Şimdi Ara

Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
89
Cevap
9
Favori
4.510
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
62 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Evet arkadaşlar bugün size başlıkta yazan aracı tanıtmaya çalışacağım. Forumun şu son zamanlarındaki haline bakarak yaptığım iş biraz absürd olacak, ama eskiden forumdonanım'da böyle konular da açılırdı. Aracın gerçekten ilgi çekici olduğunu düşündüğüm için böyle bir paylaşım yapmak istedim.


    Araçla ben ps3 'de GT5 oynarken tanışmıştım. Oyunu çok ciddiyetle oynuyordum, bir tane el kitabım vardı araç satın alırken oradan aracın ton başına beygir oranlarını vs. hesaplıyor ona göre araç satın alıyordum. Sonra 787B 'yi gördüm.


    830 KİLO 850 BEYGİR Mİ ? 654x4 CC Mİ ? Evet Wankel motorun ne olduğunu her petrolhead gibi bende biliyordum. Ancak böylesine bir şeyi bende ilk kez görmüştüm. Merakımı gidermek için hemen oyunu kapattım ve internetten bu aracı araştırmaya başladım. Bugün sabahta forumda buna benzer bir 1.3 , 1.6 kıyaslaması yapılmış ordan tekrar aklım bu araca gitti. Sizler için biraz bir şeyler derlemeye çalıştım. Araçla alakalı internette çok fazla türkçe bilginin bulunmadığını da belirteyim.


    Mazda 787 ve ondan türetilen 787B Mazda tarafından Group C 'de yarışması için üretilen modellerdir. Aracın ana iskeleti abisi olan 767 den veya 757 den çok farklı olmamakla beraber, Group C LE MANS araçlarının zaten 3 aşağı 5 yukarı hepsinin birbirine benzediği düşünülürse bu durumun çokta acip olmadığını söyleyebilirim. Ancak araçta 767 de kullanılan 13J Wankel Rotary Engine yerine tamamen yeni R26B kullanılıyordu. Zaten aracın başarısının altında yatan sır bu motordan geçiyordu.


    Yarış için özel olarak geliştirilen R26B neredeyse orjinali ile aynıydı, yalnızca; sürekli hava akışı sağlayan özel bir manifold ve motorun içinde yer alan herbir rotor için 3 tane buji bulunuyordu.(orjinalinde her rotor için 2 buji) Bu özel geliştirilen motor ile araç 900(670kW)beygir güç üretebiliyordu, yarış süresince 700 beygir ile sınırlandırılıyordu. Bu motorun gücünün tekerleklere aktarımında ise Porsche'un geliştirdiği 5 ileri vites kutusu kullanılıyordu.

    Mazdanın bu aracın üretiminden önce ise hiç Le Mans galibiyeti bulunmuyordu.
    1981-1985 Porsche 956
    1986-1987 Porsche 962C
    1988 Jaguar XJR-9LM
    1989 Sauber C9- Mercedes Benz
    1990 Jaguar XJR-12


    Mazda yaptığı testlerde 787'nin motoru için yapabileceği bir geliştirme bulamadığından sürekli olarak şaseyi daha iyi hale getirmek için vakit harcadı. Aracı yol üzerinde daha stabil yapabilmek için mazda mühendisleri sürekli olarak çalışıyorlardı.
    1990 yılında Mazda, 787 ile Japon Spor Prototip Şampiyonası(JSPC)'na giriş yaptı. Mazda toplamda 1000km'lik Fuji(pist) mücadelesine 3 tane 787 ile gitti. İki pilotuna eski şaseye sahip 787'yi diğer pilotuna ise geliştirilmiş şaseye sahip 787'yi verdi. Bu yarıştan sonra 787 Avrupaya gönderilecek ve Mazda için asıl mücadele olan Le Mans yarışları için araç test edilecekti. Araç İngiltere'deki meşhur Silverstone ve Portekiz'deki Estoril pistlerinde toplamda 4700km boyunca testlere tabi tutuldu.


    Mazda araca son halini vermek için 6 tane Le Mans şampiyonluğu bulunan gerçek efsane Jacky Ickx'i kiralamayı uygun gördü. 787'nin eski şasesi Le Mans'da yarışmaya devam ederken Mazda diğer taraftan Jacky ile 787B'yi geliştirip daha iyi bir hale getirecekti. Burada asıl hedeflenen 91 yılı Le Mans şampiyonluğuydu. Mazda gerçekten Le Mans da tıpkı rakipleri Jaguar, Porsche, Mercedes gibi iyi bir şampiyonluk serisi elde etmek istiyor, bunuda yavaş ve kendinden emin adımlarla gerçekleştirmek istiyordu.


    1990 yılında Mazda en iyi Le Mans derecesini yine eski aracı 767B ile 20'nci olarak tamamladı. 787 'ler ise mazda için tam bir hüsrandı. Araçlardan biri Pazar sabahının erken saatlerinde yağ sızdırma sorunu çıkardı. Bundan 2 saat sonra ise diğer 787'de bir elektrik hatası meydana geldi ve araç kısa bir alev sorunu yaşadı, yarıştan çekilmek zorunda kaldı.


