Şimdi Ara

Donanım Haber Türkçüler Otağı(600+ Türkçü Bu Otağıda) (145. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3.686
Cevap
91
Favori
161.638
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
68 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 143144145146147
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Türkoğlu35

    Türkçü kişinin sahip olması gereken en önemli özelliklerden birisi okuması, araştırması, sorgulamasıdır. Özellikle de Türk'e dair ne varsa. Ne yazık ki gerek burada, gerek forumun başka konularında, gerekse başka alanlarda Türkçüler'in hatrı sayılır bir kitlesinin abartı söylemlere balıklama atladığını görüyorum. 10000 yıllık Türk tarihi, Macarlar'ın-Moğollar'ın Türk olması, Kızılderililer'in Türk olması, gamalı haç, Anadolu'da bilmem kaç bin yıllık varlığımız vs. Öncelikle şunu söylemem gerek: Birilerini Türk yapmak bizim geçmişimize bir şey katmaz. Zaten böyle bir şeye gerek te yok. Bir yığın milleti üst üste koysalar ulaşamayacakları bir tarihimiz zaten mevcut. Neden kahraman yaratma, coğrafya sahiplenme, kültür sahiplenme gibi şeylere giriyoruz ki ?

    Her şeyden önce bilimsel olmalıyız. Rahmetli Servet Somuncuoğlu'nun kaya resimleri çalışması bir duyuldu, internette herkes Türk oldu. Yahu 10000 yıldan, 14000 yıldan bahsediliyor. Bir düşünün o zaman devlet, millet kavramı var mıydı, varsa nasıl bir biçimdeydi, bugünküyle aynı mıydı, bunları sorun kendinize. Üstelik Servet Somuncuoğlu'nun araştırmaları alanında kapsamı açısından ilkti. Yani yolun başındayız. Henüz sadece varsayım ve tahminlerde bulunabiliyoruz o çağlar hakkında. Perdeyi aralayalım bir bakalım, ondan sonra kimi nereye koyacaksak koyalım.



    Macar Turan Partisine bak ne dedigimi anlarsın .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TurkyHacker -- 28 Kasım 2014; 0:20:01 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • İşte senin gibilerden bahsediyorum. İki söz duyunca hemen onu oraya, bunu buraya koyuyorsunuz. Bari duyumların aslı astarı olsa. Facebook'ta biri bir şey yazıyor, inananlar yüzünden hemen yayılıyor. Sen de gerçek sanıyorsun.

    Sen bana Macarlar'ın Türk olduğuna dair akademik bir şeyler göster, ben sana olmadığına dair bir şeyler göstereyim. Olmaz mı ?
  • Dr. Muhsin İdikut Kadıoğlu

