Şimdi Ara

••••TÜRK ve OSMANLI TARİHİ KULÜBÜ ••••

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.817
Cevap
16
Favori
434.104
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar.Bilgi ve paylaşımlarınızı tekrar görmek isteriz.Sadece Osmanlı ile değil gelmiş geçmiş btün Türk Devlet'leri hakkında paylaşım yaparsak daha güzel olur.



    .


    �Geçmişini bilmeyen, geleceğini bilemez� �Geçmişini bil ki yere sağlam basasın. Nereden geldiğini bil ki nereye gideceğini de bilesin� Edebalı.

    "Osmanlı Devleti�nin Kudreti:
    Milletimiz ufak bir aşiretten;anavatanda müstakil bir devlet tesis ettikten başka garb alemine,düşman içine girdi ve orada azim müşkilat içinde bir imparatorluk vucuda getirdi.Ve bunu.bu imparatorluğu altı yüz yıldanberi tam bir heybet ve azametle devam ettirdi.Buna muvaffak olan bir devlet elbette yüksek siyasi ve idari niteliklere sahiptir.
    Böyle bir vaziyet yalnız kılıç kuvvetiyle meydana gelemezdi.Cihanın malumudur ki Osmanlı Devleti pek geniş olan ülkesinin bir hududundan diğer bir hududuna ordusunu büyük bir süratle ve tamamen mücehhez olarak naklederdi.Ve bu orduyu aylarca hatta yıllarca iyi besler ve idare ederdi.Böyle bir hareket yalnız ordu teşkilatının değil devletin tüm kademelerinin fevkalade mükemmeliyetini ve kendilerinin ne kadar kabiliyetli olduğunu gösterir."
    M.Kemal Atatürk




    Kuruluş (1299 )

    Osman Bey yerel adıyla Otman Bey; Karacahisar,Bilecik,Yarhisar ve Mudurnu'yu almıştır. Beyliğe adını veren Osman Bey'dir. Osman Bey, Çobanoğulları Beyliği'nin vâsalı olarak akınlarda bulunurken, bu beyliğin Bizans'la anlaşması üzerine, bölgede Bizans üzerine akınlarda bulunanlar, etkinliklerini bu kez Osman Bey'in bayrağı altında sürdürdüler. Bu durum yavaş yavaş Osman Bey'i bağımsızlığa iten bir etken oldu.

    Osmanlı Beyliği'nin genişlemesi, Marmara bölgesindeki büyük Bizans kentlerinden Bursa'nın 1326'da Osmanlı Beyliği'nin eline geçmesiyle sürdü. Bursa'nın alınışını göremeden o yıl ölen Osman Bey'in yerine geçen oğlu Orhan Bey zamanında da Osmanlı Beyliği'nin gelişmesi hızlandı.Para bastırarak Osmanlı beyliğini, Osmanlı Devleti haline getirdi. Bursa'nın ardından Marmara bölgesinin öteki büyük Bizans kentleri, İznik ve İzmit de Osmanlılar'ın eline geçti. Osmanlı ilerlemesini durdurmak isteyen ve başında Bizans İmparatoru III. Andronikos'un bulunduğu bir Bizans ordusu Pelekanon(Maltepe) denilen yerde bozguna uğratıldı (1329). Osman Bey döneminde, Osmanlı beyliği yalnız Bizans topraklarında genişlemişti.

    Orhan Bey döneminde ise komşu Türkmen beyliklerinin topraklarında da genişlemeye başladı. Böylece Osmanlılar hem Karesi Beyliği'nin donanmasına, hem Rumeli'ye geçiş için önemli bir takım noktalara, hem de Rumeli topraklarını iyi tanıyan Karesi komutanlarına sahip oldular. Osmanlılar Rumeli'ye Bizans İmparatorluğu'nda Palaiologoslar ile Kantakuzenoslar arasındaki taht kavgalarından yararlanarak, 1354'te ayak bastılar. Osmanlılar'ın Balkanlar'da ele geçirdikleri ilk üs Gelibolu Yarımadası'nda Çimpe Kalesi oldu. Orhan Bey'in yerine oğlu I. Murat (1362 - 1389) geçti. Osman Bey ölünce yerine Orhan Bey geçti. Bizans o sıralarda iç karışıklıklar içindeydi. Kantakuzen, Orhan Bey'den, Çimpe Kalesi karşılığında yardım istedi. Orhan Bey, Bizans Tekfurlarını (vali) bozguna uğrattı ve Çimpe'yi Rumeli'ye geçişte üs olarak kullandı. İznik ele geçince Orhan gazi tuğrasının olduğu ilk osmanlı parasını bastırtarak, tarihteki ilk padişah oldu. Donanma ilk kez Orhan Bey zamanında kuruldu ve Osmanlı Beyliği, Osmanlı Devleti haline geldi. Yine Orhan Gazi zamanında, 6 yıl süren kuşatmanın ardından Bursa alınarak başkent yapıldı.Wikipedi.







    İsteyenlerin isimleri eklenecektir.(Listede eksik olabilir.Ekletiniz)


