Şimdi Ara

Sinema İşletmeciliği Hakkında Genel Bilgiler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
41
Cevap
10
Favori
43.137
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
10 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Sinema işletmeciliği nedir,nasıl yapılır,filmlerin oynama şartları nedir? Bilmeyenler veya merak edenler varsa bilgi vereyim.

    -Sinema açmak maliyetli bir iştir.1 salonun sadece ses ve görüntü malzemelerinin fiyatı sıfır alınacaksa 40.000 euroya kadar çıkabilir.Her makinada bir kaç tane objektif ve mercek bulunur.Filmin özelliğine göre (kare,sinemaskop,panoramik)uygun mercek takılır.Sıfır mercek fiyatları 2.000 eurodan başlar zamanla yenilenmesi gerekir.Sinema perdesinin fiyatı büyüklüğüne ve kalitesine göre değişir (en iyisi gümüş perdedir).Bir sinema koltuğuda kalitesine göre 150tlden başlar 1.000 tlye kadar çıkabilir.Ses yalıtımı,duvar ve yer döşemeleri eklenince maliyet iyice artar.Büyük sinema işletmelerinde bu maliyet çok yukarılara çıkabilir.Bir 3d sistemin fiyatı ses sistemi hariç 120.000 dolar civarındadır.Bu paranın geri dönüşü küçük şehirlerdeki sinemalar için çok uzun zaman alacaktır bu nedenle bir çok sinemada 3d yoktur.

    -Sinema salonları dağıtım şirketleriyle anlaşma yaparlar.Yapımcıyla anlaşan dağıtım şirketleri filmin sinemalara dağıtılmasından,gösteriminin sağlanmasından,gerekli koşullara uyulmasından,filme ait afiş,fragman vs.. malzemelerin dağıtımından sorumludur.Özen Film,Uip,Warner Bros,Tiglon,Medyavizyon,Pinema,Cine Film en büyük dağıtım şirketleridir.Filmin hangi şirketten dağıtım yapılacağı film yapımına başlanmadan bellidir genellikle.Bazende filmin gösterime girmesine bir kaç ay kala şirket değişebilir.

    -Sinemacı filmin hangi tarihte gösterime gireceğini dağıtımcıdan gelen bilgilerle bilir.Ama esas tarih dağıtımcıdan film teklifi gelmesiyle kesinlik kazanır.Dağıtımcı filme ait koşulları ve gösterim tarihini bildirir.Sinemacı belli bir tarihe kadar filmi programa alıp almayacağını şirkete bildirir.Tüm sinemalardan gelen talep ile bu sayıda kopya basılır.

    -Her filmin kendine özel şartları olabilir.İddialı filmler genellikle ilk 2 hafta en büyük salonda ve en az 6 hafta süre gösterim şartı ile verilir.Bu süre bazı filmlerde 3-4 haftadır.Büyük filmler genellikle kasım-şubat aylarında çıkarlar.Bu tarihler en fazla sinemaya ilginin olduğu tarihlerdir.2 büyük film aynı tarihte ya da yakın tarihlerde gösterime gireceklerse farklı dağıtım şirketlerinden girecektir.Her şirket kendi şartları içinde filmin programa alınmasını ister ve bu şartlardan taviz vermezler.Mesela 2 salon oynama şartı varsa salon sayısı az olan sinemalar mecburen 2 filmden birini seçmek durumunda kalırlar.Ya da yakın tarihlerde çok sayıda film varsa gösterime girecek filmlerin hepsini oynatamazlar.Bu küçük sinemalar için sıkça karşılaşılan bir sorundur.

    -Filmin seansları ve oynayacağı salon her hafta dağıtımcı şirkete bildirilir.Şirketler filmin süresine göre maksimum sayıda seans yapılmasını isterler.O salonda başka film oynamasını ve seans eksiltilmesini kabul etmezler.Sadece filmin son haftalarına doğru 2-3 seans oynamasına bir şey demezler.

    -Sinemacılıkta esas kural pursantaj sistemidir.Yani filmin sinemada yaptığı hasılatın yaklaşık %50si sinemaya %50si dağıtımcı şirkete kalır.Sinemacıya kalan pay brüttür.Masraflar,kdv,eğlence vergisi ve diğer vergileri sinemacı kendisine kalan miktardan öder.Dağıtımcı şirkette %50 içinden kendi payını alır.Kalanı filmin yapımcısına gider.Her gün sonunda günlük kişi sayısı ve hasılat filme ait bordroyla şirkete bildirilir.Perşembe son seanstan sonra filmin haftalık hasılatı ve yapılacak ödeme bellidir.Gelecek hafta içinde dağıtımcıya düşen hasılatın ödemesi yapılır.Şirketler sık olarak salonlarda açık veya gizli sayım yapabilirler.Filme ait bildirilen kişi sayısı ile yapılan sayımın uyuşmaması durumunda yaptırım uygulayabilirler.

