Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Aizanoi -- 22 Temmuz 2023; 20:21:35 > |
Yolda çok fazla oyalanmamak adına üstüne bir de hedef koyduk ve dedik ki biz bu turu sadece '12' saatte yaparız. 
Hızlı 
Bildirim
Bisiklet Hakkında Sohbet - Soru/Cevap - Salcano XRS 030 - NG650 - İnceleme - SS
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
quote:
Orijinalden alıntı: edarguner
quote:
Orijinalden alıntı: noktape
quote:
Orijinalden alıntı: edarguner
Salcano Ng 650 29 V Modeli sizinkinde çok mu farklıdır acaba?
Yoksa tek fark V frenmidir?
V-frenli 29" modelini ilk defa sizden duydum. Donanımları aynıysa gayet iyi bir fiyata almışsınız. Hayırlı olsun.
Çok teşekkür ederim.
Ürünü görünce bu forumu gördüm, hiçbir yerde V modeli ile görsel yok, Bende dediğim gibi salcanoyu aradım ve Fren harici herşey aynı dediler.
Linki aşağıya ekliyorum, sizde karşılaştırırsınız olmadı.
http://www.hepsiburada.com/liste/salcano-ng-650-29-v-shimano-vites-dag-bisikleti/productDetails.aspx?productId=sporsalng65029v&categoryId=27058700&SKU=SPORSALNG65029V-YS
İncelediğim zaman 2 tane fark gördüm. Birincisi maşayı kilitsiz olanından kullanmışlar ikincisi vites kolları plastik tourney serisi kullanmışlar. Bendekinde maşa xct kilitli maşa ve vites kolları altus serisi alüminyumdur. Fren sistemininde farklı olduğunu düşünürsek indirimsiz hali 450 tl bu bisiklet için normal bir fiyattır ancak 369 tl den aldığınız için uygun almışsınız diyebilirim
-
bu gün ilk defa bisikletle geldim işe biraz önce sabah geç kalmıştım araçla gelmiştim .neyse hafif yokuşta zorlansamda püfür püfür geldim .sonra kilitledim az uzaklaşınca cebimden arabanın uzaktan kumandasını çıkarıp tekrar kilitlemeye çalıştım ses çıkmayınca durumu anladım bisiklette merkezi kilit yoktu :) -
quote:
Orijinalden alıntı: xvso
linkteki koldan varsa geçici olarak sadece arkaya takabilirsin. düzelirse vites kolunun ayarındandır deriz ozaman.
Shimano tourney var. Sanırım altus vites kolu ve acera aktarıcı almam gerekecek.
-
quote:
Orijinalden alıntı: KyourakuShunsui
2014 27,5 NG650 V var bende de. 2013 görünüş açısında daha iyi , maşalar farklı zoom maşa var 2014 de neden böyle bişey yapmışlarsa
. Ayakkabı ve pedala bisikletin yarısı kadar para verdin heralde.
Pedal başka bisikletlerde de kullanılabildiği için fiyata değer her zaman diye düşünüyorum. Yani bisikletin fiyatında olsa dahi ilerde bisiklet değiştirdiğinde kullanabilirsin. -
kişisel kararlarınıza karışmak istemem, sadece görüşümü belirtiyorum;
şu km sayacı göstergelerine ödediğiniz paralara acıyorum. yani tabiki bu da bir ihtiyaç ama işlevleri bu kadar düşük, teknik alt yapısı bu kadar sığ olan bu laetler 10-20tl ya satılacakken sırf spor malzemesi ve herkes almıyor, alan da almak zorunda diye inanılmaz fiyatlardan satılıyor olması çok acı.
altı üstü kıytırık bir sensöt+ekran zımbırtısına bu kadar fiyat istemeleri tamamen soygunculuk. ben şahsen telefonuma program kurdum, yaptığım tüm sürüşler her ayrıntısı ile kayıtlı. ne zaman nerde sürmüşüm, ne kadar şehirde ne akdar dağda sürmüşüm, ne kadar tırmanmış ne kadar yokuş inmişim vs vs..
