Şimdi Ara

Ben Türkiye olsam/Ayşe önal

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
581
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Star gazatesi/ Ayşe önal

    Ben Türkiye olsam, İstanbul’da tam özgür, tam bağımsız bir İslam Araştırmaları Enstitüsü açardım. Dünyanın önde gelen İslam uzmanlarını buraya toplardım. ‘İşte size mekan, işte size imkan’ deyip, önümüzdeki yüzyılda kaçınılmaz olan İslam reformunu tartışmalarının liderliğini üstlenirdim. Hiçbir müdahalede bulunmadan, bilimin adabını bozmadan, hiçbir ulusal fobi ile berbat etmeden, batı dünyasını kıskandıracak, doğu dünyasını imrendirecek ve herkes için kısa sürede İslamiyet biliminin Kabe’si haline gelecek bir merkez. İslam Cambridge’inden söz ediyorum. Bunun getireceği saygınlığı ve yeryüzüne katacağı faydayı hayal edebiliyor musunuz? Ancak bunu yapmak için kuşkusuz temiz bir akıl ve gerçek bir vatan sevgisi gerekiyor. İkbale tedavül edilmiş ‘vatan sevgisi’ bunu sağlayamaz.

    Neden Türkiye bu kadar önemli? İslami şiddetle, kadın üstünden, metro bombaları üstünden, kelle uçurma üstünden karşılaşan dünyaya Müslümanlar ‘İslam bu değil!’ diyorlar. O zaman Müslüman olmayan dünya, bize çok ciddi bir soru yöneltiyor. ‘O halde İslam ne!’ Cevabını verebilme yetkisinde saygın bir merkez yok. Türkiye dünyanın odaklandığı bu soruya cevap veren (veya arayan) bir merkezin sahibi olmayı başardığı anda yeryüzüne istikamet vermek gibi görkemli bir gücün de sahibi olacak.

    Bu hafta Londra’da bulunan İslam düşünürü Ahmed Hulusi’nin sohbet toplantısına katıldım. Müslüman olmayan dünyanın büyük bir korku ve merakla sorduğu soruların tamamına cevap olabilecek bir aydınlığı vardı. İnanılmaz şeyler söylüyordu; ‘Bir şeyi anlamak için ortadaki sisteme bakmak lazım. Eğer ortadaki uygulama verilen bilgi ile uyuşmuyorsa durumda bir yanlışlık var demektir...

    Sünnet içinde bulunduğun toplumun kurallarına saygılı olmaktır. İçinde bulunduğun toplum gibi giyinmek, içinde bulunduğun topluma katılabilmektir...

    Bir durumu duygusallıkla değil, mantıksal bütünlükle algılamak, akıl ve sistem içinde algılamak gerekir. Bütün yanlışlıklar duygusallığa dayanır. Duygusallık evren anayasasına terstir.

    Herkes Allah’a yakınlaşmak ister. Sen aklınla Allah’a yakın ol.’

    Ahmed Hulusi’nin bunları İstanbul Bağımsız İslam Araştırmaları Merkezi’nde yeryüzünün en saygın düşünürlerine anlattığını hayal edebiliyor musunuz? Yaratacağı etkiyi...

    Ben Türkiye olsam, dünyanın bir derdine ışık tutar, bedelini de ekonomi dahil, Kürt meselesi dahil, vasıfsız genç nüfus dahil her derdimin nakit çözümü olarak tahsil ederdim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cengiz571 -- 12 Ekim 2005, 14:26:13 >







  • yıllarca ne türk birliği ne de islam birliği kuralabildi

    müsade etmediler cengizim

    bundan sonrada olmaz sanırım
  • quote:

    Orjinalden alıntı: cengiz571

    Bir durumu duygusallıkla değil, mantıksal bütünlükle algılamak, akıl ve sistem içinde algılamak gerekir. Bütün yanlışlıklar duygusallığa dayanır. Duygusallık evren anayasasına terstir.

    Herkes Allah�a yakınlaşmak ister. Sen aklınla Allah�a yakın ol.�



    şuraya takıldım

    bütün yanlışlıklar duygusallığa dayanırmışmış. duygusallık evren anayasasına tersmişmiş

    asıl tüm sorunları üreten zihindir.eğer kalpten bakarsan dünyaya tüm sorunlar çelişkiler yok olur.

    aklı yüceltiyorsun peki niye duyguları bastırıyor onları küçümsüyorsun ?

    Herkes Allaha yakın olmak ister. peki niye aklımla yakın olmak isteyeyim.kim sadece akılla yakın olmuş?

    isteyen zihninde isteyen kalbinde bulur.

    her şeyi akıla rasyonaliteye vurmak tam bir delirme reçetesi.


    yazı için sağol cengiz




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.