Bundan yaklaşık 500 yıl önce İstanbulda adeta küçük kıyamet kopmuştu. Küçük kıyamet dediğimiz deprem sonucu hasar görmeyen tek bir yapı yoktu. 1500 yıllık Ayasofya bile ağır hasar görmüştü. Nüfusun yüzde 4 veya 5 kaybedildi. Açılan yarıklara düşen insanlar mevcuttu. Şehir kıyısını tsunami bastı. Artçı depremler birkaç ay boyunca sürdü. Küçük kıyamet ismi gerçekten doğru bir isimdi. Tarihi kayıtlarda 500 yıl geriye gittiğimizdeyse Roma döneminde benzer yıkıcı bir deprem olduğunu ve ondan da yaklaşık 500 yıl öncesinde de aynı depremin yaşandığını öğreniyoruz. Bilimsel olarak da bilinir ki depremler kendini tekrar ederler.
Marmara denizinde Adalar civarında 500 yıldır uyuyan bu canavarın uyanma vakti geldi. Son kez aktif oluşundan tam 510 yıl geçti ve bu fay hattını tetikleyen Gölcükteki fay hattı bundan 20 sene önce kırıldı. Marmarada büyük deprem oluşturacak diğer faylar da mevcut ama Adalardaki içlerinden en tehlikelesi ve ömrü en kısa olarak gözükmekte. Geçmişte Gölcükten sonra 20 yıldan kısa sürede kırılan bu fay biraz daha süreyi uzatarak kırıldığı için,şu an bile kırılabilir, ama en ideal olarak 3 ila 10 yıl arasında kırılması bekleniliyor. Tarih tabii ki de uzayabilir ama bu düşük bir ihtimal. Yüksek ihtimale göre hareket etmek daha mantıklı olur.
Bu deprem dibimizde olacak ve geçmiş incelendiğinde şiddetinin 8.0 olduğu tahmin ediliyor. Mısırdan bile hissedilmiş. O dönem şehir sağlam zemin üzerine kuruluyken bugün çok daha zayıf alanlarda binlerce konut var.O yüzden bu deprem 99 dakinden çok ama çok daha yıkıcı olacaktır. Yeni yapılan binalar 7.5 e göre yapıldıysa onlar bile güvenilemez hale geliyor. Hazırlıklar 8.0 lik bir depreme göre yapılmalıydı.
Bence en doğrusu İstanbul dışına çıkmak ama size kalmış