Şimdi Ara

Yurt dışı alışverişlerinde gümrük vergisi sınırı bir kez daha düşürülüyor (31. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
727
Cevap
7
Favori
74.232
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
230 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2930313233
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ali222 A kullanıcısına yanıt
    insanların gazını almak, çok katı gözükmemek, bilse de bilmemezden gelerek tolere edeceği kadar tolerasnlı davranır. Mesela bir çok konuda örnek verebilirim bununla ilgili. En basitinden kira gelirlerinin düşük gösterilmesi, stopajların düşükten yatırılması gibi. Asgari ücretin üzerinde maaş alanların, patronları tarafından asgari ücretli gösterilmesi gibi. bilmiyor mu devlet bunları, istese müdahale edemez mi?

    bir kişinin hoşlanmadığı bir şeyi, o insanın gözüne soka soka yapmak, o insanda nasıl bir etki unsuru doğuruyorsa;

    Devlet gibi halk üzerinde mutlak otoriteye sahip bir olguya, men ettiği bir durumu gözüne soka soka, dalga geçercesine yapıyorsa, devlet onu artık tolere etmediği gibi, ağır yaptırım da uygular.

    Bötle durumda bulandırma denizi uyandırma kerizi mantığında sessiz, derinden ve kendine fayda sağlayacak kadar yaparsın yapacağını, karşında ki bilir ama bıyık altından güler, sende keyfini çıkarırsın.

    Zekayı beğenmeme ve küçümseme gibi bir durum söz konusu değil, Evde içki üretimi yasak iken, ama devlet bunun gerçekleştiğini biliyor, ancak üzerine gitmeyecek kadar büyük bir durum olmadığı için harekete geçmiyorken, sen kalkıp birde işin ticari boyutuna yani satışına giriyorsan yuh artık derim tabi. çÜnkü işlediğin suç 1 iken ve görmezden geliniyorken, 2. yi ve daha büyüğünü yapma cesaretini gösterebiliyorsun.

    Sonuç: Alkolün içine denatonyum benzoat maddesini eklediler.

    Ne oldu şimdi kim kazandı?




  • Vergi sınırı düşse ne olur düşmese ne olur. TL dibe vurmuş değer üstüne değer kaybediyor, eskisi gibi yurt dışından alış veriş yapan var mı ? Bir gym eldiveni almak istedim çinden, tl ye vurunca fiyatı 35 40 tl yapıyor. Eeee TR de de 55 60 TL arası hem de deneyerek alıyorum.

    JBL kulaklık araştırmıştım, vatanda fiyatı 270 TL amazonda 60 dolar. Ne fark var Allah aşkına ? Ne buradan alırım ne de yurt dışından. Yurt dışından alamıyorsam buradan da alıp vergi falan vermem eskisiyle idare ederim

    Kardeşim fransada şu anda. Herşey çok pahalı diyor , yani bize pahalı geliyor diyor. 2 gündür en uygun yemek fastfood ve big king burger 7,5 euro :)

    Yok insanlar öyle yapmış böyle yapmış diye birbirimizi suçlayacağımıza, geleceğimiz ne olacak neyin içindeyiz biz onu bir düşünmek lazım. Bırakın yurt dışı alışverişi, mutfak alışverişi de artıyor günden güne. Tek derdimiz yurt dışından almadığımız ürünler olsa keşke.




  • winwin35 kullanıcısına yanıt
    Evde kendi tuketiminiz icin icki uretmek (yillik 350 litreye kadar) suc degil ki. Suc olmayan bir seyi niye suc isleniyor gibi yazdiniz anlamadim. ( Satisi suc o ayri)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ali222 A kullanıcısına yanıt
    Gerçekten yazılan bir kanunu, hukuku kendine ne güzel de yorumlayıp, zaten serbest ki diyebiliyorsun ki.

    Aslında sende suç yok, senin okuduğun eğitim sisteminde suç, okuduğunu yorumlama yeteneği vermeyen eğitim sisteminde.

    MADDE 3 – 4733 sayılı Kanunun 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

    "MADDE 8 – Ticari amaç olmaksızın, kendi ürettiği ürünleri kullanarak elli kilogramı aşmayan sarmalık kıyılmış tütün elde eden veya üçyüzelli litreyi aşmayan fermente alkollü içki imal edenler haricinde,

    Etil alkolü mü üretiyorsun?

    Anason yetiştiricisi misin?

    dökümcümüsün? (hani en azından oradan yırtarsın, abi dökümcüyüm imbiğimi üretiyorum dersin)

    Evde içki üretiminde kullandığın her materyali TEDARİK ediyorsun.

    Yasa ise KENDİ ÜRETTİĞİ diyor.

    Ayrıca üretimi devlet kontrolünde ve izne tabi olan, satışı da vergiye tabi olan 'alkollü içecekleri' herhangi bir kontrole veya izne gerek duymadan EVDE ürettiğin (kendine kadar da olsa) içki, vergi kanununa muhalefete girer, zira sen bunu zevkin, yeteneğin, adetin, baba geleneğinden dolayı değil, yüksek olan vergi oranlarından arka yollardan dolanmak için yapıyorsun.

