Şimdi Ara

Lenski Evrim Deneyi(Bakteriler Üzerine-20 yıl-30.000 bakteri kuşağı)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
133
Cevap
2
Favori
9.045
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Lenski'nin 1988'de tek bir bakteri popülasyonuyla başlattığı çalışmanın
    (20 yıl ve 30.000 bakteri kuşağı) sonucu, E. coli bakterilerinin daha
    önceden taşımadıkları bir özelliği, sitrat molekülünü kullanma
    yeteneğini, kazandığını gösteriyor. Tek bir bakteri kolonisiyle başlatılan
    deney aslında çok basit bir şekilde kurulmuş. Tek bir koloniden elde
    edilen 12 bakteri hattı her gün glikozla beslenerek yirmi yıl ve on
    binlerce kuşak boyunca yaşatılmış. Evrime ilişkin bildiklerimize
    dayanarak bu yirmi yıllık süreç içinde bakterilerin birçok mutasyon
    geçirmesini ve doğal seçilimin işleyerek bu mutasyonlar sonucunda
    bulundukları deney ortamına daha iyi uyarlanan bakterilerin seçilmesini
    bekleriz. Araştırmacılar da bu beklentiyle deneyi başlattıkları ilk
    koloniden itibaren her beş yüz bakteri kuşağında bir bakteri örneğini
    dondurarak bunlardan bir çeşit dondurulmuş fosil kaydı oluşturmuş.
    Bunun jeolojik fosil kayıtlarından çok önemli bir farkı var: Dondurulmuş
    bakteriler çözülüp, yeniden canlandırılarak atalar ile torunların
    özelliklerinin karşılaştırılmasını olanaklı kılıyor. Ekip deney boyunca
    evrimsel sürece ilişkin birçok gözlemde bulunma fırsatı yakalamış.
    Örneğin günümüz bakterileri ilk atalarından ortalama %75 daha hızlı
    ürüyormuş. Bunun yanında sürekli beslendikleri glikozu daha verimli
    kullanırken bazı başka şeker türlerini kullanmada artık ataları kadar iyi
    değillermiş. Araştırmacılar süreç boyunca evrim geçiren bazı genleri
    belirlemeyi de başarmış. Deneyin yürütüldüğü on iki bakteri hattının
    tümünde birden değişen genler olmuş; ancak bunların her birinde
    genin değişen bölgesi ötekilerden farklıymış.

    Lenski?nin ekibi 33.127?nci kuşaktan sonra kolonilerden birinde bir gariplik
    olduğunu fark etmiş. Bu koloni, sitrat molekülünü kullanabilme yeteneği
    kazanmış. Birçok bakteri bu organik bileşiği kullanabilir, ancak sitratı
    hücre zarından içeri alamayan E.coli bu molekülden yararlanamaz. Ekip,
    bu beklenmedik değişimin nasıl ortaya çıktığını anlamak için
    dondurulmuş bakteri stoklarına geri dönmüş. Yirmi yıllık kaydın farklı
    zamanlarından canlandırılan örnekler incelenmiş. Sonunda sitrat
    kullanabilen bakterilerin ilk kez 31.500?üncü kuşakta ortaya çıktığı
    belirlenmiş. O anda popülasyonun yalnızca binde beşini oluşturan
    bakterilerin popülasyon içindeki oranları sonraki bin kuşakta %19?a
    kadar çıkmış ve bunlar 33.000?inci kuşakta bir anda ortadan kaybolmuş.
    Ne var ki 120 kuşak kadar sonra yeniden ortaya çıkıp bu kez
    popülasyona egemen olmuşlar. Sitratçı bakterilerin popülasyon
    içindeki varlıklarının çizdiği bu inişli çıkışlı eğri, sitrat kullanma
    yeteneğinin tek bir mutasyonla değil, birden çok mutasyonla oluştuğunu
    düşündürüyor. Lenski, bu değişimin yeniden gelişip gelişmeyeceğini
    görmek için deneyi farklı kuşaklar üzerinden yeniden başlatmış. İlk
    15.000 kuşaktan hiç biri sitrat kullanma yeteneği geliştirememiş.
    Bundan sonraki kuşakların öncekilere göre sitrat kullanma yeteneğini
    geliştirmeye çok daha yatkın oldukları görülmüş. Bu, 20.000?inci kuşak
    dolayında gerçekleşen çok nadir bir mutasyonun sitrat kullanma
    yeteneğinin gelişmesine ön ayak olduğunu gösteriyor. Ancak sitrat
    kullanma yeteneğinin kazanılması için bunun ardından gelen bir dizi başka
    mutasyon daha gerekli. Lenski?nin çıkardığı sonuç şöyle: Önemli evrimsel
    gelişmeler, organizmaların geçmişte yaşadığı rastlantısal değişimlere sıkıca
    bağlıdır. Ekibin çok zor olduğunu kabul ettiği şimdiki amacı da tam
    olarak hangi mutasyonun bu değişime yol açtığını saptamak.