bide şöyle bi acıdığım mevzu var. şimdi 5bin TL lık bisikletle gezen adamın km göstergesine yüzlerce TL para ödemesini anlarım. ama adam gitmiş 550TL ya bisiklet almış, yanına 270TL ya sigma km sayacı almış. bu yaptığı bana göre çok çok çok çok büyük bir hata. bisiklete ayırdığın bütçe bu akdar düşük, düşük kapasiteli bi bisğiklet alıyosun, yanında da bisiklete verdiğin paranın yarısı paraya km sayacı alıyosun. çok acı bir durum, çok çok büyük bir yanlış bana göre. altı üstü iki sensörden oluşan alete 270TL gidi değerinin çok çok üzeri,nde ücret ödeyeceğine, o parayı bisiklet bütçeme ekler 550TL lık değil 800-850TL lık bisiklet bakarım.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 9 Haziran 2014; 10:52:18 >
-
rdike
kullanıcısına yanıt
O tarz bisikletler ile ilgilenen ustalar var. Facebook'ta sayfaları var onlardan birini bulup irtibata geçebilirsin. -
1. incelemede ki bisiklet 2,5 milyarmış , keşke fiyatı başa yazsaydınız da boşuna incelemeseydik 
-
quote:
Orijinalden alıntı: Tek Kural Ahmet Kural
1. incelemede ki bisiklet 2,5 milyarmış , keşke fiyatı başa yazsaydınız da boşuna incelemeseydik
O bir de doğru düzgün alınabilecek en ucuz yol bisikleti.
-
Tamam hocam. Çok teşekkür ederim. -
GreatJob
G
kullanıcısına yanıt
Ömür boyu garantiyi sadece kadroya veriyor diğer parçaları yine 2 yıl garantili. City fun 60 da alabilirsin. Hafif arazide sürülür o bisiklet. -
quote:
Orijinalden alıntı: [*_*]
Hocam merhaba , daha önceden Salcano , Umit bisiklet gibi bisikletler kullandım.Bunlar şehirde gördüğünüz , klasik çift amartisörlü bisikletlerdi.
Yakın bir arkadaşımla birlikte , Salcano NG 650 HD modelini alacağız pazartesi günü.Teknik olarak çok fazla araştırma yaptım , genel olarak F/P en iyi bisiklet seçimi bu olacak.
Şimdi müsadenizle sorularım ;
1- Şehir için şehir bisikleti alınması tavsiye ediliyor.Biz İstanbul içi , Bakırköy - Kumkapı - Eminönü ve benzeri güzergahlar arasında kullanmak istiyoruz.Şehir bisikletleri hem görünüş hemde aerodinamik açıdan bize uzak.Salcano NG 650 HD Bu konuda bize sorun çıkarır mı ? Lastikleri şehir içinde bizi yorar mı? Daha hafif lastikle değiştirirsek durum ne olur ?
2- Araştırmalarım sonucu , rahat yokuş çıkışı için 15/34 gibi Ruble'ler tavsiye ediliyor.Sizce NG 650 HD , için bu gereklimi ? Çok sportif olmasakta , yağ tulumuda değiliz.Çok fazla yorulur muyuz çıkışlarda ? Vites işini değiştirmek gerekir mi ?
3- Benim Vücut ölçülerim , 1.74 boy ve 69 KG , Kadro boyunun 16 mı yoksa 18 mi olması daha iyi olur ? Kollarım boyumla orantılı , uzun yada kısa değil.
4- Bisikleti aldıktan sonra Zincir ve amartisör bakımında dikkat etmem gerekenler neler ? Nasıl bir Sprey almam gerekli ?
5- NG 650 HD ile Kaldırımlardan in çık yaparsam , bisiklet zarar görür mü ? Bu tür atraksiyonları seviyorumda :)
BİLİYORUM FAZLA SORU SORDUM.ANCAK EMİNİM BU SORULARIN CEVAPLARI , BAŞKA ARKADAŞLARADA REHBERLİK EDECEKTİR.SORUMA HERKES MADDE MADDE CEVAP VEREBİLİR.Saygılarımla.
1- NG650'yi büyük oranda asfaltta kullandım. Eğer bir çift asfalt lastiği alırsan daha fazla verim alırsın.
2- Vites aralığı gayet yeterlidir herhangi bir değişim yapmana gerek yok.
3- Eğer 29"lik alacaksan 16, 26"lik alacaksan 18 kadro boyu idealdir.
4- Amortisör için herhangi bir bakım yapmana gerek yok sadece çalışma mesafesi azaldığında içini açıp dolan pisliği temizleyip geri taksan yeter. Zincir için ise kuru havalarda sürdüysen 6 ayda bir; yağmurlu, tozlu, çamurlu gibi kötü hava şartlarında sürdüysen 3 ayda bir mazot veya yağ sökücü sprey ile temizleyip yağlaman yeterlidir.
5- Dağ bisikleti olduğu için bozuk yollarda rahatlıkla kullanabilirsin sıkıntı olmaz.
Aşağıdaki fotoğrafı bizzat kendim 2 sene önce katıldığım bir festivalde çektim. İnsanlar o gördüğünüz yoldan bisikletlerini ellerine alıp inerken ben direk bisiklet üstünde indim. İstanbul'da buna benzer yerler pek yok dolayısıyla istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. En fazla akor kaçar onu da 10-15 liraya düzelttirirsin.
