Şimdi Ara

Akaryakıt almıyoruz. facebook grubu yaklaşık 1750 kişi (11. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
542
Cevap
2
Favori
27.530
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ben almadım ama bilmem yararı oldu mu ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Brujeria35

    Herkez birşey yazıyorda İcraat görmüyorum.....



    Hocam icraat sizin benim sayem de olacak kimden icraat bekliyorsunuz ki ?
  • Arkadaşlar zaten 1 haftadan beri araba kapıda yatıyor.İşe toplu taşıma araçları ile gidip geliyorum sürekli.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    Sanırım 2000 senesiydi. Belçika'da birkaç çocuk tecavüz edilip öldürülmüştü. Yanlış hatırlamıyorsam 4 tane çocuk öldürülmüş ve bir tanesi şans eseri kurtulmuştu. Suçu işleyen adam yakalandı ve bir süre sonra kralla olan bazı garip bağlantılarından dolayı hapishaneden yine garip bir şekilde kaçtı. Tam bu olay olduğu sırada, Liege'den Brüksel'e gitmem gerekti. Genel olarak herkes gibi ben de trenle gitmeyi tercih ettim ama tren curcuna. Ağzına kadar dolu ve insanlar ayakta gidiyordu. Brüksel'e ulaştım ve Brüksel Centraal denilen şehir merkezine gittim. Tahminen 3 milyonun üzerinde Belçika'lı o gün orada toplanmıştı. Brüksel'in nüfusu 1 milyon ve Belçika'nın toplam nüfusu ise 10 milyon civarı ve orada, o cinayetleri protesto etmek için 3 milyon kişi toplanmıştı. Herhangi bir sivil toplum örgütünün öncülüğünde değil, herkes vatandaşlık görevi bilinciyle hareket etmiş ve oraya gitmişti. Sağcısı, solcusu, koyu hıristiyanı, Flaman'ı, Wallon'u... Hiçbiri diğeri ile sözleşip gelmemişti ya da başkalarının başlamasını beklememişti.

    Bizde durum nedir?

    Ben bugün çarşıya çıksam ve protestoya başlasam, çevreden geçen kadınlar bir süre bakar ve aralarında gülerek birşeyler konuşup yollarına devam ederler. Tam o sırada oradan geçmekte olan cebinde son model cep telefonu olan işsiz ve kısa yoldan nasıl zengin olurum hayali içindeki gençler gülerek laf atarlar. Esnaf ise, "Kardeşim git ileride yap ne yapıyorsan. Dükkanın önünü kapatma" diyerek çıkışır. Canı sıkılan bir başka grup işsiz ise beni önce PKK'lı, sonra komünist olarak niteleyip tartaklamaya başlar. Bu gören çevre esnafı da "Aha da gomunist var" diyerek eksik kalmaz ve birkaç tane de onlar geçirir. Görevi beni korumak olan polis gelir ve beni o insanların elinden kurtarır. Ama beni polisin elinden kimse kurtaramaz.

    Benim başıma bunlar gelirken, bu forumda bu yazıları yazanların çoğu, protestosunu facebook'tan ileriye götürmez, toplu taşıma araçlarının kendi sınıflarına ait birer ulaşım aracı olmadığını ve onlarla ancak toplumun aşağı kesiminin yolculuk yapabileceğini düşünür, tek başına aracıyla yola çıkar ve başkalarının hayatından daha değerli olan aracıyla dünyanın en pahalı benzinini kullanarak bir noktadan başka bir noktaya tek başına gider. O noktaya gitmekle kalmaz, gittiği o noktadaki uygun bir kaldırıma da dünyanın en değerli varlığı olan arabasını park eder.

    Eğer bu ülkede otomobil hala prestij, klas, hava atma gibi amaçlar için kullanılıyor ve diğer insanlar tarafından kabul görüyorsa, o benzinin fiyatı isterse 50 Lira olsun, insanlar yine biner ve daha çok biner. Gelen zamdan önce benzin ucuz değildi ve buna benzer birçok konu tartışıldı, ama insanlar da binmeye devam etti. Kimse üzerine alınmasın, ama kendimizi kendimizden saklamanın da bir anlamı olduğunu sanmıyorum.

    Saygılar...


    Bu Forumdaki bütün yazılara katılıyorum. Hepsi, yukarıda ki sözler kadar doğru...

