Şimdi Ara

ARAPÇA ÜZERİNE

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
14
Cevap
0
Favori
5.293
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • sanırım mesajlarımı ve sorumu içeren konu "dini" içeriği nedeni ile silindi.

    Ben dini detaya girmeksizin srouma cevap istiyorum.

    Arapça'da HAREKE nedir ?
    Anlam değişikliğine sebep olabilir mi ?


    Arapça'da NOKTALAMA işaretleri nelerdir ?
    Anlam değişikliğine sebep olabilir mi ?




    lütfen "dini" detaylarla konuyu "boğuntuya getirmeden" cevap veriniz.



  • Evet Değiştirir

    Hayır Değiştirmez


    bu iki sorunun cevabına biz almıştık
    Neden hala üzerine gidip ortamı karıştırmak istiyorsunuz?
  • " Hareke " Arapça harflerin u, e, i şeklinde okunacağını gösteren işaretler. (Zamme "ötre" fetha "üstün" kesre "esre" (gibi)

    Bu sistem Hicri 64 yılında Hz. Osman'ın (r.a) arap dili uzmanları tarafından geliştirildi ve Hicri 82 yılında tam şeklini aldı. Hareke " Hareket " lafzının nizam-i aksan terkibinde aldığı şekildir. He manzubu Semitik alfabe türlerinde ses vericidir. Ve tüm semitik ailesi dilleri Kûfi dediğimiz anlam kapalılığı göz alışkanlığı ilkesine dayanır.
    Hareke'ler arap dünyasında günlük hayatta kullanılmaz.Sadece okumayı yeni öğrenen çocuklar ve anlamlarını karıştırmasınlar diye farklı dillerden insanlara öğretilir.
    Diğer bir sebebi ise Kur'an-ı Kerim'in yanlış anlamlara sebebiyet vermesini engellemektir.Çünkü arapça yapısı itibariyle ses uyumlarından feyz-i aks yani yansıyan anlam alır. Harekeler bu durumu kapatır.


    Arapça'da 3 türlü noktalama vardır.

    1- Cümle sonu (nokta) bitişi belirtir.
    2- Cezm ve Şedde
    3- Sıralı cümleleri ayırmada tırnak işareti.

    Cezm : Tek çekimde durulması gereken harf ve sözcük sonu manzubların durağını belirtir.
    Arapçada bazı kelime sonundaki harfleri sâkin okumak gerekir. Kur'ân-ı Kerim okurken harfleri yerlerine vaz'edip mahrecinden çıkarırken tâne tâne, fesahat, beyan,teenni ve sükûnet üzere okumak icab eder.

    Şedde : Çift okunması gereken Sâfî harfleri bütünler.Kur'an-ı Kerim okurken tek sessiz harfin iki defa okunmasına yarayan işaret de diyebiliriz.

    Umarım yardımım dokunmuştur.
    Arapça ile ilgili sorun olursa iletebilirsin

    ek : Harekeler hali hazırda yanlış anlamayı engelleyicidir. Yani kullandığın kelimenin harekeleri yazılmayabilir ama sen o dili biliyorsan harekeler varmış gibi okursun. Kısacası anlam değişikliğine sebep olmaz.Aksine belirginleştirir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi F0NDiP -- 24 Kasım 2008; 16:24:59 >




  • FonDip cevaın için teşekkür ederim.
    noktalama işaretleri (hareke'ler değil, diğerleri) bizdeki gibi

    "oku, baban gibi eşek olma adam ol" veya "oku baban gibi, eşek olma adam ol" gibi anlam değişikliklerine sebep olurlar mı ?
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: EngineerInDefenceInd


    quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa666
    quote:

    Orjinalden alıntı: _KARDELEN_
    quote:

    Orjinalden alıntı: EngineerInDefenceInd
    arapça bilen arkadaşlardan cevaplarını bekliyorum. lütfen bu bilgiye aç adamı ilgisiz bırakmaynız.