    Oriental
    1-eggys
    2-Fetih
    3--SOA-
    4-YalnızEnes
    5-Axi-laz
    6-hurmacı
    7-OsmanliGörüşü_1453
    8-Haşin_ErKeK
    9-smyrna17
    10-ank_yer_6
    11-Jan!ssaRy
    12-SabroN
    13-BeyazBüyü
    14-electronica
    15-dicey_celo
    16-PASATURK
    17-byzihh�
    18-Ora et labora
    19-@lperen
    20-KIZILÖTESİİ
    21-kArpUz3
    22-james_tr
    23-Jansay
    24-chiculata
    25-İSKORPİT-X
    26-Jean de Joinville
    27-BaYDoGaN
    28-_LoRDi_
    29-vaypcnet
    30-agemennon
    31-007ybse04
    32-talha_145
    33-csb
    34-salih_763
    35-MsS
    36-_asparagas_
    37-demircibu
    38-THESHUCK
    39-Apoca[L]z
    40-mcjacky
    41-hexflood
    42-Magina
    43-ß@HR
    44-ottoman24
    45-_KARDELEN_
    46-ßaTıKaN
    47-sey15da25
    48-kerkuklumurat
    49-SurlarÖnünde
    50-İzmiR_CoasT
    51-dIsAstEr
    52-farukaan
    53-Caglar.1903
    54-baykagan
    55-nar16
    56-KnightOfKingdom
    57-arena
    58-SiLVeR_FoX
    59-lynx68
    60-ama=neden
    61-zXr
    62-satelite
    63-Cheff_
    64-mad skillz
    65-SurlarÖnünde
    66-TheMassacre
    67-trabzon99
    68-lynx68
    69-ehhiste
    70-PeterPetrelli
    71-ugur9595
    72-The Specialist
    73-yokedici61
    74-nm1
    75-DiabloJR
    76-DeHsHeT
    77-YaK ®
    78-Askaray
    79-Sfred
    80-goodboy89
    81-kutlu_turk
    82-j.r.duke
    83-BaRoN55
    84-|BLood|
    85-ERGENEKON
    86-korner12
    87-piri.reis
    88-Y.e.ş.i.L
    89-maxelll
    90-_Akıncı
    91-Yılmaz
    92-ibra0661
    93-Ottomans1453
    94-Favo
    95-ÖmerÖzdemir
    96-__canavar__
    97-MaCKaLl
    98-bedo20
    99-AbsoluT ZerO
    100-Peçito
    101-Ottoman_PoweR
    102-* Deniz *
    103-EneRGy.
    104-weezer009
    105-shady_tr
    106-fenerlix07
    107-AK_47
    108-K@D!R
    109-cCc_Süleyman
    110-GFB_SİNAN
    111-DreaM0707
    112-мooŋωαlкεя
    113-atroce
    114-BousterHawk
    115-godfather09
    116-.CaPtaiN.
    117-TKY
    118-fedayeen
    119-karahisar
    120-springci
    121-PowerOn
    122-POWER64
    123-palya
    124-Ademsx1
    125-kutluk1453
    126- KaraDavut1989
    127-MaVi.
    128-OngiRanT
    129-savageness
    130-TurkishDelight
    131-aksoy93
    132-BhuraQe
    133-İSKENDER_BÜYÜK
    134-TechesT
    135-theend34
    136-doganza
    137-Qnur
    138-Bellatrix
    139-serious_captain
    140-KinGaSSaS
    141-erzincanspor
    142-DİABLO 3
    143-A.vahit
    144-Mc-Spleak
    145-vendeta
    146-zayef
    147-cem1116
    148-55musa16
    149-B u R a K
    150-redrols
    151-india_ipekyolu,
    152-redrols
    153-evo9
    154-eda...
    155-Devald
    156-#FireLord#
    157-croosware
    158-pisicomaniac
    159-menteşe
    160-schumacher01
    161-uzel71
    162-eser_83
    163-MutlulukSenindeHakkn
    164-cefucsa
    165-Ghenç
    166-dix1
    167-St0n3C01d
    168-Saltukhann
    169-Energetic
    170-Mehmet.Fatih
    171-Aysun.
    172-Elfendos
    173-wolfestein
    174-Kiev
    175-mertekin
    176-isimbulunamadı
    177-- ® -
    178-medetres
    179-teknocel
    180-historiyst_45
    181-Oğuzkaan
    182-Gézgin
    183-prokizya
    184-OrcsCaptan
    185-TÜRK ŞAD
    186-sarper26
    187--LiveForSpeed
    188-FearFroMe
    189-furkipurki
    190-HeLLoRd_85
    191-MuSoniC
    192-jamez
    193-utkuka
    194-yüksel75
    195-Kıdemli
    196-Shadow_éMRé
    197-Mk4Ever.
    198-splendour.rrr
    199-SkyWrecker
    200-lovelymadmex
    201-HuzunSessizligi
    202-LE10
    203-gennosuke
    204-cinci99
    205-´ LioN `
    206-_King_Hecktor_
    207-TokioHoteL
    208-HellLord_gs
    209-razor_18
    210-BrightDaggers
    211-BeyzadeM
    212-Baracuda
    213-alpernbugra
    214-Neces#
    215-üşkufe
    216-1299
    217-Mr.Seko
    218-OziiX
    219-Blue Dragon
    220-oreilly
    221-by_rappe
    222-sefa:0003
    223-gunship
    224-tımestop
    225-Başbuğ66
    226-enesbduman@gmail.com
    227-Bench.Press
    228-chelick
    229-_NeverminD_
    230-Reasonable
    231-tolgayuk
    232-bornovali89
    233-YouR@ck
    234-last_funy
    235-Fatih Sultan Mehmet
    236-Metal Fırtına
    237-platonn
    238-Alkan34
    239-TurkTime
    240-The souls migration
    241-_Kubar_
    242-yokan
    243-Reis-i Eagles
    244-PirateToSupport
    245-ycealtin
    246-aragorn01
    247-gazisaltuk
    248-zayef-
    249-nanaka9
    250-go_spurs_go
    251-emregkargi
    252-aly2400
    253-Sultan Abdülhamid
    254-iö
    255-locturnal
    256-xyolcu
    257-£se®
    258-mustafam33
    259-Mutsuz Son
    260-Melancolie B
    261-conquête
    262-hacckteam
    263-TiredWarrioR
    264-aspmaster
    265-KILIÇ
    266-nobran19
    267-themehmetoner
    268-IFatalTürkI
    269-Saurone
    270-Furkan*
    271-Malibaba
    272-Heathen
    273-aeren58
    274-cryzpolo26
    275-INSENSITIVE
    276-ProPerTyGanGsta
    277-ReaLSamiko
    278-_GrayWolf_
    279-burakkagan
    280-the_imam912
    281-Brscngznc
    282-scarface26
    283-KadirSahin™
    284-CasparoF
    285-darklike
    286-İnciİzmir
    287-berataydogdu
    288-berataydogdu
    289-hakacho
    290-accman
    291-vdeniz09
    292-rogueugur10






    imza ;

    Türk ve Osmanlı Tarihi Kulübü

     
    [image]http://img225.imageshack.us/img225/2457/793armafo0.gif[/image]
    [link=http://forum.donanimhaber.com/m_22293386/mpage_1/key_//tm.htm#22293386][color=#CC0000][b][size=1]Türk ve Osmanlı Tarihi Kulübü[/size][/b][/color][/link]



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fetih -- 3 Ağustos 2011; 22:32:05 >







  • BARBAROS HAYREDDİN PAŞA

    Barbaros Hayreddin Paşa (d. 1473 - ö. 4 Temmuz 1546) Osmanlı tarihinin ünlü denizcilerinden, kaptanıderya. Akdeniz’de Osmanlı egemenliğini pekiştirmiş, Birleşik Avrupa Donanması'nı Preveze Deniz Savaşı'nda yenmiştir.

     ••••TÜRK  ve OSMANLI TARİHİ KULÜBÜ ••••

    Barbaros Hayreddin Paşa’nın asıl adı Hızır’dı ('Hızır Reis'). Ona Hayreddin adını, hizmetinde bulunduğu Kanuni Sultan Süleyman verdi. Avrupalılar ise onu, sakalının kızıla çalması nedeniyle Barbarossa ya da Barbaros (kızıl sakal) olarak adlandırdılar. Barbarossa ismi ilk olarak kızıl sakalından dolayı ağabeyi Oruç Reis'e takılmıştır.


    Kökeni:


    Hayreddin Paşa, etnik köken olarak Selanik Vardar Yenice'sindeki Kayı Türklerinden olup Midilli Fatihlerinden de olan sipahi Vardari Yakup Ağa'nın dört oğlundan biri olarak 1473'li yıllarda Midilli (Lesbos) adasında doğdu.