@Uche Okechukwu
Aşağıdaki bisikleti kastediyorsan NG650 alman daha mantıklı.
http://www.hepsiburada.com/liste/claud-butler-black-hawk-29-shimano-21-vites-dag-bisikleti/productDetails.aspx?productId=sporsalcbrb24w&categoryId=27058700
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Aizanoi -- 6 Haziran 2015; 0:04:14 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: osurgan
Kamplı turlar hocam.
Bagaj takabiliyomuz salcano sora ya?
size bu konuyu deyatlı olarak açıklayacağım, böylece bu konuda fikir sahibi olacağınızı ve sadece tavsiyelere bakarak değil kendi kararınızla seçim yapabileceğinizi düşşünüyorum; lütfen okuyun;
bu yazımda 3 tarz bisikleti, iki farklı kritere göre değerlendireceğim; bu bisikletler:
1- tur bisikleti
2- dağ bisikleti
3- yol bisikleti
bu bisikletleri değerlendirme kriteri olarak da; kullanım konforu ve kullanım kolaylığı olarak iki farklı kategoride değerlendirebiliriz:
A-) kullanım konforu derken, bisikletin üzerine oturduğunuzda sizi rahatsız etmemesini, uzun süre rahatça kullanabilmeyi kastediyorum.
B-) kullanım kolaylığı derken, pedallama esnasında bisikletin ilerlemesinin kolaylığını, yani bacaklarınızı daha az yormasını kastediyorum.
bisikletleri bu kriterlere göre sınıflandırmak gerekirse:
A-) KULLANIM KONFORU: yani rahatlık, yani daha üzün süre rahatça bisikleti kullanabilme olayını etkileyen temel faktörlerden biri bisikletin üzerindeki duruş şeklinizdir. ne kadar dik oturursanız, beliniz o kadar az zorlanır, ve daha uzun süre kullanabilirsiniz bisikleti. ayrıca sele de önemli etkenlerden biridir. geniş ve hatta jelli bir seleye sahip olmak, ya da brooks seleye sahip olmak kaba etinizi daha az yoracaktır. bu da daha uzun süre bisikleti kullanabilme imkanı sunacaktır.
dolayısıyla, uzun süre kullanım için üretilen bisikletlerin daha yüksek kullanım konforu sunmasını bekleriz. ki öyledir de. tur bisikletleri günlerce hatta haftalarca süren uzun bisiklet turları için tasarlandıklarından dolayı, daha rahat (daha geniş ve hatta jelli sele) selelere sahiptirler. ayrıca tur bisikletleri bisikletçinin daha dik oturabilmesi için yüksek gidonlara sahiptirler. böylece tur bisikletçisi daha dik oturur, bisikletini günlerce kullansa da beli pek etkilenmez. tur bisikletlerinde konfor öylesine önemlidir ki, gidon boğazında kahve koyma yeri bile oluyor ön teker göbeğinde dinamo oluyor, kadro üzerinde usb giriş oluyor. ilerlerken telefonunuzu şarj ediyosunuz. böylesine müthiş bir: "konfor odaklı" bisiklet bunlar.
dağ bisikletleri tur bisikletlerine oranla biraz daha agresif yapıya sahiplerdir. biraz daha eğik oturursunuz. selesi tur bisikletinde olduğu kadar geniş olmaz genelde. bu zaten doğal bir şey, dağ bisikletinin asıl üretiliş amacı haftalarca kullanılacak olması değil çünkü. gelelim 3 numaralı bisiklet türümüz olan yol bisikletine. yol bisikletlerinde kullanım konforu kesinlikle asıl amaç değildir, yol bisikletinde öne eğik oturursunuz. ayrıca, yol bisikletlerinde asla geniş ve rahat seleler kullanılmaz. çünkü, daha ince sele demek daha rahat ve daha düzgün pedal çevirebilmek demektir.
B-) KULLANIM KOLAYLIĞI: bu kriterin adını "kullanım kolaylığı" koymak ne kadar doğru olur bilmiyorum. bu isimlendirme belki yanlış anlaşılmaya yol açabilir. ben kullanım kolaylığı derken, bisikletin ne denli rahat ilerleyebildiğini kastedeceğim. yazıyı buna göre okursanız sevinirim.
bisikletin daha kolay ve rahat ilerlemesi, bacaklarınızın daha az yorulması demek olacaktır. yani, aynı gücü sarfederek daha uzun yollar alabileceksiniz, daha fazla yokuşlar tırmanabileceksiniz.
bisiklette bisikletin ilerlemesini kolaylaştırmak birkaç faktöre bağlıdır. bu faktörlerden biri bisikletin ağırlığıdır. daha hafif bisiklet daha rahat ilerler. bir diğer kriter, lastiklerdir. daha ince ve daha sert (sert=daha yüksek basınçlı) lastikler sizin gücünüzü daha az emeceği için, lastiğin yere temas ettiği noktadaki deformasyon sürtünmesine kaybettiğiniz enerji azalır ve daha rahat ilerlersiniz. diğer bir kriter de aerodinamik yapıdır. aerodinamik olarak daha iyi olan bisiklet, hava sürtünmesindne daha az etkilenir.