    Seni biliyoruz hiç acınma
    Cevabı alır almaz savunmaya gececeğinde hiç şüphesiz.....
    Defalarca seni şikayet ettim etmeyede devam edeceğim...
    Ciddiyetsizliğin her halinden belli.Geçen gün açtığın konuda saygısızlık yaptığın her halukarda kanıtlandı

    foruma uzun süredir takip ediyorum engineer arkadaşım gayet net cevaplar veriyor ama sen sürekli kavga peşindesin aynaya bakmayı bilelim

    ciddiye almaaa..


    FonDip cevaın için teşekkür ederim.
    noktalama işaretleri (hareke'ler değil, diğerleri) bizdeki gibi

    "oku, baban gibi eşek olma adam ol" veya "oku baban gibi, eşek olma adam ol" gibi anlam değişikliklerine sebep olurlar mı ?


    Hayır olmaz. Arapça'da emir cümleleri sıralı geldikleri zaman son kelimeye mahbun yapılarak anlamı tamamlanır ve kastedilen yöne çekilir.
    Arapça çok kapsamlı ve nizamlı bir dildir. Bu tip basitliklere yer vermez.




  • kardelen sen sus,
    ben okuma yazma biliyorum..Tekrar renklendirmene gerek yok.

    bu arada Fondip , açıklama sana mı ait yoksa bir alıntı mı ?

    kardelen'de aynı cümleyi alıp koyunca "alıntıymış" hissine kapıldım. açıklar mısın durumu..



    Bu arada,
    madem anlamsal değişikliklere sebep olmuyor neden


    "Diğer bir sebebi ise Kur'an-ı Kerim'in yanlış anlamlara sebebiyet vermesini engellemektir.Çünkü arapça yapısı itibariyle ses uyumlarından feyz-i aks yani yansıyan anlam alır. Harekeler bu durumu kapatır"

    gibi bir açıklama yaptınız bir önceki mesjaınızda. Demekki "hareke" eklemek anlam değiştiriyor. yanılıyor muyum ??



    quote:

    Orjinalden alıntı: _KARDELEN_


    quote:

    Mühendis

    Hayır olmaz. Arapça'da emir cümleleri sıralı geldikleri zaman son kelimeye mahbun yapılarak anlamı tamamlanır ve kastedilen yöne çekilir.
    Arapça çok kapsamlı ve nizamlı bir dildir. Bu tip basitliklere yer vermez.





  • Tamamen kendi açıklamamdır. Alıntı çalıntı veya başka bir şey değil ! Bunu saygısızlık olarak algılıyorum.

    Ve soruna geçiyorum.

    Kur'ân-ı Kerim'in dili günlük arapçadan çok çok farklıdır.Bunun farkını algılamalısın. O bir kutsal kitaptır ve anlam doludur. Gönderildiği kişilerin onu okuyarak yargılara varılması istenir. Kullanılan birçok kelime ise okunuşuna göre anlam kazanır.

    Örneğin " . لَمَّا يَكْتُبْ " " Lem-mâ yektu'b

    Bu cümlenin farklı çevirileri vardır. Ama okunuşuna göre şekillenir. (daha yazmadı, daha yazmamış, hala yazmadı, hala yazmamış, şimdiye kadar yazmadı, şimdiye kadar yazmamış) gibi.
    Ama kelimenin kendisinden farklı bir anlam çıkmaz. Aynı anlam üzerinden değişik yorumlanır. Tefsir'e açıktır.


