Şimdi Ara

Nasil Basarilir: Dunyanin En Iyi Universitelerinden Birinde Okumak ve Calismak

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
473
Cevap
416
Favori
57.294
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
46 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Daha once actigim ancak daha sonra kendi kararimla kadirttigim konumu cok yogun gelen isteklerden sonra tekrar yayinliyorum. Yazi iki yil oncesine ait oldugu icin eksik olan veya degisen seyler muhakkak vardir ancak su siralar cok sikisik oldugumdan bakamayacagim. Ozet olarak gecen yaz stajimi Cisco Systems ve Google'da yaptim. Su anda Samsung genel merkezinden gelen is teklifini kabul ettim. Microsoft HQ ile konusmalarim devam ediyor. Tum kucuk turk arkadaslarima rehber olmasi dilegiyle... Sevgiler...

    Ancak geldigimden bu yana neler oldugunu su konu basliginda paylastim:
    http://forum.donanimhaber.com/m_55599386/mpage_1/f_/key_//tm.htm




    -Dünya Sıralaması:http://www.shanghairanking.com/ARWU2013.html (12. sıra)
    -Amerika Sıralaması:http://www.shanghairanking.com/Country2011Main.jsp?param=United%20States (10. sıra)

    Herkese Merhaba...

    Bu konuda çok fazla PM yollayan ve MSN'den beni ekleyip soran oldu. Sonunda bir konu açmaya karar verdim. Buradan benim gibi durumda olanlara ya da Amerika'da üniversite okumak isteyenlere yardımcı olur diye bu rehberi ve tecrübelerimi aktaracağım.

    Öncelikle kabul edildiğim üniversite hakkında bilgi vereyim. University of California, Los Angeles adından da anlaşılacağı üzere California'da Los Angeles'da bulunan ve 1919'da kurulan bir üniversite. University of California en ünlüleri Berkeley (filmlerde falan berkley diye duymuş olabilirsiniz), Los Angeles gibi toplam 10 kampüsten oluşuyor.

    University of California, Los Angeles kısaca UCLA olarak adlandırılıyor.

    Yaşadıklarımı anlatmaya başlamadan önce merak edenler için öncelikle üniversite hakkında bilgi vereceğim. Sorusu olanlar yine konu içinden sorabilirler.


    Üniversite Hakkında
    UCLA 1919'da kuruldu ve Wikipedia'ya göre dünyanın en iyi 13. üniversitesi. Amerika içinde ise en iyi 2. devlet okulu. Üniversitedeki öğrenciler %98'i California'dan gelirken sadece %2 California dışında Amerika eyaletleri ve yurtdışı ülkelerden öğrenci kabul ediyormuş.

    -Okul toplam 2 kilometre karelik bir alana kurulmuş.
    -Okulda 15'in üstünde tenis kortu, 6 tane yüzme havuzu, bir futbol stadyumu, bir kapalı basketbolu alanı bulunuyor.
    -Okul ilk olarak 1919'da 4 adet bina olarak kuruldu. Bugün kampüste 200 üstünde binası bulunuyor.
    -Okulda toplam 130 farklı bölüm var. Bunun içinde "Türk Araştırmaları" bölümü de bulunuyor.
    -Okulda toplam 70.000 kişi bulunuyor. Bunların 40.000 kadarı öğrenciyken 30.000 kadarı öğretmen ve çalışan.
    -Okul toplam 50.000 kadar başvuru alıyor ancak bunun sadece %20si kabul ediliyor. Fikir vermesi açısından benim bölümüme toplam 750 kişi başvuruyor 70 kişi kabul ediliyor.
    -Okul, Hollywood yıldızlarının ve dünyanın süper zenginlerinin kaldığı Beverly Hills ile yanyana. David Beckham, Nicole Kidman gibi ünlülerin evi ile 150 metre kadar yakın.
    -California sahillerine yaklaşık 5 mil uzaklıkta.
    -Toplam 880'nin üstünde öğrenci kulübü bulunuyor. 3000 üstünde de ders veriliyor bir yılda.
    -Üniversitede bulunan tüm sosyal olanaklar (sörf, yüzme, tenis, futbol, hastane vs.) ücretsiz yararlanıyorsunuz.
    -Daha önce Amerikan Pastası, Çatlak Profesör, Resmen Sarışın, Azınlık Raporu, House MD, 24, Buffy the Vampire Slayer gibi birçok film ve dizi UCLA'deki kampüste çekildi.
    -Üniversite final haftasının son gününde akşam iç çamaşırları ile kampüste koşuyor. Videosunu aşağıdaki mesajdan görebilirsiniz.

