Şimdi Ara

Bazen öyle bazen böyle

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
35
Cevap
0
Favori
1.190
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kainata baktığımda üzerinde derin düşünceler sarf ettiğimde görünen o ki Yaratıcısız olamayacağı kadar olabileceği de söz konusu gibi.

    Nasıl mı? Mükemmel organize olması yanında tabiatın kendiliğinden işleyişi mevcut. Ölüm izlendiği gibi biolojik bir son. Artık fişi çekilmiş makina gibi benzini bitmiş motor gibi birşey.

    Dinde haber verilen şeylerin çoğunda tutarlılık görülmüyor. Mesela kıyamet 1000lerce yıldır gelmekte. Herşey müdahaleye açık konumda bu da hikmetle izah ediliyor. Herşeyin maliki ve yaratıcısı olduğu lanse edilen Zat, nedense insanlarla boğuşma içinde. Çünkü onların içlerindeki yöneltiye müdahale edecek yerde toprak parçasını kaldırıp ters çevirip onları öldürüyor. Canlılarla tamamen benzerliğimiz evrimi doğrularken olayların gelişimi hiç te öyle aşırı bir plan içermediği tabiatın genel akışı ne ise öyle geliştiği kanısı oluşuyor.

    Burada dini eleştirmek değil de kainata bakıştaki felsefemizi sorguluyorum. Siz de bu açıdan yaklaşın ki gerçekten fikirleri paylaşmaya ihtiyacımız var.



    _____________________________
    Tıkla bloguma hayatına birşeyler kat. Mutlaka alacağın birşeyler olacak
    They don't care about us
    *** Hiç sorun değil biz herkesi umursuyoruz. Çünkü biz büyük bir milletiz. ***
    *** Düşersin ama kalkarsın, kaçırırsın ama yakalarsın, vazgeçmezsen başarırsın...***




  • sorgulamaya başlıyınca çok daha fazlasını buluyorsun.18 yaşımda innan biriyken bu sorulardan hep kaçmaya çalışırdım.hani diyorlarya "din sorgulamayla dogrulanabilir"diye küllüyen yalan.korkunun önüne geçmiş her zihin birşeyleren ters gittigini bulacaktır

    zaten Tanrı(diyelim ki var)eyer insanların solgulamasını isteseydi yasak elmayı sorgulayan Ademi cennetten kovmazdı
    _____________________________
    "Umutlarının yarısını bana vericeksin!"
    Umutlarımın bir kısmının ırzına dünya geçti.
    Arta kalan kısmını evlatlıktan reddettim.

    umutlarının yarısını bana vericeksin!
    bende cenete gitsinler diye
    acımasızca şehit düşürüp
    üstünede birde keyif sigarası yakacagım
  • quote:

    Orjinalden alıntı: nakka
    Dinde haber verilen şeylerin çoğunda tutarlılık görülmüyor. Mesela kıyamet 1000lerce yıldır gelmekte. Herşey müdahaleye açık konumda bu da hikmetle izah ediliyor. Herşeyin maliki ve yaratıcısı olduğu lanse edilen Zat, nedense insanlarla boğuşma içinde. Çünkü onların içlerindeki yöneltiye müdahale edecek yerde toprak parçasını kaldırıp ters çevirip onları öldürüyor. Canlılarla tamamen benzerliğimiz evrimi doğrularken olayların gelişimi hiç te öyle aşırı bir plan içermediği tabiatın genel akışı ne ise öyle geliştiği kanısı oluşuyor.


    kıyamet bir kere gelecek ve bitecek. bunda tutarsız ne var ?

    Yaratıcı neden insan ile boğuşma içerisinde olsun ? Yaratıcının Kudreti Sonsuz olduğuna göre kudret konusunda sıfır biri ile neden boğuşma içerisinde olsun ki ? eğer kudreti Sonsuz Zat a inanıyorsan O nun böyle bir mücadeleye girmeyeceğini de bilmen gerekir ...

    evrime bakış açında haylice enteresan ... walla sorgulamadan bahseden biri için evrimi bu kadar basit bir yolla kabullenmek sorgulamamanın dik alası olur kanaatindeyim ...
    _____________________________
    Zamanını dolu işlere harcamazsan, boş işler zamanını harcar. (deep)




