsetmezdim.

    Diğer konularla ilgili, ben ergenlikte aşktan uzak durulması gerektiğini değil bunun kontrollü olması ve sosyal ilişki sınırında kalması gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde bir tabuya dönüşecek ve istemediğiniz şekilde patlak verecektir. Aynı kitap meselesinde olduğu gibi. Sizi boğmayacak şekilde faydalı dini bilgileri, özellikle de mantık örgüsüyle çok güzel harmanlanmış ve politika içermeyen Risale-i Nurları okumanız sizin için gerçekten faydalı olacaktır, ama onlar da ancak isteyene fayda verir, istemiyorsanız okumamalısınız. Risale-i Nur yüzünden öylesine direk okunmaz, altında lügat barındıran kopyaları incelerseniz, kelime manalarını öğrendikçe zihniniz açılacaktır. Bir araştırmaya göre insanın bildiği kelime adedine göre düşünme potansiyeli gelişiyormuş (mantıksız da değil hani). Kuran'ı Kerim okumasını bildiğinizi söylediğinize göre, Kur'an-ı Kerim'in mealini okumak, yahut akla hitap eden bir tefsiri mahiyetindeki Risale-i Nur'ları okumak sizi rahatsız etmeyecektir herhalde. Kur'an-ı Kerim'i okumak kadar ne söylediğini anlamak da önemlidir zira.

    Cemaati az-çok tanırım, önceden de içinde yanlış insanlar vardı şimdi de var (doğruya doğru), çünkü herkes bu işin sempatizanı olabiliyor, isteseniz de kesip atabileceğiniz, cemaatten ayırabileceğiniz hızar gibi birşey yok. Ama bu genele yayılmış güzel uygulamaları ve değerli insanları görmemize engel teşkil etmemeli.

    Özellikle Anafen'in çocuğumun eğitimi için nerdeyse zorla çırpınmalarına ben diyecek hiçbir olumsuz söz bulamıyorum.

    Yatılı okullar ise konuşulabilecek ayrı bir konu, ama 'Anafen mi Sevinç mi' konusuna bir faydası olmayacağından aslında pek girmek istemiyorum. Şu kadarı var ki bir ortam sizi rahatsız ediyorsa, bu anne babanız bile olsa zorla kimse sizi orada tutmamalı. Sonradan düşmanlığa sebebiyet verir, hele de din=cemaat diye bir denklem kurarsanız hepten batmışsınız demektir. Az evvel bahsettiğim gibi cemaat mükemmel insanlar topluluğu değildir.
    Cemaatin (herhangi biri) din konusunda ciddi bir kaldıraç görevi olabilir, eğer o cemaatle kafanız uyuşuyorsa. İnsana genelde dini bazı şeyler zor gelir ve iyi insanlarla birlikte olmak bunu aşmayı kolaylaştırır. Baştan böyle bir gayeniz yoksa herhangi bir cemaatin YATILI okulunda işiniz olmamalı. Fayda yerine zarar görürsünüz. İstemeye istemeye hastalığınız için faydalı bir ilaç bile içseniz, yüksek ihtimalle psikolojiniz yüzünden size fayda etmez, belki stresle gerilmeniz ve midenizde fazla asit salgılamanız yüzünden midenizi bile rahatsız eder.

    Birşeyleri empoze etmek ile yöneltmek ise çok farklı şeylerdir. Birinde, birisine bir yere gitmesi konusunda zorlayarak ısrar edersiniz, diğerinde ise doğru yolu farketmesini sağlarsınız ve tarif edersiniz, o isterse kendi gider. Empoze etmek ne kadar zararlıysa, insanın akıl ve mantığına hitap ederek birşeye yöneltmek ise o derecede gereklidir, çünkü insanı nasıl istiyorsa öyle yaşaması için başıboş bıraktığınızda, kulağına fısıldayan tek rehberi her zaman bir melek olmayacaktır. Bu söylediğim hatalı olsaydı hapishanelerde hiç insan olmaması gerekirdi.