    Denizciliği:

    Genç yaşta kardeşleriyle birlikte deniz ticareti yaparken, Ege Denizi'nde Rodos Şövalyelerine tutsak düştü. Serbest kaldıktan sonra, yaşadığı olayın etkisiyle tüccar yerine korsan olmaya karar verdi. Akdeniz kıyılarına akınlar düzenledi ve ganimetler elde etti. Cebre Adası’nı üs olarak kullanan Hızır Reis ve ağası(ağabeyi) Oruç Reis’in ünü bütün Akdeniz’e yayıldı. İki kardeş Tunus Sultanı Muhammed ile anlaşarak Tunus’taki Halkü’l-Vadi (La Gaulette) limanını kullanmaya başladı. Hızır ve Oruç, ele geçirdiği ganimetin beşte birini Tunus sultanına veriyor, kalan malları Tunus pazarında satıyorlardı.


    Yavuz Sultan Selim ve Barbaros:

    Hızır ve Oruç 1512'de ele geçirdikleri yüklü bir gemiyi armağan olarak Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'e gönderdiler. Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim de onlara verdiği desteğin bir ifadesi olarak armağanlar yolladı. Oruç Reis ve Hızır Reisi'in, ağaları(ağabeyleri) İshak'ın da kendilerine katılmasından sonra korsanlıkla yetinmeyip Kuzey Afrika'da toprak edinmeye başladılar. 1516-1517'de İspanyollara karşı savaştılar ve Tenes, Tlemsen ve Oran kentlerini ele geçirerek Cezayir'i denetimlerine aldılar. Oruç Reis Cezayir hükümdarı ilan edildi. İspanyollar ertesi yıl Cezayir’i geri almak için Araplarla birleşerek saldırıya geçtiler. Bu savaşta Barbaros'un ağaları(abileri) olan İshak Reis ve Oruç Reis şehit edildiler. Güç durumda kalan Hızır Reis, Yavuz Sultan Selim’den yardım istedi. Yavuz Sultan Selim, Hızır Reis’i Cezayir beylerbeyliğine atayarak koruması altına aldı. Hızır Reis, Birleşik Avrupa kuvvetleri karşısında kara savaşlarında yenilerek Cezayir’i kaybetti. Ama deniz gücünü koruyarak Şerşel Adaları’na çekildi.

     ••••TÜRK  ve OSMANLI TARİHİ KULÜBÜ ••••


    Kanuni Ve Barboros'un Kaptan-ı Derya "Hayreddin" Olması

    Barbaros 1520-1525 arasında Avrupa’nın Akdeniz kıyılarını vurarak büyük ganimetler elde etti. 1530’da Cezayir'i yeniden ele geçirdi. Ertesi yıl Şerşel'e baskın düzenleyen Cenevizli Amiral Andrea Doria’yı yenilgiye uğrattı. Kanuni Sultan Süleyman’ın Alman seferi sırasında Andrea Doria’nın Mora kıyılarına saldırması Osmanlıları güç duruma düşürdü. Bunun üzerine Kanuni, Barbaros'u İstanbul'a çağırdı ve 1533’te "Hayreddin" adını verdiği Hızır Reis’i Osmanlı donanmasının başına (kaptan-ı derya) atadı.

    Barbaros Hayreddin Paşa 1534'te Akdeniz’e açıldı ve İtalya kıyılarına seferler düzenleyip Tunus'u ele geçirdi. Ancak Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanması karşısında Tunus'u bırakmak zorunda kaldı ve ertesi yıl İstanbul'a döndü. 1536'da daha güçlü bir donanmayla yeniden Akdeniz'e açılan Barbaros, İtalya kıyılarını vurdu ve Ege Denizi'ndeki Venedik adalarını Osmanlı topraklarına kattı.


    Preveze Deniz Savaşı

    Osmanlıların Akdeniz’deki denetiminin artması üzerine, Papalık, Venedik, Ceneviz, Malta, İspanya ve Portekiz gemilerinden oluşan bir "Haçlı donanması" kuruldu ve başına Andrea Doria getirildi. Osmanlı donanması ile Haçlı donanması 1538’de Preveze Körfezi önlerinde karşılaştı. Barbaros Hayreddin Paşa, tarihe Preveze Deniz Savaşı olarak geçen buradaki savaşta Haçlı donanmasını yenilgiye uğrattı. Bu zafer Osmanlı Devleti’nin Akdeniz'deki egemenliğini pekiştirdi.

    Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlken, Preveze’nin öcünü almak için 1541'de Cezayir'e saldırdıysa da başarılı olamadı. Bu arada Fransa Kralı I. François, Şarlken'e karşı Osmanlılardan yardım isteyince, Kanuni gücünü göstermek için Barbaros’u Fransa’nın Akdeniz kıyılarına gönderdi. Barbaros, Toulon'da Fransız donanmasıyla birleşerek 1543'te Nice'i aldı. Ertesi yıl İstanbul’a dönen Barbaros Hayreddin Paşa, 4 Temmuz 1546’da burada öldü. Beşiktaş'taki türbesine gömüldü.

    Barbaros Hayreddin Paşa’nın anısına 1941-1943’te İstanbul’un Beşiktaş semtinde dikilen Barbaros Anıtı, ünlü heykelciler Ali Hadi Bara ile Zühtü Müridoğlu tarafından yapılmıştır. Beşiktaş'taki Kadıköy seferlerini yapan iskeleye Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi adı verilmiş ve bu iskele mimarlar Erkan İnce ve M.Hilmi şenalp tarafından Osmanlı Mimarisi tarzında yenilenmiştir.

     ••••TÜRK  ve OSMANLI TARİHİ KULÜBÜ ••••


    Muharebelerinin Kronolojisi

    * Ege Denizi'nde Rodos Şövalyelerine tutsak düştü.
    * Serbest kaldıktan sonra, yaşadığı olayın etkisiyle tüccar yerine korsan olmaya karar verdi.
    * Akdeniz kıyılarına akınlar düzenledi ve ganimetler elde etti.
    * Cebre Adası’nı ağası(ağabeyi) Oruç Reisle beraber üs olarak kullanmya başladı.
    * İki kardeş Tunus Sultanı Muhammed ile anlaşarak Tunus’taki Halkü’l-Vadi (La Gaulette) limanını kullanmaya başladı.
    * 1516-1517'de İspanyollara karşı savaştı ve Tenes, Tlemsen ve Oran kentlerini ele geçirerek Cezayir'i denetimlerine aldılar.
    * 1517 Oruç Reis Cezayir hükümdarı ilan edildi.
    * 1518 İspanyollar Cezayir’i geri almak için Araplarla birleşerek saldırıya geçtiler. Bu savaşta kendi tabiriyle Kadaşları(kardeşleri) İshak Reis ve Oruç Reis şehit oldular.
    * 1518 Güç durumda kalan Hızır Reis, Yavuz Sultan Selim’den yardım istedi.
    * 1518 Yavuz Sultan Selim, Hızır Reis’i(barbarosu) Cezayir Beylerbeyliğine atayarak koruması altına aldı.
    * Hızır Reis, Birleşik Avrupa kuvvetleri karşısında kara savaşlarında yenilerek Cezayir’i kaybetti.
    * Şerşel Adaları’na çekildi
    * 1520-1525 arasında Avrupa’nın Akdeniz kıyılarını vurarak büyük ganimetler elde etti.
    * 1530’da Cezayir'i yeniden ele geçirdi.
    * 1531 Şerşel'e baskın düzenleyen Cenevizli Amiral Andrea Doria’yı yenilgiye uğrattı.
    * 1534'te Akdeniz’e açıldı ve İtalya kıyılarına seferler düzenledi
    * 1534Tunus'u ele geçirdi. Ancak Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanması karşısında Tunus'u bırakmak zorunda kaldı.
    * 1536'da daha güçlü bir donanmayla İtalya kıyılarını vurdu.
    * 1536Ege Denizi'ndeki Venedik adalarını Osmanlı topraklarına kattı.
    * 1538]]’de Preveze Deniz Savaşıında Haçlı Donanmasını yendi.
    * Toulon'da Fransız donanmasıyla birleşerek 1543'te Kutsal Roma Germen İttifakını yenerekNice'i aldı.