    Devlet te (yine tekrar ediyorum hükumet değil) bunu doğru olmayan bir durum olarak görmüş olacak ki 2014 yılında AB'nin uyguladığı, ama hükumetin ne hikmetse AB yasalarını UYUM diye bize de şaaak diye getirirken gündemine almadığı bir uygulamayı 2018 yılında almış ve etil alkolün içine DENATONYUM BENZOAT koyma zorunluluğu getirmiş.

    https://ec.europa.eu/taxation_customs/business/excise-duties-alcohol-tobacco-energy/excise-duties-alcohol/alcohol-not-human-consumption_en

    Peki ben burada hükumeti haklı buluyor muyum? Hayır, ama kızmam gereken kim hükumet mi? Hayır.

    Bu adamlar evde alkol üretildiğini bilmiyor muydu? hemde domuz gibi biliyordu.

    Otorite olarak, halkın gazını alırsın, kendinden olmayanın tasvip etmediğin davranışlarına müsemma gösterirsin, vs.

    Ama kalkıp ta sen yaptığın durumu sosyal medyadan reklam yapar gibi yayarsan, ince zekayla espri yapayım derken, otoritenin ciddiyetini sarsarsan, işi dalga geçme boyutuna taşırsan, oda elinden oyuncağını böyle alır işte.

    AKP alkole hep karşıydı, zam yaptı, satışını kısıtlandırdı, denetimi arttırdı vs.

    Ben İzmir'de yaşıyorum, hayatımda sadece Avrupa'daki Barlarda duyduğum 'Last Orders' (yani son siparişler kapatıyoruz muhabeti ki orada da sabaha karşı saat 4:00 falandır) İzmir'de gece saat 01:00 sularında duyar oldum. Huzurum, neşem, Kordon da deniz manzarasına karşı içme keyfimi kaçırdılar. Zabıta denetimde, zebani gibi mekanın kapısının önünde dikiliyor. 2 bira alıp Kordon'da Çimlere bile oturamıyorsun eskisi gibi.

    Bunca baskı varken evde alkol tüketimi için denetim, yaptırım yokken neden birden oldu?

    Çünkü durum artık tölare edilebilenin üstüne çıktı. Bu neden kaynaklı, hiç bir şeyin ayarını tutturamayan hep aşırıya kaçan milletimizden kaynaklı.

    Ama normal, çocukken komuşunun bahçesindeki erik ağacından tadımlık bir kaç tane kopartmak varken,

    Ağaca dalıp ne ağaçta erik bırakan, ne komşusunu düşünen, ne göz hakkı nedir bilen üstüne üstlük ağaca zarar veren nesil, hiç bir şeyin ayarını tutturamaz zaten.

    Yahu 5 litre üretiyorsan, 1 Litre de git bandrollüsünü al bari ki kerizi uyandırma denizi uyandırma.

    2017 yılı satış istatistiklerinde bandrollü şişelenmiş alkol ürünleri satışında düşüş varken, Etanol de artış tavan yapmış.

    Ülkenin yarısı kimyager çünkü deney yapıyordu.




  • winwin35 kullanıcısına yanıt
    Gercekten problemli birisiniz. Benim aldigim egitimi bilmiyorsunuz. Ustune kabahat sende değil senin aldigin egitim sisteminde gibi her zamanki kucumseyici ifadeler. Bir daha sizinle tartismayacagim. Siz nasil olsa her seyin doğrusunu biliyorsunuz. Kimseden ogreneceginiz birşey yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ali222 A kullanıcısına yanıt
    algın genel çünkü.

    2008 yılında bu kanun düzenlendiğinde gazete manşetlerini hatırlarım hala, evde alkol üretebileceğiz.

    Yahu AKP gibi kafayı içkiye takmış bir parti, bunu serbest bırakır mı? bir düşünsene? aç oku bakalım neymiş?

    Sende işte düşünmeden, gazetede gördüğün haberler üzerinden bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorsun.

    Ben o gün o haberi gördüğümde resmi gazetenin web sitesine girip okumuştum bu haberi.

    Kimseden öğreneceğim bir şey yok gibi bir durum söz konusu olamaz. Herkes birilerinden bir şey öğrenir bu hayatta.

    AMa ben bir konu ile ilgili bir şey öğreneceksem, bunu genellikle 1.il kaynaktan yapmayı tercih ederim.

    Bir gazetenin haberine, göre değil sadece, araştırırım, soruştururum.
  • ali222 A kullanıcısına yanıt
    bana öğretmeye çalıştığın şey bir vatandaşın evde 350 Lt. ye kadar içki üretme hakkı olduğu.

    Bana vermeye çalıştığın benim eksik yada yanlış bildiğimi sandığın durum üzerinden geliyorsun.

    Bende sana cevaben diyorum ki, evet evde bir vatandaşın 350 Lt. ye kadar içki üretme hakkı var.

    Ancak içkiyi üreteceği materyallerden birini kendi üretiyorsa.....

    Kanun net. yani dileyen herkes değil,

    ama senin söylediğin ne;

    Evde kendi tuketiminiz icin icki uretmek (yillik 350 litreye kadar) suc degil ki. Suc olmayan bir seyi niye suc isleniyor gibi yazdiniz anlamadim. ( Satisi suc o ayri)

    Suç olmayan gibi bir şeyi niye suç işleniyor gibi yazdınız diyorsun.

