Şimdi Ara

++ bilimsel yöntemin sunuş şekli

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
77
Cevap
0
Favori
1.969
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • evrimi tartışa tartışa bu noktaya kadar geldik ... bugünleri de görebilmemiz forumun niteliği hakkında çok güzel bilgi veriyor, katılımcı arkadaşlara teşekkürü bir borç bilirim.

    benim merak ettiğim konu şu:

    karşımızda bir gökdelen var ve bu gökdeleni inceleyen insanlar var.

    bir grup gökdelene bakarak bu muazzam yapının bir mimarı ve mühendisi olması gerektiğini düşünüyor ve o yönde hareket ederek gökdeleni izah etmeye, yapılışını anlatmaya çalışıyor.

    diğer grup ise gökdelen yapılması için mimar ve mühendise gerek olmadığını, milyarlarca yıllık doğa olayları ile gökdelenin meydana geldiğini iddia ediyor.

    birinci grup: gökdelenin mekanizmasındaki mükemmellikten, yapılışının zorluğundan, yapılması için gerekli mühendislik bilgilerinden böyle bir çıkarımı gidiyor.

    ikinci grup ise: peri bacasından hareket ediyor.

    merak ettiğim konu ise şu arkadaşlar :

    bunların hangisi bilimsel yöntem ?

    doğa üstü gücü (belki de yaratıcıyı) inkar ederek yapılan açıklamalar neden bilimsel olarak sunulmaktadır ?

    (bknz bir maymunun daktiloda insanlık tarihini yazması kadar zor olarak tarif edilen işler bir Yaratıcıya ithaf edilirse kolayca anlaşılacağı ancak bilimin bu yöntemi kabul etmediğini söyleyen bilim adamı, olma ihtimali milyarda sıfır olan ihtimaller üzerinde devam ediyor)

    bilim aklen olma ihtimali yüzde 99 olan (bana göre yüzde 100) bir yöntemi neden epsilon kadar düşük ihtimale değişmektedir ?

    mfiz arkadaşım her canlı ayrı ayrı vücuda gelmiş önerisinin bir Yaratıcısız açıklanamayacağını ifade etmektedir. bir bitkinin bir insan ile mükemmel ilişkisini, hastalıklarına deva olmasını, bitki ve insanın milyonlarca yıllık evriminde bu noktada buluşabilmesini acaba Yaratıcısız ne derece mantıklı açıklayabiliriz ?

    insan vücudundaki kilometrelerce uzunluğundaki damarları, yüzlerce vazifesi olan karaciğeri, ineğin sütü ile midedeki uyumu, dağdaki çilek ile damak tadımızı, ve saymakla bitmeyecek birbirleri ile ilintili uyumlu dengeyi ne derece Yaratıcısız açıklayabileceğiz ?


    işte mühim mesele bu ...

    Yaratıcıyı hesaba katmadan açıklama yapmak bilimsellik mi yoksa bazı bilim adamlarının ideolojilerine kurban giderek olma ihtimali yüzde 99 olan bir durumu epsilon gibi bir ihtimalle mi açıklamaya çalışıyoruz ?

    şapkayı önümüze alıp düşünme zamanı ...



    _____________________________
    Zamanını dolu işlere harcamazsan, boş işler zamanını harcar. (deep)




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    mfiz arkadaşım her canlı ayrı ayrı vücuda gelmiş önerisinin bir Yaratıcısız açıklanamayacağını ifade etmektedir. bir bitkinin bir insan ile mükemmel ilişkisini, hastalıklarına deva olmasını, bitki ve insanın milyonlarca yıllık evriminde bu noktada buluşabilmesini acaba Yaratıcısız ne derece mantıklı açıklayabiliriz ?



    Dediklerimden böyle bir sonuç da çıkabilir. Ancak asıl söylemek istediklerimin ana fikri tam da bu sonucun zıttı aslında: Doğada oluşan olayları incelediğimizde hep sonuçta matematiksel sadeliğe ve teorilerde duru ve güzel sonuçlara ulaşıyor olduğumuzu görüyoruz. Mesela sadece 4 denklemle klasik elektromanyetik teoriyi kurabiliyoruz (hatta başka matemetiksel gösterimlerle denklem sayısı daha da azalıyor!). Bence yaratıcının varlığı gösterdiği metafizik mucizelerle değil bu duruluk ve sadelikle daha iyi hissediliyor. Olağanüstü görünen doğa olaylarının çok güzel ve temel yapılardan oluştuğunu anlamak o zaman bir evrensel bilincin ve bir yaratıcının varlığını bana hissettiriyor. Yani bu bağlamda tek tek ayrı ayrı yaratılan canlılar bu sadelik kadar Tanrısal gelmiyor bana. O yüzden Evrim teorisine pozitif bir yaklaşıma sahibim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mfiz -- 23 Ağustos 2006; 8:59:42 >
    _____________________________




  • Darwin de böyle "mantıksal yöntem"dan uzak bir metod sahibi idi.

