Profil: allpino | DonanımHaber Forum

A

allpino (alperen) · Konu Dışı altına konu açtı. 8 yıl

Kızılay tarafında oturanlar.

2 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

A

allpino (alperen) · KabloNet altına konu açtı. 8 yıl

AKK geçince paket kaybı oluyor?

1 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

A

allpino (alperen) · Konu Dışı altına konu açtı. 8 yıl

sabiha gökçen havalimanı bağlı uçuş hk.

1 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

A

allpino (alperen) · KabloNet altına konu açtı. 8 yıl

Modem ya da router önerisi

3 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

A

allpino (alperen) · KabloNet altına konu açtı. 9 yıl

Eve teknik ekip gelmemesi durumu?

20 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

A

allpino (alperen) · Sistem Tavsiyeleri altına konu açtı. 9 yıl

3000 tl lik sistem

4 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

A

allpino (alperen) · TYT / AYT / YDT altına konu açtı. 9 yıl

2 yıllık mücadele hikayem...[Açılış 102k>kapanış 5k] Organik ve Türkçe notları eklendi

Selam arkadaşlar.Öncelike yazı biraz uzun gelebilir.Yazacaklarım bu uzuun ve zorlu yolda olurda sıkıntıya düşen,umudunuzu kaybeden arkadaşlarım için.Çayınızı aldıysanız yavaştan başlıyalım.Öncelikle kendimden bahsedeyim.Hatırladığım kadarıyla 420 civarında alan bir anadolu lisesinde okudum.Lise hayatım boyunca son sene hariç hiç dersaneye gitmedim.Her hangi bir özel hoca olayıda olmadı.Okul hocalarımız iyi değildi ama ben yine de kapabildiğimi kapmaya çalışırdım.Genellikle ekol hocayı dinliyerek yazılılara çalışırdım.Herhangi bir ağır çalışma tempom yoktu.Sınavlardan bir hafta önce ekol hocayı izler konu çalışırdım.Bu yüzden test çözme teknikleri olsun soru kalıpları olsun altyapım sıfırdı.

----2014-İlk adım.Hayaller ve gerçekler:

11. sınıf bitmiş yavaştan sınav dönemi yaklaşıyordu.Herkes gibi hedefler büyüktü tabi.Tatilin ortalarında olsa gerek oyun oynarken ablam aklıma sokmuştu.Dersanede iyi sınıfta olmak istiyorsan çalışman gerek demişti.Sınav stresi de artarken bende hafiften başlamıştım artık.Önce matematik idi tabi öncelik.Birey A almıştım.Konuları ekol hocadan izler ordan çözerdim.Bu kitap benim için iyi bir altyapı oldu çünkü bu kitabı çözerken bile zorlanıyordum yani seviyem baya düşüktü.Neyse teker teker konuları izleyip a4 kağıdına sevdiğim soru türlerini not alıyor kitabı çözüyordum.Yazı böyle geçirdim,arada biraz lys konularına ve üçgenlere baktım ama herhangi bir test çözmedim.Sonra dersane sınavı oldu sınıflar yerleştirildi.Bizim dersanede benim olduğum devrede 20 tane sınıf var.Ben tam 10. sınıfa düşmüştüm.Kendime güveniyordum ve iyi bir şey yapabileceğime inanıyordum.Dönem açılınca dersleri çok iyi dinlemeye ve testleri aksatmamaya çalıştım.Yapamadığım soruları tenefüs aralarında kesinlikle soruyordum.Tabi şimdilik çalışma kültürüm diye bir şey yoktu.İlk 1-2 ay günde 4-5 saat çalışmayla geçti.Yeri gelmişken belirtmek lazım bizim dersanenin kütüphanesi vardı.İsteyen öğrenciler gidip burada çalışıyordu bende burada akşam 6 ya kadar filan kalıyordum o sıralar.İşte böyle ilk ayı geçirdikten sonra ilk denemeler yapıldı.70-80 arası bir net yapıyordum.Sanırım 2. denemede olsa gerek morelim bozulup akşam eve gidip direk bilgisayarımı kaldırmıştım.Sabah annemler uyanınca şaşırmışlardı bilgisayar nerde diye