    Konuyu dağıttıysam özür dilerim.


    Oglunuz biliyordur belki Özel Derece Grubu Dershanede F1 sınıfı olarak adlandırılıyor. Deneme sınavlarında en yüksek ortalamaya sahip 20 ögrencinin olduğu sınıf. Yaptırımları hatırlamıyorum tam olarak ama imzaladığım zaman kesinlikle okudum. Evet Risale-i Nur okumak zihni ve mantığı açıyor olabilir. Evet ben Kuran'ı Kerim'i de okuyorum. Risale-i Nur okuyabilirdim. Ama bunu bana dayattıkları için okumak istemedim. Yani bize demediler ki: ''Alın çocuklar, ister okuyun ister okumayın haftaya getirin demediler.'' Alın haftaya sınav yapacağız dediler. Bölgeden bölgeye gerek anlayışlar, gerek düşünceler kısmi olsa da değişebiliyor.Ben Diyarbakır'dan yazıyorum bunları. Ayrıca yatılı dediğim okul değil sayın hocam. Öğrencileri lys hazırlık öğrencilerinin yurduna götürüyorlar. Orada çeşitli aktiviteler yaptırılıyor. Ayrıca çok ilgili alakalı olduklarını söylemişssiniz. Eğer oglunuz benim yaptıgım gibi kitap okumayı reddederse ilgiden ve alakadan eser kalmadığını siz de göreceksiniz.Nasıl maçlar harmanlanmamış bir aktivite ise saydıklarımda bir dersanede kolay kolay görülmeyecek olaylar sayın hocam. Din=Cemaat olarak görmüyorum kesinlikle. Bizim hocamız (matematik) benim en sevdiğim hocadır. Kendisi de cemaatten fakat hala arayıp görüşüyorum.. Kesinlikle ben cemaati düşman olarak algılamıyorum. Bazı uygulamalarını benimsemiyorum o kadar. Ayrıca ben teşekkür ederim üslübunuzdan dolayı




  • quote:

    Orijinalden alıntı: RageAgainstTheMachine

    Oglunuz biliyordur belki Özel Derece Grubu Dershanede F1 sınıfı olarak adlandırılıyor. Deneme sınavlarında en yüksek ortalamaya sahip 20 ögrencinin olduğu sınıf. Yaptırımları hatırlamıyorum tam olarak ama imzaladığım zaman kesinlikle okudum. Evet Risale-i Nur okumak zihni ve mantığı açıyor olabilir. Evet ben Kuran'ı Kerim'i de okuyorum. Risale-i Nur okuyabilirdim. Ama bunu bana dayattıkları için okumak istemedim. Yani bize demediler ki: ''Alın çocuklar, ister okuyun ister okumayın haftaya getirin demediler.'' Alın haftaya sınav yapacağız dediler. Bölgeden bölgeye gerek anlayışlar, gerek düşünceler kısmi olsa da değişebiliyor.Ben Diyarbakır'dan yazıyorum bunları. Ayrıca yatılı dediğim okul değil sayın hocam. Öğrencileri lys hazırlık öğrencilerinin yurduna götürüyorlar. Orada çeşitli aktiviteler yaptırılıyor. Ayrıca çok ilgili alakalı olduklarını söylemişssiniz. Eğer oglunuz benim yaptıgım gibi kitap okumayı reddederse ilgiden ve alakadan eser kalmadığını siz de göreceksiniz.Nasıl maçlar harmanlanmamış bir aktivite ise saydıklarımda bir dersanede kolay kolay görülmeyecek olaylar sayın hocam. Din=Cemaat olarak görmüyorum kesinlikle. Bizim hocamız (matematik) benim en sevdiğim hocadır. Kendisi de cemaatten fakat hala arayıp görüşüyorum.. Kesinlikle ben cemaati düşman olarak algılamıyorum. Bazı uygulamalarını benimsemiyorum o kadar. Ayrıca ben teşekkür ederim üslübunuzdan dolayı

    Hoca deme yahu bir tuhaf oluyorum..

