Şimdi Ara

Garanti Bitse De Hak Arama Bitmedi! OLED Yanığında Tüketici Mahkemesi Süreçleri (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
66
Cevap
13
Favori
5.233
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
35 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hocam merhaba benim bir süreç var da sizin fikriniz vardır diye. Düşünüyorum sorabilir miyim?

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • hvl00 kullanıcısına yanıt

    Merhaba bilgim olduğu kadar fikrimi söyleyebilirim


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • E_Y_B_H_P_T E kullanıcısına yanıt
    Garanti Bitse De Hak Arama Bitmedi! OLED Yanığında Tüketici Mahkemesi Süreçleri



    "Mahkemeden çıkan emsal karar LG'yi zora soktu. Milyonlarca kullanıcı sırada." (biraz da gizem katmak lazım, değil mi...)


    Garanti Bitse De Hak Arama Bitmedi! OLED Yanığında Tüketici Mahkemesi Süreçleri Garanti Bitse De Hak Arama Bitmedi! OLED Yanığında Tüketici Mahkemesi Süreçleri 

  • Geçmiş olsun Faydalı bir paylaşım olmuş Hakkını aradığın için tebrik ederim Ne kadar okurken içim sıkılsa daralsa da doğru olanı yapmışsın Aslında herkesin yapması gerekeni yapmışsın Benim çok deneyimlediğim bir süreç olmaması sebebiyle şunu sormak istiyorum Konuyu Tüketici Mahkemesine taşırken avukat mı tuttun ya da tutman gerekiyor Bu kısım nasıl işliyor

  • Oled panellerin hala gelişmediğinin gerçek göstergesi.

    Kimse gidip bende olmuyor ben bu genele girmiyorum tribine girmesin istisnalar kaideyi bozmaz.

    Miniled ve mikroled teknolojilerinin geliştirilmesi lazım. TN ve IPS'e alternatif ancak bunlar olur. Yoksa Oled gerçekten sıkıntı.

    Telefonlarda bile bu böyle. Apple bile truetone vs diyerek bu yıllar sonra gerçekleşen sararma sorununun önüne geçmeye çalışıyor.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • RocheBobois kullanıcısına yanıt

    Merhaba avukat tutmadım internetten tüketici hakları mevzuat larini detaylı inceledim. Ve TV nin sorunu hakkında her duruşmada epeyce bir delil ekledim . Mahkemede ayrıca farklı birşey konuşmama bile gerek kalmadı talebimi tekrarladım misli ile degisim kazandım


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • High Sierra kullanıcısına yanıt

    Oled2018 modeli idi yeni modeller oled yanığı konusunda daha az riskli . Aldığım zamankı modeller sikintiliydi


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • TurkeyStar kullanıcısına yanıt
    Çok geçmiş olsun hocam. Umarım üzerine 4k para verdiğiniz değişim ğrününde aynı sıkıntıları yaşamazsınız.

    Şunu öğrenmek istiyorum. Yanlış değilsem Samsung ve Philips TVler TR montaj ürünleri. Bazen kasa açıklığı sıkıntıları vs yaşanıyordu.

    LG için üretim montaj konusunda nasıl bir tercih yapılmakta, herhangi bir ürün detayı var mıdır? Belki üretim yerinden dolayı sorunlu ürünlerin denk geldiği parti vardır diye düşünüyorum. Sonuçta OLED ekranda ölü pikseller oluşması kronik bir hata, fakat panelin arızası montaj esnasında da gerçekleşmiş olabilir değil mi? Çok ufak bir sebep olsa bile.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi High Sierra -- 22 Mart 2023; 14:53:44 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • High Sierra kullanıcısına yanıt

    Montaj hatası olacağını sanmıyorum çünkü yurt dışında b7 modelinde aynı sorunlari yasayan kullanıcılar vardı . Değişim yapılan panellerdede oled yanığı ve ölü pikseller vardı ilk kullanımda karsilasanlar olmuştu . Yani panelleri sikintiydi . Fakat şu bir gercek Türkiye'de yetkili servislerin çoğu sıkıntı sağlam ürünü bozuyorlar . Örnek Antalya'daki yetkili servis geldi TV ye yazılım yüklemeye yukleyemediiler 1 saat kadar uğraştılar . Adamlar tüm beyaz eşyalarin servisiymis . Onlar gitti kendim yükledim yazılımı . Farklı bir şehirdeki LG servisine sorup bana mail ile indirme linki yollamışlardi


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • TurkeyStar kullanıcısına yanıt

    Teşekkürler.

  • Milyonlarca olunca Takvim sürmanşetleri gibi olmuş :)


    Milyonlarca Emekliye Müjde: Evinizde Bu Model TV'niz Varsa Başvuruyu Kaçırmayın (ayrıntılar 5. sayfada)

  • jubeii kullanıcısına yanıt

    satıcılar çatır çatır istismar etmiyor aslında. yasayı dolar kuruna göre düzenlemeye başladıkları gün ülkede zaten ha başladı ha başlayacak olan dolarizasyon çığ gibi yayılacağından yapamıyorlar. satıcılar ise -hepsinin açısından bahsetmiyorum- eğer dolar kuruna göre öderlerse maliye ile başlarının belaya gireceğini bildiği için cesaret edemiyor.

  • E_Y_B_H_P_T E kullanıcısına yanıt

    Merhaba öneriniz üzerine başlığı degistirdim


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • TurkeyStar kullanıcısına yanıt

    Merhaba ilk mesajın oldukça uzun kimse okumaz, telefonda sayfa dondu hatta :) Ben de üşenmedim baştan ele aldım. İstersen bu şekilde yaz. Bir de dosyalarını Google Drive'a eklersen daha iyi olur. Bütün bunların hepsi öneri elbette, yanlış anlaşılmasın.


    Bir de başlığı daha düzgün formatta ele alırsak iyi olur: Garanti Bitse De Hak Arama Bitmedi! OLED Yanığında Tüketici Mahkemesi Süreçleri






    Merhaba DonanımHaber Forum Sakinleri,


    Bir süredir zorlu ama sonu güzel biten hak arama mücadelem oldu. Bütün süreci tek tek anlatacağım. Yazı biraz uzun ama inşallah benzer sorun yaşayanlara rehber olacağı kanaatindeyim.


    İlginize ve desteğinize teşekkürler.



    1 – Garanti Bitimi Başlayan Sorunlar:


    2018 yılında MediaMarkt’tan LG markasına ait OLED55B7V model televizyonu 7499 TL’ye satın aldım. TV’nin garantisi bittikten sonra ekranda renkler bukalemun gibi olmaya başladı. Özellikle kırmızı tonlarda siyahlıklar, lekeler ve logo yanığı (burn-in) oluştuğunu fark ettim. İnternette de araştırdığımda çokça aynı sorunları yaşayanları gördüm. Özellikle Şikayetvar’da garantisi bittikten sonra kısa süre sonra bu sorunu yaşayanların TV’leri LG tarafından ücretsiz değiştirildiğini okudum.