    Yoksa: "Bir kapının menteşelerini bir marangoz yapmıştır diyebiliriz ama,

    Bir midyenin kapaklarını açıp kapayan mafsalları bir Yaratıcı yapmamıştır" demezdi.

    Bazı İnsanlar menteşe ile mafsalların ayrı cosmoslara ait olduğunu sanıyorlar...
    _____________________________

    Nuh Baba

    -------------------
    Zaman hep aynıdır, Geçen Biziz...
  • @Deep Impact dostum,verdiğin örneklemeler ne derece doğru sence,yani düşünüyorum da ben mimarım şimdi,yaptığım gökdelenleirin benim insan olarak ulaştığım bilgi ve tecrübelerim doğrultusunda gelişe gelişe bu noktaya kadar gelmesini nasıl tanrıya veya benim dışında bir mühendislik yaratım oluşumuna bağlarım bunu anlamaya çalışıyorum.
    Şöyle ki ben bu gökdelini şuan inşa etmişsem,neden bundan binlerce yıl önce inşa etmedim,neden sümerliler babilliler zamanından kalma gökdelenlerimiz yok,neden havalanları yok,neden acaba uçaklar yapılmamış o zamnanlarda,yoksa acaba bu bir ihtiyaçların belirleşmesi sonucunda,zamanla yavaş yavaş oluşan artan gereksinimlerin karşlığında bir tür gelişme mi,biz insanoğlu bir andamı gökdelenler inşa etmeye başladık,bir andamı bizim havalanlarımız oldu,uçağımız oldu,yazıyı keşfetmemiz bir andamı oldu,tekerleği bir andamı bulduk,bana göre bütün bunlar anlamlı veya anlamsız,düzenli veya düzensiz,olası veya tesadüfi bir düzen ve kararlılık içerisinde deneme yanılma yoluyla,bazı şeyler bazı şeyleri uygun ortamlarda ihtiyaçlara göre eşlediklerinde ortaya çıktı,bu ihtiyaçlar belirli kararlılıklar sonucunda gelişe gelişe,evrile evrile ulaştı.
    Şimdi ben bütün bu oluşumlara bir mimar olarak inşa ettiğim her türlü yapıya bakıp hayranlıkla bunun arkasında bir yaratıcı güç aramıyorum,bu benimle beraber gelişe gelişe belirli bir bilgi ve kararlılığın sonucunda bu ihtiyaçları karşılayacak şekilde gelişmiştir diye düşünüyorum,ben doğanın kararlılığı sonucu evrildim,şuandan sonrasını bilemem,ne olucağımı bilemem,evrimleşecekmiyim bilemem,farklılaşacakmıyım bilemem,başka organlara sahip olucakmıyım bilemem,bunun bir sonu varmı bilemem,tek bildiğim bütün bilemediklerim benimle beraber ortadan kalkıcak,yerine başkalarının bilemedikleri ortaya çıkacak,veya çıkmayacak bunu da bilemem.
    Siz bu kararlılığı Yaratıcıya bağlarsınız saygı duyarım,ama ben bu kararlılığı yaratıcıya bağlayamam.Evet evren mükemmel,insan mükemmel bir sonuç,bir sinek bir arı mükemmel bir sonuç,her şeyin,her oluşumun,her gelişimin arkasında kabul ediyorum ki bir mükemmellik var,ama siz bu mükemmelliğin arkasında Tanrı dersiniz ama ben 15 milyar yıllık tesadüfide olsa,deneme yanılmada olsa,belirli bir kararlılık sonucu evrimleşme derim.Bu şekilde düşündüğümden dolayı açıkçası ne kendimi yadırgıyorum,nede tam tersi düşünen insanları yadırgıyorum,benim için bu kadar saf ve basit bir düşünce bu,tanrı varmıdır,benim için yoktur,benim inancım da sizler kadar saf bir inançtır.

    İşte bilim bütün benim veya bizlein bilemediklerine cevaplar aramaya çalışıyor,bu gelişimi,ilerlemeyi,öncesini sonrasını sorguluyor,belki bilim ileride evet bütün herşeyin arkasında bir yaratıcı güç,Tanrı var diyecek,bunu da bilemem,bilimin nereye ne kadarına ulaşıcağını bilemem,çünkü bilim de insanlık la gelişiyor,insanla bereber yaşıyor bilim,gücünü,valığını,oluşumunu insanlıktan alıyor,insanlığın gelişimiyle bilim gelişiyor,bilimin aradığı cevaplar benim için bir zorunluluk değil,ben zaten inancımı oluşturmuşum,bu bilimsellik içerisinde belki benim sorularıma cevap verir belkide veremez,bunu da bilemem.
    Bilemediğim çok var aslında gördüğün gibi.
    _____________________________
    Tanrı karşıma dikilse,bir elimde gerçekler var,diğer elimde gerçeklere götüren yol var dese,gerçekler sende kalsın,bana gerçeklere götüren yolu ver derdim.