şimdi 3 bisikleti türümüzü bu kritere göre değerlendirelim. bu kez ilk olarak yol bisikletine değineceğim, çünkü yol bisikletleri her şeyiyle "daha fazla ilerlemek" için üretilmişlerdir. üretilme amaçları budur. en hafif bisikttirler. lastik basınçları en yüksek, ve lastikleri en ince bisiklettirler. ayrıca en aerodinamik bisiklettirler. hem bisiklet ince, hem de siz öne doğru yatık pozisyonda oturuyorsunuz yol bisikletinde, böylece hava sürtünmesinden en az etkilenen bisiklet yol bisikletidir.
dağ bisikletleri ise daha dayanıklı ve ağırdırlar. çok kalın lastikleri vardır, lastik basınçları düşüktür. bu da ilerlemeyi zorlaştırır.
tur bisikletleri en ağır bisikletlerdirler. çünkü tur bisikleti demek, çok ağır bagajlar demektir. bu da çok büyük dayanıklılık gerektirir. piyasada halen çelik tur bisikletleri kullanılıyor, ucuz da değiller. çünkü dayanıklılar. ve ağırlar. alumunyum tur bisikletleri bile kalın alumunyum'dan üretiliyor ve ağır oluyor. bu da tur bisikletlerinin kullanım kolaylığını, yani ilerleme kolaylığını hayli azaltıyor. ayrıca lastikleri de yol bisikletleri gibi öyle incecik değildir.
ÖZET
- en kolay ilerleyen, pedala bastığınızda anında tepki veren, böyle 50km kullanım sonunda bacaklarınızı en az yoracak olan bisiklet yol bisikletidir.
- en zor ilerleyen, en ağır olan, 50km kullanım sonunda bacaklarınızı en çok yoracak olan bisiklet tur bisikletidir desem yalan olmaz.
- en konforlu kullanılan, üzerine oturduğunuzda çok rahat olduğunuz, 50km kullanım sonunda belinizi en az yoracak bisiklet tur bisikletidir.
- en konforsuz olan, üzerine oturduğunuzda agresif bir pozisyon aldığınız, 50km kullanım sonunda belinizi ve kullanırınızı (hatta ellerinizi) en fazla yoracak bisiklet yol bisikletidir.
kısaca, bir yol bisikleti ile çok güzel uzun mesafe yapabilirsiniz. ama 1 gün yaparsınız, 3 gün yaparsınız. 10 gün yapamayabilirsiniz. beliniz kaldırmayabilir. tur bisikleti ile ilerlemek zordur, yük vardır, bisiklet ağırdır, pedal çevirmek zordur. ama tur bisikleti ile 1 gün 3 gün ya da 10 gün değil aylarca bile tur yapabilirisiniz. belinizde, kollarınızda, ellerinizde sorun yaşama ihtimaliniz az olacaktır. çünkü bisikletin üretiliş amacı, bu sorunları ortadan kaldırmaktır.
ayrıca, çadırlı turda yükünüz olacak. yük demek bagaj demek, ağırlık demek. bu ağırlığı yol bisikletlerinin hafif ve dayanıksız olan kadroları zor kaldırır. çünkü bir yol bisikletinin üretiliş amacı yük taşımak değildir.
YOL BİSİKLETİ İLE TUR YAPILAMAZ MI?
yapılır. ama şöyle yapılır. gidersin 5 günlük bir bisiklet festivaline katılırsın. bisiklet festivallerinden yükünüzü (yani valiz-çadır-uyku tulumu-mat vs vs..) siz taşımazsınız. tur başlarken yükler taşıma aracına teslim edilir, yük olmaksızın sadece bisikletle gün sonuna kadarki festival rotası takip edilir, gün sonunda konaklama alanına gelindiğinde yükler de orada olacaktır (taşıma aracı getiriyor) bu şekilde yüksüz olarak 5 gün yol bisikleti ile festival turu yapılabilir. virçok kişi bunu yapıyor da. 100 yıllık macera bursa bisiklet festivaline gittim, gökova bisiklet turuna gittim, birçok kişi yol bisikleti ile geldi o turlara. benim yol bisikletim olsaydı ben de yol ile giderdim.
