Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Eğitim ve Sınavlar
  • Üniversite Eğitimi ve Yüksek Lisans, Doktora
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

EN İYİ İNGİLİZCE DİL KURSU

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
190
Cevap
13
Favori
183.837
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
0 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • BRITISH TIME GERÇEĞİ

    Size British Time ile ilgili başımdan geçen, kanunlara göre yasal ama meslek etiği ve iş ahlakı olarak son derece yanlış olan ve tarafıma yapılan bir çirkinliği anlatacağım. Umarım İngilizce öğrenmek için para ve zaman harcayacağınız sizlere doğru dil okulunu seçmede veya en azından yanlışı seçmemenizde bir yardımım dokunur.
    İstanbul’a yeni gelen kardeşim diyebileceğim bir yakınım, daha geldiğinin ilk haftası bir hevesle Kadıköy’e gider. Tabi bu şehrin nasıl simsarlarla dolu olduğundan habersizdir. Eline bir ilan tutuştururlar ve büyük ısrarlarla British Time’ın ofise getirirler. Tabi bu kişiler insan sarrafı olduğu için doğru kişiyi bulmuşlardır. Daha sonra bol laf yaparak ona göre uygun bir kurs olduğunu ve fiyatının uygun olduğuna inandırırlar. (Uygun fiyat 3000 TL’dir daha sonra öğrendim ki zaten en pahalı kur buymuş.) Kardeşim ailesini aramasını gerektiğini söyler ve üstünde kredi kartı veya o kadar nakit para olmadığını belirtir. Ama kötü niyetli insanlar iş başındadır ve hemen bir oldubittiye getirerek kendisine 13 tane senet imzalattırılır. Bu arada kardeşim daha önce hiç senet görmemiştir. Açıkçası ben bile 30 yıllık hayatımda bir kere imzaladım. Burada amaç ailesini aramasını engellemek ve işlerini garantiye almaktır.
    Sonra akşam eve geldiğinde bize olayı anlattı ve hemen akabinde ben devreye girdim. Ertesi gün dil okulunu arayarak sözleşmeyi feshetmek istediğimizi bildirdim ve kardeşimin eğitimlere katılmayacağını belirttim ama bana sözleşme gereği 600 tl para ödememi yoksa sözleşmeyi feshetmeyeceklerini söylediler. Bu ülkede asgari maaşın 846 tl olduğu ve bunun için insanların Soma’da, Ermenek’te madenlerde hayatlarını verdiği düşünülürse bazı kişilerin ne kadar kolay para kazandığını anlayabilirsiniz. Burada benim için 600 tl önemli bir para değil, benim karşı olduğum haksız kazanç, meslek etiğinin hiçe sayılması ve koskoca bir kurumun çalışanlarının bu kadar bir tutar için çirkinleşmesi.
    Daha sonra Pazar günü adı geçen kurumu gittim gayet kendimden emin ve problemi konuşarak halledebileceğimi düşünüyordum. Kadıköy Şubesinde Fatoş hanımla görüştüm. Kendisine gayet nazikçe kardeşimin çekingen bir yapısı olduğunu ve üzerine gelindiğinde hayır diyemediğini, bu özelliğini kullanarak kendisine sözleşmenin imzalattırıldığını, bu arada kendisinin ailesini araması gerektiğini söylediği halde bunun laf arasında geçiştirildiği ve direk senetlerin imzalattırıldığını anlattım. Daha eve geldiği gibi imzaladığına pişman olduğunu ve kurum bir gün sonra aranılarak sözleşme feshedilmesiyle ilgili bilgi verdiğimi söyledim. Sonuç olarak sözleşmeyi feshetmek istediğimi bildirdim. Kendisinin bana verdiği ilk cevap muhasebe şurada gidin 600 TL’nizi verin ve sözleşmeyi feshedelim oldu. Bende kurumdan hiç eğitim alınmadığını ve alınmayacağının da bir gecikmeye mahal vermeksizin bildirildiğini bu cezai yaptırımın sözleşmede yer almasına karşın, eğitim kurumu olmanın bilincinde ve iyi niyet kapsamında alınmamasının doğru olacağını ve eğer bu yapıldığı takdirde buradan mutlu ayrılacağımızı söyledim. Ayrıca her sözleşmede bir bedelsiz cayma hakkının olması gerektiğini en basitinden bir kıyafet aldığımızda bile bir ay içerisinde iadesinin yapılabildiğinden bahsettim. Fakat kendisi ücret ödemeden feshedilemeyeceğini söyledi. Bende bu tutarı vermek istemediğimi ve gerekirse bunu mahkeme kanalıyla benden almasını söyledim ve yapılan senetleri şahsıma vermesini talep ettim ama kendisi bana senetleri vermedi.
    Ben yine tüm iyi niyetimi kullanarak yapılanın yanlış olduğunu aynı şeyin kendi başına gelse nasıl hissedeceğini ve biraz empati kurmasını istedim. Ayrıca kardeşimin hiçbir gelirinin olmadığını, herhangi bir burs almadığını ve bu parayı nasıl ödeyeceğini sordum. Çünkü tek dayandıkları yasal dayanak 18 yaşında reşit olması ve seneti imzalamaya ehliyetinin olmasıydı. Kendisi bana hayatımda duyduğum en çirkin cevabı verdi ve dedi ki “nereden bulacağı beni ilgilendirmez ben burada senet imzalatırken gelir durumuna bakmıyorum ister ailesinden alsın ister part-time çalışsın” ve bunu söylerken kardeşim yanımdaydı. Bunun daha 18 yaşına gelmiş ve sorumluluk almak isteyen, kendi ayakları üzerinde durabileceğini ispatlamaya çalışan bir çocuğu (bu bir genç kız) psikolojik olarak nasıl etkileyeceğini siz düşünün. Fatoş hanımın bu söyleminden sonra benim için artık konuşma bitti. Çünkü artık gözümde bir eğitimci değil sadece gözünü para hırsı bürümüş bir tefeci vardı. En çok üzüldüğüm ise bu kişilerin öğretmen eğitimci gibi sıfatları kullanmalarıydı. Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün öğretmenler ve eğiticimler için söylediği “Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.” dediği kişilerin bunlar olmadığı aşikârdı. Bu kişilerin amacı kendilerini tüketmek değil, üç kuruş burs alan öğrencilerin ceplerine göz dikerek onları tüketmek psikolojilerini bozmaktı.
    Daha sonra kurstan ayrılmak istediğimizi belirten bir dilekçe yazıp teslim ederek oradan ayrıldık. British Time kurumu’da belki bizden 600 TL kazanmış olacak ama bence kaybettiği çok büyük bir değer var oda insanlık ve meslek etiği. Bunu bir daha kazanması içinde 600.000 TL harcaması gerekir.
    Gelişmiş ülkelerde böyle bir olay yaşansa bırakın 600 tl’yi istemeyi, verecekleri 4 kuru parasız hediye ederlerdi. Ama burası Türkiye, haklı olmanız önemli değil güçlü olun yeter!!!