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kargaşa

    sorgulamaya başlıyınca çok daha fazlasını buluyorsun.18 yaşımda innan biriyken bu sorulardan hep kaçmaya çalışırdım.hani diyorlarya "din sorgulamayla dogrulanabilir"diye küllüyen yalan.korkunun önüne geçmiş her zihin birşeyleren ters gittigini bulacaktır

    zaten Tanrı(diyelim ki var)eyer insanların solgulamasını isteseydi yasak elmayı sorgulayan Ademi cennetten kovmazdı


    BAKARA SÛRESİ
    (76) Onlar iman edenlerle karşılaşınca, "İman ettik" derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında da şöyle derler: "Rabbinizin huzurunda delil olarak kullanıp sizi sustursunlar diye mi, Allah'ın (Tevrat'ta) size bildirdiklerini onlara söylüyorsunuz? (Bu kadarcık şeye) akıl erdiremiyor musunuz?"
    BAKARA SÛRESİ
    (179) Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki (bu hükme uyarak) korunursunuz.
    BAKARA SÛRESİ
    (197) Hac (ayları), bilinen aylardır. Kim o aylarda hacca başlarsa, artık ona hacda cinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur. Siz ne hayır yaparsanız Allah onu bilir. (Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma)dır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının.
    BAKARA SÛRESİ
    (269) Allah hikmeti7 dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesiz ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar.
    ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ
    (7) O, sana Kitab'ı indirendir. Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihdir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, "Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır" derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar.
    ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ
    (190) Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için elbette ibretler vardır.
    MÂİDE SÛRESİ
    (13) İşte, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları lanetledik, kalplerini de kaskatı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlar. akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onların daima bir hainliğini görüyorsun. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Çünkü Allah iyilik yapanları sever.
    MÂİDE SÛRESİ
    (14) "Biz hıristiyanız" diyenlerden de sağlam söz almıştık. Ama onlar da akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kini salıverdik. Allah ne yapmakta olduklarını onlara bildirecek!
    MÂİDE SÛRESİ
    (58) Siz namaza çağırdığınız vakit onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar. Bu şüphesiz onların akılları ermeyen bir toplum olmalarındandır.
    MÂİDE SÛRESİ
    (100) (Ey Muhammed!) De ki: "Pis ile temiz bir olmaz. Pisin çokluğu hoşuna gitse bile." Ey akıl sahipleri Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.
    EN'ÂM SÛRESİ
    (136) Allah'ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan O'na bir pay ayırdılar ve akıllarınca, "Şu Allah için, şu da bizim ortaklarımız (putlarımız) için" dediler. Ortakları için olan Allah'ınkine eklenmiyor. Allah için olan ise ortaklarınkine ekleniyor... Ne kötü hükmediyorlar!
    EN'ÂM SÛRESİ
    (32) Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?
    A'RÂF SÛRESİ
    (66) Kavminin ileri gelenlerinden inkar edenler dediler ki: "Şüphesiz, biz seni akıl kıtlığı içinde görüyoruz. Biz senin mutlaka yalancılardan biri olduğuna inanıyoruz."
    A'RÂF SÛRESİ
    (67) Hûd şöyle dedi: "Ey kavmim! Bende akıl kıtlığı yok. Aksine ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim."
    ENFÂL SÛRESİ
    (22) Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir.
    YÛNUS SÛRESİ
    (42) Onlardan sana kulak verenler de vardır. Fakat sağırlara, hele akılları da ermiyorsa, sen mi işittireceksin?
    YÛNUS SÛRESİ
    (100) Allah'ın izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. Allah, azabı akıllarını (güzelce) kullanmayanlara verir.
    YÛSUF SÛRESİ
    (2) Biz onu, akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an olarak indirdik.
    YÛSUF SÛRESİ
    (111) Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır. Kur'an uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi ayrı ayrı açıklayan ve inanan bir toplum için de bir yol gösterici ve bir rahmettir.