    Tüm kampüs resimleri için aşağıdaki mesajıma bakabilirsiniz.

     Nasil Basarilir: Dunyanin En Iyi Universitelerinden Birinde Okumak ve Calismak



    Üniversitenin en önemli başarıları
    -İlk interneti bulan ve uygulayan üniversite. (ARPA-Net ne olduğunu duyanlar bilir).
    -AIDS tanısı ilk bu üniversitenin tıp okulunda bulunmuş.
    -Okulun hastanesi Amerika'nın en iyi üçüncü hastanesi. Michael Jackson ölmeden önce bu hastanede bulunmuştu.
    -Üniversitenin CERN deneyinde araştırma lideri birçok araştırmcısı ve hocası bulunuyor.
    -Benim alanım olan Bilgisayar Mühendisliği'nde (Computer Science), Harvard Üniversitesi'nden bile önde yer alıyor sıralamada.
    -Basketbolda oldukça başarılılar. Abdul Kerim gibi çok önemli basketbol oyuncularını çıkardılar. Şu an Amerika'da en çok şampiyonluğu bulunan üniversite.
    -Benim bulunduğum bölüme Google, Microsoft gibi şirketlerden kişiler ders vermek için geliyorlar. Mezun olunca da HONDA, Nokia, Google, Microsoft gibi yerlerde iş bulanlar var.


    HERKESE YARDIMCI OLMASI DİLEĞİYLE YAŞADIKLARIM

    Nasıl Başladı?
    Amerika'da okuma isteğim ilk olarak üniversitenin 2. sınıfında ortaya çıktı. Bunun nedeni biraz şu an bulunduğum üniversite ile de alakalıydı. Buradan şu an okuduğum üniversitenin adını vermeyeceğim ama tecrübelerimden yararlanmak isteyenler için kısaca açıklamamda yarar var. Şu an Ankara'da bir özel üniversitede "burssuz" olarak girdim. Lise döneminde çalışkan ancak "çalışmayan" biriydim. Bu nedenle bu şekilde üniversiteye giriş yapmak zorunda kaldım. Bölümüm Bilgisayar Mühendisliği.

    Üniversite her ne kadar beklediğim kadar kötü olmasa da kampüs olarak beni doyurmaması, öğrenci çevresi nedeniyle 2. sınıfta iyice moralim bozuldu. Buradan şu an üniversiteye hazırlanan ve hazırlanmakta olanlara bilgi vermesi açısından söylüyorum. Eğer sevmediğiniz bir üniversitede bulunursanız mutlu olma şansınız çok çok az. Bunun üzerine neler yapabileceğimi düşündüm. Üniversite sınavına yeniden girebilirdim. Hatta 1. sınıfın yazında tekrar kitap defter açıp ÖSS'ye çalışmaya başladım. Ancak sonradan bunun benim için bir zaman kaybı olacağını düşündüm. Yeniden bile başlasam çok zaman kaybetmiş olacaktım.

    Herşey Kafada Bitiyor...
    Bunun üzerine aklıma hep küçüklüğümden beri aklımda olan yurtdışında üniversite okumak geldi. Yeniden hazırlanmak da zaman kaybettireceği için şu anki okuduğum üniversiteyi çok iyi bitirip yüksek lisans için eğitimime orada gidecektim. Ancak Türkiye'de yaptığım hatayı bir kez daha YAPMAMALIYDIM. Yani sıradan bir üniversiteye değil, dünyanın en iyi üniversitelerinden birine girecektim. Bu sanıldığı gibi kolay değildi. Burada Türkiye'nin en iyi üniversitelerini amaçlayanlar için de yazmak isterim. Herşey kafanızda bitiyor... Bu demek oluyor ki şimdiye kadar üstün başarı gösteremediyseniz bu sizin aptal olduğunuz ve yapamayacağınız anlamına gelmez. e=mc^2'nin serüvenine bakarsanız aslında zekiliğin ötesinde ne kadar çok çalışma gerektiğini görürsünüz. Neyse, konuyu çok dağıtmadan döneyim. Yurtdışında çok iyi bir üniversitede okuma kararı verdikten sonra bir gün tüm gecemi sabaha kadar üniversitelerin internet sayfalarını gezip, kampüs fotoğraflarına bakarak geçirdim.

