Gençlerde gelecek kaygısı

trabsız · 2016-08-26T02:01:06.0000000+03:00

Genç nüfusun yoğunluğuna bağlı olarak çocuklarımızın hayata atılma aşamasına kadar eğitim öncesi dönemden başlayan yoğun bir rekabet yaşanıyor. Bu rekabet ortamında çocukluktan başlayan bir yorgunluk ve kaygı yüklemesi ile hayatın değişik dönemlerinde psikolojik sorunlar kendini göstermeye başlıyor. Bu yaşam gerçeği çocukların psikolojilerinin düzelmesi için ilaç kullanma zorunluluğunu dahi ortaya çıkarabiliyor. Yetişkinler olarak kabul etmeliyiz ki çocuklarımızın hayatı çok zor ve bizlerin desteği olmadan bu süreci sağlıklı olarak geçmeleri neredeyse imkansızdır. Ebeveynlerin çocukları hakkında: - Onu yeterince tanıyor muyuz? - Ona yeterli zamanı ayırıyor muyuz? - Onunla iletişim yöntemlerimiz doğru mu? - Kendi beklentilerimizi onun yetenekleriyle örtüştürebiliyor muyuz? - Ebeveyn rolleri uyumumuz yeterli mi? Konularını iyice gözden geçirmelidir. Günümüzde özellikle iletişim kanallarının çokluğu nedeniyle çocuklarımız pek çok konuyu çok erken yaşta öğrenmektedirler ve özellikle kreş ortamından başlayarak bu öğrendiklerini hızlı bir şekilde birbirlerine aktarmaktadırlar. Ebeveynler kendi sorgulamalarını aynı hızda yaparak çocuğun gelişiminin gerisinde kalmamalıdırlar. Sorunların varlığını erken zamanda kabullenmek, ebeveyn uyumu ve çocukla da bu uyumu sağlamak, çevresel etkileri hızlıca gözden geçirmek ve bu konuda maksimum seviyede iyileştirmeler yapmak, sevgi temelinde çocuğa bilinçli yaklaşmak temel ev ödevimiz olarak kabul edilebilir. Bazen bütün süreçleri doğru tamamlamamıza rağmen yine de başarısız olabiliriz. Ancak temelde çocuğun gelişim sürecine hakim olan aileler için karşılaşılacak sorunları aşmak biraz daha kolay olacaktır.