Şimdi Ara

Yanlış Verilen Karar Hk.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
0
Favori
371
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba,


    Hukuk öğrencisiyim. Bir icra davası ile ilgili bir hükmün yanlış olduğunu düşünmekteyim.

    İcra davasında karar verilirken hüküm KESİN olarak verilmiş. Ancak icra davasına konu miktar 2023 icra istinaf sınırının üstünde (rahatlıkla 41.710,203 tl'nin üzerinde yani). Ancak hakim kesin karar vermesi sebebiyle istinaf yolu kapalı. Aynı zamanda kesin hüküm vermesi sebebiyle vekalet ücreti, icranın infazının devamı gibi meseleler var. Hüküm kesinleşmeseydi istinaftan sonra bunlar ortaya çıkabilirdi ama şimdi hüküm kesin. Araştırdığım kadarıyla yine de istinafa gidilebiliyor ama süreç uzuyor. Şuan bu kararla ilgili ne yapılabilir? Daha tebliğ edilmemiş. Ek olarak atladığım bir şey mi var nasıl kesin karar vermiş anlamış değilim.


    Bilgisi olan arkadaşların yorumlarını bekliyorum. İyi forumlar...




  • Merhaba,


    Öncelikle verilen kararın türünü belirtmemişsiniz. Gerekçeli karar mı, icra dairesine yapılan itiraz üzerine verilen bir karar mı, yoksa icra hukuk mahkemesine yapılan itirazın reddine yönelik bir ek karar mı anlayamadık.


    Bu kararın istinaf miktar sınırı üzerinde kaldığını düşündüğünüz miktar karara açıkça yazılmış mı yoksa kendiniz mi hesapladınız?


    Kararı konuya eklerseniz daha doğru fikir alışverişi yapılabilir.


    İyi forumlar

  • red0x kullanıcısına yanıt

    Cevabınız için teşekkürler. Evet biraz daha açıklayıcı yazmalıydım.


    Dava usulsüz tebligat üzerine icra hukuk mahkemesine açılmıştır. Memur muamelesini şikayet üzerine açılmadı direkt dava nitelikli açıldı ve ikinci celsede karar verildi.


    İlgili kararla ilgili henüz gerekçeli karar yazılmadı. Duruşma zaptında "miktar itibariyle kesin" ifadesi yazıldı sadece. Herhangi bir sayısal değer olarak miktar yazılmamış sadece "miktar itibariyle kesin karar verildi" şeklinde zapta geçilmiş. Herhangi bir mahkemenin kararına itiraz ile ilgili karar değil. Davaya konu icra dosyasının dosya hesabı kısmından kontrol edildiğinde istinaf sınırının çok üstünde.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi calmdownbro -- 12 Ekim 2023; 0:24:39 >
  • Usul hukukuna hakim olan arkadaşlar lütfen yorum yapsınlar. Gerçekten neden böyle bir karar verildi anlamış değilim.

  • tebligatın usulsüz olduğuna dair açıldıysa, bu davanın türü memur muamelesini şikayettir

  • sertosman S kullanıcısına yanıt

    Hocam memur muamelesini şikayette hakim 7 gün içerisinde genel olarak yazılı olmak üzere karar veriyor. Esasen tek taraflı yürütülüyor. Daha önce açmıştım öyle bir dava. Ek olarak şunu ekleyeyim daha önce açtığım memur muamelesini şikayet bile bu davaya oranlar daha az miktara sahip olmasına rağmen İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. Ancak bu davada direkt kesin karar verildi. Anlamış değilim.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi calmdownbro -- 13 Ekim 2023; 16:28:41 >
  • calmdownbro C kullanıcısına yanıt

    Her memur muamelesini şikayet dosya üzerinden karar verilmez, her hakim de aynı şekilde dosyayı ele almaz. İİK 363'ü bir incele bakalım


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sertosman S kullanıcısına yanıt

    inceledim lakin soruma cevap bulamadım.

  • calmdownbro C kullanıcısına yanıt

    O zaman ben de bazı sorular sorayım, madem ki hukuk fakültesi öğrencisisin araştıma ve sorgulama yolu ile cevaplarını kendin bul.

    1-karar kesin olmasaydı (istinaf yolu açık olarak verilseydi) yargılama giderleri ve karşı vekalet ücreti icra takibine konulabilir miydi? Şu haliyle konulabilir mi?

