Şimdi Ara

TIP MI MÜHENDİSLİK Mİ ? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
101
Cevap
5
Favori
14.089
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Mühendisliğe yakınım demişsin sakın kimseye bakma mühendislik (nereyi istiyorsan orayı) seç. Sakın ailene arkadaşlarına bakma. Aileni falan dinleme. Sen yaşayacaksın bu hayatı annen değil.

    Ben tıp okuyan bi abiyle tanıştım adam hayattan bezmiş ailem istedi okumamı diyor mutlu, memnun değilim diyor.

    Ona göre, nereyi sitersen orayı seç
  • ......



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nicotinell -- 12 Ekim 2015; 18:44:09 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nicotinell

    Mühendisliğin pek çok açmazları var. Bak LYS'ye hazırlanan kardeşim. İYİ DİNLE. Ben sana açmazları söyleyeyim, sen ne istersen yap.

    Bu açmazlarla karşılaşman 30-35 yaşını geçtikten sonra olduğu için manevra kabiliyetini yitiriyorsun. Köşeye sıkışıyorsun.

    Mühendislik bir kere günümüz şartlarında odtü itü boğaziçi bilkent gibi üniversiteler dışında okunmaz. Bu okullardan sonra gelen yıldız mezunları var eş dost. Onların da hayatlarını gördüm. Bir tanesi yıldız elektronik haberleşme mezunu, 2 sene işsiz gezdi, bir sürü mülakata girdi. Sonra IBM'e girdi. Tamam sonu güzel oldu ama adam 2 sene boş gezdi. Bunu hesaba kat. Teyzemin oğlu yıldız elektronik haberleşme mezunu, ilk işinde 1 sene falan çalıştı, it gibi çalıştı az paraya, sonra başka işe geçti, orada nispeten iyi bile olsa şartlar, hala yeterince iyi değildi. Şimdi 2.5 alıyor, iş tecrübesi fena değil, asker dönüşü daha çok para alabilir ama özel sektörden tiksindi, devlete girmek istiyor, kafam rahat olsun diye. 45 yaşında işsiz kalmayayım diye. Karısı avukat o da devlet kasıyor. Kuzen okuldan ilk mezun olduğunda alcatel'in mülakatına girmişti, teknik kısmı geçti ama ingilizceden çuvalladı. Alcatel'e girseydi belki daha iyi bir hayatı olurdu, kpss kasmazdı. Kuzenin arkadaşı, yıldız elektrik mezunu bir arkadaş 1 sene falan ufak dandik şirketlerde süründükten sonra UFO'ya girdi. Burada şef olarak çalıştı. Koşullar fena değildi, maaş da fena değildi. Ama malesef geçen hafta işsiz kaldı, firma 70 kişiyi işten atmış. Yıldız mezunu olup google'da çalışan var avrupa'da kuzenin arkadaşı. Bak güzel kardeşim, ben sadece risklere değindim karar senin.

    Bir mühendis kabaca 5 sene okusa 1 senede askerlik falan desek, 24 civarı işe girse, 5-6 sene teknik tecrübe kazansa, yaş oluyor 30. İşte mühendis için en güzel yaş. Hem yaşı küçük hem de tecrübesi var.

    Mühendislikte hemen hemen tüm branşlarda 5 sene tecrübe yeterlidir en zor işler için bile. Derinliği o kadar. Bazı sektörlerde 3 sene de yeter. Sonrası rutine biniyor.

    Mühendislikte sakat olan şey yaş ilerledikçe özel sektörün istediği adam tipi olmaktan uzaklaşmanız. Sen diyelim 40 yaşındasın çok tecrübelisin, ama piyasada 30-35 yaşlarında adamlar var, özel sektör seni niye alsın işe. Teknik açıdan önün kapandı. Yönetici olabilirsin, o da nereye kadar, bak 40 yaştan bahsediyoruz. Teknik açıdan artık sektör için çok bir şey ifade etmiyorsun, 30 yaşında acar çocuklar var. Kurumsal bazı şirketler kolay kolay işten çıkartmıyorlar ama onlara girebileceğinin garantisi de yok. Nerde kalmıştık, 40 yaşındasın, ne kaldı emekliliğe? 20 sene. İşte bu 20 sene kolay geçmeyecek dostum hem de hiç. Çünkü o yaşlarda ufak çocukların olacak, onları okula göndereceksin falan filan, masrafların olacak. İşyerinde sürekli stres sıkıntı. Bakın arkadaşlar özel sektör çok stresli ve çok dinamik bir yerdir. Maksimum performans göstermek zorundasınız sürekli ki adam sizi beslesin. Yaş ilerleyince bu ortam zor geliyor insana. Ve yine aynı sorun emeklilik 60'da.

