Elizabeth dirilip "Dahtıma doyamadımm" mı diyip geri mi geldi ne bu gizem?!..

Ülkemiz bin yılda bir görülen, bilinen tarihte daha önce kaydedilmemiş şiddette büyük depremlerle sarsıldı, yer kabuğu 400km yarıldı, 30m derinliğinde devasa Kanyonlar oluştu, 110Bin Km. çapında 11 İli ve Suriyeyi etkileyen Avrupa'nın pek çok ülkesinin birleşiminden bile büyük yere etki eden ve maalesef onbinlerce cana mal olan deprem geride korkunç hasarlar bıraktı..

Öyle akıl almaz bir hasar ki, çıkacak olan molozların ağırlığı koca Ağrı dağının ağırlığından bile fazla olacak, yapılan hesaplamalara göre!..

Peki bu büyük sınavda ülkemizde ve dünyada İNSANİ YARDIM FAALİYETLERİNİN çoğunu sürdüren Cemaatler neler yaptı?

Not: Tüm cemaatlerin yardım hizmetleri listelenmemiştir, fakat pek çok bölgesel ve yurt genelinde faaliyet gösteren Cemaat deprem bölgelerinde kaynakları nispetinde aktif rol almaktadırlar.

Diyanet İşleri:

300ü arama/kurtarma görevlisi olmak üzere, 15 Bin Personel ile deprem bölgelerinde arama, kurtarma, barınma, yiyecek, dini görev faaliyetlerini gösteren Diyanet İşleri Başkanlığı, 253 Tır acil ihiyaç malzemelerini de bölgelere ulaştırdı. Bunlara ek olarak dün Tek Yürek yardım programına telefonla bağlanan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş kurumun 310Milyon TL daha deprem bölgesine bağışlandığını duyurdu.

İHH:

İnsani Yardım Vakfı İHH deprem bölgesinde 5453 Personel ve 476 araç...

511 Yardım tırı ve kamyon, 14 Aşevi ve 2 Mobil Aşevi gibi pek çok unsurla deprem bölgesinde mücadele veriyorlar.

Tüm imkanlarımızla deprem bölgelerindeyiz! - YouTube

İsmailağa Cemaati:

600 Çadırdan oluşan barınma merkezi, Yemek, Giyecek gibi yardım faaliyetlerinde bulunan Cemaat, vefat edenlerin definleri ve namazlarının kıldırılması konularında da yardımcı oluyor, şu sıralar konteyner kent kurmak için çabalıyorlar..

DEPREM: Bin Kişilik Ekibimizle Sahada Hizmetteyiz @ismailaganet - YouTube

Akmer:

Aksa İlim ve Davet Merkezi, depremin ilk gününden beri hizmetlerini sürdürüyor, nispeten imkanları daha kısıtlı bir cemaat olsalar da ellerinden geldiğince yardıma koşuyorlar.. Deprem bölgesinde günlük 4000 kişilik sıcak yemek, giyecek ve yiyecek dağıtımı, sürekli çay ikramı ve ilaç ve sağlık hizmetlerini depremzedelere sunmaya gayret ediyorlar..

Gümüşpala Hizmet:

Sıcak yemek, su ve giyecek dağıtımı, dini görevler gibi konularda pek çok gönüllüsüyle deprem bölgesinde olan STK, depremden etkilenen vatandaşlara psikolojik destek sağlamaya da diğer cemaatler gibi devam etmekte.

İDDEF:

Normalde yurtdışındaki yoksul ve muhtaçların yardımına koşan kurum, depremin yaralarını sarmak için bu kez deprem bölgesine koştu, yüzlerce gönüllüsüyle sahada olan İDDEF, arama kurtarma, barınma, sıcak yemek, su dağıtımı, giyecek ve ısınma yardımlarıyla halkın yanında olmayı sürdürüyor.

Beşir Derneği:

630 Arama kurtarma görevlisi, 291 Araç, 3300'den fazla gönüllü kadrosuyla deprem bölgesinde 183 ayrı yerde faaliyet gösteren Beşir Derneği, 500bin'e yakın yemek ayrıca yüzbinlerce adet su, içecek ve ikram ile depremzedelerin yanında, yine 500bin'e yakın acil ihtiyaç malzemesini de halkımıza dağıttılar..

Fakat maalesef Beşir Derneği deprem Arama Kurtarma Ekipleri Baş sorumlusu ve Doğu Marmara Müdürü Metin Doruklu arama kurtarma faaliyetleri sırasında kalp krizi geçirerek şehit düştü. Kendisine ve tüm depremde vefat edenlere Allah'tan Rahmet, geride kalanlara selamet diliyorum..