    Turan Kavmi Macarların Erken Dönem Tarihi


    Macarların ataları Milat’tan binlerce yıl önce Ural Dağları’nın Avrupa tarafında Fin-Ugor kavimlerinin atalarıyla birlikte yaşıyordu. Fin-Ugorların batısında İndogermanlar, doğusunda da Türkler vardı. Macarlar ve Türkler Ural Dağları’nın Avrupa tarafında birbirlerine komşuydular. Fin-Ugor kavmi milattan önce iki bin yılında doğu ve batı olmak üzere iki kola ayrılmıştır. Batı kolu Fin ve Est kavimlerine, Ugor adıyla anılan doğu kolu ise Ostyak ve Macar kavimlerine bölünmüştür .
    “Macar”(Magyar) adına IX. yüzyılın başına kadar rastlanmamaktadır . Macarların ataları Ural çevresindeki anayurtlarını ve oradaki kardeşlerini 460-465 yıllarında terk ederek Kafkasya’ya ve Kuzey Karadeniz sahiline göçmüşlerdir .
    Türkler ve Macarlar Ural-Altay soyundan gelen kavimlerdir . İsa’nın doğumundan IX. yüzyılın sonuna kadar Türk kavimleri arasında yaşayan Macarların kökenini oluşturan Fin-Ugorların, Türklerle en eski çağlardan beri ilişkisi olduğundan iki millet tarihin eski devrelerinde kaynaşmış ve birçok alanda birbirlerinden etkilenmiştir .
    Macarlar 6.-8. yüzyıllar arasında Kafkasya civarında Batı Türkleri olarak adlandırılan Sabirler, Ogurlar, Avarlar, Göktürkler ve Hazarlara komşu olduklarından bu coğrafyada da birbirlerini etkilemişlerdir. Macarlar 517-558 yılları arasında Sabir Türklerinin, 558 yılından itibaren de Avar Türklerinin yönetiminde yaşamışlardır. Macarlara verilen “Ungar” adı Türkçedeki “Onogur” kelimesinin aynısıdır. Bu ad, Macarların daha önce “On Kabile (Onok) Birliği” içinde Göktürklere tâbi bulunduklarının delillerindendir.
    Macarların, 16. yüzyıla kadar Göktürk oyma (runik) yazısından sadece iki harfi farklı olan Macar oyma yazısını kullanması, bu dönemdeki Göktürklerin, Macarlarla ciddi ilişkiler içinde bulunduklarını gösteren delillerden biridir .
    Göktürk hâkimiyetinden sonra Macarlar, yedi kabile halinde Hazarlara tâbi olarak yaşamaya başlamıştır . Macarlar, 9. yüzyıla kadar Göktürk İmparatorluğu’nun bir parçası olan Hazar Devleti’nin halkıydı. Hazar hâkimiyeti altında 200 yıl yaşayan Macarlar, onların bütün savaşlarına katılmıştır .
    Macarlar, 830 yıllarında Karadeniz ile Azak Denizi kıyılarında, Don ve Dinyeper nehirleri arasına yerleşmiştir. Bu yeni vatanın adı da o zaman ki Macarların reisi olan Levedi’ye atfen “Lebedya” (Lebedia) diye anılmıştır . Hazar İmparatorluğu 9. yüzyıl ortasında yıkılınca bağımsız kalan Macar kavminin başına, en zengin ve en kahraman kabile olan ve bütün “ulusa” adını veren “Macar” kabilesi geçmiştir. Böylece büyük bir Fin-Ugor boyu ile küçüklü büyüklü yedi-sekiz Türk kabilesinin birleşmesinden Macarlar oluşmuştur . Daha sonra bu kabilelere Hazarların bakiyesi olan Türk kökenli Kabar kabilesinin katılmasıyla çoğalmışlardır . Pek çok araştırmacı, o dönemdeki Macar kabile adlarının o dönemdeki Türkçe anlamlarını ortaya koymuştur.
    Eski Türk medeni ve devlet idaresi geleneğini çok iyi muhafaza eden bir Türk siyasi topluluğu olan Hazarlar, birçok kavime ve Macarlara da Türk devlet teşkilat usulünü aşılamışlardır . Hazar idaresi altında bulundukları zaman Macarlara, kabileyi idare etmek için başlarına asil bir Türk-Kabar ailesi tayin edilmiştir. Bu kabile, daha sonra Macarların Kralı olacak olan Arpád’ın soyu olan kabiledir .
    Macarlar, 889’a kadar Lebedia’da göçebe hayatı yaşadılar. Peçeneklerle mücadeleye girişince batıya çekilerek Karadeniz’in kuzeyinde Tuna ve Dinyester nehirleri arasındaki Etelköz’e göç ettiler . Peçenek ve Bulgarların saldırıları sonrasında 896’da yılında Etelköz’deki yurtlarını bırakan Macarlar, yedi kabile olarak Karpat Havzası’ndaki Verecke geçidinden geçerek bugünkü yurtlarına geldiler .
    Hazar Devleti’nin Kabar kolundan gelen Arpád’ın liderliğinde bugünkü Macaristan’a yerleşen Macarlar bu sebeple İskitler’in ve Hunlar’ın aslından geldiklerini kabul etmektedir. Nitekim Avrupalılar, onları hiçbir zaman kendilerinden saymamış, “Attila kavmi” olarak kabul etmişlerdir .

