Şimdi Ara

Adaletli bir hukuk sistemi umuduyla

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
1.537
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • http://www.haksozhaber.net/news_detail.php?id=8710

    Arkadaşlar; gerçi adalete intikal eden bir durum ama görüşlerinizi almak için yazıyorum.

    Kota problemi olanlar için haberin tam metnini koyuyorum.En son kısımda da kendi yorumum var.

    Askerde şüpheli ‘intihar’
    Askerde ‘psikolojik problemleri var’ denilerek eline silah verilmeyen ve bir süre sonra ‘intihar etti’ denilen Caner Bahar isimli gencin babası Ramazan Bahar, olayın peşini bırakmayınca korkunç bilgilere ulaştı.
    Oğlunun “öldürüldüğüne” inanan baba Ramazan Bahar, “Bir insan nasıl olur da elinde silah izi bırakmadan kafasına kurşun sıkabilir? Silah ateşleyen bir insanın elinde barut izi olmaz mı?” diyerek olayın aydınlatılmasını ve sorumluların bulunarak hesap sorulmasını istedi

    İstanbul Bağcılar'da bakkal dükkânı işleten Ramazan Bahar, 4 Şubat 2009'da Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde askerlik yapan oğlu Caner Bahar'ın intihar ettiği haberiyle yıkıldı.

    Ancak acılı baba intihar olayını soruştururken karşılaştığı bilgi ve belgeler üzerine oğlu Caner'in intihar etmediği, öldürüldüğü kanaatine vardı. “Oğlum inançlı ve Allah'ını bilen biriydi. Asla intihar etmez” diyen Ramazan Bahar, intihar olayını soruşturan Askeri Savcılığa başvurarak hukuk mücadelesi başlattı.

    Ramazan Bahar, yaklaşık 1 yıl önce (20 Mayıs 2008) oğlu Caner'i İzmir'e askere gönderdi. Caner, annesini kaybetmenin üzüntüsüyle rahatsızlanması üzerine 9 Haziran 2008'de İzmir Asker Hastanesi'nde muayene oldu ve 3 ay hava değişimi verildi.

    Hava değişimi izninin bitmesine yakın GATA Haydarpaşa Hastanesi'nde muayene olan Caner'e, “Ayda bir kıta hastanesi psikiyatri polikliniğinde kontrolü uygundur” raporu verildi. Bu rapora göre, hasta istemese bile komutanı tarafından mutlaka kontrole gönderilmesi gerekiyordu. Askerlik öncesi tedavi gören oğlu Caner'in tedavisine, askerlik yaptığı Kastamonu Bozkurt Karakolu'ndaki komutanı Jandarma Kıdemli Başçavuş M.T.'nin engel olduğunu belirten Ramazan Bahar, komutanın Caner'e çok kötü davrandığını ve ölümle tehdit ettiğini söyledi.

    “BABA, KOMUTAN ÜSTÜME GELİYOR”

    Caner Bahar, 29 Eylül 2008 tarihinde Kastamonu Bozkurt Karakolu'nda askerlik görevine tekrar başladı. Rahatsızlığı sebebiyle Caner'in zimmetine silah verilmedi ve kantinde görevlendirildi. Caner'in görev yaptığı karakolun komutanı, Kastamonu Jandarma Alay Komutanlığı tarafından iki kez, “askerlere çok kötü davrandığı” ve “personele ızdırap çektirdiği” suçlamasıyla “uyarı” cezası aldığı tespit edilen Jandarma Kıdemli Başçavuş M.T. idi. 'İntihar' olayının ardından Kastamonu Jandarma Alay Komutanlığı'nın hazırladığı soruşturma raporunda da geçtiği şekliyle, M.T., Caner Bahar'a yoğun baskı yapıyordu. Caner'in, ölümünden 6 gün önce kendisini telefonla aradığını belirten Baba Ramazan Bahar, “Caner bana 'Baba, komutan üzerime çok yoğun geliyor. Beni iyice bunalttı' demişti. Komutanı M.T.'nin, birkaç kez tabancasını çekerek Caner'in üzerine yürüdüğü ve öldürmekle tehdit ettiğini, Caner'in birlikte askerlik yaptığı arkadaşlarının şahitliği ile de tespit ettik. Bunların yanı sıra komutanı T., Caner'i ısrarlarına rağmen askeri hastaneye göndermedi” diye konuştu.