    Bizler bir sistemin parçalarıyız. Bu sistem bizim kontrolümüzde değil. Ben genç biri olarak, bu sistemin kolay kolay değişebileceğini düşünmüyorum. Son ana gelinceye kadar, ölen ölecek, acı çeken çekecek, ezilen ezilecektir. Birileri acımasız kapitalist olacak, ve son ana kadar bizleri sömürmeye devam edecektir. Bu hep böyle olacaktır. Çünkü, insanın doğası budur. Ve bu doğa aynı zamanda insanın sonunu oluşturan da bir gerçektir. Bizler var olduğumuz için sonumuz hazırdır.

    Çok karamsar bir tablo çizmiş olabilirim. Ama madem bu sistemin parçasıyım, tekil şeyler yapabilirim diye düşündüm. Çıkış yolu bulmak için düşündüm...
    Bu konuyla ilgili, 2300 motorluk aracı satıp, 1400 motorluk Fabrika çıkış LPG li bir araba aldım.Toplu taşıma araçlarında, hergün ayakta kilometrelerce gitmiş biri olarak şimdi rahatladım. Bu, kazandığım enerjiyi ve zamanı daha çok okuyarak kullanıyorum.
    Okuyayım da cahil olmayayım diye. Bir vizyon geliştiriyorum. Nasıl bu sistemle oynarım diye... Nasıl bir yolunu bulabilirim diye...

    Tıpkı, trafikte bir o yana, bir bu yana makas atan arabalar gibi hissediyorum kendimi. Sadece boşlukları dolduruyorum. En başa geçebilmek için. Ben eylemlerle, coplanarak, dayak yiyerek ya da kontak kapatıp, ambulans'ın geçmesine izin vermeyerek, birşeylerin değişeceğini düşünmüyorum.

    Yeri geldiği zaman, düşünen ve yetişen Vatanperver kalem sahipleri çıkacak, gerekeni yapacaklar. Evet, umudum hep var. Ama dediğim gibi, bu son anda olacaktır. En son anda...

    Son sözüm ve ricam: Bizler Atatürk çocuklarıyız, sadece savaşmasını bilelim.

    Ben hem kendi adıma, hem de Türkiye Chevrolet Kulübü adına bu eyleme destek veriyorum.


    Saygılarımla...




  • selamlar
    benzin zammı aslında deve de kulak yahu hicbiriniz farkına varmadınızmı elektrik faturları son 2 ayda %35 arttı:)
    asıl kazık bu tarafta ama nedenze basın medya bunları gorumuyor ya da birileri ben kimim hesabı arkadan elleri ile gölzeirni kapamışlar:)
  • Merhaba,

    Öncelikle bu konuyu açan duyarlı arkadaşımız _opeth' e teşekkürlerimi sunarım. Sonuna kadar ben de destekliyorum.

    Eylül ayında ÖTV indiriminden yararlanmak adına sıfır araç satın aldım, fakat doya doya binebiliyor muyum? Elbette hayır.

    Ev ile işyerim arası yaya yolu ile 15 dakika. Zaten hatfa içi bu lanet akaryakıt zamlarından dolayı binmiyorum. Apartmanımın önünde hafta içi yatıyor aracım. Belki hafta sonu zorunlu olarak bir yere gidersem basıyorum marşa. Lpg taktırayım desem, zaten 15 dakikalık işyerime gidinceye kadar mecburen benzin harcayacağım. En iyisi yatsın aracım.

    Artık Akaryakıt Almıyorum, Almayacağım...

    Sevgiler..
  • arkadaslar su anda yurt dısındayım. protestonuza katılamayacagım. bir sorum olacak istanbulda benzin, dizel ve lpg kaç lira şu anda?

    burda (litvanya) benzin= 2.50 TL , dizel 2.00 TL ve LPG ise 1.20 TL .
  • quote:

    Orijinalden alıntı: r_samur

    arkadaslar su anda yurt dısındayım. protestonuza katılamayacagım. bir sorum olacak istanbulda benzin, dizel ve lpg kaç lira şu anda?

    burda (litvanya) benzin= 2.50 TL , dizel 2.00 TL ve LPG ise 1.20 TL .