    Şimdi özelde 5-6 milyar maaş alırsın iyi bir mühendissen, bir pratisyen maaşı. Peki şimdi pratisyene bakalım. Tek marifeti okulu bitirmek olan, ingilizce falan bilmeyen, iş tecrübesi olmayan bir doktoru devlet zorla işe alır, ve 3-5 sene tecrübeli bir mühendis kadar veya daha fazla maaş verir. Sadece kuru kuruya diploması var.

    Bak şimdi en önemli mesele şu, bir doktor 60'a kadar iş bulabilir, çalışabilir. Kafası rahattır. Bunu bir yere not et.

    Devam edelim. Sen şimdi diyelim odtü itü okudun, sonra özel sektörde iyi maaş alıyorsun, yaş 30'u geçti, evlendin çocuk yaptın, sonra diyorsun ki kendi kendine "ulan ben 60'a kadar nerde çalışacağım, özel sektörde o yaşları görmek çok zor" 5000 alacağıma devlette 3000 alayım kafam rahat olsun. Ama devlete girmek çok zor be güzelim. Kpss diye kol gibi bir sınav var. Sen üniversite sınavında matematiği fiziği full'lemiş olabilirsin ama kpss sayısal bir sınav değil ki. Sen odtü mezunu olsan da, hakkari mezunu adam seni kpss'de geçebilir.

    Yani sonuç: köşeye sıkışmak.

    Devlete girdiğinde ise, seni bekleyen sorunlar. Görevde yükselmek performansla değil, torpille. Teknik iş yok, mühendis olmanın değeri sadece unvanın. Maaş iyi değil. Bütün bunlara rağmen peki devlet neden cazip geliyor? İş güvencesi, mesai saatlerinin düzgünlüğü falan filan.

    Neyse daha çok şey yazılabilir ama, gün gelir köşeye sıkışmayın diye söyledim bunları.

    Diğer bir alternatif, biraz iş tecrübesi kazandıktan sonra 30 yaşında yurt dışına gitmek ve bir daha dönmemek.

    abi cok acimasizca yaziyosun. Yani anlamadim ben simdi bilkent endustriden mezun birinin gelecegi nasil olur anlatir misin?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nicotinell -- 12 Ekim 2015; 18:43:48 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nicotinell

    Abi nerden bileyim geleceğini. Yani zaten orta vadeli gelecekte bir sorun yok iyi okullarda mühendislik okursan. Mesele yaşlılık dönemlerinde iş aş sahibi olmak. İşte onu kimse bilemez, medyum değiliz ki.

    Ben köşeye sıkışanlardan biriyim mesela. İş değiştirmek istiyorum ama özel sektör için yaş geçti, kpss'ye girip başka kuruma geçmek istiyorum ama kpss çok zor.

    yani hayir hic mi yok 60ndan sonra iyi unide okuyup is bulan. Bence hata ediyosun bu kadar kesin konusmakla.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sekiz8.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Nicotinell

    Abi nerden bileyim geleceğini. Yani zaten orta vadeli gelecekte bir sorun yok iyi okullarda mühendislik okursan. Mesele yaşlılık dönemlerinde iş aş sahibi olmak. İşte onu kimse bilemez, medyum değiliz ki.

    Ben köşeye sıkışanlardan biriyim mesela. İş değiştirmek istiyorum ama özel sektör için yaş geçti, kpss'ye girip başka kuruma geçmek istiyorum ama kpss çok zor.

    yani hayir hic mi yok 60ndan sonra iyi unide okuyup is bulan. Bence hata ediyosun bu kadar kesin konusmakla.

    Alıntıları Göster
    ....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nicotinell -- 12 Ekim 2015; 18:44:21 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sekiz8.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Nicotinell

    Abi nerden bileyim geleceğini. Yani zaten orta vadeli gelecekte bir sorun yok iyi okullarda mühendislik okursan. Mesele yaşlılık dönemlerinde iş aş sahibi olmak. İşte onu kimse bilemez, medyum değiliz ki.