Dönemin ortalarına ygs'ye doğru artık çalışma saatlerim artmış yavaştan çalışma kültürüm oluşmaya başlamıştı.Artık akşam 8 e kadar duruyor kütüphaneden en son çıkanlardan oluyordum.Bunun acayip bir güven getirisi var tabi.Çoğu kişinin bırakıp gidip senin kalman..Okul hakkında da konuşmak gerek.Ders çalışan kişi sayısı az oluyordu.Çalışmayanlar da boğuşup böğürüyorlardı.Eğer olurda sizde de böyle bir ortam olursa millete hiç bakmayın eczanelerde sesi engellemek için kulak tıkacı alın oturun ders çalışın.Ben kaliteli bir kulakiçi kulaklık kullanmıştım.Ayrıca okuldaki hocalarıda değerlendirin.Sizi şaşırtabilirler.Bunun yanında dönem içinde sınıf atlamaktan korkmayın.Ben 10. sınıftan 5. sınıfa atlamıştım.Atlarken çok düşüncelerim oldu hoca farklılığı sınıf ortamı v.s.Takılmayın bunlara daha fazla çalışarak kapatabilirsiniz eksikleri.Bizim dersane ygs'ye kadar arada lys konularına sokuyordu hafiften.Yani ygs zamanı sadece ygs çalışmadım.Ama yine LYS nin büyük bir kısmı duruyordu.Böyle böyle ygs ye yaklaşmıştık artık.120 nete kadar yükseltmiş ama aynı zamanda temponun yoruculuğuda kendini hissettirmeye başlamıştı.Sonra ygs günü geldi.Sınav her zamanki gibi gidiyordu.Matematiğe geçip bitirdiğim zaman 7-8 boşum vardı.Bu benim iyi bir şeydi çünkü normalde denemelerde 10 boşum olur sınavı bitirdikten sonra döner onları 2-3 boşa kadar indirirdim.Ama gel gör ki matematik de hafiften kendini hissettiren tuvalet sorunu fen de aşırı derecede bastırdı.Duramaz olmuştum.Elim ayağım bir birine girmişti.Görevliye rica ettim izin vermedi.Ben ona yalvarırmışçasına bakıyorum o izin vermiyordu

Sınavıda çözemiyorsunuz bu durumda çünkü eliniz titriyor ve odaklanamıyorsunuz.Bende soruların başlarını okuyup yapmaya çalıştım ama malesef işlem bile yapamadım..Oku işaretle oku işaretle şekilde geçti sınav.Sonra bitti tabi...Bir hayal kırıklığı...O kadar emek o kadar fedakarlık hepsi boşunaydı..Sınav sonuçları açıklandı ve sonuç hayal kırıklığı:

---2014,Seni öldürmeyen şey güçlendirir:

Bi 3-4 gün tam düzgün çalışamadım sınav sonrasında(Burda belirtmek istiyorum bazı arkadaşlarım sadece sınavı kötü geçtiği için 1 - 1,5 hafta çalışamamışlardı.Bu gruba girmeyin olan oldu biran önce çalışmanıza bakın).Sonra kendime geldim karar verdim efsanevi bir çekiş yapıcaktım.Elinde sonunda istediğim yere başarıyı elde edecektim.Yoğun bir şekilde çalışmalarıma devam ettim.Etüdlere abandım.Arada sırada 8 de çıkıp eve geldikten sonrada(yaklaşık 9 u bulurdu gelmem) biraz ders çalışmaya çalıştım.Böyle böyle denemelerdeki netlerimi yükselttim.Matematik 45-47 arası geliyordu.Geometri 20-25 arası fizik 25-30 arası.Özellikle fiziğe not düşmek istiyorum.Fiziğim cidden iyiydi sayısal kısmında kendime güvenim tamdı.Sınavda fullemeyi planlıyordum.Sonra LYS geldi.Ne yazık ki kader bir cilvesini de burda attı.Matematik sınavından 3 gün önce hastalandım(Benimde iyileşmem uzun sürer baya).İlk matematikten bozguna uğradım.Sınav okadar zor değildi ama YGS kısmı çok vaktimi almıştı.Kendime güvendiğim integral-türev e düzgünce bakamamıştım bile.Aralarda gördüğüm 1-2 kısa soru seçip yapabildim sadece.Geometrim zaten çok iyi değildi ama 20 üstüne çıkardım normalde.Sınavda öyle olmadı tabii.Sonra gelelim Fen sınavına.Fizik özellikle hiç beklediğim gibi gelmedi.Sözel sorular aşırı fazlaydı ve en ufak bi öncülde tüm soru gidiyordu.Fizik bilgisini ölçmek yerine bu tür sorularla karşılaşmak sınav sonrasında isyana süreklemişti beni.Tabi sonra kimyadan organik kısmı zorladı.Tepmilerde detay vardı ve hiç çalışmamıştım tepkime mekanizmalarına...Sonuç olarak en kötü dersim fizik geldi.Yine de 40k ya çekmiştim.Ozamanlar 100kdan sonra 25k ile tobb %75 bilgisayar hedefliyordum.Tercih dönemlerinde üniversiteleri gezdim ama içimden yazmak gelmedi çünkü benim potansiyelim bu değildi biliyordum.Bu yüzden odtü filan yazıp ölü tercih yaptım ve seneyi kapattım.

---2015-Azim,hırs ve fedakarlıklar:

