Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
|
Hızlı 
Bildirim
AÇIKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ İÇİN BİR KILAVUZ
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
1 Misafir - 1 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Çooook teşekkürler. -
teşekkurler paylasimin için 
-
programların full versiyonu lazım verdigin linklerdekiler sanırım full degil.flash paper2 nin kullanım suresi dolmus diyor.
bir de dosyanın adını degiştirip swf uzantılı yapınca flash playerla acmıyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi uzunince -- 21 Ağustos 2008; 1:06:29 > -
Teşekkürler... -
Teşekkürler -
soruları görüntüleyince zaten temprory files dosyasına inmiş oluyo.eğer pc de GOM player kurulu ise sorular temp dosyasında swf dosyası olarak görünüyo.ordan masa üstüne al o dosyayı.birlikte aç seçeneğinden gom player yerine internet explorer ı seç.soruların sayfada görüntülendiğini göreceksin.sağ üstten yazıcıyı tıkla ve yazdır.bu kadar basit.çok uğraştım bende.nihayet çözümü buldum -
bu kadar uğraşmaya gerek yokki.soruları temp dosyasından bilgisayara kaydedince birlikte aç seçeneğinden internet explorer seçilirse sorular hiç bi proğrama gerek kalmadan görüntüleniyor.yazdırmak içinse açılan sayfanın sağ üstündeki yazıcı butonuna basmak yeterli. damdan düşen gelsin yanıma diye boşuna dememişler.göbeğim çatladı bu yolu bulana kadar.aöf li arkadaşlara kolay gelsin[font="Times New Roman -
2003 aöf iktisat mezunuyum.
Mezunum olduğumda beni Eskişehir'e mezuniyet törenine çağırmışlardı, çünkü söylentiye göre ilk yüze girenleri çağırıyorlarmış, gerçi bana gelen davetiyede sıralama yazmıyordu.
Çalışma sistemim ise; dönem içinde düzenli olarak konulara çalışıyordum. Konu arkasındaki 5-10 soruluk sorular doğrultusunda sınavlara hazırlanıyordum. Hiçbir yardımcı kitap kullanmadım. Hiçbir zaman da sınava birkaç hafta kala çalışmadım.
Herkese başarılar dilerim. -
quote:
Orjinalden alıntı: metalok
2003 aöf iktisat mezunuyum.
Mezunum olduğumda beni Eskişehir'e mezuniyet törenine çağırmışlardı, çünkü söylentiye göre ilk yüze girenleri çağırıyorlarmış, gerçi bana gelen davetiyede sıralama yazmıyordu.
Çalışma sistemim ise; dönem içinde düzenli olarak konulara çalışıyordum. Konu arkasındaki 5-10 soruluk sorular doğrultusunda sınavlara hazırlanıyordum. Hiçbir yardımcı kitap kullanmadım. Hiçbir zaman da sınava birkaç hafta kala çalışmadım.
Herkese başarılar dilerim.
Bu söylediğini sadece vizelerden önce uygulamış ve o çalışmam sayesinde finalleride vermiştim. Finaller sırasında hastalanmış ve çalışamamıştım. Ama ben hazırlık kitabı kullandım. Çünkü orjinal kitaplarda çok luzumsuz uzun ve anlaşılmaz cümleler vardı.
-
@etusch, benim amacım öğrenmekti, sadece sınav vermek istemiyordum, o yüzden kitaba ayrıntılı çalıştım.
Bazen sınavlarda kitap arkasındaki soruların aynısı bile çıktığı oluyordu:) -
quote:
Orjinalden alıntı: metalok
@etusch, benim amacım öğrenmekti, sadece sınav vermek istemiyordum, o yüzden kitaba ayrıntılı çalıştım.
En iyisini yapmışsın.
quote:
Orjinalden alıntı: metalok
Bazen sınavlarda kitap arkasındaki soruların aynısı bile çıktığı oluyordu:)
Bunu öğrenmek için biraz geç oldu
-
güzel.. 
-
quote:
Orjinalden alıntı: metalok
@etusch, benim amacım öğrenmekti, sadece sınav vermek istemiyordum, o yüzden kitaba ayrıntılı çalıştım.
Bazen sınavlarda kitap arkasındaki soruların aynısı bile çıktığı oluyordu:)
ayıptır söylemesi bazen türkçe özet kaynak olarak aöf yayınlarına bakıyorum,çok basit ve yüzeysel anlatıyor herşeyi.bence o kitaplardan çalışmak hiç yeterli olmamalı... -
quote:
Orjinalden alıntı: berat23
quote:
Orjinalden alıntı: metalok
@etusch, benim amacım öğrenmekti, sadece sınav vermek istemiyordum, o yüzden kitaba ayrıntılı çalıştım.
Bazen sınavlarda kitap arkasındaki soruların aynısı bile çıktığı oluyordu:)
ayıptır söylemesi bazen türkçe özet kaynak olarak aöf yayınlarına bakıyorum,çok basit ve yüzeysel anlatıyor herşeyi.bence o kitaplardan çalışmak hiç yeterli olmamalı...