    -Esas sistem pursantaj olmasına rağmen şirketler bazı filmler için minimum garanti bedeli isteyebilirler.Eğer film bu bedelin altında hasılat yaparsa şirkete bunun ödemesi yapılmak zorundadır.Eğer yapılan hasılat bu miktarı geçerse yarısı yine şirketindir.Bu bedel 4.000tl ile 30.000tl arasında değişebilir.Sinemacı riskli gördüğü filmleri bu yüzden almayabilir.Yabancı filmlerde ise genelde bu bedel istenir.Büyük şehirlerdeki sinemalardan böyle bir şey istemezler çünkü yapılan iş fazlasıyla bu miktarı geçeçektir potansiyeli vardır.Bu yüzden küçük şehirlerdeki sinemalar bir çok yabancı filmi çıktığı tarihte değil 4-6 hafta sonra oynatmak durumunda kalırlar.Buna 2. vizyon gösterim denir.Bundada genellikle 1.000-2.000 tl arası bir garanti bedeli istenir.Bu miktarı aşarsa hasılat yarısı yine şirketin olur.

    -Film 1. vizyon olarak gösterilecekse sinemaya dağıtımcı şirketten karayolu kargosu veya havaalanı varsa uçak kargosu ile gelir.İstanbul içinde kurye kullanılır.Filmler bir çuvalın içinde gelir.Film kısımlardan oluşur ve kutuların içindedir.90 dakikalık bir film 5 kısımdan oluşur.Bu kısımlar sinemada birleştirilir.Filmin gösterimi bitince tekrar kutularına konur ve başka bir sinemaya veya şirketin adresine gönderilir.Film 2. vizyon olarak gösterilecekse genellikle gösterimi tamamlamış başka bir sinemadan gelir.Az sayıda kopyası olan filmler bu şekilde sinemalar arası dolaşır.

    -Sinemacılıkta asıl parayı kazananlar Afm ve Cinebonus gibi büyük sinemalardır.Bunun nedenide bu sinemaların neredeyse tamamı avmlerdedir.Buralarda zaten mevcut bir potansiyel olduğu için müşteri sıkıntısı çekmezler sinemalarına en iyi yatırımları yapmaktanda çekinmezler.Küçük şehirlerdeki bir çok sinema yazın kendi masraflarını bile karşılayamaz ama buralarda her zaman hareket vardır.

    -Sinemalarda her zaman aksaklık çıkabilme ihtimali vardır.Tamamen dolu olan bir salonda bir anda filmin sesi gider mesela.Sesi okuyan lazerde bir sıkıntı çıkmıştır.Ya da filmi oynatan makina bir anda çalışmaz mekanik bir arıza vardır.Bazen film geç başlar arıza giderilir bazende giderilemez.Bu gibi durumlar yaşanabilecek en kötü durumlardır.Bir salon dolusu insan vardır ve filmi oynatamazsınız.iadeler yapılır,açık bilet verilir,özür dilenir vs... ama herkes anlayışlı olmaz.Şikayetler,böyle rezillik olmaz,bu ne biçim sinema diyenler olur.İzleyicide haklıdır mağdur olmuştur ama burda en büyük zararı çeken sinemacıdır.Eğer gittiğiniz sinemalarda bu gibi durumlar yaşarsanız anlayışlı olmalısınız.


    2014 YILI GÜNCEL BİLGİLER:

    -Konuyu açtığımdan bu yana sinema teknolojisinde değişimler oldu.Dijital kopyalar artık 35mm film standartının yerini aldı.Bir kaç sene içinde 35mm kopyalar tamamen ortadan kalkacak büyük ihtimalle,sinemalar dijital dönüşümünü tamamlamak durumunda kalacaklardır.Dijital sinema ekipmanları ilk çıktığından bu yana fiyatlarında düşüş olsa da yinede yüksek maliyetleri devam etmektedir.Ortalama bir dijital görüntü ve ses sisteminin maliyet fiyatı 35.000-40.000 Euro arasındadır.Buna 3d ekipman dahil değildir onun fiyatıda 10.000 Euro civarındadır.