Gelelim bu seneye.Öncelikle ağustosa kadar full oyun oynadım rahatlamaya çalıştım.Ağustosta çalışmaya başladım.Günde 4-5 saat çalışacak şekilde dersane kütüphanesine gittim.Kimse olmazdı koca kütüphane de,bu da insana güven veriyordu çünkü kimse yokken çalışmaya başlamıştım bile.Yazın unuttuklarımı hatırlamak,genel tekrar yapmak,eksiklerimi gidermek vardı aklımda.Bu yüzden geçen seneden kalan zaman denemelerini çözdüm bunun yanında ygs matematikte sayılar kısmım zayıf olduğu için simetri 1 i bitirdim.Bu dönemde 90-110 arası net yapıyordum zaman denemlerinde.Sınıf belirleme sınavına doğru lys derslerinden de birer ikişer deneme çözdüm sadece.Sonra sınıf belirleme sınavına girdik.Kendi devremde ilk sınıftaydım.İlk başlarda kendim çok kasmadım günde 8 saat filan çalışıyordum.Denemeler yapıldı 130 ile açılışı yaptım.Ama bu sınav biraz kolaydı.Genelde dönem içinde 120-140 arası gidiyordu.Bi türlü 140 ın üzerine rahatça çıkamıyordum.2 ay sonra olsa gerek,kendime sordum ben gerçekten kazanmak istiyormuydum?Çünkü orayı direk olarak hedefler ve yapamazsam kendimi hayal kırıklığına uğratacağımdan korkuyordum.Bir akşam eve dönerken bunu iyice düşündüm ve kararımı aldım.Artık geri dönüş yoktu.Topyekün savaşa giriyordum.Artık abanıyordum.Dönemin ilerledikçe çalışma sürelerim gittikçe artıyordu 10-13 saat olduğu oluyordu.Bu sefer programım farklıydı.Dersaneden çıktıktan sonra bizim dersananın yakınında ki bir tıp fakültesinin çalışma salonuna gidiyorduk arkadaşlarla.Bazen atarlardı bizi dışarı ama yine de sürekli bir şekilde agirerdik.Çünkü hayatımda gördüğüm en iyi çalışma ortamını orada gördüm ben.İçerisi başkalarının nefesinden rahatsız olucak kadar sessiz olurdu.Fısıldaşan çocuklar v.s olmazdı.Bunun anlamı şu ders çalıştığınız vakit sadece ders çalışırsınız dikkat dağıtıcak hiç bir şey olmaz.Burada geçen 1 saat,milletin yanında geçen 3 saatten daha yorucu ve verimli olurdu.Burada başlarda 9 a kadar kalırdım.Sonra bu 10-11 e kadar kadar yükseldi.Son dolmuş otobüslerle eve gidiyordum

Burası önemli kısım akşam eve gittiğim zaman 1 saat yemek yerken bilgisayar başında dizimi izlerdim.Sonra genellikle 1 saat daha surf yapardım internette.(Dönem başında enerjim olduğu için 1 saat daha ders çalışırdım).Bu önemli çünkü bu yoğun tempoda kendinize biraz zaman ayırmazsanız cidden psikolojiniz kötü şekilde bozulabilir.Bizzat yaşadım çünkü ilerde gelicez oraya.Tempom bu şekildeydi.Her boş vaktimi değerlendirmeye çalışıyordum.Tenefüslerde hocaları hiç boş bırakmazdım.Baya bıkmışlardı benden artık.Burda bir şeyi belirtmek istiyorum sizin sorularınıza bakan hocaların değerini bilin.Şansıma bizim matematik hocamız mükemmel bir insandı.Ne zaman soru sorsam bakardı.Hatta boş vakti olduğu zaman bile verirdi ki genelde programı acayip dolu bir insandır.Yani böyle hocalara denk gelirseniz teşekkür etmeyi unutmayın genelde hocalar pek bakmaz tenefüslerde çünkü.Neyse yine 15 tatile kadar ygs-lys karışık gittim.Sonra 15 tatil geldi.İşte bu 5-7 gün benim için kilit bir dönem oldu.Tüm 15 tatil sabah 8 de kalkar 9 da evden çıkar saat 10 da tıp fakültesine giderdim.Burda akşam 11 de çıkardım.Bu tabiki acayip yorucu olurdu.Öyleki son gün olsa gerek psikolojim dibe vurmuştu.Panik atak geçirmiştim dayanamayıp eve gidip dinlenmiştim o gün.O yüzden ipin ucunuda kaçırmayın arkadaşlar.Ama karşığını verdi bu çalışma.15 tatilden sonra denemelerle birlikte artık netlerim yükseliyordu.Bu benim için çok önemliydi çünkü dönem boyunca çalışıyor çalışıyor bir karşılığını alamıyordum.Gittikçe netlerim düşüyordu.Artık bir şeylerin yolunda gitmesi gerekiyordu.Morelim de iyice bozulmuştu.O yüzden bu net artışı kritik idi.Artık 140 netin üzerine çıkıyordum.YGS ye kadar denemelerde ortalama 136-144 arası geliyordu denemelerim.YGS hazırdım yani.Son bir hafta yine çalışmaya devam ettim.Unutmuyorum cuma günü öğle saatlerinde bi baş ağrısı girdi.Akşama kadar kötü olmaya başladım.Cuma gecesi doktora gittik.Soğuk algınlığı mı ne demişti bilmiyorum ama kısacası sınava kadar iyileşmicekti :( Cumartesi günü binbir takla kendime gelmeye çalışmıştım.İçmediğim organik çay v.b. kalmadı.Yine bir şanssızlık yine bir hayal kırıklığı.İlk 10k girmek için tüm dikkatimle girmeliydim sınava ama hastalanmıştım.Cumartesi günü millet geziyordu ben yorganın altında terleyim de belki kendime gelirim diyordum ne yazıkki.Burda yazdığım zaman pek anlaşılmıyor ama sınav öncesi gün hasta olmak o an da dünyanın sonu gelmiş gibi bir şey oluyor.Neyse o kafayla sınava girdim.Türkçe,matematik neyse de Fende çok fazla dikkat hatası çıktı ne yazık ki.Hatta girenler bilir termometre sorusu,mıknatıs sorusu filan hep yanlıştı.Üstelik fende 9 yanlışım vardı ve 7 si en güvendiğim ders olan fiziktenti.Bunun sonucunda 17k oldum.Yine bir hayal kırıklığı...