    Ben köşeye sıkışanlardan biriyim mesela. İş değiştirmek istiyorum ama özel sektör için yaş geçti, kpss'ye girip başka kuruma geçmek istiyorum ama kpss çok zor.

    yani hayir hic mi yok 60ndan sonra iyi unide okuyup is bulan. Bence hata ediyosun bu kadar kesin konusmakla.

    Alıntıları Göster
    ....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nicotinell -- 12 Ekim 2015; 17:24:45 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nicotinell

    Mühendisliğin pek çok açmazları var. Bak LYS'ye hazırlanan kardeşim. İYİ DİNLE. Ben sana açmazları söyleyeyim, sen ne istersen yap.

    Bu açmazlarla karşılaşman 30-35 yaşını geçtikten sonra olduğu için manevra kabiliyetini yitiriyorsun. Köşeye sıkışıyorsun.

    Mühendislik bir kere günümüz şartlarında odtü itü boğaziçi bilkent gibi üniversiteler dışında okunmaz. Bu okullardan sonra gelen yıldız mezunları var eş dost. Onların da hayatlarını gördüm. Bir tanesi yıldız elektronik haberleşme mezunu, 2 sene işsiz gezdi, bir sürü mülakata girdi. Sonra IBM'e girdi. Tamam sonu güzel oldu ama adam 2 sene boş gezdi. Bunu hesaba kat. Teyzemin oğlu yıldız elektronik haberleşme mezunu, ilk işinde 1 sene falan çalıştı, it gibi çalıştı az paraya, sonra başka işe geçti, orada nispeten iyi bile olsa şartlar, hala yeterince iyi değildi. Şimdi 2.5 alıyor, iş tecrübesi fena değil, asker dönüşü daha çok para alabilir ama özel sektörden tiksindi, devlete girmek istiyor, kafam rahat olsun diye. 45 yaşında işsiz kalmayayım diye. Karısı avukat o da devlet kasıyor. Kuzen okuldan ilk mezun olduğunda alcatel'in mülakatına girmişti, teknik kısmı geçti ama ingilizceden çuvalladı. Alcatel'e girseydi belki daha iyi bir hayatı olurdu, kpss kasmazdı. Kuzenin arkadaşı, yıldız elektrik mezunu bir arkadaş 1 sene falan ufak dandik şirketlerde süründükten sonra UFO'ya girdi. Burada şef olarak çalıştı. Koşullar fena değildi, maaş da fena değildi. Ama malesef geçen hafta işsiz kaldı, firma 70 kişiyi işten atmış. Yıldız mezunu olup google'da çalışan var avrupa'da kuzenin arkadaşı. Bak güzel kardeşim, ben sadece risklere değindim karar senin.

    Bir mühendis kabaca 5 sene okusa 1 senede askerlik falan desek, 24 civarı işe girse, 5-6 sene teknik tecrübe kazansa, yaş oluyor 30. İşte mühendis için en güzel yaş. Hem yaşı küçük hem de tecrübesi var.

    Mühendislikte hemen hemen tüm branşlarda 5 sene tecrübe yeterlidir en zor işler için bile. Derinliği o kadar. Bazı sektörlerde 3 sene de yeter. Sonrası rutine biniyor.

    Mühendislikte sakat olan şey yaş ilerledikçe özel sektörün istediği adam tipi olmaktan uzaklaşmanız. Sen diyelim 40 yaşındasın çok tecrübelisin, ama piyasada 30-35 yaşlarında adamlar var, özel sektör seni niye alsın işe. Teknik açıdan önün kapandı. Yönetici olabilirsin, o da nereye kadar, bak 40 yaştan bahsediyoruz. Teknik açıdan artık sektör için çok bir şey ifade etmiyorsun, 30 yaşında acar çocuklar var. Kurumsal bazı şirketler kolay kolay işten çıkartmıyorlar ama onlara girebileceğinin garantisi de yok. Nerde kalmıştık, 40 yaşındasın, ne kaldı emekliliğe? 20 sene. İşte bu 20 sene kolay geçmeyecek dostum hem de hiç. Çünkü o yaşlarda ufak çocukların olacak, onları okula göndereceksin falan filan, masrafların olacak. İşyerinde sürekli stres sıkıntı. Bakın arkadaşlar özel sektör çok stresli ve çok dinamik bir yerdir. Maksimum performans göstermek zorundasınız sürekli ki adam sizi beslesin. Yaş ilerleyince bu ortam zor geliyor insana. Ve yine aynı sorun emeklilik 60'da.