    95 Oktan Kurşunsuz Benzin 3.65

    Motorin 3.02

    LPG 2.01



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KemalKSK -- 10 Ocak 2010; 21:16:34 >
  • akarkayıt almıyoruz diyerek alınmış kararları uygulamaları geri çektirmek mümkün değil. Bireysel eylemler kişisel tasarrufa fayda sağlar bu yüzden ben de mümkün olduğu kadar arabamı kullanmıyorum. Kimse benzin almazsa fiyatlar düşer demek olmayacak duaya amin demektir. Hatırlarsanız 99 depreminden sonra sadece 1 yıl alınacağı belirtilen deprem vergisi koydular. Sonra bunun adı değişti özel iletişim vergisi oldu. kalktı mı? hayır. azaldı mı? hayır. halen ödüyor muyuz? evet. peki hiç telefon hatlarımızı kapatalım konuşmayalım da bu vergi kalksın diyen oldu mu? olmuştur. ama hepsi o kadar. Milletin tek söz hakkı var o da sandık başındadır. Türkiye seçimini yaptı birkaç gün zamları konuşur şikayet ederiz. Sonra nasıl olsa unuturuz. Benzin 4TL da olur 5TL da olur. Gelecek seçimler de ben yine ümitli değilim maalesef yine seçim yatırımları yapılacak ve oylar satılacak. Biz de şikayet etmeye devam edeceğiz. Bomba seçim yatırımını da şimdiden söyleyeyim. Süperlig maç yayın ihalesi, adı Telekom Süperligi yayıncı kuruluş TRT şifresiz yayınlanacak maçlar ve oylar doğruca ....ya, belli.




  • avrupada insanlar nette anlaşıp mesela BP den almıyoruz diyorarmış.Çünkü hiç almamaya sonsuza kadar kimse dayanamaz.BP yerine diğerlerinden alıp ısrarla BP gibi bir dev'den almayınca BP öyle bir fiyat kırıyormuş ki,herkes bir anda BP'ye dönüyormuş.Bu kez TOTAL'den almıyoruz diye anlaşıp TOTAL'in satışlarını düşürüyorlarmış.Total de indirime gidince Total'den alıyorlarmış.Bu kısırdöngüde hep kullanıcı yani araç sahipleri kazanıyormuş. :)
    aynını burda biz de uygulayalım.
    yalnız altın kural,başa oynayan Total,BP,shell gibi firmaları boykot edeceğiz.Çünkü ancak onlar fiyat kırabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bakaydın -- 10 Ocak 2010; 21:25:01 >
  •  Akaryakıt almıyoruz. facebook grubu yaklaşık 1750 kişi
  • Her ne kadar benzinli aracımız olmasa da bu düşünceye destek veriyorum
  • konu başlığını değiştireyim.
  • Birşeyler yapmak gerektiğine bende katılıyorum. Birşeyler yapılmalıdır artık. Hatırlarsanız seneler önce benzin 2.6 dan 3.0tl ye çıktığında radyoda Nihat Sırdar her sabah , her akşam bu konuda mutlaka birşeyler konuşurdu tepkimizi koyardık. Aracımın arkasına stikerlar yapıştırdım, tanıdığım tüm insanlarada verdim bunlardan onlarda yapıştırsınlar diye. Trafikte stikerleri görüpte isteyenler oldu. Ve sonunda fiyatlar geri çekilmişti. Ama şuanda ne durumdayız misli misli yine arttı yine arttı. Bu işlerde bir terslik var, olay eylemle protestoyla olmayacak. Kökten bir çözüm getirmeliyiz. Bilmiyorum... Düşünüyorum bulamıyorumda... Olay yine siyasete dönecek ama artık devlet bu bütçe açığını kapatmak için böyle vergilere yüklenmemelidir. Böyle olursa halk zaten fakir iyice fakirleşir. Başka çözümler üretmelidir. Akaryakıta yapılan her zam bizim yediğimiz peynire, bindiğimiz toplu taşıma araçlarına kadar yansıyacaktır. Ben bu ugurda arabamıda satarım ama akaryakıta zam yapıldıkça, meyve sebze tasıyan kamyonlardan tutta, turizm firmalarına kadar herşey zamlanacaktır. Yani bu sefer yediğim herseye zam gelecektir. Aslında bu noktada arabası olmayanlarda tepki koymalıdır. Neyse işin özüne gelirsek. Bu devlet bütçe açığını kapatmak için farklı planlar üretmelidir, zaten fakir olan halka yüklenmeyi bırakmalıdır... Yada makam otolarını biraz uzun süre kullansınlar veya 1 senede emekliye verecekleri paranın 5 katı kadarıyla kendilerine bir jet almasınlar mesela.....




  • Seçtikleri hükümetin icraatlarını onaylayan millet onların vebaline ortak olur.
    Kemal Atatürk!
  • destekleyelim destekleyemede sonuc ta değişen bişey olmıcak. bakın tekel eylemcilerine. 1ydır ordalar adamlar hüküme hala görmezlikten geliyo. sigarada yaptıklarını yaparlar. sigara satısı düştü diye tekrar vergi artısına gidecekleri söyleniyo. bunlar benzin satısı azalırsa hedeflerine ulasmak için tekrar veri artısı yapar.
  • şu hikayeyi bilen varsa bir yaZSIN ŞURAYA.

