Şimdi Ara

Mustafa (2008) (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
107
Cevap
1
Favori
6.633
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ya bugun gidemedim, offff.
  • Bugün gidemedim, zaten bugün 21 seansına kadar dolu dediler. Ama mutlaka gideceğim, hatta yarın hocaya söyleyeyim, ayarlasın, sınıfça, mümkünse okulca gidelim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sendenbenden

    quote:

    Orjinalden alıntı: Cocker

    Can Dündar'ın bugüne kadar ktü bir belegesel-film hazırladığı görmedim şahsen. Bu 29 Ekim'i ayrı bir sabırsızlıkla bekliyorum. Derinlemesine bir araştırma yaptığını kendisi de söylemişti. Merak etmemek mümkün değil.


    Arkadaşlar Mustafa belgesel film değil lütfen karıştırmayalım.Can Dündar'ın açıklamasın yıllardır Türk sinemasının belgeseller dışında bir ATATURK filmi yapamadığını bunu başardıklarını bunun için yola çıktıklarını söylüyordu.

    Yani film belgesel nitelikleri taşıyabilir ama türü belgesel film değil....


    Yani krugusal nitelik mi taşıyor? Bu ne demek açıklar mısınız? Tarih üzerine olan bir film nasıl kurgusal olabilir veya kurgusallık sadece detaylar için midir?
    ----
    Filmi seyreden var mı? Nasıl buldunuz?




  • Aynen Can Dündar'ın bahsettiği gibi.. en yalın haliyle anlatmış "Mustafa"yı. Kesinlikle gidip görün
    Görüşlerine son derece saygı duyduğum, sevdiğim bir insandı eseriyle bi kat daha değer kazandı gözümde Can Dündar. İzlerken önümde 6-7 yaşlarında bi çocuk vardı o kadar ilgiliydi ki filme, sürekli anlamadığı kelimeleri falan sordu annesine, filmdeyken uyuz oldum çok gürültü yapıyo diye ama sonradan düşününce sempati duydum keşke herkese nasip olsa böyle bi evlat
  • Filme Bugun gidecektim yer yoktu bende yarın için yer ayırdım .. giden bası arkadaslarim agliyorlardii herkes cok duygulanmis

    filminde kesinlikle herkesin gitmesi ve gormesi gereken bir film ..

    Tskler CAN DÜNDAR
  • Bunca yıldır "mustafa"nın bilmediğimiz bir yönü kaldı mı ki millet ağlayıp duruyor!
    Bence millet "mustafa"ya ağlıyacağına "mustafa"nın çizdiği yoldan gitmediği için kendi haline ağlasın...
    Eğer "mustafa" yukarıdan bir yerden bu millete bakıyor ise ağlaya ağlaya bin kere daha ölmüştür!
  • Ben ilk gün gitcektim.Geçit töreninde görevliydim oyüzden geç kalmışım.Bütün gün dolaştım ama yok tüm salonlarda doluydu.Helal olsun vallahi.Haftaya bakıcam
  • İlk başta pek iyi bir film olmadığını düşünüyordum.

    Ancak dh deki yorumları okuduktan sonra bi gidip bakarım.
  • Dündarın Atatürk ü içkici biri olarak gösterdiği, sıradanlaştırdığı yönünde ciddi eleştiriler okudum.
    Gidenler nasıl bir intibaya kapıldınız?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mavizaman

    Dündarın Atatürk ü içkici biri olarak gösterdiği, sıradanlaştırdığı yönünde ciddi eleştiriler okudum.
    Gidenler nasıl bir intibaya kapıldınız?

    Nasıl olduysa öyle gösterdiğini söylüyor. Atatürk içermiş. Atatürk'ün içmesi zaten büyük bir problem değil; kişisel bir meseledir. Atatürk'ün içkisine laf yapıyorsa bir insan, o insan sığ bir insandır. Tartışmaya değmez.
    Ama film Atatürk karşıtı dincilerin görüşlerini destekler nitelikte ögeler barındırıyor bazı yerlerde.
  • Arkadaşlar size bir film yapımcısı olarak yorumumu yapıyım...