    örnekleri yukarıda görülen ayetler ile Kur an akla hitap etmektedir. akılsız biri de dinen mesul değildir. akla hitap eden bir din elbette sorgulayacaktır.

    ancak sorgulama derken yasakları delelim bakalım başımı8za ne gelecek şekilde anlamak da yanlıştır. mesela içki haramdır hele içelim bakalım ne olacak diye içkiyi sorgulamak mı gerekir ? yoksa hırsızlık, zina, yalan, cinayet vs. bunları da bu fiilleri işleyerek mi sorgulamalıyız ?
    _____________________________
    Zamanını dolu işlere harcamazsan, boş işler zamanını harcar. (deep)




  • oeeh. ayete bile reklam koyuyo forum. "oyun" kelimseinden, en ilginç oyun bileşenleri diye.
    _____________________________
  • Deep kardeşim bunlar free sorgulamalar sadece.

    Yalnız örnek verdiğim şey insansı bir sonuç değil mi sence de? Mesela toplumca gay olduğu rivayet edilen kavmi ilahi olarak o kadar yok etme yöntemi olduğu halde toprak havaya kaldırılıp ters çevriliyor. Şimdi burada insansı bir hırsın sonucu gibi durması işten değil. Ancak denilebilir ki Allah insansı olaylar icad ediyor ki insanlar anlasın ortada bir somut vesika dursun diye. Bu açıklama nisbeten doyurucu ancak şu örneğe ne diyeceksin?

    Peygamber (A.S.) küçük yaşlarda idi ve bir melek geldi orada kalp cerrahisini kıskandıracak bir operasyon yaptı ve içindeki kötü et parçasını oradan çıkardı gitti. Şimdi denilemez mi ki neydi o parça da bunu biz de bilsek cerrahinin bu gelişmiş çağında biz de bu kötülük yaratan unsurumuzdan kurtulsak. Bugünkü ileri tıbba (geleceğe göre geri tabii geçmişe göre demek istedim) göre şu anda kalp civarında bize kötülük emreden bir parça yok ve oradaki her paraçmız bizim için gerekli. Birini çıkarsak yaşam şansımız tehlikeye girer. Hem demez miyiz ki Allah lüzümsüz hiçbir parça yaratmamıştır diye?

    Hem o çalılıklar arasında enfeksiyon ve kanama riskleri nasıl alt edilmiş merak ettim. Bunu Allah kudretiyle yaptı deme çünkü kudretiyle böyle enfeksiyonla falan baş edecek yerde böyle insansı bir cerrahi işleme gerek kalmadan bir trans anında o parça eriyip giderdi. Ve denirdi ki Allah içindeki parçayı eritip idrarla çıkardı diye. Tabii bunu sorgulama gereğim şurada hem bize bizim gibi işlerden Allah işi icra ediyor sonra da enfeksiyonu sorma deniliyor. Olur mu sen normal bir cerrahi işle korkunç sonuç verecek bir iş yapacaksın sonra da bu cerrahi işlemin tabiat alemindeki olağanlığını sormayacam olmaz. Ama dediğim gibi bu normal tabiat işlevleleri ile olmasaydı buna hak vermek olurdu.

    Neticede inanmak inanamamaktan öte bir anlatım bozukluğu ve muğalata ile başbaşa olduğumuzu düşünüyorum. Sevgiler.
    _____________________________
    Tıkla bloguma hayatına birşeyler kat. Mutlaka alacağın birşeyler olacak
    They don't care about us
    *** Hiç sorun değil biz herkesi umursuyoruz. Çünkü biz büyük bir milletiz. ***
    *** Düşersin ama kalkarsın, kaçırırsın ama yakalarsın, vazgeçmezsen başarırsın...***




  • walla sorgularken mucizeyi ayrı bir köşeye koymak gerekir. mucizeye ya inanırsın ya da inanmazsın bu kadar basit. mucizeler bilim ile akıl ile açıklanmaz ki. ayrıca enfeksiyon vs gibi sorgulamalar da biraz tuhafıma gitti. düşünsene Allah cc iki melek gönderip Efendimiz e sav opersayon yaptırıyor sonra da Efendimiz sav bu operasyondan enfeksiyon kapıp vefat ediyor. ne kadar abes olurdu değil mi ?
    _____________________________
    Zamanını dolu işlere harcamazsan, boş işler zamanını harcar. (deep)
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Konuya yorum yapmayacağım ama bir sorum var:
    'bir meleğin peygamber efendimizin kalbini ameliyat ettiği' nerede geçiyor?
    _____________________________
    Smile... Tomorrow will be worse.
  • kalp ameliyatı tabiki yok. olayı bildiğimiz kalp ameliyatı şeklinde algılamak ise gerçekten şaşılacak bir şey.

    orada bahsedilen ve nakka nın "operasyon" olarak algıladığı olay manevi bir olaydır. insan vücudunda kalp, manevi hallerin beşiğidir ve oradaki tabiri caizse "habis" niteleyeceğimiz huyların menbaı olan hassaların alınmasıdır.