    Kitapları


    Gazavat-ı Hayrettin Paşa - Türk Edebiyat tarihinin ilk otobiyografi denemesidir. Eserin baş tarafında da belirtildiği gibi Barbaros Hayreddin Paşa biyografisini Seyyid Muradi'ye yazdırmıştır. Kanuni Sultan Süleyman bir gün Barbaros Hayreddin'i huzuruna çağırmış ve ferman etmiş:" Bre hayrettin bir kulun ömrüne bu kadar az zamanda bu kadar çok fütuhat düşmez. Siz in misiniz yoksa cin misiniz? Bana ister manzum ister mensur bir eser yaz ben de haine-i amiremde saklayayım ki bizden sonra gelecek nesillere ibret ve ders olsun." Bu ferman üzerine kendi söylemiş, Seyyid Muradi yazmıştır.



    Kaynak: Vikipedi




  • Selam arkadaşlar;

    ben şehrimiz tarih topluluğunun yani Akşehir Tarih Topluluğunun sitesini yaptım.

    www.aksehirtarihtoplulugu.org adresinden bakabilirsiniz forumumuz var.eğer üye olmak isterseniz buyrun

    sloganımız "gelecek geçmişte gizlidir." herkese selamlar
  • Zaman Gazetesinde, benimde yazılarını severek okuğum Mustafa Armağan bir yazı yayınlamış. Okumak isteyenler linke tıklasın;

    http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=315598
  • Mehter Tarihi ve Marşları
     ••••TÜRK  ve OSMANLI TARİHİ KULÜBÜ ••••


    Dünyanın en eski bandosu olarak kabul edilen Mehter’in tarihi VII. Yy. da yazılmış ve Türk tarihinin en eski yazılı kaynağı olan Orhun yazıtlarına kadar uzanmaktadır. Mehter, Türk kahramanlığının ve evrensel boyutlara ulaşmış anlayışının günümüzdeki görkemli bir anıtıdır.
    Dünya askeri tarihinin bu ilk bandosu geçmiş dönem Türk müziğinin coşkulu ritimlerini de bugüne taşımaktadır.
    Mehterin giysileri renk ve biçim bakımından ayrı bir güzellik arz eder. Giysilerinde tüm renkleri görmek mümkündür. Kullandığı enstrümanlar kaba zurna, boru, kös, davul, nakkare, zil ve çevgendir. Askeri müzik tarihinin başlangıcı ve dünya askeri bandolarının temel taşı olarak kabul edilen Mehter, bugün Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı İstanbul askeri Müze ve Kültür sitesi bünyesinde faaliyetlerini sürdürmektedir.

    Yurt içinde yurt dışında verdiği konserlerle tüm dünyanın ilgisini üzerine çeken Mehter, varlığını ve etkili gücünü asırlar sonra bugün de sürdürmekte, Türk toplumunun gönlünde sıcak yerini korumaktadır.


    MEHTERİN AVRUPAYA ETKİSİ
    Avrupalılarca 18. asırdan itibaren "Yeniçeri müziği" diye adlandırılan müzik; benimsenmiş, önce Polonya, sonra Avusturya, daha sonra bütün Avrupa'da onların tabiriyle Yeniçeri bandoları kurulmuştu. Bestekar Mozart ve Hayd da mehter musikisinin etkisinde kalarak meşhur bestelerini meydana getirmişlerdir. Alman besteci Beethoven "Büyük Senfoni"sinin son bölümünü mehterin kös, davul ve zurnasıyla seslendirmiştir. Beethoven, "Türk Marşı" nı mehterin bir savaş havasından adapte etti. Avusturyalı bestekar Mozart'ın "Türk Marşı", Türk askerlerinin "Allah Allah" nidalarının nakarat olarak tekrarından oluşmuştur.
    Mehterin Bu Günü
    Yüzyıllar boyunca Osmanlı askerini coşturup zaferden zafere koşturan , düşmana korku veren mehterhane , 15 Haziran 1826 da Yeniçeri ve diğer Kapıkulu ocaklarıyla beraber 2. Mahmud tarafından kaldırıldı. Mehterhanenin önemi nedeniyle yerine mızıka-yu hümâyûn isminde bir askerî mızıka teşkilatı kuruldu.
    Fakat bu değişiklik yalnız şehirlerde ve görünüşte olmuş, kırlarda, ve ordunun temelini yapan milletin aziz varlığı içinde, bağrında,Mehter sazlarının ve yiğitliğin sembolü olan davul ve zurna her zaman yerini korumuş ve çağımıza kadar rahatça kendinden, benliğinden hiçbir şey kaybetmemiştir. Ahmet Muhtar Paşa ve Celal Esat (Arseven) , tarafından 1911 yılında "Mehterhane-i Hakanî" adıyla yeniden kuruldu. 1914 te kuruluş tamamlandı. 1.Dünya savaşında Başkumandan vekili Enver Paşanın emriyle teşkilat orduya katıldı.
    İstiklal Savaşında da mehterhane hizmet vermiştir. 1935 yılına kadar tarihi Türk müziğini dinleten askeri müze mehter takımı devrin savunma bakanı Zekai Apaydın tarafından saltanat alâmeti sayılarak kaldırılmıştır. Tarihe karıştığı sanıldığı bir sırada mehterin tekrar kuruluşu 1952 yılına rastlar. Londra ya yapılan bir seyahatleri sırasında , Zamanın Genel Kurmay Başkanı Nuri Yamut’un İskoç gayda takımlarını görmesi tarihi mehter takımını hatırlamasına neden olmuş ve memlekete dönüşünde yine askeri müze bünyesinde olmak üzere tarihi mehter takımının kurulmasını emretmiştir.
    Ciddî tarihi araştırmalar sonunda Mehter Takımı 1953 yılında tekrar , tarihinde üçünce defa olmak üzere altı katlı olarak kurulmuştur. Kurulmuştur ve 29 Mayıs 1953 tarihinde İstanbulun Fethinin 500. yıldönümü törenine katılarak hayata dönmüştür. Zamanla yedi ve daha sonra da sekiz kata çıkarılan Mehter bölüğü , Askeri müze müdürü Ülvay Sabahattin Doras ın teklifiyle , Genel Kurmay Başkanlığının onayından geçen emriyle , dokuz katlı Mehter aslına uygun olarak kıyafetleriyle donatılmıştır. Mehter günümüzde de gerek anlam, gerekse icra yönünden oldukça farklı müzik yapısı ile yurt içinde ve dışında verdiği konserlerle tüm dünyanın ilgisini çekmektedir.