    Kaynak: Bilim-Teknikhttp://www.biltek.tubitak.gov.tr/haberler/biyoloji/s-489-8.pdf



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi metete -- 20 Nisan 2009; 21:14:17 >



    _____________________________
    Niceleri geldi bu viraneyi mamur etmeye
    Bir tarafın mamur ederken, bir tarafın ettiler harap
    Ne akıl, ne akıl ötesi eremedi bu sırrı bilmeye
    Aşk'ta bir avuntu, gerçek ise hayal içindeki hayale şarab




  • Cidden çok ilginç ve etkileyici. Ağzım açık kaldı okurken. Çok teşekkürler.
    _____________________________
  • " Önemli evrimsel
    gelişmeler, organizmaların geçmişte yaşadığı rastlantısal değişimlere sıkıca
    bağlıdır. Ekibin çok zor olduğunu kabul ettiği şimdiki amacı da tam
    olarak hangi mutasyonun bu değişime yol açtığını saptamak."
    burada geçen rastlantısal değişimler neler acaba
    _____________________________
    Para adaleti satın alır, parasızlıksa suçu.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: cidik

    Cidden çok ilginç ve etkileyici. Ağzım açık kaldı okurken. Çok teşekkürler.


    Evet dediğiniz gibi ilginç ve etkileyici bir yazı. İnternette dolaşırken gözüme çarptı, dh kültür-bilim'de okumalı diye düşündüm
    _____________________________
    Niceleri geldi bu viraneyi mamur etmeye
    Bir tarafın mamur ederken, bir tarafın ettiler harap
    Ne akıl, ne akıl ötesi eremedi bu sırrı bilmeye
    Aşk'ta bir avuntu, gerçek ise hayal içindeki hayale şarab
  • 20 yıl gibi uzun süreçli bir deneyin ve bu haberin bu akdar az ilgi çekmesi şaşırttı açıkçası
    _____________________________
    Niceleri geldi bu viraneyi mamur etmeye
    Bir tarafın mamur ederken, bir tarafın ettiler harap
    Ne akıl, ne akıl ötesi eremedi bu sırrı bilmeye
    Aşk'ta bir avuntu, gerçek ise hayal içindeki hayale şarab
  • az ilgiden degil de bazi arkadaslarin isine gelmemis olabilir. bu olay aklimda tekrarlayan bir soruyu da tekrar canlandirdi, yoksa hepimiz lab. farelerimiyiz........


    quote:

    Orjinalden alıntı: metete

    20 yıl gibi uzun süreçli bir deneyin ve bu haberin bu akdar az ilgi çekmesi şaşırttı açıkçası
    _____________________________
  • Çok akıllıca, ilginç bir deney
    _____________________________
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ßëệłžξЪцЪ

    az ilgiden degil de bazi arkadaslarin isine gelmemis olabilir. bu olay aklimda tekrarlayan bir soruyu da tekrar canlandirdi, yoksa hepimiz lab. farelerimiyiz........


    quote:

    Orjinalden alıntı: metete

    20 yıl gibi uzun süreçli bir deneyin ve bu haberin bu akdar az ilgi çekmesi şaşırttı açıkçası




    Evet dediğiniz gibi bazı arkadaşların işine gelmedi sanırım
    _____________________________
    Niceleri geldi bu viraneyi mamur etmeye
    Bir tarafın mamur ederken, bir tarafın ettiler harap
    Ne akıl, ne akıl ötesi eremedi bu sırrı bilmeye
    Aşk'ta bir avuntu, gerçek ise hayal içindeki hayale şarab




