Erzincan 59. topçu eğitim tugayı (2. sayfa)

Bedelli askerlik yapanlar için atış talim yeri çok mu uzak arkadaşlar ? Mesafe ne kadardır burda bedelli yapan arkadaşları bilgilendirirse çok sevinirim

Atış yeri git gel 7.5 km civarı mesafede, bizim gideceğimiz gün çok yağış olduğu için öğleden sonra gittik mart ayında son hafta bile kar olduğu için. :)

Hocam git gel 7.5(8 km arasında bir mesafe var. Sabah 8 gibi yola çıkmıştık. 1'de geri bölüğe gelmiştik.

ben şubat ayında gitmiştim, çok soğuktu. bi de ilk gittiğimiz hafta maraş depremine denk geldi, komutanlar erzincanda da bi deprem tetiklenir mi korkusundan herkesi dershanelerde uyuttular tedbiren. değişik bi tecrübeydi.

yemekleri güzel

askercell almanıza gerek yok

akıllı telefon sokanlar vardı ama iyi gömmek lazım. bizim koğuşu bahçede komple aramışladı da bulamamışlardı.

bu ortamda hasta olmamak imkansız. ilaç sokabiliyosanız iyi olur.

içecek otomatları var ve fiyatları uygun. temassızı çalışan bi kredi kartı mutlaka edinin

sıçtığınız gün alışırsınız. bunu asla unutmayın.

ramazan komutanınızı sevin. makara adam.

düşündüm de yazacak başka bi şey aklıma gelmedi. askerliği bitirir bitirmez erzincan'ı bi daha dönmemek üzere terk edin. şehirdeki yerli halk abazan askerlerden dolayı kızlarını sokağa salmıyolar o derece  

Hocam siz hangi bölükte yaptınız?

havancı bölüğündeydim ama açıkçası aklımda herhangi bir sayı kalmadı :)

eylül ayında kavuşuyoruz

Temmuz celbindeydim ve aradan geçen zamandan sonra size en detaylı bilgileri sağlamaya çalışacağım  

Hangi celbi seçersiniz bilmem ama sonbaharda, kışın veyahut baharın başı gitmeyin. Dört bir yanı dağla çevrili, oldukça serin bir yer. Temmuz ayında bile saat 5-6'dan sonra püfür püfür eserdi. Hatta aramızda nezle olanlar bile oldu. Yağmurlu, karlı bir yerde oranın rüzgarı adamı zatürre eder. Gitmeden önce valinizi tıka basa doldurmanıza gerek yok. İhtiyacınız olan her şey ama her şey oradaki askeri malzemecide piyasa fiyatıyla aynı fiyata satılıyor. Yanınızda nakit para da götürmenize gerek yok, çünkü her şeyi kredi kartıyla alıyorsunuz. Atlettir, çoraptır, vatkadır, tuvalet kağıdıdır, sigaradır vs her şey var. Gerçi sigaralar çok sık bitiyordu  o yüzden biraz getirmek isteyebilirsiniz. Valizinize kesici, delici alet koymayın. Misal makastır vs görürlerse girişte çöpe atıyorlar. Hattı almak zorunda değilsiniz fakat hatsız telefonu sokmuyorlar içeriye, ya saklayacaksanız ki rastgele kontrol oluyor, yakalanırsanız ekstra tatil hakkı kazanıyorsunuz. Akıllı telefonunuzu sokmaya çalışmayın patlarsınız. Kısacası, askerlik kağıdınız, kimliğiniz ve sırt çantanızla gidebilirsiniz. Ben müzik dinlerim, kitap okurum, yazarım, böylece zaman geçiririm diyorsanız ilgili ürünleri getirebilirsiniz fakat zamanınız olmuyor. Kitap okumak istiyorsanız, askeriyenin kütüphanesi akşam 8-8.5'a kadar açık. İçerisinde fantastik eserlerden, klasiklere, askeri kitaplara kadar her şey var. Sadece kitapları ödünç almanıza izin vermiyorlar fakat kütüphanenin ortamı ve koltukları telafi ediyor.