    Şimdi öncelikle film belgesel-filmdir..Filmde geçmişe ait çok özel notlar, resimler ,videolar ve mektuplar ile belgeler yer almaktadır.
    Ayrıca çok güzel ve yeterli derecede kullanılmış görsel efektlerde fimin o günleri gözümüzde canlandırılmasını kolaylaştırmasını sağlamıştır..

    Şimdi gelelim konuya ve tartışmaların göbeğine..
    Arkadaşlar film ismindende anlaşılacağı gib kesinlikle Atatürk'ün MUSTAFA yönünü çok özel anılarını,aşklarını,mektuplarını,depesyonlarını,sevinçlerini,üzüntülerini,özlemlerini anlatıyor.Bunun dışında yer yer üstü kapalı savaş sahneleriyle tamamen belgelere dayandırılan(notlar,elyazmaları,mektuplar) hatıralarına yer veriliyor...

    Filmde anlaşılması istenen ATATÜRK'ün put olmadığı bir İNSAN olduğu ve hayatı boyunca onca sevenine rağmen her lider gibi esasında yalnız olduğunu gösteriyor.Filmde bundan önce izlediğimiz gibi şöye büyük adamdı böyle büyük adamdı Atam sen çok yaşa gibi bir çok tekrar yerine Atamızın kendi duygularını kendi anı defterine ve çevresindeki kahyaları,hizmetlilerinin ağzından kayıda geçirilmiş hatıralarla zamanda akmaktayız.

    Sanıldığı gibi bir antikemalist yada atatürkçü bir propaganda filmde yoktur aksine Atamızın o zor zamanlarda ne büyük işler yaptığını ve bu işleri yaparken neler hissettiğini ve halkımızın nerden gelip nereye gidiceğini daha çok önceden gördüğünü rahatlıkla izliyebiliyoruz...

    Benim size önerim lütfen filme gidin izleyin kendiniz kendi yorumunuzu yapın....
    Atatürk çok seveni olan vatanına bekide dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde hayatını adamış bir vatan evladı olarak herkes gibi yanlız ölmüştür.
    Bu Atamızın sevilmediği anlamına gelmediği gibi yanlış yerlere çekilmemelidir.Bu yalnızlık maddi değil manevi yalnızlık olarak anlaşılması gerektiinide lütfen birkez daha tekrarlıyalım....
    Son olarak filmde görmek istenileni görmek yerine yapımcının ve Dündar'ın penceresinden biraz bakarsak her açıdan komplo teorilerinin yersiz olduğunu göreceğiz...Atatürk içkiyi ve sigarayı çok içtiği gibi gece hayatınada çok düşündür cümleleri hernekadar filmde geçtiği söylensede bu cümleler onu yermekten ziyade tanımlamak insani yönünü herkese daha yakından anlatmak için seçilmiştir....

    Saygı ve sevgilerimle...




  • Bu filmi çocuklarınıza izletmeyin çünkü yalan yanlış şeylerle dolu. Film için yapılan araştırmalar hep eksik bırakılmış. Özellikle Sanki Atatürk'ü kötülemek ister gibi olaylar yarım anlatılmış. Can Dündar'ı kınıyorum ve Turkcell'i bu projede yer almadığı için kutluyorum!
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mtkulac

    Bu filmi çocuklarınıza izletmeyin çünkü yalan yanlış şeylerle dolu. Film için yapılan araştırmalar hep eksik bırakılmış. Özellikle Sanki Atatürk'ü kötülemek ister gibi olaylar yarım anlatılmış. Can Dündar'ı kınıyorum ve Turkcell'i bu projede yer almadığı için kutluyorum!


    İlber Ortaylı öyle demiyor;

    Filmi galasında son 5 dakikasına kadar izlediğini söyleyen Ortaylı, "İçki konusu yeni bir şey değil. Tarih adına bakıldığında belgesel bilinenleri ortaya koyuyor. Belgeleri harmanlamış ve özel hayatına ait gösterilenler bildiğimiz olaylar. 'Gerçekçi değil, gerçeklere uygun değil' diye bir eleştiri yapamam. Gayet tarihte bildiklerimize uygun. Atatürk'ün dehasına aykırı, herhangi bir hakaret de sözkonusu değil. Zaten yakın tarihte herşey açık ortada. Ama film olarak seyirci çekebiliyor mu ona bakmak lazım. Bunu da bir hafta sonra anlarız" dedi.




