Şimdi Ara

Deniz yosunu katkılı beslenme ile hayvan kaynaklı metan gazı salınımı %82 oranında azaltıldı (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
0
Favori
649
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
7 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Dunyanin 100 yil onceki nufusu 2 milyar di suan 8 milyar oldugu tahmin edilmekte buna gore de bu hayvanlarin sayisi insanlarla birlikte artti cikardiklari metan gazida buna gore artiyor burada anlamayacak bir sey yok bence komple teorisi yapmaya hic yok

  • Sevgili forumdaşım Ridianod, düşüncelerine saygı duymakla beraber büyük resmi kaçırdığını ve bazı gerçekleri kalbinizin temizliğine inanarak safane bir edayla göz ardı ettiğinizi düşünüyorum. Zira GDO'lu tohumları piyasaya çıkardıklarında çiftçilere ve ülkelere vaat ettikleri "tarım zararlılarından kurtulmuş, verimi yüksek ve dış etmenlere karşı güçlü" tohumlardı. Lakin aradan geçen onlarca yıl bize gösterdi ki GDO'lu tohumlar hem kısır olmakla beraber verimi vaat edildiği gibi değil hem de tarım zararlılarının adaptasyon şağlamalarıyla beraber artık korunamıyor. Peki sonuç ne mi oldu, ülkeler kısır tohumlar dolayısıyla dışa bağımlı oldu ve PARA ülke içerisinden patenti elinde bulunduran DIŞ ŞİRKETLERE kaydı ve dahası insan genomlarında bir takım değişiklikler saptandı. Bu genom araştırmalarını yapan kuruluşlar sizin tabirinizle "Bunu diyerek kimse para kazanmıyor" olan kuruluşlardı. Tıpkı yalnızca insanların sağlığı için uğraşan ve 1995 yılından buyana kadar olan TEFLON krizi araştırmalarını yapan kuruluşlar gibi. Kapitalizmin bu vahşi ve vicdansız politikasını gösterecek tarihte birçok örnek var:
    - Ispanak ( Temel reyiz ile halk kandırıldı )
    - Kurşun ( Kurşun asker ile halk kandırıldı )
    - Teflon ( DUPONT şirketinin o güzel vaatleri halkı kandırdı )
    - Sigara ( Piyasaya sürüldüğü ve uzunca bir zaman zararının olmadığı söylenerek halk kandırıldı )
    - Görmek isterseniz tarihte daha çok örnek var.

    Uzun lafın kısası şimdi yeni bir ürün bulundu ve bunun üzerinden para kazanmaya çalışılıyor ve ne yazık ki oyun zavallı inekler üzerinden yürütülüyor. Dikkat edilecek olursa bu konuda kazanan yine ve yine ŞİRKETLER olacak. Bizi bekleyen ise tüketici olarak insanlığın değişen ve bozulan DNA'sı sebebiyle türeyen yeni hastalıklar ve her aile artık et yiyebilecek vaatlerinin yine yalan olduğudur. AMAN DİKKAT EDELİM BU OYUNA SAFANE DUYGULAR İLE ALDANMAYALIM. Tarih tekerrürden ibarettir. Bunun için insanlığın geride bıraktığı yılları henüz başına bir felaket gelmeden insanın sürekli irdelemesi gerekir.





  • İnsanların yaptığının yanında ineklerin oluşturduğu gazlar hiçbir şeydir.Yapay et güzellemeleri ineklerin metan gazının sorun oluşturması gibi önermeler tamamem satılmış bilimin getirisidir.İnsanların oluşturduğu hava kirliliğini görmezden gelip tüm suçu hayvanlara atmak ne kadar doğru?.Fabrikalarda bacalarda filtre kullanmamak dizel araçlardaki yoğun kullanımı göz ardı edip hayvanları suçlamak çok daha kolay da ondan.O zaman metan gazından hayvanlar kadar biz de sorumluyuz o zaman biz de metan gazı çıkarmamak için sentetik ürünlerle beslenelim metan gazı salınımını azaltalım o zaman...

  • quote:

    Orijinalden alıntı: DH Misafiri

    Sevgili forumdaşım Ridianod, düşüncelerine saygı duymakla beraber büyük resmi kaçırdığını ve bazı gerçekleri kalbinizin temizliğine inanarak safane bir edayla göz ardı ettiğinizi düşünüyorum. Zira GDO'lu tohumları piyasaya çıkardıklarında çiftçilere ve ülkelere vaat ettikleri "tarım zararlılarından kurtulmuş, verimi yüksek ve dış etmenlere karşı güçlü" tohumlardı. Lakin aradan geçen onlarca yıl bize gösterdi ki GDO'lu tohumlar hem kısır olmakla beraber verimi vaat edildiği gibi değil hem de tarım zararlılarının adaptasyon şağlamalarıyla beraber artık korunamıyor. Peki sonuç ne mi oldu, ülkeler kısır tohumlar dolayısıyla dışa bağımlı oldu ve PARA ülke içerisinden patenti elinde bulunduran DIŞ ŞİRKETLERE kaydı ve dahası insan genomlarında bir takım değişiklikler saptandı. Bu genom araştırmalarını yapan kuruluşlar sizin tabirinizle "Bunu diyerek kimse para kazanmıyor" olan kuruluşlardı. Tıpkı yalnızca insanların sağlığı için uğraşan ve 1995 yılından buyana kadar olan TEFLON krizi araştırmalarını yapan kuruluşlar gibi. Kapitalizmin bu vahşi ve vicdansız politikasını gösterecek tarihte birçok örnek var:
    - Ispanak ( Temel reyiz ile halk kandırıldı )
    - Kurşun ( Kurşun asker ile halk kandırıldı )
    - Teflon ( DUPONT şirketinin o güzel vaatleri halkı kandırdı )
    - Sigara ( Piyasaya sürüldüğü ve uzunca bir zaman zararının olmadığı söylenerek halk kandırıldı )
    - Görmek isterseniz tarihte daha çok örnek var.

    Uzun lafın kısası şimdi yeni bir ürün bulundu ve bunun üzerinden para kazanmaya çalışılıyor ve ne yazık ki oyun zavallı inekler üzerinden yürütülüyor. Dikkat edilecek olursa bu konuda kazanan yine ve yine ŞİRKETLER olacak. Bizi bekleyen ise tüketici olarak insanlığın değişen ve bozulan DNA'sı sebebiyle türeyen yeni hastalıklar ve her aile artık et yiyebilecek vaatlerinin yine yalan olduğudur. AMAN DİKKAT EDELİM BU OYUNA SAFANE DUYGULAR İLE ALDANMAYALIM. Tarih tekerrürden ibarettir. Bunun için insanlığın geride bıraktığı yılları henüz başına bir felaket gelmeden insanın sürekli irdelemesi gerekir.

    Katılıyorum.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • sen atmosferin bilmem hangi katmanında nükleer denemeler yap, ozonu deliyor diye hcfc ve hfc gazlarını avrupaya yasaklat 10 kat pahalı hfo kullanın de ama sen hcfc kullanmaya devam et çinde devam etsin hindistanda devam etsin dünyanın havasının içine edin ondan sonra sorun besi hayvanlarından çıkan metan gazı.dünya böyle ikiyüzlü bir devlet görmemiştir.

  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.