    Kanunen Suç olduğu, ama senin o kanunu okuduğunu anlamadığın için sana suç gelmediği için olabilir mi?
  • Acaba içilemeyen acı etil alkolü hala vergili 55 TL olarak mı satacaklar? Acı ve kırmızı renkli etil alkol de 10-15 gibi, bundan ne farkı kaldı o zaman?

    Evlere baskın mı yapacaklar artık üretimi engellemek için?

    Sırf elma şarabı üretmek için katı meyve sıkacağı almayı düşünüyorum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Milleti yanlış yönlendirmeyin. 350 litreye kadar üretmek SERBEST.

    Kafa bunlarda aydınlık olmadığından, imbik üreticisi, etik alkol üreticisinin evde buna muktedir olunduğu düşünülüyor.



    Öğretelim:

    Kanun üretmek tümcesini kullanmakta, İbrik dışında Su da kullanılıyor, serbest piyasada hiçbir değeri olmayan ve düzgün eğitim, iş ve yaşamı olmayan bu Yobaz kafaya göre, su yu da Senin üretmen gerek Kafaya bak çay demle,

    İstediğiniz gibi Damıtma Cihazı alırsınız, çürük şarabınızı da temin edersiniz ve son tahlilde isterseniz bunların turşusunu kurar, ister çöpe atar, isterde 350 litreye kadar ÜRETİRSİNİZ.

    Kanun gayet açık.
    “MADDE 8 – Ticari amaç olmaksızın, kendi ürettiği ürünleri kullanarak elli kilogramı aşmayan sarmalık kıyılmış tütün elde eden veya üçyüzelli litreyi aşmayan fermente alkollü içki imal edenler haricinde“

    Sonradan buna “üretirken kullanılan alet edevatları da üretmek şartıyla” diye birşey yok. Bi taraflarından uyduranlar önce okumayı öğrensinler. Kanun koyucu böyle birşeyi isteseydi zaten ekler yada yazardı.

    Bende yorum ekleyim o halde. “Bu kanun kendini müslüman olarak tanımlayanlarda uygulanmaz, alkol haram olduğundan”
    Buyur buradan yakalım. O yüzden bi taraflarından sallayanları sizde sallayın.


    Afiyetler olsun



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Baratonian -- 21 Şubat 2018; 19:4:36 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Baratonian kullanıcısına yanıt
    alkol yapımında kullanılan malzemeler:

    1 – 3,5 kg toz şeker

    2 – 1 kg Üzüm pekmezi

    3 – 30 gr maya

    4 – Anason uçucu yağı veya Anason tohumu

    5 – Üzüm aroması

    6 – Alkolmetre

    7 – Damıtma kovası

    8 – Derece ( 110 dereceye kadar ölçebilen )

    Hangisini kendin üretiyorsun? Kanun açık diyorsun yazıyorsun;

    Kanun gayet açık.
    “MADDE 8 – Ticari amaç olmaksızın, kendi ürettiği ürünleri kullanarak elli kilogramı aşmayan sarmalık kıyılmış tütün elde eden veya üçyüzelli litreyi aşmayan fermente alkollü içki imal edenler haricinde“

    Sudan bahsetmişsin, şehir şebekesinden kullandığın su mu üretime girer, kendi mülkün sınırları içindeki bir su kaynağı senin ürettiğin veya kaynağına sahip olduğun su kendi malın / üretimine girer.

    dahası tekrar soruyorum, AKP gibi kafayı milletin içtiği içkiye sigaraya takan, özgürlükçü diye adlandırıp, insanların yediğine içtiğine karışan bir parti, evde belli bir sınıra kadar içki üretimini nasıl yasal bırakır?

    Hele ki o alkolden çuvalla vergi kaldırıyorken?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: winwin35

    alkol yapımında kullanılan malzemeler:

    1 – 3,5 kg toz şeker

    2 – 1 kg Üzüm pekmezi

    3 – 30 gr maya

    4 – Anason uçucu yağı veya Anason tohumu

    5 – Üzüm aroması

    6 – Alkolmetre

    7 – Damıtma kovası

    8 – Derece ( 110 dereceye kadar ölçebilen )

    Hangisini kendin üretiyorsun? Kanun açık diyorsun yazıyorsun;

    Kanun gayet açık.
    “MADDE 8 – Ticari amaç olmaksızın, kendi ürettiği ürünleri kullanarak elli kilogramı aşmayan sarmalık kıyılmış tütün elde eden veya üçyüzelli litreyi aşmayan fermente alkollü içki imal edenler haricinde“

    Sudan bahsetmişsin, şehir şebekesinden kullandığın su mu üretime girer, kendi mülkün sınırları içindeki bir su kaynağı senin ürettiğin veya kaynağına sahip olduğun su kendi malın / üretimine girer.

    dahası tekrar soruyorum, AKP gibi kafayı milletin içtiği içkiye sigaraya takan, özgürlükçü diye adlandırıp, insanların yediğine içtiğine karışan bir parti, evde belli bir sınıra kadar içki üretimini nasıl yasal bırakır?

    Hele ki o alkolden çuvalla vergi kaldırıyorken?



    Konuya yabancı olduğunu kendi yazdıklarınla belli ettiğin için öncelikle sağolasın.