    KOMUTAN CİNAYETLE SUÇLANIYOR

    Hukuki süreç içinde birçok çelişkili bilgi ve belgeyle karşılaşan acılı baba Ramazan Bahar, hukuk mücadelesini avukatı aracılığıyla, intihar olayını araştıran Askeri Savcılığa taşıdı. “Olaydan iki gün önce oğlumla görüştüm ve bana Mart ayında izne geleceğini söyledi” diyen Ramazan Bahar, “Oğlum, bırakın silahlığı, cephaneliğin ortasında bile koysan intihar etmez. Oğlum Allah'ını ve dini bilen bir insandı. İntihar olayının ertesi günü karakoldan arkadaşı arayıp 'Olay size söylendiği gibi değil, peşini bırakmayın' dedi. Bir insan nasıl olur da iz bırakmadan silahla kafasına kurşun sıkabilir? Silah ateşleyen bir insanın elinde barut izi olmaz mı?” şeklinde konuştu. Ramazan Bahar, Askeri Savcılığa verdiği dilekçede, Karakol Komutanı M.T.'yi cinayetle suçluyor.

    'İntihar etti' dediler ama ellerinde baruta rastlanmadı
    Caner Bahar, 4 Şubat günü saat 06.20'de sağ şakağından MP5 marka silahla kendini vurarak 'intihar' etti denildi. Olay, ancak yaklaşık 3 saat sonra Bozkurt Savcısı'na bildirildi. Bu saate kadar Caner'in intiharıyla ilgili çok çelişkili raporlar hazırlandı. Caner'in ölüm saati Savcı'nın tespit tutanağında 08.15 olarak gösterilirken, Bozkurt Devlet Hastanesi'nde 10.45 olarak geçti. Bir diğer çelişkili durum ise, MP5 silahının Caner Bahar'ın eline nasıl geçtiği konusu oldu. Caner Bahar'a rahatsızlığı sebebiyle silah verilmemişti. Karakol Komutanı ise bu durumu, “Nöbet değişimi sırasındaki boşluktan faydalanarak silahlıktan içi mermi dolu MP5'i aldı” diyerek savunuyor. Silahta parmak izi tespiti yapılmazken, olay yerinde iki boş kovan bulundu.

    İKİ AYRI SİLAHTAN İKİ BOŞ KOVAN

    Odanın duvarlarında da iki mermi çekirdeğine rastlandı. Ancak çıkarılan mermi çekirdekleri üzerinde de doku incelemesi yapılmadı. Otopside yapılan incelemede Caner Bahar'ın ellerinde, silah kullananların elinde bulunması gereken baruta rastlanmadı. Olaydan bir gün sonra, Caner Bahar'ın birlikte askerlik yaptığı arkadaşlarından birinin arayıp, “Olay size anlatıldığı gibi değil, peşini bırakmayın” demesi Ramazan Bahar'ın şüphelerini artırdı. Bunların yanı sıra, Ankara Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi sonrasında, cenazeyi almaya giden Ramazan Bahar'ın kardeşi Alaattin Bahar'ın sol kulakta 0,5 cm eninde 1,5 cm uzunluğunda doku kaybının olduğunu görmesi ve olay yerinde ikinci boş kovanın bulunması Caner'in ölüm şekli üzerindeki şüpheleri iyice artırdı. Mermilerin balistik incelemesinde de 2 ayrı silahtan atıldıkları sonucu çıktı.

    Askeri Savcılık tarafsız olamaz!
    Ramazan Bahar'ın Avukatı Reşat Petek ise Caner'in olayında birçok soru işareti olduğunu belirterek, Askeri Savcılık tarafından yürütülen soruşturmanın hukuki çelişkilerle dolu olduğunu söyledi. Müvekkili Ramazan Bahar'ın şikâyetçi olduğu Jandarma Kıdemli Başçavuş M.T.'nin soruşturmasının, daha önce askerlere zulüm yaptığı için defalarca ceza veren ancak yine de kendisini görevden almayan Alay Komutanlığı'nca yürütüldüğüne dikkat çeken Petek, “Jandarmaya her türlü zulmü yapan ve bundan dolayı defalarca uyarı cezası alan adam, bu olayın müsebbibi olarak duruyor. Bu kadar ikaz edilen bir adamı siz nasıl bunca askerin başına sorumlu diye tutarsınız?” diye sordu.
    (Kemal Gümüş / VAKİT)