    Sanırım hayatımı değiştiren şey o anda gerçekleşti. Ne olursa olsun çok ama çok iyi ve planlı çalışacak bu üniversitelerden birine girecektim. Önce İngiltere'de iyi üniversitelerden ücretsiz tanıtım kitapçıkları sipariş ettim. Sonra orada yazılanları okudukça, resimlerden gördükçe aslında ne büyük şeyler kaçırdığımı ve bir Türk çocuğu olarak bu imkanlardan yararlanamadığım için çok büyük bir üzüntü duydum. O andan itibaren artık hayatımı değiştirecek, bu üniversitelere girmek için birinci koşul olan üniversite derslerimi yükseltecektim.

    Hayat Yeni Başlıyor
    Kararımı verdiğimde üniversitenin henüz 2. sınıf birinci dönemi bitmişti. Üniversite sistemini bilmeyenler için söylüyorum. 4.0 üzerinden bir notlandırma bulunur. 3.0 üstü bir ortalamaya sahip olmak oldukça iyidir. Benim o zamanki yılsonu ortalamam 2.79du. 1. dönemki ortalamam ise 2.64 Yani oldukça düşük. Ancak başarısız olmak yoktu bu vakitten sonra... Bulunmam gereken yeri biliyordum. Arkadaşlarıma Stanford, MIT gibi bir okulda okuyacağımı söylediğimde bana gülüyorlardı. Türkiye'den kaç kişi alıyorlar ki özellikle bizim üniversiteden alsınlar? diyorlardı.

    Okulun 2. döneminde resmen kendimi yeniden keşfettim. Aslında uzun saatler sıkılmadan çalışabildiğimi, aynı zamanda da sosyal hayatımı dengelememin imkansız olmadığını gördüm. O dönem çok fazla çabaladım, uğraştım. Dersleri çok iyi takip ettim. Dersi ezberlemek yerine, anlamaya, not çıkarmaya başladım. Bildiğim konularla zaman kaybetmeyip, bilmediğim konulara asıldım. Takıldığım anlarda çevremden, internetten yardım aldım.

    Çabalar Meyvelerini Veriyor
    2. dönemin sonunda getirdiğim ortalama 3.96'ydı (100 üstünden 99, 5 üstünden 4.95) . Evet inanılmaz bir şeydi. O ana kadar sadece ortalama bir öğrenci olan, bölüm içinde 30.-40. sırada bulunan ben o dönem içinde Bilgisayar Mühendisliği gibi zor bir bölümde, o dönemin 1. olmuştum. Genel ortalamam ise bu sayede 2.79'dan 3.13'e yükselmişti. Böylece üniversitenin düşük seviyede eğitim başarı bursunu da almaya hak kazanmıştım. O yıl yazımı bir kamu firmasında staj yaparak geçirdim. Benim için çok da yararlı bir süreç değildi. Ancak ben o sıralarda hedefime ne kadar yaklaştığımı düşünüyordum. 3. sınıf benim için yeni bir uğraş olacaktı. Dünyanın en iyi üniversitelerinin beni kabul etmesi için daha çok vardı.

    Yeni Bir Dönemeç
    Daha önce de belirttiğim gibi artık üniversiteye gelme amacım değişmişti. Aynı zamanda kendime güvenim yeniden gelmiş, eğer istersem bir şeyleri başarabileceğimi görmüştüm. Aslında bunun her insan için mümkün olduğunu anlamıştım. Yeter ki istesin. Çok uzatmadan sözlerime devam ediyorum. 3. sınıfta birinci dönem ortalamam 3.93 ve ikinci dönemde ise 4.00 yaparak rekor kırmıştım. Benim hedefim 3.50 üstüne çıkmak ve o istediğim üniversitelere girebilmek için aday olmaktı. O sırada birinci dönemde Yapay Zeka denen bir ders almıştım. Bununla bilgiyi daha sonra vereceğim.