    Şimdi özelde 5-6 milyar maaş alırsın iyi bir mühendissen, bir pratisyen maaşı. Peki şimdi pratisyene bakalım. Tek marifeti okulu bitirmek olan, ingilizce falan bilmeyen, iş tecrübesi olmayan bir doktoru devlet zorla işe alır, ve 3-5 sene tecrübeli bir mühendis kadar veya daha fazla maaş verir. Sadece kuru kuruya diploması var.

    Bak şimdi en önemli mesele şu, bir doktor 60'a kadar iş bulabilir, çalışabilir. Kafası rahattır. Bunu bir yere not et.

    Devam edelim. Sen şimdi diyelim odtü itü okudun, sonra özel sektörde iyi maaş alıyorsun, yaş 30'u geçti, evlendin çocuk yaptın, sonra diyorsun ki kendi kendine "ulan ben 60'a kadar nerde çalışacağım, özel sektörde o yaşları görmek çok zor" 5000 alacağıma devlette 3000 alayım kafam rahat olsun. Ama devlete girmek çok zor be güzelim. Kpss diye kol gibi bir sınav var. Sen üniversite sınavında matematiği fiziği full'lemiş olabilirsin ama kpss sayısal bir sınav değil ki. Sen odtü mezunu olsan da, hakkari mezunu adam seni kpss'de geçebilir.

    Yani sonuç: köşeye sıkışmak.

    Devlete girdiğinde ise, seni bekleyen sorunlar. Görevde yükselmek performansla değil, torpille. Teknik iş yok, mühendis olmanın değeri sadece unvanın. Maaş iyi değil. Bütün bunlara rağmen peki devlet neden cazip geliyor? İş güvencesi, mesai saatlerinin düzgünlüğü falan filan.

    Neyse daha çok şey yazılabilir ama, gün gelir köşeye sıkışmayın diye söyledim bunları.

    Diğer bir alternatif, biraz iş tecrübesi kazandıktan sonra 30 yaşında yurt dışına gitmek ve bir daha dönmemek.

    Saol hocam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Mühendislik ölü meslek olarak geçiyor artık. 250 Taban puanıyla alan mühendislik fakülteleri bile var. Sürekli yeni mühendislik bölümleri açılıyor ve dolu mezun var. Heryer mühendis neredeyse ama iş var mı ? yok ! yabancı dil bilmiyorsan ve özelde çalışmıyorsan işin aşırı zor. Makine yazan arkadaşlara bile gerçekten üzülüyorum. Devlette 1 milyara çalışıyorlar birde dolu var... Aklın varsa tıp yaz. Maddi durumunuz iyiyse biraz geç olur güç olur ama mühendislik gibi okulu bitirip fabrika fabrika dolanıp moral bozmazsın.
  • Logic54 kullanıcısına yanıt
    devlette mühendis maaşı 3 bin lira şu an. üstelik sadece hafta içi 9-5 arası çalışmayla:)

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dr_Gölge

    devlette mühendis maaşı 3 bin lira şu an. üstelik sadece hafta içi 9-5 arası çalışmayla:)

    Dostum eskiden forumlarda dolaşırken edindiğim bir bilgiydi yanlışsa kusura bakma. Çoğu mühendis işsizlikten şikayetçi forumları biraz kurcala anlarsın. Kendini geliştirmeden bir şekilde doğrulmak çok zor gibi. Dil yada program bilmek vesaire.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: crista galli

    devlette mühendis maaşı 3 bin lira şu an. üstelik sadece hafta içi 9-5 arası çalışmayla:)
    ....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nicotinell -- 12 Ekim 2015; 18:44:41 >
  • Up

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tercıh donemı hortlatak lazım.olur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: pythonnn

