O'nun Adı
O'nun adı
Önce Niğde'ye sonra Düzce'ye
Oradan gittim Alaşehir'e
Dolaştım da şehirden şehire
Anlattım Yâr'imi dilden dile
Güzelliği çiçekle böceğe
Duyurmak mi lazımdır güzelce
Seyyid Mübarek'dir onun adı
Bilmem lazım gelir mi her anı
Barış sağlam
Yeni Yaş
Yeni Yaş
Yeni yaşa girince sevinirdim çocuk iken
Biraz koltuk kabartırdım genç iken
Otuz üç yaşa hayran kaldım, bu yaşta iken
Otuz üç yaşa ise Cennet yaşı derler
Otuz üç metre boydan bahsederder
Kollardan enlemesine otuz üç metre derler
O kadar merhametlidir ki Rabbimiz
Zerre kadar iman yeterlidir derler
Bir Mürşidi kamil sofileri ile gider iken
Bir başkaca ilden bir başkaca ile
Dinlenirler bir çardak altında, sofileri ile
Namazda dır birgün bu Mürşidi kamil
Namazda elini yana doğru savurur
Bir kere savurur iki kere savurur
Sorarlar nazlı sofileri efendim haliniz nicedir
Anlatır Allah dostu halini, çardağının altında
Dinlendiği adamın sekerat, ölüm halini
Kendini borçlu hissetmiş olaki
''Şeytan bu adamın imanını çalacaktı
Bir mani olduk iki mani olduk
İmanını çalamadı biizniilah, imanı kurtardık''
Böyledir Bir mürşidin elinden tutmak
Son nefestir mürşidin, ümmete duası yetişmiştir
Mürşidim Seyda Seyyid Mübarek'dir, Adıyaman Menzil'dedir
Barış Sağlam
Koyul Menziline
Koyul Menziline
Bazısı eczacıdır ilaç sağlamış
Bazısı çaycıdır çayları demlemiş
Öğrencisi de çoktur eğitimdeymiş
Bazısı emekli el emeği vermiş
Aynı anda, birden gürledi sesleri
Zaten aynı andadır muhabbetleri
On on beş dakika evvelini gördüm
Diz dize idi iletildi dertleri
Öyledir Resulullah'ın meclisidir
Müslümanların hep ziyaret yeridir
Adıyaman Kahta Menzil Şubesidir
Sofilerin güzide nöbet yeridir
Adıyaman Menzil'de muhabbet çoktur
Gündüzü akşamları ziyaret çoktur
Gavs-ı Sani Sultan Seyyid Abdülbâki
Ümmete kucak açar seveni çoktur
Sende gel kardeş Adıyaman Menzil'e
Çorba iç, şifa bul koyul menziline
Barış Sağlam
Ud Ağacı
Ud Ağacı
Adem Babamız kovulmuş idi Cennet den
Yaprak istiyordu gördüğü ağaçtan
Ağaçlar ağız birliği yapmışlar gibi
''Veremeyiz yaprak, kovulana Cennet den''
Diyorlardı Adem Babamıza diyorlardı
Ud ağacına gitti Babamız o an
Yaprak istedi Ud ağacından
''Olur dedi'' verdi yaprağını o an
Güzel oldu sevindi mi melekler o an
Çektiler makama sordular Ud ağacına;
''Sen Cennet den kovulana niçin verdin
Yaprağını çekinmeden niçin verdin''
''O Allah'ın Peygamberidir'' dedi Ud
''Yaprağımı sevdim de verdim''
''O halde'' dediler Ud ağacına
''Sen çok ama çok güzel kokacaksın
Ama insanlar kokun için seni yakacaklar''
Böyledir ümmet olmak herhalde
Ateşte iken dosta uzanan el olmak
Dut da olabilirsin meyveni yerler
Dut da olabilirsin gölgende dinlenirler
Ud da olabilirsin ateşten kurtarabilirsin
Ud da olabilirsin ümmeti kurtarabilirsin
Seyyid Abdülbâki Sultana varabilirsin
Sende bir niyetle ziyaret yapabilirsin
Sende pişman olup, tövbe edebilirsin
Barış sağlam.