    MARŞLAR

    GÜLBANK

    Allah Allah,

    Celülül cebbar

    Muini seddar

    Halikul leyli ven Nehar

    Lalezar zülcelal

    Birdir Allah Anıl birliğine

    Resulü enbiya Peygamberimiz Cenabı Ahmedi Mahmudu Muhammed Mustafa

    Alî evladı resulü Müştevai imdadır ruhaniyetine

    Bir cümle Alem-i İslam’ın sıhat-ı selamiyetine

    Devletimizin bekai temanisine

    Ordularımızın devamı muzaferiyetine

    Üçler, yediler, kırklar

    Göçenler demine devranına

    Hu diyelim

    Huuuu

    Eli kan

    Kılıcı kan

    Sinesi üryan, ciğeri püryan

    Meydan-ı şehadette

    Allah yoluna revan

    Kahrımız, gazabımız düşmana ziyan

    Adüvden kokmadık, korkmayız hiçbir zaman

    Kuran’da zafer vaat ediyor Hazredi Yezdan

    Uğurun açık olsun ey serdar-ı mücahit

    Huda kılıcını keskin etsin

    Ömrünü gün gibi medin

    Fahri alemi hoşnut ettin

    Hak gaza yüreğini etsin mubarek ve sait

    … Ya Muhamed

    Yenkdir Allah (3)

    İllallah



    ESKİ ORDU MARŞI
    Ey şanlı ordu, ey şanlı asker
    Haydi Gazanfer, umman-ı safter
    Bir elde kalkan, bir elde hançer
    Serhadde doğru ey şanlı asker.

    Deryada olsa her şey muzaffer
    Dillerde tekbir, Allahü ekber

    Allahü ekber, Allahü ekber
    Ordumuz olsun daim muzaffer.


    CEDDİN DEDEN

    Ceddin deden, neslin baban
    Hep kahraman Türk milleti
    Orduların, pekçok zaman
    Vermiştiler dünyaya şan.

    Türk milleti, Türk milleti
    Aşk ile sev milliyeti
    Kahret vatan düşmanını
    Çeksin o mel’un zilleti.


    İHTİYATLAR SİLAH ÇATMIŞ
    İhtiyatlar silah silah çatmış
    Ah yolun üstüne hey aman aman
    Nazlı yarim geli geli vermiş
    Sol dizin üstüne adaş aman aman

    Gözün yaşı durmaz akar
    Gülyüzün üstüne hey aman aman
    Şimden sonra haram haram olsun
    Bu yerler bana adaş aman aman


    ESTERGON KAL’ASI
    Estergon Kâl’ası bre dilber aman
    Su başı durak aman
    Kemirir gönlümü bre dilber aman
    Bir sinsi firak.

    Gönül yar peşinde bre dilber aman
    Yar ondan ırak aman
    Akma Tuna akma bre şahin aman
    Ben bir dertliyim.

    Yar peşinden amanda gezer
    Koşar yandım karabahtlıyım.



    KIRIMDAN GELİRİM
    Kırım’dan gelir gelirim
    Adım da Sinan’dır hey aman
    Kılıncımın suyu yar suyu
    Kandır da dumandır hey

    Kırım’dan gelir gelirim
    Atım da araptır hey aman
    Gizlenme Nemce rü Nemçe rû
    Sinan da buradadır hey
    Meydan da burdadır hey.

    MEHTER VURUYOR
    Mehter vuruyor tarihin aksetmede yâdı
    Andık yine, Fatih’le, Süleyman’ı, Murad’ı.
    Kös sesleri sarsın bütün İstanbul’u yer yer
    Geçsin önümüzden, koca gazi ve şehitler.

    Türk ordusunun şan dolu bir satvetidir bu
    Fethin, Mahaç’ın, Niğbolu’nun haşmetidir bu.
    Mehter bize bir ruh veriyor, tâ nerelerden
    Meriçlerle,Çanakkale,Yemen’den , Kore’lerden

    ESKİ ORDU MARŞI
    Ey şanlı ordu,ey şanlı asker
    Haydi gazanfer, umman-ı safter
    Bir elde kalkan, bir elde hançer
    Serhadde doğru ey şanlı asker.

    Deryada olsa herşey muzaffer
    Dillerde tekbir, Allahü ekber

    Allahü ekber, Allahü ekber
    Ordumuz olsun daim muzaffer.


    MEHTER MARŞI
    Gâfil ne bilir neş’ve-i pür-şevk-i vegâyı
    Meydân-ı celâdetteki envar-ı sefâyı
    Merdân-ı gazâ aşk ile tekbir tekbirler alınca
    Titretti yine, rû-yı zemin arş-ı semâyı.

    Allah yolunda cenk edelim şân alalım şan
    Kur’an’da vaadediyor Hazret’iYezdan.


    ORDUNUN DUASI
    Yılmam ölümden yaradan askerim
    Orduma gazi dedi Peygamberim.

    Bir dileğim var ölürüm isterim
    Yurduma tek düşman ayak basmasın

    Amin desin hep birden yiğitler
    Allahü ekber gökten şehitler.

    Amin amin amin Allahü ekber
    Amin amin amin Allahü ekber


    ESKİ MALAZGİRT MARŞI
    Bir Cuma sabahı, Allah’a karşı
    Malazgirt’te ellidörtbin er
    Ellidörtbin er, ellidörtbin er
    Söylemişler en güzel marşı.

    Allahü ekber, Allahü ekber
    Allahü ekber, Allahü ekber
    Allahü ekber, Allahü ekber
    Allahü ekber, Allahü ekber.


    YELKENLER BİÇİLECEK
    Yelkenler biçilecek,yelkenler dikilecek
    Dağlardan çektirilen kalyonlar çektirilecek.

    Elde sensin dilde sen gönüldesin baştasın
    Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın

    Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
    Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan
    Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan.

    SANCAK MARŞI
    Ertuğrul’un ocağında uyandın
    Şehitlerin kanlarıyla boyandın
    Nice düşman kâl’asına uzandın
    Sana selam ey şanlı Türk sancağı

    Çırpınarak dalgalanır kanadın
    Gökyüzüne çıkmak mıdır muradı
    Gölgende can vermek ister evlâdın
    Sana selam ey şanlı Türk sancağı


    ARTAR CİHATLA ŞANIMIZ
    Artar cihadla şanımız
    Fahr-i Resûl sultanımız
    Şer-i bize insanı Hak
    Uğrunda aksın kanımız.

    Türk oğluyuz
    Ünvanlı, namlı, şanlıyız
    Allah deyu harb ederiz
    Var nusrete imanımız.