    2. soruna gelince ;

    Hareke ANLAM DEĞİŞTİRMEZ. Sadece kullanacağın yer bellidir ve sen onu ister koyarsın ister koymazsın. Kelime bellidir ! Kalkıp da " Geliyorum. " cümlesine iki iki hareke koyarak " Gidiyorum "a çeviremezsin ! Anlamına ve cümlede ne anlam karşılaması gerektiğine karar verirken zaten öyle okursun. Anladın mı ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi F0NDiP -- 24 Kasım 2008; 16:51:26 >




  • sonuç olarak anlamı değişiyormuş, biri harekelerle oynamış, aslında bu değil bu anlam çıkıyormş gibi sonuç beklemek yanlış olur. 1400 yıldır böyle yaklaşılmadı şimdi mi kasıt arıyoruz.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: chawush

    sonuç olarak anlamı değişiyormuş, biri harekelerle oynamış, aslında bu değil bu anlam çıkıyormş gibi sonuç beklemek yanlış olur. 1400 yıldır böyle yaklaşılmadı şimdi mi kasıt arıyoruz.

    abicim zaten amaç genel çapda yapmak değil yıkmak !!!
    (sözüm meclisden dışarı)
  • Sanırım sorunun cevabı dün Nokta konusunda da verilmişti ama kapandığı için arkadaşlar göremedi sanırım..

    Bu arada bu soruyla değiştirilmiştir diye ileri sürülen bazı kitapların değiştirilmediği de su yüzüne çıkmıştır..

    Nokta konusunda ulaşılamayan gerçek "nokta" lara başka konularda ulaşılmasını görmek bu forum için önemli bir ilerleme olrak görüyorum.

    Emeği geçenlere teşekkür..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi soho -- 24 Kasım 2008; 17:10:48 >
  • saygısılık olarak algılanacak birşey yok ortada,
    iki ayrı kişiden aynı cümleyi görünce "alıntı mı?" diye sorma ihtiyacı duydum. Ben "şüpheci" bir kişiyim bilen bilir beni.

    açıklamalarınız için teşekkür ederim. ama sormaya çalıştığım "geliyorum" kelimesini "gidiyorum"a ceviren bir "hareke" kullanımı değil ,
    "oku, baban gibi eşek olma adam ol" ve
    "oku baban gibi, eşek olma adam ol" örneklerinde olduğu gibi kelimeler aynı olduğu halde taban tabana zıt anlamlara gebe cümlelerin ortaya çıkıp çıkmayacağı.

    Hele ki .."hareke"leri sonradan eklendiği bilinen bir yazın eseri varsa ortada , kelimeler zaten çok anlamlıysa bunu harekeler ile "kapatmak" anlamı zorlamaya, bir akışa sokmaya sebep olabilir mi ..

    yani
    "Diğer bir sebebi ise Kur'an-ı Kerim'in yanlış anlamlara sebebiyet vermesini engellemektir.Çünkü arapça yapısı itibariyle ses uyumlarından feyz-i aks yani yansıyan anlam alır. Harekeler bu durumu kapatır"

    belki de "feyz-i aks" olarak nitelenen anlam kastedildiği halde bize "feyz-i aks" olmayan anlam kabul ettirilmeye çalışılmış olabilir mi ?

    herhangi bir yazıya "yazdıranının ve kağıda döktüreninin ölümünden sonra", "hareke"ler eklenmesi "doğru" mudur ?

    _kardelen_ sen sus...Ben FONDiP'le konuşuyorum..İki kişi konuşuyoruz ..


    quote:

    Orjinalden alıntı: F0NDiP

    Tamamen kendi açıklamamdır. Alıntı çalıntı veya başka bir şey değil ! Bunu saygısızlık olarak algılıyorum.

    Ve soruna geçiyorum.

    Kur'ân-ı Kerim'in dili günlük arapçadan çok çok farklıdır.Bunun farkını algılamalısın. O bir kutsal kitaptır ve anlam doludur. Gönderildiği kişilerin onu okuyarak yargılara varılması istenir. Kullanılan birçok kelime ise okunuşuna göre anlam kazanır.

    Örneğin " . لَمَّا يَكْتُبْ " " Lem-mâ yektu'b

    Bu cümlenin farklı çevirileri vardır. Ama okunuşuna göre şekillenir. (daha yazmadı, daha yazmamış, hala yazmadı, hala yazmamış, şimdiye kadar yazmadı, şimdiye kadar yazmamış) gibi.
    Ama kelimenin kendisinden farklı bir anlam çıkmaz. Aynı anlam üzerinden değişik yorumlanır. Tefsir'e açıktır.