    İşte burada yeni bir sıkıntı ortaya çıkıyordu... Benim ortalamam 3.44'te kalmıştı ve 3. sınıf sona ermişti. Bilmeyenler için, Amerika'da üniversite başvuruları üniversitenin son sınıfında daha üniversite bitmeden ve o ana kadarki not ortalamanla yapılıyordu. Yani neredeyse bu kadar çabam boşa gitmek üzereydi. 1. sınıftaki derslerim düşük olduğu için ne kadar çabalasam da 3.43'e kadar yükseltebilmiştim. Bunun üstüne benim için zor bir karar verdim. O yıl yaz tatilimde hem stajımı yapacak hem de 1. sınıfta düşük olan iki dersimi yeniden yükseltmek için yaz okuluna kalacaktım. Bu yazın hiç tatil yapmamam anlamına geliyordu. Okulun 2. dönemi bittikten 2 hafta sonra yaz okulu başladı. Orada iki dersimi yeniden aldım. Ancak amacım yine bu derslerden en yüksek notu almak olduğundan yazın müthiş stresle ve acaba yapabilecek miyim diye düşünerek geçti.

    Yaz okulu bittiğinde iki dersimi de AA (en yüksek not) getirmeyi başarmıştım. Böylece ortalamam 3.57'ye çıkmıştı! İlginç gelebilir ama eski kötü derslerinizi yükseltmeniz, iki yeni ders alıp onlardan çok yüksek almanızdan daha etkilidir ortalamanızda.

    Bunun ardından o yaz stajımı oldukça verimli geçen ASELSAN'da yapma fırsatı elde ettim. Böylece bir önceki yazın stajda yaptığım hatayı da bir şekilde telafi etmiş sayılırdım.

    Başvuru Süreci Başlıyor
    Başvurumu 4. sınıfın birinci döneminde yapacaktım. Son anda yazın düzelttiğim 3.57'lik bir ortalamam vardı elimde. Oyunun final perdesindeyim artık. Ya bunca zamanki çalışmam cidden meyvesini verecek ya da bir hayal kırıklığı olacaktı. Genelde Amerika'nın en iyi üniversitelerinden istenen şeyler şu şekilde:

    -GRE Sınavı Sonucu (Lisedekiler için SAT ve 2 tane SAT Subject)
    -Toefl Sınavı Sonucu
    -Üç hocanızdan İyi Referans (lisedeyseniz, referans istenmiyor)
    -Not çizelgeniz.
    -Niyet Mektubu (O üniversite'ye neden sizi almaları gerektiğini, yaptıklarınızı anlatıyorsunuz)
    -Lisedeyseniz akademik başarılarınız, okul dışı başarılarınız.

    GRE sınavını Ankara'da Amerikan Kültür'de kameraların bulunduğu bir odada girdim. Bilgisayardan yapılan sınavda soruları doğru yaptıkça bir sonraki soru öncekinden daha zor geliyor. Sınav sonunda oldukça iyi bir puan aldım. Puanınız sınav bitince hemen ekranda beliriyor (Burada da matematik bolumunden 800-en yuksek puan, 4 analitik puan almistim).

    TOEFL sınavı ise daha sancılı oldu. TOEFL sınavı için kursa gitmededim, İngilizce için de gitmedim. Ankara'da olan sınav merkezine 10.30'da gittiğimde (başlaması gereken zaman) bizi tam 2 saat beklettiler. Sonunda kabus gibi bir haber verildi. TOEFL sınavı teknik bir aksaklıktan yapılamayacaktı. Ancak başvurduğum üniversiteler TOEFL sınav sonucunu bir sonraki ay istiyorlardı ve sınav sonucu zaten 1 ay sonra üniversiteye ulaşıyordu. Yani sadece o tarihte girersem ucu ucuna yetişiyordu. Bu sınava o zaman giremezsem benim için herşey biterdi. Eve geldiğimde ilk defa ağladım uzun zamandır. Ne de olsa bu kadar çabalamış, uğraşmış, şimdi ise sınavın yapılamayacağı bir sonraki sınav tarihi içinse beklemem söyleniyordu. Bir sonraki sınav tarihi ise ancak bir ay sonraya...