    DEVLET MARŞI
    Askerlerin hâzır silah
    Kuvvetlenir sûlh u salâh
    Devlet bulur feyz ü felah
    Meşhur olur bu istilâh.

    Askerlerin kişver-küşâ
    Türk devleti sen çok yaşa.

    Orduların etse sefer
    Yol gösterir avn ü zafer
    Mansûr olur her bir nefer
    Düşman kalır bî-tâb-fer

    GENÇ OSMAN
    Of of Genç Osman dediğin bir küçük uşak
    Beline bağlamış ibrişim kuşak of of.

    Aman Askerin içinde birinci uşak
    Allah Allah deyip geçti Genç Osman of of.

    Of of Genç Osman dediğin bir küçük aslan
    Bağdat’ın içime girilmez yastan of of.

    Aman her ana doğurmaz böyle bir aslan
    Allah Allah deyip geçti Genç Osman of of.

    Of of Bağdat’ın kapısını Genç Osman açtı
    Düşmanın cümlesi önünden kaçtı of of.

    Aman kelle koltuğunda üç gün savaştı
    Allah Allah deyip geçti Genç Osman of of.


    OSMAN PAŞA MARŞI
    Tuna nehri akmam diyor
    Etrafımı yıkmam diyor
    Şanı büyük Osman Paşa
    Pilevne’den çıkmam diyor.

    Düşman Tunayı atladı
    Karakolları yokladı
    Osman Paşa’nın kolunda
    Beşbin top birden patladı



    Mehter Marşları Dinlemek içinTIKLA




  • http://forum.donanimhaber.com/m_23591570/mpage_1/key_//tm.htm#23591570

    adresinde acılan konuya yorumlarınızı bekliyorum.... duyarsız kalmayalım..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: yusufsimdi
    Yav kardeş nerden buluyorsun bu ilginç şeyleri??Dışarıda gezdiğimiz zaman anlatmazsın hiç forumda döktürürsün ama...

    Nerden bulduğunu söyleyeyim.

    Sıkı osmanlıcının sitesine giriyor copy/paste işi bitiriyor sizde Vay anasını ne biçim şey diyip kalıyosunuz

    http://www.google.com.tr/search?hl=tr&suggon=0&q=osmanl%C4%B1&meta=

    Al sana onun gibi binlerce bilgi bulabileceğin kaynak




  • quote:

    Orjinalden alıntı: **Ra


    quote:

    Orjinalden alıntı: yusufsimdi
    Yav kardeş nerden buluyorsun bu ilginç şeyleri??Dışarıda gezdiğimiz zaman anlatmazsın hiç forumda döktürürsün ama...

    Nerden bulduğunu söyleyeyim.

    Sıkı osmanlıcının sitesine giriyor copy/paste işi bitiriyor sizde Vay anasını ne biçim şey diyip kalıyosunuz

    http://www.google.com.tr/search?hl=tr&suggon=0&q=osmanl%C4%B1&meta=

    Al sana onun gibi binlerce bilgi bulabileceğin kaynak

    Kardeş söylemesi ayıptır ama yukarıda verdiğiniz siteden bile haberim yoktur...Ayrıyeten beni herkes burda tanır...
    Demek ki Copy-Paste(Kopyala-Yapıştır) yapıyorum ha...
    Kardeş söylemesi ayıptır ama, ben gecelere kadar bazen bir konuyu yazmak için çalıştığım olmuştur...
    Sırf net üzerinde bahsettiğim olayların bir belgesini bulabilmek için net üzerinde gezindiğim ve yerimde terlediğim zamanlar bilirim...
    Ama sizin bu olguyu ifade ediş şekliniz açıkçası beni üzdü...
    Beni tanıyan tanır,benim burada yüklendiğim misyon bilinen tarihin ötesinde pek bilinmeyen konuları yazıp ,insanlarımıza ve kardeşlerimize ecdadımızı hoş renkli yönleriyle tanıtmak olmuştur...
    Eğer sizde böyle konuları yazabilecekseniz buyrun sizede kapımız açık...Bendenizide mutlu edersiniz...
    Ama sizin önerdiğiniz sitenin neresinde bizim savunduğumuz fikirdeki yazılar var.Amaç bilinen ve yıllardır bize ezberlettirilen konuların dışında birşeyler yazmaktır...Ama siz bu işi basit izahlarla anlatmaya çalışıyorsunuz..
    Ayrıyeten verdiğiniz linkte yazdığım burada yayınladığım tek bir konu bile yok...Benim yayınladığım konular arasından sizin sitede bir yazı bile var mı??Varsa ben neden göremiyorum...Lütfen onu belirtir misiniz.SEVGİLER...
    Ha eğer millet benim yazdığım yazılardan daha fazla şey öğrenir,Benim yazılarımdan daha çok keyif alır diyorsanız ben işte herkesin huzurunda sizin verdiğiniz linki tekrar herkesin dikkatlerini sunuyorum...
    Evet arkadaşlar,benim yazılarımdan daha fazlasının bu sitede olduğunu savunuyor arkadaş.BUYRUN İŞTE O LİNK...Umarım haklı çıkar...
    http://www.google.com.tr/search?hl=tr&suggon=0&q=osmanl%C4%B1&meta=



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Oriental -- 15 Haziran 2008; 3:08:19 >




  • Osmanlıda sanat ile ilgili bir sunu:



    http://www.4shared.com/file/21396873/c31c577a/OSMANLI_DEVLETNDE_SANAT.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Toyota SUPRA -- 20 Haziran 2008; 22:33:43 >
  • Yararı olabilir...

    quote:



    Orjinalden Alıntı : DH Kültür/Bilim Belgesel Arşivi.


    ═══════════════════════════
    Şu Çılgın Türkler (Söyleşi)
    ═══════════════════════





  • HAİN VAHDETTİN BİR İNGİLİZ HARP GEMİSİYLE İSTANBUL'DAN KAÇIYOR
    17 Kasım 1922 tarihli resmî bir telgrafın ilk cümlesi şuydu : "Vahdettin Efendi bu gece saraydan ayrılmıştır. " Bu telgrafın bir iki cümlesini daha 18 Kasım 1922 gününe ait Meclis tutanaklarında okumuşsunuzdur. Fakat telgrafın aslında, bu ayrılışa kimlerin yardım etmiş olabileceğinden, kutsal emanetlerin nasıl korunacağından ve daha başka hususlardan bahseden alt tarafı da vardır.
    Aynı gün Meclis'te okunmuş bir mektup suretiyle ona ekli -ajans- larla yayınlanmış bir bildiri suretini de zabıtlardan bir daha okuyalım :

    17.11.l922
    Mektup Sureti
    Bir nüshasını ilişik olarak sunduğum resmi bildiride açıklandığı gibi, Zâtışâhâne, İngiltere'nin koruyuculuğuna sığınarak bir İngiliz harp gemisiyle İstanbul'dan ayrılmıştır....

