Şimdi Ara

KONU DIŞI 'ÖLÜLERİN DEVRİMİ' 19. BÖLÜM (ATEŞ VE KAN) 31.05.2014 (22. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
542
Cevap
109
Favori
11.760
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2021222324
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Teşekkürler yeni bölüm güzel olacak umarım

    @BÖCCÜK ♂ @farukk44
  • eline emeğine sağlık çok güzel devam..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dark Knıght

    eline emeğine sağlık çok güzel devam..

    Teşekkür ederim
  • Geçmiş olsun hocam hastalık yildiramamis ama sizi aynı tempo devam :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sebepsiz Gülüyorum

    Geçmiş olsun hocam hastalık yildiramamis ama sizi aynı tempo devam :)

    Sağolun :)
  • Benim adımda yiğit yaşı 12 yapaydın iyidi :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Eline saglik

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: WISDOM

    Eline saglik

    Teşekkür ederim :)
  • XPHOS kullanıcısına yanıt
    takipteyim kardeşim, ellerine sağlık.
  • neilblack kullanıcısına yanıt
    Teşekkürler aramıza hoşgeldin
    Bu arada yeni bölümü dün çıkaramadım. Bir kaç eklemeye yapmaya karar vermiştim. Aksilik çıkmazsa yarın güzel bir bölümle devam edeceğiz
  • Yeni bölüm geliyor
  • ÇATIŞMA
    Adamlar iyiden iyiye tedirgin hissetmişlerdi. Aslında Öztürk geç kalmamıştı, bu adamlar dedikleri gibi paranoyaklardı.
    "Beş dakika içinde gelmezlerse buradan gideceğiz." diye bağırdı sakallı adam.
    Sena Öztürk çıktıktan on dakika kadar sonra tekrar sinyal yollamıştı. Yaklaşık yedi dakika geçmişti. Adamlar tamamen homurdanmaya başlamışlardı artık. Sakallı olan sonunda işaret verip;
    "Gidiyoruz"diye bağırdı.
    Sena heyecanla;"Biraz daha bekleyelim diye bağırdı."
    "Yeterince bekledik buraya kadar yavrum"
    Sena bir anda kendini sağdaki ağacın arkasına attı. Ağacın dibinde silahını tekrar çekti. Sakallı adama bakarak
    "Bekleyeceksiniz" diye bağırdı.
    "O....u! Sen kendini ne sanıyorsun?" diye bağırdı sakallı adam.
    Sena o zaman diliminde Öztürk'ün geldiğini fark etti. Yanında kimse yoktu zor durumla karşı karşıya kalmışlardı.
    Öztürk durumu kavramıştı. Karşı karşıya kalmışlardı. Beyaz BMC kamyonet toz bulutu arasında motorların karşısında meydan okurcasına bir manevrayla durmuştu. Sena bundan fırsat alarak iyice siper alıp ateş etmeye başladı. Adamlar da hemen motosikletlere siper aldılar. Öztürk'de, yanına aldığı AK-47'lerden bir tane alarak aşağı inip kurşun geçirmez kapının arkasında siper aldı. Sena'nın karşı tarafında adamlara yaylım ateşine başlamıştı. Kasadaki dört adamın çıkmasıyla dazlaklar neye uğradıklarını şaşırdılar. Yukarıda dört adamda yaylım ateşine başlamışlardı. Dazlaklar pompalılarla karşılık vermeye başladılar. Bazılarında otomatik silah vardı. Sena içlerinden birini ağacın çatalından sağlam nişan alarak vurmuştu. Yaralananlar motorun yanında yüzü koyun ateş etmeye devam ediyorlardı. Öztürk, kasadaki adamlardan birinin vurulup aniden arkasına düştüğünü fark etti. Ölmüştü ve bir kişi eksilmişlerdi. Mermisi bitmiş ve arabaya yenide çıkması da riskliydi. Ölen adamın silahını alıp, tekrardan ateşe devam etti. Çoğu mermiler hedefini bulmuyordu. Öztürk, başına birayı döken şişman adamı gözüne kestirmişti. Başından beri kilitlenmiş ve kafasını dışarı çıkarmasına bir an bile olsun izin vermemişti. Aniden adamın motoru Öztürk'ün açtığı ateşler sonucu yere düştü. Adan sanki çırılçıplak kalmışcasına paniklemişti.
    "Şu tüfeği sıkı kavra... Sakın ses etme nefesini bile tutmalısın. Domuzlar her şeyi duyar. Bak görüyorsun değil m? Gara ağacın yanında... Bak, bak gocaman deyyuz. Öğrettiğim gibi gerdanından vuracan. Vur şimdi goçum."