    Söylediğim gibi benim çocuğun dersleri o derecede parlak değil, ama bu gruba girmiş olduğundan dolayı sana tebrikler demek ki zeki bir gençsin.
    Bir de bunu Kur'an-ı Kerimle harmanlamışsın ki duble maşallah. Yazdıklarından anladığım kadarıyla, bazen tökezlesen de, sonunda mutlaka kendine düzgün bir yol çizeceğinden şüphem yok (inşaallah). (Bu da sanki Adnan Oktar'ın TV programı gibi oldu )

    Benim de her türden arkadaş çevrem var, hepsiyle de muhabbetim olur. Bir akrabam (yeğenim) meyhane işletiyor, ama görüşür muhabbet ederiz.

    Anlattıkların konusunda ise, benim burada (İstanbul'da) gördüklerimi de değerlendirerek tek söyleyebileceğim, bunların Diyarbakır gibi bölgelere has uygulamalar olabileceği.

    Orada dine ve devlet okulunda tahsilini yapan gençlere (yani okuyup gerçekleri görenlere) düşman özel çevreler varken iyilik mücadelesi biraz daha çetin geçiyor olmalı.
    Nereden mi çıkarıyorum, sen de biliyorsundur bunları:

    http://fotogaleri.haberler.com/ogrenci-yurduna-saldiri/resim-2/
    http://www.skyturk.net/haber/pkklilar-ogrenci-yurduna-molotof-atti-polis-2044.html
    http://www.guneytv.com.tr/haber-613-PKK-Yandaslari-Ogrencileri-Diri-Diri-Yakmak-Istedi.html

    Köpekleri salıverip de taşları bağlamak olmaz değil mi?
    Diyarbakır'ın tamamen terörün pençesinde olmadığını da biliyorum, ama bazı kimselerin hedefinde olduğu da ortada.

    Çoğu konuda seninle farklı düşünmüyoruz aslında, zorlamaya ben de karşıyım ama bazen şartlar istendiği gibi güllük gülistanlık olmuyor, kaybedilenler ise bir daha geri gelmiyor. (Ya davulcuya ya da DAĞA kaçıyor.) Bu yüzden de herhalde üslup aceleyle biraz zorlamaya dönüşüyor. Bu noktada sen gördüklerin karşısında kendine göre bir anlayış benimseyip bir yol çizmişsin, muhtemelen de en doğrusunu yapmışsındır. Ama her bölge aynı değil.

    Tekrar belirteyim ki şu an anlattıklarının senin bölgen için doğru olduğu varsayımıyla, çok kötü uygulamalar olmasalar bile, yine de İstanbul gibi bölgeleri kapsamadığını, bu yüzden de endişe edecek bir durum olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi enteran -- 25 Ağustos 2012; 21:37:22 >




  • Yine mi politikaya bağlandı ..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: enteran

    quote:

    Orijinalden alıntı: RageAgainstTheMachine

    Oglunuz biliyordur belki Özel Derece Grubu Dershanede F1 sınıfı olarak adlandırılıyor. Deneme sınavlarında en yüksek ortalamaya sahip 20 ögrencinin olduğu sınıf. Yaptırımları hatırlamıyorum tam olarak ama imzaladığım zaman kesinlikle okudum. Evet Risale-i Nur okumak zihni ve mantığı açıyor olabilir. Evet ben Kuran'ı Kerim'i de okuyorum. Risale-i Nur okuyabilirdim. Ama bunu bana dayattıkları için okumak istemedim. Yani bize demediler ki: ''Alın çocuklar, ister okuyun ister okumayın haftaya getirin demediler.'' Alın haftaya sınav yapacağız dediler. Bölgeden bölgeye gerek anlayışlar, gerek düşünceler kısmi olsa da değişebiliyor.Ben Diyarbakır'dan yazıyorum bunları. Ayrıca yatılı dediğim okul değil sayın hocam. Öğrencileri lys hazırlık öğrencilerinin yurduna götürüyorlar. Orada çeşitli aktiviteler yaptırılıyor. Ayrıca çok ilgili alakalı olduklarını söylemişssiniz. Eğer oglunuz benim yaptıgım gibi kitap okumayı reddederse ilgiden ve alakadan eser kalmadığını siz de göreceksiniz.Nasıl maçlar harmanlanmamış bir aktivite ise saydıklarımda bir dersanede kolay kolay görülmeyecek olaylar sayın hocam. Din=Cemaat olarak görmüyorum kesinlikle. Bizim hocamız (matematik) benim en sevdiğim hocadır. Kendisi de cemaatten fakat hala arayıp görüşüyorum.. Kesinlikle ben cemaati düşman olarak algılamıyorum. Bazı uygulamalarını benimsemiyorum o kadar. Ayrıca ben teşekkür ederim üslübunuzdan dolayı