    aynı durumu ben de yaşıyorum ,lysde ilk 100 e girip küçüklüğümden beri hayalim olan mühendislik yazdım, bilkent elektroniği tercih ettim bu sene. Tercih sürecinde bir an bile düşünmedim tıp yazmayı , annem babam ablamlar da içten içe doktor olmamı istediği halde hiç karışmadılar tıp yaz diye , bilgisayarın başında pes oynaya oynaya tercih sürecinde bilkent ee - yi yazdık yolladık . Kafamda bir tane bile soru işareti yoktu açıkçası tercihler sonuçlandığı güne kadar . Ama işte o sonuçlandığı gün , bilmiyorum neden, böyle içimde garip bir hiss vardı , gördüktten sonra bilkent ee yi orda . Yıl boyunca mühendislik isteyen arkadaşlarımın da cerrahpaşayı çapayı hacettepeyi kazandığını öğrenince bu his daha da bir garipleşti. Bilmiyorum pişmanlık tam karşılar mı ama buna benzer bir duyguydu. O an oturdum bilgisayarın başına , (mühendislik mi tıp mı) (odtü mü bilkent mi boğaziçi mi ) yazılarını okuyorum , kendimi tatmin edici bir şeyler arıyordum açıkçası . Nereye baksam biraz daha karamsarlaştım sanırsam . Elektrik elektroniğe atılan laflar , dile getirilen memnuniyetsizlikler , tıpa söylenene övgüler ... bir taraftan da bilkentmi boğaziçi mi soruları ,boğaziçiyi öven insanlar, ablamlar istanbulda olduğu halde hiç bilmediğim bozkırın ortasındaki bilkenti seçmiş olmam ... hayatımda ilk defa bu denli çaresiz kaldığımı hissettim ,Sanırsam o an tercih süreci yeniden başlayacak olsa bu sefer sevip sevmediğimi umursamadan direkt cerrahpaşa ingilizce tıp ya da boğaziçi elektronik yazardım . Kafam allak bullaktı rahatlatan tek şey eniştemle pes oynamak oldu o an. Ama doğal olarak bir türlü çıkmıyor kafanızdan . Kayıt süreci hazırlık sınavları falan derken yerleştik yurda. Bu arada da tabi her kötü özelliği böyle daha da bir gözüme çarptı açıkçası , diğer tüm üniversiteler başlıyor ekimde , bizimkisi 14ünde , tabi bir de oryantasyon vardı 3-4-6-7 sinde , herkes yapar 1 gün oryantasyon bir şey varmış gibi biz 4 gün yaptık . Tercih sürecinde bize merkes kampüsü göstermişlerdi , doğu kampüsü görememiştik , hazırlık okuyacaz diye koydular bir de hiç bir güzelliği olmayan doğu kampüse . Bir de saçma sapan burs işleri , bu işleri ailen olmadan kendi başına yapıyor olmak zorunda olman falan filan ..(en zoru da buydu sanırsam ,o an daha bir anladım benim için ailenin önemini) Bu sefer de google ı açtık bu sefer de bölüm değiştrirme üniversite değiştirme yazılarını okuyorum acaba yapabilir miyim tarzında . Bilkent içinde bölüm değiştirmek epey kolay gözüküyor da diğer kısım pek içi açıcı değildi açıkçası ( bilkent içinde bölüm değiştirmeye bile baktım açıkçası elektronik çok zordur yazılarını okuyunca , endüstri bir an daha mı cazip olurdu diye de , yok ya ne endüstrisi dedim tabii sonra ) . Neyse şöyle bir yorum okudum önce istanbul üniversitesi elektronik mühendisliğine ordan da senato onayıyla cerrahpaşa tıp a geçebilirmişim. Bir an çok güzel gözüktü gözüme , ama tabi ki nerdeyse imkansız olduğunu anlaman uzun sürmüyor . velhasıl kelam süreç geçti gitti , şu an türkiyenin en zor hazılık bölümlerinden birinde , bir kurdan diğerine geçmek için bile sınavların olduğu (hatta bu sınavlara girebilmek için de sınav var tabi ) busel programında geçinip gidiyoruz . Hayatımızdaki her adımı ne yazık ki kontrol edemiyoruz , hayat en güzel olması gereken anda bile çirkin yüzünü gösterebiliyor .. Umarım sonu hayırlı olur bu sürecin ... Diyeceğim tek şey ne tercih edeceksek edelim , tercih edeceğimiz bölümü bütün yanlarıyla ele almak gerekiyormuş , yok ben kandan korkarım yok ben biyolojiyi hiç sevmedim hayatım boyunca falan deyip ( bir doktor ile görüştüm işte bu süreçte biyolojiyi sevmeden ,kandan korkan birisi olarak girmiş tıp a şu an nerden baksan ayda yaklaşık 50bin tl yi cebe indiriyor, çok çalışıyorlar falan diyorum içimden kendimi tatminetmek için de , mühendis olan sanki az mı çalışıyor bu süreçte ) tıp ı seçmedikten sonra ' neden tıp seçmediğinizi size soracak yüzlerce insanın varlığı ve her sorudan sonra da bir kez daha düşünmek gerçekten üzücü.. gerç sadece neden tıp diye sormuyoelar , neden boğziçi değil sorusu da geliyor ardından , bir de bilkentte elektronik bölümünde olmasa da , diğer bölümlerdeki arkadaşların çoğunun ,boğaziçi endüstri boğaziçi bilgisayar, yazıp kazanamayıp bilkente geldiklerini gördükten sonra ,bu soru da yurt dışında bilkent daha tanınmış diyorlar cevabıyla geçiştiriliyor anca. İşte durum böyle , içimi dökmek istedim bir an , hızlı hızlı yazarken dağınık oldu sanırsam biraz neyse ...

