Şimdi Ara

6. His üzerine tartışma?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
3.483
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Buna da spoiler koymak ne kadar mantıklıdır bilmem ama yinede koyalım ayıp olmasın.

    Belki de tartışılmıştır;
    Bugün arkadaşlarla sohbet ederken konu 6. his'ten açıldı
    ve arkadaş film boyunca çocuğun, willis'in ölü olduğunu bildiğini söylüyor, ben de aksini düşünüyorum. Filmi tekrar kısaca izledik ve her iki durum için de net bir kanıt bulamadık. Sizin fikriniz nedir; sizce çocuk willis'in ölü olduğunu biliyor muydu?



  • Konuya dair ilginç bir eleştiriden bölüm
    ...Bir kere gördüğü hayaletlerden daha görür görmez çok korkan ve onlarla herhangi bir şekilde iletişime girmeyi baştan reddeden, Crowe tavsiye edene kadar da buna hiç yanaşmayan Cole' un nasıl olup da Crowe' a daha başından itibaren yakınlık duyduğunu ve ondan niye korkmadığını anlayamadım. Diğer hayaletlerden farklı olarak Crowe' un yarasının görünmediği ve çocuğun baştan itibaren onun ölü olduğunu bilmediği varsayımını düşünelim. Bu varsayımı düşünmek, onu çürüten delili de hemen ardından insanın aklına getiriyor. Filmin en kritik sekansı olduğuna inandığım "bir adım ileri-geri" oyununun cereyan ettiği ev sahnesinde Cole' un annesi Lynn' in ( Toni Colette ) bir anda "siz rahatça takılın" der gibi ortalıktan kaybolması, Crowe ile tek kelime dahi konuşmaması enteresan ama çocuğun Crowe' u daha görür görmez "anne kimdir bu amca?" diye sormaması daha da enteresan. Demek ki çocuk Crowe' un aslında var olmadığını biliyor... acaba? Bu sahne hakikaten inanılmaz bir on yedi bilinmeyenli denklemi ( denklemlerin hepsi inanılmazdır ) andırıyor. Çünkü yine bu sahnede Crowe' un nasıl içeri girdiğinin mantıklı bir açıklamasını yapacak bir babayiğidin ( filmin kadrosundan birinin bile ) olduğunu sanmıyorum. Bir düşünelim: Acaba kapıyı çalarak mı girdi içeri? O zaman ona kapıyı açan kimdi? Normalde çocuğun annesi olurdu ama o Crowe' u görmüyor ki... Bu, gerçekten de cevabı olmayan bir soru. Eğer Crowe tanıdığımız bütün hayaletler gibi duvarın içinden geçtiyse o zaman niye ölmüş olduğuna finalde o kadar şaşırıyor? Neticede bu soruları uzatmak mümkün ama çıkardığımız sonuç önemli: Ne olursa, ama ne olursa olsun Crowe o sahnede bir ölü olduğunu anlardı. Dolayısıyla gördüğümüz üzere bunu anlamamış olması saçmalığın daniskasıdır. En merak ettiğim husus ise böyle bir final şokunun kurbanı olmuş filmin senaryosunu yazanlar, filme hazırlanırken defalarca okuyan oyuncular, tüm bu kadronun gerçek hayatlarındaki sevgilileri ya da eşleri vs. arasından "yahu bu sahne biraz kafamı kurcalıyor" diyen birinin çıkmaması... Bu ancak iki nedenle olabilir: Ya hepsi birden bu hataları göremeyecek kadar salaktır ( bu seçenek ihtimal dışı elbette, "onlar salaksa onların milyarda biri bile kazanmayan sen nesin o zaman?" derler adama ), ya da gördükleri halde "yahu n' apalım, finalin etkileyici olması için bu şakilde çekmek gerekiyor" diye düşünmekteler. Sonuçta salt bu film değil, finalde seyirciyi soğuk duşa sokacağım kaygısıyla film kotaran her yönetmen ve elbette her filmde aynı probleme şahit olduk daha önceleri, velhasıl şerbetliyiz böyle şeylere...





  • Ben film bitince çocuğun o adamın ölü olduğunu bildiğini düşünmüştüm ancak yukarda paylaşılan şey benim de kafamı kurcaladı o kapıyı kim açtı nasıl içeri girdi o
  • yukarıdaki eleştiriye benzer şeyler bulduk okuduk biz de ancak ikna olamadık. Arkadaşın en kuvvetli delili
    çocuk filmin sonunda "onunla nasıl konuşabileceğini biliyorum, uyurken konuş" diyor. Buna dayanarak çocuğun bildiğini savunuyor. Ben de ölülerden bu kadar korkan bir çocuğun adamla rahat rahat konuşması ve iletişim kurmasından dolayı bilmiyor diyorum.
    Karara varamadık.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Alagan

