Şimdi Ara

.:Strateji Oyunu Tutkunları:. (978 ÜYE!!!!!!!) (40. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4.542
Cevap
26
Favori
303.667
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3839404142
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: diabolik191

    neyse sen benim şehrin surlarını bile görmedin.

    orda 3 stable 2 barrack 4 kale vardı bi kaç tane ev ve 1 tanede mill...2. şehrim orasıydı. toplam 3 tane vardı. arkadada 1 tane ordum vardı fakat hiç sürmekle uğraşmadım nasılsa o topları geçmek çok zordu uğraşmak gerekiyordu. geçilirdi fakat çok uzun sürerdi. gece gece .. hiç valla...



    arkada ki ordum 3. şehirdeydi.


    e geçseydin ya, hani şansın yoktu?


    valla onu bunu bilmem, geçseydin



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jansay -- 4 Şubat 2008; 3:48:37 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Jansay

    quote:

    Orjinalden alıntı: diabolik191

    neyse sen benim şehrin surlarını bile görmedin.

    orda 3 stable 2 barrack 4 kale vardı bi kaç tane ev ve 1 tanede mill...2. şehrim orasıydı. toplam 3 tane vardı. arkadada 1 tane ordum vardı fakat hiç sürmekle uğraşmadım nasılsa o topları geçmek çok zordu uğraşmak gerekiyordu. geçilirdi fakat çok uzun sürerdi. gece gece .. hiç valla...



    arkada ki ordum 3. şehirdeydi.


    e geçseydin ya, hani şansın yoktu?


    valla onu bunu bilmem, geçseydin


    bak anlatim nasıl geçeceğimi: tekrar trebuchetler kurar daıtırdım o kuleleri. sen paladinleri sslardın bende salar indirirdim seninkileri arkadan paladin basmaya devam ederdim çünkü aynı anda senin kuleler benim paladinleri indiriyor. kuleler benim askerlerde uğraşırken trebuchetler benim surlardan geçmemi sağlayacak şekilde 1-2 tane kuleyi indirir. paladinlerde askeri birliklerle savaşır. tabii ekonomi zaten iyidi sürekli asker basıyorum arkadan böyle böyle devam işte..


    ama hem asker bas hem savaşı yönet hem köylüleri yönet baya zor. yani sadece teoride de kalan birşey olabilir bu anlattıklarım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lownage -- 4 Şubat 2008; 3:58:21 >




  • e bence geçseydin valla

    ama teorin yanlış galiba. Mancınıklarınla kuleme ateş etseydin paladinlerle mancınıklarını yıkardım. Sonra geri dönerdim. Senin paladinlere saldırtmazdım. Senin paladinler ama yoldayken zarar verirdi orası ayrı

  • işte diyorum ya. paladinleri trebuchetlere salıcan bende benim paladinleri trebuchetlerin yanına.. ama böyle lafla olmuyor işte oynamak gerek. belki de hiçbiri olmayadabilir. herşey gidişata bağlı. sadece bir teori bu.
  • ama zevkliydi. Mühim olanda bu zaten
  • Ben Jansay`ı alıyorum komediye başka bi adaylar varsa oylama yapacam(Jansay zaten kesin)
    Evet Jansay bu haftaki görevine başla bende boş zamanlarımda bi komedi hazırlamaya çalışırım
  • quote:

    Orjinalden alıntı: AliAtaBakmaÇünküAt..


    quote:

    Orjinalden alıntı: S@rKs-PoWeR

    Kimsenin imzasına karşışmam merak etme.Ben görüşümü söyledim sen görüşünü yazmışssın.Gerçekten bunu tartışmanın bir anlamı yok.

    ALi ata bakma resim güzel.İstanbul un geliri nasıl medieval 2 de.İlk total war oyununda herşeyi yapmama rağmen pek getirisi yok



    Eh işte


    En geLişmiş şehrim : İstanbuL
    Ardından Bağdat , Sofya , Gazne , Antiochia ( Hatay ) diye gidiyor. Benim başkent birazcık geri kaLdı.


    Başkenti değiştirebiLir miyiz ?


    Bu arada benim soy , iyice bozuLdu. GeLen bütün evLiLik teklifLerine ''He'' dedim.