    2. soruna gelince ;

    Hareke ANLAM DEĞİŞTİRMEZ. Sadece kullanacağın yer bellidir ve sen onu ister koyarsın ister koymazsın. Kelime bellidir ! Kalkıp da " Geliyorum. " cümlesine iki iki hareke koyarak " Gidiyorum "a çeviremezsin ! Anlamına ve cümlede ne anlam karşılaması gerektiğine karar verirken zaten öyle okursun. Anladın mı ?




  • Yardımcı olmaya çalıştım.Lakin öküz altında buzağı arayışına son veriniz.
    Bu tip tavırlarını sadece sizin kişiliğinize zarar verir. Başkaları sizin öznel önermelerinize katılacak değillerdir.

    Ayrıca fakında olmadan bir husumete müdahil oldum. Kendimi kınıyorum.

    Sorunuza son kez cevabımı veriyorum.

    1-
    quote:

    açıklamalarınız için teşekkür ederim. ama sormaya çalıştığım "geliyorum" kelimesini "gidiyorum"a ceviren bir "hareke" kullanımı değil ,
    "oku, baban gibi eşek olma adam ol" ve
    "oku baban gibi, eşek olma adam ol" örneklerinde olduğu gibi kelimeler aynı olduğu halde taban tabana zıt anlamlara gebe cümlelerin ortaya çıkıp çıkmayacağı.

    Hele ki .."hareke"leri sonradan eklendiği bilinen bir yazın eseri varsa ortada , kelimeler zaten çok anlamlıysa bunu harekeler ile "kapatmak" anlamı zorlamaya, bir akışa sokmaya sebep olabilir mi ..


    Net bir şekilde söylüyorum. " Oku, baban gibi eşek olma ! " ve " Oku baban gibi , eşek olma ! " şeklinde iki cümleyle geldin.

    Arapça'da virgül yoktur.Yani Türkçe'deki gibi bir virgül ile anlamı benzetilen ve benzeyen arasında seyahat ettirmezsin, ki zaten ettiremezsin. Bu konuda anlaştık mı ? Kastetmeye çalıştığın şeyi hareke bozamaz, koysan bile hareke o kelimedeki çekim yapısını bozamaz.



    2 -
    quote:

    yani
    "Diğer bir sebebi ise Kur'an-ı Kerim'in yanlış anlamlara sebebiyet vermesini engellemektir.Çünkü arapça yapısı itibariyle ses uyumlarından feyz-i aks yani yansıyan anlam alır. Harekeler bu durumu kapatır"

    belki de "feyz-i aks" olarak nitelenen anlam kastedildiği halde bize "feyz-i aks" olmayan anlam kabul ettirilmeye çalışılmış olabilir mi ?

    herhangi bir yazıya "yazdıranının ve kağıda döktüreninin ölümünden sonra", "hareke"ler eklenmesi "doğru" mudur ?


    " Feyz-i Aks " a takılmışsın belli ki. Bu tamlama bir kelimenin çekildiği vezinde okunması gerektiğini, eğer vurguya dikkat edilmez ise kelimenin anlamsız olacağı anlamındadır. Yani kelime başka mânâlara Ç-E-K-İ-L-E-M-E-Z.

    Bir eserin yazımından sonra harekeler koyularak tekrar yazılması doğru mudur diye sormuşsunuz.
    Bu soru günümüz koşullarında ele alınamaz. O dönemin Arap Yarımadasında çok farklı şiveler mevcuttu. Sizin söylediğiniz bir kelime onlarda başka ama yakın bir anlam ifade edebiliyordu.
    Örneğin : " Amer " kelimesi " Durmak " anlamındadır. O günün atıyorum Niranî kabilesinde " Durmak " değil de biraz fazla vurgu yapılarak " Kalmak " anlamına gelebiliyordu. Dikkat ediniz ! Vurgu yönüne göre anlamı değişiyordu.