  • katkılarından dolayı tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. ancak üzerine eğilmek istediğim konuyu tam izah edemediğimin farkına vardım.

    diyorum ki;

    karşımızda bir gökdelen var.

    gökdelen hakkında inceleme yapıyoruz.

    birinci yaklaşım: gökdelenin bir mimar ve mühendisi var. onların tercihleri istikametinde inşa edilmiş.

    ikinci yaklaşım: gökdelen de gecekondu, peribacası gibi bir yapı. nasıl peribacası doğal sebepler ile vücuda geldi ise milyarlarca yıllık doğal olaylar ile gökdelen meydana geldi.


    birinci yaklaşım: insan bedenini engin ilim sahibi Allah cc yarattı.

    ikinci yaklaşım: milyarlarca yıllık değişim ile bu hale geldi.


    soru 1- neden birinci yaklaşım bilimsel bir yöntem değildir ?

    soru 2- neden bütün bilimsel veriler birinci yaklaşım gözardı edilerek açıklanmaya çalışılmaktadır ?
    _____________________________
    Zamanını dolu işlere harcamazsan, boş işler zamanını harcar. (deep)




  • quote:

    soru 1- neden birinci yaklaşım bilimsel bir yöntem değildir ?


    bu soruyu biraz daha açayım. bilim maddesel zeminde hareket eder. inanışlara itibar etmez. dolayısı ile bir Yaratıcı fikrinin bilimsel zeminle alakası olmaz diyebilirsiniz.

    ben de buna binaen derim ki:

    yeryüzündeki bütün olayları fiziksel kanunlar ile açıklamaya çalışıyoruz ancak fiziksel kanunların, maddesel özelliklerin nereden geldiğini bilebiliyor muyuz ?

    neden kütle kütleyi çeker, neden mıknatıslanma vardır, neden su +4 derecede maksimum yoğunluğa ulaşır vs.

    neden ineklerin imal ettiği süt, arıların balı, tavuğun yumurtası insanların midesine, damağına, vücuduna en uygun şekildedir vs.

    toprakta imal edilen üzüm, incir zeytin vs. nasıl insanların ağzına gözüne diline hitap edebilir.

    bu durumu evrim ile açıklayabilmek için üzümün evrimsel mekanizması ile midemizin geçirdiği evrimsel mekanizma arasındaki uyum nasıl açıklanabilir ?
    _____________________________
    Zamanını dolu işlere harcamazsan, boş işler zamanını harcar. (deep)




  • arkadaşlar, bu yazıda da varolan, ve sürekli karşıma çıkan bir konuya değinmek isterim. insan aklının, kapasitesinin yetersiz olduğu durumlar doğal olarak bilimle açıklanamadığı için, ve de insanoğlu bunları bir şekilde açıklamak istediği için, varlığının başlangıcından beri bir yaratıcıya ve dine inanmıştır. bu bazen ateş olmu, bazen su, güneş olmuş, bazen çok tanrılı dinler, putlar vs. sayısız inançlar doğmuştur. gelmek istediğim konu ise şu, duruma tamamen tarafsız gözle bakabilirsek eğer(dini inancı olan birisi de bunu yapabilir deneyin lütfen) açıklayamadığımız olgular aslında bir tanrının varlığını İSPATLAMAZ. bu bir inanç meselesidir, bu konular beni aşar, tanrım yaratmıştır tüm bunları demektir sadece. bir bilimadamının yazıda %99 ihtimalle doğru olduğu iddia edilen bir varsayımı(tarafsız bir gözle yaklaşarak varsayım diyorum) kabul etmesi mümkün değildir, çünkü o bir bilimadamıdır, somut delillerle, kanıtlarla ilgilenir, inanç konusu çalışmalarında onun ilgi alanına girmez. çünkü bir başkası da çıkıp tüm evreni başka bir tanrının yarattığına inanabilir, bunun doğruluğuna %99 inanabilir, inanmayanları da "bakın siz sırf inadınız uğruna %1lik ihtimal peşinden koşuyorsunuz,halbuki böyle bir düzenin tek açıklaması benim tanrımdır" diye yargılayabilir. ve her iki durumda da benim eleştirim aynı olur, inançlar ve din insanın içinde varolan, hislerle ilgili bir kavram olduğu için ne ispatlanması mümkündür, ne de çürütülmesi. bu yazının dinsizlik olarak algılanmasını istemem, çünkü değil, ancak bizi aşan, aklımızın almadığı konuları anlamaya çalışmak, her ihtimali düşünüp bunlar üzerinde araştırma yapıp çalışmak eleştirilmemeli, ve "bakın maymundan gelmemişiz, ama o zaman nasıl olmuşuz, demekki bizi tanrı yaratmış, böyle kusursuz bir evrenin başka bir açıklaması olamaz" şeklindeki bir açıklama ile kendimizi ve dinimizi kısıtlamamalıyız. söylediğim gibi din sadece insanın içinde hissedebileceği bir durum, ve bilimsel tartışmalarla bir yaratıcının varlığı ya da yokluğunu ispatlamaya çalışmak inananlar için de aslında ortada bir şüphe olduğunun göstergesi bence.
    _____________________________