    2-Hakimin, karara karşı kanun yolunu yanlış göstemesi senin kanun yoluna başvurma hakkını etkiler mi?

    3-Kesin olarak açıklanan hükme karşı istinaf dilekçesi verirsen ne olur?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sertosman S kullanıcısına yanıt

    Hocam araştırdım yanlış olabilir, bilginiz varsa düzeltin yanlışlarımı.

    1. Karar kesin olmasaydı yine de vekalet ücreti talepli karşı taraf icraya verebilirdi ancak tehiri icra ile istinaf sonuçlanıncaya kadar icra durdurulabilirdi.
    2. Hayır engellemez ancak işi uzatır. Nitekim kesin kararlar hakkında da istinaf yoluna başvurulabilir ancak süreç uzuyor. İlk istinaf talebi ret edilecek o ret edilen karara binaen 2. kez istinaf talebinde bulunulacak bu sayede kesin bir hüküm istinaf edilmiş olacak. Ancak bu süreci uzattığı için adil yargılanma hakkında yer alan makul sürede yargılamanın tamamlanması hususunu zedelediğini düşünüyorum.
    3. 2 de cevapladım.
  • calmdownbro C kullanıcısına yanıt

    Cevapların doğru güzel kardeşim. Evet süreç uzayabilir ama bu uzama 9 10 ay değil, bir kaç hafta sadece. Hiç istinaf etmemektense bu yolu denemelisin. Kaldı ki dilekçende usule dair istinaf gerekçelerin arasında istinaf yolunun açık olması gerektiği hususunu da yazmalısın, bu şekilde belki de dosyan direkt bölge adliyeye gönderilir. Süre tutum vermeyi de unutma




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sertosman -- 14 Ekim 2023; 15:33:30 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sertosman S kullanıcısına yanıt

    Hocam çok teşekkür ettim süre tutum dilekçesini şimdi bu yazdığınız cevapla öğrendim. Daha önce karşıma çıkmamıştı.


    Süre tutum dilekçesini doğru mu anladım diye size sormak istiyorum. Şimdi duruşma zaptında, sair hususların gerekçeli kararda alınacağı yazıp dava ret denilmiş. Son olarak kesin karar verildi cümlesi ile zapt tamamlanmış çok kısa yani. Şimdi gerekçeli karar yazılmadan önce kararın kesinleşmesini önlemek amaçlı istinaf yoluna başvuracağımı mahkemeye mi bildiriyorum? Mahkeme kesin karar vermişse de bu dilekçe ile kesinleşmesini önleyebiliyor muyum? Vekalet ücreti konusunda süre tutum dilekçesinden sonra karşı taraf icraya verirse tehiri icra uygulanabilir mi?


    Hülasa ben şimdi süre tutum dilekçesini veriyorum sonrasında da gerekçeli kararın tebliğinden sonrada 15 gün içinde de istinaf dilekçemi veriyorum anladığım kadarıyla.





  • calmdownbro C kullanıcısına yanıt

    Süre tutumun mantığı senin dediğin gibi. Tehir-i icra süreci biraz farklı ve karışık, o yüzden başlamadan önce o konuyu iyi araştır. Bir de icra hukuk mahkemelerinde istinaf süresi ne kadardır ona bir daha bakmalısın.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sertosman S kullanıcısına yanıt

    Anladım hocam, teşekkür ediyorum tekrardan.

  • calmdownbro C kullanıcısına yanıt

    Rica ederim.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sertosman S kullanıcısına yanıt

    BAM tarafından istinafın kararı verildi ve istinaf kararında da ilk derecenin kesin kararının yerinde olduğu ve istinaf sınırının altında olması sebebiyle istinaf incelenmesinin oybirliği ile esastan reddine kesin karar verdi.


    İstinaf bu kararı verirken icra dosyasının asıl alacağına binaen karar vermiş ancak icra dosyası çok eski bu sebeple katlarınca faiz işlemiş. Toplam alacağı rahatlıkla istinaf sınırının üzerinde ancak istinaf sadece asıl alacağa bakmış. İnternette araştırdığımda asıl alacağa bakılacağına dair Yargıtay kararları paylaşılmış ancak bulduğum Yargıtay HGK kararı bunun aksini söylemekte veya ben yanlış düşünmekteyim.


    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/13-265 E. , 2005/300 K.