Öncellikle gittiğiniz gün ve saate göre düştüğünüz bölük değişiyor. Hatta belli bir yere düşmek için çabalamayın diye bölüklerin günü değişiyormuş(ne kadar doğru bilemem). Girişte askerlik kağıdınızı alıyorlar ve size askerdeki 1 aylık zamanınızın nasıl geçeceğini belirleyen numaranızı veriyorlar. Bu numara aynı zamanda askerdeki arkadaş çevrenizi belirliyor, kendileri yatak numaranız oluyor. Bir de size boynunuza asacağınız numaranızın yazılı olduğu bir kart veriliyor. Sonrasında size kağıtlarda bazı bilgileri doldurtuyorlar ve sağlık kontrolü için beklemeye geçiyorsunuz. Sağlık kontrolünde görevli subaylar size sorular yöneltiyor, burada ne sağlık sorununuz varsa belirtin. Dizinizde kireçlenme varsa, eğilme ve kalkmada zorluk yaşıyorsanız kesinlikle belirtin çünkü bütün gününüz çömelmekle geçiyor  Celbimde sakatlanan adamlar oldu ve terhis günü bir çocuğu ailesi koltuk altına girip taşıdı, çocuk yürüyemiyordu. Buradan eğitimler zor, komutanlar zorluyor ve kötü davranıyor anlamı çıkmasın. Sağlık sorununuz varsa mutlaka belirtin, zaten bölük komutan öğle yemeğinden sonra bölüğü denetlerken sık sık soruyor, bir sağlık sorununuz sıkıntınız var mı diye. Yine sağlık kontrolünde size aşı olmak isteyip istemediğinizi soruyorlar. Menenjiti(menenjitti sanırım) olmadım ama mutlaka tetanoz alın, koğuşta etkileşime geçtiğiniz her şey metal ve paslı olabiliyor. Yatağınızı jilet gibi yapmanız gerektiğininden o metal ranzalarda elinizi kesebiliyorsunuz. Aşıları olmak istemezseniz size kağıt imzalatıyorlar ve sizi son kısım olan davranışla alakalı soruların sorulduğu bir kısma alıyorlar. Burayı anlatmayacağım, çünkü orada deneyimlemeniz daha iyi, hazırlıklı gitmeyin  

Buradan sonra işiniz bitiyor ve günün hangi saati gittiğinize bağlı olarak yemeğe veyahut askeri malzemenizi almaya götürülüyorsunuz. Askeri malzemenizi alırken mutlaka bedeninizi söyleyin, eğer vatka ve ayak tabanı kullanacaksanız bir boy büyük söyleyebilirsiniz. Ama kıyafete dikkat edin, bedeninizi gitmeden önce öğrenin, oradaki erlerin söylediği bedenler tam olmayabiliyor. Bazısı çuvalla gezerken bazısı slim fit jean giymiş gibiydi. 7/24 bu kıyafetlerle olacağınız için mutlaka rahat edebileceğiniz bir beden isteyin. Sonrasında ihtiyacınız olan eşyaları valinizden alıp dolabınıza belirtilen düzende(orada talimat asılı oluyor dolapta) yerleştirin. Valizinizi ihtiyaç odası mı neydi oraya koyuyorlar haftada bir kere açılıyor. Açıldığı zaman içinden alacağınız veya koyacağınız bir şey varsa alıp koyabiliyorsunuz. Ve böylece bir aylık askerliğiniz başlamış oluyor.

Şimdi gelelim mutlaka dikkat etmeniz gereken konulara:

1) Komutan gelirken, geldiğinde ve içtima alırken susacaksın. Fısıltı bile olmayacak. Oldu mu seni orada 30-40 dk çöktürüp haşlar, anandan emdiğin süt burnundan gelir.

2)İçtimaya asla ama asla geç kalma. Komutanlar içtimaya 10 dk önceden gelebiliyor, sana 12:30 içtimaysa orada 12:10-12:15 gibi mutlaka ol.

3)İçtimada düzenini düzgün al. Kol hizana, sırana mutlaka dikkat et. Dörderli çöktürüp sayı aldığından 50'ye kadar dörder dörder sayabiliyor musun bir test et kendini  Sayamayanlar çıkabiliyor :D

4)Sabah kalk saatinden önce kalk, çünkü o tuvalet ağzına kadar traş olmak isteyen senin gibi adamlarla dolacak. Traşını sinek kaydı ol, çünkü dikkat ediyorlar, tatilin yine uzar.

5)Bazı komutanlar pek dikkat etmiyor ama bazısı önünden geçerken ayağa kalkıp selam vermeni istiyor. Bacaklar birleşik, ayaklar V şeklinde, dışarıdaysan kepinin yanında asker selamı, içerdeysen kep sol elinde göğsünde, sağ kol bacağınla birleşik kafa eğerek selam verme.

6)Yat saati gelince dışarıda sigara içmeye kalkma, yanarsın.

