Türkiye, kendi küresel konumlama teknolojisini geliştirecek (2. sayfa)

Size bir şey sorabilir miyim? Bu giden kişiler aselsan , tai , havelsan v.b firmalarda çalışmadan önce direk neden gitmediler ? Yada gitseler idi onları kim hangi koşullarda işe alırdı?

Yada şöyle sorayim odtü den mezun oldunuz diyelim. yabancı x firmasına yazdınız, iş başvurusunda bulundunuz. Cevabı ne olurdu o firmaların?

Almazlardı değil mi? Öyle kolay mi o firmalara girmek. 10 binlerce euro maaşla çalışmak. Değil tabiki. Peki böylesi yüksek bütçeli maaşlar ile çalışabilmek için ne lazım? Üniversite yetmez. Yetkinliginizi kanıtlamanız lazım. Referans lazım. İş tecrübesi lazım. Avrupa bunu da öyle kolay sunmaz adama. Gel bende piş işi öğren demez. (Istisnai durumlar hariç) kendi genci var ona şans verir. Sana da diyeceği "piş sonra gel ".

Şimdi bu durumu göz önüne alıp elimizde tutamıyoruz sözüne bu gözle bakarsak esasen zaten bu kişilerin kalmaya değil atlama tahtasına ihtiyaçları olduğu için bizim firmalarımıza geldiğini ve malesef firmalarımızı bir atlama tahtası olarak kullandıklarını görmemiz lazım. O kişi zaten oraya bunun için geldi. Kalmak için gelmedi. Ve bu kansızlığını da " Türkiye de maaş az, bize yeterli imkan sunulmuyor , değerimiz anlaşılmıyor " gibi süslü cümleler ile örtüp kendini bir de haklı göstererek gidiyorlar. Kimse de demiyor. "Medam beğenmiyordun neden ilk başta defolup gitmedin." diye. Devletin imkanları belli , vereceği maaş belli Bunu bilerek girmediler mi? Bunu bilerek okumadılar mi? Ama işte dediğim gibi ilk başlarda gitmeleri çok zor. Çok istisnai bir öğrenci olmadıkça kolayına yurtdisina gidemiyorlar. Bunu bildikleri için ilk ülkemizin firmalarına giriyorlar. İş tecrübesi kazanıp, işi öğrenip sonra da kendilerini "satacak değere " ulaştıklarını anladıkları an "dövlet bize bakmiiiii" diyip gidiyorlar. Açık ve net gidene tek sözüm. Bip bip bip.

Bir parantez acalim.Peki bunun ahlâkî altyapısında ne var? Bunu da düşünmek lazım. Tüm sucu bu kişilere atmak ta haksızlık olur.

Şimdi misal boğaziçi olsun , odtü olsun buradaki hocalar gençleri nasıl yetiştiriyor? Acaba bir gün dersi durdurup ordaki hocalar şöyle cumleler kuruyorlar mıdır? " gençler bu ülkedeki en iyi üniversitenin birinde okuyorsunuz. Ileride Ülkenin ihtiyacı olan ve her daim eksikliğini hissettiği secme insanlar olacaksiniz. Vatanınıza hizmet birincil önceliğiniz olsun. Imkansizliklar sizi yıldırmasın. Vatanınız milletiniz için hayatınız boyunca mücadele etmeniz en büyük idealiniz olsun. Bu ülke sizin omuzlarınızda yükselecek.." Ya da şöyle bir söylem mi vardır " gençler bu ülke bitik. Bu ülkeden hayır gelmez. Ilk fırsatta kendinizi kurtarmanın yollarını arayın " sizce hangi söylem (birebir aynı olmasına gerek yok. Sadece mana o yönde olsa yeterli ) hocaların dilinde bu üniversiteler de? Bu gençlere o sıralarda hangi fikir aşılanıyor? Hadi buyurun siz cevap verin. Peki bu durum hiç sorgulanıyor mu bu ülkede? Hayır. Buna da laf diyen yok. Daha da açmayacağım ama sadece şunun üzerine düşünün.

Parantezi kapatıp devam edelim.

Sonra da kalkıp elimizde tutamıyoruz diyerek devleti suçluyorsunuz. Devlet burda en garibanı en. Gelen giden üstünden nemalanıp defolup gidiyor. Sonra da kalkıp devleti sucluyoruz. Hak mıdır bu? Üstüne gidene de "kendini kurtardı adam ne yapsın " diyerek hak veriyoruz.