    "Bütün bu nedenlerle; gerek genel hükümlere göre açılmış alacak ve gerekse itirazın iptali davalarında verilen hükümlerin miktar yönünden temyizlerinin mümkün olup olmadığının belirlenmesinde, salt asıl alacak tutarının değil, onunla birlikte, harcı ödenmek suretiyle müddeabbihe dahil edilerek dava veya takip yoluyla istenilmiş olan işlemiş faiz miktarının da gözetilmesi ve her ikisinin toplamının esas alınması gerektiği sonucuna varılmış, somut olayda davanın dayanağını oluşturan icra takibindeki asıl alacak ve işlemiş faiz tutarının, direnme kararının tarihindeki yasal durum itibariyle bir milyar TL.lik kesinlik sınırının üzerinde olması karşısında, temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmiş, birinci ön sorun, 27.4.2005 günü yapılan ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığından, 4.5.2005 günlü ikinci görüşmede oyçokluğu ile bu şekilde aşıldıktan sonra, aşağıdaki ikinci ön sorun incelenmiştir."


    Şunu da belirtmek isterim ki ilk derece mahkemesinin verdiği karar açıkça hukuka aykırı. Dava konusu usulsüz tebligata ilişkin ve ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında tebligat mazbatasında komşu ismi yazmaması tebligatın usulsüz olduğunu ifade eder tarzında bir Yargıtay kararı eklemiş ve bizim mazbatada komşu ismi yok, bu dediğimin haricinde daha birçok usulsüz tebligatı ispatlar nitelikte birçok unsur daha var. Ama mahkeme gerekçeli kararda bunları kendisi ifade ettiği halde davanın reddine karar veriyor.


    İlk istinaf dilekçemde tüm usulsüzlükleri tek tek Yargıtay kararları ile anlattım ancak istinaf dilekçem ret yediği için ikinci istinaf dilekçemde reddinin istinafı başvurumla istinafa gitti ve istinaf hiç incelemeden miktar yönüyle direkt ret etti dosyayı.


    Şimdi burada ne yapılmalı? İstinafa götürdüğüm haliyle temyize mi götürmeliyim? AYM'ye mi başvurmalıyım? Kanun yararına bozmaya mı başvurmalıyım? Hülasa ne yapacağımı bilemedim bir türlü ve karar açıkça hukuka aykırı...





  • calmdownbro C kullanıcısına yanıt

    Burada paylaştığın kararda özetle şunu diyor aslında: harcı yatırılarak talep edilmiş olan alacakların tümünü kesinlik sınırı için göz önüne almalısın. Takip sonrası işleyen faizlerin harcı takip esnasında da, dava aşamasında da yatırılmaz. Dolayısıyla "harca esas değer" denilen şeye dahil edilmez.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sertosman S kullanıcısına yanıt

    Hocam şimdi anladım olayı, teşekkür ediyorum. Esas alınacak nokta harcı yatırılan alacak olarak anladım şimdi.


    Kişisel fikrinizi merak etmekteyim, sizce şimdi ne yapmalıyım? Kesin istinaf kararını temyize mi götürmeliyim yoksa menfi tespit davası açarak borcum olmadığını ispatlama yoluna mı başvurayım? Veya ikisini beraber mi yapayım? Dosya gerçekten çok saçma bir durumda, mükerrer takip yapılmış çünkü eski dosya çok eski olduğu için dosyayı kaybetmişler tekrar takip başlatmışlar vs vs.


    Açıkçası temyize götürürsem temyizin istinaf gibi incelemeden ret edeceğini düşünüyorum. Yardımcı olursanız sevinirim.

  • calmdownbro C kullanıcısına yanıt

    ben de aynı şekilde düşünüyorum, temyiz beyhude bir çaba olur, üstüne temyiz masraflarını ödediğinle kalırsın. Menfi tespit açabilecek durumdaysan menfi tespit açman en iyisi.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sertosman S kullanıcısına yanıt

    O zaman dediğiniz gibi menfi tespit davası açmak mantıklı olan.


    Menfi tespit davası ile ilgili çokça araştırma yaptım ancak birkaç sorunum var çözemedim. Sorunlarımı paylaştığım konum hukuk genel kısmında, hukuk forumunun ana sayfasına düşmemiş, bir konumu incelerseniz çok sevinirim hocam, saygılar.


    https://forum.donanimhaber.com/menfi-tespit-davasi-hakkinda--158299614

  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.