İktisat ile bir alakam yok zaten, kendisi de hiç ilgimi çekmez:)
Elimde bir diploma var, ayrıca askerde çok işime yaradı.
Zaten şu ana kadar da bölümüm ile ilgili hiç bir iş yapmadım, farklı sektörlerde çalıştım.
Bu da Türkiye'nin ayıbı olsun!
-
bence bu büyük bir ayıp.sonuçta yüzbinlerce insan var bu sistemde.sonra eğitim eksikliğinden bahsediyoruz.
türkiyedeki eğitim sistemindeki en büyük sorun"diplomam olsun yetercilik "bence.yanlış anlama sözüm sana değil bugün üni. okuyan gençlerin %95i böyle. -
Benim okulda iken ( 2 yıl turizm okudum ) en nefret ettiğim kelime "ortam" kelimesi idi. Sebebi ise etraftaki herkesin ne biçim üniversite hiç ortam yok şeklinde cümleler kurmalarıydı. Bu bana çok iğrenç geliyordu. Yani aslında olmayan şey okumak için uygun bir ortamdı desek yeri.
Ben orada okulu ve hocalar beğenmiyordum. Tabi bunların içerisinde dört tanesini ayrı tutuyorum. Biri bilgisayar hocası idi, biri almanca biri inginlizce ve biride türkçe hocası idi. Türkçe dersimize giren anadolu lisesinden gelen hocaydı ve lisedeki bazı hocalarıma saygısızlık etmek istemiyorum ama gördüğüm tek türkçe bilen anlattığnı bilen hocaydı desem yeridir. Hayatımda gördüğüm bize dersi anlatırken kurduğu cümleler üstünde konuyu açıklayan yani kitaptan örnek çıkarmayıp dersi anlatırken kurduğu cümlelerden bu örnekleri bulan yani ne anlattığını ve ne konuştuğunu bilen bir insandı.
Mesleki ingilizce değil fakat gramer dersimize giren hocamız ve almanca hocamızda branşlarını iyi biliyorlardı. Almanca hocamızın telaffuzuda oldukça güzeldi. Doğrusu almanlar ondan telaffuz dersi alsalar almanca biraz daha kibar bir dil haline gelebilir.
Bütün bunlardan sonra demek istediğim şu ki; ne öğrencilerde bir öğrenme arzusu var ne de yeterli hocalar mevcut. Eğer bunların ikisi birlikte olsa bence çok güzel bir sonuç olur. Fakat sadece öğrencilerdeki öğrenme arzusu bile işi farklı kılar diye düşünüyorum. Şu anda Erciyeste okuyan ve ingilizce hazırlıkda okumuş çoğu kişiden iyi ingilizce bildiğime eminim. Üstelik gramer açısından oldukça zayıf olmama rağmen bu böyle.
Arkadaşlarımdan duyduğum emrinde mühendis çalışan adamlar var. Bunlar kendilerini işlerinde geliştirmiş kişiler. Bir makina fabrikasında mühendislerden bile değerli tutulan bir elemandan bahsetmişti bir arkadaşım. Adam her türlü makinayı söküp takabiliyor ve bunu kendi zekasını ve tecrübelerini kullanarak yapıyor. Elbetteki bir mühendislik mezunu kendini işine o adam gibi verirse bambaşka olur. Ama kibir, büyüklenme, tembellik aklı başka yerdelik. Adına her ne derseniz deyin. Okula gidip bir sınıfa dolan insanlarla bu işi evde öğrenmeye çalışanlar arasında bence büyük bir fark yoktur hele bugün hiç yoktur. Çünkü bilgiye ulaşmak çok kolay. Tek sorun o bilgiye gerçekten sahip olmayı isteyip istememkte yatıyor.
-
İçten yanmalı motorlarda kullanılan "turbo"nun ne işe yaradığını bilmeyen makina müh. arkadaşım var desem!
@berat23, bu helikopterci arkadaş değil, başka biri..:) -
bu senin makinacı arkadaşlarında bi alem:)
cidden böyle traji komik örnekler var piyasada.benimde odtü elektronik mezunu ama dijital saat bile kullanamayan(casio f91w gibi bişey düşün) arkadaşım var.gerçi çok aşşağılamamak lazım zira okulda bize bunu öğretmiyorlar.
yinede temel mühendislik eğitimini alan birinin böyle olması çok garip.çünkü bu eğitimin özünde yorumlama çözümleme yeteneği var.. -
yaw bie türlü olmadı.
e bari keşke yapanlar pdf formatında yayınlasalardı :)
Benzer içerikler
- 40 yaşından sonra yurtdışında yaşamak
- hafıza güçlendirici dikkat toplayıcı ilaçlar
- evde kendi kendine düşen eşyalar
- panama kanalında neden tatlı su kullanılıyor
- kafasından vurulan insan ne hisseder
- google maps toplu taşıma renkleri
- güneş ne renk
- mars"a ayak basıldı mı
- dünyada en çok konuşulan diller
- dünyanın en büyük yolcu gemisi
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