    Bu Grand Prix'den sonra Mazda 767B yi Le Mans'dan çektiğini duyurdu. Tamamen 787B'ye odaklanılmalıydı. 20. olmak Mazda için yeterli değildi Kesinlikle bir şampiyonluk isteniyordu. JSPC'de de sonuç aynıydı. Araçlar sürekli motor arızası yüzünden yarış dışı kalıyordu. Yukarıda bahsettiğimiz JSPC'nin son yarışı Fuji de ise Mazda'nın 787'lerinden yalnızca biri finish'i görebilmişti. O da 7. olarak yarışı tamamlamıştı.


    Kötü geçen 1990 yılından sonra Mazda tüm eforunu 787B'ye çevirdi. Jacky Ickx aracın geliştirilmesinde büyük rol oynuyordu. Jacky, Fısa sorumlularını aracın daha hafif olması yönünde ikna etti. O dönem C2 klasmanında yarışan araçlar 1000 kg olmalıydı. Yeni Mazda 787 ise 830 kg ağırlığında geliyordu. FISA bu konuda düzenlemeye gitti ve 1000kg zorunluluğunu ortadan kaldırdı.
    1991 yılının başında Japonya yarışlarında Mazda yine eski 787'leri ile yarışmaya devam etti. Arka planda Le Mans için hazırlanan 787B geliştirilmeye devam ediliyordu. Eski 787 tam anlamıyla problemdi, pilotlar bu araçlar ile yarışları tamamlamakta çok zorlanıyorlardı. Diğer Le Mans takımlarının sorumluları da, Mazda'nın böylesine utanç verici performanslarından sonra 91 yılı içinde herhangi bir sürpriz beklentisi içerisine girmediler. Arka planda geliştirilen araç hakkında kimsenin tam bir bilgisi yoktu.


    59'uncu 24 saat Le Mans yarışlarında Mazda, 3 farklı 787 ile yarışa katıldı. Bunlardan biri 90 yılındaki 56 numaralı araç, diğer ikisi ise Jacky Ickx'nin danışmanlığında geliştirilen yeni 787B'ler. Bunlardan biri 18 numara diğeri ise 55 numaralı araçtı.


    Diğer iki aracın mavi çizgili tasarımının aksine 55 numaralı araç alışılmışın dışında parlak bir turuncu ve yeşil sponsor yazılarıyla boyandı.
    Mazda'nın o yılki berbat Japonya performansı olsun, geçmişteki Le Mans performansları olsun, kimse ilk 10'da dahi bir Mazda görmeyi beklemiyordu. Takım kaptanı Ohashi yarıştan hemen önce stratejisini değiştirmeye karar verdi. 55 numaralı turuncu aracın pilotu Herbert'a " Le Mans gibi değil sanki kısa bir yarışmışçasına aracı sür ve zorla" denildi . Aracın geliştirme aşamasında ne kadar tutarlı olduğunu gören Ohashi bu kararı almakta hiç bir sıkıntı görmedi. Ayrıca pilotlara yakıt israfını önlemek için çok sıkı teknikler öğretildiğinden yakıt ekonomiside takım için çok kritik değildi.

    Ve yarış başladı. 55 numaralı yeşil araç henüz yarışın başlarındayken 3. lüğe yerleşti. 18 numaralı araç ise 55 'in 2 lap gerisindeydi. 18 numaralı araç daha farklı bir strateji üzerine setuplanmıştı. Vites oranları daha kısaydı ve bu sayede daha fazla yakıt tasarufu yapabiliyordu. Ancak 20 km daha yavaştı 55'e göre.


    Yarışın ilerleyen kısımlarında Michael Schumacher(Kral)'in sürdüğü Mercedes Benz C11 spin attı ve vites kutusu arızası ile pite girmek zorunda kaldı. Bu sayede 55 numaralı turuncu araç 2.liğe yerleşti.
    1.likteki diğer mercedes c11 yakıt ekonomisi moduna geçip pite girme süresini ileriye ertelemek istedi. Ancak yarışın 22. saatinde bir anda C11 pilotu Alain Ferte'e acil pite gelmesi gerektiği mekanik bir arıza olduğu söylendi. 55 numarada pite girdi, aracın pilotunun normal şartlarda değişmesi gerekiyordu, ancak Pilot Herbert'e aracı sürmeye devam etmesi ve yarışı 1. bitirmesi söylendi.


    Ve 362 lap ile (Hala dünya rekoru) yarışı 55 numaralı turuncu araç birinci bitirmişti. Yalnız sadece bu da değil 18 numaralı araç yarışı 6. bitirmiş, 56 numaralı araç ise yarışı 8. bitirmişti. İlk 10 da Mazda'nın tam 3 aracı bulunmaktaydı. Mazda tam olarak istediğini, belki daha fazlasını elde etmişti.


    Yarış biter bitmez pilot Herbert hemen hastaneye kaldırıldı. Çok uzun süre susuz kalmıştı. Ne yazıkki o gün podyuma çıkamadı. Onunn yerine Weidler ve Gachot podyuma çıktı ve 1. liği kutladı. Daha sonra bir dergiye verdiği röportajda yarıştan önce bir spaghetti yediğini ve bu yüzden susuz kaldığını söylemişti. Ancak gerçek sebep bu değildi. Mazda pilot değiştirmediği için su haznesinin değiştirilmesine izin verilmemişti. Yarışın son 40 dakikası hiç su tüketememişti.



    Yarışı birincilikle tamamlayan 55 numaralı aracın sadece bir tane far ampulü patlamış , bunun dışında yarışı çizik bile almadan tamamlamıştı.



