Şimdi Ara

Sanatı ne belirler?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
20
Cevap
0
Favori
781
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu adam sanatçı, şu adam değil, bu sanat yapıyo deriz ya, bunu neye dayanarak söyleriz. Birinin sanatçı olduğunu neye dayanarak söyleriz? Picasso sanatçı olarak görülür, ama normal bir manzara resimleri çizen kişi sanatçı olarak görülmez. Sezen Aksu'yu sanatçı olarak görürüz, ama neden başkalarını popüler olanları sanatçı olarak adlandırmayız. Mesela Petek Diçöz daha popülerdir, ama ona sanatçı değeri biçmez çoğu kişi. Peki neden Sezen Aksu sanatçı, Petek Dinçöz değil? Bu ayrımı yaptıran ne bize? Neden manzara resmi çizen sanatçı değil, ama Picasso sanatçı. Üstelik Picasso bana göre kreş çocuğunun dahi çizebileceği resimler çiziyor. Ama neden sanatçı?



  • Bence bir insanın sanatçı olarak nitelendirilebilmesi için tek yönlü olmaması gerekir. Tarihte sanatçı olarak nitelendirilen bireylere baktığımızda genel olarak kendi sanatları ile uğraşmanın yanı sıra birçok farklı ideoloji ve henüz düşünülmemil konularda fikirleri öne sürmüşlerdir.

    Picasso örneğini vermişisniz. Picasso' nun hayatı çok buhranlıdır. Bu zorluklar içerisinde birçok sanat eseri bırakmanın yanında ''kübizm'' adı verilen bir akımın da temellerini atmıştır. O aynı zamanda bir heykeltraştır. Resimlerinin ne anlama geldiğini ilk etapta anlayamayız ancak herbirinde çok farklı temalar işlenir. Belki de onu normal bir ressamdan farklı kılan da çok farklı özelliklere sahip olmasından kaynaklıdır. Yine Leonardo Da Vinci bir ressam olmasının yanında çok önemli bir kaşif, helkeytraş, müzisyen, matematikçidir ve büyük bir dehadır. Marjinal fikirleri ile toplumda yenilikler yaratmıştır. Genel olarak sanatçı olarak nitelendirdiğimiz insanlar çok vasıflıdırlar ve birçoğunun hayatı zorluklar içerisinde geçmiştir.




  • Ama sanatçı, sanat eserini ortaya koyan değil midir? Yaşam tarzının bunda ne gibi bi etkisi olduğunu anlayamadım. Leonardo Da Vinci; Yaptığı resimlerle ayrı bir sanatçı, keşifleriyle ayrı bir sanatçı diye düşünüyorum. Resim sanatçısı olmakla birlikte, aynı zamanda heykel sanatçısı, müzik sanatçısı, Bilim sanatçısıdır. Yani bunların hepsinin kendine ayrı sanatı vardır. Aslında ben bile bunlara sanat derken neden dediğimi bilmiyorum? Bana göre bu böyle ama bunlar neden sanat? İşte ben bunu bilmiyorum. Toplumdada yanılgı budur. İnsanlar sanatın ne olduğunu , sanat eserinin ne olduğunu bilmeden sanatçılık ve sanat eseri hakkında yorum yapar genelde. Leonardo Da Vinci'nin resimlerinde olağan dışı bir şey yoktur. Hristiyanlık teması işlenir genelde. İsa ve Meryem Ana konulu resimler. Ama bunun sanat eseri olarak anılmasının nedeni ne ki? İsa ve Meryem Ana konulu olması mı? Picasso'nun sanatçı sayılmasının nedeni kübizm akımını ortaya çıkarması mı?
    Dediğiniz gibi çok yönlü oldukları için olabilir, ama bunları Picasso ve Leonardo da Vinci ile sınırlandırmayalım. Başkalarıda var, sadece resimle uğraştığı için sanatçı olarak tilendirilen, sadece müzikle uğraştığı için sanatçı olarak nitelendirilen kişilerde var.


    Not: Bu arada dikkat ettimde, çok uzun yazıyorum, insanı okumaktan soğutuyorum gibime geliyo.