7)Sen hariç herkes senin komutanın(6 aylıklar dışında, zaten onları fazla görmüyorsun). Komutanına komutanım diyeceksin, bazı arkadaşlar heyecandan "hocam, abi vs" diyebiliyor  

Şimdi bir de size bazı püf noktaları söyleyeyim:

1)Eğer üçüncü veya ikinci bölüğe düşersiniz fast fooda yakınsınız demektir. Bizim celpte çok fazla patlıcan yemeği çıktığı için fast fooda kaçanlar çok oluyordu. Öğle yemeği ve akşam yemeğinden önce içtima alındığında komutan fast fooda gitmek isteyenler gidebilir diyor. O lafı duyunca topuklayın, yardırın. Fast food'ta yiyebileceğiniz 2-3 şey var. Pide-lahmacun-kavurmalı tost. En iyisi pide, malzemesini bol veriyorlar, bizim celpte 130-160 lira falandı. Tad ve doyuruculuk olarak dışarıdan farkı yok hatta bazı yerlere göre gayet iyi. Donmuş değil bu arada, öyle olmadığından fırın ustası belli saatlerden sonra çalışmıyor. Fırın saat 15:00'te çalışmaya başlıyor, bakın bunu kimse söylemez, orada da haberiniz olmaz, insider infodur   Belli sayıda sipariş alırlar sonrasında da diğer donmuş şeylere kalırsınız.

2)İhtiyaç banyosu, ihtiyaç banyosu, ihtiyaç banyosu. 4:30 ile 5:30 arasında her gün alabilirsiniz fakat eğer ertesi gün genel banyo günüyse su soğuk olabilir o yüzden dikkat edin. Doyasıya sıcak suyla banyo edebileceğiniz tek zaman dilimi o saattir. Mutlaka alın, kullanın.

3)Tuvaletler genel olarak temiz, çünkü siz temizliyorsunuz  Fakat klozet ihtiyacınız olursa tugaydaki caminin tuvaletine gidebilirsiniz, gayet temiz ve içiniz rahat bir şekilde ihtiyacınızı giderebilirsiniz.

4)Yemekte doymadıysanız sorun yok, fast fooda kaçan arkadaşların payları ve artan yemekler dağıtılıyor. O yüzden herkesin yemeğini almasını bekleyin. Yemeği dağıtanlara gidip biraz daha alabilir miyim diyin, verirler.

5)Sabah kahvaltısından sonraki mıntıkanızı adam akıllı yapın. Her gün bir şişe dolusu izmarit topladığımı hatırlıyorum, düzgün yapmazsanız bir daha yaptırırlar, kendi iyiliğiniz için yatanı uyarın herkesi işini yapmaya teşvik edin   Komutanlar edince hoş olmuyor.

6)Askerde kalifiye adama ihtiyaç var. Excel biliyorsanız içeriye, komutanların yanına gidiyorsunuz ve eğitimden muaf oluyorsunuz. Tören yürüyüşüne de gitmiyorsunuz, çünkü eğitim alacak vaktiniz olmuyor. Çaycı, yemekhane görevlisi, ikmalcilere ihtiyaç oluyor. İkmalciler iş çıkmadığı zaman yatışta, güneş alerjiniz varsa yemekhane görevlisi ikmalci olursunuz.

7) Eğitimden sonra oturup muhabbet edecek bir yer arıyorsanız fotoğrafçının orada banklar var, kantine de çok yakın oradan bir şeyler alıp yerken muhabbet sohbet edebilirsiniz. Aynı zamanda gazino gibi bir yer var, televizyonda haber takip etmek isterseniz, bilardo langırt ve ps oynamak isterseniz orada takılabilirsiniz.

8) Eğitime giderken yanına su dışında bir şey alma. Zaten kantin aracı geliyor, oradan istediğini alırsın. Bir tek sigara satmıyorlar. Bölüktekilere de söyleyin tek tük sıraya girmesinler. İki-üç kişi gitsin koğuşlardan ve toplu alsınlar su falan alınacaksa. Yoksa mola bitene kadar su alamayanlar oluyor.

9) Bölük binasında su sebili oluyor ve askerdeki ünlü su markalarından tadı daha güzel. İstediğin gibi su ihtiyacını giderebilirsin.