  • hangi şehir ki

    Bursa için diim , Eksen Eğitim merkezi
  • Wall street instute

    Ben 1 ay gittim ve işlerim dolayısı ile bıraktım. Oradaki sistem hakkında bilgi vereyim. İlk gittiğimde beni 20 dk lık bir teste soktular. Ve orada seviyemi öğrendiler. Seviyem 3 idi. Toplam seviye 15 idi. Neyse bana 3. seviye cd leri ve kitapları verdiler. İstediğiniz zaman gidip istediğiniz kadar çalışabiliryorsunuz. Bilgisayar laboratuvarı var, internet cafe gibi 30-40 tane pc var. Oturuyorsun birine takıyorsun cdyi kulaklığı takıyorsun ve başlıyorsun. Cd nin içinde ilk başta diyalog var diyaloğu dinliyorsun ve sonrasında sana soru soruyor, boşluk doldurtuyor. Dialogları tekrarlıyorsun, soruları cevaplandırıyorsun, boş alanlara gelebilecek kelimeleri yazıyorsun. Bunları yaparken kimse yok ve tamamen ingilizce. Laboratuvarda bir hoca var ama ona da her zaman gidip hocam bu neydi şu neydi diye soramıyorsun çünlkü bir sürü insan var. Cd deki üniteleri bitirdikçe yeni ünite cdleri alıyorsun. 1 seviyede 3 ünite var ve bu 3 üniteyi bitirdiğinde seviye atlıyorsun. Her üniteyi bitirdiğinde max 4 kişilik sınıfta ingiliz bir hocayla 1 saat derse giriyorsun. Kitaptaki ilgili üniteyi yapıyorsun ve derste hocaya gösteriyorsun. Hoca sana o ünite ile ilgili sorular soruyor, kağıtlarla oyun tarzı ders işliyor. Ders sonunda hoca senin bir sonraki üniteye geçip geçmediğine karar veriyor. Geçer aldığında tekrar yeni bir ünite ve yine aynı durum söz konusu oluyor. Herkes ingilizce konuşuyor tabi bilenler. Türk hocalar bile türkçe konuşmuyorlar yasak. O yüzden yeni başlayanlar için ideal değil. Benim gittiğim zaman öğrencile çok iyi ingilizce konuşuyorlardı tabii hangi seviyedeler ve sıfırdanmı başladılar bilmiyorum. Her hafta social clublar var. Bu aktivitelere katılıyorsun tabii seviyene göre olanlara. Bunlar içinde okuma, oyun, konuşma, film, pratik gibi kulüpler var. Belli bir seviyeye geldiğinde evinde internet üzerinden de çalışıp ünite geçebiliyorsun. İstersen kursa gidip orada çalışıyorsun. İyi yanları istediğin zaman gidebilmen kötü yanı ise sıfırsan ise orada çok yabancılık çekiyorsun, soru sormak istediğinde ingilizce derdini anlatman lazım. Orayı tercih etmek istersen alt yapın olması lazım.