    O sırada ETS (TOEFL yapan firma) bir email yolladı. Aynı ay içinde en erken 22'sine sınav ayarladıkları haberini veriyordu. Ancak bu benim için yine yeterli değildi ama ancak bu zamana boş yer bulabilmişlerdi. Ben şansımı denemek için sınav iptali ayrıcalığından yararlanıp daha önce tarihte girebileceğim Ankara dışında mümkün yerlere bakmaya karar verdim. Yeter ki daha önce gireyim, Türkiye'nin hangi ucuna gideceğim umrumda değildi. Şansıma Eskişehir'de bir boş yer buldum o haftanın Cuma gününe. Okulu da asarak ailecek (ailem benden heyecanlıydı), Eskişehir'in yolunu tuttuk. Oraya gittiğimde sınava başladım. Tam o sırada Eskişehir çapında elektriklerin hepsi kesilmesin mi? Allahtan elektrik 1 saat sonra geldi. Elektrik kesilmeden önceki cevaplar kayıt altına alındığı için kayıp yaşanmıyormuş ama eğer biraz daha geç gelse o kayıtlar otomatik silinecekmiş. Her neyse sağ salim bu sınavı da atlattım ve sonunda yine bahsettiğim iyi üniversitelere girmem için yeterli bir puan aldım (100 puan).


    Üzücü Tecrübe (Herkese ders olması dileğiyle)
    Okul başvurularını yaparken o sırada okullarla da alakalı derin araştırmalar yapıyordum. Varsa daha önce kabul almış Türkleri bulup irtibat kuruyordum. O sırada UCLA'den daha düşük bir üniversitede (ama yine de oldukça iyi bir üniversite) bulunan bir türk buldum. Ona tecrübelerini sorup, o anki durumumu anlatan bir email yolladım. Gelen e-mail benim için adeta bir çöküş noktasıydı. Belki de şu an bu yazdıklarımı yazmama neden olan e-maildi o. Bana kendisinin bulunduğu üniversitenin çok zor öğrenci kabul ettiğini benim bulunduğum üniversitenin çok iyi olmadığını söyledi. Kendisi Bilkent mezunu biriydi. Bulunduğum üniversiteden oraya atlamanın bana fazla geleceğini daha küçük şeyler denemem gerektiğini söyledi. Henüz başvurusunu yapmış biri olarak o anki ruh halimi düşünebilirsiniz. Senin milletinden olan biri seni cesaretlendireceği, bilgilendireceği yerde neden seni küçümserdi ki?

    Ancak ben kendimi biliyordum. Benim kafama yerleştirdiğim hedef ve hisler ikinci sınıftan beri artık beton gibi sertti. Hiç yılmadım. Yine de bundan iyi okullara başvurumu yaptım. UCLA'i de Amerika'nın en iyi üniversiteleri listesinden seçtim o anda. Diyeceğim o ki, size inanmayan, sizi baltalayacak insanların size faydası yoksa onları dinlemeyin. En iyi yol, bildiğiniz yoldur unutmayın!

    Başvuru Sonucu
    Aralık ayında tüm başvurumu yaptım. O sırada Amerika'ya yolladığım başvuru belgelerimi KAYBEDEN ve beni binbir strese ve maddi zarara sokan PTT'YE BURADAN sevgilerimi iletmezsem olmaz. Her neyse ki başvuru sonuçları Mart ayında açıklandı. Doğruyu söylemek gerekirse kabul edilme gibi bir umudum hiç yoktu. Çünkü Türkiye'den ODTÜ, Bilkent, Boğaziçi gibi benden daha iyi okullardan başvuranlar daha önce çok defa RET almışlardı. Ayrıca üniversitede türk sayısı oldukça az ve neredeyse hiç türk almıyorlardı.

    Okulların kabul ettikleri öğrencileri açıklama süreci zaman içinde oluyor. Yani hepsi aynı anda açıklanmıyor YGS, LYS veya ÖSS gibi. Sen beklerken bazıları önceden kabul ediliyor ya da ret edilebiliyor. Ben her ret alan öğrenci grubundan sonra derin bir soluk alıyor, kabul edilenlerden sonra ise kahroluyordum. Nihayet bir gece yarısı uykunun tutmadığı zamanda telefonumu kurcalamaya başladım. E-maillerin telefonumun ekranında gözüküyor normalde. Ancak o gün için hiç yeni mail gelmemişti. Şüphelenip e-mailleri güncellediğimde "UCLA Graduate Admissions" (UCLA Yükseklisans Başvuruları) başlıklı bir mail belirdi. O anki stresimi tahmin edebilirsiniz. Maili açtığımda ise gördüğüme inanamadım. Birçok öğrencinin ret edildiği, Stanford, MIT gibi dünyanın en büyük üniversitelerinden birine kabul edilmiştim. e-maili birkaç defa daha okumam gerekti anlamam için. Sonrasında ise ne olduğunu hatırlamıyorum.