    Yarış sonucunun tamamı için link https://tr.wikipedia.org/wiki/1991_Le_Mans_24_Saat_Yar%C4%B1%C5%9F%C4%B1


    1991 24 Saatlik Le Mans galibiyetinden sonra ise FIA tüm yarış sporlarından Wankel tipi motoru yasaklamayı uygun gördü. Kesinlikle karmaşık ve üretmesi zor bir teknolojiydi ve haksız bir rekabet sağlıyordu. C2 klasmanında tüm motorların 3.5 litrelik Formula 1 motorları olmasına karar verdi. Mazda ise bu motorlar ile tekrar aynı başarıyı yakalayamadı.(92 yılı 4.lüğü)


    Mazda ürettiği bu teknoloji ile pazar payınıda fazla artıramamıştı. Ancak bu teknolojiyi üretmeyi hiç bir zaman rafa kaldırmayan firma Rx-7 ve Rx-8 de bu teknolojiyi kullanmaya devam etti.


    Aralık 24 2014 de ise Gran Turismo 6 için Mazda Lm55 Vision Gran Turismo adında bir model yaptı. Bu aracı tasarlarken 91 galibiyetindeki 787B'den ilham alınmıştı.



    Evet forum sakinleri ilgilenenler için wankel'in ve 787'in tarihçesine dair sizlere ansiklopedik bilgi vermeye çalıştım. Genelde forumun otomobil bölümünde çok az otomobil konuşuluyor, ekser vergi, yüksek sigorta fiyatları, onu alma bunu al, crossover isteyenlere d sınıfı araç önermek vs. vs. Çoğu kişi okumaz bile belki bu kadar uzun yazıyı "okumadım durumumuz yoktu", ama en azından belki birisi google'dan arattırır o şekilde faydalanır. Yazıyı aracın fotoğraflarıyla bitireyim.


    Saygılar.






    Aracın sesi gerçekten orgazmik videodan görülebilir, yeni turbolu çöp formula araçlarından kesinlikle daha iyi. Eski V10 formula araçları kadar iyi mi onu bilemiyeceğim.

















     Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Legolas246 -- 14 Ekim 2016; 23:28:43 >







  • 2.6 litre atmosferik.
    700 hp @ 9000 rpm (kısıtlanmış) 930 hp @ 10.300 rpm (gerçeği)
    607 Nm @ 6500 rpm.
    Teleskobik değişken emme manifoldu
    Seramik apex seal

    "Wankel motorun ömrü kısa yaa" diyenlere inat, çoğu pistonlu motorun arızadan ötürü tamamlayamadığı le mans'ı kazanıyor. Kapak niteliğinde.

    Normal koşullarda motor ömrü belki kısa gibi görünebilir ama asıl şu soruyu sormak lazım: "2.6 litre pistonlu motordan 700 hp güç çekildiğinde kaç km gidebiliyor pistin zorlu koşullarında ?" 1.3 240 hp wankel motora kullanım sırasında yağ yakıyor diyenlerin bazıları, 1.4 tsi 180 hp polo gti 'a periyodik olarak yağ eklemesi yaptılar.

    Wankel motor, motorsporları için biçilmiş kaftandır. Boyutları küçük, ağırlığı az, döner parça sayısı az, ataleti düşük, çevirdiği devirler çok yüksek, motorun güç/ağırlık oranı çok yüksek vs. Fakat istemediler yarışmalarda. Çünkü çoğu firmanın motor ar-gesini çöpe attıracak nitelikte bir motordu. Ralliye yayılsa fiat abarth, ford cosworth leri, formulaya yayılsa ferrarileri silebilirdi. Buna izin veremezlerdi tabi.
    Yapay Zekanın Yanıtı

    Mazda 787B ve Wankel Motor

    Mazda 787B, 1991 yılında 24 Saat Le Mans yarışını kazanan ikonik bir yarış otomobilidir. Bu başarısı, Mazda'yı Le Mans'ı bir döner motorla kazanan tek üretici yapmaktadır.

    787B'nin kalbinde, Felix Wankel tarafından icat edilen ve Mazda'nın jenerik olarak "döner motor" olarak adlandırdığı benzersiz bir Wankel motor yer alır. Wankel motorlar, geleneksel pistonlu motorlardan farklı bir çalışma prensibine sahiptir ve daha pürüzsüz bir güç dağıtımı ve daha yüksek devirlere çıkma yeteneği sunar.

    Mazda, 1960'larda Wankel motorlarının geliştirilmesine öncülük etti ve bu motorları yol ve yarış arabalarında kullandı. 787B, Mazda'nın döner motor teknolojisinin doruk noktasıydı ve Le Mans'taki zaferi, bu motorların dayanıklılığı ve performansının bir kanıtıydı.

    787B'nin Wankel motoru, her biri üçgen şeklindeki iki döner bölme kullanır. Bu bölmeler, eksantrik bir milin etrafında döner ve yakıt-hava karışımının sıkıştırılmasına, ateşlenmesine ve egzoz gazlarının atılmasına neden olan bir dizi yanma odasına dönüşür.

    Wankel motorlar, daha az hareketli parçaya ve daha hafif bir yapıya sahiptir, bu da onları yüksek devirlere ve daha yüksek özgül güç çıkışlarına ulaşmaya daha uygun hale getirir. Bu özellikler, 787B'nin 24 Saat Le Mans'ın zorlu koşullarında başarılı olmasına yardımcı oldu.

    787B'nin Le Mans zaferi, Mazda için motorsporlarındaki bir dönüm noktasıydı ve otomobil, döner motor teknolojisinin bir simgesi olmaya devam ediyor. Günümüzde Wankel motorlar, Mazda'nın RX-8 spor arabasında ve MX-30 elektrikli SUV'sinin menzil uzatan versiyonunda kullanılmaya devam ediyor.

    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • Elinize saglik cok begenerek bi solukta okudum

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Belki sayisiz tartışma dönmeyecek. Diğer konulardan daha az yorum alacak ama kalite burada.

    Emekleriniz icin teşekkürler.
    Japon kore cin otomobillerine cok soguk yaklasirim her zaman ancak her zaman onlari tanimak icin bu tarz yazilari okumaktan keyif alirim

    .

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MaVu!

    Belki sayisiz tartışma dönmeyecek. Diğer konulardan daha az yorum alacak ama kalite burada.

    Emekleriniz icin teşekkürler.
    Japon kore cin otomobillerine cok soguk yaklasirim her zaman ancak her zaman onlari tanimak icin bu tarz yazilari okumaktan keyif alirim

    .
    Elinize emeğinize sağlık. Ben de Grand Tourismo'dan biliyorum aracı. Detaylı bilgileri de okuyunca mutlu oldum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: emr256

    Elinize emeğinize sağlık. Ben de Grand Tourismo'dan biliyorum aracı. Detaylı bilgileri de okuyunca mutlu oldum.

    Alıntıları Göster
    @cVenturas hocam afiyet olsun

    @MaVu! hocam varsın dönmesin, ancak insan bazen araba forumunda araba konuşmak istiyor, vergi ve tok kapı sesi değil . Hocam bu japonlar istatistik alanında çok başarılılar. Yani bir şeyin analizini çok güzel yapıyorlar, özellikle bu kalite kontrol kısmını. Bende bizzat hiç sahip olmadım japon otomobiline ama bir saygım yok değil.

    @emr256 hocam sizede afiyet olsun, böyle bir talep olduğunu bilsem sürekli yazarım, yazılacak araç çok.

    Saygılar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Legolas246

    @cVenturas hocam afiyet olsun

    @MaVu! hocam varsın dönmesin, ancak insan bazen araba forumunda araba konuşmak istiyor, vergi ve tok kapı sesi değil . Hocam bu japonlar istatistik alanında çok başarılılar. Yani bir şeyin analizini çok güzel yapıyorlar, özellikle bu kalite kontrol kısmını. Bende bizzat hiç sahip olmadım japon otomobiline ama bir saygım yok değil.

    @emr256 hocam sizede afiyet olsun, böyle bir talep olduğunu bilsem sürekli yazarım, yazılacak araç çok.

    Saygılar.
    Güzel konu elinize sağlık. Eski araçlar başkaydı.

    Birazda kulakların pası gitsin JPS Lotus 72

    https://www.youtube.com/watch?v=wi376RFeebo




  • quote:

    Orijinalden alıntı: C4_1400

    Güzel konu elinize sağlık. Eski araçlar başkaydı.

    Birazda kulakların pası gitsin JPS Lotus 72

    https://www.youtube.com/watch?v=wi376RFeebo

    Alıntıları Göster
    elinize sağlık, güzel konu olmuş.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    ALFA ROMEO MOTOR ÖMRÜ --YARDIM
    17 yıl önce açıldı
    DOHC veya SOHC motor hakkında
    18 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Kalite guzel birsey... paylasim gercekten guzel.

    Mazda yakin tarihlerde tekrar bi wankel uretecek mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Elinize sağlık som zamanlarda forumda okuduğum en iyi yazıydı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 200ugececekaga

    Kalite guzel birsey... paylasim gercekten guzel.

    Mazda yakin tarihlerde tekrar bi wankel uretecek mi?
    konu süper. teşekkürler.
    param olsun günlük araba yanına bir de rx-8 alacağım. bebeğim gibi bakarım ona ben.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rorschach_

    konu süper. teşekkürler.
    param olsun günlük araba yanına bir de rx-8 alacağım. bebeğim gibi bakarım ona ben.

    Alıntıları Göster
    Güzel derleme yapmışsın tebrikler.
    Okurken hatıra gelen birkaç noktaya değinelim..
    "motoru için yapabileceği bir geliştirme bulamadığından sürekli olarak şaseyi daha iyi hale getirmek için vakit harcadı."
    İşte rotary motor ve wankel gibi farklı ünite projelerinin kısıtlı kalmasının bir nedeni bu. Birşey yapmak istediğinizde daha fazla zorluyor, çok daha pahalıya mal oluyor yada tüm üniteye yönelmesi gerekiyor. Mesela yarış dünyasının ilk kolay tercihi hafifletme; rotoru hafiflettiniz diyelim denge tamamen değişiyor tek başına bir işe yaramazsa bloğu güncellemeye götürür adamı bu da nasıl bir maliyetlendirmedir kestirmek kolay olmalı. Artık birikimi ve üretim ölçekleri tamamen oturmuş açısı ne olursa olsun klasik silindir ünitelerde bu işler bu kadar çıkmaz sokaklı değil. Kimisi bunu boxer'larda da yaşamıştır ama ölçeği benzer bile değil. Geliştirilen farklı altyapıda ünite çok daha az parçadan oluşuyor olabilir hatta bazı parçalarının üretimi çok daha ucuz olabilir yada aksine çok karmaşık ama fazlasıyla verimli olabilir ancak bu işin temel gelişim dünyası yarış alanında müdahaleleri özellikle maddiyat ölçeğinde kısıtlıyorsa, her müdahale ünitenin toplamına yeniden bakış gerektiriyorsa işte farklı şeyleri pek göremememizin nedeni bu oluyor.
    Bu motorlara Mazda'dan önce MB, Mercedes Benz M950F/C111 ile epey uğraştı pist üstü setup'larını da çok denedi ama birşey yürümedi, harcananlara değmedi demekki vazgeçmek zorunda kaldılar.
    Mazda'nın bir şekilde dayanıklılığı da sağlayabilmiş olması ve bu dereceleri, iş bu "motora yapabileceği geliştirme bulamama" noktasından genel piyasa için neden genellik kazanmadığını açıklıyor.


    "Jacky, Fısa sorumlularını aracın daha hafif olması yönünde ikna etti. O dönem C2 klasmanında yarışan araçlar 1000 kg olmalıydı."
    "Kesinlikle karmaşık ve üretmesi zor bir teknolojiydi ve haksız bir rekabet sağlıyordu."


    Bu noktada önemli olarak mücadelenin gerçekliği dediğimiz yarış dünyasında kişilerin, markaların nasıl da kafa atıp düzeni, regulasyonu değiştirebildiğinin, uzun vadede adaletsizce ve saçma sapan müdahalelere yol açtığının örneği olmalı. Bunlar çok defa yaşandı. Birileri kendince bir araç üretir bu mevcut regulasyona uymaz politika ile araç değil herkesin hayatını etkileyen regülasyon değişir :) tarih boyunca örneği çok.
    Euro norm'ları da işte gerçekte böyle bir müdahaledir...

    Wankel ile ilgili daha fazla şey bakınmak isteyen okuyabilir;
    https://books.google.com.tr/books?id=IB2lMFqTTl8C&pg=PA99&lpg=PA99&dq=mercedes+wankel&source=bl&ots=_3w2cAByr1&sig=2ZPlR0GmRQfNPwG7ysrGNLscs9k&hl=tr&sa=X&ved=0ahUKEwj4-IPd75fKAhUCWSwKHaRECfA4ChDoAQg6MAQ#v=onepage&q=mercedes%20wankel&f=false




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 200ugececekaga

    Kalite guzel birsey... paylasim gercekten guzel.

    Mazda yakin tarihlerde tekrar bi wankel uretecek mi?


    Merhabalar.

    Yakın zamanda resimlerini paylaştığım aracı üretebilir. Tokyo Motor Show'da tanıtıldı araç.

    Google'a "Mazda Rx Vision" yazarsanız, ordan daha fazla detaya ulaşabilrsiniz. Araç şu an için konsept ama mazda günün birinde biraz makyajlayıp üretebilir.

    Saygılar.
     Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında
     Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Legolas246 -- 8 Ocak 2016; 9:19:56 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: guyverland

    Güzel derleme yapmışsın tebrikler.
    Okurken hatıra gelen birkaç noktaya değinelim..
    "motoru için yapabileceği bir geliştirme bulamadığından sürekli olarak şaseyi daha iyi hale getirmek için vakit harcadı."
    İşte rotary motor ve wankel gibi farklı ünite projelerinin kısıtlı kalmasının bir nedeni bu. Birşey yapmak istediğinizde daha fazla zorluyor, çok daha pahalıya mal oluyor yada tüm üniteye yönelmesi gerekiyor. Mesela yarış dünyasının ilk kolay tercihi hafifletme; rotoru hafiflettiniz diyelim denge tamamen değişiyor tek başına bir işe yaramazsa bloğu güncellemeye götürür adamı bu da nasıl bir maliyetlendirmedir kestirmek kolay olmalı. Artık birikimi ve üretim ölçekleri tamamen oturmuş açısı ne olursa olsun klasik silindir ünitelerde bu işler bu kadar çıkmaz sokaklı değil. Kimisi bunu boxer'larda da yaşamıştır ama ölçeği benzer bile değil. Geliştirilen farklı altyapıda ünite çok daha az parçadan oluşuyor olabilir hatta bazı parçalarının üretimi çok daha ucuz olabilir yada aksine çok karmaşık ama fazlasıyla verimli olabilir ancak bu işin temel gelişim dünyası yarış alanında müdahaleleri özellikle maddiyat ölçeğinde kısıtlıyorsa, her müdahale ünitenin toplamına yeniden bakış gerektiriyorsa işte farklı şeyleri pek göremememizin nedeni bu oluyor.
    Bu motorlara Mazda'dan önce MB, Mercedes Benz M950F/C111 ile epey uğraştı pist üstü setup'larını da çok denedi ama birşey yürümedi, harcananlara değmedi demekki vazgeçmek zorunda kaldılar.
    Mazda'nın bir şekilde dayanıklılığı da sağlayabilmiş olması ve bu dereceleri, iş bu "motora yapabileceği geliştirme bulamama" noktasından genel piyasa için neden genellik kazanmadığını açıklıyor.


    "Jacky, Fısa sorumlularını aracın daha hafif olması yönünde ikna etti. O dönem C2 klasmanında yarışan araçlar 1000 kg olmalıydı."
    "Kesinlikle karmaşık ve üretmesi zor bir teknolojiydi ve haksız bir rekabet sağlıyordu."


    Bu noktada önemli olarak mücadelenin gerçekliği dediğimiz yarış dünyasında kişilerin, markaların nasıl da kafa atıp düzeni, regulasyonu değiştirebildiğinin, uzun vadede adaletsizce ve saçma sapan müdahalelere yol açtığının örneği olmalı. Bunlar çok defa yaşandı. Birileri kendince bir araç üretir bu mevcut regulasyona uymaz politika ile araç değil herkesin hayatını etkileyen regülasyon değişir :) tarih boyunca örneği çok.
    Euro norm'ları da işte gerçekte böyle bir müdahaledir...

    Wankel ile ilgili daha fazla şey bakınmak isteyen okuyabilir;
    https://books.google.com.tr/books?id=IB2lMFqTTl8C&pg=PA99&lpg=PA99&dq=mercedes+wankel&source=bl&ots=_3w2cAByr1&sig=2ZPlR0GmRQfNPwG7ysrGNLscs9k&hl=tr&sa=X&ved=0ahUKEwj4-IPd75fKAhUCWSwKHaRECfA4ChDoAQg6MAQ#v=onepage&q=mercedes%20wankel&f=false



    Motor için söylediklerinize aynen katılıyorum hocam. Yukarıda aslında hikayeyi anlatırken bazı noktaları es geçtim okuyanı sıkmamak için.

    Bunlardan biride şuyduki: Motorun mesela çok ısınıp alev alma hadisesi var japonya yarışlarının birinde yukarıda yazdım. Mazda mesela bu sorunu çözmek için yine motorun içine girmek yerine aracın şase ve aerodynamic tasarımını değiştiriyor. Radyatörü daha farklı yere konumlandırıyor, bu sebepten aracın kapılarını biraz tıraşlamak zorunda kalmışlar. Bu sayede daha iyi bir soğutma sağlanmış.

    Kapı altına konumlandırılan radyatörlerden birinin resmini paylaşayım mesela. Bu konumlandırılmadan ötürü kapı tasarımıda değiştirilmek zorunda kalmış.


    Aslında ben yapılan düzenlemelerin ekserisine anlam veremiyorum. Fia ya da başka bir oluşum(TR drag federasyonu bile) bir önlem ya da regülasyona gidiyor, hiç bir fan veya araç sürücüsü bu durumdan memnun olmuyor. Şikayetçi oluyor, adamlar hiç dinlemiyor, o noktadan sonra yaptık olacak deniyor. Group B 'nin kaldırılması hadisesi de buna örnek verilebilir

    Saygılar.



     Mazda 787B ve Wankel Motor Hakkında



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Legolas246 -- 8 Ocak 2016; 9:32:05 >




  • C4_1400 C kullanıcısına yanıt
    Hocam video'yu izleyemedim, eve geçince izleyeyim ancak bir bunların sesine bak, bir de şimdiki turboların sesine bak.

    Mazda 787B'yide dinleyebilirsiniz yine Wankel ama v10 gibi mübarek.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Legolas246 -- 3 Mayıs 2016; 14:07:21 >
  • Legolas246 kullanıcısına yanıt
    Güzel eklemeler tebrikler.
    Bu dediklerin aslında wankel dışında da ısınma konusuna getirilen ilk yada kapsamlı çözümleri ifade ediyor. Ünitelerin soğutulması yeterli gelmediğinde hızlıca hava alıkları ve radyatörlerin konumlandırmalarına girişiliyor bu yarış dünyasında özellikle çok tercih edilen hava soğutmalı çözümlerde olmazsa olmaz malum. Bizim dünyamızdan asli bir farkı da bu. Zaten bir şekilde yetersiz kalması doğal olduğundan da ağır abi sport yol araçlarının yanması seyri alem oluyor. :)

    Ses konusunda güncele dair iyi bir örnekte. Rotary'ili Furai 'dir.

    Ben kendisini çok severim tabi base lmp2 concept olarak kaldı. Görsel cazibenin dışında çok güzel ses üretir sesin güzelliğini oluşturan 2 katmanda rotary'nin muazzam devir tınısı ve x-trac sequential'in vızıltısı

    O malesef çok karmaşık tekil bir cevabı, kısa yazı konusu olmayan karmaşık bir konu asıl sebep sanıyorum kurumların gerçekte federatif yapılar olmayıp ticarethaneler olarak yürümesi yani aslolan para. Bu yüzden paranın ucunu gösteren de konuşabiliyor bu kimi zaman bize zevkli ama sonucunda adil değil. Group B de bir de şöyle bir bahis söz konusuydu ölümler artmaya başlayınca o zamanın ağır abi pilotları bir nevi greve gittiler biz yarışmayacağız dediler idare ise başta yarışmaları için baskı kuruyor misal pilotlar tırsıyor yada hayatına kıymet veriyor yarışmak istemiyor ama üreticiler bir dünya para harcayıp makine hazırlamış vs vs... alttan pilotlar getiriyorlar yarışlar bir şekilde devam ediyor daha sonra işler içinden çıkılmaz hal alınca bu sefer tersi yönde ısrarlara rağmen idare seriyi iptal ediyor, kuralları değiştiriyor. Bunun farklı şekilde örnekleri F1, Can am de felan da yaşanıyor pilotlar yeri geliyor yarışmak istemiyor ama idare politika, baskı çevirip yarışı gerçekleştiriyor. Yakın zamanda üstünden geçtiğimiz için akla hızla gelen bir örnek. Ayrton Senna'nın normalde hastaneye götürülürken öldüğü bilinmesine rağmen akşama kadar saklanıyor sebebi yarışın devam etmesini sağlamak reklamcıları zarara uğratmamak çünkü yerel kanunlara göre ölümlü kaza anında pist deliller, inceleme hatta dava çözümleninceye kadar bırak organizasyonu durdurma pist kapatılmak zorunda. Düşün bunu da bir hafta sonunda 2 yada 3 defa işlerine geldiği gibi yapıyorlar böyle bir yapıya federasyon denebilir mi... Bizim ülkemizde çok daha malca yapılıyor olması da başka pist kapatılması, ölüm olunca tedbir yerine organizasyonun sonsuz iptali, asfalt etaplarına köprü geçişlerine ceza kesilmesi, organizasyon düşünülünce belediye idarelerine takılması vs vs.
    İşte konu ilgisinde bir kez daha kafayı çakan şey buydu. Mazda mevcut regulasyona uymuyor neden izin veriyorsun hadi racing, war machine adına verdin adam domine etti diye niye yasaklıyorsun bırak başkaları yakalamaya baksın. :)

    Velhasıl zor dünya. Kolay gelsin.




  • Legolas246 kullanıcısına yanıt
    Elinize sağlık çok güzel konu olmuş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • guyverland kullanıcısına yanıt
    Hocam video paylaşmışsınız sanıyorum iş yerinde olduğum için izleyemiyyorum akşam eve gidince bakayım.

    Federasyon yapısını güzel özetlemişsiniz. İşin içinde para kazanma arzusu olunca amatör ruh ister istemez kayboluyor.


    Saygılar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: guyverland

    Güzel derleme yapmışsın tebrikler.
    Okurken hatıra gelen birkaç noktaya değinelim..
    "motoru için yapabileceği bir geliştirme bulamadığından sürekli olarak şaseyi daha iyi hale getirmek için vakit harcadı."
    İşte rotary motor ve wankel gibi farklı ünite projelerinin kısıtlı kalmasının bir nedeni bu. Birşey yapmak istediğinizde daha fazla zorluyor, çok daha pahalıya mal oluyor yada tüm üniteye yönelmesi gerekiyor. Mesela yarış dünyasının ilk kolay tercihi hafifletme; rotoru hafiflettiniz diyelim denge tamamen değişiyor tek başına bir işe yaramazsa bloğu güncellemeye götürür adamı bu da nasıl bir maliyetlendirmedir kestirmek kolay olmalı. Artık birikimi ve üretim ölçekleri tamamen oturmuş açısı ne olursa olsun klasik silindir ünitelerde bu işler bu kadar çıkmaz sokaklı değil. Kimisi bunu boxer'larda da yaşamıştır ama ölçeği benzer bile değil. Geliştirilen farklı altyapıda ünite çok daha az parçadan oluşuyor olabilir hatta bazı parçalarının üretimi çok daha ucuz olabilir yada aksine çok karmaşık ama fazlasıyla verimli olabilir ancak bu işin temel gelişim dünyası yarış alanında müdahaleleri özellikle maddiyat ölçeğinde kısıtlıyorsa, her müdahale ünitenin toplamına yeniden bakış gerektiriyorsa işte farklı şeyleri pek göremememizin nedeni bu oluyor.
    Bu motorlara Mazda'dan önce MB, Mercedes Benz M950F/C111 ile epey uğraştı pist üstü setup'larını da çok denedi ama birşey yürümedi, harcananlara değmedi demekki vazgeçmek zorunda kaldılar.
    Mazda'nın bir şekilde dayanıklılığı da sağlayabilmiş olması ve bu dereceleri, iş bu "motora yapabileceği geliştirme bulamama" noktasından genel piyasa için neden genellik kazanmadığını açıklıyor.


    "Jacky, Fısa sorumlularını aracın daha hafif olması yönünde ikna etti. O dönem C2 klasmanında yarışan araçlar 1000 kg olmalıydı."
    "Kesinlikle karmaşık ve üretmesi zor bir teknolojiydi ve haksız bir rekabet sağlıyordu."


    Bu noktada önemli olarak mücadelenin gerçekliği dediğimiz yarış dünyasında kişilerin, markaların nasıl da kafa atıp düzeni, regulasyonu değiştirebildiğinin, uzun vadede adaletsizce ve saçma sapan müdahalelere yol açtığının örneği olmalı. Bunlar çok defa yaşandı. Birileri kendince bir araç üretir bu mevcut regulasyona uymaz politika ile araç değil herkesin hayatını etkileyen regülasyon değişir :) tarih boyunca örneği çok.
    Euro norm'ları da işte gerçekte böyle bir müdahaledir...