  • Arkadaşlar, 40 yılını İngilizce öğrenmeye çalışarak geçirmiş bir dostunuz olarak size söylemek istediklerim var:
    1. KURS ALARAK DİL ÖĞRENEN BİR KİŞİYE HENÜZ RASTLAMADIM. Ama okuldan ve kendi çabasıyla öğrendiği kadarıyla İngilizcesini unutmamak

    için dil kurslarında sürekli aynı kuru tekrarlayan tadıdıklarım oldu :)
    2. Ülkemizdeki kursların %90'ı hiçbir işe yaramaz hatta zarar verebilir. Geri kalanlar da harcadığın zamana ve paraya değer bir

    sonuç vermez. Çünkü kullanılan yöntem yanlış. DİL kursta, okulda, dersanede oturup ders dinleyerek öğrenilmez. 10-15 kişilik

    sınıflarda eğitmenin size soracağı saatte 4-5 sorunun da genellikle fazla bir yararı olmaz. (NOT: Kişiye özel çok çok pahalı, özel

    öğrenim yöntemleri uygulayan bazıları belki hariç. Son derece astronomik paraların söz konusu olduğu bu kurslarda her öğrenciye,

    özel bir yöntem üzerinde uzman eğitmenler tarafından özel ders verilmektedir. Ne denedim ne de deneyenle konuştum. Eğer büyük bir

    şirketin üst düzey yöneticisi iseniz, belki şirketiniz sizi böyle bir kursa gönderir. Reddetmeyin:))
    3. Peki nasıl dil öğreneceğiz? Kısaca ANADİLİNİZİ ÖĞRENDİĞİNİZ GİBİ.
    PEKİ YA UZUNCA? UZUNCASI ŞU?

    Anlaşılabilir, ilginç ve keyif aldığınız şeyleri dinlemeniz yeterlidir. Evet aynen öyle ve de BU KADAR BASİT.

    Öyle sıkıcı gramer ve kelime ezberleme seansları sadece beyninizin algı kanallarını kapamasına ve sizin veya bir başkasının ona

    işkence etmesine karşı pasif direnişe geçmesine neden olur. Evet; siz beyninizi dil öğrenmek için zorladıkça, beyniniz de buna

    karşı pasif direnişe geçer ve öğrenemezsiniz. Öğrenseniz de kalıcı olmaz ve bir süre sonra unutursunuz. Oysa size ilginç gelen

    örneğin bir hikayeyi dinlediğinizde, eğer onun %80-90 kadarını anlayabilirseniz bundan büyük bir keyif alacak ve keyif aldığınız bu

    etkinliği ve burdaki dil kalıpları ile kelimeleri beyniniz bir sünger gibi çekecektir, siz bunun farkına bile varmayacaksınız. Bu

    bilimsel deneylerle kanıtlanmıştır.

    Eğer İngilizce seviyeniz alt-orta düzeyde bir yerlerdeyse size tavsiyem Effortless English setini alın ve tavsiye edildiği gibi

    dinleyin. Bir yıl sonra hem dinlediğini anlama, hem konuşma, hem okuduğunu anlama ve hem de yazma ve hatta gramer konusunda oldukça

    iyi bir seviyeye geldiğinizi göreceksiniz. Hiçbir kursun İKİ yılda sağlayamayacağı kadar iyi...

