Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılırken 1 ay süre var ve eğer geçirilmişse mazeret sunulması gerekli. Neler mazeret kabul edilmekte ? Hastalık akla gelmekte. Rapor mu sunulması lazım ? Hangi hastalıklar kabul görür ? Cezaevinde olmak mazeret midir ? Arama-yakalaması olmak ve bu sebeple yakalanmamak için başvuru yapamamak mazeret midir ? |
AYM bireysel başvuru zamanaşımında mazeret.
-
-
Mücbir sebep (trafik kazasında yaralanmak olabilir, örneğin yaşanan büyük deprem) ağır hastalık durumu olabilir kanser tedavisi vs vs
Cezaevinde hükümlü veya tutuklu olman mazeret değildir. Zira cezaevlerinden Aym ye bireysel başvuru içindilekçe yazılabilir. Müdürlükten istemen ile onlar ilgili formları sana getiriyor doldurup imzalayıp veriyorsun gönderimi sağlanıyor. Hükümlü olman nedeni ile kısıtlı olsan da sana atanan vasi başvuruda bulunabilir. -
Cevaba teşekkürler. Hastalık için ağır-hafif ayrımı ne nitelikte yapılmakta? Doktor raporu yeterli mi yoksa yerinden kalkamaz denmesi şart mıdır ? Mesela ayağından ameliyatlı olmak ? Ya da grip olmak ?
Her ne kadar olması gerekeni bilsek de maalesef kabuller insanı şaşırtıyor kimini çıldırtıyor...
Cezaevinde işlem yapılabildiğini bilirdik. Ama sonuçta baskı altında ve rahat bir ortam bulamaz. vasi ise hiç ilgilenmeyebilir. Bu hususta örnek kararlar var mı ?
AYrıca aym e tebligatın yapıldığı anı yani açıldığı anı tebliğ sayıyor diye kabul edilmekte. Değişti mi bu ?
-
Ağır hastalık denilmesinin nedeni kişinin başvuru yapamayacak durumda olması mesela grip çoğu kişi grip olmasına rağmen izin almayıp çalışabiliyor. Koronavirüs enfekte olmuşsa ve yoğun bakımda tedavi görmüşse bu durum ise ağır hastalık karantinada kalmışsa geçerli bir mazeret olabilir. Ayakta tedavi görmüş ve karantina uygulanmamışsa mazeret değil. Bunları emsal içtihatları yorumlayarak söylüyorum. Aym tablo halinde şu okur bu olmaz demiyor. Mazeret olayı önüne geldikçe değerlendirmeler yapıyor.
Cezaevlerindeki durum için emsal bir karar aramama gerek yok olağan ve olağanüstü kanun yollarına ayrıca bireysel başvuru ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvurusunu bütün cezaevlerinden yapmana devlet imkan tanıyor. Dışarıda olan bir kişi ile içeride olan bir kişinin bu konuda farkı yok. Vasi kişinin kanuni temsilcisidir menfaatlerini zarara uğratmışsa o noktada muhatabın karşı yasal yollara başvurursun. Bu ülkede bir çok vasi avukat yasal dava sürelerini kaçırabiliyor. Yasal makamlar iç ilişkideki problemi dikkate almaz. Onu ancak sen temsilcine dava açıp zararın tahminini ister veya şikayetçi olursan ceza davasında bakar.
Başvuru süresine gelirsek süre öğrenme tarihi ile başlar tebligat değil. Sana tebliğ edilmeyen bir kararı bazen daha önce öğrenirsin mesela uyaptan vatandaşın veya avukatın gerekçeli kararı indirmesi açması ile öğrenme meydana gelir süre işler. Ben AYM bireysel başvuru yapmayı düşündüğüm dosyalarda müvekkili tembihlerim sakın uyap vatandaş portalında girip dosyanı karıştırma bu yüzden çok başvuru reddedildi. Karar bazen 2-3 ay sonra tebliğ ediliyor. Kararı okuyup ses çıkarmıyorlar avukata tebliğ edildiği zaman başvuru süresi çoktan geçmiş oluyor.
-
Alıntı
metni:emsal içtihatları yorumlayarak söylüyorum Zaten onlar lazım. AYM rahatlıkla kabullerin dışına çıkabildiği için, kendi tarzını anlamak lazım. Hastalık konusunda ve diğer hususlarda ne mazeretle kabul etmiştir ??? Örnek kararlar ?
Alıntı
metni:Dışarıda olan bir kişi ile içeride olan bir kişinin bu konuda farkı yok EVrakları sıralayamayacak ve inceleyemeyecek zor koşullarda ise bu halde başvuruya mani bir engel vardır.
Alıntı
metni:Vasi kişinin kanuni temsilcisidir menfaatlerini zarara uğratmışsa Dava davayı açar ve sonu gelmez. Bu halde vasiye karşı davanın kazanılması AYM başvurusu için mazeret sayılması gerekecektir çünkü vasinin başvuruyu engellediği mahkemece sabitlenmiş olur. ANcak vasiliği belki zorunlu ve istemeyerek kabul etti ve ya kast ederek kötülük yaptı, bir insan ne yapabilir bu halde??? Diğer taraftan vasi ile sınırlı görüştürüldü ve görüşmeye kadar geçen sürede eğer başvuru zamanaşımına uğradıysa ne olacak ?
Alıntı
metni:süre öğrenme tarihi ile başlar tebligat değil Maalesef böyle anormallik var. Diğer hukuk usullerinin tam aksine. Uyaptan dosya açıldığını görür ama okuyanın anlayabildiiğini ve ya evrakın açılabilmiş olduğunu bilemez. Mesela önemsiz birşey sanmıştır ve ya dosyayı tıklamıştır ama bilgisayarındaki program olmayışı gibi bir sorundan açamamıtır. BU taktirde AYM nasıl ezbere kararı öğrendi diyebiliyor. Hatta kararlar udf olduğundan bu program olmadığından birçok insanda zaten öğrenemez. Mahkeme dosyalarında kimi zaman incelenmesi gerekmeyecek dosya şifre vb dosyaları oluyor, vatandaş bunlardan birisi sanmış olamaz mı? BU bir niyet okuyuculuğu değil mi ?
Avukatı olanlar için uyaptan öğrenmesine önem veriyorlardır. Peki ya olmayanlar için ? Tebliğ edilmesinden önce uyaptan bakmışsa tebliğden önce öğrenildi sayıyorlardır. Peki ya tebliğ edilmediği halde avukat da yoksa ve uyaptan bakmışsa??? Bunlar için gerçek örnekler var mıdır ?
-
Özel hastaneden alınan bir rapor yani elektronik hiçir sistemde görülmüyorsa, kabul edilir mi Aym tarafından ?
-
Kabul edilen ve reddedilen mazeretler hakkında tecrübelerini-bilgilerini paylaşabilir mi forumdaşlar ?
Ayrıca bir üst soruya da bakabilirler.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X