  • Gayet yararlı bir film..Herkesin izlemesini tavsiye ederim..
  • Yapım olarak fazla takdir etmedim.Sanırım bunun sebebi belgeselleri sevmemem,ayrıca son sahneleri de çok kötüydü.Tüylerimizi diken diken edecek bir sahne bekliyordum ama çok çabuk bitti,ayrıca filmde tek sevdiğim yer arka planda çalan İzmir'in Dağlarında marşı oldu.O sahnede salondaki herkes bağıra çağıra marşı söyledi.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ballrry

    Yapım olarak fazla takdir etmedim.Sanırım bunun sebebi belgeselleri sevmemem,ayrıca son sahneleri de çok kötüydü.Tüylerimizi diken diken edecek bir sahne bekliyordum ama çok çabuk bitti,ayrıca filmde tek sevdiğim yer arka planda çalan İzmir'in Dağlarında marşı oldu.O sahnede salondaki herkes bağıra çağıra marşı söyledi.

    Ben izlerken de bu marşı söylemişlerdi ve gayet de güzel olmuştu.
    Filmdeki bu marşın söylenmesinde ne gibi bir sakınca olabilir ki?
  • Atatürk’ün başına “çuval geçirme” denemesi!
    Sizlerden gelen mesajları, tepki dolu satırları açmaya yetişemedim. Dün yazdığım Mustafa “sözde belgeselini” eleştiren yazım sonrası, benden çok daha iyi “kaleme alınmış” ifadeleriniz bana ulaştı...

    Bütün tepkilerin ortak vurgusu “yapılanın bir psikolojik harekat stratejisi gereği olduğu ve TSK’nın başına çuval geçiren merkezler tarafından örgütlenmesi” tezimde odaklanıyordu...

    Evet, bu tezi abartmadan, eldeki bütün verileri gözden geçirerek ortaya attım...

    Yapılan “belgesel” falan değil, “iyice yıpratılan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, son hamlede Başkomutanı’nın” başına çuval geçirilmesinin denenmesidir...

    Ne tesadüf değil mi! Taraf gazetesinin, “son dönemlerin en kapsamlı terörist saldırısı sonrası”, başlattığı “Türk Silahlı Kuvvetleri saldırıyı biliyordu ama bir şey yapmadı” propagandasının hemen arkasından, “Atatürk zaten çaresiz, her şeyi bilen ama yapma gücü ve isteği olmayan bir adamdı” diyen bu “sözde belgesel” ortaya çıktı !

    Sevgili dostlar, Türkiye’yi “dönüştürüp”, “hamura katmak”, “yeniden değerlerini tesis etmek” isteyen “merkezler” o kadar yol almışlar ki son hamlelerden birini “yapmaya” karar veriyorlar ve bu film ortaya çıkıyor. Bir Belgesel “deyip-geçmeyin”! Bu çok cüretkar ve “tam yerine odaklanmış” aşırı profesyonel bir deneme!

    “Aşırı profesyonel” ifadesini “çok bilinçli” kullandım. O kadar “net psikolojik harekat” detayları var ki “bu belgeseli ben çektim” diyen arkadaşın düşünemeyeceği “incelikte” işlenmiş, bütün bu detaylar!

    Annesi-babası ne kadar tersini “söylerse söylesin”, bu filmi izleyen 10 yaşında bir “çocuğun” şuur altına atılan “Atatürk ile ilgili” tohumlardan bir daha kurtulması mümkün değil. Burada gözden kaçırmamamız gereken bir detay var bilinçaltına yapılan “tohumlamaya” karşı, bilinç düzeyinde yapılan “her karşı atak” anlamsız kalır!

    Daha açıkçası, sakın şöyle düşünmeyin çocuk istiyor, filmi görsün de sonra ben “yanlış” olduğunu anlatırım! Anlatamazsınız!

    ANLATAMAZSINIZ!