Daha pek çok İslami dernek, vakıf, kurum, STK var adı anılması gereken, bunların hepsi ayrı ayrı hikayeler ve kahramanlıklar barındırıyor(sahi islami olmayan kaç kurum var böyle canla başla çalışan??), maalesef linç kültürünün hedefinde olsalar da durmadan gönüllü çabalarına Allah rızasını gözeterek devam ediyorlar, sağ olsunlar..

Aşağıda gelecek olumsuz yorumlar inanın hiç umurumda değil, benim tek derdim karanlık içinde bataklık içinde de doğruları anlatmak varsın linç edilelim, önemli değil..

Allah'tan tüm yaralılarıma acil şifalar ve ülkemizde ve özellikle Müslüman coğrafyalarda afetlerin tekrar yaşanmamasını diliyorum.

Asrın felaketini yaşayan Türkiye, yaraların sarılması için canla başla mücadele ederken, bölgedeki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) binaları depremde hiç zarar görmedi.

Depremin hasar verdiği 10 ildeki TOKİ tarafından bu tarihe kadar kaç konut yapıldığını ve son durumunu şu şekilde özetleyebiliriz;

TOKİ depremin merkezi Kahramanmaraş'ta 5 bin 545, Hatay'da 8 bin 18, Osmaniye'de 3 bin 323, Malatya'da 20 bin 605, Şanlıurfa'da 17 bin 261, Diyarbakır'da 20 bin 912. Gaziantep'te 27 bin 947, Adıyaman'da 7 bin 65, Adana'da 21 bin 154, Kilis'te ise 1929 olmak üzere toplam 133 bin 759 konut yaptı. 10 ilde 133 bin 759 konutun yanı sıra bu illerde, cami, okul ve güvenlik güçleri için birçok bina da inşa edildi.

Depreme dayanıklı Radya temeller üzerine, tünel kalıp taşıyıcı sistem ile inşa edilen ve kaliteli malzemeler kullanılan TOKİ yapıları titiz bir üretim sayesinde sapasağlam ayakta kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde kurulan TOKİ, 2002'den bu yana 1 milyon 180 bin konut üretti.

Deprem bölgesinde ziyaretlerini sürdüren Erdoğan 1 Yıl içinde yeni TOKİ binalarının inşa edilip mağdur ailelere verileceğini müjdeledi.

6'lı Masa'nın minik ortaklarından Babacan yurtdışında bir haberinin yayınlandığını söyleyerek Avrupa'dan aferin almanın heyecanını taşıdığını şu sözlerle aktardı:

"İspanyol Gazetesi'ne buradaki şeylerin hepsini anlattım. "Zor değil mi?" dediler. "Zor ama yapacağız" dedim. Avrupa'dan da bakacaklar ve hayranlıkla diyecekler ki "Aferin Türkiye'ye. Şuna bak" diyecekler"

Batı'nın kime aferin diyeceğini ve neden diyeceğini aklı selim herkes az çok bilir (!!)

Peki AVRUPA'NIN AFERİN diyeceği o metinde neler var? Bazılarını tekrar hatırlayalım!

* Kanal İstanbul projesi İptal edilecek.

* Nükleer santral projesine dokunulacak.

* Parti kapatılması yasaklanacak

* Belediyelere kayyum atanması yasaklanacak (Bugüne kadar belediyelere atanan tüm kayyumlar KANITLANMIŞ terör bağlantıları ve belediye kaynaklarını terör örgütlerine aktarma veya yolsuzluk nedeniyle atanmıştır)

* Yeni enerji santrali yapılmayacak

* Yapımı devam eden şehir hastanelerinin inşaatı durdurulacak

* FİYAT İSTİKRARI komitesi kapatılacak.

* Kur korumalı Mevduat sistemi iptal edilecek.

* MİT BAŞKANI HAKAN FİDAN DAHİL OLMAK ÜZERE KRİTİK KURUMLARDAKİ YETKİLİLER GÖREVDEN ALINACAK!

* Merkez Bankası İstanbul Ofisi kapatılacak.

* 20 Yılda Türkiye için iş yapmış tüm firmalar yargılanacak, Projeler için harcanan 418 Milyar doların hesabı sorulacak.

* Köprü, yol, inşaat, enerji vb. alanlarda Türkiye Devleti ile ortak çalışmış tüm firmalar yargılanacak.