    2 – LG ile İletişim:


    Yaşadığım sorunu LG’ye haberdar ettim. Servis yolladılar. Servis kontrolde “Oled Görüntü Tutulması” şeklinde tutanak tuttu. LG Merkez sorunun çözümünde %50 indirim teklifinde bulunarak 6500 TL civarı ücret istedi. Bunu kabul etmedim. Yaşadığım sorunu LG’nin CEO’suna kadar yazdım ama fakat değişen olmadı %50 teklifinde direttiler. Bir süre sonra forumdaki arkadaşlarla Burak Bey’in sayesinde tekrar LG’nin karşısına çıktık. Bu sefer “ücretsiz değiştireceğiz” dediler ama 3 ay kadar oyalandık. Ses çıkmayınca hukuki haklarımı aramaya başladım.



    3 – Tüketici Hakem Heyetine Başvurum:


    Tüketici Hakem Heyetine başvuru esnasında oradaki bir görevli bana davayı MediaMarkt’a değil LG’ye açmam gerektiğini söyledi. Bunun üzerine ben de 20 sayfadan fazla çıktı ile oluşturduğum başvuru evraklarımı Tüketici Hakem Heyetine sundum. LG avukatları bir takım yazılar ve emsal kararlar ile -bilirkişi bile gelmeden- davamın reddini sağladılar. Ben para iadesi için LG’ye dava açmıştım. Meğerse para iadesi için satın alınan yere yani MediaMarkt’a; eğer tamir veya misli ile değişim isteniyorsa LG’ye dava açılmalıymış. Başvuru esnasında çok bilmiş görevli beni yanılttı.


    4 – Tüketici Mahkemesine Başvurum:


    Hiç vakit kaybetmeden davamı Tüketici Mahkemesine taşıdım. Tüketici Mahkemesinde kendim savunma yaptım ve Tüketi Hakem Heyeti Kararına red davası açtım. Duruşmalara LG Avukatları katılmadı ve ilk duruşma sonrası bilirkişi geldi. Ve bu raporu hazırladı:


    [ Küçük bir ekleme : Bilirkişi geldiği sıralarda biz forumdan bu TV'de aynı sorunu yaşayanlar WhatsApp grubu kurmuştuk. Burak Bey, LG'ye liste halinde sayımızı bildirdi. LG, listede bulunan her kullanıcının TV'sinin panellerini ücretsiz değiştirmeyi kabul etti. Beni de aradılar. Ben ancak üst model verirlerse kabul edeceğimi söyledim. Sadece panel değiştiriririz dediler, davam sürdüğü için davamı geri çekmedim, çünkü karşı tarafın avukat ücreti masrafları bana yıkılacaktı. Bu arada panelleri değişenler oldu, yeni gelen panellerin çoğunda ölü piksel sorunları vardı. Hatta 3-4 defa üst üste değişenler bile oldu, yine ölü pikselli geldi, oralar fiyasko zaten, aşağıda onların da fotoğraflarını ekledim, o arkadaşlar ne yaptılar sonra bilmiyorum.]


    4.1 – Bilirkişi Raporu


    Alıntı

    metni:

    BİLİRKİŞİ RAPORU
    DAVA : Alıcının Hakem Kurulu Kararına İtirazı
    A-Dava Örgüsü Özetle:
    1-Davacı Tarafın Dava Dilekçesinde Özetle:"Satın almış olduğu ürünün garantisi biter bitmez üründe arızaların yansıdığı üründeki gizli hileden dolayı garanti süresinin geçersiz sayılması gerektiğini ,Satıcı LG bu durumdan haberdar olduğunu bu sebeple yeni bir tv alınması durumunda iskonto yapılabileceğini belirtmiş dava konusu Kepez Tüketici Hakem Heyetinin 31.08.2021 tarih sayılı kararının kaldırılmasını ve yargılama kararlarının karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir." 
    2- Davalı Tarafın Cevap Dilekçesinde Özetle:"DAVA KONUSU CİHAZIN GARANTİ SÜRESI DOLDUĞUNDAN YÜRÜRLÜKTEKI MEVZUAT UYARINCA TÜKETİCİNİN SEÇİMLİK HAKLARINI TALEP ETME HAKKI BULUNMAMAKTADIR. DAVACI TARAFIN TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN’UN 8/1 VE 2.BENDİNDE SAYILAN HAKLARDAN BİRİNİ TALEP EDEBİLMESİ İÇİN ÖNCELİKLE ORTADA CİHAZIN YASAL GARANTİ SÜRESİ İÇERİSİNDE MEYDANA GELMİŞ ÜRETİM VEYA İTHALAT KAYNAKLI BİR AYIBIN VARLIĞI GEREKLİDİR. AYIBIN TANIMI 6502 SAYILI KANUNUN 8. MADDESİNDE AÇIKÇA BELİRTİLMİŞTİR. TÜKETİCİ TARAFINDAN AYIP OLARAK NİTELENDİRİLEN EKRANDA LOGO YAPIŞMASI DURUMU ÜRETİMSEL BİR ARIZA OLMAYIP KULLANICININ KULLANIM AYKIRILIKLARININ SONUCUNDA OLUŞAN BİR DURUMDUR VE AYIP OLARAK NİTELENDİRİLEMEZ. TÜKETİCİ DAVACININ SEÇİMLİK HAKLARINI KULLANIRKEN OBJEKTİF İYİ NİYET KURALLARINI GÖZETMESİ GEREKMEKTEDİR.Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle işbu haksız ve hukuka aykırı davanın reddine ve T.C. Kepez İlçe Tüketici Hakem Heyeti'nin 31.08.2021 tarihli ve nolu kararının onanmasına karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini müvekkil şirket adına saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz."