    Bilinçaltına işleyen “işe yaramaz Atatürk” imajı, yıllarca “tepkisiz” kalıp, yıllar sonra başka bir olayla “bilinç düzeyine” gelebilir... Film de bu yüzden çok tehlikeli. Büyük istihbarat örgütlerinin çok sevdiği “subconscience” teknikleri kullanılmış...

    Sevgili dostlar, konuyu fazla uzatmayacağım...

    Eğer bu film “bir gazetecinin” saf ve temiz duygular ile kaleme aldığı bir metnin, gerçekler ile harmanlanarak “belgesel” haline getirilmesi olsaydı hatta “zararsız hatalar” yapılmış bile olsaydı meslektaşımız “kazanç sağlasın” diye seyredilmesini desteklerdim.

    Ama burada durum son derece farklı... Eldeki malzeme “çok uzaklarda-çok profesyonel” masalardan çıkmış bir “yapım” ve taşıdığı “inanılmaz zehirli” mesajlar ile karşı karşıyayız. Burada bize düşen “gerekli tedbiri” almak ve “bu filmi seyretmeyin-seyrettirmeyin” kampanyasını “yaymak”. Evet, sizlerden ricam bu sözde belgeselin 7-18 yaş arasındaki “her Türk çocuğuna-gencine seyrettirilmemesi” dinamiğine katılmanız, destek olmanız...

    Belki “profesyonel” kadrolarla karşı karşıyayız ama bence bu arkadaşlar Türk halkının “kolektif” bilincini-bilinçaltını fazla hafife almasınlar... Benden söylemesi..





  • Filme nihayet bugün gidebildim. Gitmek için fırsat kolluyordum ama bir türlü bulamıyordum. Film hakkında 1 milyon tane eleştiri yazısı okuduktan sonra dün Can Dündar Yeditepe'de tüm eleştirilere yanıt verdi. Benim için de tatmin edici yanıtlardı ve bugün filme gittim...

    Gitmeden önce Trt'nin abuk filmlerinden biri olmadığını bildiğim için ve KV Irak tadında bir şey beklemediğim için şanslıyım sanırım. Filme zafer sarhoşu olmaya gidenler büyük hayalkırıklığına uğrayacaktır ve uğrasınlarda zaten...

    Bugüne kadar tarih kitaplarından, filmlerden, çeşitli röportajlardan bir sürü Atatürk öğrendim ben. Bir çoğu da doğruydu tabi. Kimse Atatürk kahraman değildi diyemez ve demiyor da. Ama onun insani yönünü, zaaflarını, zevklerini bu kadar iyi anlatan bir şeyle karşılaşmamıştım...

    Film genelde Atatürk'ü değil; adından da anlaşılacağı gibi Mustafa'yı, bazen Kemal'i çok az Ata'yı anlatıyor. Onun çocukluğuna dair, ilk gençliğine dair, İstanbul'a geldiğinde yaşadığı değişimlere çok önemli anektodlar veriyor. Ayrıca kendi sesinden devleti "gökten indiği sanılan kitaplara göre değil hayat anlayışına göre yöneteceğini" söylüyor. Tüm bunlar tarihi notlardan elde edilmiş. Atatürk rakı içmiyor muydu? Sirozdan öldü. Kadınları sevmiyor muydu? Sevgilisi varken, kendisinden 20 yaş genç biri ile evlendi? Deist bi yaklaşımı benimsemiş ama halk hazır olmadığı için Meclis'i cuma'dan sonra açmadı mı? Bütün bunları Can Dündar bi yerlerinden uydurmuyor. Atatürk'te bir insan. O da sever, o da içer, o da yatar, o da ağlar. Hatta ben "Babam ve Oğlum", "I am Sam" filmlerinde ağladığımdan daha çok ağladım bu filmde. Her yalnız kaldığında, dost kazığı yediğinde, dolmabahçe hapisanesinde kaldığında, hastalandığında vs vs vs...


    Ellerine sağlık Can Dündar'ın, Doğuş Grubu'nun, Goran Bregoviç'in...