Şimdi askerdeki bir gününüz nasıl geçiyor onu anlatayım. Numaran 1-51-101-151-201 ise koğuş başısındır. Koğuş başıysan, koğuştan sen sorumlusun. Adam geç gelirse içtimaya sen de fırça yersin. O yüzden içtimalara dikkat et. Sabah kalktan önce kalk traşını mutlaka ol hatta ve hatta ihtiyaç banyosuna kalkabiliyorsan kalk, sıcak suyla banyonu edip traşını ol. Sabah içtimasına geç kalma, düzgün bir sırayla komutanını bekle. Komutan içtimanı alır, seni kahvaltıya yollar. Yemekhanede ilk giren koğuş sırası sürekli değişir, unutmadan sırayı olurken sana verilen hani şu karttaki numara var ya ona göre sıraya geç. Sabah kahvaltısına ilk 1. koğuş girdiyse, öğle yemeğine en son 1. koğuş girer. Banyo sırası da aynıdır, ilk 1. koğuş banyo ettiyse sonraki banyoda en son onlar girer. İkişerli sıra halinde girersin. Niye dörderli değil? Seninle birlikte başka bir bölük de yemekhaneye girdiğinden. Tabağını çatalını vs alırsın yiyeceğini koyarlar. Kahvaltını eder çatalını bulaşıklı suya koyarsın, tabağını da çöpe sıyırıp kasalara koyarsın ve mıntıkana yollanırsın. Her koğuştan 10 kişi farklı mıntıka bölgelerine gider. 10 kişi çöpe, 10 kişi tuvalete, 10 kişi koğuşa, 10 kişi bölüğün çevresine vs vs. Mıntıka bittikten sonra içtima alınır, bölük komutana gelip denetler. Sıkıntın, rahatsızlığın varsa sorar, rahatsızlığın varsa söyle, öğledeki içtimadan sonra seni tugayın doktorlarına götürürler. İçtimadan sonra eğitim alanına doğru yollanmaya başlarsın. Ya serbest yürüyüşle ya da uygun adam marşla gidersin.

Eğitim alanında ilk iki hafta törendeki yürüyüşün eğitimi verilir. Tören yürüyüşünü düzgün yapana kadar yürürsün, bölükteki en kötü yürüyen adam kadar iyisindir. Çünkü ben yok biz var  Kantin aracı gelirse mola verirsin veya mola verilecekse araç çağrılır. Biz giderken otomat da koydular, içinde su, kola vs var. Tören yürüyüşü ip gibi olmalı, sırana, düdükle uyumlu adımlara dikkat etmen gerek, yoksa cidden çok yürürsün. Yürümeyi geçtim, eline yüzüne bulaştırırsan, yürüttükten sonra bir de seni çöktürür haşlar. Dizlerin pert olmasını istemiyorsan çabala. Söylenen marşlarda ciğerlerini patlat, yoksa tekrar tekrar söylersin, söylemezsen yine çökersin  Ama şöyle de bir şey var. Eğer güzel yürür, güzel marş söylersen seni diğer bölüklerin önünden geçirir komutan. Orada ortalığı inletmenin keyfi, verdiği zevk gibisi yok. Öğle yemeği olunca uygun adım marşla veya serbestle yemekhaneye yollanırsın. Sabah 1. koğuş ilk girdiği için sırada 2. koğuştadır fakat beklemek istemezsen veya yemekhanede yemek istemezsen fast fooda içtimadan sonra gidebilirsin. Yemekten sonra öğlen içtiması olur ve hastalığın varsa doktora götürülürsün. Rahatsızlığına bağlı sana eğitim izni verilebilir. Eğitim izni alınca eşofmanını giyersin ve sadece eğitime katılmazsın fakat bölükle gidersin. Çok ciddi bir durum olmadığı sürece koğuşta olmazsın. Zaten öyle bir şey olunca yatak izni veriyorlar ve askerlik uzayabiliyor. İçtimadan sonra tekrar eğitime, yine aynı şeyler ve akşam yemeğine yollanış. Yemekten sonra son bir içtima alınır ve artık serbestsin. İstersen gazino, istersen banklar, istersen kütüphane.