  • Bakterilerin çevreye uyum sağladıkları zaten biliniyordu. En büyük kanıtı da bakterilerin antibiyotiklere karşı sürekli direnç geliştirmeleridir.
    Deneyde 20 yıl sürmüş ve 30bin kuşak yaratılmış. Sonra deney tekrar başlatılmış ve 20bin kuşak daha yaratılmış. Yani deneyin toplamda 30-35 yıl sürmüş olması gerekiyor
    _____________________________
    dıgıdık dıgıdık dıgıdık iihühühü
  • Bakterilerin ve kisa omurlu bol bol ureyebilen diger canlilarin cok hizli nesil atlamalari sebebiyle cok kisa surelerde evrilebileceklerini ispatlayan veriler zaten biliniyordu. Ama bildigim kadariyla bu sekilde bir kontrollu deney yapilmamisti. En azindan 20 senelik bir deney. Hatirlatma icin, DDT ilacinin etkisini yitirmesi ya da plastigi ayristirabilen bakterilerin ortaya cikmasi bu hizli evrilme sureci icin iyi ornekler teskil ederler. Kesin zaman vermek asla olamaz ama teoride buyuk ve/veya uzun omurlu organizmalarin evrilmesi gerek nispeten daha yavas nesil atlama hizi sebebiyle gerekse yapilarinin daha karmasik olmasi sebebiyle yuzbinlerce ve hatta milyonlarca yili almaktadir. Ama tek hucrelilerin evrim sureci cok cok daha kisa zamanlarda olabilir ki yapilmis deney de bunun "deneysel" olarak ispatidir zaten.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi deoden -- 28 Nisan 2009; 12:19:54 >
    _____________________________
    Bad Company 2 soldier adi: luidwig
    Steam: deoden
  • Yararlı mutasyon budur arkadaşlar. Hani çok konuşulmuştu ya yararlı mutasyon var mı diye. Bakın elemanlar sitrat kullanmaya başlamışlar. Önceden kullanamıyorlarmış. Bu "yararlı" bir mutasyondur.
    _____________________________
    Iletisim kurmayi guclestiren herkesi blokluyorm
  • Teşekkürler metete.Güzel paylaşım
    _____________________________
    Ayakları bakımlı kadınlar ile, ayakları bakımsız kadınların dünyası çatışmada...
  • Neden bahsediyorsunuz anlamadım. Evrim atlası ne demek? 10 (on) yıl evrim öğretiliyor universitelerde gözünüz doysun.

    10 yıl ders verenler, o atlaslarla sayfalarca dalga geçiyor.

    richard dawkinsin sitesine adnan la dalga geçiyor diye giremiyorsun.

    Cevabı veren veriyor da görmeyi istemek lazım. Birde engellenmemesi lazım.

    Bu adnan hoca science da alay konusu oldu sayfalarca, ama o size sayfalarca science dergisinde çıktık der. Çünkü siz öyle duymak istiyorsunuz.

    Şu birşeyleri açıklayamayan bilime güvenmeyenlerde lütfen artık ilaç milaç kullanıp güvenmedikleri bilimin nimetlerinden faydalanmasın. Bu nasıl bir mantıktır...

    Yaratanı fizik kanunlarında gören arkadaşlar yerçekimine falan dua ediyormusnuz? Ya da magnetizmaya? Nedemek yaratanı fizik kanunlarında görmek?
    _____________________________
    Iletisim kurmayi guclestiren herkesi blokluyorm
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Yeni Türkü

    10 (on) yıl evrim öğretiliyor universitelerde gözünüz doysun.



    Yok hocam evrim dediğin nedir ki, insan maymundan gelir miymiş... Google'da 2 dk. araştırma yapıp çürütülebilecek bir teori oysa ki, onca insan salak oyalanıyorlar bu teoriyle
    _____________________________
  • Yeterince gerçek fosil var kimse kafasini yormasin.

    http://www.mnsu.edu/emuseum/biology/humanevolution/
    http://www.anth.ucsb.edu/projects/human/#



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LeVeL -- 29 Nisan 2009; 2:25:52 >
    _____________________________
    PGW | Pro Gaming World | | LeVeL
    Sadece düşün ne düşünemediğini...
    Aion Online =))
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mavii2000


    quote:

    Orjinalden alıntı: LeVeL

    Yeterince gerçek fosil var kimse kafasini yormasin.

    http://www.mnsu.edu/emuseum/biology/humanevolution/
    http://www.anth.ucsb.edu/projects/human/#





    Dünyada 500 çeşit maymun,goril,orangutan cinsi var,bunların insan fosili olduğu nerden belli ama bir dakika hikaye hazır biz maymun benzeri bir şeyden geldiğimiz için bunların zaten insan fosili değil hayvan fosili olması gerekir,bari direk dişlerinden hayvan kafatası olduğu belli olan değilde biraz insan kafatasına benzer kafatasları olsaydı biraz daha inandırıcı olurdu


    Bu konularda ne kadar bilgi sahibisin. Paleontolog musun?