    Şimdi Öğretmeye devam:



    Tabii öncelikle en basitinden bir lise kitabı yada Google search ile Alkol nedir? Ne değildir? Ve Fermante etmek nedir ne için yapılır? Fermantasyon nedir? Bunları iyice öğreniyorsun.



    Alkol üretmek için yazdıklarına gerek yok.



    Damıtma cihazı ve çürük şarap (en basit haliyle) bunu eğer gerekiyor ise aktif karbondan geçirip akabinde damıtırsan (çok genel tabir ile) ALKOL ELDE EDİLİR.



    Öteki madde yazılanlardan Pekmezmiş, şekermiş, mayaymış vs vs bunlar alkol üretmek için gerekli değil. Hele birde Anason yazılmış tam cehalet eseri. Anason sadece RAKI yaparken Alkole katmak için gerekir. Alkol yapmak için gerekmez Bu kafa hemen şimdi e çürük şaraplamı olur, bak fermante yapıcaz bla bla... Ses kes cnm biliyoruz.

    Bu bir tercihtir. Yani pekmez ve maya ile ister ekmek üstü yapar yersin ister fermante yapar sonra alkol yaparsın. Şarap ister içersin ister alkol yaparsın, yani bunlar Spesifik değildir, örneğin “Asetan Anhidrit” gibi eroine özgü spesifik madde değildir.



    Kanun açıkça şahıslara 350 litreye kadar yapma hakkını verirken zaten bunu biliyor ve öyle veriyor. Fırında yada tava da alkol yapın demiyor Oradaki kendi ürettiği ürünleri kullanarak derken bir sonraki cümlesine açıklık getiriyor. Yani bir fabrika, bir şahıs, bir kuruluş bu 350 yi fırsata çevirir, insanlar evde nakış örer gibi başka firmaların vereceği Malzeme ile yapmasın, Ticarete Dökülmesin amacıyla yazıyor. Yoksa X firması alır Distille cihazını evlere dağıtır, şarabı da verir, hadi herkes fermante etsin litre başına şu kadar ödeyeceğim der vb gibi sebeplerden ötürü.



    Maksat ticari, yoksa şahıs 350 litreye kadar Alkol Yapar Yıllardan beri yaptığı gibi Kanuni olarak yapar da içerde.



    1 – 3,5 kg toz şeker (Gerekmez)

    2 – 1 kg Üzüm pekmezi (Gerekmez)

    3 – 30 gr maya (Gerekmez)

    4 – Anason uçucu yağı veya Anason tohumu (Gerekmez)

    5 – Üzüm aroması (Gerekmez)

    6 – Alkolmetre

    7 – Damıtma kovası (Kova değil bir cihaz)

    8 – Derece ( 110 dereceye kadar ölçebilen )



    Bu ürünleri kendinmi yapıyorsun denirse, diyorum ya suyu da kendimiz yapmıyoruz. Damıtmak için gerekli olan enerji (Elektrik, gaz) bunları da kendimiz üretmiyoruz, yanmanın olması için gerekli olan atmosfer de kendimiz üretmiyoruz. Bu kafa yapısını tam fecaat, Zaten alkol için bunlara gerek yok. Söz edilen şey son Ürün yani Alkol. Ara ürünler değil. Kanun açık, alkol diyor.



    Gelelim hükümet izin verirmi olayına, bak kardeşim hükümet Kanun ile kararlar verir. Çıkarır kanun, biraz önce yazdığını değiştirir o zaman tamam kimse alamaz, ancak o da SIKAR.. Bazı şeyler sandığın kadar kolay değil, bu iş öyle alkole vergi koymak, satış ruhsatı verip vermemeye benzemez. Yani; evde çorba yapamazsın demen ile alkol yapamazsın demen aynıdır, bu alkolü yasaklamaya girer ve yer yerinde oynar, kimsenin gücü yetmez.



    Yoksa sence niye direk metil alkol satışı yasak denmiyor? İçine acı katarak serbest? Çünkü o satılan alkol ile birsürü şey yapılabiliyor. Yahut sen evde yaparsın kolonya yaparsın. Bunlar şu anda zorlaştırıyor erişimi ancak yasaklayamıyor. Yani niye 22 Euro gümrük muafiyeti diyor? Yurtdışından almak YASSAQ desin, gelen herşey gümrüğe tabii desin, direk yapamıyor kapiş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Baratonian -- 21 Şubat 2018; 21:44:52 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Baratonian kullanıcısına yanıt
    Anlamdığın nokta ne biliyormusun?

    Benim ne demek istediğimi anlamadan dinlemeden, direk olarak sanki AKP li gibi görüp, onun ağzından konuşuyormuş gibi, bana kalkıp bir şeyler anlatmaya çalışman ve önceki yorumlarımı okumaman.

    Ne demişim ben, Devlet - Hükumet arasında ki farkı anlamak gerek. Hükumette olan partiyle olan görüş farklılığını, devlet düşmanlığına dönüştürmenin ceremesini vatandaş çeker.

    Bu Hükumetin Alkola karşı bir TAKINTISI var. Evet kabul ediyorum. Özgürlüklerin partisiyiz diyen AKP milletin içtiğine karşıyor. Dediğinde haklısın yer mi alkolü komple yasaklamak? Yemez tabi.

    Ama ne yapıyor, alkolü Türk vergi sistemi üzerinden üzerine aşırı yüksek vergi oranları koyarak fiyatını yükseltip, hadi alabiliyorsan al diyor.

    Peki bu durumu ideolojik olarak dine dayalı bir siyaset yapan AKP'nin yasakçı politika unsuru olarak mı göreceğiz?

    Yoksa bütün devletlerin yasaklamayı yapamadığı noktada erişimini zorlaştırmak adına ek maliyetler bindirmesi mi? Mesela, Avrupa birliği ülkelerinde sigara fiyatları üzerinde inanılmaz vergiler var. Sence bu, bir AB ülkesinin, AKP hükumeti gibi siyasi ideolojisinin sonucu mu? Yoksa devletin, vatandaşının sağlığını düşünme noktasında, otorite olarak ek maliyet unsuru bindirip, almasını zorlaştırması ve vatandaşına 'sağlığına zararlı bir şeyi, bu kadar yüksek fiyata almanının ne kadar mantıklı olduğu sorgusuna yöneltmesi mi?'

    İşte AKP de çakallık yapıp, bu alkol konusunda tamamen sağlık, alkolün Türk aile toplumuna olan olumsuz etkilerini (içip içip karısını döven, çocuğunun rıskını alkole yatıran kocalar, babalar vs.) ön plana çıkarıp, vergiyi yüksek tutup erişimini zorlaştırma mantığında olması.

    ve devlet dediğin durum otorite, elindeki yetkiler çok, görüş açısı geniş. Sen bu alkolde vergilendirme sistemi yüzünden evde üretim, gümrük kapılarında ki duty free'den alışveriş gibi durumlara yönlendiğinde ve bunu da bir önceki mesajında ki gibi 'hadi Afiyet olsun' şeklinde aşalıyıcı, alay edici bir uslupla ve insanları da teşvik edici şekilde yapınca ne yapmış oluyorsun?

    Devlet (bak hükumet demiyorum) devlet otoritesini sarsmış oluyorsun

    Peki ben en başından itibaren ne demişim, Duty free'de özellikle limanlarda ki içki limiti neden düştü? çünkü belki ayda 1 kez bir Yunan adasına tatile giden ve dönerken alışveriş yapan adam, alkole gelen zamdan sonra, bunun bir arka yolunu bulmak için haftada en az 2 kez gitmeye başlaması ve ülke içinde alkol tedariğini kesmesi.

    Evde kendine göre, ince ince üretim yaparken, bunu kendi çapında seri üretime bağlaması.

    Ne diyorum sana, 2017 yılında etanol satışı kendi çapında (etanölün kendi içinde geçmiş yıllara oranla) tavan yaparken, bandrollü içki satışında kendi çapında da hatırı sayılı düşüş yaşamış.

    Bu 2 istatistiken otorite olan DEVLET (yine hükumet demiyorum) vatandaşının, kendisinin vatandaşlık ödevini yerine getirmek yerine, bir yasa da ki açıktan (evde 350 Lt ye kadar üretme) faydalanmaya çalışıyor, ben bunun devlet olarak farkındayken ve tölare ediyorken, üstüne sosyal medya başta olmak üzere bu artık tölare edeceğimden fazla bir miktara ulaştı, artı bu durum artık reklam ve teşvikle vatandaş arasında yaygınlaşıyor, devlet olarak otoritemi kullanarak önlem almam gerek.

    İşte o yüzden AB yasalarını pek seven AKP hükümeti, bir çok yasayı, kendi siyasi ideolojisi için, şaaak diye AB uyum paketi kapsamında bize de uygularken,

    AB'nin 2014 yılında yine evde alkol üretimine denetim getirmesi için uyguladığı, etanöle 'denatonyum benzoat’ koyma durumunu, ancak 4 sene sonra ülkemize getirdi.

    Şimdi sana soruyorum, AB yasalarını kendi ideolojileri için getirip, AB'ye alınmak için getiriyoruz diye bize yutturmaya çalışan AKP

    Dİni ideolojisinden ötürü alkole takık olan AKP

    Neden bu yasayı getirtmek için 4 sene bekledi?

    Çünkü 4 sene öncesinde evinde alkol üreten yine üretiyordu, ama bunu yapan ne bunu yaygınlaştırıyordu? ne teşvik ediyordu, nede kalkıp sosyal medya vs. üzerinden DEVLETE 'Sen istediğin kadar vergi koy, bak ben yolumu bulurum diye' nanik yapıyordu. Devlet te baskıcı olmamak, inatlaşıp kamu oyunda İÇKİYE karışan olarak gözükmemek için ses etmiyordu.

    Ama sen ve senin gibiler, 'Hadi afiyet olsun üretin' diye kafa bulunca, teşvik edince (Youtube, twitter, hepsinde adamlar uygulamalı çalışmış) dahası birde işi ticari faaliyete, yani evde ürettiğini satmaya başlayınca,

    özet olarak millet olarak işin bokunu çıkarınca.


    Devlet dedi ki tamam, yeter, tölare yok. Havalimanlarından daha sık kullanılmaya müsait Liman, gümrük kapısı gibi yerlerde free shop yönetmeliğinde kotayı düşürürüm,

    evde üretimdeki maddeye içilmemesi ve AMACI için kullanılması için madde eklerim. denetimi sıklaştırırım, ama otoritemi sarsmam.

    Peki burada senin benim gibi adam şunu yapsa bu deniz bulanır, bu keriz uyanır mıydı?

    Ayda 3 defa geçiyorsan gümrük kapısından 2 sinde al, alacağın diğer içkini de git raftan al dengele

    kendine göre üretiyorsan evde, kalkıp bunu eşe dosta kendi çevrene satmadan kimseye de 'Ben kendi içkimi kendim üretiyorum' diye reklam etmeden ince ince kendine göre takıl, arada yine dışardan yani bandrollü olanı da al, devam et.

    ama bir atasözü vardır, götüyle inatlaşan, donuna sıçar,

    aha böyle sıçırtır işte adamı DEVLET.




  • Baratonian kullanıcısına yanıt
    Distile alkolün evde üretilmesi kanunlarda serbest olmasa da 10-20 litre imbikle kendine 1-2 litre alkol damıtan ve ağzı gevşek olmayan adama sıkıntı yok asıl sıkıntı imbik hacmi 50 litreden yüksekse oluyor şayet dışarıdan birileri şikayet eder de ev basılırsa teçhizatlara el konur ve kazan hacminin litresine göre para cezası var.

    Ek olarak evde ürettiğiniz distile içkileri kesinlikle üzerinde bandrol ve etiketi olan içki şişelerine doldurmayın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • winwin35 kullanıcısına yanıt
    Her zaman derim okumak önemli ama kaliteli eğitim öğretim bir ayrıcalıktır diye ve analitik düşünme yapısını geliştirir diye.. Her daim geliştirmeyeceklerde ki eksiklikleri görüyoruz, gerek kanuna yorum eklemek gerek başka vaziyetler..

    Now..Öğrenmeye devam!

    Google search “Öğrenilmiş çaresizlik” bunu iyice okuyoruz, yetmez ama olduğu kadar artık.Sonra mevzuya dönelim.

    Bu şekilde devletin haksız yasaklarını, yine bizatihi devleti oluşturan milletten kaynaklandığı, aslında böyle olmayacağı ama buna milletin sebep verdiği mantığa tam bir Öğrenilmiş çaresizlik örneğidir.

    Kaçakçılık yani zehirli/merdiven altı değil, devletin vergisine tabii olmayan ürünlerin yurda sokulması tamamen ülkelerin Alım gücüne oranla getirdiği verginin ağırlığı ile olur. Tersten de söyleyelim, yani devlet Her Sene Alkol de vergiyi arttırmasa vatandaşta “senin tespitine göre” yurtdışına yada eve yönelmezdi, yani hatalı olan devlet.

    Sendeki mantığa göre 2 yol var, devlet sonsuza kadar vergi koyar, vatandaş ta bu vergiyi Ya ödeyerek alacak ya ödeyerek alacak başka yol yok öylemi? Yahut Almayacak. Back to the Real life. Hayat öyle işlemiyor, Dünyada da öyle işlemiyor. Eğer vergiyi Alım gücüne oranla AŞIRI artırırsan bunlar olur, yani millet bunu yapıyor diye vergi artırılmıyor yada önlem alınmıyor.

    Avrupa’dan örnek vermişsin, onlarda alım gücüne göre vergi oranı sadece ve sadece caydırmaya yönelik, bizde ki oran direk Hayati bir değerde. Oradaki birisi alırken 2 kere değil 1,3 kere düşünüyor öyle alıyor. Bizdeki 25 kere düşünüyor ve Alamıyor, o denli pahalı o yüzden bu bir caydırma değil, direk Hayati bir oran. Birisi manavcı küfesi, diğeri kuyumcu küfesi.

    Bunlarda olayı kendi halkına tam da senin kandığın yerden yediriyorlar. Bu bir zararlı şeyin, teşviğini önlemek için aşırı vergi koymak değil, Aşırının Aşırısı ve Hayati derecede fazla bir değer.

    Sana Amerika’dan örnek vereyim, bazı eyaletlerde tabanca değil, o zaten serbest, iyi dinle, Yarı Otomatil silah almak serbest. Vali izni ve vergi felan yükü yok. Bu serbest. Nerede kaldı zararlı şeylerin teşvik edilmemesi, en son daha geçenlerde biri girdi okulda katliam yaptı, yarı otomatik silah halen serbest, sence onlar insan hakları ile özgürlük kavramlarını bizden daha mı kötü değerlendiriyorlar? Hiç öyle sanmıyorum. Gayet medeni ve insan haklarına saygılılar. Bu açıdan bakmalısın. Yasaklamak, yapamayınca vergiye Hayati derecede yüklenmek sonrada olanlar karşılığında bunu yine vatandaşa yıkma kurnazlığına, bu kadar basit bir mantığa, eğitimsiz bir mantığa kanmamalısın.

    Yine Usa de Show programı var, adını söylemeyim araştır bulursun, adamlar distille Etil alkol yapıyor ama örnek vereyim Amerika’nın bir ormanında, kazanlar devasa, kaynatmak için özel orada demir silindirler kesiyorlar kazanın altına koymak için, oksijen tüpleri getiriyorlar, bir yandan da orman bekçi polisler onları yakalamaya çalışıyor, adamlar direk Show a döndürmüş ama gerçek, her seferinde bir kamyonet kasası kadar Etil alkolü Allah’ın izniyle üretiyorlar. Yani bu duruma hiçbir devlet göz yummuyor, vergi üzerinde yük olmasa bile göz yumulmuyor. Yakalarsa cezayı verir, bu ye birşey değil.

    Avrupa’da alkolde vergi yükünü, bırak gündelik hayatta, forumda bile yazılacak düzeyde değilki. Bu mantık ile yarın öbürgün başına gelecek ve sana yapılan herşeyin, yine senin hatandan kaynaklandığı mantığa esir olursun ve kurtuluşun olmaz.

    Bu vesile ile 350 litreye kadar Yarasın ve Afiyet olsun diyorum. 2-3 kere distille edin, 63 derecede metil alkol ü yoğunlaştıran iyice atın, sonra 75 de Aziz Etil ile buluşun, rakı için anasonu katarak birdaha distille edin ama anasonu yakmayın. Yarasın.

    Afiyet olsun,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Baratonian -- 22 Şubat 2018; 17:54:9 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: winwin35

    Anlamdığın nokta ne biliyormusun?

    Benim ne demek istediğimi anlamadan dinlemeden, direk olarak sanki AKP li gibi görüp, onun ağzından konuşuyormuş gibi, bana kalkıp bir şeyler anlatmaya çalışman ve önceki yorumlarımı okumaman.

    Ne demişim ben, Devlet - Hükumet arasında ki farkı anlamak gerek. Hükumette olan partiyle olan görüş farklılığını, devlet düşmanlığına dönüştürmenin ceremesini vatandaş çeker.

    Bu Hükumetin Alkola karşı bir TAKINTISI var. Evet kabul ediyorum. Özgürlüklerin partisiyiz diyen AKP milletin içtiğine karşıyor. Dediğinde haklısın yer mi alkolü komple yasaklamak? Yemez tabi.

    Ama ne yapıyor, alkolü Türk vergi sistemi üzerinden üzerine aşırı yüksek vergi oranları koyarak fiyatını yükseltip, hadi alabiliyorsan al diyor.

    Peki bu durumu ideolojik olarak dine dayalı bir siyaset yapan AKP'nin yasakçı politika unsuru olarak mı göreceğiz?

    Yoksa bütün devletlerin yasaklamayı yapamadığı noktada erişimini zorlaştırmak adına ek maliyetler bindirmesi mi? Mesela, Avrupa birliği ülkelerinde sigara fiyatları üzerinde inanılmaz vergiler var. Sence bu, bir AB ülkesinin, AKP hükumeti gibi siyasi ideolojisinin sonucu mu? Yoksa devletin, vatandaşının sağlığını düşünme noktasında, otorite olarak ek maliyet unsuru bindirip, almasını zorlaştırması ve vatandaşına 'sağlığına zararlı bir şeyi, bu kadar yüksek fiyata almanının ne kadar mantıklı olduğu sorgusuna yöneltmesi mi?'

    İşte AKP de çakallık yapıp, bu alkol konusunda tamamen sağlık, alkolün Türk aile toplumuna olan olumsuz etkilerini (içip içip karısını döven, çocuğunun rıskını alkole yatıran kocalar, babalar vs.) ön plana çıkarıp, vergiyi yüksek tutup erişimini zorlaştırma mantığında olması.

    ve devlet dediğin durum otorite, elindeki yetkiler çok, görüş açısı geniş. Sen bu alkolde vergilendirme sistemi yüzünden evde üretim, gümrük kapılarında ki duty free'den alışveriş gibi durumlara yönlendiğinde ve bunu da bir önceki mesajında ki gibi 'hadi Afiyet olsun' şeklinde aşalıyıcı, alay edici bir uslupla ve insanları da teşvik edici şekilde yapınca ne yapmış oluyorsun?

    Devlet (bak hükumet demiyorum) devlet otoritesini sarsmış oluyorsun

    Peki ben en başından itibaren ne demişim, Duty free'de özellikle limanlarda ki içki limiti neden düştü? çünkü belki ayda 1 kez bir Yunan adasına tatile giden ve dönerken alışveriş yapan adam, alkole gelen zamdan sonra, bunun bir arka yolunu bulmak için haftada en az 2 kez gitmeye başlaması ve ülke içinde alkol tedariğini kesmesi.

    Evde kendine göre, ince ince üretim yaparken, bunu kendi çapında seri üretime bağlaması.

    Ne diyorum sana, 2017 yılında etanol satışı kendi çapında (etanölün kendi içinde geçmiş yıllara oranla) tavan yaparken, bandrollü içki satışında kendi çapında da hatırı sayılı düşüş yaşamış.

    Bu 2 istatistiken otorite olan DEVLET (yine hükumet demiyorum) vatandaşının, kendisinin vatandaşlık ödevini yerine getirmek yerine, bir yasa da ki açıktan (evde 350 Lt ye kadar üretme) faydalanmaya çalışıyor, ben bunun devlet olarak farkındayken ve tölare ediyorken, üstüne sosyal medya başta olmak üzere bu artık tölare edeceğimden fazla bir miktara ulaştı, artı bu durum artık reklam ve teşvikle vatandaş arasında yaygınlaşıyor, devlet olarak otoritemi kullanarak önlem almam gerek.