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • @ deep impact,

    aslında evrim konusunu bu başlık altına ve bu yöne çekmen çok akıllıca bir çözüm. Çünkü evrim adı altındaki konu artık başka yerlere gitmeye başladı. Ben orada kimseye derdimi anlatamadığımı düşünüyorum. Herkes kendi istediği gibi anladı konuyu. Aslında sen burada benim anlatmak istediğim düşünceyi özetlemişin. Yani bilimi dinden soyutlamak ne kadar doğru? Sizce insanoğlu mantık ve bilim sayesinde her olayı açıklama kabiliyetine sahip midir? Bu dünya üzerinde metafizik öğeler, mucizeler vb. şeyler olmamakta mıdır? Akıl ve mantık sizce herşeyi açıklayabilir mi?
    Elbette ki bilimin önemini ve kutsallığı yadsınamaz bir gerçektir. Ama unutulmamalıdır ki, bilimin de bir yaratanı vardır!
    _____________________________

    DH Bisiklet Severler Grubu
    MOSSO LEGARDA 1621 MSM V

    Sevdamıza kimse engel olamaz. Bazen hüzün vardır, bazen mutluluk.
    Fener sevgisinin adı konamaz. Ne kupa büyüklüğü, ne şampiyonluk.
  • quote:

    birinci yaklaşım: insan bedenini engin ilim sahibi Allah cc yarattı.
    soru 1- neden birinci yaklaşım bilimsel bir yöntem değildir ?


    Sana göre evet doğru,ama bana göre hayır değil.Şimdi burda benim tavrım bilimin hayır Tanrı yoktur gibi bir tezinden veya söyleminden kaynaklanmıyor,bilimin bana Tanrının yokluğunu ispatlayarak sergilediği bir tavır söz konusu değil benim inançsızlığım için.

    Bilim bizden önce ortaya çıkmış bir şey değil,bilim insanların soru sormasıyla başlamıştır,ben bir taşı alıp,bununla alet yapmayı öğrendiysem,bunu kendimi korumak için uygun bir silah haline getirdiysem,demekki ben bu aletle kendimi koruyabiliyorum,peki ben bu aleti acaba başka ne şekilde kullanabilirim,bu aletle toprağı eşeleyebilirmiyim,bu aletle giremeiğim yerlere ulaşabilir kendime sığınak yapabilirmiyim,bu aletin biraz daha büyüğü benim ne işime yarar,ben bu taşla hem silah yapabiliyorum,hem taoprağı kayayı şekillendirebiliyorum,bunların birleşmesiyle birbilerine bağlanmasıyla bir mekan oluşturabiliyorum,bibirlerine sürtünmesiyle kıvılcım çıktığını görüyorum,acaba bu kıvılcım bir şekilde otları tahtayı tutuşturabilirmi,evet bunları birbirine sürtünce otlarda etrafı aydınlatan,insanların dokunduğunda acı veren bir durum oluşuyor.

    Sadece bir taş,bir insanın çevresinde deneme yanılmayla,tesadüfü,mantıklı veya mantıksız bir takım oluşumlara sebeb oluyor.İç güdüsel öğrenme bir noktadan sonra yerini nedenlere niçinlere gibi sorulara bırakıyor.İşte bu sorular sorulmaya başladığında bilim doğmuş oluyor.

    Ben burda insanın bu soruları sorarken,acaba Tanrı bunların neresinde yer alıyor dediğini duyamıyorum.Dolayısıyla bir çelişki göremiyorum.Bilimin gelişmesi ve ilerlemesi tanrıdan bağımsız,ama insandan bağımsız değil.