    Hoca deme yahu bir tuhaf oluyorum..

    Söylediğim gibi benim çocuğun dersleri o derecede parlak değil, ama bu gruba girmiş olduğundan dolayı sana tebrikler demek ki zeki bir gençsin.
    Bir de bunu Kur'an-ı Kerimle harmanlamışsın ki duble maşallah. Yazdıklarından anladığım kadarıyla, bazen tökezlesen de, sonunda mutlaka kendine düzgün bir yol çizeceğinden şüphem yok (inşaallah). (Bu da sanki ****'ın TV programı gibi oldu )

    Benim de her türden arkadaş çevrem var, hepsiyle de muhabbetim olur. Bir akrabam (yeğenim) meyhane işletiyor, ama görüşür muhabbet ederiz.

    Anlattıkların konusunda ise, benim burada (İstanbul'da) gördüklerimi de değerlendirerek tek söyleyebileceğim, bunların Diyarbakır gibi bölgelere has uygulamalar olabileceği.

    Orada dine ve devlet okulunda tahsilini yapan gençlere (yani okuyup gerçekleri görenlere) düşman özel çevreler varken iyilik mücadelesi biraz daha çetin geçiyor olmalı.
    Nereden mi çıkarıyorum, sen de biliyorsundur bunları:

    http://fotogaleri.haberler.com/ogrenci-yurduna-saldiri/resim-2/
    http://www.skyturk.net/haber/pkklilar-ogrenci-yurduna-molotof-atti-polis-2044.html
    http://www.guneytv.com.tr/haber-613-PKK-Yandaslari-Ogrencileri-Diri-Diri-Yakmak-Istedi.html

    Köpekleri salıverip de taşları bağlamak olmaz değil mi?
    Diyarbakır'ın tamamen terörün pençesinde olmadığını da biliyorum, ama bazı kimselerin hedefinde olduğu da ortada.

    Çoğu konuda seninle farklı düşünmüyoruz aslında, zorlamaya ben de karşıyım ama bazen şartlar istendiği gibi güllük gülistanlık olmuyor, kaybedilenler ise bir daha geri gelmiyor. (Ya davulcuya ya da DAĞA kaçıyor.) Bu yüzden de herhalde üslup aceleyle biraz zorlamaya dönüşüyor. Bu noktada sen gördüklerin karşısında kendine göre bir anlayış benimseyip bir yol çizmişsin, muhtemelen de en doğrusunu yapmışsındır. Ama her bölge aynı değil.

    Tekrar belirteyim ki şu an anlattıklarının senin bölgen için doğru olduğu varsayımıyla, çok kötü uygulamalar olmasalar bile, yine de İstanbul gibi bölgeleri kapsamadığını, bu yüzden de endişe edecek bir durum olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.