2015-Umut:

Bu sınav sonucu beni baya etkimişti çünkü 2 yıldan beri deli gibi çalışıyor sürekli bir talihsizlik yaşıyor ve istediğim sonucu elde edemiyordum.Daha çok canımı sıkan ise bu YGS de cidden deli gibi çalışan çoğu arkadaşım kötü bir sonuç elde etmiş ve onların yanında çok çalışmayan,olayın ciddiyetini kavrayamamış çoğu kişi de iyi bir sonuç elde etmişti.Bu da beni sinirlendiriyordu.Annem babam arkadaşlarım sürekli her şeyde bir hayır vardır diyorlardı ama aklım almıyordu.Onca uykusuzluklar,fedakarlıkları düşününce bukadar basit kabullenemiyordum ama yapcak bir şey yoktu.Şimdi LYS zamanıydı.Yine zor fakat imkansız olmayan bir olasılığa kendimi kaptırmıştım..Hedefim belliydi,dönüş yoktu.Nasıl silahtan patlayan kurşunun hedefi belli fakat yolundan sapması için dünyanın dönmesi bile yeterliyse bende artık böyleydim.Kararlıydım ama aynı zamanda tükenmiştim.Bi türlü istediklerim olmuyordu.2 seneden beri her gün kendimi "bir gün olucak,bir gün olucak" diye kandırıyordum ama her seferinde hayal kırıklığı ile yüz yüze kalıyordum.İnsanın olmucak diyebilmesi için her türlü sebebi varken yine de kendini ufak bir ihtimale bağlaması çok ilginç cidden.Her şey bittiği zaman geriye sadece umut etmek kalıyor.Tek şansım buydu.Son bir kere daha..Bu düşünceyle LYS periyoduna deli gibi başlamıştım.Çalışma saatlerim gittikçe artıyordu.Öyleki şu meşhur karakök lys matematik kitabını 1 aydan kısa bir sürede bitirmiştim ve bunun yanında diğer derslerden kitapları çözmeye devam ediyordum.Bu yoğun tempoyla sonunda lys geldi.Burada farklı olarak şöyle bir şey yaptım.Son 1 hafta tıp fakültesine gitmeyi bıraktım.Kendimi eve kapattım.Çalışma saatlerimi 5 e filan düşürdüm.Sınav yaklaştıkçada düştü bu oran.Kalan saatlerde bilgisayarı kaldırmadan önceki arkadaşlarımla CS.GO oynayarak nostaji yaptım.Bu beni rahatlatıp hastalanma illetinden kurtardığını düşünüyorum.Matematik iyiydi 2 boşum vardı.Beklemediğim 2-3 yanlış çıktı ne yazık ki fazladan.Ah dikkatler ah..Geometride ise hiç beklediğim gibi değildi.Zor geldi baya.Valla bi ara kilitlenip kaldım sonra yavaş yavaş toplarmaya başladım.Yine de bitirdiğim de çok boşum vardı.Bende şurdan şu gelse burdan bu gelse diye ilerledim.Bu sayede 4 boşa kadar düşürdüm.Ama ne yazık ki panik halinde iken yaptığım sorularda dikkat hatalardından dolayı yanlışlar götürdü.Gelelim fene.Fizikte artık fullemek istiyordum.Geçen sene ki yaptığım hataya düşmedim direk sözel sorulara çalıştım dönem başından beri.Son bir haftada ise milli eğitim kitaplarını okudum.Fizik beklediğim gibi geldi.Erkenden bitirip bi de tekrar olsun diye bida çözdüm ama yine de 1 tane dikkat hatam geldi

Sonuç olarak iyi geçmişti.Uzuuuunca bir bekleme ardından(Allah belanı versin ÖSYM o bekleme periyodunda gözüme uyku girmedi) sonuçlar açıklandı.Ne yalan söyleyim seviçten bağıracağımı düşündüm ama sessizlik ağır bastı o an.İlginç bir duyguydu.Kısa bi sürede tüm 2 yıl gözümün önünden geçti diyebilirim