    B- Bilirkişi görevlendirmesi: Taraflar arasında görülen iş bu davanın 12.11.2021 tarihli duruşmasında "3-Dosyanın re'sen seçilecek bir elektrik mühendisine tevdi ile TV üzerinde yerinde inceleme ile ayıp olup olmadığı, ayıbın gizli ve üretimden kaynaklı olup olmadığı, giderilip giderilmediği ve giderim bedeli hususlarında davacının iddiaları ve davalının savunmaları doğrultusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine, bilirkişiye 400,00 Tl ücret takdirine, eksik delil avansı olan 350,00 Tl yatırması için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedileceğinin ihtarına içerikli davacı vekiline tebligat çıkartılmasına," kararı verilmiştir.
    C- İNCELEME VE GEREKÇEBahse konu TV 14.08.2018 Tarihinde 7.499 TL bedelle satın alındığı tespit edilmiştir.
    Bahse Konu TV'nin 21.04.2021 Tarihli arıza formu yer almış burada GARANTİ SÜRESİ BİTTİĞİ İÇİN Panel değişim fiyatı verildiği tespit edilmiştir. 
    Cihazın panelinde üretimden kaynaklı Arıza bulutlanma ölü piksel ve OLED yanığı tespit edilmiştir. Bu arızaya istinaden Tespit formu Ek -1 de sunulmuştur.
    D- DAVA KONUSU OLAYLA İLGİLİ HUKUKİ MEVZUAT6502 Sayılı kanunun Tüketicinin seçimlik haklarıMADDE 11 – (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.(2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.(3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.(4) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Ancak, bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede yer alan mallara ilişkin, tüketicinin ücretsiz onarım talebi, yönetmelikte belirlenen azami tamir süresi içinde yerine getirilir. Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.(5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir.(6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.ZamanaşımıMADDE 16 – (1) Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı hizmetten sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, hizmetin ifası tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir.(2) Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz.

    SONUÇ VE KANAAT
    Yukarıda açıklanan Detaylı incelemeler ve Dava dosyasındaki Tüm veriler ışığında;
    Dava konusu TV'nin üretimden kaynaklı ölü piksel ve OLED yanığı tespit edilmiştir. Bu arızaya istinaden Tespit formu Ek -1 de sunulmuştur.
    Ancak Davacının iddiası olan TV marka modelinin Tümünün veya Birçoğunun böyle olması dolayısıyla serinin ayıplı olmasının tespit edilmesi için bu TV marka modelinin bireysel olarak değilde tüm serilerinin incelenmesi gerektiğini bununda Ancak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ilgili birimlerince gerçekleştirilebileceğine ,
    Bu arızanın/hatanın Garanti Süresi dolduktan sonra Servis formunda da tespit edildiği , servisin ücretli panel değişikliği önerdiği Ancak tüketicinin birebir değişim istediği DOLAYISIYLA herhangi bir işlem yapılmadığı,
    Tespit ve Kanaat getirilmiş olup Kanaatlerimi Yüce Makamınıza Saygılarımla Sunarım.



    Bilirkişi Raporuna karşılık LG Avukatı bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, farklı bir bilirkişi ile tekrar kontrol sağlanmasını isteyen talepleri oldu yine davaya katılmadılar. Bu aşamada hakim bana LG tarafından para iadesi talep edemeyeceğimi, benim sadece satın aldığım yere (MediaMarkt'a) dava açabileceğimi, LG tarafından tamir veya misli ile değişim isteyebileceğimi 1 hafta süre içinde karar vermemi istedi, ben de aynı gün "Misli ile Değişim" talep ettim. Bir sonraki duruşmada karar verildi ve davayı kazandım.



    4.2 – Gerekçeli Karar*

    *Esas ve karar no sadece gerçekten dava açmış kişilerle paylaşacağım.


    Alıntı

    metni:
    GEREKÇELİ KARAR
    ESAS NO :KARAR NO :GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2022
    Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketicinin Hakem Kurulu Kararına İtirazı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Davacı vekili dava dilekçesinde;Antalya Kepez İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 31/08/2021 tarih ve sayılı kararına itiraz ederek kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı asıl cevap dilekçesinde; davanın reddine ve T.C. Kepez İlçe Tüketici Hakem Heyeti'nin 31.08.2021 tarihli ve nolu kararının onanmasına karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
    Antalya Kepez İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 31/08/2021 tarih ve karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Tüketicinin 14/08/2018 tarihinde almış olduğu LG marka TV'yi çok fazla kullanmadığı halde garantisinin bittiğinden sonra arıza meydana geldiğini sonra gizli ayıp kronik arıza olduğunu öğrendiğini bu sebeple ödemiş olduğu ürünün fatura tutarının yasal faizle iadesi amacıyla hakem heyetine başvuruda bulunduğu ve THH 'nin 31/08/2021 tarihli kararı ile hakem heyetince tüketicinin talebinin reddine karar verildiği, kararın davacı şirkete tebliğ tarihine göre Mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
    T.C. ANTALYA 4. TÜKETİCİ MAHKEMESİ ... Esas ... Karar No
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince verilen hakem heyeti kararının iptali isteminden kaynaklanmaktadır. Mahkememizce tarafların savunmaları ve itirazları doğrultusunda dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda: "Dava konusu TV'nin üretimden kaynaklı ölü piksel ve ÖLED yanığı tespit edilmiştir.Ancak Davacının iddiası olan TV marka modelinin Tümünün veya Birçoğunun böyle olması dolayısıyla serinin ayıplı olmasının tespit edilmesi için bu TV marka modelinin bireysel olarak değilde tüm serilerinin incelenmesi gerektiğini bununda Ancak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ilgili birimlerince gerçekleştirilebileceğine, Bu arızanın/hatanın Garanti Süresi dolduktan sonra Servis formunda da tespit edildiği , servisin ücretli panel değişikliği önerdiği ancak tüketicinin birebir değişim istediği DOLAYISIYLA herhangi bir işlem yapılmadığı kanaatini belirtmiştir.
    Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinden 14.08.2020 tarihinde satın alınan cihazın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, bu ayıbın zaman aşımı hükümlerine tabi olmadığı, tüketicinin buna katlanmasının istenilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
    Ürünün satıcısının Mediamarkt LTD.ŞTİ olduğu fakat hakem heyetine ithalatçı firma aleyhine başvurulduğu 6502 sayılı yasa 11/2 madde uyarınca ayıp halinde ithalatçı firmaya karşı ücretsiz onarım ve misli ile değişim hakları kullanılabilecek olmakla hakem heyetince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep edildiğinden red kararı verildiği görüldü. Davacının netice-i talebini misli ile değişim olarak açıkladığı bu hususta 27.01.2022 tarihli dilekçe sunduğu görüldü. Bu kapsamda davacının ithalatçı firmaya yönelik misli ile değişim talebinin yerinde olduğu kanaati ile davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
    HÜKÜM:Gerekçesi açıklandığı üzere;
    1-Davanın KABULÜNE,2-Antalya/ Kepez THH'nin 31/08/2021 tarih sayılı kararınınİPTALİNE, dava konusu ürünün misli ile değişimine, eski cihazın ithalatçı firmaya iadesine,3-Tüketici harçtan muaf olmakla harç alınmasına yer olmadığına,4-Davacı tarafından yapılan 499,50-TL yargılama giderlerinin davalidan alınarak davacıya verilmesine,5-6502 sayılı yasanın 73/8.Maddesi gereğince kararın bir suretinin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden Gümrük ve Ticaret Bakanlığına gönderilmesine, aynı madde gereğince kararın bir suretinin ilgili Tüketici Hakem Heyetine gönderilmesine, Dair, davacının yüzüne karşı, davalinin yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10.05.2022



    4.3 – TV Teslim Süreci


    LG Avukatı yine yoktu. Dava masraflarını LG bana geri ödedi. LG ile görüştüğümde ellerinde B7 muadili kalmadığını, onun yerine ellerinde sadece B1 modelini verebileceklerini söylediler, ben de kabul etmedim. Elimde zaten karar olduğu için acele etmedim, ara ara yokladım. 2 ay sonra C2 veya G2 modeli istiyorum dedim, ellerinde C2 olduğunu 4900 TL fark teklifinde bulundular ben de kabul ederek yeni TV'me kavuştum.