    Macar İlim Adamlarının Macarların Kökenini Araştırması
    Macarlar Avrupa’ya yerleşmelerinden itibaren Avrupalılar tarafından dışlandıklarından Slavlar ve Cermenler arasında sıkışmış olan Macarlar kendilerini yalnız hissetmişlerdir. Bu sebeple kendi kökenlerini araştırma ihtiyacı duymuşlardır. Bu da kültürel alandaki Türk-Macar ilişkilerinin gelişmesini sağlamıştır.
    XIX. yüzyılda Macaristan’da Macar dili ve tarihi üzerinde yoğun çalışmalar yapılmıştır. Macar bilim adamları, Macarların kökenlerini araştırmaya başladıklarında, Türklerle Macarların ortak etnik ve kültürel özelliklere sahip olduğunu ispatlayan sağlam kanıtlar buldular. Kökenlerini arayan Macarlar, ortak kültürel özellikleri fark edince Türkoloji çalışmalarına yöneldiler ve böylece Türkoloji ilminin temelleri Macaristan’da atılmıştır. Bu çalışmalar, Macarlara ve Türklere akraba olan milletlerin de sorgulanmasını gerektirdi. Macar bilim adamları Macar, Türk, Moğol, Fin, Koreli, Japon ve diğer akraba halkların tümünü “Turanlı” olarak ifade etmeye başladılar.
    Macaristan’daki Türkoloji araştırmaları “Batılı devletlerin Macarları ve Macaristan’ı hakir gören tarih anlayışının yanlış ve taraflı yaklaşımlarını ortaya koyarak, Macarların medeniyet tarihinde ve insanlık aleminde seçkin yerini göstermeyi ve Macar milletine özgüven vermeyi” amaçlıyordu.
    Macar ilim adamlarının Macarların köklerini bulmak için yaptıkları hemen her araştırma, onları Türk tarihinin gizli kalmış bir başka evresine taşımıştır. Bu ilmi çalışmalarda ortaya çıkan veriler, Macarlarla Türklerin aynı soydan geldiğini gösterince “Turan haklarının birliği” manasında Turancılık fikri ortaya çıkmıştır.
    Macar ilim adamlarının gayretleriyle gelişen Türkoloji çalışmalarının sonuçları Turancılık fikrini beslemiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nda “Türklük hassasiyeti” taşıyan aydınlar, Macar ilim adamlarının bulgularını, “millet” fikrinin gelişmesi için değerlendirmişlerdir. Turan adına Macaristan’da yapılan çalışmalarda ortaya çıkan heyecan verici ilmî neticeler, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki aydınlar tarafından büyük bir ilgiyle “Türk” olarak anlatılıyordu. Çünkü Osmanlı İmparatorluğundaki aydınların algısına göre “Turan” demek, “Türk” demekti.
    1900’lü yılların başında etkili olan Macar Turancıları, binlerce yıldır ırkî bağın ve kültürel kardeşliğinin farkında olmadan yaşayan Türk ve Macar haklarının öncelikle Turan fikri etrafında buluşturulması gerektiği fikrindeydiler.
    Macaristan’da bağımsızlık hareketlerinin kök saldığı ve Macar bağımsızlık önderlerinin yerine göre “destek” yerine göre “koruma” ihtiyacı duyduğu devrelerde Osmanlı İmparatorluğu Macar milliyetçilerine destek vermişti. Osmanlı İmparatorluğu’nun giderek güç kaybettiği bir devrede, “Macarların Türklerle ortak etnik kökene sahip olduğu”nu ileri süren Macar ilim adamlarının görüşleri Osmanlı’da beklenen etkiyi yapmadı. Çünkü Osmanlı’nın yönetim kadrosu “devşirme torunları” tarafından elde tutuluyordu. Osmanlı devleti ile “etnik ve kültürel akrabalık” kuran ve bu akrabalığı ilmi olarak ispatlayan Macarlar, hiç şüphesiz ki Osmanlı İmparatorluğu’nda el üstünde tutulabilirdi.
    Macar bilim adamlarının Türkoloji alanında ortaya çıkardığı ilmî neticelerin, Turancılık akımını yeterince besleyememesinin asıl nedenini, Osmanlı devletinin güç toplamak için sadece İslam’ın “hilafet” müessesesine bel bağlamasında aramak gerekir. Osmanlı devletinin yöneticileri “İslam Birliği” fikrinin yanında, dinî bakımdan tümüyle farklı ve üstelik yüzyıllardır mücadele halinde olunan Hıristiyanlığa mensup bir milletle “ırk birliği” fikrini birlikte yürütebilecek entelektüel zekaya sahip olabilseydi, yüzlerce yıllık imparatorluk taze bir güçle geleceğe uzanabilirdi.
    Slav Birliği (Panslavizm) ve Alman Birliği (Pangermenizm) fikrine kapılan milletler, Osmanlı İmparatorluğu’ndan her geçen gün biraz daha fazla toprak koparırlarken, Osmanlı İmparatorluğu, Turancılık düşüncesini desteklemekle Avrupa içlerinde sarsılmaz bir müttefik kazanabilirdi. Üstelik Macarlar, o devrede de bilim ve teknoloji bakımından Osmanlı İmparatorluğu’ndan daha ileri seviyedeydi.