    İmza : Harrington
    Mektuba Ekli Bildiri Sureti
    Resmen bildirilir ki, Zâtışâhâne, bugünkü durum karşısında hürriyet ve hayatını tehlikede gördüğünden, bütün Müslümanların halifesi sıfatıyla İngiliz himayesini ve aynı zamanda İstanbul'dan başka bir yere götürülmesini istemiştir. Zâtışâhâne'nin isteği bu sabah yerine getirilmiştir. Türkiye'deki İngiliz Kuvvetleri'nin Başkomutanı General Sir Charles Harrington, (Sör Çarlz Harrington) Zâtışâhâne'yi almaya giderek bir İngiliz harp gemisine kadar kendisine eşlik etmiş ve Zâtışâhâne, vapurda Akdeniz Filosu Genel Komutanı AmiralSir De Brook (Sör Bruk) tarafından karşılanmıştır. İngiliz Fevkalâde KomiserVekili Sir Newill Henderson, Zâtışâhâne'yi gemide ziyaret ederekKral Beşinci George' a bildirilmek üzere arzularını sormuştur.

    General Harrington'un Ulviye Sultan adındabir hanıma gönderdiği Fransızca bir mektup da vardır. Bu mektup, hiçbir karşılık verilmemiş olduğu notuyla Refet Paşa' ya gönderilmiş.O da, 25 Kasım 1922 tarihinde bize bir suretini göndermişti. Fransızca mektubun bize gönderilen Türkçe sureti şudur :

    Sultan Hanımefendi Hazretleri,
    Şu sıralarda Malta'ya yaklaşmakta olan Padişah Hazretleri'nden, ailesinindurumu hakkında bilgi rica eden bir telsiz aldım. Bu konuda, geçen CumartesiYıldız'dan bilgi almış ve Kadınefendi Hazretleri'nin sağlık ve neş'elerinin yerindeolduğunu öğrenmiş ve derhal Zâtışâhâne'ye arz etmiştim. Eğer Padişah Hazretleri'nin aileleri hakkında yeni bilgiler lûtfederseniz, onu da derhal Zâtışâhâne'yesunmakla mutluluk duyarım. Zâtışâhâne'nin içinde bulundukları güçlükler dolayısıyla, en samimî dileklerimi Kadınefendi Hazretleri'ne ve pek muhterem ailelerine sunmama izin vermenizi ve en derin saygı ve tazimlerimin kabulünü rica edcrim.

    İmza : Harrington
    Efendiler, bu son mektup, üzerinde durulmaya değer nitelikte değildir. Bundan başka, General Harrington' un, İstanbul'daki askerî memurumuza yazdığı mektup ile ekinde yazılanlar üzerinde görüş belirtmeyi de gereksiz bulurum.



    http://www.ataturk.com/nutuk/buynutuk/bolum15/index12.htm



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aykutx -- 2 Temmuz 2008; 16:50:05 >




  • İlk Uçan İnsan: Hezarfen Ahmed Çelebi


     ••••TÜRK  ve OSMANLI TARİHİ KULÜBÜ ••••

    17. yüzyılda yaşamış bir Türk bilgini. Uçuş ile alakalı projelerinden ve bilginliğinden dolayı halk arasında Hezarfen (bin fenli) denirdi("Hezar" sözcüğü Farsçadır ve "bin" anlamına gelir).

    Tarihte ilk uçan insan olarak bilinir. Fakat günümüzdeki başta Dr. İlber Ortaylı olmak üzere bir takım alim kimseler bunu yalanlamışlardır. Lakin Ahmed Çelebi'nin uçtuğu hakkında tek kaynak: Evliya Çelebi'nin "Seyahatname" adlı ünlü eseridir. Ve o zamanlarda böyle olaylar Osmanlı Devleti tarafından arşivlenirdi ve belgelere dökülürdü. Ama öyle bir belge bulunmadı.

    Uçuş hikayesine bakalım. Hezarfen Ahmed Çelebi, uçuş hakkında dişe dokunur çalışmalar yapmıştır. Ve uçuş deneyimini İsmail Cevheri'den ilham aldığı söylenir. 1632 yılında lodos bir havada Galata Kulesi'nin üstünde, takma kanata benzer bir alet ile dikilmişti. Millet orada toplanmış şaşkınlık içinde Hezarfene bakıyorlardı.

    Hezarfen Ahmed Çelebi, Galata Kulesinden kendini bıraktı ve boğazı geçip Üsküdar'da yere kondu. Bu uçuş tam 6 kilometrelik bir uzunluktu.

    Sarayburnu'ndaki Sinan Paşa Köşkünden olayı izleyen dönemin padişahı IV. Murad, bu olaya çok şaşırmıştı ve Ahmed Çelebi'yi yanına çağırtıp bir kese altın verdi. Başka bir rivayete göre de: "bu adem havf edilecek bir ademdir, ne isterse elinden gelür, böylelerin bekaası caiz değildir" diyerek onu Cezayir'e sürdürdü.

    Bu olay Osmanlı Devletinde ve Avrupada yankı yapmıştı. Ve tarihteki nadir ve ilginç olaylardan biridir.


    Alıntı değildir. Kaynak: Şahsi Blogum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jansay -- 5 Temmuz 2008; 18:30:51 >




  • @ares_turk

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Hezarfen_Ahmed_%C3%87elebi işte kaynak burada uçuş hikayesi de var ve sende göreceksin şöyle bir ibare geçiyor:

    Bu olay Osmanlı Devleti'nde ve Avrupa'da büyük yankı buldu ve dönemin padişahı IV. Murat tarafından da beğenildi.


  • "Türkleri Yunan mı yenecek!"


    Kurtuluş Savaşı yıllarında Türk-Fransız Cehpesinde komutanlık yapmış bir fransız general. "Henri Joseph Étienne Gouraud". Öncelikle, bu adam kim bir tanılayım.

    I. Dünya Savaşı'ndan sonra Fransa'nın Ortadoğu temsilcisi olarak Suriye'ye yüksek komiser olarak atandı. Gouraud 1919 ile 1923 yılları arasında görev yaptığı Suriye'de en yüksek rütbeli asker olarak Türk-Fransız Cephesi'nde Fransız birliklerinin komutanlığını da yaptı.

    Henri Gouraud Kerevizdere ve Zığındere Muharebesi'nde sağ kolu kopmuş ve iki bacağı kırılmıştır.

    Evet, Londra Konferansı'nda İngiliz Delegeleri "Yunanlara destek verelim, şu Türk'lerin işini bitirsinler artık." anlamında konuşunca Henri Gouraud pardesüsünün boş kolunu sallayarak ayağı kalkmış:

    "Beyler siz hayal görüyorsunuz! Türkleri Yunan mı yenecek? Koskoca Fransız İmparatorluğu bir Antep Sancağı ile başa çıkamadı!"


    Alıntı değildir. Kaynak: Şahsi Blogum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jansay -- 5 Temmuz 2008; 18:30:19 >




  • Atamızın Lenine Mektup u



    LENİN'E MEKTUBU

    1-Emperyalist Hükümetler aleyhine 26 Nisan 1920 harekatı ve bunların tahakküm ve esareti hakkında bulunan mazlum insanların kurtulması amacını güden Bolşevik Ruslarla işbirliği ve harekatı kabul ediyoruz.