ama kendi bagajını-heybesini alıp, yükü kendisi sırtlayıp da yol bisikleti ile tura çıkan daha görmedim-duymadım.
tabiki hepimiz isteriz ki keşke tüm bisikletler yol bisikleti gibi kolay ilerlese. keşke yol bisikleti gibi bisikletlerle uzun turlara çıkabilesek. bir yol bisikletinin akıcılığını hissetmek gerçekten çok zevkli bir şey. hiçbir tur bisikletçisi o ağır bisikletlerle ilerlemek istemez. ama bazen yapacak bişey olmuyor. 30kg yük taşırken, hele hele önünüzde 1 haftadan fazla sürecek bir yolculuk varsa, yol bisikletinin akıcılığının verdiği hazdan daha önce düşünmeniz gereken şeyler var demekir.
umarım açıklayıcı olmuştur. sorunuz varsa sorun gene..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 20 Haziran 2015; 13:31:05 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: osurgan
Oncelikle cok tesekkurler, son bi sorum
Butceyi artirdim biraz, Sedona 345 alacagim, ama herkes V fren oneriyor.
345 te ise hidrolik fren var. Ben sadece TUR +kamp gezileri yapacagim YAZ aylarında.
Gereksiz oldugunu dusunuyorum, ve bi sorun cikarsa cozumu bi caylak icin cok zormus.
Napcam ben? Hidroligi bisikletcide sokturup yerine V fren takabilir miyim?
sorunun yanıtı hidroliği neden istemediğine göre (size hidrolik önermeyenlerin neden önermediklerine göre) değişir.
insanlar arasında hidrolik önerilmemesinin iki nedeni oluyor:
1- hidrolik bi bozulursa nanayı yedin, yolda kalırsın, düzeltemezsin. hidroliğin derdi ile uğraşılmaz, tamiri ustalık ister yapamazsın vs vs.. diyerek hidrolik karşıtı laf salataları.
2- çok uzun turlara çıkacağın, dağlarda çöllerde günlerini geçireceğin tur bisiketlerinde ne olur ne olmaz diye daha basit sistem olan V fren kullanılmasının tavsiye edilmesi.
eğer size önermeyen kişiler, yukarıdaki 2 numaralı maddedeki nedeni ortaya koyup, siz tur yapacağınız için önermediler ise, bu bi nebze anlaşılabilir. gerçekten de günümüzün üstün teknolojili pahalı tur bisikletlerinde hidrolik disk fren kullanılmadığına şahit olabiliyoruz. çünkü bu bisikletleri alanlar gerçekten çöllere falan giriyolar, adam himalayalara falan çıkıyo düşün o kadar uzun süre medeniyetten uzak kalırsan, tabiki yanında hidrolik yağı, yağ değiştirme aparatı taşımak yerine bi yedek fren teli ile yedek pabuç taşımak işine gelir. bu yüzden de hidrolik disk kullanmaz. ama bu argüman tamamen uzun tur yapılacak bisikletler için geçerlidir.
ama günümüzde hidrolik disk önermeyen insanlar genelde yukarıdaki 2 numaralı maddeye göre değil, 1 numaralı maddedeki klasik lafları söyleyerek önermezler. bu kişiler genelde hayatında hiç hidrolik disk kullanmamış kişilerdir. boş boş konuşurlar. yok hidroliğin yağı aktımı kalırmışsın, yok disk tamiri ile uğraşılmazmış. bu lafları söyleyenlerin hepsine kulak tıkayın. sizi temin ederim ki, piyasadaki çok ucuz bisikletlerde kullanılan çöp hidrolik disk mekanizmalarına sahip berbat bir bisiklet almadığınız sürece hidrolikte bir sıkıntı yaşamazsınız. tam tersine, hidrolik bakımı V fren bakımına göre çok daha az yapılır.