    30 küsür aiLe üyesi var
    SuLtan Mustafa,Tamer,Beyazid of The Cart Curt ...
    Yani anLayacağınız; Fas,Türk,Arap,MısırLı soyLarını karıştırdım






  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ultimir

    Ben Jansay`ı alıyorum komediye başka bi adaylar varsa oylama yapacam(Jansay zaten kesin)
    Evet Jansay bu haftaki görevine başla bende boş zamanlarımda bi komedi hazırlamaya çalışırım


    ne olm yardımcıyım sadece sende boş oturma sakın
  • Hazırlıyoz canım aaa bak komedilerde demiştim biraz çalış die ilk günden serdin işi
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ultimir

    Hazırlıyoz canım aaa bak komedilerde demiştim biraz çalış die ilk günden serdin işi


    komedilerdeki gibi atarım klubten :P


    hazırliicam
  • Bütün incelemeler için saolun arkadaşlar
    Benim nick e gelince moda bildiriken '' h '' harfini vermeyi unutmuşum.Bende yeni farkettim .Ama imzamdan anlarsınız

    Jansay sana hak veriyorum.Bazı tartışmaları özelden yapmak daha iyi olur.Burası kirlenmesin.
  • işte bende onu diyorum S@rKs-PoWeR. Topiği böyle şeylerle doldurmayalım
  • Bu sayfayı biraz araştır.Gerekli bilgi içinde mevcut

    http://forum.donanimhaber.com/m_12298722/tm.htm
  • KOMEDİ

    U-Ultimir, J-Jansay, S-S@rKs-PoWeR, A-AliAtaBakmaÇünküAt..

    Jansay komedi yardımcısı olur.

    U-Jansaay! Gel lan buraya!
    J-Ne biçim konuşuyon benimle?!?!?
    U-Sen benim yardımcım değil misin? Ne istersem onu yapçan!
    J-Ama kurucuda benim. O yüzden ayağını denk al!
    U-Bende seni yardımcılıktan kovarım.
    J-Bende klubten atarım
    U-Atamassın
    J-Atarım
    U-Atamassın
    J-Atarım
    U-Atarsın
    J-Atamam
    U-E doğru atamassın
    J-!?!?!? Kafamı karıştırma lan!?

    AliAtaBakmaÇünküAt..'ın pilci dükkanı vardır..

    S-AliAtaBakmaÇünküAt.. mausumun pili bitti pil var mı?
    A-Burası pilci dükkanı mı?
    S-Evet
    A-Hee, doğruya. Kalem pil mi?
    S-Evet, mümkünse tükenmez kalem
    A-Kurşun kalem var
    S-Oda olur
    A-Jansay napıyo ya ortalarda yok?
    S-Komedi yazıyor
    A-!?!?!
    S-Ultimir'in yanında komedi stajı yapıyor
    A-Komediye benide sok demiştim soktular mı acaba?
    S-Bilmem. Sokmuştur

    Ultimir ortama girer

    U-Selam millet. Napıyonuz?
    S-Pil alıyorum
    U-Burası pilci dükkanı mı??
    A-Onu bende sordum. Burası pilci dükkanı
    U-Hee tamam
    A-Jansay napıyor?
    U-Napsın kerata. Komedi yazmaya çalışıyor
    S-Kerata??
    U-Hee.
    S-Kurucu değil miydi o?
    U-Ama benim yardımcım o
    S ve A birlikte:
    -Ama klupten atar!!
    U-Off herkes söylemesin şunu yaa
    S-Ama gerçek bu..
    U-Yaa tamam.

    Jansay ortama girer...

    J-Selam millet napıyonuz?
    U-Sen komediyi yazdın mı?
    J-Yazıyoz. Sabret
    U-Aferim
    J-Atarım! Öhöm. Neyse.. S napıyon burda
    S-Pil alıyorum
    J-Burası pilci dükkanı mı??
    U ve A birlikte
    -Evet, bizde sormuştuk
    J-Hee tamam o zaman.

    Komedi biter...

    Ultimir kadar olmadı ama yaptık bişiler. Beğenirsiniz inş

    bu arada Ultimir komedileri beraber hazırlayalım, yardımcıyım sadece ben yaww




  • nostaljik strateji oyunu incelemelerime tam gaz devam...

    RollerCoaster Tycoon 2

    .:Strateji Oyunu Tutkunları:. (978 ÜYE!!!!!!!)


    Biraz askeri çatışmaları, havada uçuşan mermileri ve patlayan tankları bir kenara bırakın.Kafanızı dinlerken aynı zamanda eğlenmenize de bakın.Nasıl mı?Tabii ki RollerCoaster Tycoon'la...
    "Strateji oyunları sadece vurdu-kırdıdan ibaret değildir!" anlayışıyla yola çıkan Chris Sawyer ve Microprose, kimilerine göre "Çocuk işi", kimilerine göre ise "Tam bir strateji" olan bu oyunu üretti.Ve yayıncılığını Hasbro Interactive üstlendi.Oyun 1999'un ilk yarısında çıktığında, piyasa savaş temalı strateji oyunlarıyla kaynıyordu.Ama RollerCoaster Tycoon, kendine has özellikleri ve farklılıklarıyla onların arasından sıyrılıp kendine bir oyuncu kitlesi oluşturmayı başardı.Çünkü bu oyun, ülke fethetmek yada kale zaptedmek gibi çok klişe konuları boşverip lunapark kurma ve işletmeyi konu edinmişti.Sonra seri ikinci oyunu Infogrames ve Chris Sawyer ile geldi...
    Evet, RollerCoaster Tycoon 2, 2D bir lunapark kurma oyunu.RollerCoaster Tycoon 2, serinin ilk oyununa nazaran daha eğlendiri, daha zevkli ve daha çok özelliğe sahip bir oyun.Tabii oyun sadece büyük oyuncakları oraya buraya serpiştirmekten ibaret değil.Aynı zamanda parkınızın mali işlerini, altyapı işlerini ve reklam işlerini de siz yönetiyorsunuz.Kurduğunuz parkınızın bölgede en güzel, en temiz, en güzel oyuncaklara sahip parkı olması için çalışırken, müşterinizi artırmaya ve mali durumunuzu düzeltmeye de çalışıyorsunuz.Görev başına size belli bir süre veriliyor(Oyun zamanlamasına göre 4 yada 5 sene).O süre içinde size verilen görevleri eksiksiz yerine getirmek zorundasınız.Şu satırları okuyanlar "Ben de birşey sanmıştım" diye düşünebilirler, ama iş bununla bitmiyor.Oyuncaklar sürekli bozuluyor ve siz bunları tamir ettirmek için tamirciler tutuyor, onlara kendi paranızdan maaş veriyorsunuz.Yüksek trenlerden inen çocuklar genelde fazla dayanamayıp yerlere kusuyorlar, hatta bazen tuvalet niyetine yolları kullanıyorlar.Ve siz de bunları temizlemek için temizlikçiler tutuyorsunuz.Bazen temizlikçiler az geliyor ve daha 2 dk. önce sürekli sırıtan bebeler yavaş yavaş parkınız aleyhinde ifadeler kullanmaya başlıyorlar.Onu halletseniz, bu sefer de parkınız sıkıcı geliyor.Bu yüzden yine paraya kıyıp animatörler tutuyorsunuz.Animatörlere istediğiniz kostümleri giydirip çocukların arasına salıyorsunuz.Bu sefer de bebeler rahat durmayıp banklara, çöp kutularına zarar vermeye başlıyorlar."Yine mi yaaa?!" deyip güvenlikçi tutuyorsunuz.Yani parkiçi sorunlarınız bir türlü bitmiyor.Tabii işçilere verdiğiniz parayı en aza indirmek sizin elinizde.Eğer yol kenarlarına çöp kutusu, oyuncak çıkışlarına tuvalet kurarsanız birşeylerin düzelmeye başladığını çok geçmeden farkedebiliyorsunuz.Tabii iş bununla da bitmiyor.Oraya buraya pisleyen bebelerin sonraları karınları acıkıyor."Neden bu parkta kafeterya yok kardeşim?!" diye yakınmya başlıyorlar.Yine paraya kıyıp kafeteryalar kuruyorsunuz.Çok çeşitli kafeterya türleri var.Hamburgerci, limonatacı, cipsci, kolacı, pizzacı, hot-dog'cı, çörekçi, pamuk şekerci ve dondurmacı bunların arasında.Bunlardan ayrı olarak parkınızda yolunu kaybedenler için danışma yeri, müşterilerinize parkınızdan bir hatıra bırakmak isterseniz hatıralık satıcısı, kusmak üzere olan müşterilerinizi kurtarmak isterseniz ilk yardım merkezi kurabilirsiniz.Bu dükkanların fiyatlarına, renklerine hatta isimlerine oyunun genelinde siz karar veriyorsunuz.Hatta parkınızın ismini bile kendi isteğinize göre değiştirebilirsiniz!

    .:Strateji Oyunu Tutkunları:. (978 ÜYE!!!!!!!)


    Gelelim oyuncak türlerine...Çok çeşitli oyuncak türleri var; trenler, teleferikler, dönme-dolaplar, atlı-karıncalar, korku evleri bunlardan sadece birkaçı.Tabii bunların arasında en rağbet göreni, adrenalin hormonunu faaliyete geçiren yani bir yükselip bir alçalarak adeta "Nerden bindim bu belaya?!" dedirten trenler.Her çocuk parkınıza 5.00 lira ile geliyor ve parasının en büyük kısmını bu trenlerde harcıyorlar.Nerden mi biliyorum?Çünkü bu oyunda müşterilerinizin kişisel bilgilerini incelemek mümkün!Hatta bunların isimlerini bile değiştirebiliyorsunuz.Ayrıca parkınız hakkındaki düşüncelerini, parkınızdan neler satın aldıklarını, parkınızdan hoşnutluklarının hangi derecede olduğunu, karınlarının aç olup olmadığını, tuvaletlerinin gelip-gelmediğini, kısacası herşeylerini inceleyebiliyorsunuz.Hatta bu bebeleri kişisel bilgi penceresinin alt köşesinde bulunan "kanca" ile havaya kaldırıp sağa-sola sallayabilir, daha da ileri gidip suya bile atabilirsiniz.Tabii bunu yapmanızı tavsiye etmem; ne de olsa "Müşteri velinimettir...".

    .:Strateji Oyunu Tutkunları:. (978 ÜYE!!!!!!!)


    Bazen parkınızda kazalar da gerçekleşmiyor değil.Çok yükseğe çıkardığınız treniniz belli bir süre sonra parçalanıyor.Bebelere birşey olmuyor, ama yine de akın akın parkınızı terk ediyorlar!Aylık müşteri sayınız 2000-3000'lerden, 500-600'e düşebiliyor.Tabii iş burda size düşüyor.Hemen bir reklam hazırlıyorsunuz ve "Parktaki herşey 2 haftalığına bedava!Saldırın, yiyin, dökün parçalayın!" diyorsunuz.Şansınız yaver giderse bu reklam harekatınız kısa zamanda meyvelerini vermeye başlıyor.Eğer yaver gitmezse vay halinize!...
    Oyunda yeraltı ve yerüstü işler de size bırakılmış.Örneğin; oyuncak kuracaksınız, fakat kullanmak istediğiniz alan engebeli.Unutmayın ki her zaman engebeli alanda kurulan oyuncak, düz bir alanda kurulan oyuncaktan daha pahalıdır.Bu yüzden hemen "kürek" simgesini tıklıyor, para karşılığında alanı düzleştiriyorsunuz.Daha neler neler...Yani parkın neredeyse tüm işleri sizin omuzlarınıza yüklenmiş durumda.Tabii bu işleri başarabilirseniz size ödül de veriliyor.
    Oyunun bir diğer güzel yanı da çeşitli dünya ülkelerinde geçmesi.Brezilya, Amerika ve Çin de bunların arasında.Her ülkenin de yapıları, dekorları kendine özgü tabii.Tabii bu özelliğe, oyunun Wacky Worlds eklentisini yüklerseniz sahip olabiliyorsunuz...
    Yazımın başında da dediğim gibi, eğer biraz kafanızı dinleyip rahatlamak ve aynı zamanda da eğlenmek istiyorsanız, benim tavsiyem kesinlikle RollerCoaster Tycoon 2 olacak...


    .:Strateji Oyunu Tutkunları:. (978 ÜYE!!!!!!!)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SVGA -- 4 Şubat 2008; 20:44:25 >




  • gene süper bir oyun, gene süper bir inceleme. Teşekkür ederiz SVGA


    ahh eski günleri hatırladım kurup oynicam şimdi RC2

    edit: onur üyemiz olmaya yaklaşıyorsun



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jansay -- 4 Şubat 2008; 20:47:16 >
  • çok teşekkürler arkadaşım.klube bir katkım olduysa ne mutlu bana...
  • nostaljik stratejilere devam...

    CAESAR III

    .:Strateji Oyunu Tutkunları:. (978 ÜYE!!!!!!!)