    500 rakamini nerden çıkardın kaynağın var mı?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LeVeL -- 29 Nisan 2009; 2:56:21 >
    _____________________________
    PGW | Pro Gaming World | | LeVeL
    Sadece düşün ne düşünemediğini...
    Aion Online =))




  • Bazi kişilerin tanriyi oynayan adam Craig Venter(yanlis yazmis olabilirim) 'in yapay kromozom yaptığından haberi yok herhalde. Tamamen laboratuar ortaminda bulunanlarla yapar kromozom yapip bunu kromozomu alinmis bir canliya (bakteridi glb) aktararak yeni bir canli olusturdu.

    Bazi ülkelerde bu konularda faliyet göstermek yasak. Türkiye ne güzel bu alanda yasak olmayan ülkelerden biriydi ve dünyadada iyi yerdeydi bu konuda ama lanet olsunki yasaklandi

    Çok şey kaybediyoruz çoook. Yapay bioloji mühendisliği ve nanoteknoloji mühendisliği 21yy.'li şekillendircek demedi demeyin. Hatta etkisinin göstermeye başladılar bile.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LeVeL -- 29 Nisan 2009; 6:55:01 >
    _____________________________
    PGW | Pro Gaming World | | LeVeL
    Sadece düşün ne düşünemediğini...
    Aion Online =))




  • quote:

    Orjinalden alıntı: mavii2000

    @PaiMei

    Haklısın hamsi de kavağa çıkar, imkansız değil bunlar, geniş düşünmek lazım.

    Dinle evrim karşılaştırılmaz,din inanç meselesidir inanırsın yada inanmazsın ama evrim bilimsel olduğu söylenen bir şeydir bilimin tam ispatlamadığı evrime inanmak evrim dinine inanmaktır.İnsan kutsalına bu kadar kör bağlanır ve savunur ille de var ille de var der.Ne söylense boş. En büyük jüri zaman , herkesin puanını verecektir, bekliyoruz.


    Hipotez nedir , teori nedir , kanun nedir araştırman lazım. Ayrıca bilimsel bilgi edinme methodlarinada bak.
    _____________________________
    PGW | Pro Gaming World | | LeVeL
    Sadece düşün ne düşünemediğini...
    Aion Online =))
  • Evrimin bilimsel dayanağı yok mudur?