    Çukurova grubunu sponsor olup olmaması konusunda anlayışla karşılarım ancak hem radyolarından(Alem fm), hem gazetelerinden(akşam), ellerindeki her imkanla filme bile bile b.k atmalarına üzüldüm. Onlara yakışmadı. Doğan Grubu'da sırf Çukurova'yı yermek için filme kol kanat gerdi işte bu doğanlara yakıştı. Yazık yani bir ülke gaza gelmek için bu kadar ucuz numaralara sığınmamalı.

    Filmi izleyip izlememekte herkes özgür. Ama ben Atatürk'ü anlamak isteyen adamlara en azından şu bilet kampanyasının olduğu gün gitmelerini öneririm...




    _________________________________________________________________________

    quote:

    Orjinalden alıntı: sendenbenden

    Arkadaşlar size bir film yapımcısı olarak yorumumu yapıyım...

    Şimdi öncelikle film belgesel-filmdir..Filmde geçmişe ait çok özel notlar, resimler ,videolar ve mektuplar ile belgeler yer almaktadır.
    Ayrıca çok güzel ve yeterli derecede kullanılmış görsel efektlerde fimin o günleri gözümüzde canlandırılmasını kolaylaştırmasını sağlamıştır..

    Şimdi gelelim konuya ve tartışmaların göbeğine..
    Arkadaşlar film ismindende anlaşılacağı gib kesinlikle Atatürk'ün MUSTAFA yönünü çok özel anılarını,aşklarını,mektuplarını,depesyonlarını,sevinçlerini,üzüntülerini,özlemlerini anlatıyor.Bunun dışında yer yer üstü kapalı savaş sahneleriyle tamamen belgelere dayandırılan(notlar,elyazmaları,mektuplar) hatıralarına yer veriliyor...

    Filmde anlaşılması istenen ATATÜRK'ün put olmadığı bir İNSAN olduğu ve hayatı boyunca onca sevenine rağmen her lider gibi esasında yalnız olduğunu gösteriyor.Filmde bundan önce izlediğimiz gibi şöye büyük adamdı böyle büyük adamdı Atam sen çok yaşa gibi bir çok tekrar yerine Atamızın kendi duygularını kendi anı defterine ve çevresindeki kahyaları,hizmetlilerinin ağzından kayıda geçirilmiş hatıralarla zamanda akmaktayız.

    Sanıldığı gibi bir antikemalist yada atatürkçü bir propaganda filmde yoktur aksine Atamızın o zor zamanlarda ne büyük işler yaptığını ve bu işleri yaparken neler hissettiğini ve halkımızın nerden gelip nereye gidiceğini daha çok önceden gördüğünü rahatlıkla izliyebiliyoruz...

    Benim size önerim lütfen filme gidin izleyin kendiniz kendi yorumunuzu yapın....
    Atatürk çok seveni olan vatanına bekide dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde hayatını adamış bir vatan evladı olarak herkes gibi yanlız ölmüştür.
    Bu Atamızın sevilmediği anlamına gelmediği gibi yanlış yerlere çekilmemelidir.Bu yalnızlık maddi değil manevi yalnızlık olarak anlaşılması gerektiinide lütfen birkez daha tekrarlıyalım....
    Son olarak filmde görmek istenileni görmek yerine yapımcının ve Dündar'ın penceresinden biraz bakarsak her açıdan komplo teorilerinin yersiz olduğunu göreceğiz...Atatürk içkiyi ve sigarayı çok içtiği gibi gece hayatınada çok düşündür cümleleri hernekadar filmde geçtiği söylensede bu cümleler onu yermekten ziyade tanımlamak insani yönünü herkese daha yakından anlatmak için seçilmiştir....

    Saygı ve sevgilerimle...


    Bu konuda ve bir diğer yorum konusundaki görüşlerini okudum ve filmi en iyi özümseyen kişi olarak gördüm seni. Bunu da forumla paylaştığın için teşekkürler. Umarım bir gün sende böyle filmler yaparsın...




  • eywallah .:)
  • Bu filmi izlemeyin ve izlettirmeyin nedeni burda :

    http://www.youtube.com/watch?v=MNa3rPvIII4&feature=related hocam çok güzel açıklamış.
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.