    Üzerinden baya zaman geçmiş ama ben de bu yıl üniversite kazandım ve buna benzer bir ruh halindeyim. Odtüye yerleştim ama yıl boyunca odtü diyip tıpa giden arkadaşlarım az değil. Konya samsun mersin gibi yerlerde tıp tutuyodu ama şehir dışı istemediğim için yazmadım. Neresi olursa olsun puanı yetti diye tıp yazıp giden arkadaşlarım daha mı akıllı davrandı ben puanıma yazık mı ettim bilmiyorum. Tıp okumak istemiyodum ama mühendislikle ilgili de ne biliyodum da okumak istiyodum onu da bilmiyorum. Aynı bu arkadaş gibi hissediyorum. Tek farkı yerleştiğim puanla sene sonu yatay geçiş yapabiliyomuşum. Durum bu. Bu arkadaş da naptı çok merak ediyorum




  • sadece 36 saat nöbet için bile tıp yerine mühendislik seçilebilir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: pythonnn

    aynı durumu ben de yaşıyorum ,lysde ilk 100 e girip küçüklüğümden beri hayalim olan mühendislik yazdım, bilkent elektroniği tercih ettim bu sene. Tercih sürecinde bir an bile düşünmedim tıp yazmayı , annem babam ablamlar da içten içe doktor olmamı istediği halde hiç karışmadılar tıp yaz diye , bilgisayarın başında pes oynaya oynaya tercih sürecinde bilkent ee - yi yazdık yolladık . Kafamda bir tane bile soru işareti yoktu açıkçası tercihler sonuçlandığı güne kadar . Ama işte o sonuçlandığı gün , bilmiyorum neden, böyle içimde garip bir hiss vardı , gördüktten sonra bilkent ee yi orda . Yıl boyunca mühendislik isteyen arkadaşlarımın da cerrahpaşayı çapayı hacettepeyi kazandığını öğrenince bu his daha da bir garipleşti. Bilmiyorum pişmanlık tam karşılar mı ama buna benzer bir duyguydu. O an oturdum bilgisayarın başına , (mühendislik mi tıp mı) (odtü mü bilkent mi boğaziçi mi ) yazılarını okuyorum , kendimi tatmin edici bir şeyler arıyordum açıkçası . Nereye baksam biraz daha karamsarlaştım sanırsam . Elektrik elektroniğe atılan laflar , dile getirilen memnuniyetsizlikler , tıpa söylenene övgüler ... bir taraftan da bilkentmi boğaziçi mi soruları ,boğaziçiyi öven insanlar, ablamlar istanbulda olduğu halde hiç bilmediğim bozkırın ortasındaki bilkenti seçmiş olmam ... hayatımda ilk defa bu denli çaresiz kaldığımı hissettim ,Sanırsam o an tercih süreci yeniden başlayacak olsa bu sefer sevip sevmediğimi umursamadan direkt cerrahpaşa ingilizce tıp ya da boğaziçi elektronik yazardım . Kafam allak bullaktı rahatlatan tek şey eniştemle pes oynamak oldu o an. Ama doğal olarak bir türlü çıkmıyor kafanızdan . Kayıt süreci hazırlık sınavları falan derken yerleştik yurda. Bu arada da tabi her kötü özelliği böyle daha da bir gözüme çarptı açıkçası , diğer tüm üniversiteler başlıyor ekimde , bizimkisi 14ünde , tabi bir de oryantasyon vardı 3-4-6-7 sinde , herkes yapar 1 gün oryantasyon bir şey varmış gibi biz 4 gün yaptık . Tercih sürecinde bize merkes kampüsü göstermişlerdi , doğu kampüsü görememiştik , hazırlık okuyacaz diye koydular bir de hiç bir güzelliği olmayan doğu kampüse . Bir de saçma sapan burs işleri , bu işleri ailen olmadan kendi başına yapıyor olmak zorunda olman falan filan ..