    SİZE DAHA DA İYİ BİR HABERİM VAR: Bu iş için özel olarak zaman ayırmanız da gerekmiyor. Effortless English derlerini bir mp3 çalara

    yükleyin, kulaklığınızı takın ve otobüste, dolmuşta, sokakta, mutfakta yemek hazırlar veya ütü yaparken hatta banyo yaparken

    dinleyebilirsiniz. Böylece eşiniz, işiniz, okulunuz veya kendiniz için ayırdığınız zamandan hiç kullanmadan sadece atık

    zamanlarınızı değerlendirerek 1 yılda intermediate veya upper intermediate düzeyinde İngilizce öğrenmeniz mümkün.

    Yalnız şunu unutmayın: DİL ÖĞRENMEK YALNIZCA SİZİN ÜRÜNÜNÜZ OLABİLİR. HİÇKİMSE SİZE BİR ŞEY ÖĞRETEMEZ, SADECE DOĞRU YÖNTEMİ

    GÖSTERİR ve DOĞRU MALZEMEYİ SAĞLAYABİLİR. O MALZEMEYİ KULLANARAK DİLİ ÖĞRENMEK SADECE ve SADECE SİZİN İŞİNİZDİR.

    EFFORTLESS ENGLISH setini ben dinledim ve deneyerek biliyorum ki doğru malzemedir.

    Aynı yaklaşımla yapılmış başka setler de var Örneğin: Pimsleur, Rozetta Stone ve The Linguist, LingQ, Callan Method sayılabilir.

    Bu arada benim çok beğendiğim, özellikle biz Türkler için tasarlanmış birisini özellikle anmam gerekir:

    INTELLENGLISH SUPERFAST SPEAKING

    bu anahtar kelimelerle Google ile ararsanız hemen bulursunuz zaten. Hazırlayan Ian adlı ABD'li bir İngilizce Öğretmeni. Hande adlı

    bir Türk ile evli ve İstanbul'da yaşıyor. Dersleri Basit hikayelerden ve günlük İngilizce diyaloglardan oluşuyor. Hande de

    ingilizce metinleri Türkçeye çevirmiş. Yani metinler ingilizce ve Türkçe olarak veriliyor ve tabii metinlerin ses dosyaları mp3

    formatında. İnternetten indirip mp3 player ile dinlemeye ve isterseniz dinlediğiniz hikaye veya diyaloğu metinden İngilizce ve

    Türkçe olarak takip edebiliyorsunuz.

    Ian bu setin 12 günde konuşturacağı iddiasında. Açıkçası ben bu iddiayı hiç inandırıcı bulmadım ama derslerin demolarını okudum ve

    dinledim gerçekten çok etkileyici, çok yararlı. Verdiğiniz paraya ve harcadığınız zamana kesinlikle ve fazlasıyla değer.

    EĞER HİÇ BİLMİYORSANIZ SIFIRDAN BAŞLAYAN BİR SET İLE BAŞLAMANIZ daha verimli olabilir. Bu setlerle 3-4 ayınızı vererk başlangıç

    düzeyinde öğrendikten sonra bu setlere geçmeniz yararlı olabilir. Başlangıç düzeyinde öğrenmek için İnternette birçok program var.

    Birkaç örnek:

    www.englishspeak.com
    www.speakenglish.co.uk/phrases/?lang=tr

    Kendi kendine çalışma setlerinden ise "EFU-English For You" setini birkaç aylık bir çalışma için (beginner seviyesini geçip

    pre-intermediate seviyesine gelmek için tavsiye edebilirim. Alında 80 dersten oluşan ve İntermediate seviyesinde bir set olmakla

    birlikte yöntem olarak doğru bulduğum bir sistem değil. Dersane ortamında bir ingilizce öğretmeni tarafından verilen derslerden

    oluşmaktadır. Bu tür içinde en iyisi sayılabilir. Ancak dersane ortamı iyi bir dil öğrenim ortamı değildir. Pre-intermediate

    seviyesine geldiğinizde, yani temel ingilizce cümle kuruluşunu öğrenip, basit cümleleri anlamaya başladığınızda, sayılar, aylar,

    haftanın günleri gibi temel bilgileri ve en sık kullanılan 300-400 kelimelik başlangıç düzeyi kelime dağarını kazandıktan sonra

    EFFORTLESS ENGLISH veya INTELL ENGLISH sistemine geçmenizi tavsiye ederim. Çünkü dersane ortamı türü çok fazla zamanınızı alır ve

    çok yavaş ilerlersiniz.