    Tanrı herşeyi yarattı,bunu cebine koy şimdi,diğer cebime elimi atıyorum,bi bakıyorum ki işime yarıyan bazı şeyler var,acaba ne işe yarıyor bunlar,bunları bu cebime bu Yaratıcımı koydu acaba kullanabileyim diye,evet sanırım öyle olmalı,her şeyi yaratan o olduğuna göre muhakkak tanrı tarafından konmuştur.
    Yok hayır sanmıyorum,veya bilemiyorum,en iyisi ben ne işe yarıyor bunun cevabını öğrenmeye çalışayım,hımm tanrı da yaratsa,tanrı yaratmamış da olsa bu cebimdeki benim şu ihtiyacıma yarıyor,acaba bunu başka birşeyle birleştirsem başka hangi ihtiyacıma yarar,vs vs bütün bu tek tek soru sormalar benim anladığım anlamda diğer cebimde ki her şeyi yaratan Tanrıdan bağımsız işliyor,ben sorular sordukça,ben bunların işlevini ve benim hangi ihtiyaçlarımı karşıladığını öğreniyorum sora sora.
    Demekki bilim Tanrıdan bağımsız elindekilerin ne işe yarayıp yaramadığını sorma ve araştırma durumu,ben ne kadar çok soru sorarsam,bilmediklerimi ne kadar çok araştırırsam bilim daha çok gelişir,benim ihtiyaçlarım çeşitlenir,bir yerine diğerini koyabilme,alternetifini,kendime göre en sağlıklısını,en uygununu kullanma fırsatım doğar.Ben bunları sorarken diğer cebimdeki Tanrıyla hiç bir çelişkim yok,bana hiç bir engeli yok,veya bir inanma inanma çelişkisi yaşamıyorum.

    Biraz çocuksu,veya saf bir ifade tarzı olmuş olabilir,ama kendi mantığımca Bilim ve Tanrı arasında bir çelişki olmadığını anlatmaya çalıştım.
    _____________________________
    Tanrı karşıma dikilse,bir elimde gerçekler var,diğer elimde gerçeklere götüren yol var dese,gerçekler sende kalsın,bana gerçeklere götüren yolu ver derdim.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: morgoth_7376
    bu bazen ateş olmu, bazen su, güneş olmuş, bazen çok tanrılı dinler, putlar vs. sayısız inançlar doğmuştur. gelmek istediğim konu ise şu, duruma tamamen tarafsız gözle bakabilirsek eğer(dini inancı olan birisi de bunu yapabilir deneyin lütfen) açıklayamadığımız olgular aslında bir tanrının varlığını İSPATLAMAZ.


    biz açıklayamadığımız olgular üzerine bir Yaratıcı fikri inşa etmiyoruz. mesela yağmurun nasıl yağdığını herkes bilir. biz bu yağmur için de bir Yaratıcıya isnatta bulunuruz. burada anlatılmak istenen olgu açıklayamadığımız herşeyi Yaratıcıya atfedelim değildir.


    quote:

    bir bilimadamının yazıda %99 ihtimalle doğru olduğu iddia edilen bir varsayımı(tarafsız bir gözle yaklaşarak varsayım diyorum) kabul etmesi mümkün değildir, çünkü o bir bilimadamıdır, somut delillerle, kanıtlarla ilgilenir, inanç konusu çalışmalarında onun ilgi alanına girmez.


    işte burası önemli bir nokta. bir bilim adamına göre olma ihtimali sıfıra yakın bir durumu bilim adına kabul etmek o bilim adamının önyargısından kaynaklanmaz mı ?

    mesela ortada bir ceset olsa ve katil ortada olmasa. cesetin bir katil tarafından öldürüldüğü tespit edilemese bu durumda bilim adına ceset kendikendine öldü demek mi daha doğru olur ?

    yoksa

    bütün veriler bir katilin varlığına delalet ederse katile mi isnat etmek daha doğru olur ?

    biz de kainata ve doğaya baktığımızda bütün delillerinin bir Yaratıcıya delalet ettiğine hükmediyoruz. nasıl yukarıda katili görmeden ona isnadımız bir mantık bütünü ise burada da bir mantık işletiyor ve yeryüzündeki bu dengenin, canlılar içindeki mükemmel mekanizmanın ancak ilim ve kudrette sonsuz olan bir Yaratıcı tarafından meydana gelebileceği hükmünü çıkarıyoruz
    .

    quote:

    çünkü bir başkası da çıkıp tüm evreni başka bir tanrının yarattığına inanabilir, bunun doğruluğuna %99 inanabilir, inanmayanları da "bakın siz sırf inadınız uğruna %1lik ihtimal peşinden koşuyorsunuz,halbuki böyle bir düzenin tek açıklaması benim tanrımdır" diye yargılayabilir


    isteyen tanrısına istediği ismi versin. şu an bu konu bizim ilgi alanımızda değil. varılması gerekn nokta bir Yaratıcı (sonsuz kudret) varlığını gözardı ettiğimiz zaman ortaya çıkan müşkilat ...

    quote:

    ancak bizi aşan, aklımızın almadığı konuları anlamaya çalışmak, her ihtimali düşünüp bunlar üzerinde araştırma yapıp çalışmak eleştirilmemeli, ve "bakın maymundan gelmemişiz, ama o zaman nasıl olmuşuz, demekki bizi tanrı yaratmış, böyle kusursuz bir evrenin başka bir açıklaması olamaz" şeklindeki bir açıklama ile kendimizi ve dinimizi kısıtlamamalıyız.