(en zoru da buydu sanırsam ,o an daha bir anladım benim için ailenin önemini) Bu sefer de google ı açtık bu sefer de bölüm değiştrirme üniversite değiştirme yazılarını okuyorum acaba yapabilir miyim tarzında . Bilkent içinde bölüm değiştirmek epey kolay gözüküyor da diğer kısım pek içi açıcı değildi açıkçası ( bilkent içinde bölüm değiştirmeye bile baktım açıkçası elektronik çok zordur yazılarını okuyunca , endüstri bir an daha mı cazip olurdu diye de , yok ya ne endüstrisi dedim tabii sonra ) . Neyse şöyle bir yorum okudum önce istanbul üniversitesi elektronik mühendisliğine ordan da senato onayıyla cerrahpaşa tıp a geçebilirmişim. Bir an çok güzel gözüktü gözüme , ama tabi ki nerdeyse imkansız olduğunu anlaman uzun sürmüyor . velhasıl kelam süreç geçti gitti , şu an türkiyenin en zor hazılık bölümlerinden birinde , bir kurdan diğerine geçmek için bile sınavların olduğu (hatta bu sınavlara girebilmek için de sınav var tabi ) busel programında geçinip gidiyoruz . Hayatımızdaki her adımı ne yazık ki kontrol edemiyoruz , hayat en güzel olması gereken anda bile çirkin yüzünü gösterebiliyor .. Umarım sonu hayırlı olur bu sürecin ... Diyeceğim tek şey ne tercih edeceksek edelim , tercih edeceğimiz bölümü bütün yanlarıyla ele almak gerekiyormuş , yok ben kandan korkarım yok ben biyolojiyi hiç sevmedim hayatım boyunca falan deyip ( bir doktor ile görüştüm işte bu süreçte biyolojiyi sevmeden ,kandan korkan birisi olarak girmiş tıp a şu an nerden baksan ayda yaklaşık 50bin tl yi cebe indiriyor, çok çalışıyorlar falan diyorum içimden kendimi tatminetmek için de , mühendis olan sanki az mı çalışıyor bu süreçte ) tıp ı seçmedikten sonra ' neden tıp seçmediğinizi size soracak yüzlerce insanın varlığı ve her sorudan sonra da bir kez daha düşünmek gerçekten üzücü.. gerç sadece neden tıp diye sormuyoelar , neden boğziçi değil sorusu da geliyor ardından , bir de bilkentte elektronik bölümünde olmasa da , diğer bölümlerdeki arkadaşların çoğunun ,boğaziçi endüstri boğaziçi bilgisayar, yazıp kazanamayıp bilkente geldiklerini gördükten sonra ,bu soru da yurt dışında bilkent daha tanınmış diyorlar cevabıyla geçiştiriliyor anca. İşte durum böyle , içimi dökmek istedim bir an , hızlı hızlı yazarken dağınık oldu sanırsam biraz neyse ...