    2-Bolşevik kuvvetleri Gürcistan üzerine askeri harekat yapar veyahut takip edeceği siyaset ve göstereceği tesir ve nüfusla Gürcistan'ın da Bolşevik ittifakına dahil olmasını ve içlerindeki İngiliz kuvvetlerini çıkarmak üzere, bunlar aleyhine harekata başlamasını temin ederse Türkiye Hükümeti de emperyalist Ermeni Hükümeti üzerine askeri harekat icrasını ve Azerbaycan Hükümetini de Bolşevik devletler zümresine ithal etmeyi taahhüt eyler.

    3-Evvela, milli topraklarımızı işgal altında bulunduran emperyalist kuvvetleri tart ve ileride emperyalizm aleyhine vuku bulacak müşterek mücadelemiz için dahili kuvvetlerimizi organize ettirmek üzere şimdilik ilk taksit olarak beş milyon altının ve kararlaştırılacak miktarda cephane vesaire harp vesaiti ve sıhhiye malzemesinin ve yalnız doğuda harekat icra edecek kuvvetler için erzakın Rus Sovyet Cumhuriyetince temini rica olunur.

    Yüksek hürmetlerimin ve samimi duygularımın kabulünü rica eylerim.

    T.B.M.M. Reisi
    Mustafa Kemal

    http://www.ataturk.net/ata/mektup.html
    http://www.kadimdostlar.com/ATATURK_un_Hayati_ve_Hakkinda_Yazilanlar_f12/Ataturk_un_Lenin_e_Mektubu_Ataturk_un_Yazdigi_Mektuplar_t32820.html
    http://www.turkpunk.com/ataturkun-lenine-yazd-mektuplar-t4313.html
    kaynaklar




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Jansay

    @ares_turk

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Hezarfen_Ahmed_%C3%87elebi işte kaynak burada uçuş hikayesi de var ve sende göreceksin şöyle bir ibare geçiyor:

    Bu olay Osmanlı Devleti'nde ve Avrupa'da büyük yankı buldu ve dönemin padişahı IV. Murat tarafından da beğenildi.





    verdiğiniz kaynakta şöyle bir ifade var

    "Bu uçuş hakkındaki belgeler şimdiye kadar sadece Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sindeki ifadesinden ibarettir."

    sanırım bu olay avrupa da büyük yankı bulmamış!!!




  • Her ne kadar yazmak istemesende Rus'ların Türk'leri katlettikleri gerçektir.Dikkat ederseniz yardım etmediler demiyorum.Birazda Rus'ların Türk kanı döktüklerini anlatın diyorum ama siz olayı tartışmaya çekiyorsunuz..

    ayrıca araplar burada anlatıldı:

    http://forum.donanimhaber.com/m_22293386/mpage_11/key_lawrence//tm.htm#24028895


    quote:

    Orjinalden alıntı: turkiyem


    quote:

    Orjinalden alıntı: Fetih

    turkiyem birazda rusların Türk kanı döktükleri savaşlardan bahset istersen...



    Ben sana akıl veriyormuyum istedigim konudan bahsederim sen arapların bizi arkamızdan vurmasından bahset 1. dunya savasında



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fetih -- 5 Temmuz 2008; 14:33:29 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ares_turk


    quote:

    Orjinalden alıntı: Jansay

    @ares_turk

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Hezarfen_Ahmed_%C3%87elebi işte kaynak burada uçuş hikayesi de var ve sende göreceksin şöyle bir ibare geçiyor:

    Bu olay Osmanlı Devleti'nde ve Avrupa'da büyük yankı buldu ve dönemin padişahı IV. Murat tarafından da beğenildi.





    verdiğiniz kaynakta şöyle bir ifade var

    "Bu uçuş hakkındaki belgeler şimdiye kadar sadece Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sindeki ifadesinden ibarettir."

    sanırım bu olay avrupa da büyük yankı bulmamış!!!



    aynı kaynakta avrupada da yankı bulduğu yazmıyor mu görmedin mi kardeşim? Ben o kaynağa itibar ederek söylüyorum. Ayrıca niye bu mümkün olmasın ki? Bir gayr-i müslim orada izlemiştir ve ülkesine dönünce de birilerine söyledi mi tamam işte haber yayılır. Olmayacak bir olayda değil, kaynaksız bir cümlede değil.

     ••••TÜRK  ve OSMANLI TARİHİ KULÜBÜ ••••





    karahisar paylaşım için çok sağol çok ilginç bir bilgi(tam bana göre).




  • NAPOLYON'UN OSMANLI ORDUSUNA GİRMEK İSTEMESİ


    25 yaşında general olup büyük bir üne kavuşan Napolyon, bazı zararlı kişilerle irtibatı olduğu öğrenilince rütbeleri alınıp askerden atıldı. Ünü filanda kalmadı. Paris sokaklarında ümitsizce dolaşıyordu. Sıfıra inmişti.

    O sıralar Osmanlı batı uygarlığını örnek alıp çağdaşlaşma hareketleri içindeyken, kendi askerlerine çağdaş bir eğitim vermek amacıyla avrupadan öğretmen arıyorlardı. Yabancıların başvurularını değerlendirecek bir komite olurşurmuşlardı.

    Napolyon bunu duyunca, ününü geri kazanma ümidi ile başvurdu. Osmanlı askerine kayıt yaptıracaktı. Hatta kardeşi Josef'e "beni osmanlı askerine alacaklar. Orada meşgul olacağım." gibi mektuplar da yazmıştı. Pasaportu dahil herşey tamam olsa da başvurusu kabul edilmedi! Tarihin akışı değişebilirdi.


    Bir fransız kontu Bonneval'da başvurmuştu ve kabul edildi. 3 tuğlu paşalık istemişti ama ona 2 tuğlu paşalık verildi ve humbaracı ocağına girdi. Orada din değiştirdi ve adını "Humbaracı Ahmed Paşa" olarak değiştirdi. Onun oğlu da Osmanlı'ya girdi ve din değiştirerek "Süleyman Paşa" adını aldı.

    Bonneval'den sonra Fransa'da bir sürü kont, asker kimselerde Bonneval'in ocağında subay olmak için başvurdu. Görüldüğü gibi: Fransa kontu olmak yerine Osmanlı subayı olmayı tercih ediyorlardı.

    Napolyon'a ne mi oldu? İtalya'ya gitti ve orada bir takım askeri başarılarla tekrar ün yaptı.


    Napolyon'un zaten Osmanlı'ya karşı hep bir hayranlığı olmuştu. Bu sözleri de bunu açıklıyor zaten:

    "İnsanlari yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği, hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler."

     ••••TÜRK  ve OSMANLI TARİHİ KULÜBÜ ••••

    Kont Bonneval Nam-ı Diğer Humbaracı Ahmed Paşa


    Alıntı değildir. Kaynak: Şahsi Blogum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jansay -- 5 Temmuz 2008; 18:33:39 >




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.