    biz böyle basit bir çıkarım yapmıyoruz. gözümüzün gördüğü heryerde yapılabilecek en güzel açıklama ancak ve ancak bir Yaratıcı nın varlığı olduğuna hükmediyoruz.

    bir peribacası belki doğal yollar ile vücuda gelebilir ancak bir canlı ki yapısı bir mekikten daha kompleks bir Yaratıcının eseri olabilir.

    işte biz de bu noktada bilim adına açıklama yapılırken Yaratıcı fikrinin gözardı edilmemesini ve Yaratıcı fikri olan bir düşüncenin de bilim dışı nitelendirilmemesini savunuyoruz
    ...
    _____________________________
    Zamanını dolu işlere harcamazsan, boş işler zamanını harcar. (deep)




  • quote:

    Biraz çocuksu,veya saf bir ifade tarzı olmuş olabilir,ama kendi mantığımca Bilim ve Tanrı arasında bir çelişki olmadığını anlatmaya çalıştım.


    ben hala bu forumda bilim ve tanrı çelişir, diyen birini göremedim. Bunu diyebilmek için bir insanın ya bilime ya da allah a inanmaması gerekir.

    aslında aynı şeyleri konuşuyoruz... aslında bu konuya nereden gelindiği apaçık belli. tekrar konuyu o yöne çekmek istemiyorum ama malum tepri yüzünden insanlar böyle bir önyargıya sahip oldu diye düşünmekteyim.
    _____________________________

    DH Bisiklet Severler Grubu
    MOSSO LEGARDA 1621 MSM V

    Sevdamıza kimse engel olamaz. Bazen hüzün vardır, bazen mutluluk.
    Fener sevgisinin adı konamaz. Ne kupa büyüklüğü, ne şampiyonluk.
  • Yo aslında tam tersi,neden göremediğini anlamadım,nedense çeliştiği sanılıyor,veya bilim Tanrının işine karışıyor gibi bir düşünce var,
    @Deep Impact ın sorusunu ben öyle bir çelişki varmış gibi algılıyorum vede kendisi soruyor Neden bütün bilimsel veriler herşeyi Allahın yarattığı yaklaşımı gözardı edilerek sunulmaya çalışıyor diye soruyor.Yoksa ben soruyu mu yanlış anlıyorum
    _____________________________
    Tanrı karşıma dikilse,bir elimde gerçekler var,diğer elimde gerçeklere götüren yol var dese,gerçekler sende kalsın,bana gerçeklere götüren yolu ver derdim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: rashamon

    Yo aslında tam tersi,neden göremediğini anlamadım,nedense çeliştiği sanılıyor,veya bilim Tanrının işine karışıyor gibi bir düşünce var,
    @Deep Impact ın sorusunu ben öyle bir çelişki varmış gibi algılıyorum vede kendisi soruyor Neden bütün bilimsel veriler herşeyi Allahın yarattığı yaklaşımı gözardı edilerek sunulmaya çalışıyor diye soruyor.Yoksa ben soruyu mu yanlış anlıyorum


    bunu bilim diyip genellemek yerine evrim teorisi adını verip sınırlasak bence daha mantıklı konuşuruz...
    bilimin kendisi değil bilim adamları bu yola başvurmakta bence...
    _____________________________

    DH Bisiklet Severler Grubu
    MOSSO LEGARDA 1621 MSM V

    Sevdamıza kimse engel olamaz. Bazen hüzün vardır, bazen mutluluk.
    Fener sevgisinin adı konamaz. Ne kupa büyüklüğü, ne şampiyonluk.
  • Tamam dostum da bak gene anlaşamadık
    Ben evrim teorisi üzerine böylesi bir yargıda bulunmuyorum,
    quote:

    soru 2- neden bütün bilimsel veriler birinci yaklaşım gözardı edilerek açıklanmaya çalışılmaktadır ?

    yazar bütün bilimsel veriler demiş,bende buna cevap veriyorum,yoksa bir ayrım yapmamış ki evrim teorisi veya şu tür bilimsel veriler diye.Yanlış mı düşünüyoum.Hem benim açımdan evrim teorisi zaten bilimsellikten uzak veya kopuk bağımsız değilki,benim için evrimin yeri ayrı bilimin yeri ayrı gibi durum söz konusu değil.
    _____________________________
    Tanrı karşıma dikilse,bir elimde gerçekler var,diğer elimde gerçeklere götüren yol var dese,gerçekler sende kalsın,bana gerçeklere götüren yolu ver derdim.
  • benim anlatmak istediğim evrim teorisi konu ve işleniş bakımından birçok teoriden ayrılmaktadır. yani aslında farklı bir bakış açısıdır... kendine ait bir durşu ve tutumu vardır!
    gelelim @deep impact in söylediğine...
    burada bir takım bilim adamlarına atfen bir cümle yazdığını düşünüyorum. eğer yanılıyorsam genelleme yapmışsa söylediğine katılmıyorum. 2. maddeyi uygulamayan bilim adamlarının da mevcut olduğu kanısındayım!
    _____________________________