hidrolik freni: "sorun yaşarsan yolda kalırsın" diye eleştirenlerin ne kadar boş konuştuklarını size şöyle anlatayım, benim bisikletinde deore fren var. deore ortalama bir frendir. deore'den sonra slx, xt, xtr gibi sistemler var daha. ama deore ortalama bir sistem olmasına rağmen, inanılmaz şartlarda bile dayandı, bozulmadı. başıma gelen bir olaya bakın, benim bagaj var arkada, bagajın da çengelli lastiği var. bagaj üzerindeki yükleri sabitlemek için kullandığım lastik. lastiğin iki ucunda çengel var. neyse bu lastik boşta kalmış, benim haberim yok, pedallıyorum.. lastiğin bi çengeli hidrolik frene giden kabloya takılmış. diğer ucu da jant teline takıldı. tabi bisiklet ilerliyor ya, jant döndüğü için lastik bi gerildi taaaaakkk diye bisiklet bi durdu, allahtan yavaş ilerliyordum, yoksa düşmüştüm. ne olduğunu şaşırdım. bi baktım çengel hidrolik yağının geçtiği kabloya takılı, ulan dedim kesin kablo kopmuştur. düşün yani biiskleti bir anda durduracak inanılmaz bir kuvvet bindi kabloya. neyse bi baktım, kablo yatağından çekilmiş ama kablonun ucundaki disk fren mekanizmasına bağlandığı yer çıkmamış. haşen öyle duruyor. düşün yani, o inanılmaz kuvvete rağmen kabloya da bişey olmadı, kablonun bağlandığı yer bile sökülmedi. yağ boşalmadı, hiçbir şey olmadı. ben daha ne diyim? o zamandan beri kullanıyorum bisikleti, hiçbir değişiklik yok. taş gibi. durum buyken, hayatında hiç hidrolik disk kullanmamış kişilerin: "bi bozulsa, bi yağı aksa kalırsın yokda" demelerini kendiniz yorumlayın. kaldı ki, hidrolik disk'i eleştiren V fren kullanıcıları kendileri yanlarında fren teli, yedek pabuç taşıyorlar mı? hayır. o zaman V fren bozulsa onlar da yolda kalırlar.
haaa, hidrolik freni bozulan hiç mi yok? var. ama yukarıda da dediğim gibi, çok ucuz bisikletler alanlarda duydum sadece. o da çok nadir. onun dışında adam gibi bisiklet alıp da hidrolik mekanizmasından sorun yaşayan hiç duymadım.
V frenden hidroliğe geçtikten sonra V freni taşa tutan birsürü kişi var. çünkü V frende daha sık aralıklarla pabuç değişimi oluyor. pabuçlar yavaş yavaş aşındıkça teli sıkmak gerekebiliyor. pabuç lastiğe temas ederse lastiği yiyor. hidrolikte ise yılda bir balata değiştirir (o da sık kullanımda yılda bir oluyo) başka da bi şey yapmazsın.
ayrıca hidrolik demek konfor demektir. fren sıkmak çok daha rahattır, çok daha kolaydır. parmakların acımaz, hiç yorulmaz. gelecekte istisnasız tüm bisikletler hidrolik olacak. hatta yakın gelecekte de diyebiliriz. yol bisikletlerinde bile hidrolik disk fren kullananlar var artık, ve bu rakam artarak devam edecek. geçen gün bikeradar.com'un ingilizce bir söyleşi videosunu izledim. bisiklet inceleyicisi iki kişi bisiklet dünyasındaki gelişmeleri yorumluyolar. onlar da diyolar, kendileri artık yol bisikletine bile V yerine dihrolik tercih ediyolarmış. frenlemek çok daha kolay oluyor diyolar, V frende ellerin çok kasılıyo, el kasların çok zorlanıyo, ve el kasların zorlanınca sen de vücudunu sıkıyosun diyo adam. ileride tüm bisikletlerin hidrolik olacağını onlar da söylediker, ki bu zaten artık sıkça dillendirilen bir şey bisiklet dünyasında.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 21 Haziran 2015; 12:32:39 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: SqrT1903
çocukluk yaşantımdan sonra ilk defa bisiklet almayı düşünüyorum. Sizden yardım istiyorum.
Öncelikle fiyat şu aşamada benim için çok önemli 500TL maksimum 600TL yukarısına çıkamam ..
Kullanım amacım şehir içi olarak düşünüyorum. Akşam canım sıkıldığında veya bir yere gitmek istediğimde yakın mesafeler bisiklet ile turlamak...
belki de yakın mesafeli ama uzun yol diye adlandırılan rampalı yola sahip olan yerlere gitmek. Bursadan Mudanya gibi..
dağ bisikleti ucuz oluyor o yüzden avantajlı ancak kullanım olarak uygun olmaz diye düşünüyorum özellikle çift amortisörlü..
acaba tek amortisörlühttp://salcano.com/bisiklet.php?cesit=3&sira=51 bunun gibi bisiklet işimi ne ölçüde görür kullanım amacı nedir ? çift amortisörden farkı nedir ?
veya
yol bisikleti deniyorum sanırımhttp://www.salcano.com/bisiklet.php?cesit=4&sira=27 bu tarz bisiklet mi almalıyım.
veya sizin hem model hem özellik açısından önereceğiniz bisikletler nelerdir ?
not: en son ilkokul 5 e kadar sürmüştüm bisiklet , açıkcası şimdi korkmuyor değilim :P unuttum mu acaba :))
Geçen yıl oğluma Salcano NG650 24" MD almıştım. Bisiklet kullanmaya çok hakim değil. Ben de yanında koşturmak yerine bisiklet almaya karar verdim.