    Ben Caner’in dayısıyım.Bir hukukçu olarak öncelikle şunu üzülerek söylemek durumundayım; adaletin hiç tecelli etmediği yada geç tecelli ettiği günümüz hukuk sistemine maalesef güvenemiyorum.Bir kere; askeri yargı, sivil yargı diye çift başlı bir sistem olmaması lazım.Düşünsenize; sicil amiri gene bir komutan olan bir sistemden ne bekleyebilirsiniz.Böyle bir sistemden karaları bağımsız ve vicdanen verilmiş bir adalet görebilirmisiniz.Bu nedenle en yakın zamanda bu çift başlı sistemin kalkması gerekiyor.Herkesin bağımsız, kararlarını vicdanen veren ve adil olan mahkemeler önünde eşit şartlarda yargılandığı bir sistemin getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.O nedenle son zamanlarda çıkarılmış bir kanunun (Asker kişilerin de sivil mahkemelerde yargılanmasına izin veren kanun) eğer Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilirse ve Anayasa Mahkemesinde iptal edilmezse, bizim bu olayımızda da yargının önünü açacağını ve daha adil bir kararın çıkmasına zemin hazırlayacağına inanıyorum.
    Olayı Caner yönünden ele almak gerekirse; İlk duyduğumda şok oldum.Caner’in intihar edebileceği fikrini hiç aklım almıyor.Çünkü intihar edecek kişi askerliğinin ilk aylarında intihar ederdi.Ayrıca kendisine silah bile zimmetlenmeyen bir asker nasıl olurda bir silah elde edebilir.Askerliğini komutan olarak yapmış bir kişi olarak biliyorum ki bu silahlığın kapısının kapalı olması veya başında bir asker bulunması gerekir.Bu nasıl bir ihmal ki bir kişinin canına mal oluyor.Ayrıca Savcının olay yerine geç gelmesi ve delilleri tam araştırmadan olayı geçiştirmesi gerçekten şüpheleri arttırıyor.Olay yerinde farklı silahlardan atılmış kovanların olması, birden fazla mermi çekirdeğinin bulunması olayın çok geniş çaplı incelenmesini gerektirir.Eğer M.T. denilen kişi Caner’i vurmuşsa bunun en kısa zamanda açığa çıkarılıp en ağır cezayla cezalandırılmasını canı gönülden istiyorum.Bu en azından acımızı (özellikle Annem’in acısını) biraz da olsa dindirecektir.Fakat tam olarak içimizin rahatlaması (eğer o kişi vurmuşsa) ancak ve ancak ahirette, tam adaletli olan Allah’ın (c.c.) vereceği kararla olacaktır.O’na inancımız sonsuz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neksus -- 1 Temmuz 2009; 21:39:39 >







  • Görüyoruz "Şanlı Türk ordusunu".

    Bir avuç ezik insanla doldurulmuş, ellerine yetki geçince de ego tatmin edebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Kendilerini Tanrı bile ilan edenler vardır eminim.

    Ben de Ordunun ve orduya bağlı askeri diğer birimlerin hükümete ya da devlete ya da başka askeri olmayan bir kuruma bağlanması taraftarıyım. Yoksa bu komutanların, askerlerin, generallerin kendini tanrı ilan etmesi olayı bitmeyecektir.
  • Yorumunuz için teşekkürler.
    Arkadaşlar bu olaya duyarsız kalmayalım.Çünkü böyle bir olay yakını askere giden bütün herkesin başına gelebilir.O nedenle yorumlarınızı eksik etmeyin.Şimdiden herkese teşekkürler.
  • Yazılanları okuyunca dehşete kapıldım.Çok üzüldüm.Allah rahmet eylesin.Fallerinin en kısa zamanda bulunmasını ümit ederim.
  • Ne yazık ki Türkiye' de boyle olaylar oluyor. Bir an önce bırseyler yapılmalı; çünkü böyle devam ederse daha bırcok ailenın canı yanacak. okduğumuz haberde hersey gayet acık ortada. pekı ne yaptılar komutana? hak ettığı cezayı aldı mı? insallah suclular hak ettıklerı cezayı önce Allah' tan sonra adaletten en ağır sekılde alırlar. Allah' ım Caner kardesimizin ruhunu şad, mekanını cennet eylesin..
  • Fakeler dolaşmış konuya
  • bu olay keisnlikle aydınlatılmalı...
    bu bizim lisedeyken öğretmeni diğer öğretmene şikayet etmemiz gibi sonuç hiç birşey olmuyordu
    inş askeri savcılar gerçekleri ortaya çıkarır...
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.