* Uç partilerin de meclise girebilmesi için seçim barajı %3'e düşürülecek

* Belediyelere daha fazla kaynak aktarılacak

* Dış politika 180 derece değiştirilecek (*) Bknz. Kılıçdaroğlu Meclis konuşması

* Terör ile mücadele 180 derece değiştirilecek (*) Bknz. Kılıçdaroğlu Meclis konuşması

* MİLLET VEKİLİ DOKUNULMAZLIKLARININ KALDIRILMASININ YASAKLANMASI.

Seçim zamanı belli oldu, Cumhur ittifakının adayı belli; Recep Tayyip Erdoğan. Fakat 6'lı masanın bir adayı yok, 11 kez toplanmaları halde üstelik!

"13 Şubatta toplanıp karar vereceğiz" dedi CHP lideri Kılıçdaroğlu, ama İYİ Parti "Bizim bu konudan haberimiz yok, daha karar verilmedi" diyerek Güçlendirilmiş parlamenter sistemin aslında geçmişte Türkiye'yi kısır döngülere sokarak acılar çektiren parlamenter sistemin adının değişmiş basit bir kopyası olduğunu tekrar gözler önüne serdi maalesef! Maalesef diyorum çünkü ülkemizdeki "Muhalefetsizlik" sorunu çözülemedi ve anlaşılan çözülemeyecekte...

Bunlar olurken Seçim vaatleri beklediğimiz 6'Lı ittifak masasından seçilirlerse yapacakları şeylerin maddeleri yayınlandı ve ben bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu maddeleri okuyunca tüylerim ürperdi ve "acaba mı" diye en ufak bir soru kırıntısı dahi kalmadı 2023 seçimine dair aklımda!

İşte 6'lı Masanın seçim Manifestosundan VAHİM maddeler! (HDP'nin isteği olan maddelerin yanına 2 adet * işareti, Emperyal ülkelerin istekleri için 1 adet * işareti eklenmiştir);

* Kanal İstanbul projesi İptal edilecek.(*)

* Nükleer santral projesine dokunulacak.(*)

* Parti kapatılması yasaklanacak (**) (*)

* Belediyelere kayyum atanması yasaklanacak (**) (Bugüne kadar belediyelere atanan tüm kayyumlar KANITLANMIŞ terör bağlantıları ve belediye kaynaklarını terör örgütlerine aktarma veya yolsuzluk nedeniyle atanmıştır)

* Yeni enerji santrali yapılmayacak (*)

* Yapımı devam eden şehir hastanelerinin inşaatı durdurulacak (*)

* FİYAT İSTİKRARI komitesi kapatılacak. (*)

* Kur korumalı Mevduat sistemi iptal edilecek. (*)

* MİT BAŞKANI HAKAN FİDAN DAHİL OLMAK ÜZERE KRİTİK KURUMLARDAKİ YETKİLİLER GÖREVDEN ALINACAK! (*) (**)

* Merkez Bankası İstanbul Ofisi kapatılacak. (*)

* 20 Yılda Türkiye için iş yapmış tüm firmalar yargılanacak, Projeler için harcanan 418 Milyar doların hesabı sorulacak. (*)

* Köprü, yol, inşaat, enerji vb. alanlarda Türkiye Devleti ile ortak çalışmış tüm firmalar yargılanacak. (*)

* Uç partilerin de meclise girebilmesi için seçim barajı %3'e düşürülecek (*) (**)

* Belediyelere daha fazla kaynak aktarılacak

* Dış politika 180 derece değiştirilecek (*) Bknz. Kılıçdaroğlu Meclis konuşması

* Terör ile mücadele 180 derece değiştirilecek (**) Bknz. Kılıçdaroğlu Meclis konuşması

* MİLLET VEKİLİ DOKUNULMAZLIKLARININ KALDIRILMASININ YASAKLANMASI. (**)

Evet, liste böyle uzayıp gidiyor ben burada kesiyorum, şahsen Vatansever bir insan olarak bu maddeleri okumak benim tüylerimi ürpertti, bu seçimin çok daha önemli olduğunu daha da idrak ettim!