    şimdi diyecek ki, "peki neden Allah Peygamberini de bu habis huyları ortaya çıkaran kaynak ile yarattı, neden onda da nefs-i emmare yaratıldı?" bu da adetullah tır. her kul aynı evsafta yaratılır. o öyle yaratılır bu böyle yaratılır diye bir şey yok. Peygamber dahi olsa bir insan yaratılıyor bir melek değil.

    kalbin, manevi hallerin beşiği olduğuna dair en büyük delil, kalp üzerinde lafza-i celal zikrinin (Allah) talim edilmesi suretiyle kalp içerisindeki bu letaifin büyümesinin müşahade edilmesidir. bu gelişme ile diğer tezat teşkil eden huyların menbaları nötralize olur. talim bırakıldığında tekrar eskiye dönüş başlar. yani kalp deyince hemen kan pompalayan organ aklımıza gelmesin.

    şu yok edilen kavimlerin ise Peygamberlerinin onca ikazlarına rağmen hala bildiklerini okumaları, yok edilmeden önce çeşitli bela vesaire ile imtihan edilmeleri, neticede bildiklerinden şaşmayarak Peygamberlerini dahi öldürme, sürme girişimlerinde bulunmaları ve hatta bazılarını da öldürmeleri meseleleri iyice bir incelenmeli. ondan sonra "neden Allah bunları yok ediyor" demeli.
    _____________________________




  • iyi de kalbin kan pompalamaktan başka görevi yok ki.
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Lacrima

    iyi de kalbin kan pompalamaktan başka görevi yok ki.


    öyle mi dersin

    gözün ağlamaktan, görmekten başka görevi yok demek gibi bir şey bu. gözle görülen ve beyinde yorumlanan görüntüler, ruhun nüfuz ederek maddi olarak ilişkilendirildiği bu organlardan aldığı duyumları yorumlaması sonucu çeşitli duyguları ve dürtüleri ortaya çıkarır. ruhun asli alemi ile diyaloğa gireceği yegane "anten" lerinden birisi de kalp tir. tabiki kalp derken bildiğimiz kan pompalayan organdan ve pompaladığı kandan bahsetmiyoruz. kalp, bir çok manevi hassanın da yerleştiği bir bölgedir ve ruh burası ile çok yakından etkileşimdedir. ruhun meylettiği haller ve düşünceler, kalpteki bu hassaların bazılarının körelmesine bazılarının da sivrilip baskın olmasına yol açar. iyiye ya da kötüye doğru güdücü olurlar.

    ha, dersen ki yok bende böyle bir şey sen masal mı anlatıyorsun, ben şahit olmadım ne gördüm ne de duydum, anlayışla karşılarım
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kargaşa

    sorgulamaya başlıyınca çok daha fazlasını buluyorsun.18 yaşımda innan biriyken bu sorulardan hep kaçmaya çalışırdım.hani diyorlarya "din sorgulamayla dogrulanabilir"diye küllüyen yalan.korkunun önüne geçmiş her zihin birşeyleren ters gittigini bulacaktır

    zaten Tanrı(diyelim ki var)eyer insanların solgulamasını isteseydi yasak elmayı sorgulayan Ademi cennetten kovmazdı


    hz.adem elmayı sorgulamadı, yedi. elmayı sadece adem yemedi diğer ruhlarda bu olaya iştirak etme yönünde birleşti ya da çekimser kaldı, bir kısmı da itiraz etti. şimdi o meseleye girersek uzar. ama sorgulamadan ne anladığımız önemli.

    sorgulama nedir? kafamızın basmadığı, içyüzünü çözemediğimiz bir şeyi inkar etmek mi? o halde inkar edilecek çok şey var demektir. öyle ya herşeyin içyüzünü, içerisinde yatan sebepleri bilmiyoruz değil mi.