Olayın dramasını geçersek bir kaç tavsiye vermek isterim;
*Ders çalışırken kesinlikle bir kronometre bulun.Kafanızı dersden ayırdığınız zaman kronometreyi durdurun.Sadece ders çalışırken çalışsın o kronometre.Günlük kaç saat verimli çalıştığınızı bu sayede ölçün.Günlük en kötü 4 saati görün.Ben genellikle 6-9 arasında çalışırdım.
*Ara sürelerinize dikkat edin.Ara vermeden çalışmak iyi bir şey değil.Aynı zamanda ara verdiğiniz zamanda kendinizi kaptırmayın.15-30 dk arası iyi.2 saatte bir ara vermeye kendinizi alıştırın.
*Hiçbir zaman seviyenizin en üst noktanıza geldiniz diye düşünmeyin.Unutmayın her zaman sizden daha iyi yapan birileri vardır ve onları geçmeniz lazım.İmkansız diye bir şey yoktur.
*İnsanları sıralamalarına göre sınıflandırmayın,gün gelir küçük gördüğünüz kişi elinize verir.
*Zekanın bu oyunda %10 luk bir kısmı var.Çalışmak esas olan.Lakin şöyle bir şeyde var ki benim 2 kerede okuyup anladığım bir şeyi başka biri tek seferde anlıyabilir ya da benim üzerinden tekrar ederek yaptığım bir işlemi başka biri 10 sn de işlem hatası yapmadan çözebilir.Bazıları ders konusunda cidden doğuştan yetenekli bunu da kabullenin.
*Hedefiniz üniversite değil bölüm bazında olsun.17-18 yıldır yaşıyorsunuz halen ne hoşladığını bilmeyip puanına göre bölüm yazan o kadar çok insan varki.
*Ortam çok önemli.Dersleri takmayanlarla arkadaşlığınızı kesin.Acımasız olun az.Her dakika sizin için önemli,boşa harcamayın.İyi bir ortamda siz ister istemez ders çalışmaya başlıyorsunuz zaten.Bu yüzden iyi sınıflara düşmeye çalışın.
*Yapabiliyorsanız üniversite kütüphanelerinde çalışmayı deneyin.Özellikle benim tıpçıların arasında çalışmam bana çok katkısı oldu.Düzen ve çalışma disiplinini görmek insana çok şey katıyor.
*Test kitaplarını vakit tutarak çözmek çok önemli.Kendinizle yarışın adeta.Bu dikkat hatalarını en düşük seviyeye indiriyor.
*Günde 10 saat çalışmak marifet değil önemli olan tüm yıl boyunca devam ettirmek.
*OBP önemli 83 gibi bir ortalama ile 4300 den 5000 ine attı.Sonra üzülmeyin

YGS:

Tamamiyle morel sınavı.Cidden çok bilgi istemiyor.Zamanı ve vakti verimli kullanıp kullanamadığını ölçüyor.Özellikle feni deli gibi kasmanıza hiç gerek yok çünkü çıkmıcak.Ben mat fen türkçe şeklinde giderdim denemek bir şey kaybettirmez.(Burdan da azimli yazara teşekkür ediyorum)
-Türkçe> Hocamız bize her gün 3 test çözdürürdü.1 paragraf 1 sözcük bilgisi 1 cümle bilgisi.Dil bilgisi konuları girene kadar zaten bunlar bitmiş oluyordu.Sonra dil bilgisinden çözerdik.Günlük 3 test hemen bitecek bir şey kesinlikle yapın acımayın affetmeyin.Soruları hemen çözebilecek şekilde bir kaç tavsiye vereceğim eğer konu tutarsa.
-Matematik>Konu çok çalışmayın bol bol deneme ve soru çözün.Konu çalışmayı LYS de yapacaksınız.Ben ilk senemde Fem konu özetli,ikinci senemde de onu çözmüştüm.Ama bu sefer her soruyu irdelemiştim.İkinci senemde bunun yanında bireb b de çözmüştüm.Süre tutarak çözmek çok önemli.
-Fen>Dediğim gibi aslında çok çalışmak gerekmiyor YGS fen için.Ama lysde de ygs çıktığı için yinede test kitabı çözmek gerek.Fizikten Fem ve final çözüyordum.Finali yarıda bırakıp fem simetri alıp okumaya başladım.Kimya için fem,uğur.Biyoloji için fem ve fem bilimlerini çözdüm.LYS içinde aynı idi.
-Sosyal>Derslere sürekli katılıp fem kitaplarını yarısına çözdüm.Kalanları denemeler üzerinden gittim.Felsefeden genel olarak okudum bi.
Deneme tavsiyesi: Arkadaşlar piyasadaki en iyi deneme 2013-2014 dönemi zaman denemeleri.Bu zamanının türkçesi bile 2015 türkçesine benzerdi.

LYS:

Ösym artık konuları bilmenizi değil detaylarına kadar öğrenmenizi istiyor.Bunu iyi kavramanız lazım.Konuyu ana temelleri ile oturtup geçerseniz sınavda patlarsınız.

Matematik için ben önce 1 ayda karakökü çözüp artından sınava bir 2 ay kala 1 haftada dikkat hatalarını azaltıp hız kazanmak için çizgi üstünü çözmüştüm.İki kitapda iyidir.Karekök daha iyi ama.Matematik de çok soru çözmek önemli.Deneme olarak YGS biter bitmez başlamıştım.Günde bir deneme şeklinde gittim genellikle.Aralarından en iyisi denge idi.Sınav da denge civarında geldi.Diğer çözdüğüm yayınları pek hatırlamıyorum.

Geometri için kesinlikle ama kesinlikle güvender ygs lys kalın kitabını öneririm.Bu kitabı da şöyle çözmelisiniziz.Atıyorum bir soruda kaldınız direk geçmeyin,15-20 dk üzerinde düşünün gerekirse.Bu kesinlikle vakit kaybı değil.Bu kitabın bir testinde yarısını çözemediğim çok oldu.0 olan geometrimi baya geliştirdi.Bunun yanında yarısına kadar FEM i çözmüştüm ama yine de tatmin etmedi.Deneme olarak denge çözmüştüm.