    Kardeş Kahraman Macarlar
    (Hüseyin Nihal ATSIZ)



    Akıttılar yine kara toprak üstüne
    Kahraman Macarlar şanlı Turan kanını!
    Yazdılar yeniden Tarihe en şerefli,
    Yiğitlik Destanını!

    Yurt için ölümdür, en güzeli ölümün,
    Ölümler yaşatır bir ırkın vahtanını.
    Arpad’ın Milleti elbet öldürülemez,
    Verse de bin canını!



    Bataklık Milleti Moskof sürülerine!
    Gösterdi Macarlar Turanlılık şanını!
    Binlerce öldüler… Ölmek yenilmek değil,
    Yüceltmektir Şanını!


    05 07 2013 Macar Türkleri'nin Atası Arpad Han Ve Arpad Hanedanlığı!

    Alpamışoğlu Arpad,Hazar Türkleri'nin Kabar oymağından'dır.Avrupa Hun İmparatorluğu'nun büyük kağanı Attila Han'ın torunu ve Macaristan'ın kurucusudur.Bugünkü Macarlar,5. yüzyılın başlarından itibaren Avrupa'ya göç etmiş olan Türklerin soyundan gelirler.
    Şimdi Arpad Hanedanlığı 896-1301 yılları arasında varlığını sürdürmüştür.Macarlar uzun yıllar boyunca Kuban Nehri bölgesinde yaşadılar.Peçeneklerin baskısı ile batıya göç ettiler.Göç olayı sırasında Macarların başında Arpad Vezer vardı.
    Avrupa Hun İmparatorluğu'nun dağılmasından sonra 896 yılında Macarlar,has yerleri olan Tuna Nehri ve eçvresine bugünkü Macaristan'a yerleştiler.955 yılına kadar Balkanlardaki en büyük devleti kurdular.955 yılında Cermenler(Germenler) tarafından yıkıldı.Macar kabileleri 10. yüzyılda Hıristiyanlığı kabul ettiler.Arpad Hanedanlığı tekrar kurulacak olan Macar Krallığı'na 1301 yılına kadar hüküm sürdü.Avrupalı tarihçiler ve o dönemdeki Avrupa Devletleri,özellikle Bizanslılar Macarlara ''Batı Türkiye'' diyorlardı.Macar hanedanına da ''Türklerin Prensi'' diyorlardı.Önemli Türkçü-Turancı şairimiz olan Nihal Atsız'ın Macarlar'a hitabını veriyorum:
    Kardeş Kahraman Macarlar
    Akıttılar yine kara toprak üstüne Kahraman Macarlar şanlı Turan kanını!
    Yazdılar yeniden Tarihe en şerefli,Yiğitlik Destanını!
    Yurt için ölümdür,en güzeli ölümün,
    Ölümler yaşatır bir ırkım vahtanını.
    Arpad'ın Milleti elbet öldürülemez,
    Verse de bin canını!Bataklık Milleti Moskof sürülerine!
    Gösterdi Macarlar Turanlılık şanını!
    Binlerce öldüler...
    Ölmek yenilmek değil,Yüceltmektir Şanını!
    Nihal Atsız
    ''Kafirde yiğit varsa eğer sade Macar'dır hem kendi yavuz,hem atı eşkin ve acardır.''Nihal Atsız'ın ''Deli Kurt'' kitabından.
    Macarlar,bugün halen Türk'tür!Az bir değişim vardır.Kültürlü ve zeki Türklerdir.Avrupa Hun İmparatorluğu'nun torunlarıdırlar.Ve bu yüzden batı onlara Hungar derler.Bolgarlar için aynı şeyi söyleyemeyiz.Slav ağırlıklı bir halk ama azıcık da olsa Türk geni taşıyorlar.Önceki makalemde anlattığım Bulgarlar,eski Türk olan Bolgarlar'dır.İyi okumalar sevgili insanlar!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Türkoğlu35