    DH Bisiklet Severler Grubu
    MOSSO LEGARDA 1621 MSM V

    Sevdamıza kimse engel olamaz. Bazen hüzün vardır, bazen mutluluk.
    Fener sevgisinin adı konamaz. Ne kupa büyüklüğü, ne şampiyonluk.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: rashamon

    Yo aslında tam tersi,neden göremediğini anlamadım,nedense çeliştiği sanılıyor,veya bilim Tanrının işine karışıyor gibi bir düşünce var,
    @Deep Impact ın sorusunu ben öyle bir çelişki varmış gibi algılıyorum vede kendisi soruyor Neden bütün bilimsel veriler herşeyi Allahın yarattığı yaklaşımı gözardı edilerek sunulmaya çalışıyor diye soruyor.Yoksa ben soruyu mu yanlış anlıyorum


    benim anladığımda arkadaş o şekilde soruyor..
    benim anlatmak istediğimde bu nokta. vakti zamanında bir bilim adamı bazı deneyler ve gözlemler yapıyor. bu sonuçlar da şunu şunu gösterir diyor. bunun dışında da tamamen kendi inancı olan tanrı yoktur tezinide ortaya atıyor.
    ben ise tamamen tarafsız olarak olaya baktığım zaman; yaptığı deneyler ve gözlemler sonucu elde ettiği bulguların gerçek olma olasılığının yüksek olduğuna karar veriyorum. böyle bir ihtimal varmı? evet var. kesin diyebilirmiyiz? hayır.
    diğer taraftan da bu bilim adamı aynı zamanda tanrı yoktur tezinide bu bulgulara bağlayarak ortaya atıyor.
    ben ise tarafsız olarak bu teze tekrar bakıyorum; bu bilim adamının tanrı yoktur tezine ait herhangi bir bilimsel deneyi veya gözlemi varmı? hayır yok. sadece insanın gelişimini bu konuya bağlamış. demekki tamamen kendi inancı..

    sonuç olarak,
    bir insan yaptığı bilimsel deneyler ile elde ettiği bir sonucu bilimsel olmayan bir yolla tanrı yoktur kısmına bağlıyor. ben ise bilimsel olan kısmını alırım, bilimsel olmayan tarafınıda kendisine bırakırım...
    _____________________________




  • aslında konu evrim teorisinin bilime bakışı ile ilgili. fakat sadece evrime indirgememek gerekli diye düşünüyorum. bütün bilimde en ince detaya kadar bir hesaplama söz konusu. hiçbirinde tesadüfen denk gelme gibi bir durum sözkonusu değil.

    hal böyle olunca bütün bilimlerde Yaratıcı fikrinden bahsedilmesi gerekli diye düşünüyorum.
    _____________________________
    Zamanını dolu işlere harcamazsan, boş işler zamanını harcar. (deep)
  • diğer taraftanda tanrının varlığı veya yokluğu zaten ispatlanamaz. siz bilimsel bir çalışmayı eğer istersenir tanrı ile ilişkilendirebilir, istemezsenizde tanrı yoktur diyebilirsiniz. fakat ikisininde kesin olarak bir ispatı yoktur. sadece dolaylı yollardan bazı varsayımlar çıkarılabilirki onda da kişisel yorumlar gereklidir.

    bizim asıl yapmamız gereken herhangi bir buluş veya teoride ilk önce objektif olarak bilimsel kısımlara bakalım.
    ama eğer objektif olamaz isek olduğumuz yerde saymış oluruz. günümüzde evimizde kullandığımız aletlerin büyük bir çoğunluğu hristiyanlar tarafından icat edilmişler. bunları müslümanlar icat etmedi diye kullanmamak ne kadar mantıklı?
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: elysion

    diğer taraftanda tanrının varlığı veya yokluğu zaten ispatlanamaz. siz bilimsel bir çalışmayı eğer istersenir tanrı ile ilişkilendirebilir, istemezsenizde tanrı yoktur diyebilirsiniz. fakat ikisininde kesin olarak bir ispatı yoktur. sadece dolaylı yollardan bazı varsayımlar çıkarılabilirki onda da kişisel yorumlar gereklidir.



    bu da bir çıkarım.