Biz vatandaş olarak daha güzel bir vatan, daha barışçıl Terörden ve kavgadan arınmış bir ülke, refah ve mutluluk istiyoruz ve buna uygun vaatler ve icraatler bekliyoruz, bir yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Akparti ve MHP ortaklığıyla açıkladıları ve yaptıkları icraatları 2. yüzyıl vaatlerini ve projelerini görüp umutlanıyoruz, ama öte yandan karşı tarafta Millet İttifakı'nın bu akla hayale sığmaz garip, tuhaf vaatlerini dinliyoruz. Şapkamızı önümüze alıp düşünme vakti.. Evet geçim durumumuz belli, evet her şey daha iyi olabilirdi ama dünya yanarken ve dünyanın merkezinde 50 tane elin üzerinde olduğu ülkemizde şartlarımızı daha iyi yapmak varken birileri koltuk paylaşacak diye fanatiklik yapmanın hiç gereği yok! AMAN DİYORUM AMAN!

Türkiye'de seçim yaklaştıkça Emperyal ülkelerden çıkan seslerin yüksekliği de artıyor, Biden'in seçim vaatlerinden biri de "Göreve geldiğimizde Türkiye muhalefetini destekleyip Erdoğan'ı indireceğiz" idi. Peki batı bunu Holywood filmlerinde ki gibi Dünya'yı kurtarmak adına mı yapmak istiyor? Bu soruya Evet diyecek kadar gerçekten uzak arkadaşların artık uyanması gerektiğini söylemek istiyorum!

İş sadece Biden ile kalmıyor...

* Eski ABD Dış işleri bakanı çıkardığı kitapta Erdoğan ve ekibine akıl almaz ithamlarda bulunup Türk ordusunu "DAEŞ ile savaşacak güçte değil" diye saçmaladı.

* Emperyalizmin sözcülerinden The Economist dergisi Erdoğan hakkında Diktatör kelimesini tekrar kullandı ve akla ziyan bir yazı yayınladı, bu algıyı daha da kuvvetli yapmak için konuyu kapak yaptı.

* Yine emperyal güçlerin başka bir sözcüsü Stern gazetesi daha da ileri giderek Erdoğan'ı dünyayı yakmaya yemin etmiş, her yerde savaş çıkarma amacı güden bir "Kundakçı" diye betimleyip bunu yine kapaktan yayınladı!

* İsveç'te deli bir politikacı çıktı ve Türkiye büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmak alçaklığını gösterdi, zira Hollanda'da da benzer bir alçak eylem yapıldı.

* Terör örgütü elebaşı kanallarına çıkıp Muhalefetin Erdoğan'a karşı birleşme ve yıkması gerektiğini, 6'lı masanın sonuna kadar arkasında olduklarını söyledi.

Bu liste uzayıp gidiyor..

Ben şahsen böyle fitne zamanlarında İmam Şafii'nin öğüdüne uymayı seçiyorum "Fitne zamanı düşman okunu takip et, o seni hak ehline götürür."

Fakat mazlum ülkelere bakıyorsun, büyük bir Erdoğan sevgisi var, afrikası, Türki ülkeler hatta Venezuella'da dahi bu sevgiyi görüyoruz, Madura geçtiğimiz gün "Bu halk Erdoğan'ı asla unutmaz, o koca yürekli bir adam" dedi. Zira ülkemizde de ne kadar sevildiğini söylemeye gerek bile yok..

"Türkiye seçimleri neden bu kadar önemli, biz neden özelliklerde seçim önceleri böyle saldırıya uğruyoruz, bu ülkede neden darbeler oluyor, neden devamlı bir ihanet var işin aslı nedir?" diye soran arkadaşım, konu şu;

Ülkemiz Doğu ve Batının birleştiği bölge, yer altı ve yer üstü kaynak zengini, denizlerden doğalgaz, topraklarımızda bor, petrol ve çeşitli cevherler fışkırıyor, hani şu 80 sene gavurun gelip "boş buralar kardeşim bişey bulamadık" diye kapayıp zamanı gelince açmak için bekledikleri yerler evet!

Bunlarla birlikte, çok daha büyük zenginliklere sahip Ortadoğu'nun kapısı da TÜRKİYE, bu yüzden Emperyal güçlerin Türkiye'nin kontrolünün ele almaları onlar için çok önemli, Türkiye ellerinde olursa ortadoğunun anahtarı da ellerinde olur, elbette bölgede denge sağlayan Türkiye onların işlerine gelmez, çünkü Emperyal güçlerin ortadoğunun kan ve alev içinde kalması ve halklarının gelişmemesi böylece kolay kontrol etme istekleri var!

Bunların daha da ötesinde ise Türkiye Çin ve Rusya için önemli bir bölge, Eğer Emperyal güçler burayı kontrol ederlerse, istedikleri silahları ve askeri buraya yığarlar ve kendilerini daha da güvenceye alırlar bu uzak tehditlere karşı..