    şimdi topik sahibi arkadaş sorgulamış ve bazı yerlere takmış. aynı arkadaş daha önce açtığı topiklerde bir Tanrı nın varlığını ispatlamak için azami gayret sarfediyordu. şimdi görülüyor ki, sorgulama sonucunda bazı tutarsızlıkları tespit etmiş ve kulvar değiştirmiş. bir tanesi kalp ameliyatı, diğeri kavimlerin neden yok edildiği meselesi. dediğim gibi açık kalp ameliyatı diye bir şey yok. tasavvuf büyüklerinin eserlerini inceleyenler ve tasavvuf yoluna girenler bunun ne olduğunu iyi bilirler. kavimlerin yok edilmesi ise onca uyarıya rağmen isyanlarında ve Peygamberlerine eziyetlerine devamda inat etmelerine bağlıdır. diyor ki, insanların içlerindeki kötülüğe içerden müdahale etseydi ya? bu kadar acaip bir fikre nasıl kapılır bir insan? sen dışardan her türlü fiili işle, Allah senin iç alemine müdahale etsin seni düzeltsin. böyle bir şey var mı? bu adalet olur mu? eziyet edilenler ne olacak peki?

    musa a.s'a yapılanlar, lut a.s'a yapılanlar, salih a.s'a yapılanlar, zekeriya a.s'a yapılanlar ve daha bir çok peygambere yapılan eziyetler var. bahsedilen kavim eğer lut kavmi ise, adamlar Peygamberin evini çevirip gelen misafirleri kendilerine vermesi yolunda baskın yapacak kadar işi ileri götürmüşlerdi. hala daha bu kavmin helaki yerine iç alemlerine müdahale edilip düzeltilmeleri gerektiği iddia ediliyorsa, gülerim. neden yapılsın bu? canlarına ve ırzlarına kastettikleri, kıydıkları insanların hakları ne olacak o zaman? neden yapsın Allah bunu? ne özelliği var o insanların da batıni olarak düzeltilsinler anlamak mümkün değil.

    benimde anlamadığım şeyler var. özellikle sorgulayanların sorgulama tarzları. kafan basmadı mı hemen " ben sorguladım ve bir sürü ters giden, yanlış şey tespit ettim" de ve işi bitir. benimde kafam matematiğe basmıyor. matematikte yanlış giden bir çok şey var. doğru mu?
    _____________________________




  • Orjinalden alıntı: C4



    hz.adem elmayı sorgulamadı, yedi. elmayı sadece adem yemedi diğer ruhlarda bu olaya iştirak etme yönünde birleşti ya da çekimser kaldı, bir kısmı da itiraz etti. şimdi o meseleye girersek uzar. ama sorgulamadan ne anladığımız önemli.

    sorgulama nedir? kafamızın basmadığı, içyüzünü çözemediğimiz bir şeyi inkar etmek mi? o halde inkar edilecek çok şey var demektir. öyle ya herşeyin içyüzünü, içerisinde yatan sebepleri bilmiyoruz değil mi.



    Benim şöyle bir düşüncem var.Bunuda kendi bildiğinnden yada anladığından başkasını inkar edenler için düşünmüştüm.

    Eğer bizim anlamadığımız hiç bir şey varolmayacak olsaydı pek az şey varolurdu.Hemde pek az.Ve varolanların tamamıda şimdikine göre çok kalitesiz ve basit olurdu.En baştada biz. İnsan kendini bile tam olarak anlıyor değildir.
    _____________________________
    Japan : "let's think of a new way to make engine more efficient and eco-friendly"
    Europe : "ugh, let's lose one more cylinder and add another turbocharger"




  • C4 teşekkür ederim güzel açıklamış. Zaten yukarıda dedim anlatımda bir bozukluk, muğalata ve mübalağa ile başbaşayız. Çoğu akıl almaz sendromlar da buradan ortaya çıkıyor.

    Aynen ne güzel yaklaşım kalpten et parçası çıkarılması işlemi bir manevi temizliğe işaret eder. Belki o dönemde melekler zuhur etti ve O büyük Zat'la alaka kurup bazı ilhamlar verdiler ve beyin o işlemden etkilendi ve kötülük meyli zayıfladı veya yok oldu.