    Çok önemli not: DAYLIGHT seti de dersane ortamında türünde ancak tam bir facia. Dersler ingiliz gramerinin TÜRKÇE olarak

    anlatıldığı tam bir komedi. Kesinlikle zaman kaybı olmakla kalmaz, kafa karıştırıp olumsuz etkisi olur. Bir CD'sini izledim (30. CD

    olmalı). İngilizceyi konuşabildiğini hiç sanmadığım, Türkçeyi bile yanlış kullanan gençten biri, her cümlenin başında ve sonunda

    "arkadaşlar" sözcüğünü kullanarak ingilicede fiillerin sonuna ING ve ED getirmek suretiyle söcüklerin nasıl sıfat niteliğini

    kazanacağını tahtaya yazarak bir saat boyunca anlatıp durdu. Tabii TÜRKÇE OLARAK :)))

    Tekrar ediyorum: KURSA GİDEREK İNGİLİZCE ÖĞRENEMEZSİNİZ. Biraz temeliniz varsa iyi bir Dinleme Bazlı öğretim seti ile (bence bugüne

    kadar yapılanların en iyisi EFFORTLESS ENGLISH) eğitim setlerini Dinleyerek ve Televizyon Programları, Haberler ve özellikle film izleyerek öğrenebilirsiniz.

    Dışarı gitmenin sihirli bir yöntem olduğu yanılgısına düşmeyin. İyi bir ortam bulursanız çok yararlanabilirsiniz ama ABD'de bir yıl dünyanın parasını harcayıp öğrenemeyenler de az deildir. Dil öğrenmek demek onu yaşamak demek. Onunla haşır neşir olmak demek. Bunun nasıl olduğu çok önemli değil.

    Anlayarak ve keyif alarak dinliyorsan öğrenirsin.




  • ARKADAŞLAR

    SİZE GÖRE EN EKONOMİK VE İYİ DİL KURSU HANGİSİDİR.

    HER TÜRLÜ YORUMUNUZU ACİL BEKLİYORUM.

    İSİM VE ŞUBE VERİRSENİZ SEVİNİRİM.

    ARANIZDA GİDENLER VAR MI...

    BENİ BİLGİLENDİRİN



  • İSTANBUL AVRUPA



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi iste555 -- 7 Mayıs 2008; 22:24:06 >
  • english time mi ne var o olabilir.
  • ARKADAŞLAR CEVABLARINIZI BEKLİYORUM

    ÖZELLİKLE BİR DİL KURSUNA GİDENLER

    YADA BİLGİ VE TAVSİYESİ OLANLAR

    OFFLİNE OLSAMDA DÖNDÜĞÜMDE BAKICAM

    TAVSİYEDE BULUNUN
  • Tömer - İstanbul da var mı bilmiyorum.
  • Wall Street Institute fazlası ile yardımcı olur.

    Pahalıdır ama değer.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Bir Kedi Gördüm Sanki

    Tömer - İstanbul da var mı bilmiyorum.



    digerlerini bilmiyorum ama tomer gercekten iyi, ogrenci isen indirimde yapiliyor, heleki ankara universitesinde isen %30 yada 40 gibi bir indirimi var, ben gitmistim
  • EVET ARKADAŞLAR BAŞKA TAVSİYESİ OLAN
  • TÖMER İ DUYDUM İYİ DİYORLAR
  • quote:

    Orjinalden alıntı: bLuEbLooD®

    Wall Street Institute fazlası ile yardımcı olur.

    Pahalıdır ama değer.

    Aynen..

    diğer kurslar seni grammere bogacaktır..kursa gideceksen buraya gitmeni tavsiye ederim..
  • WALL STREET INSTUTE YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN İYİ DEĞİL DENİYOR.
  • 0dan başlıyorsan daha ucuz kurslara gidebilirsin..eğer hiç bilmiyorsan iş için kullanacaksan önce daha ucuz 3kuru bilmem ne kadar olan kurslara git daha sonra iş ingilizcesini tercih edebilirsin..Ya da üniversitelerin yabancı dil kurslarına gitmeni öneririm..
  • evet 0 dan başlıyorum
  • yabancı arkadaşlar bulun msnden çok faydası oluyo
  • izmir için önerebileceğiniz yerler??



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yokujin -- 8 Mayıs 2008; 22:10:52 >
  • boğaziçi üniversitesinde hocalar kurs veriyorlar oraya git ben gittim gayet iyi eğitimleri var
    • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız