Şimdi Ara

Ben bu antla büyüdüm-Fatih Altaylı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
505
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Türkiye'de bu vatanı sevmek, bu ülkenin değerlerine sahip çıkmak "ayıp" oldu.
    "Türküz" demekten utanacak noktaya geldik, getirildik.
    "Şehitlerimiz" deyince sanki suç işlemişiz gibi bakılıyor yüzümüze.
    "Vatanı sevmek" faşistlikle eşanlamlı hale getirildi bazı "hainler" tarafından.
    Birkaç ay önce, "Teröre karşı İspanyollar gibi birlik olalım. 1 milyon kişi yürüyelim" dedim.
    Ne provokatörlüğüm kaldı, ne faşistliğim.
    Allah'tan aynı çağrıyı geçenlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yaptı, kurtulduk.
    Ona pek bir şey diyemediler, çağrısını karambole getirip unutturmak dışında.
    Bazıları bize sürekli "demokrasi" dersi verip sanki "vatanı sevmekle"
    demokrasi bir arada olmazmış gibi bir hava yaratıyorlar.
    Bunlara bakarsan demokrasi demek, ülkeni sevmemek, vatanını sevmemek anlamına geliyor.
    Ve sanki bu ülkede yaşayan herkes salak da bir onlar akıllıymış gibi "Batı demokrasilerini" örnek gösteriyorlar.
    Batı demokrasileri arasında en gelişmişlerden birisi İngilizlerinki, değil mi?
    En iyi örneklerden biri.
    Bakın dün o İngiltere'de nasıl bir "vatanseverlik" eylemi vardı.
    Dün Londra'da, özellikle de "City" denilen bölgede herkesin ama herkesin yakasında aynı şekilde yerleştirilmiş bir minik "çiçek" vardı.
    Dikkat çekecek kadar yaygın bir biçimde.
    Demokrasiden asla taviz vermemiş olan İngilizler, o çiçekleri yakalarına
    niye takmışlardı biliyor musunuz?
    Bilmiyorsanız söyleyeyim.
    "Şehitleri anma günü" için takmıştı İngilizler o çiçekleri yakalarına.
    Biz, şehitlerimize o kadar saygılı olduğunu söyleyen bizler, "Şehitler ölmez vatan bölünmez" diye bağıran bizler, bir gün böyle bir şey yaptık mı?
    Yapmadık.
    Yapamadık.
    Hadi yarın ben böyle bir şey önereyim bakın ne oluyor.
    "Provokasyon"dan başlayıp "Kürt
    sorununun çözülmesini engellemeye çalışıyor"a kadar uzanan bir dizi suçlamaya muhatap olup, "faşistlikle" suçlanır mıyım, suçlanmaz mıyım!
    Kusura bakmayın ama kim ne derse desin, hatta belki taklitçilik olacak ama ben pazartesi günü yakama "şehitlerimizi anmak için" bir minik çiçek takıp çıkacağım sokağa.
    Çünkü kim ne derse desin ben bu ülkeyi, bu vatanı seviyorum.
    Türk'üm, doğruyum, elimden geldiğince çalışkanım.
    Şimdi yasaklamaya çalışsanız da, ben bu "antla" büyüdüm.
    Size göre ayıp da olsa tekrarlayacağım.
    Ölene kadar.

    http://www.haberturk.com/gundem/haber/569486-ben-bu-antla-buyudum







  • Yazıyı okumadım ama bu adam Allah bir dese inanmam.
  • Şahsen bende beğenmem ama kırk yılda bir doğru bişeyler yazmış.
  • Aslında kişi objketif olmayıp, yeri gelince nasıl objektif olunabilir şekilde yazılan bir yazı. Samimi bulmuyorum bu adamı.
  • İstiklal marşı ayrı bir konu ama 10 yaşındaki çocuk o andı söyleyerekmi sevicek ülkesini
  • Populizm ve şovenizm.
  • Güzel bir yazı ve güzel bir tespit olmuş ama ucu birazcık çoook sevgili hükümetimize dokunduğu için adı şov olur, yalan olur, subjektif olur.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.