    Öztürk dedesinin sesini işitir gibi olmuştu. Şişman adama baktığında hareketsizce yerde yatıyordu. Kısa bir kafa karışıklığından sonra diğer adamlara doğru sıkmaya devam etti. Kafasını kuzeye çevirdiğinde zombilerin geldiğini gördü. Henüz hiç kimse fark etmemişti.
    Kasadaki adamlara sesini duyurmaya çalışarak;"Yaratıklar geliyor" diye bağırdı.
    ".....kald...." diye kursun seslerinden net anlaşılamayan bir karşılık geldi yukarıdan.
    "Anlamıyorum" diye bağırdı Öztürk.
    "Herkes öldü tek ka...." o anda cümlesi bir gürültüyle kesildi.
    Eğer yanlış duymadıysam herkes vuruldu diye içinden geçirdi. Senayı kontrol ettiğinde yaşadığını ancak zor durumda kaldığını gördü.
    Bu yaşananlar üzerine Öztürk, can havli ile arabaya bindi. Öztürk'ün arabaya bindiğini fark etmemişlerdi.Hala kurşun geçirmez kapıya ateş ediyorlardı. Kaputa mermiler gelmediğin ön camı kırılmış kamyonet gürültüyle çalıştı. O anda dazlaklar Öztürk'ün kamyonete bindiğini fark ettiler. Kamyonet raydan çıkmış bir tren gibi kontrolsüzce motorlara ve kalabalığın üzerine fırladı. Büyük bir gürültüyle ön sıradaki motosikletler ve adamlar arabanın altında kaldılar. Arka taraftaki Sena'ya yakın olanlar, büyük bir eforla canlarını kurtardılar. Ancak motosikletlerin üçte ikisi kullanılamaz hale gelmiş adamların yarısı da etkisiz hale gelmişti. Öztürk motosikletleri de sürükleyerek büyük bir gürültüyle Sena'nın gizlendiği ağaca çarptı. Panik halinde kamyonetten inerek Sena'nın yanına koştu. Sena yerden kalkmaya çalışıyordu. Son bir hamleye kamyonetten kurtulmuş ve kendisini arkasındaki çamura atmıştı. Ortalık toz dumandı. Adamların bulunduğu noktadan hırıltılar duyulmaya başlamıştı. Yaralılar feryat edercesine çığlık atıyorlardı. Öztürk, gördüğü zombilerin geldiğini anlamıştı. Bu kez Öztürk, Sena'nın koluna girdi. İkisi de öksürüyor zorla ilerliyorlardı. Toz bulutunun içinden balyoz gibi bir yumruk Öztürk'ün suratına indi. Nereden geldiği anlayamadığı bu yumruğun etkisiyle çamurun içine savruldu. Sakallı adamın Sena'yı bir eşya gibi kucaklayıp götürüyordu. Ayağa kalktığında uzaklaşmışlardı. Ağaca dayanıp ilerlemeye başladı. Bir kaç motosikletin sesini işitti. Aynı anda kamyonetin tekerlerine kurşun yağdırdılar.
    Duman tabakası dağılırken sağ tarafta motosikletlerin uzaklaştığını, sol yoldan ise dört tane arabanın geldiğini gördü. Bir yandan ise hırıltılar çoğalıyordu. Öztürk, açığa doğru hareketlendi. Arabalara doğru el sallamaya başladı. Arabalar Öztürk'ün yanında ani bir frenle durdular. Öndeki arabadan çıkan Mete'ydi. Hışımla Öztürk'ün üzerine yürüdü. Tam vuracaktı nedendir bilinmez ortam ve Öztürk'ün halini görünce elini indirdi. Yaratıklar arabaların olduğu tarafa gelmeye başlamışlardı.
    "Atla çabuk" diye bağırdı Mete Öztürk'e doğru. Öztürk, Mete'nin bulunduğu arabaya atladı. Yaratıklar çok yaklaşmadan dört araba yerlerinden hareketlendi.
    "Bak ileride tozlar var o yöne gittiler belli oluyor zaten. Sena yanlarında" dedi Öztürk.
    "Allah belasını versin. Bize tuzak kurmuyorsun değil mi? Bunların hepsini senin kurgulamadığın ne malum?"
    Öztürk bu suçlama karşısında şoka girmişti.
    "Ne dediğinin farkında mısın sen? Ne badireler atlattık sizin haberiniz yok bunlardan!" diye terslendi Öztürk.
    "Seninle daha sonra hesaplaşacağız" dedi Mete.
    Arabalar son sürat dazlakların peşine düşmüştü. Aradaki mesafe yavaş yavaş eriyordu. Dazlaklar çok geçmeden arkadaki konvoyu fark ettiler. Beş kişi kalmışlardı. Arkalarında ise yirmibir kişi vardı. Tozlu yolu geride bırakmışlardı. Şehir merkezine giriş yaptılar. Motosikletler bir okulun bahçesinden içeriye giriş yaptılar. Ancak gürültü nedeniyle izlerini kaybettirememişler üstelik, zombilerin dikkatini çekmişlerdi.