  • Sanatın kriteri, ölçüsü, sınırı olduğuna inanmıyorum. Hatırlarsınız sanırım New York'da bir sanat galerisinde 'sanat eseri' olarak bir klozet sergilenmişti.

    Bence ironik ve bir okadar önemli mesajlar içeriyordu bu eylem. Açıkcası bunu tartışmamızı bile doğru bulmuyorum. Bu ayrımı yapanlar varsın kendini eğlendirsin.

    Saygılar
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Yazat

    Sanatın kriteri, ölçüsü, sınırı olduğuna inanmıyorum. Hatırlarsınız sanırım New York'da bir sanat galerisinde 'sanat eseri' olarak bir klozet sergilenmişti.

    Bence ironik ve bir okadar önemli mesajlar içeriyordu bu eylem. Açıkcası bunu tartışmamızı bile doğru bulmuyorum. Bu ayrımı yapanlar varsın kendini eğlendirsin.

    Saygılar



    Yani, bir şeyin sanat olup olmadığı konusunda ayrım yapamaz mıyız? Her şey sanat mı olur bu durumda? Tam anlamadım ama bunu mu demek istediniz? Ölçüsü sınırı yok demişsiniz de, sınırı yoksa herkes sanatçı olabilir sanıyorum.
  • Benim daha çok vurgulamak istediğim ''gerçek sanatçı'' kavramını ve bu kavramın içini dolduran değerlerin ne olduğudur. Hiçbirimiz Leonardo Da Vinci gibi komplike bir sanatkar ile herhangi bir ressamı karşılaştırmıyoruz. Ama sadece sanatçı nedir ile bakıyorsanız dediğiniz doğru. Teorik olarak her ikisi de sanatçıdır. Sanat eseri ortaya koyarlar.

    Birinin yaşamı, uğraş alanları, marjinal fikirleri diğer insanlar için ilham kaynağı ve tetikleyici bir unsurdur diğeri ise normal(sanatçıları küçümsemek gibi bir anlam düşünülmesin) bir sanatçıdır. Leonardo Da Vinci' nin eserleri her ülkenin toplumlarına hitap eder ancak normal bir sanatçının etki alanı kısır kalır. Aradaki ince fark bence burada. Gerçek manada sanatçı olmak üzerinde düşünmek lazım. Nasıl gerçek manada sanatçı olunur, gerçek sanatçıları diğerlerinden farklı kılan özellikler nerlerdir sorularına da ben bu şekilde cevap veriyorum.

    Bence son günlerde açtığınız konular çok mantıklı ve Bilim-Kültür' e yakışan tarzda sorular. Yorumlarınızı da takip ediyorum, uzun yazsanız bile içinde değerli fikirler barındırıyor ve ben kendi adıma okumaktan sıkılmıyorum. Avatarınız da güzel bu arada.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Relusion -- 30 Nisan 2008; 10:42:58 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Relusion

    Benim daha çok vurgulamak istediğim ''gerçek sanatçı'' kavramını ve bu kavramın içini dolduran değerlerin ne olduğudur. Hiçbirimiz Leonardo Da Vinci gibi komplike bir sanatkar ile herhangi bir ressamı karşılaştırmıyoruz. Ama sadece sanatçı nedir ile bakıyorsanız dediğiniz doğru. Teorik olarak her ikisi de sanatçıdır. Sanat eseri ortaya koyarlar.

    Birinin yaşamı, uğraş alanları, marjinal fikirleri diğer insanlar için ilham kaynağı ve tetikleyici bir unsurdur diğeri ise normal(sanatçıları küçümsemek gibi bir anlam düşünülmesin) bir sanatçıdır. Leonardo Da Vinci' nin eserleri her ülkenin toplumlarına hitap eder ancak normal bir sanatçının etki alanı kısır kalır. Aradaki ince fark bence burada. Gerçek manada sanatçı olmak üzerinde düşünmek lazım. Nasıl gerçek manada sanatçı olunur, gerçek sanatçıları diğerlerinden farklı kılan özellikler nerlerdir sorularına da ben bu şekilde cevap veriyorum.