    Wankel ile ilgili daha fazla şey bakınmak isteyen okuyabilir;
    https://books.google.com.tr/books?id=IB2lMFqTTl8C&pg=PA99&lpg=PA99&dq=mercedes+wankel&source=bl&ots=_3w2cAByr1&sig=2ZPlR0GmRQfNPwG7ysrGNLscs9k&hl=tr&sa=X&ved=0ahUKEwj4-IPd75fKAhUCWSwKHaRECfA4ChDoAQg6MAQ#v=onepage&q=mercedes%20wankel&f=false



    Biraz daha böyle sağdan soldan 'copy-paste' yaparsan seni google allamesi ilan edicez

    Ne kadar güzel değil mi? yaz google 'wenkel','ferrari' bilgi sahibi ol gel buralara bilgi sat

    Kıy paraya al bi wenkel motorlu araç veya ferrari sonra yaz buralara şampiyon..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Super Santorelli

    quote:

    Orijinalden alıntı: guyverland

    Güzel derleme yapmışsın tebrikler.
    Okurken hatıra gelen birkaç noktaya değinelim..
    "motoru için yapabileceği bir geliştirme bulamadığından sürekli olarak şaseyi daha iyi hale getirmek için vakit harcadı."
    İşte rotary motor ve wankel gibi farklı ünite projelerinin kısıtlı kalmasının bir nedeni bu. Birşey yapmak istediğinizde daha fazla zorluyor, çok daha pahalıya mal oluyor yada tüm üniteye yönelmesi gerekiyor. Mesela yarış dünyasının ilk kolay tercihi hafifletme; rotoru hafiflettiniz diyelim denge tamamen değişiyor tek başına bir işe yaramazsa bloğu güncellemeye götürür adamı bu da nasıl bir maliyetlendirmedir kestirmek kolay olmalı. Artık birikimi ve üretim ölçekleri tamamen oturmuş açısı ne olursa olsun klasik silindir ünitelerde bu işler bu kadar çıkmaz sokaklı değil. Kimisi bunu boxer'larda da yaşamıştır ama ölçeği benzer bile değil. Geliştirilen farklı altyapıda ünite çok daha az parçadan oluşuyor olabilir hatta bazı parçalarının üretimi çok daha ucuz olabilir yada aksine çok karmaşık ama fazlasıyla verimli olabilir ancak bu işin temel gelişim dünyası yarış alanında müdahaleleri özellikle maddiyat ölçeğinde kısıtlıyorsa, her müdahale ünitenin toplamına yeniden bakış gerektiriyorsa işte farklı şeyleri pek göremememizin nedeni bu oluyor.
    Bu motorlara Mazda'dan önce MB, Mercedes Benz M950F/C111 ile epey uğraştı pist üstü setup'larını da çok denedi ama birşey yürümedi, harcananlara değmedi demekki vazgeçmek zorunda kaldılar.
    Mazda'nın bir şekilde dayanıklılığı da sağlayabilmiş olması ve bu dereceleri, iş bu "motora yapabileceği geliştirme bulamama" noktasından genel piyasa için neden genellik kazanmadığını açıklıyor.


    "Jacky, Fısa sorumlularını aracın daha hafif olması yönünde ikna etti. O dönem C2 klasmanında yarışan araçlar 1000 kg olmalıydı."
    "Kesinlikle karmaşık ve üretmesi zor bir teknolojiydi ve haksız bir rekabet sağlıyordu."


    Bu noktada önemli olarak mücadelenin gerçekliği dediğimiz yarış dünyasında kişilerin, markaların nasıl da kafa atıp düzeni, regulasyonu değiştirebildiğinin, uzun vadede adaletsizce ve saçma sapan müdahalelere yol açtığının örneği olmalı. Bunlar çok defa yaşandı. Birileri kendince bir araç üretir bu mevcut regulasyona uymaz politika ile araç değil herkesin hayatını etkileyen regülasyon değişir :) tarih boyunca örneği çok.
    Euro norm'ları da işte gerçekte böyle bir müdahaledir...

    Wankel ile ilgili daha fazla şey bakınmak isteyen okuyabilir;
    https://books.google.com.tr/books?id=IB2lMFqTTl8C&pg=PA99&lpg=PA99&dq=mercedes+wankel&source=bl&ots=_3w2cAByr1&sig=2ZPlR0GmRQfNPwG7ysrGNLscs9k&hl=tr&sa=X&ved=0ahUKEwj4-IPd75fKAhUCWSwKHaRECfA4ChDoAQg6MAQ#v=onepage&q=mercedes%20wankel&f=false



    Biraz daha böyle sağdan soldan 'copy-paste' yaparsan seni google allamesi ilan edicez

    Ne kadar güzel değil mi? yaz google 'wenkel','ferrari' bilgi sahibi ol gel buralara bilgi sat

    Kıy paraya al bi wenkel motorlu araç veya ferrari sonra yaz buralara şampiyon..

    Alıntıları Göster
    Youtube'da takip ettiğim bir kanal bu aracın sesinin olduğu 8 dakikalık bir video hazırlamış, onu da ekliyorum ana mesaja







    Not: Kanalın şu an 100 bin takipçisi var sizde takip edebilirsiniz güzel videolar paylaşılıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Legolas246 -- 4 Mayıs 2016; 21:03:32 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Legolas246

    Youtube'da takip ettiğim bir kanal bu aracın sesinin olduğu 8 dakikalık bir video hazırlamış, onu da ekliyorum ana mesaja







    Not: Kanalın şu an 100 bin takipçisi var sizde takip edebilirsiniz güzel videolar paylaşılıyor.

    Alıntıları Göster
    Çok güzel bir konu olmuş hocam daha fazla çeviri bekliyoruz sizden elinize sağlık nasıl oldu da bu konu benim gözümden kaçmış.




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.