6'dan 10'a kadar istediğin gibi takıl fakat sana verilen eşofman, kep ve spor ayakkabınla. Saçma sapan kombinasyonlarla dolaşma. Kepsiz dışarı adımını bile atma. Kantinde sıcak, soğuk kahve satışı var. Envai çeşit pastane tatlısı, abur cubur, içecek, dondurma da mevcut. Oradan aldıklarınla tıkınabilirsin. Yanında telefon getirmediysen dert etme, askeri malzemeciden telefon kartı alabilirsin. Arkasındaki yeri kazıdıktan sonra ankesörlüden o sayıyı girip sonrasında da aramak istediğin numarayı tuşladığında konuşabilirsin. Karnın acıkırsa yine fast foodçu 9:30'a kadar açıktı sanırım. Tost most yiyebilirsin. Bölük binasının hemen önünde otomatlar olur, sıcak-soğuk kahve, abur cubur, su ve meşrubat alabilirsin. Abur cubur olarak ülkerin keki tavsiyem, ev kekinden farkı yok. Sonraki günlerinde de bu şekilde geçer. Taa ki tören alanına götürülene kadar. Burada daha üst rütbeli subaylar tarafından denetlenirsin. Düdük eşliğinde değil, marş eşliğinde yürürsün. Düzgün yürümezsen, diğerleri alandan çıkarken sen hala tur atarsın. Ki bunu da günde. 2 kez kahvaltıdan sonra ve akşam yemeğinden önce olmak üzere, aldığın eğitimlerin üstüne yaparsın.

3. hafta atış eğitimi olur. Gitmek istemeyenleri ayırıp, kas gücü isteyen işlere gönderirler. Tugay'da asla boş boş oturtmazlar. Daima bir iş yaparsınız, adama daima ihtiyaçları var  Atış talimi için size 2-3 gün eğitim verilir, mutlaka can kulağıyla dinleyin. Atış taliminde yanlış yapmak istemezsiniz, kafasına dipçik yemiş olanlar varmış(ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum). Komutanlar ekstra bir gergin oluyor, çünkü can emanet oluyor. Açıkçası silahlarla fazla haşır neşir değilseniz, hedefi tutturmayı dert etmeyin, üç merminiz var sıkın geçin. Size verilen askeri malzemelerin içinde yer alan kulak tıkacını götürün, 15 kişi aynı anda g3 sıkarken, bir yanda da makineli sesleri gelirken kulaklarınız şenlik ediyor  Atış alanı yaklaşık 8km uzakta ve yürüyerek gidiyorsunuz. Toprak yolda, engebeli ve tepeye tırmanıyorsunuz. Ona göre gidin, sıcak bir ayda giderseniz ve hassas bir vücudunuz varsa yığılma riskiniz var. Yolda iki şişe su bitirmişliğim var. Gerçi kantin aracı geliyor dert etmeyin. Kantin araçları daima kredi kartınızın kokusunu alıyor  4. Hafta artık bitiş zamanı ama siz yine de dötü başı dağıtmayın yoksa tatil gününüz artabilir. Bizim celp çok sıcak olduğundan yürüyüş iptal edilmişti, sadece yemin töreni oldu fakat aileniz gelmiyorsa veya görevliyseniz belli sayıya da ulaşıldıysa sadece yemin ediyorsunuz, törene katılmıyorsunuz. Aklıma bir şeyler geldikçe eklerim, kaba taslak böyle.

Telefonla gelirseniz, can tertip var merkezde ona bırakabilirsiniz. Döner döner dedikleri yerlerin döneri pek matah değil, fazla hype olmayın. İaşeniz askere gelmeden önce yatar, askerdeki harçlıksa ise askerlik bittikten epey bir sonra. Uçak bileti alacaksanız gitmeden önce halledin. Ben dönüş biletimi gitmeden önce aldım. Tören 9:45 gibi başlarmış, 12:45 gibi bitermiş. Bizde tören olmadığı için 12 gibi çıkmıştık. Unutmayın sadece siz değil, askerlerin aileleri, erzican'dan başka bir yere seyahat etmek isteyenler de uçağa biniyor. Yer bulmanız imkansız olabilir, uçak bileti bulamazsanız istanbul, izmir'e 17-18 saatte dönersiniz.  Askeriyeye giderken otogardan otobüsle gidin, kredi kartı geçiyor. Taksiyeye para bayılmayın. 2 vesaitle askeriyeden otogara, otogardan askeriye gidebiliyorsunuz. Havalimanınaysa Havaş'ın araçları var, sitesinden bakabilirsiniz.

Söylemeyi unutmuşum. Yaz ayında gidiyorsanız, güneş kremiyle banyo edin, gölge hiçbir yer yok. Deriniz soyulur, çilek gibi dolanırsınız  Sabah bir posta, öğlen bir posta sürün. Susuz kalmayın, fark etmiyorsunuz ama eklemleriniz ağrımaya başlayınca, dudaklarınız soyulup, idrarınız motor yağına dönünce anlıyorsunuz. Reçeteli ilaç sokmaya çalışmayın, tugay doktorundan ilacınızı alırsanız size günlük ihtiyacınız kadarını bölük revirinde veriyorlar. Vatkayı botun içine değil çorabın içine koyun, daha stabil daha rahat oluyor.