    Genelde forumdaki cogu büyüğüme hoca diyorum oradan alışkanlık olmus.. Ayrıca bölge itibarı ile çok spesifik olaylar gerçekleşiyor. Batıya göre farklı bir yer. Tutumlar farklı olabilmesi çok olağan. Eğer böyle şeyler yaşanmıyorsa tamamdır. Eğitim olarak anafen çok iyi kaliteli dersane. Finalde de öğrencilik yaptım. Anafen finali solda sıfır bırakır gerek kaynaklarıyla gerek hoca kalitesi ile. Bu arada önümüzdeki senelerde sınava girecek kardeşime şimdiden başarılar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Eyvallah kardeşim sana da hayatta başarılar..



    Şunu da yazmadan edemeyeceğim, aslında birbirine taban tabana zıt fikirli gibi görünen insanlar bile kavga etmeden düzgün konuşabilseler, aslında pek çok ortak noktaları olduğunu er-geç keşfedecekler.

     anafen mi sevinc mi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: enteran

    Eyvallah kardeşim sana da hayatta başarılar..



    Şunu da yazmadan edemeyeceğim, aslında birbirine taban tabana zıt fikirli gibi görünen insanlar bile kavga etmeden düzgün konuşabilseler, aslında pek çok ortak noktaları olduğunu er-geç keşfedecekler.

     anafen mi sevinc mi




    Aynen öyle. Insanların konuşmak gibi bir yetisi varken bunu kullanmayıp kendi yargılarına körü körüne bağlanması kadar yanlış bir şey yoktur belki de.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Foruma cevap yazan tüm arkadaşlar cok cok tesekkur ederim.

    Herkes cocugu icin en iyisini istiyor. Burada fikir paylasmak cok yon gosterici.

    Kizimla ayni yaslarda isvicrede okuyan arkadaslari var. Tramplenden atlama ve stilli yuzme, tenis, kayak, kampcilik, caki kullanma, orman bitkilerini tanıma, tahta oyma, yon bulmayi okulda ve okulun goturdugu aktivitelerde ogrendiler. Su gibi yabanci dillerini saymıyorum. Bunların hepsi devlet okulunda oluyor. Bizim cocuklarimiz cok şanssız maalesef. Bir de hintli ve koreli cocuklar bizimkilerle ayni dertlerden muzdarip. Ilerde dikis dikemeyen, civi cakamayan ama tum matematik teoremlierini sular seller gibi bilen cocuklarimiz olacak. Ne acı...

    biraz gelgitli bir karar oldu ama anafen'e kizimi yazdirdim. nasil olsa 100% burslu dedim. Okula yazdirirken kesinlikle dini mesaj vermenizi istemiyroum dedim. not aliyoruz dediler.

    yaz basinda calismasi icin bir kitap ve okumasi icin 2 kitap verdiler. Yazin 4 kere arayip nasil gittigini sordular. Bir keresinde havuz basinda yakalandik, vicdan azabi duydum nasil calisiyor mu dediklerinde benim kiz suda taklalar atiyordu :-)

    Erenkoy subesine yazdirdim. Evime daha uzak ama hem kosk icinde estetik bir gorunumu var hem de gelenler daha benim kafamda gibi duruyor.

    SEvinc de iyidir elbette. Daha zamani var. Buradan memnun kalmazsak seneye de sevince gider. Hayat kisa sanat uzun yok yok bu lafin turkiye versiyonu hayat kısa sınavlar uzun :-(

    Butun ictenligimle tesekkur ediyorum. Her turlu gorusunuzu fikir oburluguyla tekrar tekrar okuyorum. Sonucta bir hayat yasiyoruz, farkli hayat deneyimleri bizi sadece zenginlestirir diye dusunuyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lucylucy -- 26 Ağustos 2012; 23:40:15 >




  • yazdırmışsınız hayırlı olsun öncelikle ben de liseye geçtim 2 yıl cemaat okulunda 3 yılda dersanesine gittim.eğitim alanında falan cidden güvenebilirsiniz.birebir ilgilenme de problem yok.dini açıdan istiyorsa o ortamdan uzak durabilir(dersanede hadi gel gel namaz kıl diye zorla namaz kıldırmadılar öyle diyeyim)
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.