    Bence son günlerde açtığınız konular çok mantıklı ve Bilim-Kültür' e yakışan tarzda sorular. Yorumlarınızı da takip ediyorum, uzun yazsanız bile içinde değerli fikirler barındırıyor ve ben kendi adıma okumaktan sıkılmıyorum. Avatarınız da güzel bu arada.


    Evet, haklısınız. Bugün gerçek sanatçı olarak nitelendirilen kişiler fikirleriylede çok ön plandadır. Fikirlerininde sanatında büyük etkisi olabilir. Aynı zamanda eserinin evrensel nitelik taşıyabilmeside çok önemlidir. Sanırım bu nedenden dolayı bu ayrım. Sizinde açıkladığınız gibi.

    Bu arada teşekkür ederim övgüleriniz için.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Ben işin içine ticaret ya da para girdi mi yapılan şeyin sanat olduğunu düşünmüyorum.
    Çünkü çalışmayı yapan kişinin kafasında bir şekilde yapılan eserin toplumda aşırı tepki görmeyecek (belki biraz faklı kaçabilicek) bir şey olması yatabilir ki sonun da ticari amaçlarına ulaşabilsin.
    Bu da sanatçının kendisini tam olarak ifade etmesini engelleyebilir.

    Oysa sanatçı kendisini tam olarak ifade eden; toplum/dünya yargı ve değerlerine bağlı kalmaksızın düşünebilendir.
    Bir çok sanatçı öldükten sonra anlaşılmamış mıdır?
    Anlaşılmış ve değer görmüşlerdir.
    Bu da onların tamamen saf duygular içinde çalıştıklarını gösterir bence...

    Sanatçıların global ya da ulusal anlamda çalışma yaptıklarını düşünmüyorum.
    Çalışmayı global yapan sanatçının bigi, tecrübe ve hayal dünyasının büyüklüğüne bağlıdır.




  • Sanatı sanatçı belirler.Sanatı belirleyen de özgün fikirler,tasarım ve yaratıcılıktır.
  • Ben ne 'gerçek sanatçıların' olduğuna ne de sanatın belli bir amaç uğruna yapılması gerektiğine inanıyorum.

    Bir insan bir konuya hayatının büyük bir bölümünü koyuyor... Emek harcıyor... Bu işten ticari amaçlarda güdüyor diyelim.

    En sonunda ortaya çıkan şey toplumun genelinde bir hayal kırıklığı yaşatıyor. Şimdi bu adam kendine sanaçtı diyorsa gidip ona 'dur kardeşim sen gerçek sanatçı değilsin' mi diyeceğiz?


    Demek istediğim. Mutlak özgürlüğü sağlıyamazsak asıl ozaman insanoğluna mal olucak sanatçılar yetiştiremeyiz. Bugün bakıyorum kadın mesleğine 30 senesini vermiş. Bir sürü eser meydana getirmiş. Eh pek nitelikli eserler olmasa da uğraşmış. Lakin tepki çekmemek için ben sanatçı değilim diyor.

    Bu onun tercihi. Ancak ben sanatçıyım dediği anda kimsenin buna karşı çıkmaya bir hakkı olduğuna inanmıyorum.

    Saygılar




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Yazat

    Ben ne 'gerçek sanatçıların' olduğuna ne de sanatın belli bir amaç uğruna yapılması gerektiğine inanıyorum.

    Bir insan bir konuya hayatının büyük bir bölümünü koyuyor... Emek harcıyor... Bu işten ticari amaçlarda güdüyor diyelim.

    En sonunda ortaya çıkan şey toplumun genelinde bir hayal kırıklığı yaşatıyor. Şimdi bu adam kendine sanaçtı diyorsa gidip ona 'dur kardeşim sen gerçek sanatçı değilsin' mi diyeceğiz?


    Demek istediğim. Mutlak özgürlüğü sağlıyamazsak asıl ozaman insanoğluna mal olucak sanatçılar yetiştiremeyiz. Bugün bakıyorum kadın mesleğine 30 senesini vermiş. Bir sürü eser meydana getirmiş. Eh pek nitelikli eserler olmasa da uğraşmış. Lakin tepki çekmemek için ben sanatçı değilim diyor.