    İşte senin gibilerden bahsediyorum. İki söz duyunca hemen onu oraya, bunu buraya koyuyorsunuz. Bari duyumların aslı astarı olsa. Facebook'ta biri bir şey yazıyor, inananlar yüzünden hemen yayılıyor. Sen de gerçek sanıyorsun.

    Sen bana Macarlar'ın Türk olduğuna dair akademik bir şeyler göster, ben sana olmadığına dair bir şeyler göstereyim. Olmaz mı ?

    Hüseyin Nihal Atsız yeter ... Ha illa hepsini okumak istiyorsan buyur oku.

    https://www.facebook.com/JobbikVonaGABOR?fref=ts Macaristan Turan Partisi ...




  • Eklerseniz sevinirim
  • Atsız, Macarlar'a şiirinde ve romanında yer vermiştir. Kahramanlık ve yiğitliklerinden bahsetmiştir. Akraba ve kardeş olduğumuzu da söylemiştir. Ancak Macarlar Türk demek ayrı bir şey.

    Bir de kaynak olarak Facebook sayfası vermişsin. Bu bile konu hakkında ne kadar bilgili olduğunu gösteriyor. Turan'ın ne olduğunu, kaç anlama geldiğini bile bilmiyorsun. Tabi bilmemek ayıp değil. Ancak bilmeyip bir de o konuyu bildiğini sanıp ahkam kesmek insanı gülünç duruma düşürür. Biraz birikim sahibi ol, öyle gel. İstersen önerebileceğim kaynaklar var. Facebook sayfası değil ha.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Türkoğlu35 -- 28 Kasım 2014; 0:12:52 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Türkoğlu35

    Atsız, Macarlar'a şiirinde ve romanında yer vermiştir. Kahramanlık ve yiğitliklerinden bahsetmiştir. Akraba ve kardeş olduğumuzu da söylemiştir. Ancak Macarlar Türk demek ayrı bir şey.

    Bir de kaynak olarak Facebook sayfası vermişsin. Bu bile konu hakkında ne kadar bilgili olduğunu gösteriyor. Turan'ın ne olduğunu, kaç anlama geldiğini bile bilmiyorsun. Tabi bilmemek ayıp değil. Ancak bilmeyip bir de o konuyu bildiğini sanıp ahkam kesmek insanı gülünç duruma düşürür. Biraz birikim sahibi ol, öyle gel. İstersen önerebileceğim kaynaklar var. Facebook sayfası değil ha.

    Hocam öncelikle sizden özür dilerim sert karşılık verdiğim için k.bakmayın . Bugünlerde biliyorsunuzdur çoğaldılar Türkçü gibi görünüp 1 iyi yan söyleyip 10 iftira atmak ondan bu kadar sert karşılık verdim affola . Sizide onlardan birisi sandım .(Bugünlerde pek eksik olmuyorlar da :) ) Forumda bir tane Orhan Pamukla mesajlarınızı okudum lafı ağzına tıpmışsınız güzel .