Ama tüm bunları görmeyip, kitabı okumayıp "Vaay bu öyleymiş, bak bunu diyorlarmış" vs.. vs. diye elinde hıyar olana tuzlukla koşanların sayısı artarsa Emperyallerin ekmeğine yağ sürülmüş olur.

Biz birlik olursak, içimizdeki insanlara sahip çıkarsak, yurtdışına gidip gidip, büyük elçilerin ayağına gidip gidip ülke aleyhine konuşanları, terörizme bile kucak açanlara fırsat vermezsek kimse bizi yıkamaz.

Ha biri ekonomiyi yönetemez, ülkeye çok zarar verir oturur değerlendirirsin ama şunu unutmayın;

SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR! - MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.

Seçim zamanı yaklaştıkça işler iyice rayından çıkmaya başladı! Sosyal medyada linç için kullanılan video kurgu çıktı!

Ben bir vatandaş olarak iftira ve hakaret yerine, oy atacağım kişilerin proje ve vaatlerini duymak isterim ama bırak yapılacak icraatları maalesef CB adayını bile daha bilmiyoruz!

Bu arada, Aşağıdaki video'yu izledikten sonra, Ülkemizde ABD'li CHREST FOUNDATION tarafından fonlanan medya ve dernekleri araştırmanızı tavsiye ediyorum (Chrest vakfının kendi sitesinde liste mevcut!)

Muhabirin "Haberturk bana haksızlık yapıyor" tarzı açıklaması sonrası Haberturk video'nun ham halini yayınlayıp, muhabiri kovmak zorunda kaldı..

Sanmıyorum ki dünya üzerinde bir ülke olsun ve o ülkede savunma için çalışıp didinen insanlar birileri tarafından neredeyse vatana ihanetle suçlansın! Öyle bir garip coğrafyada, öyle garip bir zamanda yaşıyoruz.. Fakat çok şükür aklı başında insanlar da var!

Geçtiğimiz günlerde Türklüğün ve Türkçe zorunlu eğitimin yasalardan çıkarılmasını istediğini söyleyen 6'lı masa ortaklarından Deva Partisi başkanı Ali Babacan'ın BAYKAR ve Milli Savunmayı hedef alan lafları sonrası uzun yıllardır sadece yaptığı işle ilgilenmeyi tercih eden BAYKAR Teknolojileri genel müdürü Haluk Bayraktar büyük tepki göstererek gerçekleri tek tek anlattı:

Tekelleşme ve Rekabetsizlik iftiralarına ilişkin olarak:

"Savunma sanayinde kısa bir süre önce çalışan firma sayısı 15 civarındayken bugün sektörde iş yapan 2 bin firma var."

Selçuk Bayraktar'ın, "Mevcut iktidarda dahi bu konularda bir gevşeme olursa bu projeler risk altında olur." yönündeki sözüne işaret eden Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:

"Bunun ne kadar doğru olduğunu gördük. Alenen bir iftira ile karşı karşıyayız. Türkiye savunma ve havacılık sektörünün bu yıl ihracatı 4,2 milyar dolar. Bunun 1,2 milyar dolarını Baykar yaptı. Toplam 27 ülke ile ihracat anlaşması yapan, 2022'de 18 ülkeye SİHA teslim eden, Türkiye savunma havacılık sanayisi ihracatının yüzde 28'ini yapan bir firma Baykar. 1000'den fazla yerli tedarikçisi olan, 3 bin 500 kişinin çalıştığı bir firmaya, siz 'bütün kaynaklar tek firmaya veriliyor, rekabet yok, şımarıklık oluşur, dokunuruz' iftiralarıyla ve tehditleriyle dil uzatacaksınız ve buna biz sosyal medyadan cevap verince siyasi bir yapı olacağız. Böyle bir şey olabilir mi?"

"Hiçbir işimizde tek kuruş kredi kullanmadık"

Haluk Bayraktar, devletin kendilerine özel bir desteğinin bulunduğuna ve bunun da adil rekabeti ortadan kaldırdığına yönelik iddialara ilişkin şu yanıtı verdi:

"Bu da atılan iftiraların en büyüklerinden bir tanesi. Selçuk Bey (Bayraktar) 2016'da damat oldu. Biz 2016'dan önce zaten Bayraktar TB2'yi geliştirmiş, SİHA olarak TSK'ye teslim etmiş bir firmaydık. Yine döner kanatlı Malazgirt İHA'yı da teslim etmiştik. Bayraktar Mini İHA'yı 2007'de geliştirip teslim etmiş bir firmayız. Aylarımız, yıllarımız zaten Güneydoğu'da, Cudi'de, Gabar'da geçmiş. Biz bu alanda gece gündüz AR-GE yapan bir firmayız. Baykar yaptığı hiçbir işte 40 yıllık hayatı boyunca tek kuruş kredi kullanmamış bir firma. Hiçbir zaman kredi kullanmadık."