    5 - WhatsApp Grubumuzdakilere LG'nin Ücretsiz Değiştirdiği Panellerdeki Sorunlar


    //////////////

    Google Drive linki olarak ekle

    //////////////


    6 - Dava Dosyama Eklediğim Bazı Dosyalar


    //////////////

    Google Drive linki olarak ekle

    //////////////


    7 - Dava Dosyama Eklediğim İnternetten Bulduğum Emsal Kararlar


    Alıntı

    metni:
    T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE:2017/13-650K: 2020/301T:12.3.2020DAVA: 1. Taraflar arasındaki "ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 5. Tüketici Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:KARAR:I. YARGILAMA SÜRECİDavacı İstemi:4. Davacı 24.05.2012 tarihli dava dilekçesinde; 01.06.2009 tarihinde 4.500TL bedelle davalıdan satın aldığı S. marka televizyonun 03.05.2012 tarihinde arızalandığını, yetkili servis ile görüşüldüğünde cihazın garanti süresi dolduğundan tamirin ücretli olarak yapılabileceğinin söylendiğini, arızanın televizyonun panelinden kaynaklandığını, bu teknolojideki bir televizyonda en önemli parçanın panel olması nedeniyle tamirinin gerektirdiği ücretle yeni bir televizyon dahi alınabileceğini, kullanım hatası olmaksızın üretim hatasından kaynaklanan bu tip bir arızanın cihazın kullanım süresini kısaltabileceği hususunda kendisine servis tarafından bilgi verildiğini ancak ileri derecede teknik ve detaylı bir analizi gerektirecek kadar gizli ayıbı bünyesinde barındıran kusurlu cihazın mevcudiyeti halinde üreticilerin 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 96. maddesi çerçevesinde ve on yıllık zamanaşımına tabi şekilde sorumluluklarının bulunduğunu, cihaza ödenen ücret göz önüne alındığında beklenen kalitenin sağlanamadığını ve cihazın lüzumlu vasfında ortaya çıkan esaslı kusurun kullanım ömrünü de kısalttığını ileri sürerek ürün bedelinin davalıdan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı Cevabı:5. Davalı vekili; 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 13. ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik'in 13. maddesi hükmü gereği müvekkilinin satılan malı garanti süresi içerisinde meydana gelen arızalar halinde ücretsiz onarım yükümlülüğünde olduğunu, ancak davacının iki yıllık garanti süresi geçtikten çok sonra ortaya çıkan arıza ile ilgili olarak açtığı davanın haksız ve mesnetsiz bulunduğunu, nitekim Kanun'un 4. maddesinde açıkça ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile bu tip davalarda zamanaşımının malın tesliminden itibaren iki yıl olarak düzenlendiğini, davanın bu yönden de reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararı:6. Ankara 5. Tüketici Mahkemesi'nin 14.02.2013 tarihli ve 2012/813 E., 2013/172 K. sayılı kararı ile; dava konusu televizyonun anakartında meydana gelen arızanın üretimden kaynaklı olduğu, zamanla ve kullanıldıkça ortaya çıkan arızanın üründen beklenen faydanın sağlanmasına engel teşkil ettiği, davalının söz konusu gizli ayıp nedeniyle zamanaşımından faydalanamayacağı ve tüketicinin seçimlik haklarına karşı sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ürünün davalıya iadesiyle satış bedeli 4.500TL'nin iade tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Özel Daire Bozma Kararı:7. Yerel Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.8. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 07.11.2013 tarihli ve 2013/15574 E., 2013/27664 K. sayılı kararı ile; "Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde ürün bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Yapılan bilirkişi incelemesinde üründe anakart arızasının bulunduğu ve üretimden kaynaklı gizli ayıp teşkil ettiği bildirilmiş, mahkemece bu doğrultuda davanın kabulüne karar verilmiştir. 4077 Sayılı Kanun'un 13. maddesinde garanti süresinin malın teslimi ile başlayacağı, satıcının garanti belgesi kapsamındaki malların bu süre içerisinde arızalanması halinde malı hiçbir ücret talep etmeden tamir etmekle yükümlü olduğu, 4. maddesinde ise ayıplı maldan sorumluluğun, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ayıbın tüketiciden sağlayıcının ağır kusuru veya hilesi ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinin işlemeyeceği açıkça düzenlenmiştir. 1.6.2009 tarihinde satın alınan televizyonun tesliminden itibaren yaklaşık 3 yılın hitamında ve garanti süresi dolduktan sonra arızalanması ve ayıbın hile ile gizlendiği de ileri sürülüp ispatlanmamış olması karşısında davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir." şeklindeki gerekçeyle hüküm bozulmuştur.Direnme Kararı:9. Mahkemece 27.03.2014 tarihli ve 2014/315 E., 2014/678 K. sayılı karar ile; ilk karar gerekçelerinin yanında "ürünün garanti süresi iki yıl olmakla birlikte kullanım ömrünün 10 yıl olduğu, oldukça pahalı bir bedelle markasına ve kalitesine olan güven nedeniyle satın alınan ve kullanım ömrü 10 yıl olan dava konusu ürünün davacının kullanım hatası olmaksızın kullanılamaz hale geldiği, ürünün ana kartının arızalı olduğu anlaşıldığından dosyada mevcut bilirkişi raporu dosya içeriğine uygun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu" şeklindeki gerekçeyle direnme kararı verilmiştir.Direnme Kararının Temyizi:10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.II. UYUŞMAZLIK11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; garanti süresi dolduktan sonra meydana çıkan üretimden kaynaklı gizli ayıp iddiasına dayalı olarak tüketicinin bedel iadesi istemiyle açtığı davada 4077 Sayılı Kanun'un 4. maddesinde ayıba karşı sorumluluk ile ilgili olarak düzenlenen iki yıllık zamanaşımı süresinin somut olay bakımından uygulanmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.III. GEREKÇE12. Uuşmazlığın çözümünde öncelikle zamanaşımı kavramına kısaca değinmek gerekir.13. 