    Macarlar konusuna gelirsek farklı görüşler olabilir ama şunda hemfikirim biz Türkler Turanı kurduğumuzda kıyamet kopçak niye mi en küçük şey de bile birbirimize giriyoruz elin Rus Çini birbirlerini mıknatıs gibi tutarken .İyi geceler

    T.T.K




  • Sorun değil. Benim amacım doğru bilinen yanlışları düzeltmek. Yoksa ben de sert çıkardım, mesajlar silinirdi, belki konu kapanırdı vs.

    Öyle çok fazla yazmam ama dikkatli okuyanlar Türkçülük konusunda duyarlılığımı bilirler. Ancak ben boş Türkçülük'ten yana değilim. Bilgili, donanımlı, sorgulayan ve taviz vermeyen Türkçü'den yanayım. Derdini anlatabilecek, kendisini dinletecek, insanları etkileyebilecek adamlar çıkarmalıyız. Benim bahsettiğim Türkçü bir tartışma durumunda bir komüniste Das Kapital'den bir kısım okuyup onu şaşırtıp yerine oturtmalı. Ben Müslüman'ım diyene bilmediği ayeti açıklayan olmalı. Rosetta deyince bunun İtalyan sol kanat oyuncusu olmadığını bilen kişi olmalı. Kısacası bir tek konuya saplanıp kalan, onda da yarım yamalak bir şeyler bilen insan olmamalı. Bu saydıklarımın sayısı arttığında ülkümüzün gelişmesi için epey yol almış olacağız. Ne yazık ki şu anda bunun uzağındayız. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde yetişen nesil gibi bir nesil çıkaramadık. Ancak bu bizi duraklatmamalı, aksine hareket ettirmeli.




  • Türkoğlu35 kullanıcısına yanıt
    Türkçü kişinin sahip olması gereken en önemli özelliklerden birisi okuması, araştırması, sorgulamasıdır. bu sözüne katılıyorum kandaş.ama birilerini Türk yapmaya çalışmıyorum geçmişede bir şey katmıyorum olanları söylemeye çalışıyorum o yüzden okuyorum araştırıyorum 40 yaşındayım ve son 10 senedir tarihimizi öğreniyorum ATATÜRK "Anadolu 7000 yıllık Türk beşiğidir" demişti hatırlarsan bugün bunu 10000 yıla çeken bulgular kanıtlar ve araştırmalar var.

    ATATÜRK birde o zor şartlarda meksikaya tahsin beyi niye gönderdi mu kıtası nedir niye bu kadar önemli okumak araştırmak öğrenmek lazım .Türklerin binlerce yıldır kullandığı anlamlarından biri oğuzların tüm dünyayı sarması vede evreni ifade eden oz tamgasını hitler niye kullandı bunu bilmemiz lazım.

    "Türk Çocuğu Atalarını Tanıdıkça Daha Büyük İşler Yapmak İçin Kendinde Kuvvet Bulacaktır. ATATÜRK bunu söylerken osmanlı imparatorlarından bahsetmiyordu ama bugün yolda sorsak herkes mutlaka en az 10 tanesini sayar şah ismaili bilen çıkmaz kül tigin, bilge kağan ,bilge tonyukuk desek bakar kalır aslan yabgu ,tuğrul, selçuk ,beyi hiç sormayalım bleda yı pop yıldızı olarak anlatabilirsin ama beğenmediğin çoğu macar onu tanır .

    profil resmin osman batur kimdir diye sorsan hangi kanalda çıkıyor diye sorar

    ve bunların

    okullarda anlatılmaması öğretilmemesi bizim ayıbımızdır bence sadece belli yerlerde değil her ortamda tong yabgu yu anlatalım hülagü han kimmiş ne yapmış söyleyelim.

    ve eğer tarihe bakacaksak bugünden farklı olarak ırkları ayırmak için ne dna nede vücud yapısını kullanabiliriz.ırkı tanımlamak için dil en sağlam kaynaktır eğer araştırmak istersen banada Türkçülüğü aşılayan selahi diker,mehmet kömenin kitaplarını önerebilirim

    gecen kut olsun kandaş




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cpd -- 28 Kasım 2014; 1:46:01 >