    HOCA VE FİLLERİN HİKAYESİ.
  • Olay o kadar boyutlu ki. Artık borçları ödemek için sata sata hiçbirşeyimiz kalmadı. Ama bu konudada herseyde oldugumuz gibi tepkisiziz. Nasılki zamanında emlak bankası satılırken tekel işçileri sesini çıkartmadı, bakın şimdi onlarıda sattılar. Simdide sırada devlet hastaneleri var. Söylemedi demeyin. Gidip tekel işcilerinin yanında durmazlar, ama yok bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın. Ama o yılan sizede dokuncak. Olsun dokunana kadar bize bir zararı yok. SSK zamanında bir doktorun devlete maliyeti 1500lirayken bu doktorun şuanda devlete maliyeti 45000lira arkadaşım. SSK zarar eden bir kurum değildi. Sadece hesaplamalar yanlıştı. Ama ne oldu hiçbirisi göremedi bunu. İktidarıda muhalefetide onayladı bunu. Bu mantık olmamalıdır artık. Şuanda abd ye bakın devletleşmeye çalışıyor, demekki özelleştirme olmadı. Adamlar bankalara gidiyor ortak oluyorlar ya. Yani olay çok farklı noktalara kadar gider iyice incelersek..Yahu limanlarına varana kadar satıyorsun, peki sorarım zor durumlarında senin dayanağın kim olacak. Üretimin yok, ülkenin en stratejik kurumlarını, noktalarını satıyorsun... O kadar çok şeyler dönüyorki güzelim memleketimde kıymetini bilen yok. İşte bu yüzden sata sata kapattılar bütçe açığını, ama şimdi satacak birşey kalmıyor. Ne yapıcaksın....




  • vergiyi düşürüp sürümden kazansalar nasıl olur acaba diye düşünüyorum ayrıca zamları protesto ediyorum....
  • Nihat Sırdar'ın bir yazısı işte;

    Hani şu benzine haşırt zammın geldiği günün ertesi... Gerçi hemen 2 gün sonra bir zam daha geldi benzine...

    Hani karıştırırsınız diye söylüyorum.

    Bu ilk ve büyük olanı...

    Enerji Bakanı'nın 'Tüketici için bayilerin kar paylarını ayarlıyoruz' deyişinden 1 hafta sonra aldığı vergiyi artırarak yaptığı büyük zam...

    İşte o zammın geldiği sırada dünyada petrol fiyatları düşüyordu...

    Mesela ben radyodan yeni fiyatları konuşurken Moskova'da dinleyenlerden 'Ne zammı. Burada daha yeni indirim yaptılar' mesajları geliyordu.

    Şükrü Kızılot o gün yazdı...

    Haşırt zammın geldiği günden bir hafta önce benzinin rafineriden çıkışı 1.13 TL...

    Zammın geldiği gün 0.74 TL...

    Yani aslında ucuzlaması gerekirken tam aksine zamlanıyor benzin...

    Enerji Bakanı 'Maliye gerekli açıklamaya yaptı. Zorunluluk' diyor...

    Maliye Bakanı bu aralar pek ortalarda görünmüyor...

    Peki tüm bunlar olurken biz ne yapıyoruz?

    Resmen dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz ama kimseden tık yok...

    Bir de tüm bunların üstüne habire üzerimizden boru hatları geçiyor...

    Niye?

    Çünkü dünyanın en büyük petrol yataklarının yanı başındayız da ondan...

    Peki petrole bu kadar yakın olmak normalde akaryakıtta uygun fiyat getirmez mi bize?

    Getirir...

    Nitekim getiriyor da...

    Ama o fiyatın o şekilde kalmasına devlet izin vermiyor...

    Dayıyor vergiyi...

    Hatta verginin vergisini...

    İsyan edecek oluyorsun, Başbakan hemen parlıyor...

    'Bizde mazot kuyusu mu var' diyor...

    Arıyorsun tarıyorsun, dünyanın hiçbir yerinde mazot kuyusu yok...

    Çünkü mazot topraktan direkt çıkmıyor...

    Petrolü işlersen mazot oluyor...

    E o petrole en yakın ülke de biziz işte...

    Peki nasıl oluyor da bizde 2.56 TL olan mazot, örneğin yavru vatan KKTC'de 1.70 TL oluyor?

    Üstelik KKTC'ye akaryakıt bizden gidiyor.

    Nasıl oluyor biliyor musunuz?

    Sizin yüzünüzden oluyor...

