Şimdi Ara

'Sükût gibi Münzevî, Çığlık gibi Hür...' (34. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
979
Cevap
0
Favori
70.507
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3233343536
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: er_dem

    quote:

    Orjinalden alıntı: beyazorkide

    İmzanı Değiştirmişsin..???


    imzamdaki yazı ilgimi çekti özellikle düşman komutanının çaresizliğini bu yazıyı okuyunca anlayabiliyo insan ama öteki imzam yedekte emeğin için sağol @beyazorkide yazım nasıldı?



    Evet Ben Buraya Msj Yazan Herkesin Yazılarını Okuyorum..
    Seninki de Çok Güzeldi..
    Hem Değişik Olmuş Çok güzel beğendim ben Hem Eline Hem Yüreğine Sağlık...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: beyazorkide


    quote:

    Orjinalden alıntı: er_dem

    quote:

    Orjinalden alıntı: beyazorkide

    İmzanı Değiştirmişsin..???


    imzamdaki yazı ilgimi çekti özellikle düşman komutanının çaresizliğini bu yazıyı okuyunca anlayabiliyo insan ama öteki imzam yedekte emeğin için sağol @beyazorkide yazım nasıldı?



    Evet Ben Buraya Msj Yazan Herkesin Yazılarını Okuyorum..
    Seninki de Çok Güzeldi..
    Hem Değişik Olmuş Çok güzel beğendim ben Hem Eline Hem Yüreğine Sağlık...


    çok sağol @beyazorkide mesajı attığım kişi dahil ilk teşekkür eden sensin
  • Bu kadar kolay değil
    Böyle bitmez aşklar
    Ellerin hasetinden
    Böyle terkedilmez
    Bu yanlış benim değil
    Gözümde yaş durmaz
    Yorgunum küskün değil
    Aşka göğüs gerdim

    Gidecek yerim olsaydı giderdim
    Kapını aç ne olur
    Kapını çalan benim

    Ellere ne oldu dert oldu niye
    Gururum kirlendi kem gözden kem dilden
    Sebebim olanlar bayramlar etsinler
    Benim bayramlarım şenliğim sensin
  • Bu sensiz gecelerde uykular haram bana
    Bakamam aynalara aynalar düşman bane
    Ağlamışım gülmüşüm dertten derde düşmüşüm
    Sensizim sürgünlerde ne acılar görmüşüm
    Kahretsin seviyorum
    Hep seni İstiyorum
    Nerdesin bilmiyorum
    Özledim özledim seni

    Karanlığın ortasında seni arar ellerim
    Teslim olmuş düşünceler yokluğuna esirim
    Ağlamışım gülmüşüm dertten derde düşmüşüm
    Sensizim sürgünlerde ne acılar görmüşüm
    Kahretsin seviyorum
    Hep seni İstiyorum
    Nerdesin bilmiyorum
    Özledim özledim seni
  • Dudak Payı

    Çay bardağında
    Bırakılan dudak payı
    Kadar bile
    Uzak kalamam
    Gözlerine

    Yakın olsun isterim
    Ellerime ellerin
    Yanındaki beton binaya
    Yaslanması gibi
    Köhne bir evin

    Seni bir çivi
    Gibi çaktım
    Çünkü beynime
    Ve toplayıp
    Bütün kerpetenleri
    Attım denize

    Sunay Akın
  • Ölçü
    Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim;
    Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim!


    Güzel Şey
    Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...
    Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?..


    Sakarya Türküsü

    İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
    Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
    Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
    Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
    Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir
    Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.
    Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
    Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
    Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
    Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
    Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
    Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
    Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
    Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.
    Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
    Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük!..

    Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
    Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

    İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;
    Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.
    Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
    Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan;
    Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an;
    Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
    Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
    Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
    Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
    Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
    Mermerlerin nabzında halâ çarpar mı tekbir?
    Bulur mu deli rüzgar o sedayı: Allah bir!
    Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
    Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

    Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
    Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

    İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
    Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
    Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
    Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
    Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
    Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
    Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolu'nun,
    Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
    Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;
    Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
    Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
    Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
    Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
    Sen kıvrıl, ben gideyim, son Peygamber kılavuz!

    Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
    Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..