Fizik için FEM lys ygs yeterli.Bunun yanında ben simetri konu anlatımını yalayıp yutmuştum.Son bir haftada MEB kitaplarını okudum.Final gibi kitaplarla vakit kaybetmeyin.Bunun yanında geometride ki gibi sorular üzerinde vakit harcamak sizi geliştirecektir.Geçen sene basit makineleri YT'da mehmet karaağaç videosu ile otutturmuştum.Öneririm.
Simetriyi çalışma şeklim;
Kırmızılar anlamadığım yerleri belirtiyor

Örnek bir sayfa.

Bunun yanında 4 yılın meb kitaplarınıda böyle çize çize çalışmıştım.Bu sayede bırak lys de çıkanları daha detaylarını sorsalar yine de yapabilecek bir düzeye gelmiştim.

Kimya için Feme devam ettim.Organik için palme organik özel kitabı ve simetriyi okudum.Organiğe özel olarak bulabildiğim her kaynaktan genel detay bir organik özel detayları şeklinde notlar çıkardım.Hatta burdan bir soru tutturdum.Çünkü artık böyle soruyor ösym.Detay.Tepkimeler nasıl çıkıyor mantığı nedir bunları öğrenin.Tepkimeler önemli.

Biyolojiyi çok kasmadım.Fem ve çizgiüstünü dönem başından beri sabit bir şekilde çözdüm.Sistemleri de iyice okudum ama delicesine bir ezber yapmadım.

Evet gençler genel itibari ile her şeyi yazmaya,değinmeye çalıştım.Okumak ya da okumamak size bağlı.Bu bir yarış ve kimse kolay yoldan kazanmıyor.Buna inanmanız şart.Bİr şeyler elde etmek istiyorsanız karşılığında fedakarlık yapmanız lazım.Bu size ne kadar koysa da hayatınız alt üst olsa da içinize çekip çalışmaya savaşmaya devam etmelisiniz.Etrafınızda sizi vazgeçirmek isteyen bir çok kişi olucak.Boş konuşan,uzaktan sallayan,küçümseyenler her zaman olucaktır.İnanmanız geren tek kişi kendiniz.Okuyan varsa teşekkür ederim.

(Konuyu özetleyen resim,AKK konusundan çaldım

)

Bonus:
LYS sınavlarına girmeden önce dinlediğim ve dönemi özetlediğini düşündüğüm mükemmel şarkı:

EDIT: Arkadaşlar tek bir ricam var sizden,çok özel değilse soruları başlık altında sorarsanız en azından sorulmadan önce soracak kişi cevabına oluşmuş olur.

EDIT 2: Arkadaşlar organik notlarımı buldum buraya ekliyorum.Yalnız bu notlar konu çalışmak için kullanılmamalı.Organik tepkimelerini tam öğrenmiş,meşhur iyon isimlerini öğrendiğiniz zaman buna çalışın(aren iyonu mesela).Burada ki bilgilerin hepsi detay ama ÖSYM nin sormayı sevdiği bilgi.(İyon isimleri örnek olarak 2 senedir çıkıyor).Sanıyorum bu tür bilgileri ileride ki sınavlarda da soracaktır..Karboksilli asit kısmındaki dimerleşme olayını tutturmuştum ben.Notları simetri defter v.s bir kaç kaynaktan çıkardım.Hatırladığım kadarı ile burada ki bir konudan da yararlanmıştım.Öyle ise konuyu açana teşekkür ederim.Okuyamadığınız yer olursa belirtirseniz söylerim,malum başka birilerinin okuyacağını hesaplamadan çıkardım bu notları.

EDIT 3:

Hazırlığı geçmenin şerefine bugün türkçe notlarımı çıkardım.Çok düzenli bir not olmadı ama sözcük-paragraf-cümle konularının soru türlerinin çoğunu kapsadığımı düşünüyorum.Yine de atladığım varsa sorabilirsiniz.Malum bende hafiften unutmaya başladım :) Türkçe de verebileceğim en iyi tavsiye(aslında hocamın verdiği) günde 3 test çözmek olacaktır.1 cümle 1 kelime 1 paragraf.Max 15 dk alır ama size çok şey katar.Yazımda ilk anlatıma hiç girmedim,girseydim içinden de çıkamazdım diye düşünüyorum.

quote:

Paragrafları okurkan yazar gibi düşünmekte yarar var.Yani paragrafa başlarken önce konuyu tanıtırsınız,sonra örnekler verirsiniz(Bu örneklerle beraber anlatmak,aşılamak istediğiniz fikri belli edersiniz.)Sonra kapanış yaparsınız.Bu da sanırım çok soru çözerek oturacak bişi.Soru kalıpları üzerinde anlatırken sanırım daha iyi oturacağını düşünüyorum..

Paragrafın ana konusu nedir? -----> Yukarıda bahsettiğim gibi yazar ilk bir kaç cümlede yazarın konusunu size verir.Buraları okuyup kavrasanız yeterli.Tüm paragrafı okumaya gerek yok.Tam oturmamışsa,isterseniz okuyabilirsiniz ama cevabı ilk cümlelere göre vermekte yarar var.