  • Türkoğlu35 kullanıcısına yanıt
    işte sizden beklediğim cevap .örnek Türk genci olduğunuz için kutluyorum sizleri



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cpd -- 28 Kasım 2014; 0:56:10 >
  • İyi niyetinize inanıyorum ancak yine de desteklediğiniz söylemlerin çok abartılı olduğunu söylemeliyim. 7000 yıl, 10000 yıl çok eski zamanlar. Evet, o dönemlere ait olduğu ve Türkler ile ilgili olduğu tahmin edilen bulgular bulunmuş olabilir ama adı üstünde "tahmin". Yani henüz kanıtlanmış, netleşmiş bir şey yok. Orta Asya'daki bazı kazılarda 1500-2000 yıl civarı önce bulunan metinler okunamıyor. O zamandan bile en az 5000 yıl öncesinden bahsediyoruz. Türkoloji'nin de aman aman çok iyi durumda olmadığını düşünürsek şu anda bu kadar net ifadeler kullanmak büyük yanlış olur. Hepsini geçtim o dönem devlet-millet kavramları var mıydı, varsa nasıl bir şekillenme içindeydi, bugünkü devlet-millet kavramlarıyla aynı mıydı bunlara dahi kesin bir yanıt veremiyoruz.

    Mu kıtası ise Atatürk'ün ortaya attığı bir iddia. Tıpkı "Güneş Dil Teorisi" gibi. Bu iddiayı ortaya atmasının nedeni ise konu hakkında okumuş olduğu bazı kitaplar. Ancak Atatürk, bu böyledir, şu şöyledir demiyor. İddiayı ortaya atıyor ve dönemin bu konuda yetişmiş insanlarına konu üstünde çalışmalarını ve tartışmalarını işaret ediyor. Ayrıntıyı geçersek bu iki teori günümüzde kabul görmemektedir. Zaten Atatürk akademik alanda uzman birisi değil. Yani konu hakkında söylediklerini kayıtsız şartsız kabul etmek bilime ters. Tabi bunlar heyecan yaratan konular olduğu için inananı çok oluyor ne yazık ki. Aynı şey "Oz Tamgası" için de geçerli. Elimizde bunun Türklere özgü olduğunu anlatan yeterince kanıt yok ama diğer konularda olduğu gibi yine inananı çok olan bir kavram. Tong Yabgu desen bir resim ve birkaç cümlelik uydurma yazıyla gaza gelip "Irkçıyız ulaaan" diyenler hiç te az değil. Irkçı ol ama adam gibi, neyin ne olduğunu bilerek ol. Ben kulaktan dolma iki satırla kendi Türk tarihini oluşturanlara karşıyım. Wikipedia, Facebook bilgileriyle, akademik olmayan insanların çalışmalarıyla bir şeyleri iddia edenlerin karşısındayım. Bu yüzden internet aleminde çok kez Türk düşmanı, vatan haini oldum. Sağlık olsun, benim amacım kendimce iletişim içinde olduklarıma doğru olanları anlatmak.