    Kitabın tüm insanlara dağıtılması gerekiyordu ve anlamı vurgu ile değiştirecek ve asıl kastedileni saptıracak bir vaziyete sokmamak için Fahr- Kâinat efendimizin okuyuşu örnek alındı ve O'nun vurgularına dikkat edildi.
    Harekeler ise bu vurgularda anlamı sabitleyecek tuğla görevini yaptılar. Kesinlikle değiştirmediler.

    Bu son cevabımdı. Seziyorum ki olay gene büyüyecek. Ben müsademi rica ediyorum. Esen kalınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi F0NDiP -- 24 Kasım 2008; 17:42:12 >




  • Yardımcı olmaya çalıştım.Lakin öküz altında buzağı arayışına son veriniz.
    Bu tip tavırlarını sadece sizin kişiliğinize zarar verir. Başkaları sizin öznel önermelerinize katılacak değillerdir.

    Ayrıca fakında olmadan bir husumete müdahil oldum. Kendimi kınıyorum.

    Sorunuza son kez cevabımı veriyorum.

    1-
    quote:

    açıklamalarınız için teşekkür ederim. ama sormaya çalıştığım "geliyorum" kelimesini "gidiyorum"a ceviren bir "hareke" kullanımı değil ,
    "oku, baban gibi eşek olma adam ol" ve
    "oku baban gibi, eşek olma adam ol" örneklerinde olduğu gibi kelimeler aynı olduğu halde taban tabana zıt anlamlara gebe cümlelerin ortaya çıkıp çıkmayacağı.

    Hele ki .."hareke"leri sonradan eklendiği bilinen bir yazın eseri varsa ortada , kelimeler zaten çok anlamlıysa bunu harekeler ile "kapatmak" anlamı zorlamaya, bir akışa sokmaya sebep olabilir mi ..


    Net bir şekilde söylüyorum. " Oku, baban gibi eşek olma ! " ve " Oku baban gibi , eşek olma ! " şeklinde iki cümleyle geldin.

    Arapça'da virgül yoktur.Yani Türkçe'deki gibi bir virgül ile anlamı benzetilen ve benzeyen arasında seyahat ettirmezsin, ki zaten ettiremezsin. Bu konuda anlaştık mı ? Kastetmeye çalıştığın şeyi hareke bozamaz, koysan bile hareke o kelimedeki çekim yapısını bozamaz.



    2 -
    quote:

    yani
    "Diğer bir sebebi ise Kur'an-ı Kerim'in yanlış anlamlara sebebiyet vermesini engellemektir.Çünkü arapça yapısı itibariyle ses uyumlarından feyz-i aks yani yansıyan anlam alır. Harekeler bu durumu kapatır"

    belki de "feyz-i aks" olarak nitelenen anlam kastedildiği halde bize "feyz-i aks" olmayan anlam kabul ettirilmeye çalışılmış olabilir mi ?

    herhangi bir yazıya "yazdıranının ve kağıda döktüreninin ölümünden sonra", "hareke"ler eklenmesi "doğru" mudur ?


    " Feyz-i Aks " a takılmışsın belli ki. Bu tamlama bir kelimenin çekildiği vezinde okunması gerektiğini, eğer vurguya dikkat edilmez ise kelimenin anlamsız olacağı anlamındadır. Yani kelime başka mânâlara Ç-E-K-İ-L-E-M-E-Z.

    Bir eserin yazımından sonra harekeler koyularak tekrar yazılması doğru mudur diye sormuşsunuz.
    Bu soru günümüz koşullarında ele alınamaz. O dönemin Arap Yarımadasında çok farklı şiveler mevcuttu. Sizin söylediğiniz bir kelime onlarda başka ama yakın bir anlam ifade edebiliyordu.
    Örneğin : " Amer " kelimesi " Durmak " anlamındadır. O günün atıyorum Niranî kabilesinde " Durmak " değil de biraz fazla vurgu yapılarak " Kalmak " anlamına gelebiliyordu. Dikkat ediniz ! Vurgu yönüne göre anlamı değişiyordu.

