7 yıl Sakarya'da araç kullandım. Her yıl en az bir kazaya karıştım diyebilirim. Dönel kavşağa son sürat girip aracıma çarpan midibüs şoförüne geçiş üstünlüğünü anlatmaya çalışmıştım. Bana öncelik büyük aracındır diye cevap vermişti. Dedim lütfen kaza tutanağında bunu belirt ki eksper bu önemli konuyu atlamasın. Sonuç %100 kusurlu oldu dayı. Çevreyoluna bağlanmak için ışıklar var. Akan trafik 90'la gidiyor. Ben çevre yolunda 90'la giderken yeşil yanıp sönen ışıktan geçerken bir anda karşımda bir araç gördüm. Işıklarda bekleyenleri es geçip, emniyet şeridinden yola çıkmış nasıl olsa birazdan kendine yeşil yanacak diye. Az kalsın katil oluyordum. Trafikte makas atan arkası kasalı minibüse korna çaldım diye 10km beni kovalamıştı, emniyetin önüne çektim, hayırdır dedim. Sen bana hangi manayla korna çaldın diye sordu. Araçla noterden çıktık, daha ilk sokakta yandan araba vurdu arka kapıdan. Dedim ne yapıyorsun? Amma kıymetli malın varmış, gerekirse alırız aracını kaç para ki, sıkıntı yok karşim dedi. Dedim her çarptığın arabayı alacak mısın, ana yola çıkıyorsun önce yola baksana! Ohoo her caddeye çıkarken dursak işimiz var diyor. Plaka yabancı olduğunu görünce de bura adapazarı hafız ayağı çekiyorlardı. 54 - 41 - 14 bu plakalardan uzak durun. Özellikle Civic ve Jetta. Bak passat demiyorum. Jetta. Bu arkadaşlarda bir Alman arabası kullanma özgüven patlamasını çok net görebilirsiniz. Civic'çiler de Type R kafasında gezer. Ankara'nın Tofaşçıları ile kapışırlar. |
Bildirim