    Bu onun tercihi. Ancak ben sanatçıyım dediği anda kimsenin buna karşı çıkmaya bir hakkı olduğuna inanmıyorum.

    Saygılar



    Aslında haklısın, kimse kimseyi sanatçılığı hakkında eleştiremez. Çünkü herkes kendi sanatını ortaya koyar. Kendi emeğini ortaya koyar. Bu emek karşılığında ortaya çıkan şey sanattır. O zaman her şey sanat oluyor ancak. Senin demek istediğin bu değil belki ama bu yönden düşünürsek böyle gibi...




  • bence sanat özgün yaratıcılıktır ama ortaya çıkardığı eserin herkes anlayamasa da bir anlamı olmalı yoksa etraf sanatçıdan geçilmez hoş böyle bir durum var zaten işte burada da diğer insanların değerlendirmeleri devreye giriyor kimin ne olduğu ortaya çıkıyor (her zaman olmuyor ama böyle olması gerekir)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Celtic

    bence sanat özgün yaratıcılıktır ama ortaya çıkardığı eserin herkes anlayamasa da bir anlamı olmalı yoksa etraf sanatçıdan geçilmez hoş böyle bir durum var zaten işte burada da diğer insanların değerlendirmeleri devreye giriyor kimin ne olduğu ortaya çıkıyor (her zaman olmuyor ama böyle olması gerekir)


    Sanatı bence herkes anlar. Aslında sanat anlaşılacak bir şey değildir pek. Çünkü bir ressam, çok farklı duyguları ortaya koymuş olabilir resminde, ancak başka birisi çok daha farklı düşünebilir resim konusunda. En cahil dediğimiz adam bile o resimde bir şeyler bulabilir, aklına kesin bir şey gelir.
  • İşini nasıl yaptığına bakarım.Sanatçı ortaya birşey koyar.Resim çizen biri ile resim çizen bir
    sanatçıyı aynı yere koyamayız.Bilim adamı birşey bulur.Bilim adamı ile normal birini aynı bir
    yere koyamayız.Kıyaslamayı böyle yapıyorum.
    Şarkıcıları ise sanatçı yerine koyanlar düşünsün.
    Petek Dinçöz benim gözümde bir sanatçı değil.
    Şarkıcının sesine bakarım,sesi varsa bu şarkıcıdır derim.
    Ama Petek Dinçözün sesi ile buralara kadar geldiğine inanmıyorum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ßy Spécops.

    İşini nasıl yaptığına bakarım.Sanatçı ortaya birşey koyar.Resim çizen biri ile resim çizen bir
    sanatçıyı aynı yere koyamayız.Bilim adamı birşey bulur.Bilim adamı ile normal birini aynı bir
    yere koyamayız
    .Kıyaslamayı böyle yapıyorum.
    Şarkıcıları ise sanatçı yerine koyanlar düşünsün.
    Petek Dinçöz benim gözümde bir sanatçı değil.
    Şarkıcının sesine bakarım,sesi varsa bu şarkıcıdır derim.
    Ama Petek Dinçözün sesi ile buralara kadar geldiğine inanmıyorum.


    Demek istediğim bu. Neden resim çizen biriyle, resim çizen sanatçıyı ayırd ediyoruz. İkiside resim çiziyor sonuçta. Bir çok arkadaş mantıklı şeyler söylemiş burda. Ama, kimsenin görüşü birbirinin aynısı değil. Bu demek oluyordki aslında sanatı ayırmak diye bir şey olamaz. Çünkü burda görüldüğü gibi herkesin sanat anlayışı farklı. Bu farklılık, birinin Picasso'yu sanatçı olarak görmemesini, ancak manzara resmi çizen birini sanatçı olarak görmesini doğurur. Ya da her ikisinide sanatçı kabul eder.