    Kitabın tüm insanlara dağıtılması gerekiyordu ve anlamı vurgu ile değiştirecek ve asıl kastedileni saptıracak bir vaziyete sokmamak için Fahr-i Kâinat efendimizin okuyuşu örnek alındı ve O'nun vurgularına dikkat edildi.
    Harekeler ise bu vurgularda anlamı sabitleyecek tuğla görevini yaptılar. Kesinlikle değiştirmediler.


    Ve bugün , Arapça günlük konuşmasında vurgu bir değişiklik ifade etmez.Dışarıdan çok kelime girdiği için.
    Bu sistem sadece Kur'an'ın yapısı ile alakalı. Tefsir eden kişiler bu unsurları göz önünde bulundururlar.
    Ve günümüzde kabul gören çok güzel tefsirler mevcuttur. Sorularınıza o kitaplardan net cevaplarınızı alabilirsiniz. Ben bir tefsir alimi değilim. Sadece arapça biliyorum. Anlaştık mı ?


    Bu son cevabımdı. Seziyorum ki olay gene büyüyecek. Ben müsademi rica ediyorum. Esen kalınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi F0NDiP -- 24 Kasım 2008; 17:49:26 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: EngineerInDefenceInd

    quote:

    Orjinalden alıntı: F0NDiP
    Kitabın tüm insanlara dağıtılması gerekiyordu ve anlamı vurgu ile değiştirecek ve asıl kastedileni saptıracak bir vaziyete sokmamak için Fahr- Kâinat efendimizin okuyuşu örnek alındı ve O'nun vurgularına dikkat edildi.
    Harekeler ise bu vurgularda anlamı sabitleyecek tuğla görevini yaptılar. Kesinlikle değiştirmediler.

    cevaplarınız oldukça tatminkar tek bir nokta var aklıma takılan,

    "hareke"lerin konulmasında Fahr- Kâinat efendinizin okuyuşu nasıl baz alınabildi.

    muhammed kuranı kerim'i cevresindekilere ezberletti, onlar da onun ölümünden sonra toparlanarak kitap haline getirildi. ve çok daha sonra bu "hareke"ler eklendi. bu dönemde "Fahr- Kâinat efendinizin okuyuşu" nasıl biliniyordu?

    sorumu "dinden" bağımsız sordum ve mümkün olduğunca uzak tuttum. "cevap" veren arkadaşa teşekkür ederim. umarım son soruma da cevap verir.



    Eğer yarın 2 vizem birden olmasa seni bir gecede imana da getirirdim de zaman problemi yaşıyorum şu sıra.

    Sorunu cevaplıyayım yarın vizem olmasına ve çalışmam gerekmesine rağmen !

    Bir kere şunu netleştir. Bahsini ettiğin kişi yaklaşık 2 milyarlık bir insan sürüsünün yol göstericisi, rehberidir.
    Onun vurgusunu , Kur'an okuyuşunu tabii ki birileri aklına mıh gibi kazıyacak ve nesline aktaracaktır.
    Peki kimdir onun vurgusunu ezberleyenler ?

    Hz. Ebu Bekir : Peygamber Efendimiz'in muhterem Kayın pederi ve can yoldaşı , dostu.
    Hz. Ömer : Hz. Peygamber'in muhterem koruyucusu , İslam'ın Aslanı diye söz ederdi ondan.
    Hz. Osman : Hz. Peygamber'in en güvendiği insanlardan biridir.Zenginliğini kendisine değil İslamiyet adına harcamıştır
    Hz. Ali : Hz. Peygamber'in amcasının oğlu ve damadıdır.

    Bu kadar yakın insanlar varken O'nun okuyuşu nasıl olur da unutulur. Bu insanlaran fazla yüzlerce kişi de vardır onun sesine muvaffak olmuş.

    Kısacası çürütmeye çalıştığın şeyler bilgi kapasiteni zorluyor. İyi bir araştırma ile gelirsen ne demek istediğimi anlayacaksın Emin ol.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.