"AR-GE desteği almadık, nakit hibe kullanmadık"

Baykar Genel Müdürü Bayraktar, Savunma Sanayii Başkanlığından normalde AR-GE desteği alan binlerce firmanın bulunduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Biz bir kuruş AR-GE desteği almadık. AR-GE sözleşmesi imzalamadık. Nakit hibe kullanmadık. Sattık, ihraç ettik. Kazandığımızı projelerimize kaynak yaptık. 2022'de Baykar'ın imzaladığı sözleşmelerin yüzde 99,3'ü ihracattan. Böyle bir firma hiç gördünüz mü? Tek kuruş kredi, nakit hibe kullanmamış. Baykar'ın varlığı zaten rekabet ortamı oluşturuyor. Baykar'dan önce Türkiye İsrail'den Heron'ları alıyordu. Onlarca sıkıntı yaşadık, silahlı bile değildi. Zaten silahlı olanını da Türkiye'ye vermiyorlardı. Bu SİHA bile olmayan Heron'ların fiyatı Bayraktar TB2'nin 5 katıydı. Türkiye Bayraktar TB2 öncesinde Heron'lardan da önce Gnat İHA alıyordu. Ortalama uçuş ömrü 100 saat olmuş. 100 saat nedir ki biz aylık 15 bin saat uçuyoruz. (Sizinkilerin ne kadar?) 600 bin saatteyiz biz. Baykar'ın varlığı zaten rekabeti ve maliyet etkinliğini getiriyor."

Kardeşine Selçuk Bayraktar'a yönelik "Damat kayırılıyor" iftiralarına ilişkin olarak:

"Bu da atılan iftiraların en büyüklerinden bir tanesi. Selçuk Bey (Bayraktar) 2016'da damat oldu. Biz 2016'dan önce zaten Bayraktar TB2'yi geliştirmiş, SİHA olarak TSK'ye teslim etmiş bir firmaydık. Yine döner kanatlı Malazgirt İHA'yı da teslim etmiştik. Bayraktar Mini İHA'yı 2007'de geliştirip teslim etmiş bir firmayız. Aylarımız, yıllarımız zaten Güneydoğu'da, Cudi'de, Gabar'da geçmiş. Biz bu alanda gece gündüz AR-GE yapan bir firmayız. Baykar yaptığı hiçbir işte 40 yıllık hayatı boyunca tek kuruş kredi kullanmamış bir firma. Hiçbir zaman kredi kullanmadık."

"2007 YILINDA PROJEYE ENGEL OLMAK İSTEYENLER BİZE UÇUŞ İZNİ VERMEDİ"

"Türk Silahlı Kuvvetleri '15 bin feette uçabilen, 6 saat havada kalabilen 100 kilometreden haberleşebilen bir insansız uçak sistemine ihtiyacımız var' dedi. İki tane firmayı davet ettiler. Hiç bir AR-GE desteği verilmedi. Bizden teminat mektubu istendi. O zamanlar biz çok ufak bir firmayız. 2007 yılında projeye davet edildik. 2009 yılında uçağı uçurmak için pist bulamadık. Projeye engel olmak isteyen bürokrasi Kastamonu'da, Çorlu'da, Keşan'da bize uçuş izni vermedi. 6 ay bekledikten sonra dönemin 1. Ordu Komutanı Ergin Saygun bizzat emir vererek uçuşun yapılmasını sağladı. Ankara'dan o dönemde izin çıkmadı. Dünyanın en meşhur silahsız insansız hava aracı Bayraktar TB2 ilk uçuşunu 2009 Haziran ayında Keşan'da izinsiz yaptı. Hiç bir banka bize teminat mektubu vermedi. O dönemde Kale Grubu ile ortak olduk. Sıkıntılardan dolayı 2009 Ağustos ayında babamın aort damarı patladı."