    Kalpten kötü şeyler zuhur etme, kalp temizliği olaylarına gelirsek, kalp bu tür işlemlerin organize edildiği yer değildir. Ancak beyinden ortaya çıkan bir sevgi, öfke, iman vs. dalgası ilk olarak kalp üzerinde adrenalin deşarjına vesile olduğu için beyindeki bu hızlı iletiyi duyumadan kalbimizdeki bu sonucu hissederiz. Bu nedenle aşık olduğumuz birini görünce bununla ilgili bilgileri düzneleyen beynimiz kalbe sinyaller gönderir ve kanı hızlı pompalaması gereken kalp ani bir deparla çarpmaya başlar. Oradaki ilk deşarjın bizdeki yorumu korkunç bir kalp sancısı hükmündedir.

    Ancak o dönemden böyle rivayetlerin olması kişilerdeki olağanüstü tariflerin ve o hamaset, heyecan ve bağlılık içindeki insanlarca daha da amplifiye edilmesi neticesi oluşmuştur kanaatindeyim.

    Deep: Evrime ben başından beri inançlı biri olarak zaten destek verdiğim için bunun üzerinde konuşmayı zaten gereksiz görüyorum. Zaten bir bakın hayvanlardan ne farkımız var. Derin Şuur sayesinde akıl edebiliyorsak onlardan farklı olmadık. Sadece maddeyi irademiz dahilinde kullanabiliyoruz. Onlar gibi yaşıyor onlar gibi ölüyoruz. Onlarda da yaşam standardı aynı bizde de. Hastalık desen aynı tabii düzen desen aynı. Karada yaşayanlarda kan pompalanarak akciğerde oksijenle kan temizlenir vasküler yapı vardır bizde de. O halde bırakalım bu insan farklıdır tezini.

    Akıldaki mükemmel düşünce gücünde birşeyler arayalım. Şeklimiz de bize göre güzel. Timsahın önüne bırakıldığında aç timsah hiçbir insanı ayırt etmeden yer.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nakka -- 2 Ekim 2006; 10:11:00 >
    _____________________________
    Tıkla bloguma hayatına birşeyler kat. Mutlaka alacağın birşeyler olacak
    They don't care about us
    *** Hiç sorun değil biz herkesi umursuyoruz. Çünkü biz büyük bir milletiz. ***
    *** Düşersin ama kalkarsın, kaçırırsın ama yakalarsın, vazgeçmezsen başarırsın...***




  • yani uzun zamandır tatmadığım bir his yeniden canlandı bu yazıları okuyunca. ne yaparsan yap ister bilgi de ister başka bir ad. ama hidayet bambaşka bir şey.

    insanların anlaması için örnek olarak verilen bir olay materyalist, üstelik çok iyiniyetli birileri tarafından nasıl algılanıyor; şaştım kaldım bu işe.

    quote:


    Peygamber (A.S.) küçük yaşlarda idi ve bir melek geldi orada kalp cerrahisini kıskandıracak bir operasyon yaptı ve içindeki kötü et parçasını oradan çıkardı gitti. Şimdi denilemez mi ki neydi o parça da bunu biz de bilsek cerrahinin bu gelişmiş çağında biz de bu kötülük yaratan unsurumuzdan kurtulsak. Bugünkü ileri tıbba (geleceğe göre geri tabii geçmişe göre demek istedim) göre şu anda kalp civarında bize kötülük emreden bir parça yok ve oradaki her paraçmız bizim için gerekli. Birini çıkarsak yaşam şansımız tehlikeye girer. Hem demez miyiz ki Allah lüzümsüz hiçbir parça yaratmamıştır diye?


    Başka bir arkadaş yine bütün samimiyet ve iyiniyetiyle ama materyalist bir bakış açısı ile kalbi sorgulayabiliyor. tabiiki buda daha önce hiç aklıma gelmedi ve şaştık kaldım

    quote:


    iyi de kalbin kan pompalamaktan başka görevi yok ki.


    Bu mantıkla bakıldığında kalp gözü derken kalbin bir yerlerinde en az bir adet göz arayacağız herhalde. bulamadığımızda yok öyle kalp gözü bunlar yalan şeyler denilecek.

    iyiniyetli olduğunuzu yazılarınıza göre kannat getirmiş durumdayım. bende buna aynen karşılık vererek bir öneride bulunmak istiyorum.

    bir balığın halini anlamak istiyorsan suya girin. onun gözüyle görmeye çalışın belki ondan sonra onun davranışları ile ilgii yorum yaparsanız tutarlı bir şeyler çıkar. yoksa ortaya böyle anlamsız denecek şeylerde çıkabilir.