Pazartesi günü Salcano NG650 29"x21" MD aldım. Oğlumla her akşam 1 saat civarı site içinde turluyoruz. Şimdilik memnunum.
Fiyat performans açısından oldukça tatminkar.
-
http://forum.donanimhaber.com/m_107416473/f_//tm.htm#107423950
diğer konuda da benzer bir isteğe cevap verdim, bu bisikletleri önermiyorum. ben olsam bunun yerine ikinci el triban 3 bakarım.
şöyle söyliyim, yol bisikleti mi almak istiyosunuz? bütmçeniz mi kısıtlı? tek alabileceğiniz bu bisiklet mi? o zaman almayın. ciddiyim. o bisiklet ile yol bisikleti zevki yaşamanız imkansız bence, o bisikleti kimsenin alıp kullanacağını sanmam. ama ikinci el bir triban 3 alsanız, bisiklet dünyasında birçok kişinin kullanıyor olduğu bir yol bisikletine sahip olursunuz. triban 3'ün gidonu, vites kolları bile normal yol bisikletlerinden farksız, kullanıp gayet memnun olan arkadaşlarım var, bildiğin yol bisikleti işte tek farkı ağır olması, bir onu düşünün bir de almayı düşündüğünüz bisikleti düşünün. triban 3'ün sıfırı 890TL iken ikinci eli çok daha uygun fiyata bulunabilir diye tahmin ediyorum.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 29 Haziran 2015; 20:29:12 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Heîsenberg
bende bisiklet almak istiyorum hem sapancada hemde istanbulda kullanmak için SALCANO NG650 düşünüyorum baya sevilen bir bisiklete benziyor ama fiyatlara baktığımda 600ede var 1000 lirayada var ne fark var bunlar arasında arkadaşlar
birde eğer 2. el almaya karar verirsem 2. elde nelere dikkat etmem gerek
birde 1.70 boyundayım kadro boyu olarak nasıl bir tercih yapmalıyım
Aynı kadronun mekanik diski var hidrolik diski var onlar farklı fiyatlara neden oluyor. Bir de bazı satıcılar geçen senenin modellerini düşük fiyattan satıyor o yüzden makas açık oluyor.
170 için M ya da L beden veya 15"-16" civarı kadro boyu yeterli gelir. -
Merhaba,
Bir kaç sorum olacakta bilenler yardımcı olursa sevinirim.
bisikletteki kırmızı rengin üzerine direkt boya yapsam olur mu? Mavi düşünüyorum ama çocuk bisikleti olduğu için o ne renk isterse o olacak.
olmaz ise neyle kazımalıyım kimyasal öneriniz var mı?
kazırsam üzerine astar tarzı bişi atılıyor mu onu nereden alırım?
Boya sprey boyamı daha iyi olur, yoksa metal boya alıp fırça ile mi?
Bu işe girişmeden önce tavsiyeniz var mı?
Teşekkürler. -
Merhaba arkadaşlar.quote:
Orijinalden alıntı: Deleted User
Bu mesaj silindi.
Başlıktan da anlaşılacağı üzere konuyu açma amacım hem Salcano NG650'yi hem de genel olarak piyasada henüz pek bulunmayan 29" MTB'ler hakkında bilgi/tecrübe aktarımı yapmak. Bu konuyu açmak için bir kaç hafta bekledim tabi o sırada boş durmadım bisikletimle İstanbul'da 30-60 km'lik solo geziler yaptım ve yapmaktayım.
Öncelikle bisikletin özelliklerini kendi sitesinde yazan şekliyle aktarayım :
TİP : 29" MTB 21 VİTES
KADRO : 6061 ALÜMİNYUM
MAŞA : SUNTOUR XCT V3 MLO KİLİTLEMELİ (Sitede v3 yazıyor ama üstünde v4 takılı)
ARKA VİTES : SHIMANO RD-TX35
VİTES-FREN KOLU : SHIMANO ST-EF51 21 VİTES
ARKA DİŞLİ : SHIMANO MF-TZ21
FREN TAKIMI : TEKTRO NOVELLA MEKANİK DİSK
GİDON BOĞAZI : ZOOM ALÜMİNYUM AHEAD
TEKERLEK SETİ : SALCANO X-PROD1 8X4 ÖZEL ÖRÜM
LASTİK : SALCANO SPORTY RACE XCM 29x2,1
İlaveten:
Ağırlık : 15,4 kg
Kadro boyu: 21"
Bunları yazdıktan sonra ilk izlenimlerii aktarayım. Bisikleti Saraçhane'deki Haşim İşcan Bisikleçiler Çarşısı'ndan aldım. Güzel bir Kayseri'li pazarlığıyla 630TL'den 560TL'ye indirdim.