  • Yararlı olabilir;

      Sanat Nedir? Neye göre belirlenir?


    http://forum.donanimhaber.com/m_21206874/tm.htm

    İyi Forumlar.
  • Sanat bence ussal algıların bireyde oluşturduğu güzelliktir
  • Bence sanat eseri vermek kişinin için tecrübeli, popüler olması gerekmez. 5 yaşında çocuğun yaptığı resimde sanat eseridir. Sezen Aksu nun söylediği yazdığı şarkılar da sanat eseri, Petek Dinçöz ün söyledikleri de, manzara resmi çizen herhangi birinin yaptığı resimler de. Çünkü kimse aynı manzarayı çizmez herkes kendi görüşüne, yeteneğine, tecrübesine göre çizer. Ama resimin güzel ya da kötü olması yapılan işin sanat olmadığı anlamına gelmez. Kısacası yapılan işin sanat olması için, içinde yaratıcılık, özgünlük olmalı. Ama sanatçı olmak farklı bişey. Sanatı bir yaşam biçimi haline getirmeli, bunu isteyerek yapmalı, yaptığı işleri çoğunluk beyenmeli, popüler olmasa bile tecrübeli olmalı, başkalarından tavsiye almamalı, başkalarından belirgin biçimde esinlenmemeli...
    Sanat eserinin değeri de kişiyi sanatçı yapmada etken. Bu da biraz yaratıcılığı ne kadar kullandığına bağlı. Kendi yazdığı, bestelediği şarkıyı söylemek var, başkasının yazdığını söylemek var. Hayalden bir manzara çizmek var, sandalyeyi kapıp çizecek yer aramak var. Bu değer döneme göre de değişebilir. Mesela gerçekçi bir resim fotoğraf makinesinin olmadığı dönemde daha değerlidir, daha çok kişi beyenir. Ama günümüzde buna ihtiyaç olmadığı için kimsenin kendini gerçeklikle sınırlandırmasına gerek yoktur. Bugün o aynı resme "marifet mi yani, fotoğraftan farkı kalmamış " denebilir. Bugün beyenilmeyen bir eser gelecekte beyenilebilinir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ::cc::

    Bence sanat eseri vermek kişinin için tecrübeli, popüler olması gerekmez. 5 yaşında çocuğun yaptığı resimde sanat eseridir. Sezen Aksu nun söylediği yazdığı şarkılar da sanat eseri, Petek Dinçöz ün söyledikleri de, manzara resmi çizen herhangi birinin yaptığı resimler de. Çünkü kimse aynı manzarayı çizmez herkes kendi görüşüne, yeteneğine, tecrübesine göre çizer. Ama resimin güzel ya da kötü olması yapılan işin sanat olmadığı anlamına gelmez. Kısacası yapılan işin sanat olması için, içinde yaratıcılık, özgünlük olmalı. Ama sanatçı olmak farklı bişey. Sanatı bir yaşam biçimi haline getirmeli, bunu isteyerek yapmalı, yaptığı işleri çoğunluk beyenmeli, popüler olmasa bile tecrübeli olmalı, başkalarından tavsiye almamalı, başkalarından belirgin biçimde esinlenmemeli...



    Ben sanatın, insanların duygularını farklı yollarla(müzik,resim,tiyatro,vs) yansıtması olarak görüyorum. Eğer bir kişi, yaptığı resimden para kazanmaya başlarsa bu kesinlikle sanat olmaz. Aynı şekilde müzik içinde geçerli. Çünkü sanatın içine para karıştığı an, insanlar o yaptıkları şeyi kendi duygularına göre değil, insanların istediklerine göre şekillendirir. Yani para olaya girdiği an sanatın, sanatlığı kalmaz. Bu yzüden sanatçı, eserlerini kesinlikle satmamalı, onlardan para kazanmamalıdır. Hatta sanat eserine para teklifi bile yapılmamamalıdır, sanatçının gözü önünde. Çünkü; mesela bir ressam, 10 resim çizmiş, eğer birisi çıkıpta şu resmine 100 milyon vercem derse, o sanatçı bir daha sadece aynı tarz resimler yapar(sadece 100 milyonun teklif edildiği tarz resimler). Buda onu sanatçılıktan çıkarır. Yani sanat dalları olarak nitelediğimiz şeylerden para kazananlar, sanat değildir, bunları yapanlarda sanatçı değildir.Sanatın bbelirlenmesinde bir yol bu olabilir.