    Üniversiteyi 2. sınıftan sonraki ani yükselişim ve yaptığım araştırma projeleri etkilemiş olmalıydı. Kendi üniversitemden Amerika'nın böyle iyi bir okuluna kabul alan ilk kişiyim.

    İşin güzel yanı o süre içerisinde UCLA eğitim masrafını (yıllık 25.000 dolar!) ve yaşam masraflarını karşılayan Amerika'daki ozel bir sirketten burs almaktayim.

    Sonuç
    Şu an ise burada, diğer Donanımhaber gençlerini ve benim durumumda olan herkese rehber olması amacıyla bunları yazıyorum. Önümde şu an tatlı bir telaş var. Master eğitimim 2-3 yıl sürecek. Ancak ondan sonra 6 yıllık doktora eğitimimi de sürdürmek için orada kalmak ya da Stanford'a geçiş yapmak istiyorum. Yoğunlaşacağım alan ise ilginç gelebilir: Yapay Zeka. Yani robot yapımı, androidler, insan zekasına sahip bilgisayarlar. Bu alana üniversitenin 2. sınıfında merak sarmış birçok araştırma yapmıştım.

    Sonuç olarak oldukça ortalama bir öğrenciyken hatta yerine göre durumum oldukça kötüyken, aldığım bir kararla olanaksız denen bir şeyi başardım. Türkiye'den çok öğrenci almayan, oldukça iyi bir üniversiteye kabul edildim. Yani imkansız diye bir şey yoktur. İmkansız ancak güçsüzlerin inandığı bir kavramdır. Hepinizin içinde bunu başarabilecek güç var. Yeter ki kendinize inanın!
    _____________________________________________________________________________________

    Umarım sorularınızın çoğunu cevaplamışımdır. Eğer sorularınız olursa buradan sorabilirsiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Shadow_Shooter -- 21 Şubat 2014; 10:30:56 >
  • Ben de Illinois'dan kabul aldım, herhalde giderim, muhasebe okumak istiyorum ve bu dalda Amerika'da 2.. Bu sene bizim lise için çok verimli geçti. Yale olsun Princeton olsun, birçok güzel kabul var.

    Liseden girmek isteyenler de bana sorabilir ayrı olarak.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Faik Ş.

    Ben de Illinois'dan kabul aldım, herhalde giderim, muhasebe okumak istiyorum ve bu dalda Amerika'da 2.. Bu sene bizim lise için çok verimli geçti. Yale olsun Princeton olsun, birçok güzel kabul var.

    Liseden girmek isteyenler de bana sorabilir ayrı olarak.
    mesaj bulunsun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Faik Ş.

    Ben de Illinois'dan kabul aldım, herhalde giderim, muhasebe okumak istiyorum ve bu dalda Amerika'da 2.. Bu sene bizim lise için çok verimli geçti. Yale olsun Princeton olsun, birçok güzel kabul var.

    Liseden girmek isteyenler de bana sorabilir ayrı olarak.

    UIUC? Tebrikler. UIUC cok iyi olsa da yerini begenmedigim icin gitmek istemedim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Shadow_Shooter

    quote:

    Orijinalden alıntı: Faik Ş.

    Ben de Illinois'dan kabul aldım, herhalde giderim, muhasebe okumak istiyorum ve bu dalda Amerika'da 2.. Bu sene bizim lise için çok verimli geçti. Yale olsun Princeton olsun, birçok güzel kabul var.

    Liseden girmek isteyenler de bana sorabilir ayrı olarak.

    UIUC? Tebrikler. UIUC cok iyi olsa da yerini begenmedigim icin gitmek istemedim.

    Evet, Türkiye tarihinde en düşük notlarla giren öğrenci oldum . Yeri biraz sıkıntı ama mesela New York'a gitsem 1 gıdım konsantre olamayacağımı biliyorum. İdare edicez. Olmadı biraz kastırır upenn'a falan transfer olurum.
  • mesajım bulunsun
  • Daha önce okumuştum , yine okudum : Vay be arkadaş , tam hayalim , müthiş bir azim ve meyvesi

    Tebrikler hocam , Eğitim Hayatınızda Başarılar !

