Şimdi Ara

Karbüratör mü Enjeksiyon mu ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
12
Cevap
0
Favori
2.960
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Siz hangisini daha çok seviyorsunuz ?

    Ben karbüratörün gaz pedalına daha hızlı tepki verdiğini düşünüyorum. Ve karbüratör diyorum.



  • Otomobilde enjeksiyonu ilk defa Bendix çıkardı, 1950'lerde. İkinci ilk defa da Bosch 70'lerde çıkardı. Sorunsuz çalışmaları neredeyse 90'ları buldu. Kırk sene kadar.


    Karbüratör atomizasyon konusunda daha başarılı yakıtın daha büyük bir yüzdesi silindirlere gitmeden önce gaz fazına geçebiliyor. Ancak karbüratörün iyi çalışması için sıcaklığa ihtiyacı var. Enjeksiyon kendisini değişkenlere daha hızlı ayarlıyor.


    Gaza tepki enjeksiyonda mapping (veya yazlılm) fonksiyonu, karbüratörlerde kapış pompasının (acceleration pump) hacminin fonksiyonu. Hissettiğimiz gaza olan tepki teknolojinin değil, sadece modanın farkı. Mesela Fransız arabaları karbüratörlü veya değil, gaz bırakılır bırakılmaz kapaklanmaya geçer, bu Fransız'lara göre güvenlik gereği. Amerikanlar'a göre ise iktisadi bir konudur —gazı mı bıraktınız, bunu düşüneceğiz... Avrupa'da Ford ve Opel de bu tarafa yakındır.


    Soğukta kararlı ilk çalışma ise teknoloji farkından çok marş hızlarının fonksiyonu. 90'larda elektrik motorları gelişti ve marş devirleri 150~200'den ~300 rpm'e yükseldi.


    Aslında ısıtmalı iyi bir karbüratör ile enjeksiyonun soğuk motorda detonasyona tepki verebilmesi, ateşleme bilgisiyle beraber çalışabilmesi dışında büyük farkları yok. Kırk sene içinde karbüratörün üretimi daha pahalı kaldığı için terk edildi. Büyük bir parça, teker teker kalibre edilmeleri gerekiyordu, akışmetrelerle yapılan uzun bir işlemdi. Bir bakıma karbüratör daha kompleks bir teknoloji. Doğru teknikle bir karbüratör soğukta da daha kısa marşla çalışabilir.


    Direkt enjeksiyon ise ayrı bir teknoloji olarak alınmalı, çünkü burada yanma farklı. Ekonomi yönünden karbüratör veya klasik enjeksiyon, direkt enjeksiyonla henüz rekabet edemez. Eksi olarak benzinde partikül emisyonuna neden oluyor.

  • Kar derim
  • Enjeksiyon kesinlikle,teknoloji her zaman iyidir.
  • Her koşula göre otomatik ayar yapabilen enjeksiyon dururken karbüratör biraz gereksiz romantizm olur.

  • Bende hem karbüratörlü araç mevcut hemde enjeksiyonlu. Karbüratörlü araçtan aldığım zevki enjeksiyonlu araçtan alamıyorum. Karbüratörlü araçta hava emme sesi, gaza yüklendiğiniz de gerçekten hakkını vererek yürümesi, yüksek devirler de motorun sanki daha çok açılıyormuş hissi vermesi. Bana enjeksiyonlu araçtan çok daha güzel geliyor.

    Enjeksiyonlu araba da gaza bastığım zaman o ivmeyi , yüksek devirlerde ki o hırçınlığı hiç bir zaman alamadım.

    İki araç da 2.0 motora sahip ve beygir olarak aralarında nerede ise fark yok . Sadece kışın enjeksiyonlu iş görüyor. Soğukta kolay çalışıyor ve gaz vermeye gerek kalmıyor
  • Otomobilde enjeksiyonu ilk defa Bendix çıkardı, 1950'lerde. İkinci ilk defa da Bosch 70'lerde çıkardı. Sorunsuz çalışmaları neredeyse 90'ları buldu. Kırk sene kadar.


    Karbüratör atomizasyon konusunda daha başarılı yakıtın daha büyük bir yüzdesi silindirlere gitmeden önce gaz fazına geçebiliyor. Ancak karbüratörün iyi çalışması için sıcaklığa ihtiyacı var. Enjeksiyon kendisini değişkenlere daha hızlı ayarlıyor.


    Gaza tepki enjeksiyonda mapping (veya yazlılm) fonksiyonu, karbüratörlerde kapış pompasının (acceleration pump) hacminin fonksiyonu. Hissettiğimiz gaza olan tepki teknolojinin değil, sadece modanın farkı. Mesela Fransız arabaları karbüratörlü veya değil, gaz bırakılır bırakılmaz kapaklanmaya geçer, bu Fransız'lara göre güvenlik gereği. Amerikanlar'a göre ise iktisadi bir konudur —gazı mı bıraktınız, bunu düşüneceğiz... Avrupa'da Ford ve Opel de bu tarafa yakındır.


    Soğukta kararlı ilk çalışma ise teknoloji farkından çok marş hızlarının fonksiyonu. 90'larda elektrik motorları gelişti ve marş devirleri 150~200'den ~300 rpm'e yükseldi.


    Aslında ısıtmalı iyi bir karbüratör ile enjeksiyonun soğuk motorda detonasyona tepki verebilmesi, ateşleme bilgisiyle beraber çalışabilmesi dışında büyük farkları yok. Kırk sene içinde karbüratörün üretimi daha pahalı kaldığı için terk edildi. Büyük bir parça, teker teker kalibre edilmeleri gerekiyordu, akışmetrelerle yapılan uzun bir işlemdi. Bir bakıma karbüratör daha kompleks bir teknoloji. Doğru teknikle bir karbüratör soğukta da daha kısa marşla çalışabilir.


    Direkt enjeksiyon ise ayrı bir teknoloji olarak alınmalı, çünkü burada yanma farklı. Ekonomi yönünden karbüratör veya klasik enjeksiyon, direkt enjeksiyonla henüz rekabet edemez. Eksi olarak benzinde partikül emisyonuna neden oluyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Karbon 12 -- 20 Aralık 2021; 18:49:4 >




  • Karbüratör ile gaz pedalı tepkisinin bir alakası yok ki. Gaz teli olan/olmayan araç farkı o.

  • https://www.youtube.com/watch?v=nhPaWIeULKk

    Buradaki araçlar karbüratörlü sanırım?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F43B8C5E5 -- 20 Aralık 2021; 20:50:15 >
  • Karbüratörlü motorların sorun çıkarma sıklığı belirgin ölçüde daha azdır diye düşünüyorum, doğru mu?

    Yakıt tüketimi açısından şehir içinde yüzde olarak ortalama ne kadar fark vardır?

    Karbüratörlü motorların Lpg uyumu enjektörlü motorlara kıyasla nasıl?
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.