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 125-140., 6098 Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 146-161. maddeleri arasında düzenlenen zamanaşımı, hakkın ileri sürülmesini engelleyici nitelikte olup alacak hakkının alacaklı tarafından yasanın öngördüğü süre ve koşullar içinde talep edilmemesi halinde dava yoluyla elde edilebilme olanağından yoksun kalınması sonucunu doğurur.14. Zamanaşımına uğrayan alacağın tahsili hususunda devlet kendi gücünü kullanmaktan vazgeçmekte, böylece söz konusu alacağın ödenip ödenmemesi keyfiyeti borçlunun iradesine bırakılmaktadır. Şu halde zamanaşımına uğrayan alacak ortadan kalkmamakla beraber artık doğal bir borç (Obligatio naturalis) haline gelmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki, alacağın salt zamanaşımına uğramış olması, onun eksik bir borca dönüşmesi için yeterli olmayıp borçlunun kendisine karşı açılmış olan alacak davasında alacaklıya yönelik bir def'ide bulunması şarttır (Reisoğlu, S.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 1998, s.334 vd.; Kuru, B./A., R./Y., E.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 1995, s.304 vd.; Üstündağ, S.: Medeni Yargılama Hukuku, İstanbul 1997, s.346 vd.; Pekcanıtez, H./Atalay, O./Özekes, M.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2009, s.323; HGK'nın 05.02.2019 tarihli ve 2018/21-523 E., 2019/70 K. sayılı; 3.5.2006 tarihli ve 2006/4-232 E., 2006/269 K. sayılı kararları).15. Yargıtayın istikrar kazanmış son uygulamalarına göre, zamanaşımı hukuki niteliği itibariyle, maddi hukuktan kaynaklanan bir defi olup, usul hukuku anlamında ise bir savunma aracıdır [Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, Cilt:II, s.1761; Von Tuhr,A.: Borçlar Hukuku (C. Edege Çevirisi), Ankara 1983, s.688 vd.; Canbolat, F.: Def'i ve İtiraz Arasındaki Farklar ve İleri Sürülmesinin Hukuki Sonuçları, EÜHF Dergisi, Cilt:III, Sayı:1, Kayseri 2008, s.255 vd.; HGK'nın 23.05.2019 tarihli ve 2017/13-563 E., 2019/605 K. sayılı, 04.10.2018 tarihli ve 2017/4-1420 E., 2018/1419 K. sayılı; 12.03.2014 tarihli ve 2013/4-544 E., 2013/315 K.sayılı kararları].16. Nitekim, Türk-İsviçre öğretisinde ağırlıklı görüşün ve İsviçre Federal Mahkemesi'nin de, zamanaşımını maddi hukuka ilişkin bir kavram olarak kabul ettikleri anlaşılmaktadır (Erdem, M.: Özel Hukukta Zamanaşımı, 1. Baskı, İstanbul 2010, s.8, dipnot 15-16).17. Hem mülga BK'nın 125. maddesi hem de TBK'nın 146. maddesiyle alacak haklarının tabi olacağı genel zamanaşımı süresi on yıl olarak düzenlemiştir. Ancak madde metninde de açıklandığı üzere kanun koyucu tarafından bunun aksine yasal düzenleme yapılabilir.18. Nitekim yürürlük tarihi itibariyle somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken 4077 Sayılı TKHK'nın tüketicinin ayıp nedeniyle sahip olduğu seçimlik haklara ilişkin zamanaşımı süresini öngören 4/4. maddesi şu şekildedir:"Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz."19. Bu düzenlemeye göre ayıptan sorumluluk, ayıp sonradan ortaya çıkmış olsa dahi iki (tatil amaçlı taşınmazlarda beş) yıllık zamanaşımı süresiyle sınırlıdır. Kural bu olmakla birlikte maddenin son cümlesinde istisna öngörülmüş ve ağır kusur veya hile ile ayıbı tüketiciden gizleyen satıcının zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı hüküm altına alınmıştır.20. Bir başka anlatımla; ayıplı mal hükümlerine göre satıcı ve onunla birlikte mesul olan kişilerin tüketicilerin seçimlik haklarından sorumluluğu, her alacak iddiasında olduğu gibi, zamanaşımına tabidir. TKHK'da bu süre yukarıda açıklandığı üzere iki yıl ise de kanun koyucu bu kısa süreli zamanaşımını öngörürken bir yandan da bazı durumlarda bu süreyle bağlı olmanın kanunun ruhuna aykırı mağduriyetler doğuracağını öngörerek ayıbın ağır kusur ve hile ile tüketiciden gizlenmesi haline ilişkin istisnalar getirmiştir. Ağır kusur veya hile ile ayıbın gizlendiğini ispat yükü kuşkusuz tüketiciye aittir.21. Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık irdelendiğinde; her tüketim malının belli bir kullanım ömrü olması tabii ise de günümüz teknolojik koşullarında üreticilerin piyasaya sürdükleri dayanıklı tüketim mallarının asli parçalarını oluştururken üründen beklenen mutat ömrü karşılayacak donanımı sunması gerekir. Tüketici bu haklı beklenti ve güvenle hareket eder. Aksi halde, yani garanti süresinin dolmasından sonra üretimdeki hata sebebiyle malın tümüyle işlevsiz hale gelmesi riskini ve hiçbir kusuru olmamasına rağmen bundan doğan sorumluluğunun salt kendisi üzerinde kalacağını bilse tüketici bu malı satın almayacaktır. Somut olayda davacı tüketicinin, sözleşme tarihi koşullarına göre yüksek bir bedelle satın aldığı televizyondan beklentisinin, ileri teknolojiyle ve titizlikle üretilmiş, kaliteli ve sağlam bir elektronik cihaz almak olduğu açıktır. Ne var ki söz konusu cihaz garanti süresinin dolmasının akabinde arızalanmış ve bu arıza sebebiyle kullanılamaz hale gelmiştir. Davacı, onarım talep ettiğinde garanti süresinin dolduğu belirtilerek neredeyse yeni bir televizyon alabileceği miktarda tamir ücreti istenmesi üzerine eldeki davayı açmak zorunda kaldığını ifade etmiştir. Yapılan yargılamada, televizyonun anakartında meydana gelen ve görüntü vermemesine sebep olan arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp mahiyetinde olduğu, zamana bağlı olarak ortaya çıktığı ve kullanıcı hatasının bulunmadığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Bir elektronik cihazın anakartının onun asli fonksiyonlarını yerine getirmesini sağladığı genel hayat tecrübesiyle de malümdur. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde satın alınan maldaki üretimden kaynaklı ayıbın ağır kusurla tüketiciden gizlendiğinin kabulü gerekir. Bu halde üretici yanında satıcı da tüketicinin seçimlik haklarından sorumlu tutulmalıdır.22. Hal böyle olunca Mahkemece davalının zamanaşımı defi yerinde görülmeyerek verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup yerindedir.23. Sonuç itibariyle yukarıda açıklanan genişletilmiş gerekçelerle direnme kararının onanması gerekir.SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,Aşağıda dökümü yazılı (282,15TL) harcın temyiz edenden alınmasına,6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-1. maddesine göre karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.03.2020 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.