    Siz sesinizi çıkartmadığınız müddetçe, tepki vermediğiniz sürece daha da çok şey olacak...

    Yazın bir kenara...

    Birkaç haftaya kadar...

    Telefonla daha pahalı konuşacaksınız, otoyola, köprüye daha çok para vereceksiniz...

    Yurtdışına çıkarken devletin sizden aldığı haraç daha da artacak...

    Ve tüm bunlar bu ülkeyi yönetemeyenlerin beceriksizliği, ayrıca sizin ensenizin vurulan tokatlar yüzünden uyuşmasından olacak...

    Ne yapalım diye mi soruyorsunuz...

    Hiçbir şey yapamıyorsunuz yazın bir kağıdın üstüne 'Dünyanın en kazık benzinini kullanıyorum. Zammı yapanlar utanmıyor ben ne yapayım' diye, yapıştırın arabanızın camına...

    Bir tepki gelirse de haberim olsun ama...

    Bilelim bakalım devletimiz sesini çıkaran vatandaşına ne yapıyor...


    ------------------------------------
    Buda çok yerinde bir fıkra

    Vaktiyle bir memlekette halkından fena halde vergi alan bir padişah varmış.
    Gel zaman git zaman bu vergiler o kadar artmış ki artık padişah bile durumdan rahatsız olmuş...
    Ama rahatsızlığı vergilerin çokluğundan değilmiş...
    Halkının bu eşek yüküyle alınan vergilere ses çıkarmamasına kafası takılmış...
    Saraya en yakın şehrin ulaşımını sağlayan bir köprü varmış.
    Demiş ki padişah;
    'Tez bu köprünün girişine bir memur koyula. Gelenden geçenden 1 akçe alına.'
    'Başüstüne devletlum' deyip hemen memuru dikmiş vezirler...
    1 hafta sonra sormuş padişah dalkavuklarına;
    'Var mı halkımdan bir isyan, bir nümayiş?'
    'Yok padişahım demiş' yağdanlıklar...
    'O zaman köprünün öbür tarafına da bir memur koyula. Köprüden çıkandan da bir akçe alına.'
    İkinci memur da yerleştirilmiş köprüye...
    Padişah bir hafta sonra sormuş yine var mı bir ses soluk diye...
    Çıt yok...
    Çok kızmış bu sefer...
    Bağırmış çağırmış...
    Demiş ki 'Bu nasıl halktır böyle. Böyle pısırık, sesi soluğu çıkmayan bir teba yarın öbür gün cenkte ne yapar?'
    Buyurmuş vezirlerine;
    'Tez köprünün ortasına bir yiğit koyun. Köprüden geçen herkesi bir güzel becersin.'
    'Siz nasıl münasip görürseniz devletlum' demiş yalakalar...
    Padişah bu kez emin...
    Kesin isyan çıkacak...
    Ama yok...
    Tek bir şikayet yok...
    Atlamış atına gitmiş şehre toplamış herkesi meydana...
    Meydan hınca hınç...
    'Padişahım çok yaşa... Varol, nurol' diye yıkılıyor ortalık...
    'Bre mendeburlar' diye kükremiş padişah...
    -Söyleyin bakalım bana var mı benim devletimden bir şikayetiniz?
    .........
    -Hepiniz mi memnunsunuz? Hiç mi bir sıkıntınız isteğiniz yok...
    -Padişahım çok yaşa...
    -Eğer tek bir şikayet bile yoksa burada, hepinizin kellesini vurdururum şuracıkta...
    Meydan bir anda buz kesmiş...
    Herkes birbirine bakarken arkalardan bir el kalkmış titreyerek...
    -Padişahım.... deyivermiş.
    'Buyur' demiş padişah
    -Çok şükür biri dile geldi. Söyle bakalım nedir devletimden şikayetin?
    -Padişahım hani şu bizim köprü var ya...
    -Hah tamam işte... Çok vergi alıyoruz di mi o köprüden?
    -Yok padişahım estağfurullah. Bizim derdimiz o değildir...
    Şaşırmış tabii devletlu...
    -E nedir peki o zaman derdiniz?
    -Şu köprünün ortasındaki adam var ya...
    -Var ya... Derdiniz bu değil mi? Devlet böyle şey yapar mı? Kızdınız değil mi buna?
    -Yok padişahım ne haddimize?
    -E peki ne o zaman?
    -Tek adam olunca sabahları akşamları çok kuyruk oluyor. Dememiz o ki birkaç yiğit daha koysa devletimiz oraya ne güzel olur padişahım...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fleetwood -- 10 Ocak 2010; 22:30:56 >




  • 
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.