    acil şu arkadaşı bulup hangi konumda olduğunu öğrenmek lazım yav




  • pythonnn P kullanıcısına yanıt
    Oncelikle tebrik ederim, umarim su an kariyerinizde mutlusunuzdur, ben de o seneler 2011de univeristeye baslamistim ve gelip baktigigm sayfayi yazilanlari gormek eskiye goturdu, ben de isteyerek tip yazmistim, su an mezunum ve calisiyorum uzmanlik da baslayacak, sadece sunu demek istiyorum eger bunlari okuyan genc arkadaslar varsa, tip cok guzel bir bolum tabi doktor olmak isteyene, onun haricinde uzanktan cok abartilarak anlatilmis bir dunya sorun sikinti cile de beranerinde var, bunlar calisma kosullarindan tutun bazi uzmanliklarda is bulma sorununa, kapsirli insanlarla muhattap olmaniza varincaya kqdar, hic bir sey mukemmel degil baska bolumlerde oldugu gibi, hedefler idealler yetenekler hersey ortaya konup bakilmali, ben yine olsa yine yazardim diyorum ama yaptigim ise gercekten heyecan duydugumdan boyle diyorum, hekimlik cok guzel ama muhendislik de cok guzel, yapacaginiz icinde buluncaginiz ortamlari gezin gorun bu isi yapan insanlarla konusun, mesele paraysa doktorlar iyi para kazaniyorlar evet ama milyoner milyarder muhendisler de var, milyoner doktorlar da var tabi ama kac kisi, kimse maasli cakisannolarak milyoner olamaz zaten, eger bilim merkezli bir insansaniz bu iki bolumden ziyade temel okumanizi mesela molekuler biyoloji gibi tabsiye edebilirim, ailenizle de cok iyi konusun, ya ama ben bunu istiyorum diyip durmayin nedenlerini bulgularinizi iyi ifade edin, muhendislik de tip da cok iyi bolumler cok iyi yere gelmis hekim ve muhendis arkadaslarim var ve gayet mutlular, kendinizi surekli gelsitirmeniz guncel tutmaniz her halukarda gerekecek, caliskanlik her halukarda gerekecek, ne istediginize ve kim oldugunuzu iyi ogrenim, basarilr herkese

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • holyjohn kullanıcısına yanıt
    Dostlar 8 yıl olmus konuyu açalı. Şuan bir tıp doktoruyum. Aile hekimiyim. Aldığım maaş 5700TL.



    Mutlu musun derseniz. Tıpı çok seviyorum bilimsel olarak ilgi çekici. Ama insanlardan nefret ettim.



    İnsanların bencilliği, cahillikleri ( bakın bilgisizlikleri veya egitimsizlikleri demiyorum) yani bilmeden herşeyi biliyormuş gibi davranmalari.



    Yaptigim iyiliklerin hepsinin nankörlükle sonuçlanması. Bunlar benim mesleki hevesimi sıfır seviyesine indirdi.



    1. Sınıfta kardiyolog olmaya ve can kurtarmaya karar vermiştim. Sırf o insanların gözündeki teşekkür ve samimi minnet duygusunu hissetmek için.



    Şuan Türkiye şartlarında; MI (kalp krizi) geçirip coktan hayatını kaybetmiş halde acile getirilen hastanin oğlu'nun 'Doktorr babam yaşamali doktorr, yikariz burayı doktorrr' diye aniracagini biliyorum. Bunlari bizzat yaşayarak öğrendim ve igrendim.



    Kısacası bu meslek Türkiye şartlarında ölmüştür.



    Şuan TUS çalışıyorum. Kazanabilecek miyim bilmiyorum. 10bin sayfalık not var. Özet olarak 2bin sayfasını birebir ezberime almam gerekiyor. Bu imkansız birşey gibi ama pes etme şansım yok.



    Bakın mesela; (uzatiyorum konuyu ama).

    Yumurtalik kanserlerini ezberlerken aklıma, internken yasadiim bir olay geldi bugün. yumurtalık kisti patlamış bir kadın hayati tehlikesi var. Opere edilmesi gerekiyor.



    Asistanim kocasindan onay imzasi almami istedi. Gittik anlattik durumu. Asistan geri döndü ben imza alicam. Adam cikardi telefonu bi akrabasini aradi 10 dk dır muhabbet ediyor. Bi yandan da formlari dolduruyor ama kamlumbaga hizinda. Biraz doldurup ara veriyor beni elimde kagitla 5dk ayakta dikiyor felan. Bu kadın ya artik doguramazsa felan diye işin kritiğini yapiyorlar ama mahalle muhabbeti havasinda, rahatlar yani. Kadin icerde sepsise girip ölecek aq.



    Dedim beyendi karinizin hayati tehlikesi var siz telefonda muhabbettesiniz. Biraz sert bir tonda söyledim ama.



    Bağırdı çağırdı "sen kimsin bana firca atiyorsun" felan diyor,. Yüce Tanrı kronos ya kendisi. Küfür felan etti Yumruk felan atmaya çalıştı bana ama atamadi ben sinirden delirip adama yumruğu koydum. Çenesinin yaylandigini hissettim parmaklarimda. Akrablarini topladi beni aradilar 2 gün hastanede.



    Bu sadece 1 örnek.



    Kısacası durum bu ve karar sizin.



    Sorusu olan varsa cevaplarim. Tercih donemindeyiz. Herkese bol şans.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • FoGLy F kullanıcısına yanıt
    Hocam cidden adamı dövdünüz mü

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.