    Arabalar, motosikletlilerden hemen sonra geniş alana dikkatlice giriş yaptılar. Ortalık çöp yığınlarından geçilmiyordu. Grup dikkatlice arabalardan indi. Toplam üç blok vardı. Hangi blokta olduklarını kestiremiyorlardı.
    Mete;"Yedişerli olarak bloklara giriş yapacağız diye gruba seslendi. Ardından Öztürk'e dönerek;"Sen benimle geliyorsun"dedi soğuk bir şekilde.
    Mete ve Öztürk'ün olduğu grup ihtimali en kuvvetli olan A bloğa giriş yaptılar. Diğerleri ise B ve C bloklarına dağıldılar. Aralık olan mavi demir kapıdan içeriye giriş yaptılar. İçerisi loş ve bir hayli pis kokuyordu. Geniş koridorun ucunda gri taşlı bir merdiven başlıyor ve yukarıya çıkıldıkça karanlıklaşıyordu. Bu blok beş kattı ve her katta altı sınıf mevcuttu. Grup dikkatli adımlarla yukarıyla çıkmaya başladı. En ufak seslere duyarlı hale gelmişlerdi. İlk katı çıktıklarında bütün kapıların açık olduğunu gördüler. Bütün sınıfları kontrol ettikten sonra bir üst kata çıkmaya başladılar. Bir anda diğer bloktan silah sesleri duyuldu. Grup hızla merdivenlerden aşağı inip dışarıya fırladı. Aynı anda B bloktakiler de gün ışığına çıktı. Hep birlikte C bloğuna doğru ilerlerken silah sesleri karşılıklı olarak gelmeye devam ediyordu. Diğerlerine göre daha yeni ve ufak olan turuncu binaya giriş yaptılar. Üç katlı ve diğerleri gibi rutubet içindeydi. Hızlı bir şekilde bu sefer gürültüye dikkat etmeden merdivenlerden yukarı çıkmaya başladılar.Silah sesleri üçüncü kattan geliyordu. Üçüncü kata vardıklarında ise çatıya açılan kapının açık olduğunu ve yerde iki adamlarının cansın bedenlerinin yatmakta olduğunu gördüler. Ölen arkadaşlarına üzülmeye fırsat bulamadan dikkatlice çatıya yöneldiler. Sakallı tek başına kalmış diğer dazlaklar ölmüştü. Diğer gruptaki beş kişi silahlarını sakallıya doğrultmuştu. Sena'yı kıllı kollarının arasına kıstırmış silahı da kafasına dayamıştı. Öztürk, bir anda Mete'nin kaybolduğunu fark etti. Oda silahını sakallıya çevirmişti ancak bir hayli riskli bir durumla karşı karşıyaydı. Sena'ya baktığında iyice bitkin düştüğünü gördü.
    "Aptallık yapmayın herkes silahını yere bıraksın yoksa kızın kafasına sıkarım acımam" diye bağırdı adam.
    Oradaki herkes söylenene uyarak silahlarını yavaşça yere bıraktı. Bir tek Öztürk indirmemişti. Gözünü kırpmamış adamın kafasını nişan almıştı.
    "İndir lan seni orada öldürmeliydim" diye bağırdı tekrar.
    Öztürk, kaşlarını çattı o anda saniyenin üçte birlik diliminde, bir kurşun sakallı adamın kafatasını parçalamıştı. Öztürk, B bloğun penceresinde Meteyi gördü. AK-47 ile tam kafadan vurarak temiz bir iş çıkarmıştı...





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi XPHOS -- 1 Mayıs 2014; 1:36:40 >




  • güzel bölüm hocam, heyecanla yeni bölümü bekliyorum
  • neilblack kullanıcısına yanıt
    Teşekkürler
    Bu arada bir hatadan dolayı ilk mesajı güncelleyemiyorum
  • Temiz iş olmuş.
  • guzel olmus ama benim icime sinmedi, belli ki isleri kizistirmak istiyorsun. Kafadan vuran keske ozturk olsaydi. Hem mete de inanirdi ozturkun guvenilir olduguna hem de ozturk temizinde sevgili yapardi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: farukk44

    guzel olmus ama benim icime sinmedi, belli ki isleri kizistirmak istiyorsun. Kafadan vuran keske ozturk olsaydi. Hem mete de inanirdi ozturkun guvenilir olduguna hem de ozturk temizinde sevgili yapardi

    Bu olaylarda son noktayı Mete koysun istedim. Ama daha iyi olacak giderek. Öztürk kafadan vursaydı polat alemdar falan olurdu
  • Sonunda içim rahatladı valla
  • -TheDoctor- kullanıcısına yanıt
    Ne açıdan
  • 
Sayfa: önceki 2021222324
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.