    Hazırlanın!Sierra ve Impressions Games sizi göreve çağırıyor!Uçsuz bucaksız Roma toprakları, yönetilmek için sizi bekliyor!Antik Roma'da küçük bir yerleşim yerinin yöneticisi olarak başlayacağınız görevinizi sezar yani imparator olarak sona erdirmek sizin elinizde!
    Sierra 1998'de, Impressions Games işbirliğinde oluşturduğu bir strateji harikasını tüm dünyaya duyurdu: "Caesar III".Caesar III, serinin diğer oyunlarının aksine Windows işletim sisteminde çalıştırılabilen ilk oyundu ve eşsiz oynanılabilirliği ile tüm strateji-severleri kendine bağladı.Onu dönemin strateji oyunlarından ayıran ilk sahip olduğu özellik, Antik Roma'da şehir simulasyonuna olanak sağlamasıydı.O devirde kullanılan insan adlarından, mimari yapılara kadar herşey oyuna çok iyi aktarılmıştı ve bu Sierra'nın kendini tüm dünyaya ispatlayacağı bir oyun olacaktı.Altyapı işlerinden mimariye, şehir planlamasından maliyeye, din işlerinden askeriyeye kadar herşey oyuncuya yüklenmişti.Ama yine de dönemin strateji-severleri Caesar III'u hakettiği yere getirdi ve aradan geçen on seneye rağmen unutulmamasını, akla geldiğinde hep tebessüm edilmesini sağladı...
    Dediğim gibi, Caesar III türdeşlerinin aksine Antik Roma yaşantısını konu ediniyor.Oyuna ismi bile olmayan bir köyde yönetici olarak başlıyorsunuz.Önce yavaş yavaş yerleşim yerleri açıyorsunuz.İnsanlar, açtığınız bu alanlarda önce çadır yerleşimi kuruyorlar.Bölümde istenilen nüfusu ve başarıyı yakalayınca rütbeniz atlamış olarak daha sorunlu ve daha büyük bir bölgeye tayin ediliyorsunuz.Her alana özgü sorunlar sizi beklerken, bir yandan senato kuruyor, yerleşim alanları açmaya çalışıyor; bir yandan da yerleşim alanınıza yiyecek ve su sevkiyatı yapmaya çalışıyorsunuz.Tabii bunları imparatorluğun size sağladığı bütçeyle başarmalısınız.Bütçeniz 0'a indiğinde 3000 dinarlık bir yardım alıyorsunuz.Ama üssünüz başarısızlığınıza sinirleniyor.Siz "Nasılsa elleri mahkum, ne olursa olsun buranın yöneticisi benim..." diye düşünüyor ve paranızı -6000'e indiriyorsunuz.İşte o anda üssünüz hiddetleniyor, ayağa kalkıyor ve işinizin bittiğini belli eden emri veriyor; böylece geri dönüşü olmayan bir yola girmiş oluyorsunuz.Roma lejyonları, üssünüzün emriyle şehrinize giriyor, herşeyi ve heryeri yağmalıyor, kadı-çocuk dinlemeden herkesi öldürüyor.Ve siz çaresizce şehrinizin yağmalanışını sadece izlemek zorunda kalıyorsunuz.

    .:Strateji Oyunu Tutkunları:. (978 ÜYE!!!!!!!)