    Üstad'ı ölüm yıl dönümünde rahmetle analım..
    İstiklal marşından sonra, ilk ezberlediğim şiirler Zındandan Mehmed e mektup ve Sakarya türküsü olmuştu..
  • Bu son buluşmamız
    Bu son görüşmemiz
    Kimbilir bir daha karşılaşmayız
    Belki de bir daha görüşemeyiz
    Ayrılmalıyız, ayrılmalıyız
    Bir gülü sevdim
    Bir seni sevdim
    Bir mevsimlikmiş senle aşkımız
    Gel gitme desem, kal etme desem
    Hiç faydası yok ayrılmalıyız
    Senin gözlerin yaşlı
    Benim yüreğim yaslı
    Bu aşkta bir umut kalmadı yazık
    Seni bir başkası bekliyor artık
    Ayrılmalıyız, ayrılmalıyız
  • İstersen hiç başlamasın
    Bu hikaye eksik kalsın
    Onca yaraların ardından
    Yeni bir aşk yaratamazsın
    Örselenmiş bir çocukluk
    İşte benim bütün hikayem
    Kaç sevda geçse de yüreğimden
    Bu yıkıntıları onaramazsın

    İstersen hiç başlamasın
    Geç kalmışız birbirimize
    Yanlış kapılarla geçmiş bunca yıl
    Dönemeyiz artık ilk gençliğimize
    İstersen hiç başlamasın
    Söz verelim kendimize.


    MURATHAN MUNGAN
  • bırakmaz yakamı hiçbir aşk,
    sonunda ne oldu bize bak,
    ayrılmak için çok erken,
    yarım kalacak sevdalar...
    ayrılmak için çok erken,
    can dayanır mı buna derken,
    başımı koyduğum kucak nerde?
    salıp kurtul beni derde...

    bedenden koptum bir pare,
    elinde taş olacak bak,
    yanındayken ben biçare,
    yaşanmaz olmuş sevdalar...
    saatler durmuş gözümde,
    zaman, yara çok derinde,
    ellerim buz gibi oldu bak,
    ateş teninde nafile...

    hasretlik çekilmiyor
    bu soğuk gecelerde,
    sensiz hiç yaşamadım ki
    bu köhne, boş şehirde.
    ah bir bilsen sevdiğim,
    bu sana son mektubum,
    ister at ister oku,
    ben yine sana mecburum...

    ah bir bilsen sevdiğim,
    bu sana son mektubum,
    ister at ister oku......
  • SENİN ALEV GÖZLERİN ERİTSE SU RUHUMU BUZ OLUR KESİLİRİM YANARKEN İÇİM
    SESİN BİR UÇURUM ÇAĞIRIRSA BENİ KUS OLUR UÇARIM YANARKEN İÇİM
    SEVDAN BİR ATEŞ OLDU BENDE GÖNLÜM BİR DELİ COŞTU SENDE


    SACLARIN RÜZGARINDAN SAVURURKEN GÖNLÜMÜ SÜRGÜN OLUR GÖÇERİM BU DİYARLARDAN
    KİME DOKUNUR ELLERİM KİME DOKUNUR GÖZLERİM OLUM ÇIKAR KARSIMA YİNE SEN DERİM
    SEVDAN BİR ATEŞ OLDU BENDE GÖNLÜM BİR DELİ COŞTU SENDE
  • yırtılmış yağmur bulutları uyanıp
    yerlere kusarken içlerindeki buğuyu
    yıkayıp tozunu alırken havanın
    uzakta gökkuşağı gerili teller gibi dururken
    ben ne görürüm bilir misin
    sadece senin yüzünü
    *
    pırını pırtısını toplayıp gidince gece
    sularda yıkanan güneş gövdesini denizin üstünde yükseltirken
    martı çığlıkları denizde dalgalar yaratınca
    denizde zıplayınca yaramaz balıklar
    ben ne görüyorum bilir misin
    sadece senin yüzünü
    *
    sokaklarda ayak sesleri uyumaya gidince
    yontulmamış dolunay dağların ardından yollara çıkınca
    yıldızların titremesi asılınca sonsuz boşluğa
    ışıklar evlerin pervazlarından dışarı taşınca
    ben ne görürüm bilir misin
    sadece senin yüzünü
  • Ezbere okuduğum adın siliniyor yavaş yavaş dudaklarımdan...
    Kalbimde ki sevinç hüzne güneş açtı..
    Yağan yağmur mutluluk ateşime öyle bir yağıyor ki...
    Sızıyor isyankar bir şekilde Kalp kırıklarım...
    Yakamozmuydun hayatımda...
    Yakamoz misali geldin ve gectin...
    Unutulmaz bir güzellik anımsamasıyla...
    ve birde cekilmez acı hatıranla...

    Şarkılar istanbula yorgun diyor....
    Yorgunluk sadece istanbulda mı sence???
    yoksa...