    özellikle evrim teorisinde karşımıza iki seçenek çıkıyor.

    birincisi bir Yaratıcını yaratmış olacağı

    diğeri tesadüfler zinciri

    bu durumda bilim adamı ! diyor ki

    benim ilgi alanım Yaratıcı fikrini kapsamaz dolayısı ile her ne kadar çok mantıksız da olsa ( savunduğu da bir maymunun insanlık tarihi yazma fikri kadar zayıf bir durum) ben bunu savunuyorum diyor.

    ben de diyorum ki böyle zayıf ihtimaller yerine Yaratıcı fikrine atıfta bulunarak yola devam edilse bilim ne kaybeder ?

    biz demiyoruz ki Allah cc pat diye yarattı. sebepler dairesinde yarattı diyoruz.

    eğer böyle dersek maymuna insanlık tarihi yazdırmak gibi abes birşey yapmamış oluruz ...
    _____________________________
    Zamanını dolu işlere harcamazsan, boş işler zamanını harcar. (deep)




  • quote:

    işte burası önemli bir nokta. bir bilim adamına göre olma ihtimali sıfıra yakın bir durumu bilim adına kabul etmek o bilim adamının önyargısından kaynaklanmaz mı ?

    mesela ortada bir ceset olsa ve katil ortada olmasa. cesetin bir katil tarafından öldürüldüğü tespit edilemese bu durumda bilim adına ceset kendikendine öldü demek mi daha doğru olur ?


    dostum burası bence de çok güzel bir nokta, ama sanırım ben anlatmak istediğimi tam olarak açıklayamamışım. verdiğin örnekten yola çıkarak devam edeyim ben de. elbette ki kendi kendine ölmüş olmadığı açıktır. ama önemli olan nokta, bunu yapanın kim olduğunun araştırılması, ve katil sanıklarının ancak katil olduğunu somut olarak kanıtlandığında katil ilan edilmesi gerekmez mi? akla en yatkın açıklama bu adamın katil olduğudur diyerek diğer ihtimalleri gözardı etmek ne kadar doğru olabilir? yazının devamında bütün delillerin o katili işaret ediyor olması durumu, örneğin esas konuyla uyuşmazlık yaşadığı bir nokta, çünkü tekrar ediyorum, yaşamın başlangıcı, evrenin oluşumu gibi konularda bir yaratıcı varlığının kabulü, somut delillere dayanılarak yapılmamaktadır, sadece başka türlü olamaz varsayımı ile hareket edilerek bu kabul edilmektedir ki, bilimin araştırmacı ve şüpheci doğasına uygun bir tavır değildir bu.

    quote:

    biz de kainata ve doğaya baktığımızda bütün delillerinin bir Yaratıcıya delalet ettiğine hükmediyoruz. nasıl yukarıda katili görmeden ona isnadımız bir mantık bütünü ise burada da bir mantık işletiyor ve yeryüzündeki bu dengenin, canlılar içindeki mükemmel mekanizmanın ancak ilim ve kudrette sonsuz olan bir Yaratıcı tarafından meydana gelebileceği hükmünü çıkarıyoruz


    önceki yazımda da anlatmaya çalıştığım(ama farkındayım pek de anlatamadığım ) zaten buydu, bu bir varsayımdır, yani ben, siz bu varsayımın gerçekliğine tüm kalbimizle inanıyor olabiliriz, ancak bir diğeri de mükemmel mekanizmanın atıyorum, bizden çok ileride olan başka bir uygarlık tarafından kurulup kontrol ediliyor olduğuna inanıyor olabilir, elde her iki durum için de (manevi hisler delil olarak kabul edilemeyeceğinden) somut bir delil yoktur, bu yüzden tarafsız bir kişi bu varsayımların gerçeğe eşit uzaklıkta veya yakınlıkta olduğunu kabul etmelidir. uydurduğum uzaylı varsayımı kulağa uçuk ve komik geliyor olabilir, ve aklıma o anda öyle bir örnek geldiği için o şekilde yazdım, yoksa böyle bir inancım yok, ama tamamen tarafsız(özellikle üstüne basıyorum tarafsız kelimesinin, çünkü önemli) bir kişi için her iki varsayım da aynı derecede uçuktur.

    yazının geri kalanından alıntı yapmama gerek yok, çünkü benzer yorumlar yapacağım yine. umarım anlatmak istediğimi anlatabildim, kısaca bir kez daha toplamaya çalışayım. Evrenin mükemmel uyumu, canlıların aşırı kompleks yapıları ve bunun gibi konulara cevap aranırken, bu sadece bir yaratıcının varlığıyla olmuş olabilir demekle, bizden çok üstün başka canlılar vardır demek, veya (yine uçuyorum) birden çok tanrı bu işin kontrolünü elinde tutuyordur demek arasında bilimsel anlamda hiçbir fark yoktur, çünkü bunların hepsi açıklayamadığımız durumlara bir açıklama getirdiği halde, doğruluğunu o açıklayamadığı olaylarla ispatlayamadığımız tamamen düşünsel tezlerdir.

    düşüncelerimi bu sefer anlatabildim mi bilmiyorum
    _____________________________




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.