    Darwin’in doğumunun 200, ünlü eseri “Türlerin Kökeni Üzerine”nin yayınlanışının da 150. yılında, TÜBİTAK’ta yaşanan sansür iddiaları nedeniyle evrim teorisi ülkemizin gündemine oturmuş durumda. %99’u Müslüman olan ve dini eğilimlerin siyaset sahnesinde başrolde olduğu bir ülkede evrimle ilgili yaşanan tartışmalar bu konuyla ilgili yanlış algılamaların da oluşmasına zemin hazırlıyor. Bir taraftan evrimi sadece “insanın maymundan türediği” şeklinde kabullenerek bunun İslam dinine aykırı bir teori olduğunu savunanlar, diğer tarafta ise evrimin ne olduğunu ve ne olmadığını açıklayamadan savunanlar ve bu nedenle de dinsiz ilan edilenler. Bu kör karmaşada doğal olarak insanların kafasını meşgul eden bir soru oluşuyor: Evrim, bilimsel dayanakları sağlam olmayan ve tartışmalı bir teori midir?
    Bu sorunun cevabına geçmeden önce, “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamayacağı” için, evrimle ilgili su götürmez bilimsel gerçeklere kısaca bakalım.
    Evrim teorisiyle ilgili en yanlış kanı, bu teorinin “insanın maymundan türediğini” iddia eden ve hiçbir bilimsel veri ile doğrulanamamış bir teori olduğudur. Evrim teorisi insanın maymundan türediğini değil, insan ve maymunun “ortak bir atadan” köken aldığını ileri sürer. Her ne kadar bu iki söylem aynı anlama geliyormuş gibi görünse de, esasında çok ciddi farklar barındırır. “Ortak ata” kavramı bugünün yaşam bilimlerinde (biyoloji, tıp, vb.) merkezi bir yere sahip olduğu gibi sağlıkla ilgili teknolojilere de yön veren ve temel oluşturan bir olgudur. Dünya üzerindeki bütün canlı türleri genetik, fizyolojik, morfolojik özelliklerine göre bir “soy ağacı” içinde sınıflandırılırlar. Canlılığın temel molekülü olan DNA’nın kodları ise, bu sınıflandırmada en önemli yeri oluşturur. Bakteri, virüs gibi küçük organizmalardan insana kadar birçok canlı türünün DNA dizilimi açıklığa kavuşturulmuştur ve bu veriler türlerin birbirine yakınlık-uzaklık derecelerini belirleyerek canlılar aleminin soy ağacının çıkarılmasına yardımcı olmuştur. Örneğin bir genin DNA diziliminin benzerlikleri dikkate alınarak farklı virüs türlerinin ortak ataları olan virüsler belirlenebilmektedir. Daha anlaşılır olması için gribe neden olan virüsleri örnek alalım. Her yıl farklı grip aşılarını yaptırmak zorunda oluşumuzun nedeni, bu virüslerin genetik yapılarında sürekli olan değişimlerin neticesinde farklı grip virüsü soylarının oluşmasıdır. Bu virüslerin genetik yapıları incelenerek hangi virüs soyundan oluştukları kolayca saptanabilmektedir. Ayrıca her yıl grip aşısını değiştirmemizin nedeni de, güçsüz olanın (aşı geliştirilen virüs soyları) elenmesi, güçlü olanın (aşısı olmayan soylar) ise hayatta kalarak ortama hakim olacak derecede çoğalmasıdır. Bu durum evrimsel biyolojide “doğal seçilim” olarak tanımlanır.
    Görüldüğü gibi her yıl birçok kişinin hayatının kurtulmasına neden olan grip aşılarının geliştirilmesi gibi pek çok olayda evrimin prensipleri bize yol göstermektedir. Yine benzer bir örnek vermek gerekirse, enfeksiyonlara karşı kullandığımız antibiyotikler de mikropların bazı türlerinin ölmesine neden olduğu gibi, bazı türlerinin de (antibiyotiğe dirençli) çoğalarak ortama hakim olmasına yol açar. Yani doğal seçilim iş başındadır. Doğal seçilimle ilgili en yanlış kanı, antibiyotik örneğinde olduğu gibi bazı mikropların bilinçli bir şekilde direnç kazanma yoluna gittiğidir. Aslında mikroplar böyle bir bilinçten yoksudur ve direnç gelişimindeki tek neden mikroplarda (aynı zamanda insanda da) DNA yapısının doğal nedenlerle kendiliğinden ve rastgele değişmesidir. Bu değişiklikler sonucunda öyle bir gen yapısı oluşur ki, antibiyotiğin etkisini göstermesini engeller. Bu değişimi içeren grup antibiyotikten etkilenmeyeceği için rahatça çoğalabilir, siz bu antibiyotiği gereksiz ve fazladan kullandığınızda da çoğalarak yine hasta olmanıza neden olur. Ve artık o antibiyotik kullanılsa da bir işe yaramaz. İşte evrim sürecinde bu şekilde kendiliğinden ve tamamen rastgele oluşan küçük değişimlerin, milyonlarca yıllık birikimleriyle tamamen farklı türler oluşabilir.
    Sonuç olarak her gün kullandığımız ilaç örneklerinde de olduğu gibi evrim hem günümüzün temel bilimlerinin hem de teknolojik uygulamalarının merkezinde yer alır. Sosyoloji, antropoloji gibi birçok farklı bilim dalında da evrimin prensipleri olan doğal seçilim (natural selection) ve güçlü olanın hayatta kalması (struggle for existence) ilkeleri bilimsel olarak kabul edilmiştir ve uygulamadadır. Fizikte “görelilik teorisi” ne anlama geliyorsa, yaşam bilimlerinde evrimin anlamı da en az o kadar önemlidir. Bu cümlelerden evrimin biyolojide mutlak doğru bir kavram olduğu anlamı çıkarılmamalıdır. Çünkü bugünün bilimsel bilgi düzeyinde doğru kabul edilen bir kavram önümüzdeki yüzyıllarda yerini başka bir kavrama bırakabilir. Tıpkı “Newton mekaniği” ve “kuantum mekaniği” örneklerinde olduğu gibi. Ancak kuantum mekaniğinin prensiplerinin tanımlanması, Newton mekaniğini tamamen ortadan kaldırmaz ve makro düzeyde hala Newton mekaniğinin ilkeleri geçerlidir. ODTÜ’lü öğrencilerin TÜBİTAK önünde yaptığı eylemde de söyledikleri gibi sadece 2008 yılı içerisinde evrimle ilgili binlerce bilimsel makale yayınlanmıştır. 1 Science, 1 Nature gibi önemli bilimsel araştırmaların yayınlandığı dünyanın en iyi bilim dergileri bile Darwin yılı nedeniyle onlarca makale yayınlamış, kapaklarını da bu konuya ayırmıştır. Uzun yıllardır ülkemizde önemli bir yer edinmiş olan popüler bilim dergisi “Bilim ve Teknik”te Darwin’in sansürlendiği iddiaları ise kuşkusuz ki tüm bilim camiasını büyük bir üzüntü ve endişeye düşürmüştür. TÜBİTAK gibi bir kurumun sorgulaması gereken şey “Darwin’in ve evrim teorisinin kapak olup olmayacağı” değil, 1 Science, 1 Nature gibi dünyanın en iyi bilimsel dergilerinde niçin Türkiye kaynaklı tek bir yayının yapılamadığı olmalıdır.
    Yukarıda aktarmaya çalıştığımız gibi evrimin birçok prensibi kuşku götürmez biçimde bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ancak insan-maymun karmaşasında olduğu gibi ya da farklı canlı türlerinin birbirlerinden köken aldıkları konusundaki fosil bulguların yetersizliği gibi konularda ise bilimsel olarak tartışmalı alanlar mevcuttur. Evet, birçok geçiş türüne ait fosil örnekler bulunamamıştır, ayrıca bir canlı türünden tamamen farklı bir canlı türünün oluşumu da laboratuar ortamında yapılan deneylerle ispat edilememiştir; ancak mikrop ve virüs örneklerinde verdiğimiz gibi, evrimin birçok sürecinin işleyişi çok iyi bilinmektedir ve bugünün bilimsel bilgi düzeyinde su götürmez bir gerçektir.
    En baştaki sorumuza dönecek olursak evrim kesinlikle ama kesinlikle bilimsel dayanakları sağlam olmayan ve tamamen tartışmalı bir teori değildir. Evrimi inkar etmek bugünkü yaşam bilimlerinin tamamını yok saymakla eşdeğer bir gaflettir. Evrimi dinsizlik olarak görmek ise cehaletin en büyüğü ve insafsızlıktır.