    (5 Yıl Sonra Bende Ordayım )
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KraL_15

    mesajım bulunsun
    dursun köşede
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hafuyu

    dursun köşede

    Alıntıları Göster
    Bu yer benim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MaNgOsEr

    Daha önce okumuştum , yine okudum : Vay be arkadaş , tam hayalim , müthiş bir azim ve meyvesi

    Tebrikler hocam , Eğitim Hayatınızda Başarılar !

    (5 Yıl Sonra Bende Ordayım )
    Okuyacağım bizleri böyle bilgilendirdiğin için teşekkür ederim.Ayrıca tebrikler



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dexter is a drug -- 19 Ocak 2012; 21:27:05 >
  • İlk sayfadan yer tutalım . Daha önce başarı temennilerimizi aktarmıştık.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Muten Baba

    İlk sayfadan yer tutalım . Daha önce başarı temennilerimizi aktarmıştık.
    Başarıların devamı gelir inşallah.
    Ufak bir uyarı yapayım sana.
    1) Çalıştığın firmayı forum ortamında dile getirme ve bahsetme .
    2)Firmanın izni olmadığı sürece herhangi bir bilgiyi aktarma.
  • Bulunsun
  • rezervasyon yapacaktık bız ama bılemedık nasıl olacak
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Pluton*

    Bulunsun
    Vay be
  • Hocam ingilizceyi nerde ogrendiniz ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Muten Baba

    İlk sayfadan yer tutalım . Daha önce başarı temennilerimizi aktarmıştık.
    ufak bi soru,
    su an master mi yapiyosun ph.d mi onu anlamadim? Bide kac yil suruyor programin?
    Bide california'da trimester(1 yilda 3 semester) okutan uniler var mi?
    Bide internetten 150 bin dolara ev bulabiliyoruz, fakat orda yasayanlar hep, mahallesi kotudur diyor, hic o tarz evlere gidip baktin mi alici gozuyle?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hafuyu

    dursun köşede

    Alıntıları Göster
    Yazdığın konuyu daha önce okumuş ve çok etkilenmiş , bbede Bilkent'te CS öğrencisiyim, ne tesadüfki bende yapay zeka üzerine çalışma yapmak istiyordum. 2. dönem bu konuda çalışmalar yapan hocanın yanında projelere dahil olmaya çalışıcam.

    Bana kalırsa en büyük artık lisans derslerinden aldığın not değilde yaptığın bu araştırmalar olmuş, kesinlikle master için kabul edilmek adına çok önemli
    bu süreçte ne üstüne araştırma ya da çalışma yaptın? CV ne bu konuyla ilgili ne yazdın. Bir makalede mi adın görüldü yoksa bir patent çalışmasında mı ismin geçti? Bu araştırma konuları benim için hayati önem yaşıyor, konuyu biraz açarsan bana çok iyi yol göstermiş olursun.

    Tebrik ederim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Pluton*

    Bulunsun
    Hayalimdeki yerdesin gerçekten tebrik ediyorum. Her ne kadar biraz uzak görünse de ben de böyle bir üniversiteyi hedefliyorum. Belki şans yüzüme güler.

    Sormak istediklerim var;

    Okuldan Genetik Mühendisliği yada Moleküler Biyoloji olarak da geçebilir bu bölümü okuyan kişilerden öğrenim geçmişleri ile ilgili bilgi edinebilir misin? Ben bu okula araştırmalarımla geldim demişsin onlar ne gibi etkinliklerde bulunup kabul edilmişler sorabilir misin?

    Ve burs olayını açar mısın? Hakketmek için ne yaptın şirketin ismi ne?

    Sorularıma cevap verebilirsen çok sevinirim. Kolay gelsin....
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Faik Ş.

    Ben de Illinois'dan kabul aldım, herhalde giderim, muhasebe okumak istiyorum ve bu dalda Amerika'da 2.. Bu sene bizim lise için çok verimli geçti. Yale olsun Princeton olsun, birçok güzel kabul var.

    Liseden girmek isteyenler de bana sorabilir ayrı olarak.

    Hangi Lise'de okuyorsun ?
    Birde İngilizce'n Üniversite okumana yeterli düzeyde mi ?
    Neler yaptın başvurmak için ?
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.