    Konuya dair ilginç bir eleştiriden bölüm
    ...Bir kere gördüğü hayaletlerden daha görür görmez çok korkan ve onlarla herhangi bir şekilde iletişime girmeyi baştan reddeden, Crowe tavsiye edene kadar da buna hiç yanaşmayan Cole' un nasıl olup da Crowe' a daha başından itibaren yakınlık duyduğunu ve ondan niye korkmadığını anlayamadım. Diğer hayaletlerden farklı olarak Crowe' un yarasının görünmediği ve çocuğun baştan itibaren onun ölü olduğunu bilmediği varsayımını düşünelim. Bu varsayımı düşünmek, onu çürüten delili de hemen ardından insanın aklına getiriyor. Filmin en kritik sekansı olduğuna inandığım "bir adım ileri-geri" oyununun cereyan ettiği ev sahnesinde Cole' un annesi Lynn' in ( Toni Colette ) bir anda "siz rahatça takılın" der gibi ortalıktan kaybolması, Crowe ile tek kelime dahi konuşmaması enteresan ama çocuğun Crowe' u daha görür görmez "anne kimdir bu amca?" diye sormaması daha da enteresan. Demek ki çocuk Crowe' un aslında var olmadığını biliyor... acaba? Bu sahne hakikaten inanılmaz bir on yedi bilinmeyenli denklemi ( denklemlerin hepsi inanılmazdır ) andırıyor. Çünkü yine bu sahnede Crowe' un nasıl içeri girdiğinin mantıklı bir açıklamasını yapacak bir babayiğidin ( filmin kadrosundan birinin bile ) olduğunu sanmıyorum. Bir düşünelim: Acaba kapıyı çalarak mı girdi içeri? O zaman ona kapıyı açan kimdi? Normalde çocuğun annesi olurdu ama o Crowe' u görmüyor ki... Bu, gerçekten de cevabı olmayan bir soru. Eğer Crowe tanıdığımız bütün hayaletler gibi duvarın içinden geçtiyse o zaman niye ölmüş olduğuna finalde o kadar şaşırıyor? Neticede bu soruları uzatmak mümkün ama çıkardığımız sonuç önemli: Ne olursa, ama ne olursa olsun Crowe o sahnede bir ölü olduğunu anlardı. Dolayısıyla gördüğümüz üzere bunu anlamamış olması saçmalığın daniskasıdır. En merak ettiğim husus ise böyle bir final şokunun kurbanı olmuş filmin senaryosunu yazanlar, filme hazırlanırken defalarca okuyan oyuncular, tüm bu kadronun gerçek hayatlarındaki sevgilileri ya da eşleri vs. arasından "yahu bu sahne biraz kafamı kurcalıyor" diyen birinin çıkmaması... Bu ancak iki nedenle olabilir: Ya hepsi birden bu hataları göremeyecek kadar salaktır ( bu seçenek ihtimal dışı elbette, "onlar salaksa onların milyarda biri bile kazanmayan sen nesin o zaman?" derler adama ), ya da gördükleri halde "yahu n' apalım, finalin etkileyici olması için bu şakilde çekmek gerekiyor" diye düşünmekteler. Sonuçta salt bu film değil, finalde seyirciyi soğuk duşa sokacağım kaygısıyla film kotaran her yönetmen ve elbette her filmde aynı probleme şahit olduk daha önceleri, velhasıl şerbetliyiz böyle şeylere...



    Spoiler
    Spoiler
    Spoiler


    Bu sorunun cevabı çocuğun filmin sonunda şöylediği şeyle açıklanıyor aslında. cümleyi tam hatırlamıyorum ama "olayları nasıl görmek istiyorlarsa öyle görüyorlar" gibi birşey diyordu... adam belki duvardan girdi içeri ama kapından girdiğini sanıyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi -Lanaya- -- 6 Ekim 2012; 0:48:55 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: by_ram

    yukarıdaki eleştiriye benzer şeyler bulduk okuduk biz de ancak ikna olamadık. Arkadaşın en kuvvetli delili
    çocuk filmin sonunda "onunla nasıl konuşabileceğini biliyorum, uyurken konuş" diyor. Buna dayanarak çocuğun bildiğini savunuyor. Ben de ölülerden bu kadar korkan bir çocuğun adamla rahat rahat konuşması ve iletişim kurmasından dolayı bilmiyor diyorum.
    Karara varamadık.
    http://www.youtube.com/watch?v=FLyYYHqVTsE


    Şu sahneyi hatırla, Çocuk burda ölü olan babaannesiyle konuştuğunu söylüyor.. Demek ki ölülerin hepsinden korkmuyormuş




  • quote:

    Orijinalden alıntı: diablo12

    quote:

    Orijinalden alıntı: by_ram

    yukarıdaki eleştiriye benzer şeyler bulduk okuduk biz de ancak ikna olamadık. Arkadaşın en kuvvetli delili
    çocuk filmin sonunda "onunla nasıl konuşabileceğini biliyorum, uyurken konuş" diyor. Buna dayanarak çocuğun bildiğini savunuyor. Ben de ölülerden bu kadar korkan bir çocuğun adamla rahat rahat konuşması ve iletişim kurmasından dolayı bilmiyor diyorum.
    Karara varamadık.
    http://www.youtube.com/watch?v=FLyYYHqVTsE


    Şu sahneyi hatırla, Çocuk burda ölü olan babaannesiyle konuştuğunu söylüyor.. Demek ki ölülerin hepsinden korkmuyormuş



    ama filmin sonuna doğru olan bu sahnede çocuk biraz daha normalleşmiş. Hatta bisikletçiden de korkmuyor; filmin sonuna doğru daha rahat hareket ettiğini görüyoruz. Ama filmin daha başında kiliseye bile girerken koşarak sağına soluna bakmadan kaçıyor ve o anda bile willis'le konuşuyor.


    Belki de yönetmen bu konuyu açık bırakmış ve isteyen istediği gibi düşünebilir demiş olabilir mi...




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.