    İnananlar açısından kuran bir mucize. her okunuşunda yeni bir keşif vardır onda. ve gerçek olan bir şeydir bu. ama inanmayanlar için dili ağır sıradan bir roman gibi bir şey. tabi o zaman ne anlarlar bunun okuyanlar, okurken ağlayanlar diye kendisini sorgulması kaçınılmazdır.

    bir benzetmede şöyle yaparsam daha iyi anlaşılır kanaatindeyim. mavi rengi hiç bilmeyen bir insana maviyi ve onun tonlarını ve mavi ile etkileşim yaparak başka renkleri oluşturan renkleri ve onun hazzını nasıl anlatırız bütün dünyası siyah beyaz olanlara...

    sevgili nakka bende uyanan izlenim şu. inşallah hidayet yolunun ilk adımlarının atmış durumdasın. Senin ve senin durumunda olan bütün kardeşlerimin Allahın hidayetine bir an önce kavuşmanız için dua ediyorum.(sakın yanlış anlama size dinsiz vb. kelimeler gibi şeylerle itham etmiyorum sadece mavi rengi anlatmaya çalışıyorum varsa bir kusurumuz affola)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi firkete -- 2 Ekim 2006; 10:11:08 >
    _____________________________
    imzam yok !
    parmak bassam olmazmı ?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: nakka



    Deep: Evrime ben başından beri inançlı biri olarak zaten destek verdiğim için bunun üzerinde konuşmayı zaten gereksiz görüyorum. Zaten bir bakın hayvanlardan ne farkımız var. Derin Şuur sayesinde akıl edebiliyorsak onlardan farklı olmadık. Sadece maddeyi irademiz dahilinde kullanabiliyoruz. Onlar gibi yaşıyor onlar gibi ölüyoruz. Onlarda da yaşam standardı aynı bizde de. Hastalık desen aynı tabii düzen desen aynı. Karada yaşayanlarda kan pompalanarak akciğerde oksijenle kan temizlenir vasküler yapı vardır bizde de. O halde bırakalım bu insan farklıdır tezini.

    Akıldaki mükemmel düşünce gücünde birşeyler arayalım. Şeklimiz de bize göre güzel. Timsahın önüne bırakıldığında aç timsah hiçbir insanı ayırt etmeden yer.


    Hatta insan farklıysa kurbağa da farklı, gergedan daha bir farklı

    Canlı bedenimize bakalım ben bir fark göremiyorum. Öldüğümüzde aynı kokuşma süreci vardır. Eklem yapılarımız, hücre yapıları tamamen denecek tarzda aynıdır. Bazı nirengi farkılılıkları insana özgü deyip üstün göstermek bence gereksizdir. O zaman ben de gergedandaki bir öğeyi insandan farklı diye lanse etmeye kalkarım.

    Cinsel ilişkideki mekanizmaya ve amaca bakın. Organlar işlev ve görüntü olarak benzer.Tüm hayvanlardaki ilişki sonrası doğuma kadar olan süreç tamamen aynı minval üzerinedir. Salgı ve davranış tepkisi de hemen hemen aynı. Neticede her canlı bulundukları ortamlara uyum sağlayacak donatılardadır ve değişimlerdedir. Fark bundan kaynaklanır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nakka -- 2 Ekim 2006; 10:46:21 >
    _____________________________
    Tıkla bloguma hayatına birşeyler kat. Mutlaka alacağın birşeyler olacak
    They don't care about us
    *** Hiç sorun değil biz herkesi umursuyoruz. Çünkü biz büyük bir milletiz. ***
    *** Düşersin ama kalkarsın, kaçırırsın ama yakalarsın, vazgeçmezsen başarırsın...***




  • @nakka;

    bütün canlıların ortak özelliklerinin olması Yaratıcı sının bir olduğuna delalet eder ancak tek bir atadan geldiğine delalet etmez.