"Alenen bir iftira ile karşı karşıyayız"

Haluk Bayraktar, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın Baykar'a yönelik açıklamalarına ilişkin, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İddialara, iftiralara gelelim. İlk önce spiker soruyor: 'Selçuk Bayraktar'ın 'Cumhurbaşkanı Erdoğan kaybederse bu işler engellenir' diye bir ifadesi var' deniliyor. Bir kez öyle bir ifadesi yok Selçuk Bayraktar'ın. Selçuk Bey böyle stratejik konularda mevcut iktidar dahil bir gevşeme gösterirse bu projelerin risk altında olduğunu söyledi. Siyasi hesaplarla yapılacak her müdahalenin bu projeleri sonlandırmaya yeteceğini ifade etti. AR-GE herkesin destek vermesi gereken bir süreç. Biz bunları yaşadığımız için biliyoruz ancak yaşamayanlar bilemez. Beyefendi 8 yıl MGK üyeliği yaptığını söylüyor. '8 yıl MGK üyeliği yapan bir kişi bir gün, 'Ben bu ülkede bütün dünyanın konuştuğu Bayraktar TB2 nedir? Bu Baykar ne yapıyor demez mi? Bir fuara gelir, firmayı ziyaret eder... Bir fuar yaptık (SAHA Expo) geçtiğimiz kasımda. İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace geldi. Sabah 09.00'dan öğlen 15.00'e kadar durdu. Bayraktar SİHA'ların ne kadar oyun değiştirici olduğunu ifade etti. Bulgaristan'ın, Malezya'nın Cumhurbaşkanları geldi, fabrikamızı ziyaret etti. Sayın Kılıçdaroğlu 2012'de Baykar'a geldi, TEKNOFEST'e de geldi. Onun gelmesine rağmen maalesef CHP'den bir grup başkanvekili milyonların katıldığı dünyanın en büyük festivalini 'Damadın TEKNOFEST'i' diyerek itibarsızlaştırmaya çalıştı. 'İstikbal göklerdedir diyen' bir liderin, Atatürk'ün kurduğu parti CHP değil mi?"

Konuşmanın Tamamı:

BAYKAR Teknoloji Genel Müdürü Haluk Bayraktar soruları yanıtlıyor... - YouTube

Gün geçmiyor ki ülkemizde yeni bir gelişme daha yaşanmasın. Seçim atmosferinin perdelediği önemli gelişmeleri sizlerle paylaşacağım. Bazı kesimlerin özellikle GENÇLERİN görmesini istemediği bu gelişmeler, aslında her vatan evladının gurur ve umut dolmasına neden olacak bir dizi olumlu olay.

Fakat ülke insanının huzursuzluğunu ve umutsuz hissetmesini isteyenler maalesef yıllarca didinen, uykusuz kalan, hastalanan ama yılmadan çalışan vatanseverlerin ürettiği ve gerçekleştirdiği bu gelişmeleri bastırmak, gizlemek hatta alay ederek ve aşağılayarak önemsiz gibi göstermeye çalışıyor, sözü fazla uzatmadan son ayların en önemli TÜRKİYE ATILIMLARINI sizlerle paylaşıyorum:

TERÖR BİTTİ PETROL GELDİ!

Terörün kökünü kurutma operasyonlarından sonra temizlenen Şırnak Gabar dağındaki PETROL aramalarını muazzam bir sonuç verdi; 12 Aralık 2022'de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan analiz açıklamasında Gabar Dağında yaklaşık 150Milyon varillik bugünkü değeri 12 Milyar dolar olan petrol rezervi keşfedildi!

DÜNYA'NIN EN BÜYÜK 5. BARAJI AÇILDI!

Türkiye'nin en büyük, Dünya'nın 5. Büyük barajı olan YUSUFELİ BARAJI 22 Kasım 2022'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlangıç düğmesine basmasıyla hizmete giren Yusufeli Barajı 558Megavat güç üretim kapasitesiyle ülkemize yıllık 5Milyar lira katma değer sağlayacak ve 2.5 Milyon kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacak.

İNSANSIZ SAVAŞ UÇAĞI KIZILELMA İLK KALKIŞINI GERÇEKLEŞTİRDİ!

Dünya'nın somut hale gelmiş ender İNSANSIZ savaş uçaklarının önde gelenlerinden olan BAYRAKTAR KIZILELMA testlerden sonra Selçuk Bayraktar önderliğindeki Baykar takımı ile ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. 1.5 Ton mühimmat veya faydalı yük, 5 saat kesintisiz havada kalma süresi, 500mil Hız ve İstihbarat gibi çeşitli özelliklere sahip Kızılelma 2023 yılı içerisinde seri üretime geçecek.