    Şimdi gelelim senin mesajına. Kırmızı renkli mesajında, eseri çoğunluk beğenmeli demişsin. Bence buna hiç gerek yoktur. Çünkü kimse o sanatçının, eserinde nelere değindiğini(gerçek anlamda) anlaamaz. Bu durumda beğenmelerinin bir anlamı olmaz. Yani bir şeyin sanat eseri olması için, onu sadece sanatçı beğenmelidir. Bana göre böyle olmalıdır. Ama, sanatçının beğendiği her şey sanat olamaz dimi? Yoksa her yer sanatçı kaynardı.
    Bu saydığım durumlarda, sanatı belirleyen iki şey var o zaman; Sanatın içine para girdiği an o sanat olmaz. Sanatçı sanat eserini kendinden bir şeyleri ortaya koymak için sunmalıdır. İnsanlara farklı duyguları yaşatmak için. İkinciside, sanat eserini, ortaya bir şeyler koymaya çalışan bu(kesinlikle para kazanma amacı gütmeyen) sanatçının, kendi eserini beğenmesi gereklidir. O resme baktığında, resmi çizerkenki yaşadığı duyguları yaşamaldır.
    Bence sanatı bu iki şey belirler.




  • Relusion

    Arukard

    Yazmış olduğunuz insanlar sanatçı. Aladım da!

    Bunlar kim?
    Alman profesörleri Dr. Eugen von Mercklin, Dr. Carl Rathjens, Dr. Franz Termer, Dr. Kurt Erdmann, Dr. Hartmut Schmökel ve Schliemann, Dr. Ernst Meyer, Dr. Walter Hagemann!!

    Bakın ne diyorlar!

    (Ermeni) Baron Dominique Vivan DENON sayısız KAĞITLARDA, MEMLUK <<Ed Devletut't Türkiye>> (Türk Devleti) MÜCEVHERLERİYLE ZENGİNLEŞMİŞ olan askerlerinkinden daha değerli bir GANİMET (Fransadaki ünlü olan tablolar kopyadır. Asılları İngilizlerin elindedir!) Çünkü, HİÇ BİR DETAYI ihmal etmeyen (Denon), ne EMPRESYON ne de EKSPRESYONDAN HABERİ OLAN <<işçi>>

    Çünkü (1798'de, Türk Devletine Saldıran sadece Fransızlar değildi! İngilizlerle beraber saldırmışlar!) Çünkü FRANSIZ filosunda YALNIZ 2.000 TOP değil, Fransız gemicilerin ve askerlerin bile <<EŞEKLER>> dedikleri 175 (Sözde) SİVİL BİLGİNDE varmış!

    Filosunda onunla birlikte astronomlar ve mesahacılar, kimyacılar ve mineraloglar, teknikçiler, ressamlar ve şairler bulunuyordu.

    Ama o zaman PARİS'e kadar varabilenlerin (çalıp kopyaladıklarının) BİR BİLGİNLER KUŞAĞINA yeteceği meydana çıktı; hiçbir parçanın KOPYA EDİLMEDEN bırakılmamış olduğu görüldü!!

    Fakat 1801'de İskenderiye (Kütüphanesi, kimya labaratuvarları, ölçü aletleri) teslim olunca Bonaparte'ın ele geçirdiği İskenderiye kütüphanesi, kimya labaratuvar gereçleri, ölçü aletlerinin asıllarını) İNGİLTERE'ye TESLİM ETMEK MECBURİYETİNDE KALDI! Bunların (İngiltere'ye) TAŞIMA işini GENERAL Hutchinson YAPTI!

    -1798'de Frasa kendi başına bu savaşa katılmış olsaydı, bu FRANSIZ EŞEKLERİNİ savaşa götürür müydü? İngilizlerle anlaşarak, kopyalarını Fransızlar, Asıllarını da İngilizler almak üzere daha önceden anlaşmışlardır!