    Alıntı

    metni:
    T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE. 2017/13-650K. 2020/301T. 12.3.2020* AYIP İDDİASINA DAYALI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN ÇERÇEVESİNDE ÜRÜN BEDELİNİN İADESİ İSTEMİ ( Televizyonun Anakartında Meydana Gelen ve Görüntü Vermemesine Sebep Olan Arızanın Üretimden Kaynaklı Gizli Ayıp Mahiyetinde Olduğu Zamana Bağlı Olarak Ortaya Çıktığı ve Kullanıcı Hatasının Bulunmadığının Tespit Edildiği - Satın Alınan Maldaki Üretimden Kaynaklı Ayıbın Ağır Kusurla Tüketiciden Gizlendiğinin Kabulü Gerektiği/Üretici Yanında Satıcının da Tüketicinin Seçimlik Haklarından Sorumlu Tutulması Gerektiği )* SATIN ALINAN CİHAZIN GARANTİ SÜRESİ DOLDUKTAN SONRA ARIZAZLANMASI ( Davacı Tüketicinin Sözleşme Tarihi Koşullarına Göre Yüksek Bir Bedelle Satın Aldığı Televizyondan Beklentisinin İleri Teknolojiyle ve Titizlikle Üretilmiş Kaliteli ve Sağlam Bir Elektronik Cihaz Almak Olduğu - Cihazın Arıza Sebebiyle Kullanılamaz Hale Geldiği/Davacının Onarım Talebine Garanti Süresinin Dolduğu Belirtilerek Yüksek Tamir Ücreti İstendiği )* ZAMANAŞIMI DEFİNİN YERİNDE OLMAMASI ( Televizyonun Anakartında Meydana Gelen ve Görüntü Vermemesine Sebep Olan Arızanın Üretimden Kaynaklı Gizli Ayıp Mahiyetinde Olduğunun Anlaşıldığı - Bir Elektronik Cihazın Anakartının Onun Asli Fonksiyonlarını Yerine Getirmesini Sağladığı Genel Hayat Tecrübesiyle de Malum Olduğu ve Üretimden Kaynaklı Ayıbın Ağır Kusurla Tüketiciden Gizlendiğinin Kabulü Gerektiği/Davalının Zamanaşımı Defi Yerinde Görülmeyerek Verilen Direnme Kararının Usul ve Yasaya Uygun Olduğu )* AYIBIN HİLE İLE GİZLENMESİ ( Ayıplı Mal Hükümlerine Göre Satıcı ve Onunla Birlikte Mesul Olan Kişilerin Tüketicilerin Seçimlik Haklarından Sorumluluğunun Zamanaşımına Tabi Olduğu - TKHK'da Bu Süre İki Yıl ise de Kanun Koyucunun Bazı Durumlarda Bu Süreyle Bağlı Olmanın Kanunun Ruhuna Aykırı Mağduriyetler Doğuracağını Öngörerek Ayıbın Ağır Kusur ve Hile ile Tüketiciden Gizlenmesi Haline İlişkin İstisnalar Getirdiği/Ağır Kusur veya Hile ile Ayıbın Gizlendiğini İspat Yükünün Tüketiciye Ait Olduğu )* TÜKETİM MALININ BELLİ BİR KULLANIM ÖMRÜ OLMASI ( Üreticilerin Piyasaya Sürdükleri Dayanıklı Tüketim Mallarının Asli Parçalarını Oluştururken Üründen Beklenen Mutat Ömrü Karşılayacak Donanımı Sunması Gerektiği - Tüketicinin Bu Haklı Beklenti ve Güvenle Hareket Ettiği/Garanti Süresinin Dolmasından Sonra Üretimdeki Hata Sebebiyle Malın Tümüyle İşlevsiz Hale Gelmesi Riskini ve Kusuru Olmamasına Rağmen Sorumluluğun Salt Kendisi Üzerinde Kalacağını Bilse Tüketicinin Malı Satın Almayacağının Belirtildiği )818/m.96,1254077/m.4,136098/m.146Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik/m.13ÖZET : Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde ürün bedelinin iadesi istemine ilişkindir.Davacı tüketicinin, sözleşme tarihi koşullarına göre yüksek bir bedelle satın aldığı televizyondan beklentisinin, ileri teknolojiyle ve titizlikle üretilmiş, kaliteli ve sağlam bir elektronik cihaz almak olduğu açıktır. Ne var ki söz konusu cihaz garanti süresinin dolmasının akabinde arızalanmış ve bu arıza sebebiyle kullanılamaz hale gelmiştir. Davacı, onarım talep ettiğinde garanti süresinin dolduğu belirtilerek neredeyse yeni bir televizyon alabileceği miktarda tamir ücreti istenmesi üzerine eldeki davayı açmak zorunda kaldığını ifade etmiştir.Yargılamada, televizyonun anakartında meydana gelen ve görüntü vermemesine sebep olan arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp mahiyetinde olduğu, zamana bağlı olarak ortaya çıktığı ve kullanıcı hatasının bulunmadığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Bir elektronik cihazın anakartının onun asli fonksiyonlarını yerine getirmesini sağladığı genel hayat tecrübesiyle de malumdur. Satın alınan maldaki üretimden kaynaklı ayıbın ağır kusurla tüketiciden gizlendiğinin kabulü gerekmekte olup üretici yanında satıcı da tüketicinin seçimlik haklarından sorumlu tutulmalıdır.Davalının zamanaşımı defi yerinde görülmeyerek verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup yerindedir.DAVA : 1. Taraflar arasındaki “ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 5. Tüketici Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:KARAR : I. YARGILAMA SÜRECİDavacı İstemi:4. Davacı 24.05.2012 tarihli dava dilekçesinde; 01.06.2009 tarihinde 4.500TL bedelle davalıdan satın aldığı S. marka televizyonun 03.05.2012 tarihinde arızalandığını, yetkili servis ile görüşüldüğünde cihazın garanti süresi dolduğundan tamirin ücretli olarak yapılabileceğinin söylendiğini, arızanın televizyonun panelinden kaynaklandığını, bu teknolojideki bir televizyonda en önemli parçanın panel olması nedeniyle tamirinin gerektirdiği ücretle yeni bir televizyon dahi alınabileceğini, kullanım hatası olmaksızın üretim hatasından kaynaklanan bu tip bir arızanın cihazın kullanım süresini kısaltabileceği hususunda kendisine servis tarafından bilgi verildiğini ancak ileri derecede teknik ve detaylı bir analizi gerektirecek kadar gizli ayıbı bünyesinde barındıran kusurlu cihazın mevcudiyeti hâlinde üreticilerin 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 96. maddesi çerçevesinde ve on yıllık zamanaşımına tabi şekilde sorumluluklarının bulunduğunu, cihaza ödenen ücret göz önüne alındığında beklenen kalitenin sağlanamadığını ve cihazın lüzumlu vasfında ortaya çıkan esaslı kusurun kullanım ömrünü de kısalttığını ileri sürerek ürün bedelinin davalıdan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı Cevabı:5. Davalı vekili; 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 13. ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik'in 13. maddesi hükmü gereği müvekkilinin satılan malı garanti süresi içerisinde meydana gelen arızalar hâlinde ücretsiz onarım yükümlülüğünde olduğunu, ancak davacının iki yıllık garanti süresi geçtikten çok sonra ortaya çıkan arıza ile ilgili olarak açtığı davanın haksız ve mesnetsiz bulunduğunu, nitekim Kanun'un 4. maddesinde açıkça ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile bu tip davalarda zamanaşımının malın tesliminden itibaren iki yıl olarak düzenlendiğini, davanın bu yönden de reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararı:6. Ankara 5. Tüketici Mahkemesi'nin 14.02.2013 tarihli ve 2012/813 E., 2013/172 K. sayılı kararı ile; dava konusu televizyonun anakartında meydana gelen arızanın üretimden kaynaklı olduğu, zamanla ve kullanıldıkça ortaya çıkan arızanın üründen beklenen faydanın sağlanmasına engel teşkil ettiği, davalının söz konusu gizli ayıp nedeniyle zamanaşımından faydalanamayacağı ve tüketicinin seçimlik haklarına karşı sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ürünün davalıya iadesiyle satış bedeli 4.500TL'nin iade tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Özel Daire Bozma Kararı:7. Yerel Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.8. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 07.11.2013 tarihli ve 2013/15574 E., 2013/27664 K. sayılı kararı ile; “Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde ürün bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Yapılan bilirkişi incelemesinde üründe anakart arızasının bulunduğu ve üretimden kaynaklı gizli ayıp teşkil ettiği bildirilmiş, mahkemece bu doğrultuda davanın kabulüne karar verilmiştir. 4077 Sayılı Kanun'un 13. maddesinde garanti süresinin malın teslimi ile başlayacağı, satıcının garanti belgesi kapsamındaki malların bu süre içerisinde arızalanması hâlinde malı hiçbir ücret talep etmeden tamir etmekle yükümlü olduğu, 4. maddesinde ise ayıplı maldan sorumluluğun, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ayıbın tüketiciden sağlayıcının ağır kusuru veya hilesi ile gizlenmesi hâlinde zamanaşımı süresinin işlemeyeceği açıkça düzenlenmiştir. 