Paragrafın ana düşüncesi/asıl anlatılmak istenen nedir? ------> Bunu kısa okumayla halledilcek bir yolu yok malesef.Adam yazar yazar sona doğru başka bir kavramda sokar.Şıklarda ise hep ilk kavram vardır sadece ikisinde o iki kavramı kapsayan şık vardır cevapta odur.O yüzden hepsini okucaz.Burada okurken kavram kavramına dikkat çekmek isterim.Tekrarlanan ve şıklarda o kavramları kapsayan kavramları arıyacağız.Özellikle şıklar genellikle parçada geçen sadece bir kavramı anlatacak şekilde olur.Çeldiricidir bunlar.Bunların yanında;

ilk ve son cümleler
meli,malı,mez,maz eklerine sahip cümleler
kesinlik ifadeleri(yapması gerekir,zorunludur vs)

Bize kapsamı anlamamıza yardım eder.

Parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap verir? -----> Bu sorularda verebileceğim en iyi yanıt parçanın ilk bir kaç cümlesi olacaktır.Cümleye giriş tarzı ile zaten 2-3 şıkkı eliyebilirsiniz.Örnek olarak çünkü diye başlıyorsa bir yargı olmalı ki açıklama yapıyordur ya da evet-hayır diyorsa bir yargıya katılıp katılmadığı şeklinde bir soru sorulmuştur.Bunun yanında malı-meli diye giriyorsa sorulan soruda da gereklilik kelimesine yakın gelimeler geçiyordur.Bunun yanında zaman kavramıda önemli.Cevap verirken zaman belirtiyorsa soruda da zaman sormalı.Yani yapboz gibi.Giriş cümlesinde ne veriyorsa soruda da onu aramalıyız.Özellikle ilk bir kaç cümle kritik.Çünkü yazar cümelelerde artık konuya girip kendine doğru çeker konuyu.

Hazır buradayken kritik bir bilgi; Parçalarda fakat,ama gibi bağlaçlara dikkat.Buraları kaçırırsanız size adamın ne anlatmak istediğini tamamiyle kaçırırsınız.Amadan önceki kısmı olayı tersinden anlatmak için yazmıştır.Ama'dan sonra olayının bütününü söyler size.O yüzden ilk bir kaç cümle okuyup hemen bırakmadan önce amalara-fakatlara dikkat.

Boş bırakılan yere ne gelmelidir? -----> Bu soruları boşluğun yanındaki cümlelerden çıkaran arkadaşım çoktu(Yani boşluk ortalarda ise,boşluktan hemen önceki cümle ve boşluktan hemen sonraki cümle ya da başta ise boşluğun hemen yanında ki cümle).Çıkarırken de verilen bağlaçlar çok yardımcı olduklarını söylerlerdi.Mesela bir yargıdan bahsetmiş.Sonra halbuki diyip boşluk bırakmış.Demek ki o yargının tersi bir şey olmalı ve ya bahsettiğim tekrar eden kelimeler,işaret sözcükleri(Atıyorum boşluğun sağında ki cümlede bu oyun demiş.Ozaman boşlukta bir oyundan bahsetmeli) baya yardımcı olucaktır.Bana gelirsek ben hepsini okurdum çünkü otutturamamıştım bu kalıbı

Ağır basan anlatım biçimi soruları? ----->Eğer karşı çıkış varsa %99 tartışmadır.Eğer bir şeyi karşı çıkış yapmadan wikipedi gibi anlatıyorsa açıklamadır.Genellikle yanında sayısal veriler kullanılır.Bunun yanında betimleme varsa görsel ögelerde kullanılmış diyebiliriz.Betimle ise zaman akışı olmadan fotoğraf çekip izliyoruz gibi anlatır.Öykülemede ise zaman akışı vardır.Bu sayede ilk cümelelerden direk parçayı çıkarabilirsiniz.Mesela ilk cümleden tartışma-açıklama mı olduğunu hemen anlaşılabilinir.2. ve ya 3. cümlede ise bir karşı çıkış yapar ve hemen tartışma olduğunu anlarsınız.Bu gibi sorularda şıklarda aslında birbirini götürür.Örnek olarak şıklarda

a)Gözleme dayalı veri
b)Kişileştirme
c)Karşılaştırma ve örnekleme
d)benzetme
e)İşitsel öge

olsun.Şimdi a,b,d,e genellikle betimle tarzı parçalarda çok kullanılır.Ama C genellike tartışma,açıklama yani biraz daha bilimsel havalarda kullanılan parçalarda kullanılır.Yine de emin olmak için hızlıca parçayı okuyabilirsininiz.

Numaralı cümlelerden hangisi çıkarılırsa anlamda büyük değişme olmaz ----> Bununda mantığı şu aynı anlama gelen iki cümle olmalı ki değişme olmasın.Ozaman bize sabit bir cümle lazım.Genellikle bu cümlede şıklarda verilmeyen cümledir.O cümle ile aynı anlama gelen cümle cevaptır.

Parça ikiye bölünmek istenirse ikinca paragraf nereden başlar ----> Burada ise şuna dikkat edicez.Bize bir konudan bahsediyor olsun.X diyelim.Sürekli X den bahsediyor.Sonra birden Y konusundan bahsetmeye başlıyor.İşte burada paragrafa bölünür.Ben bunları daha çok özel-genel kavramı ile çıkarırdım.Mesela X konusundan bahsederken artık paragrafın sonuna doğru genel değil daha özele girer yazar X hakkında.Sonra birden genel bir yargıya geçiyorsa dikkat ederdim konu değişti mi diye ki genellikle değiştirdi.Konulalar birbirine çok yakınsa bu özelliğide kullanabilirsiniz.Bu soruda en çok dikkat etmeniz gerek şey hangisinden önce,sonra,hangisine diye belirttiğine dikkat etmektir.