Orda tam ayar yaptırttım tabi bu bana bisikletle beraber verilen 2 tane ücretsiz bakım kuponundan birinin alınmasına mal oldu.
İNCELEME
# Fren
Bisikletin ayarlarını yaptırdıktan sonra ilk işim frenlerini denemek oldu. Üstünde Tektro marka mekanik disk fren var. Diğer bisikletimde de Zoom marka mekanik disk fren var ondan daha kısa mesafede durduğunu söyleyebilirim. Frenleri denerken şunu fark ettim ; maşa kilitli olduğu zaman sert frenlerde çok çabuk arka teker kalkıyor ve bisiklet ön tekere biniyor. Maşa açık olduğu zaman normal bir frenleme yapmış oluyorum. Bisikletin fren sisteminden memnunum hiç bir sıkıntım olmadı şuana kadar İnşallah ileride de sorun yaşamam.
# Vites
Bisikletin üstünde St-ef sistem var. Vites geçişleri seri ve düzgün. Tırmanıştayken bile vites geçişi yapabiliyorsunuz. Sessiz bir şekilde çalışıyor. Yalnız şunu belirteyim ilk ayarlama yapan kişi ön arttırıcıyı tam ayarlayamamış ve 2.dişliden ilk dişliye geçerken biraz bekleyip geçiyordu onu eve geldiğimde kendim ayarladım şimdi hiç bir sıkıntı yok.
# Maşa
Sitesinde Suntour V3 olarak geçiyor ama aslında üstünde Suntour V4 takılı. Maşa bisiklette süs olarak durmuyor bunu söylemek istiyorum. Kilitli ve kilitsiz hali açık bir şekilde anlaşılıyor.
# Lastik/Jant
Kadro 29" olmasına rağmen lastikleri 28"dir. Yine de büyük..
# 29" Kadro
Üstündeki parçalar yukarıda söylediklerim gibi şimdi gelelim 29" kadroya. İlk kullandığımda manevra konusunda sıkıntılar yaşadım ama şimdi ilk kullanışıma göre daha iyiyim. Büyük kadronun bence en güzel özelliği engelleri kolay aşabilmesi. Mesela bazı kaldırımlara veya yüksek yerlere hiç ön kaldırmaya çalışmadan dümdüz sürerek çıkıyorum.
Merdivenlerden inerken (en fazla 5 basamak) bisikletten inmeden merdivenden iniyorum. Yani kısaca büyük kadroyu şöyle özetleyebilirim manevra yönünden zayıf , engelleri geçme yönünden güçlü. Diğer araçlara da bakılırsa arazi araçlarında veya motorlarında da tekerleklerin iri ve büyük olduğunu göreceksiniz. Bunun nedeni teker her çukurun dibine girmiyor yüzeysel olarak geçiyor ve daha az sarsıntı daha iyi bir yol tutuşu sunuyor. Ayrıca lastikler 28" olduğundan düz yolda daha az pedal çevirerek daha hızlı gidebiliyorum. -Bu arada boyum 1,88cm.-
Şimdilik aklıma bunlar geldi. İlerleyen zamanlarda daha fazla detay veririm.
Forumda konularda dolaşırken benim yazılardan çok fotoğraflar ilgimi çeker. Sizin de belki böyledir :) Sizinle bir kaç fotoğrafımı daha paylaşmak isterim. Buyrun :
Ee ne de olsa o bir MTB :)
Gezilerimden çektiğim bir kaç resim.
Spd, arka bagaj ve heybe ile görüntüsü,
Umarım beğenirsiniz.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Aizanoi -- 1 Haziran 2014; 15:37:24 >
-
Güle güle kullan arkadaşım, yalnız bir noktayı açıklıyım 29 jant diye bir olay yok 29er 'lerde de 28 jant kullanılır fakat tek değişikliği diğer ince yol jantlarına göre daha geniş arazi tipi lastik takmaya imkan veren geniş jant açıklığı kullanılmasıdır.
Benzer içerikler
- mosso bisiklet yorum
- trekking bisiklet nedir
- bisiklet selesi acıtıyor
- bisiklet sürmenin zararları
- 3 haneli asma kilit şifresini unuttum
- elektrikli bisiklet
- see sense nedir
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