    Bende yorulduğumu hissediyorum...
    Sanki sessiz çığlıklarım boğazımı tırmalıyor...
    Bağırıyorum, ağlıyorum....
    Sen duymasanda olur...

    bende çok yorgun hissediyorum...
    Kalp kırıklarım sızlıyor....



    bir forumdan alıntıdır...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi baytar -- 30 Mayıs 2006; 17:03:32 >
  • Ne zaman ayrılık saati gelse
    En vazgeçilmez yerinde yaşamın
    Duysak ayak seslerini akşamın
    Ve sokaklardan el ayak çekilse
    Bir ürpertiyle duyarım o zaman
    Seni çağıran sesi uzaklardan
    Ne zaman ayrılık saati gelse
    Bir gariplik çöker içime birden
    Kalan tek anı gibi bir devirden
    Durmadan çalınır o gamlı beste
    Sanki bilir de hazin öykümüzü
    Bulutlar ağlar, kararır gökyüzü
    Ne zaman ayrılık saati gelse
    Bir çaresizliği anlatır gibi
    Birden değişir gözlerinin rengi
    Mavi solar, koyulaşır yeşilse
    Sarınca ruhunu eski bir hüzün
    Uçar gider pembeliği yüzünün
    Ne zaman ayrılık saati gelse
    Uzatsan özlemle dudaklarını
    Tüm ağaçlar döker yapraklarını
    Ne çiçek kalır ortada, ne bahçe
    Sadece uğultusu o rüzgarın
    Ve bir umut kırıntısı: belki yarın
    Ne zaman ayrılık saati gelse
    Bir fırtına çıkmışçasına, büyük
    İçimizdeki güllerin boynu bükük
    Bir zaman kalakalırım öylece
    Neden sonra gittiğini anlarım
    İçimde güller ağlar, ben ağlarım



    Ümit Yaşar Oğuzcan
  • bir günebakan nasıl severse güneşi bende öyle sevdim saçlarını
    bir gül nasıl severse bülbülü bende öyle sevdim sesini
    bir menekşe nasıl severse gölgeyi bende öyle sevdim gözlerini
    bir bitki nasıl severse oksijeni bende öyle sevdim seni
    anlayacağın güzelim sadece platonik benimki


    *arghhh



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghhh -- 31 Mayıs 2006; 11:56:31 >
  • Yar,senin hediyen
    Bir gönül ağrısı
    Ah, ölüm olmalı
    Yok, aşk değil adı
    Aşk bizi terk etti
    Ah, ne gelir elden?
    Dertli bağrımda camdan bir kalp var.
    Artık dönsen de
    Geçmez ki bu kırıklar

    Sen gittin,
    Yastığımda kokun misafir kaldı.
    Gözlerimden haylaz yağmurlar yağdı.
    Ayrılık mı, sen mi, yoksa sevda mı,
    Hangisi sebebim olur?
  • Bir günün akşamüstüydü beni bırakıp gittiğin gün batımında sağanak
    şekilde yağan yağmurun sesi beni rahatlatırken
    senin söylediklerinde kulaklarımda yankılanıyordu... Herkes yağmurun
    keyfini sürerken sen beni terk etmiştin
    ne çaresiz ne yalnız kalmıştım değil mi?? Oysa ne çok sevmişim seni,
    kendimi yalan sözlerle avuturken nasılda aşık olmuşum sana... Şimdi
    yoksun yanımda, unuttun belki beni bugün ayrılığımızın ilk günü ama sen
    ne kadar da çabuk sildin beni ben yine boynu
    bükük kaldım, artık yalan sözler avutmuyor beni, inandıramıyorum
    kendimi her günün akşamüstü, her güneşin battığı vakit tekrar
    yaşıyorum seni... Yalnızlığın bu kadar zor olduğunu hiç tahmin
    edememiştim... Terk edilmenin mi yoksa yalnız kalmanın mı acısı vardı
    içimde?? Şimdi kim dinleyecek beni? Kim tutacak ellerimden?? Hayata
    nasıl tekrar tutunacağım?? Şimdi düşünüyorum da ben seni
    bu kadar çok düşünürken sen beni hatırlıyor musun hiç?? Sen benim
    beynimi bu kadar meşgul ederken ben senin aklına
    Geliyor muyum? Eğer ki bir gün, bir an aklına gelirsem sana
    söylediklerimi hatırla... ''Ben senin yalnızlığını paylaşmak istiyorum,
    yaslanmak istediğinde bi omuz olabilmek, sıcak bir el uzatabilmek
    istiyorum...'' Sonra istersen sil beni aklından
    ama sıcak bir ele hasret kaldığında, her yağmurlu günde, kendini
    çaresiz hissettiğin her anda hatırla beni hatırla ve düşün
    ben kaybettiğim sen içinde bu kadar çok şey kazanmışken sende
    kaybettiğin şu koca aşka yan.!