    Başarılı olduğunuzda ise anime bir kısa film sizi kutluyor, bir sonraki bölüme geçebileceğinizi belirtiyor.Her bölümün kendine özgü sorunları çıkıyor.Capua'da açlık, Damascus'ta yangınlar, Lindum'da istilalar...Bu sorunları halledebilirseniz ne âlâ.Yok, halledemezseniz halkınız ayaklanma başlatıyor, evleri kundaklıyor, size tehditler yağdırıyor.Ayrıca sorunlar bu kadarla da bitmiyor.Eğer hastahane kurmazsanız, şehrinizde salgınlar başlıyor ve salgından etkilenen evler kurukafa ve ateş ile betimlenmiş bir hâl alıyor.Ama hastahane kurarsanız, cerrahlarınız ve doktorlarınız tek tek sokakları dolaşıyor, halkınızın sağlık seviyesi yükseliyor, halkınız mutluluğa kavuşuyor.Tabii sadece bir süreliğine...Sonra açlık nedeniyle karşınıza çıkıyorlar.Bu sorunu halledemezseniz halkınız yokoluyor, nüfus gitgide azalıyor.Bu durumlar size hep mesaj şeklinde iletiliyor.Siz de bu sorunu halletmek için tarlalar kuruyorsunuz.Önce işçiler tarlalara giriyor ve çalışmaya başlıyor.Daha sonra ambar kuruyorsunuz ve bunun için de işçiye ihtiyaç duyuyorsunuz.Oyundaki insan faktörünün önemi çok büyük anlayacağınız.Tarladan gelen un ambarlara götürülüyor.Ambarlardan marketlere gidiyor.Market çalışanı ablamız da, market çevresindeki sokakları bir bir dolaşıyor.Evlere un dağıtıyor.Böylece yerleşimin yapıldığı küçük çadırlar unu elde edince bir anda büyüyor.Bu sefer de "Bizin niye suyumuz eksik kardeşim?!" deyip yollara dökülüyor halkınız.Siz de su kaynaklarından yararlanarak, su kemerleri aracılığıyla şehrinize suyu ulaştırıyorsunuz.3-4 yıl sonra güvenlik eksikliğinden dolayı şehrinizde hırsızlık başlıyor.Halktan çalınan her dinar, sizin paranızdan eksiliyor.Bu yüzden polis karakolları kuruyorsunuz.Polisler güvenliği sağlıyor.Daha sonra uygun coğrafi alanlardaysanız depremler oluyor.Buradaki zararı azaltmak için de mühendishaneler kuruyorsunuz fakat şehriniz büyüdükçe aynı sorunlar tekrarlanıyor.Size de bu merkezlerin miktarını artırmak kalıyor tabii.Açlığı ve susuzluğu geçen, üstelik sağlık sorunları da hallolan halkınız bu sefer de sizden okul ve tiyatro istiyor.Okul kuruyor küçük çocukları eğitiyorsunuz.Sonra da aktör okullarından çıkan aktörlerinizle kurduğunuz tiyatrolarda halkınızı eğlendiriyorsunuz.Ama sonra bir de farkına varıyorsunuz ki din konusunda fazla yatırım yapmamışsınız...Hemen tapınaklar kuruyorsunuz, halkınızın dini bilgileri yükseliyor.Ayrıca bu gibi oranları senatonuz aracılığıyla inceleyebiliyorsunuz.Daha sonra doğal kaynaklardan yararlanarak ev eşyaları oluşturmaya başlıyorsunuz.Tiyatrolarınızı amfitiyatrolara, kolezyumlara ve hipodromlara; okullarınızı akademilere dönüştürüyorsunuz.



    Ayrıca yavaş yavaş hamamlar, berberler, büyük tapınaklar yapıyorsunuz.Hatta kaynaklarınızdan kalanları depolara göndererek komşu şehirler ile ticaret yapıyorsunuz.Ama bir anda çok önemli bir faktörün eksikliğini duyuyorsunuz; savunma!Düşman halklar şehrinizi istilaya geleceklerinin haberini veriyorlar.Önce şehrinizi surlarla korumaya alıyorsunuz.Bu işlemden sonra hemen demir madeninden demir çıkarmaya başlıyorsunuz.Çıkardığınız demiri, demircide işliyor, silahhanede silaha çeviriyorsunuz ve kışlalarınızdan asker çıkartıyorsunuz.Eğer Mars'a çok önem vermişseniz ki kendisi Antik Roma'da savaş tanrısı olarak bilinirdi, Mars düşman askerlerini yakıp kavuruyor.Siz de derin bir "Ohhh!" çekiyorsunuz.
    Oyunda çok sayıda alan tipi mevcut.Orman, çöl ve ova bunlardan bazıları.Bazı bölümlerde deniz ticareti ve balıkçılık bile yapabiliyorsunuz...
    Eğer 2D strateji oyunu meraklısıysanız ve bu eski şaheseri merak ettiyseniz, hiç vakit kaybetmeyin.Ne de olsa Antik Roma toprakları yönetilmek yönetilmek için sizleri bekliyor...


    .:Strateji Oyunu Tutkunları:. (978 ÜYE!!!!!!!)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SVGA -- 4 Şubat 2008; 23:23:05 >




  • simcity nin eski tarihlerde geçen bi haline benzettim oyunu çok eski bi oyuna benziyor acaba kaç yılına ait?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jan!ssaRy -- 4 Şubat 2008; 23:04:04 >
  • 
Sayfa: önceki 3839404142
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.