YERLİ VE MİLLİ ÜRETİM LAZER SİLAHI ALKA İLK DENEMESİNDE HEDEFİ 12'DEN VURDU!

İlk hedef vatan güvenliği parolasıyla üretilen silah, araç ve mühimmatların arasında kendisine hatırı sayılır bir yer edinen ROKETSAN'ın YÜKSEK GÜÇLÜ Elektromanyetik LAZER silahı ALKA ilk denemelerinde hedefleri tam 12'den vurarak Türkiye'nin teknolojide ve bilimde geldiği noktayı perçinledi! Türk insanının dehasını yansıtan ve Dünyada ilkler arasında kendine yer kazanan Milli Lazer Silahı ALKA yaklaşık 1KM uzaklıktaki hedefleri nokta atışı vurabiliyor, Lazer gücü sayesine havadaki nesneleri tespit ve takip edebiliyor, YAPAY ZEKA ile otomatik tespit, yönlenme ve hedefleme ile sıfıra yakın hata payıyla sadece VUR emrini bekliyor!

BARUT KOKUSUNDAN KİTAP KOKUSUNA, RAMİ ASKERİ KIŞLASI DEV BİR KÜTÜPHANEYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 40 ile 40 Kütüphane sözü ile hayata geçirilen Rami Kütüphanesi hizmete girdi. Uzun yıllar TSK bünyesinde bulunan İstanbul Rami kışlası 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra alınan kışlaların büyükşehirlerin dışarısına taşınması kararıyla askeri kullanımdan çıkarılmıştı. Yapılan uzun tadilat ve yenilemelerden sonra 13 Ocak 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde RAMİ KÜTÜPHANESİ adıyla vatandaşların kullanımına sunuldu. 36 Bin Metrekarelik devasa Rami Kütüphanesinde 40 Dilde 20.000 eser yer alıyor, 51.000 metrekarelik bahçe düzenlemesine de sahip Rami kütüphanesi AVRUPA'NIN EN BÜYÜK kütüphanesi olarak tarihe geçti. 4.200 Kişilik oturma kapasitesiyle Rami Kütüphanesi ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ kitap hizmeti de sunuyor. Pek çok farklı hizmeti de sunan Kütüphane'nin hizmetleri arasında Yazma eserlerin onarım atölyesi, çocuk parkı gibi bölümler de bulunuyor.

ERDOĞAN'IN 'MAVİ VATAN' PROJESİ MEYVELERİNİ VERMEYE DEVAM EDİYOR, KARADENİZİDE 1 TRİLYON DOLARLIK DOĞALGAZ REZERVİ KEŞFEDİLDİ!

Pandemi ve Savaş sonrası dünya'nın düştüğü enerji kaosundan dış politikadaki akılcı yaklaşımıyla en az düzeyde etkilenen ülkemizde enerjide dışa bağımlılığı bitirecek adımlar Cumburbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde devam ediyor. Karadeniz Çaycuma-1 Araştırma sahasında çalışan FATİH SONDAJ GEMİSİ ekibi dünyada eşine az rastlanır bir rezerv keşfetti, 58 Milyar metreküplük bu devasa doğalgaz rezervinin günümüzdeki değeri 1 Trilyon dolar! Böylelikle Karadenizdeki toplam rezervimiz 710 Milyar metreküpe çıkmış oldu. Büyük bölümü ülkemizde kullanılacak geri kalanı satılacak rezervin ilk aktarıma başlama tarihi ise MART 2023.

Bu muazzam gelişmeler elbette son zamanlarda ülkemizdeki gelişmelerin sadece bir bölümünü ihtiva ediyor, tabi bunlara yalan diyenler, oyuncak diyenler, yerli değil diyenler olacak onlar önemli değil, önemli olan BU ÜLKE İNSANININ FIRSAT BULDUĞUNDA DÜNYA'YA NASIL YÜZLERCE YIL HÜKMETTİĞİNİ, ZEKASINI ve MARİFETİNİ GÖSTERDİĞİDİR! 'Türk yapamaz, yalandır, oyuncaktır, siz kimsiniz' vs. diyenlere asla aldırış etmeyin, kaynak da var imkan da GELİŞMEYE İLERLEMEYE DEVAM!

Saygılarımla..

SKT Olayına dikkat, max. 3 Ürün, tanesi 30TL Bölgesel Olabilir. Kampanyayı seçmeyi unutmayın, sipariş verirken.