    -Ondan sonra da 2.000 TOPla, Mısır'ı çölün kumlarına gömmüşlerdir!

    -Neden Eşekleri kılavuz edinmekten vaz geçmiyorsunuz?

    -Da Vinci Şifresi kitap'ında: 5.000.000 kadını diri diri yakanlara nasıl oluyor da MEDENİ diyorsunuz ve Kılavuz ediniyorsunuz?

    Sizler madem ki anlamuyorsunuz, Ben Alman forumlarına ne girmesini, ne de yazmasını bilmiyorum. Hiç değilse bu yazımı onların forumlarına yapıştırın. Bu insanlar prof. mu? Yalancı mı benim adama sorar mısınız?

    C. W. Ceram'ın, Tanrılar, Mezarlar ve Bilginler adındaki kitap'ının, 1969 basımı, Bölüm: lX, BİR YENİLGİ (Fransızlar için nasıl) ZAFER OLUYOR, Sayfa:77-87

    bir BATIL (olan Fransızlar), DÜNYA TARİHİYLE KARŞILAŞMIŞTI!

    Napoleon! <<Askerler! KIRK YÜZYIL "Türk Devleti tarihi" PİRAMİTLERİN ÜSTÜNDEN SİZE BAKIYOR (mu? Yoksa, 5.000 yıllık Türk Devleti tarihi mi gördükleri?!

    Atatürk, 7.000 yıllık Türk tarihinden söz ediyor! Yani 5.000 + 2.000= 7.000 yıldan!

    -Fransızlar Ermeni Denon'dan bu iyiliği gördükten sonra, Türkler, Ermeni Soykırımı yapmışlardır tasarısını kabul etmemeleri mümkün mü? Orhan Pamuk, Nobel ödülü almasın mı?

    FRANSIZ DIŞİŞLERİ BAKANLIĞININ, din adamlarına vurduğu tokat'a bakın!

    Ey insanlar, KAN UYKUSUNDAN UYANIN!

    TÜRKLERİN TARİHİ
    Pasifik'ten Akdeniz'e 2.000 yıl
    -5.000 yıl da öncesi= 7.000 Yıl!

    Jean-Paul Roux
    Sayfa: 261
    ... Nizamülmülk'ün yaptıkları TEMEL niteliktedir. Nizamülmülk, MÜSLÜMAN ORTODOKSLUĞUNU (doğru yol -SÜNNÜLİK) güclendirmek ve yaymak amacıyla bir KURAN OKULU olan MEDERESE'yi yarattı. Kuran okulundan ya da DİN ÜNİVERSİTESİNDEN ibaret sayılmıştır. ASLINDA daha çok İNGİLİZ "kolej"ine veya EĞİTİM ve ARAŞTIRMA KURUMUNA benziyordu!

    Sayfa: 377
    ... Müslüman ORTODOKUSLUK (doğru yol SÜNNÜLÜK) ile Müslüman PROTESTANLIK (Önceden, Elveda Rumeli dizisinde gördüğünüz kırmızı başlıklı Türkler "KIZIL BAŞ dedikleri, Kızıl başlık kullananlar, Günümüzde Mum söndü çamuruna karşı ALEVİLER, Alev rekli başlık giyenler olması gerekir ken, bu gün Sünnülerin karşısında bir tarikat haline getirilmiştir!) HAREKETİ arasında BÖYLECE BİR DİN SAVAŞI PATLAK VERİR!

    -Günümüzde de sürüp giden ALEVİ, SÜNNÜ çatışması! Her ikisinin de bugün Türkle bir bağlantısı yoktur!

    -Türk, Türk'tür! Müslüman ise ya SÜNNÜdir ya da Alevi (Şii)'dir! İkisini birbirlerine karıştırmayın.

    Fransızlar bile kendi milleti olan PROTESTANLARI, Fransız topraklarından komuşlardır!

    1480'de Fransa saray kütüphanesinde 1200 Kitap varken, İstanbul'da 20 kütüphaneden yalnız Süleymaniye Camii kütüphanesindeki kitap sayısı 56. 483 olduğunu, Jean-Paul Roux kitap'ında yazmıştır.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.