  • Soydaşlar Z Vitamini hakkında ne düşünüyorsunuz. Üstteki arkadaş Güneş Dil Teorisi'nden bahsedince aklıma geldi.O kitapta da bu teoriye karşı çıkan Zeki Veli Togan ve arkadaşlarını sembolik bir biçimde anlatıyordu.Ben kendi adıma Atatürk'ün bu konuda çok büyük hatta belki de affedilemez bir yanlış yaptığını düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cck06 -- 28 Kasım 2014; 13:45:55 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İşte ben burada böyle tartışmalar olmasını istiyorum. Sorular sorulsun istiyorum. Uzun bir yanıtım var ama ben yazmayacağım. Başka birileri yazarsa mutlu olurum.
  • Kimseden yanıt yoksa ben kendi fikrimi söyleyeyim. Bence Atatürk'ün Güneş Dil Teorisi, Türk Tarih Teorisi gibi bilimsel olarak dayanaksız teorileri önesürmesi dönemin konjönktürel yapısıyla alakalı. Yani Kurtuluş Savaşı'ndan sonra yükselen Türkçülük fikrinden bir takım payları çıkartma arzusu. Ama gariptir ki bu fikirlere o dönemdeki iki elin parmağını aşmayacak sayıdaki Türkçüler karşı çıkıyor ve bunlar da görevlerinden azlediliyor. Mesela Togan yurtdışına sürülüyor. Atsız ve hatta karısı da işinden oluyor.(Ruh Adam'daki Selim-Ayşe Pusat gibi). Yine tüm bunlar dönüp dolaşıp şuna geliyor: Bizim ne tüm dillerin Türkçeden türemiş olduğu yalanına, ne de tüm ırkların Türk ırkından türediği saçmalığına ihtiyacımız var! Türklük alçaklık değildir ki yüceltilmeye ihtiyacı olsun. Bırakın tarihsiz Kürtler zorlama delillerle olmayan 5000 yıllık tarihinden söz etsin. Bizim tarihimiz şu an bilimsel olarak "Altın Elbiseli Adam"dan başlar. Ötesine ihtiyacımız yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yaz beni hocam yaz.İmzamda zaten Turk milliyetcisi oldugumu belli etmistim dosta dusmana.yaz...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kürtler otağı kurulsa neler olur acaba
  • esenlikler soydaşlarım... Tanrı sizinle olsun....çok mutlu oldum bu otağı görünce....
  • cck06 kullanıcısına yanıt
    Türk'ün başbuğuna yanlış yaptı demek en iyi tabirle hadsizliktir...Güneş dil teorisi hakkında hep tartışmalar olmuştur şahsi fikrim Güneş dil teorisine gelene kadar Suriye-Irak Türkmenleri Tebriz Türkleri ve Doğu Türkistan'da zulüm gören soydaşlarımız için neler yapabiliriz bunu düşünmeliyiz...ki kendi ülkemizdeki milliyetçiliğin hali de ortadayken...
  • Isbara ALP kullanıcısına yanıt
    buna paralel olarak sokakta gördüğün 10 insanın 9 u Gökbilge Atsız beği tanımaz Namık Kemal'i bilmez Ziya Gökalp'den haberi yoktur...cahillikle savaş savaşların en zorudur ....İzmir şehrine yeni gelmiş bir Türkçü olarak gözlemlerim gereksiz hoşgörünün fazlalığı, milliyetçiliğe karşı bir vurdumduymazlık, ayrıca Ahmet Kaya dinleyip çav bella söyleyenler Atatürk dövmesi taşıyor....en büyük düşmanımız bu insanlar çünkü bu insanlar kendilerinin milliyetçi olduğunu savunuyor....Yüce Tanrı bana akıl versin kafayı yemek üzereyim...
  • burak karagöz kullanıcısına yanıt
    O tamamen farklı bir mesele, farklı bir tartışma konusu. Bu konuda ben şunu anlamıyorum. Atatürk yanlış yapamaz mı? Veya Atsız bazı şeyleri yanlış düşünmüş olamaz mı? Kaldı ki Atatürk siyaset de yapmıştır. Bu yüzden konjonktürel davranması gerektiği durumlar da olmuştur. Ha eğer yanlış yaptığını söylemek "hadsizlikse" Atsız "hadsiz"dir. Atsız'ın Atamızı övdüğü şiirler olduğu gibi siyasi bağlamda alenen diktatörlükle suçladığı da olmuştur. Atatürk düşmanı falan kesinlikle değilim. Fikir önderi olarak Atsız'ı örnek görürüm. Ama Atsız da nihayetinde bir insan benim için . Yani hataları mutlak surette vardır. Tekrar söylüyorum kanımca bu teoriye objektif olarak baktığımız zaman hata yapılmıştır. Dönemin Türkçüleri karşı çıktıkları için işlerinden azledilmiştir. Atsız'ın diktatör lafı da muhtemelen bu yüzdendir. Atatürk hata yapamaz demek kolay bunu fikirle ispat lazımdır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 143144145146147
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.