Daha da yazmak istemiyorum. Yazdıkça sinirlerim hopluyor bu konuda.

Kardeş ne yapmalarını bekliyorsun anlamıyorum. Muhalefetten beklediğiniz şeyler gerçekten çok saçma. Hem iktidara getirmeyip hem de bir şeyler yapmasını istiyorsunuz.

Muhalefet haklı olarak, öncelikle ülkenin dökülmeye başlanan, acil yeniliğe ihtiyaç olan yerlerini düzeltmek için propaganda yapar. Örneğin şahlanan(!) Ekonomi, şahlanan(!) dış politika, şahlanan(!) insan hakları...

Emin olun muhalefet şu an iktidara gelse yolsuzluğa giden bu kadar parayı, çamlıcanın ortasına koyulan beton caminin parasını, habire 5 şirkete verilen şaibeli kamu ihalelerinden kaybedilen parayı AKP'den daha iyi yönetir, gider bilime ve teknolojiye yatırır.

Hasılı, boş yapıyorsunuz. Muhalefete ettiğiniz lafları gidin iktidara yapın.

" Kardeşim ülke kalifiye, deneyimli eleman kaynıyor da afedersin firma kurup duruyorsun. Sadece geçen sene 100lerce yakın deneyimli Aselsan vs çalışanını sadece ASML' ye kaptırmışız."

Benim cevaben yazdığım yorum bu.

"Size bir şey sorabilir miyim? Bu giden kişiler aselsan , tai , havelsan v.b firmalarda çalışmadan önce direk neden gitmediler ? Yada gitseler idi onları kim hangi koşullarda işe alırdı?

Yada şöyle sorayim odtü den mezun oldunuz diyelim. yabancı x firmasına yazdınız, iş başvurusunda bulundunuz. Cevabı ne olurdu o firmaların?

Almazlardı değil mi? Öyle kolay mi o firmalara girmek. 10 binlerce euro maaşla çalışmak. Değil tabiki. Peki böylesi yüksek bütçeli maaşlar ile çalışabilmek için ne lazım? Üniversite yetmez. Yetkinliginizi kanıtlamanız lazım. Referans lazım. İş tecrübesi lazım. Avrupa bunu da öyle kolay sunmaz adama. Gel bende piş işi öğren demez. (Istisnai durumlar hariç) kendi genci var ona şans verir. Sana da diyeceği "piş sonra gel ".

Şimdi bu durumu göz önüne alıp elimizde tutamıyoruz sözüne bu gözle bakarsak esasen zaten bu kişilerin kalmaya değil atlama tahtasına ihtiyaçları olduğu için bizim firmalarımıza geldiğini ve malesef firmalarımızı bir atlama tahtası olarak kullandıklarını görmemiz lazım. O kişi zaten oraya bunun için geldi. Kalmak için gelmedi. Ve bu kansızlığını da " Türkiye de maaş az, bize yeterli imkan sunulmuyor , değerimiz anlaşılmıyor " gibi süslü cümleler ile örtüp kendini bir de haklı göstererek gidiyorlar. Kimse de demiyor. "Medam beğenmiyordun neden ilk başta defolup gitmedin." diye. Devletin imkanları belli , vereceği maaş belli Bunu bilerek girmediler mi? Bunu bilerek okumadılar mi? Ama işte dediğim gibi ilk başlarda gitmeleri çok zor. Çok istisnai bir öğrenci olmadıkça kolayına yurtdisina gidemiyorlar. Bunu bildikleri için ilk ülkemizin firmalarına giriyorlar. İş tecrübesi kazanıp, işi öğrenip sonra da kendilerini "satacak değere " ulaştıklarını anladıkları an "dövlet bize bakmiiiii" diyip gidiyorlar. Açık ve net gidene tek sözüm. Bip bip bip.

Bir parantez acalim.Peki bunun ahlâkî altyapısında ne var? Bunu da düşünmek lazım. Tüm sucu bu kişilere atmak ta haksızlık olur.