    Ama her şeye rağmen mutlu ol ve kimsenin seni üzmesine izin verme
    eğer ki gittiğin yolda bir gün tek kalırsan arkanı dön ve bak
    işte orada ben varım...
  • İş Olsun Diye




    Bütün güzel kadınlar zannettilerki
    Aşk üzerine yazdığım her şiir
    Kendileri için yazılmıştır...
    Bense daima üzüntüsünü çektim,
    Onları iş olsun diye yaptığımı bilmenin.

    Orhan Veli Kanık
  • Ölümler çıplak gelir
    Geceyi indirir yavaşça gözlerine
    Benden geçmek kolay değil
    Feryat eder ateş sözlerime

    Yayılır nefesin çiçeklere
    Ay ışıldar soğuk soğuk bedeninde
    Günah bana hiç el değil
    Feryat eder dilim hüzünlere

    Vedalar doğru değil
    Sevgiler yalan değil
    Koşarım ben sensizliğe
    Bu son bakışsa
    Gitmek hiç mümkün değil

    Görünür bana senden kalan
    Bilirim ki vardır şarkımı duyan
    Boşunadır yakarış çizilene
    Geçer zaman aşk sevilince

    Ölümler çıplak gelir
    Gecyi indirir yavaşça gözlerine
    Senden çıkmak kolay değil
    Beterdir hayat acılar çekenlere

    Vedalar doğru değil
    Sevgiler yalan değil
    Koşarım ben sensizliğe
    Ağlarım yağmur düşürür seni
    Kapı açık gir içeri

  • Kördüğüm

    Sensiz yaşamalıyım
    Sensiz başarmalıyım
    Senden arta kalan bu dünyanın tadını
    Doyasıya çıkarmalıyım
    Affet affet
    Yargısız infaz etme beni ne olursun
    Allah’ın aşkına affet
    Erkekler çocuktur aşkım
    Bende daha yeni büyüdüm
    Belki çizmeyi aştım ama bak yine geri döndüm
    Sen hayatta gördüğüm en vicdansız adamsın
    Benim hayatım kördüğüm sen ne kadar rahatsın
    Kader mi keder mi bilmem kadınlar hep bekler mi
    Kördüğüm bir kördüğüm daha
    Affet affet
    Yargısız infaz etme beni ne olursun
    Allah’ın aşkına affet
    Yanlış yaptım hatalıyım
    Ben dersimi çoktan aldım
    Hani yüzün gülsün bana
    Yeniden başlayalım
    Ne kadar kolay değil mi erkekler için böyle
    Git, gez dolaş eğlen sonra döngel kendi evine
    Kader mi keder mi bilmem kadınlar hep bekler mi
    Kördüğüm bir kördüğüm daha...
    Affet Affet
    Yargısız infaz etme beni ne olursun
    Allah’ın aşkına affet



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi denizkabuğu -- 5 Haziran 2006; 16:13:03 >

  • Uykulu gözlerle döndüm rüyamdan
    Sana sarı laleler aldım, çiçek pazarından
    Sen olmasan buralara gelemezdim ben
    Sevemezdim bu şehri, anlamazdım dilinden

    Nasıl bir sevdaysa bu karşı koyamam
    Dayanamam kıskanırım seni paylaşamam
    Satırlar uçar gider aklımdan
    Sana sarı laleler aldım çiçek pazarından

    Uykulu gözlerle döndüm rüyamdan
    Sana sarı laleler aldım, çiçek pazarından
    Sen olmasan buralara gelemezdim ben
    Sevemezdim bu şehri, anlamazdım dilinden

    Yeniden başlasam bu sefer korkmadan
    Koklayıp birbirimizi çöpe atmadan
    Satırlar uçar gider aklımdan
    Sana sarı laleler aldım çiçek pazarından

    Uykulu gözlerle döndüm rüyamdan
    Sana sarı laleler aldım, çiçek pazarından
    Sen olmasan buralara gelemezdim ben
    Sevemezdim bu şehri, anlamazdım dilinden

    Nasıl bir sevdaysa bu karşı koyamam
    Dayanamam kıskanırım seni paylaşamam
    Satırlar uçar gider aklımdan
    Sana sarı laleler aldım çiçek pazarından
  • 
Sayfa: önceki 3233343536
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.