Anlatımı bozan cümle nedir -----> X i anlatıyor.Birden Y geçiyor ama yukarıdaki soru ile arasındaki en büyük fark sonra tekrardan X i anlatıcak.

Altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır ----> Bunda kısa yol yok.Eylemi hayalinde canlandırırsanız daha yardımcı olur ama.Mesela hemen gidip geliyorum olsun.Bu demektir ki başladığı yere geri gelecek.Sadece bir yerden gelmicek.Bir yere gidip geri gelecek.Bu gibi hususlar işte eliyor insanı.O yüzden daha çok canlandırın eylemi.

Kaç farklı anlamda kullanılmıştır? ----> Soruların yanına ne anlama geldiğinizi yazarsanız yanılırsınız.Eylemi düşünmek önemli.Dediğim gibi yukarıda ki örnekte iki tane gelmekten bahsettim.Yazsaydınız ikisini bir kabul edecektiniz ama farklılar.

Bu parçada ****** sözüyle anlatılmak istenen hangisi olamaz -----> Parçayı okumaya bile gerek yok.5 şıktan 4 ü aynı şeyi belirtir,1 i farklıdır.
Hangisi yukarıdaki cümle ile çelişmektedir? ------>Aynı şekilde yukarıyı okumaya gerek yok,5 şıktan 4 ü aynıdır.

Yeri gelmişken yine belirteyim.Çok soru çöze çöze bazı kalıplar,deyimler öğreniceksiniz.Bunlar doğru cevaba gitmenizi sağlıyan kilit noktalar olucak.Şişirilmiş balon = abartı.Yakası yeni açılmış = yeni gibi.

Karışık bilgiler:

Öznel nesnel olayı hakkında bir bilgi:

Çok tatlı bir hayvan > öznel
Çok tatlı bir hayvan,dedi > nesnel
Çok tatlı bir hayvan,dedi tatlı bir sesle > öznel

Bazı kavramlar.Çok karıştırılır farkını bilmekte yarar var.

Önyargı:Geleceğe karşı kötü bir düşünce ile(Önkabul ise iyi düşünce)
Yakınma:Başkasından şikayet(arkasından)
Sitem:Yakınmanın yüzüne karşı.
Hayıflanma:Pişmanlık(kendine yönelik)
Kanıksama:Kötü bir duruma alışma

Dolaylı-doğrudan anlatım.

Doğrudan--> Birinin sözü aktarılır,de(dedi v.b) fiili kullanılır
Dolaylı-->Birinin sözü aktarılır,de fiili kullanılmaz.
Aktarma yoksa doğrudan kabul edilir.

Mecaz-yan-gerçek anlam

Yan anlamda sözcük daha çok somut ve benzerlik anlamı taşır
Mecaz da ise soyut ve gerçek anlamından tamamen ayrılır.

Eş anlam-zıt anlam

Burada ise dikkat edilecek nokta eş anlamlı olabilmesi sizin sözcük gerçek anlamda kullanılmalıdır.Kara talih mesela eş anlam değildir.Oradaki kara-siyah ı kast etmez.Aynı olay zıt sözcükler içinde geçerli.

Sesteş sözcükler

İki sözcüğün sesteş olması için anlam yakınlığı olmamalı.

Kolundan tuttu
Kapının kolunu tuttu.

Bu ikisi sesteş değil çünkü anlam bağı var.

Somutlaştırma:

Öncelikle soyutlaştırma ile somutlaştırma aynı.Normalde somut ama cümlede soyut olacak.

Yansıma kelime:

Kökü isim olmalı ve doğada olmalı.Mesela ötmek.

Ad aktarması:

ÖSYM tanımı olarak benzetme amacı güdülmeksizin cümlesini görüyorsanız o ad aktarmasıdır.ÖSYM iş dış v.s diye alt başlıklara ayırmıyor.

Dolaylama-Güzel adlandırma:

İkiside en az iki sözcük ile yapılır.Dolaylama daha çarpıcıdır,güzel adlandırma ise kulağa hoş gelen güzel sözcüklerle yapılır.

Kaleci-file bekçisi Dolayma
Sakat-Engelli Güzel adlandırma

Tanık gösterme-alıntı yapma:

Tanık göstermede birisinin sözü söylenir ve söylenen kişi belirtilir.Kanıtlama amacı vardır.
Alıntı yapmada ise adını göstermeye gerek yoktur ve kanılama gibi bir gaye göstermez.

Yineleme-ikileme:

Aynı kelime parçada yan yana olsun olmasın kullanılıyorsa yineleme vardır.Sessel yineleme ise harfin tekrarı.İkileme ise ise yan yana olmalı ve yineleme gibi aynı kelimeden oluşacak diye bir şey yok.

Uslu uslu > ikilemedir,yinelemedir
ileri geri >ikilemedir,yineleme değildir.