Şimdi misal boğaziçi olsun , odtü olsun buradaki hocalar gençleri nasıl yetiştiriyor? Acaba bir gün dersi durdurup ordaki hocalar şöyle cumleler kuruyorlar mıdır? " gençler bu ülkedeki en iyi üniversitenin birinde okuyorsunuz. Ileride Ülkenin ihtiyacı olan ve her daim eksikliğini hissettiği secme insanlar olacaksiniz. Vatanınıza hizmet birincil önceliğiniz olsun. Imkansizliklar sizi yıldırmasın. Vatanınız milletiniz için hayatınız boyunca mücadele etmeniz en büyük idealiniz olsun. Bu ülke sizin omuzlarınızda yükselecek.." Ya da şöyle bir söylem mi vardır " gençler bu ülke bitik. Bu ülkeden hayır gelmez. Ilk fırsatta kendinizi kurtarmanın yollarını arayın " sizce hangi söylem (birebir aynı olmasına gerek yok. Sadece mana o yönde olsa yeterli ) hocaların dilinde bu üniversiteler de? Bu gençlere o sıralarda hangi fikir aşılanıyor? Hadi buyurun siz cevap verin. Peki bu durum hiç sorgulanıyor mu bu ülkede? Hayır. Buna da laf diyen yok. Daha da açmayacağım ama sadece şunun üzerine düşünün.

Parantezi kapatıp devam edelim.

Sonra da kalkıp elimizde tutamıyoruz diyerek devleti suçluyorsunuz. Devlet burda en garibanı en. Gelen giden üstünden nemalanıp defolup gidiyor. Sonra da kalkıp devleti sucluyoruz. Hak mıdır bu? Üstüne gidene de "kendini kurtardı adam ne yapsın " diyerek hak veriyoruz.

Daha da yazmak istemiyorum. Yazdıkça sinirlerim hopluyor bu konuda. "

Bu da yukarıdaki yoruma verdiğim cevabim.

Siz yazıyı neresinden okudunuz? Yada nasıl okudunuz? Yazdıklarınızı nerden çıkardınız? Konu açık yorum açık. Cımbızlayarak okumayın.

El insaf diyorum. Sizi özre davet ediyorum.

Yav ben sana ne diyeyim. Söylenecek söz yok senin gibi boş beleş adamlara. Adam 5-10-15 yıl çalıştığı firmayı niye atlama tahtası olarak kullansın, 1-2 yıl çalışmış da mı gitmiş ki yorum bu minvalde. Saçma sapan uzun uzun ve bir o kadar da boş konuşmuşsun. Üzerine, adamlara etmediğin laf da kalmamış ne hakkın olarak ne haddin olmadan. Bu tip firmalara sırf x kişinin tanıdığı diye birisini yıllarca deneyimli adama müdür diye atarsan tabii gider, niye dursun ki. Ha bunu anlayacak adama mı anlatıyorum, hayır. Ondan hadi sen yoluna ben yoluma. Yazma boşuna çaktım engeli. Bu zihniyetle işim olmaz.

Her seferinden böyle diyorsunuz ama sonra erken seçim kararı veriliyor. Tükürdüğünüzü yalamakta üstünüze yok.

kusura bakmada, sen yanlış yere yazmışsın. hala küresel konumlandırma sistemimiz yok. benim için şuan hala hayal. ama eskiden hayal bile edemiyordum. Teşekkürler Cumhurbaşkanım, artık hayal edebiliyorum.

Olayın politik boyutuna hiç girmeyeceğim, hiç sevmiyorum bu ülkede poltika konuşmayı veya konuşanları dinlemeyi. Haber maberde hiç izlemem, sosyal medyamda yok çok şükür.

Hepsinden bağımsız olarak kendi GPS sistemimiz gerçekten gelirse harika olur. Oldukça önemli olduğunu düşünüyorum, en son uydu gönderme işi başarılı olduğundan bu tip şeylerin önünün açık olduğunu düşünüyorum. Yani yapılabilirliği var umarım gerçekleşir.

Sanırım GPS, Glonass, Beidou, Galileo gibi küresel bir sistemden ziyadei Japonya'nın Hindistan'ın sistemleri gibi bölgesel bir konumlama sistemi olacak. Hiç yoktan iyidir. Nornal halkın kullanması uzun yıllar gecikebilir ama en azından askeri sistemlerimizde kullanılsa bir güvenlik endişesinin önünü kapatır.