Hidayet Menkıbesi Kısa bir yayın ücretsiz indirme linki
Kaçın Kaçın
Kaçın Kaçın
Tefeci Habib adım adım
Çocuklarla karşılaşıyor an ve an
Çocuklardan sesler geliyor kulaklarına
''Kaçın kaçın tefeci Habib geliyor
Ayaklarından çıkan toz bize ulaşırsa
Biz çok zarar ederiz'' diyorlar
Buna üzülen tefeci Habib gidiyor ziyarete
Büyük bir evliyanın ziyaretine
Oracıkta tövbe ediyor Mürşidi ile
Yola koyuluyor Habib bu kez istikametine
Yolda karşılaştığı borcu olanlara
Helal eder hakkını hepsine helal
Çocuklarla yeniden karşılaşıyor Habib
Artık ona derler sofi Habib
Yine çocuklardan bir ses işitiyor
''Kaçın kaçın sofi Habib'e ulaşmasın
Ayaklarımızdan ona toz ulaşmasın
Yoksa çok zarar edenlerden oluruz''
Böyledir sofilik o ilk tövbe gününde
Kalp tertemiz olur ilk tövbe gününde
Bir Evliya var Adıyaman Menzil'de
Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbâki'dir adı
O gün hava sıcaktı, ziyareti kolaydı
Gittim ziyaretine çorbası sıcaktı
Bende tövbe ettim Kahta Menzil'de
Barış Sağlam
Mütevazi Güzel Rengi
Mütevazi Güzel Rengi
Topraktır pamuğun başlangıç hikayesi, harikuladedir
Toplanır tek tek özenle oldukça hoş pamuğun işlenmesi
Önce harman hallaç, balyaların dizilmesi ve karışması
Tarak, cer, fitil, ring yada open end'dir ipliğin işlenmesi
Çok özeldir ipliğin mütevazi hikayesi güzel rengi
Binlerce ümmetiyle beraber fabrikada çalışmış idim
Ne hoş günlerdi arkadaşlar özeldir aklımdadır özledim
Tövbe aldım Mürşidimden adap yaptım tasavvuf hikayesi
Beş binden başladım zikir verdi, hatme duası ve nicesi
Tasavvuf konulu ilim dersi, sohbet okulu saatleri
Büyüklerim şöyle söyler; '' bir dağı iğneyle kazmaktan zordur''
Müridin nefis terbiyesidir zordur böyle derler büyükler
Zekeriya Can ve Ahmet Çakır dedemdir dostlar bilinesi
Rahmet olsun bu büyüklere bir Fatiha ikram edilesi
Mürşidimin sofileridir güzel ellerinden öpülesi
Gavs-ı Sani Adıyaman Kahta Menzil'de ikamet etmekte
Ziyaretçilerine dua etmekte , çorba ikram etmekte
Barış Sağlam
Eş Edecek
Eş Edecek
Takdire sabır, ilk görüşte başladı
Eş edecek Rabbisi rıza gösterdi
Günaha sabır, bakmaya kıyamadı
Nazar olmaması için dua etti
Sabır ilk anda gösterilendir derler
İlk anda sabırsızlık halinde ise
Sonraki haller alışkanlıktır derler
Ben bu şekilde de yaşarım halidir
Yüzük takacak gençler elleri ayrı
Sabredecek güzel gençler gözler ayrı
Gidip de evliya duası almalı
Seyyid Gavs-ı Sani Sultana varmalı
Menzil köyüne bir ziyaret yapmalı
Barış Sağlam
Dut Ağacı
Dut Ağacı
Kırmızı ise, iz bırakır ellerde
Ekşidir yemesi lezzeti dillerde
Beyaz dut ise bolcadır kentimizde
Kuşlar ve börtü böcekler çokça yerler
Sadaka olur ekene kabirinde
Amel defteri kapanmaz üç şekilde
ilki hayırlı evlat, eğer nasipse
İlimdir, eğer ki ehlisünnet ise
Sadakadır, cami yapıldı Menzil’de
Medreseleri çoktur, ilim Menzil’de
İlim ehlide, öğrencisi de çoktur
İlim isteyen giden alır Menzil’den
Evlat isteyen dua alır Menzil’den
Hayır kapısı ise çoktur Menzil’de
Gavs-ı Sani Sultanım Kahta Menzil’de
Barış Sağlam
Benimdir Pazarı
Benimdir Pazarı
Benimdir pazarımı açılmış yine
Kurban mı ediyorlar sofileri gene
Anlatırlar menkıbede;
Padişah Hazretleri, Hacı Bayram-ı Veli'ye
İltifat eder, Ankara bölgesin de
Vergi almaz Hacı Bayram-ı Veli sofilerinden
Kısa sürede Ankara'da mali denge bozulur
Vergi memurlarının aldığı cevap hep aynıdır
Memurlara halk ziyaretlerin de
''Hacı Bayram-ı Veli'nin sofisiyiz'' derler
Bunu duyan Hacı Bayram-ı Veli;
Celallenir ve büyük bir çadır kurdurur
Elinde de kurban bıçağı vardır
Halkı toplar orada meydan da
''Eee sofilerim, şimdi sizleri,
kurban etsem gerek, gelin sofilerim''
Bir sofiyesi ve bir sofisi boyun bükerler
Ben senin sofinim derler
Çadırda kurban eder bir koyun
Halk sanar kurban edilen boyun
Al yaz der başka yoktur demiştir
''Bu iki kişi benim sofimdir''
Teslimiyet gerekir vuslat yolunda
Teslimiyet ister Mürşidler Allah yolunda
Hacı Bayram-ı Veli vefat etti
Ve vefatı ile irşadı bitti
Vuslat isteyene kapı çok Türkiye'de
Bir Sultan var Adıyaman Menzil'de
İrşadı devam eder ilden ile
Bir tövbedir irşat için şartı
Bir tövbedir öğrencisi olma şartı
Gavs-ı Sani çok çok özeldir
Seyyid Abdülbâki'dir adı
Maşaallah dillere destan
Mürşidimin cemâli, namı
Barış Sağlam
Merhaba, 37 yaşındayım, 1 oğlum vardır. düzcede ikamet etmekteyim. |
Son Giriş: 4 hafta önce
Son Mesaj Zamanı: 7 ay
Mesaj Sayısı: 7
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 187
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 8.528 (Bu ay: 63)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 0 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Sinema - Dizi - Televizyon - Müzik - Kitap