    Yaratıcı ister tekbir atadan evirerek yaratır isterse ayrı ayrı yaratır. Biz ona karışamayız. Ancak benim bilim bazında olan bilgilerim mutasyon ile evrilerek türden türe geçişin olmadığı yönünde. Yaratıcı da aklı devre dışı bırakmadığına göre benim aklım buna hükmediyor ...
    _____________________________
    Zamanını dolu işlere harcamazsan, boş işler zamanını harcar. (deep)
  • tamam insan doğadaki en mukemmel varlıktır... ama bu insana herşeyi aklı ve mantığı ile idrak etme ve sonsuz ilim sahibi olma özelliğini vermez. bir takım olgulara daha kararlı yaklasmalıyız. tanrı'nın varlığı ya da yoklugunu kafamızda sorgularken bunu hangi amacla ve nasıl sorguladığımız onemli...

    inancımızı pekiştirmek için mi yoksa kafamızdaki tanrı inancını yıkmak için mi???

    tanrı insana aklın yanında serbest bir irade vermiştir... yani aklı kullanabilme özgürlüğü kendini kontrol etme yeteneği. yukarıda bir arkadasımızın içerden mudahale betimlemesini bu acıdan mumkun bulmuyorum zaten muymkun olması mantık dışı. sınavda öğretmen bir öğrenciye cevapları söylerse diğer ogrencilere adaletsiz yapılmış olur, her ogrenciye söylerse sınavın bir anlamı kalmaz..

    evrim konusunda fazla acıklama yapmadan dogrudan dusuncemi acıklamak istiyorum, zaten uzun evrim tartısmalarımızın içinde bulunan arkadaslar bnm bu konudaki düşüncemi za cok biliyorlar... sadece tür içi bir takım adaptasyonların mumkun olduğunu ve türler arası geçişin olmadıgını ilk insan hz adem'în herheangi bir canlıdan turemeyip direkt olarak insan formunda yeryuzune geldiğine inanıyorum...

    not: yazımda allah(c.c) yerine tanrı kullanmamın sebebi genel acıklama yapmamdır. diger dinlerde allah farklı isimlerle anılmaktadır...
    _____________________________

    DH Bisiklet Severler Grubu
    MOSSO LEGARDA 1621 MSM V

    Sevdamıza kimse engel olamaz. Bazen hüzün vardır, bazen mutluluk.
    Fener sevgisinin adı konamaz. Ne kupa büyüklüğü, ne şampiyonluk.




  • quote:


    Deep Impact
    ancak sorgulama derken yasakları delelim bakalım başımıza ne gelecek şekilde anlamak da yanlıştır. mesela içki haramdır hele içelim bakalım ne olacak diye içkiyi sorgulamak mı gerekir ? yoksa hırsızlık, zina, yalan, cinayet vs. bunları da bu fiilleri işleyerek mi sorgulamalıyız ?


    bunlar bir birine benzer olaylar deil.hepsinin yerine getirilmesinin kötü sayılabilecek nedenleri ve sonuçları eylemi yapmayı düşünen kişinin önündedir.ama elma farklı çünkü elmanın neden yasak oldugu tam bir muammadır. ademin elinde yanlızca yaratıcısının emri vardır.eyer ademe o elmayı yedigi taktirde cennetten kovulup gönderilecegi bu sefil dünya gösterilmiş olsaydı yermiydi?ama ademden burda istenen köle gibi koşulsuz baglılıktı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kargaşa -- 2 Ekim 2006; 18:45:15 >
    _____________________________
    "Umutlarının yarısını bana vericeksin!"
    Umutlarımın bir kısmının ırzına dünya geçti.
    Arta kalan kısmını evlatlıktan reddettim.

    umutlarının yarısını bana vericeksin!
    bende cenete gitsinler diye
    acımasızca şehit düşürüp
    üstünede birde keyif sigarası yakacagım
  • din bir inanç meselesidir. inanıp inanmamak sana kalmış. kuranda yazılı olan herşeyin ispatı yok sonuç olarak. ki allah varlığı dahi somut delillerle ispatlanamamıştır. zaten ispatı olsa idi dünyada birtek inançsız dahi olmazdı. eğer din konusuna salt mantık ve akıl çerçevesinde bakarsan işin içinden çıkamazsın. inanırsın veya inanmazsın olay sadece budur..
    _____________________________
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.