1.6.2009 tarihinde satın alınan televizyonun tesliminden itibaren yaklaşık 3 yılın hitamında ve garanti süresi dolduktan sonra arızalanması ve ayıbın hile ile gizlendiği de ileri sürülüp ispatlanmamış olması karşısında davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir…” şeklindeki gerekçeyle hüküm bozulmuştur.Direnme Kararı:9. Mahkemece 27.03.2014 tarihli ve 2014/315 E., 2014/678 K. sayılı karar ile; ilk karar gerekçelerinin yanında “ürünün garanti süresi iki yıl olmakla birlikte kullanım ömrünün 10 yıl olduğu, oldukça pahalı bir bedelle markasına ve kalitesine olan güven nedeniyle satın alınan ve kullanım ömrü 10 yıl olan dava konusu ürünün davacının kullanım hatası olmaksızın kullanılamaz hâle geldiği, ürünün ana kartının arızalı olduğu anlaşıldığından dosyada mevcut bilirkişi raporu dosya içeriğine uygun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu” şeklindeki gerekçeyle direnme kararı verilmiştir.Direnme Kararının Temyizi:10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.II. UYUŞMAZLIK11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; garanti süresi dolduktan sonra meydana çıkan üretimden kaynaklı gizli ayıp iddiasına dayalı olarak tüketicinin bedel iadesi istemiyle açtığı davada 4077 Sayılı Kanun'un 4. maddesinde ayıba karşı sorumluluk ile ilgili olarak düzenlenen iki yıllık zamanaşımı süresinin somut olay bakımından uygulanmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.III. GEREKÇE12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle zamanaşımı kavramına kısaca değinmek gerekir.13. 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 125-140., 6098 Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 146-161. maddeleri arasında düzenlenen zamanaşımı, hakkın ileri sürülmesini engelleyici nitelikte olup alacak hakkının alacaklı tarafından yasanın öngördüğü süre ve koşullar içinde talep edilmemesi hâlinde dava yoluyla elde edilebilme olanağından yoksun kalınması sonucunu doğurur.14. Zamanaşımına uğrayan alacağın tahsili hususunda devlet kendi gücünü kullanmaktan vazgeçmekte, böylece söz konusu alacağın ödenip ödenmemesi keyfiyeti borçlunun iradesine bırakılmaktadır. Şu hâlde zamanaşımına uğrayan alacak ortadan kalkmamakla beraber artık doğal bir borç (Obligatio naturalis) hâline gelmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki, alacağın salt zamanaşımına uğramış olması, onun eksik bir borca dönüşmesi için yeterli olmayıp borçlunun kendisine karşı açılmış olan alacak davasında alacaklıya yönelik bir def'ide bulunması şarttır (Reisoğlu, S.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 1998, s.334 vd.; Kuru, B./A., R./Y., E.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 1995, s.304 vd.; Üstündağ, S.: Medeni Yargılama Hukuku, İstanbul 1997, s.346 vd.; Pekcanıtez, H./Atalay, O./Özekes, M.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2009, s.323; HGK'nın 05.02.2019 tarihli ve 2018/21-523 E., 2019/70 K. sayılı; 3.5.2006 tarihli ve 2006/4-232 E., 2006/269 K. sayılı kararları).15. Yargıtayın istikrar kazanmış son uygulamalarına göre, zamanaşımı hukuki niteliği itibariyle, maddi hukuktan kaynaklanan bir defi olup, usul hukuku anlamında ise bir savunma aracıdır [Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, Cilt:II, s.1761; Von Tuhr,A.: Borçlar Hukuku (C. Edege Çevirisi), Ankara 1983, s.688 vd.; Canbolat, F.: Def'i ve İtiraz Arasındaki Farklar ve İleri Sürülmesinin Hukuki Sonuçları, EÜHF Dergisi, Cilt:III, Sayı:1, Kayseri 2008, s.255 vd.; HGK'nın 23.05.2019 tarihli ve 2017/13-563 E., 2019/605 K. sayılı, 04.10.2018 tarihli ve 2017/4-1420 E., 2018/1419 K. sayılı; 12.03.2014 tarihli ve 2013/4-544 E., 2013/315 K.sayılı kararları].16. Nitekim, Türk-İsviçre öğretisinde ağırlıklı görüşün ve İsviçre Federal Mahkemesi'nin de, zamanaşımını maddi hukuka ilişkin bir kavram olarak kabul ettikleri anlaşılmaktadır (Erdem, M.: Özel Hukukta Zamanaşımı, 1. Baskı, İstanbul 2010, s.8, dipnot 15-16).17. Hem mülga BK'nın 125. maddesi hem de TBK'nın 146. maddesiyle alacak haklarının tabi olacağı genel zamanaşımı süresi on yıl olarak düzenlemiştir. Ancak madde metninde de açıklandığı üzere kanun koyucu tarafından bunun aksine yasal düzenleme yapılabilir.18. Nitekim yürürlük tarihi itibariyle somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken 4077 Sayılı TKHK'nın tüketicinin ayıp nedeniyle sahip olduğu seçimlik haklara ilişkin zamanaşımı süresini öngören 4/4. maddesi şu şekildedir:“Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.”19. Bu düzenlemeye göre ayıptan sorumluluk, ayıp sonradan ortaya çıkmış olsa dahi iki (tatil amaçlı taşınmazlarda beş) yıllık zamanaşımı süresiyle sınırlıdır. Kural bu olmakla birlikte maddenin son cümlesinde istisna öngörülmüş ve ağır kusur veya hile ile ayıbı tüketiciden gizleyen satıcının zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı hüküm altına alınmıştır.20. Bir başka anlatımla; ayıplı mal hükümlerine göre satıcı ve onunla birlikte mesul olan kişilerin tüketicilerin seçimlik haklarından sorumluluğu, her alacak iddiasında olduğu gibi, zamanaşımına tabidir. TKHK'da bu süre yukarıda açıklandığı üzere iki yıl ise de kanun koyucu bu kısa süreli zamanaşımını öngörürken bir yandan da bazı durumlarda bu süreyle bağlı olmanın kanunun ruhuna aykırı mağduriyetler doğuracağını öngörerek ayıbın ağır kusur ve hile ile tüketiciden gizlenmesi hâline ilişkin istisnalar getirmiştir. Ağır kusur veya hile ile ayıbın gizlendiğini ispat yükü kuşkusuz tüketiciye aittir.21. Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık irdelendiğinde; her tüketim malının belli bir kullanım ömrü olması tabii ise de günümüz teknolojik koşullarında üreticilerin piyasaya sürdükleri dayanıklı tüketim mallarının asli parçalarını oluştururken üründen beklenen mutat ömrü karşılayacak donanımı sunması gerekir. Tüketici bu haklı beklenti ve güvenle hareket eder. Aksi hâlde, yani garanti süresinin dolmasından sonra üretimdeki hata sebebiyle malın tümüyle işlevsiz hâle gelmesi riskini ve hiçbir kusuru olmamasına rağmen bundan doğan sorumluluğunun salt kendisi üzerinde kalacağını bilse tüketici bu malı satın almayacaktır. Somut olayda davacı tüketicinin, sözleşme tarihi koşullarına göre yüksek bir bedelle satın aldığı televizyondan beklentisinin, ileri teknolojiyle ve titizlikle üretilmiş, kaliteli ve sağlam bir elektronik cihaz almak olduğu açıktır. Ne var ki söz konusu cihaz garanti süresinin dolmasının akabinde arızalanmış ve bu arıza sebebiyle kullanılamaz hâle gelmiştir. Davacı, onarım talep ettiğinde garanti süresinin dolduğu belirtilerek neredeyse yeni bir televizyon alabileceği miktarda tamir ücreti istenmesi üzerine eldeki davayı açmak zorunda kaldığını ifade etmiştir. Yapılan yargılamada, televizyonun anakartında meydana gelen ve görüntü vermemesine sebep olan arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp mahiyetinde olduğu, zamana bağlı olarak ortaya çıktığı ve kullanıcı hatasının bulunmadığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Bir elektronik cihazın anakartının onun asli fonksiyonlarını yerine getirmesini sağladığı genel hayat tecrübesiyle de malûmdur. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde satın alınan maldaki üretimden kaynaklı ayıbın ağır kusurla tüketiciden gizlendiğinin kabulü gerekir. Bu hâlde üretici yanında satıcı da tüketicinin seçimlik haklarından sorumlu tutulmalıdır.22. Hâl böyle olunca Mahkemece davalının zamanaşımı defi yerinde görülmeyerek verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup yerindedir.23. Sonuç itibariyle yukarıda açıklanan genişletilmiş gerekçelerle direnme kararının onanması gerekir.SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,Aşağıda dökümü yazılı (282,15TL) harcın temyiz edenden alınmasına,6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-1. maddesine göre karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.03.2020 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi




  • Ben de biraz önce tüketici hakem heyetine e-devlet üzerinden başvuruda bulundum, evet bütün belgeler ve başvuru online yapılabiliyor :)



    Tüketici hakem heyetinden bir sonuç çıkmaz ise bende dava açacağım. Verilen bilgiler ve gösterilen yol için çok teşekkürler.





  • Ben başvurumu yaptım tüketici hakem heyetine fatura ve servisle ilgili konuşmaları götürdüm.karsi taraftan savunma gelmedi daha dediler eğer red kararı cikarsa tüketici mahkemesine gidecegim

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Herkese merhaba hakem heyeti reddetti şimdi tüketici mahkemesine gideceğim itirazda bulunacağım

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • TurkeyStar kullanıcısına yanıt

    Benim başvurum da hakem heyeti tarafından reddedildi. Avukatım tüketici mahkemesine itirazda bulunacak.


    @TurkeyStar

    Mümkün ise, Gerekçeli karar Esas ve karar no tarafıma ilete bilir misiniz? Avukatıma bildireceğim. Teşekkürler.

  • Merhaba. 2017 mart ayında yaklaşık 7000 liraya samsung kavisli ekrana sahip tv aldım. Yaklaşık iki aydır tvnin ekranında yatay bir çizgi var ve çizginin alt kısmı az da olsa yeşil renkli. Samsung merkezden gelip kontrol ettiler ve 17500 lira karanlığında panel değişimi teklifini yaptılar. O an için düşüneyim dedim. Birkaç gün sonra merkez beni aradı ve panelin artık üretilmediğini ve panel fiyatına başka model bir tv verelim dediler. Henüz hangi modeli vereceklerini söylemediler. Burada bire bir değişim yani ücretsiz değişim isteğinde bulunabilir miyim? Ya da 17500 lira karşılığında sunacakları samsung tv piyasada zaten o fiyata satılıyorsa ne yapmalıyım?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.