    Araş. Gör. Murat Çokaklı: Dokuz Eylül Üniv., Tıp Fak. Tıbbi Biyoloji ve Genetik A.D.
    _____________________________
    Niceleri geldi bu viraneyi mamur etmeye
    Bir tarafın mamur ederken, bir tarafın ettiler harap
    Ne akıl, ne akıl ötesi eremedi bu sırrı bilmeye
    Aşk'ta bir avuntu, gerçek ise hayal içindeki hayale şarab




  • mavi2000 lafa gelince epey başarılı ama lafla edebiyati çıkartınca geriye bişi kalmiyor. Lafla peynir gemisi yürümez.

    Hipotez ispanlatmamis bilgidir. Bu bilgi ispatlaninca teori olur. Teori defalarca sınanıp bütün sorulara yanit verebilicek düzeye gelince kanun olur. Bilimin nasil işlediğinden bi habersiniz. O yüzden fikir belirtmeden önce araştırın dedim.

    Zevk meselesine gelirsek. Sana istesem bir hormon veririm bütün cinsel zevklerin değişir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LeVeL -- 30 Nisan 2009; 20:05:18 >
    _____________________________
    PGW | Pro Gaming World | | LeVeL
    Sadece düşün ne düşünemediğini...
    Aion Online =))
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.