    -Dijital filmlerin oynatılması 35mm filmlerin oynatılmasına göre çok basittir. 35mm makinelerde filmi oynatacak makinistin işi tam anlamıyla öğrenmesi için bir süreç gerekir.Sinemanın deneyimli personel ihtiyacı fazladır,teknik aksaklık çıkma ihtimali yüksektir.Kopyaların hazırlanması taşınması da zahmetlidir.Dijital sinemada ise az biraz bilgisayar kullanmış bir kişi bir kaç saat içinde filmi oynatabilir.Bir makinist en fazla 2 salon idare edebilecekken,1 kişi 4-5 salonu rahatça idare edebilir.Her şey elektronik olduğu için arıza yapma aksaklık yaşanma ihtimalide çok azdır.Görüntü bozulmaz,mercek ayarı otomatiktir,görüntü ve ses kalitesi en üst düzeydedir.Ayrıca bu gibi avantajları yanında kopya maliyeti olmaması nedeniyle sinemacıdan garanti bedeli de istenmez.Normalde 35mm olsa yüksek lisans bedeli istenebilecek filmler sadece hafta şartıyla her sinemaya verilebilir.

    -Dijital filmler DCP (Digital Cinema Package ) denilen özel bir veri formatındadır.DCP'nin nitelikleri, Dijital Sinema Girişimcileri (DCI) adı altında toplanmış olan 7 büyük Hollywood stüdyosu tarafından belirlenmiş ve Dijital Sinema Sistem Özellikleri başlığı altında standartlaştırılmıştır.Tek bir standardın sağlanmasıyla, farklı formatların uyuşması engellenmiş ve dünya çapında yapılan film dağıtımlarında çıkabilecek olası sorunlara en başından engel olmak hedeflenmiştir.Ayrıca, bir standardın olması, sistemin korsana karşı daha korunaklı ve de güvenilir olmasını sağlamaktadır.

    -DCPler hard disk içinde gelir.Bir dijital filmin boyutu 100 ila 300gb arasında değişir.Usb kablosu ile sinemadaki servera aktarılır.Fakat film gösterime hazır hale gelmez.Filmin gösterilmesi için şirketten KDM gelmesi gerekir.KDM (Key Delivery Message) filmin hangi dijital sinema sunucusunda ve hangi zaman aralığında aktif hale gelmesi gerektiğini ayarlayan şifreleme sistemidir.Mail ile gelir usb ile servera yüklenir ve ilgili filmi aktif hale getirir.Yani DCP defalarca kopyalansa bile filmin hangi sinemada,hangi salonda,hangi tarihler arasında oynayacağı bilgisi yüklü olan KDM olmadan oynatılamaz.KDM süresi bittiğinde eğer film devam etmek istenirse şirkette bilgi verilir, onay alınan tarihe kadar veri içeren yeni KDM gelir ve film oynatılabilir.Filmin gösterim süresi bittiğinde DCP serverda kalmasına gerek yoktur silinir.Çünkü oynatılması hiç bir şekilde mümkün değildir.KDMler dağıtımcı şirketin aracılığıyla yurt dışında ve yurt içinde özel cihazlarla bu şifrelemeyi yapan şirketlerden gelir.

    -Dijital film fragmanları ise genellikle usbler ve dvdlerle sinemalara gelir.Dvd halinde gelenler önce pcden usbye aktarılır.Usbdeki fragmanlar servera yüklenilir ve istenilen filmin başına istenildiği kadar konulabilir.

    -Sinemalarda gösterilen reklamlar Fida film tarafından sinemalarla yapılmış anlaşmayla sinemalarda gösterilir.Fida film reklam verenler ve sinemalar arasında aracı bir şirkettir.Reklamların dağıtılması ve gösterilmesini sağlar.Her hafta başı sinema hangi filmleri hangi salonda oynayacağını Fida filme bildirir,Fida film programdaki filmlere,sinemanın bulunduğu yere,seyirci kapasitesine göre sinemaya çok sayıda veya bir kaç tane reklam verebilir veya hiçte vermeyebilir.Uzun reklam süreleri genellikle kapasitesi yüksek sinemalarda olur.Anadolu sinemalarında reklam gösterim süresi bir kaç dakikayı geçmez veya hiç olmaz.Sinemalar gösterilen bu reklamlar karşığında Fida filmden belli bir ödeme alırlar.Dijital salonlardaki filmler için reklamda yine fragmanlarda olduğu gibi usbde gelir.

    -



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi erhan911 -- 20 Mayıs 2014; 17:35:23 >



    m3rtgrsc bu mesajı paylaştı




  • Devamı ve daha fazlası :http://webparakazan.com/sinema-salonu-kurmak/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Misha Collins -- 14 Ocak 2018; 22:53:1 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.