    İşte o yüzden AB yasalarını pek seven AKP hükümeti, bir çok yasayı, kendi siyasi ideolojisi için, şaaak diye AB uyum paketi kapsamında bize de uygularken,

    AB'nin 2014 yılında yine evde alkol üretimine denetim getirmesi için uyguladığı, etanöle 'denatonyum benzoat’ koyma durumunu, ancak 4 sene sonra ülkemize getirdi.

    Şimdi sana soruyorum, AB yasalarını kendi ideolojileri için getirip, AB'ye alınmak için getiriyoruz diye bize yutturmaya çalışan AKP

    Dİni ideolojisinden ötürü alkole takık olan AKP

    Neden bu yasayı getirtmek için 4 sene bekledi?

    Çünkü 4 sene öncesinde evinde alkol üreten yine üretiyordu, ama bunu yapan ne bunu yaygınlaştırıyordu? ne teşvik ediyordu, nede kalkıp sosyal medya vs. üzerinden DEVLETE 'Sen istediğin kadar vergi koy, bak ben yolumu bulurum diye' nanik yapıyordu. Devlet te baskıcı olmamak, inatlaşıp kamu oyunda İÇKİYE karışan olarak gözükmemek için ses etmiyordu.

    Ama sen ve senin gibiler, 'Hadi afiyet olsun üretin' diye kafa bulunca, teşvik edince (Youtube, twitter, hepsinde adamlar uygulamalı çalışmış) dahası birde işi ticari faaliyete, yani evde ürettiğini satmaya başlayınca,

    özet olarak millet olarak işin bokunu çıkarınca.


    Devlet dedi ki tamam, yeter, tölare yok. Havalimanlarından daha sık kullanılmaya müsait Liman, gümrük kapısı gibi yerlerde free shop yönetmeliğinde kotayı düşürürüm,

    evde üretimdeki maddeye içilmemesi ve AMACI için kullanılması için madde eklerim. denetimi sıklaştırırım, ama otoritemi sarsmam.

    Peki burada senin benim gibi adam şunu yapsa bu deniz bulanır, bu keriz uyanır mıydı?

    Ayda 3 defa geçiyorsan gümrük kapısından 2 sinde al, alacağın diğer içkini de git raftan al dengele

    kendine göre üretiyorsan evde, kalkıp bunu eşe dosta kendi çevrene satmadan kimseye de 'Ben kendi içkimi kendim üretiyorum' diye reklam etmeden ince ince kendine göre takıl, arada yine dışardan yani bandrollü olanı da al, devam et.

    ama bir atasözü vardır, götüyle inatlaşan, donuna sıçar,

    aha böyle sıçırtır işte adamı DEVLET.

    Çok gerçekçi yazı olmuş. Tebrikler.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • winwin35 kullanıcısına yanıt
    devlet (ki bence devlet degil hukumet) istedigi kadar yasa cikarsin, istedigi kadar yasak getirsin bu isi kafaya takan adamin alkolunu uretmesini engelleyemez, en fazla yapacagi zorlastirmak olur. konuyla alakali yabanci sitelere bakin tonla iranli uye var, boyle sacma sapan bir rejim bile bunu bitiremiyor yani.

    inadinin sonunda altina yapacak olan tarafi yanlis tahmin ediyorsunuz bence, her etkinin bir tepkisi vardir ve o tepki gun gelir adami al asagi eder.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi suicide -- 22 Şubat 2018; 18:30:5 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 5 litre rakı fiyatına küçük imbik al. Kendin damit.



    Bu duruma geldik.



    Gümrüklerde sikmasinin bir nedeni de Bulgaristan ve Yunanistan içkilerinin gelmesini engellemek.



    Gocmenler uzo ve erik rakısı içmesini diye uğraşıyorlar.





    Heeee beklersin göçmen icmeyecek. Çoğu artık kendi kendine üretiyorlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • suicide kullanıcısına yanıt
    Humeyni rejimi sonrası Devrim İran'da hayatınızda ne değiştirdi diye sorduklarında verilen cevap;

    - eskiden dışarda içer evde ibadet ederdik, şimdi evde içiyor dışarda ibadet ediyoruz..."

    İran'da devrim kaç senedir devam ediyor, sence olabilir mi değişiklik?

    Peki İran'ın devrim ve rejim süreci nasıldı? Doğunun Paris'i olarak adlandırılan Şam, eğitim, modern yaşam, giyim kuşam konusunda Batılı devletlerle yarışan bir ülke Nasıl bir 180 derece dönüşe uğradı.

    Humeyni Zembille gökten mi indi? Yoksa Halk Humeyni'yin gelmesini mi istedi?

    İran İslam Cumhuriyeti tarihi ile bizim tarihimiz çok benzerlikler göstermekte maalesef. karşılaştırmalı Araştırmanı rica ederim,

    O tepki gelir adamı al aşağı dediğin noktada biim ülkemizin siyasi durumu ve bunun halka yansımasına baktığında

    Bir tarafta %50 oy alan ve çoluğu çocuğu (bunu propoganda olarak belirtiyorum zira AK gençlik örgütlenme ve yapı olarak Hitler Jugend'en bir fark göremiyorum, o yüzden gelen nesilde arkadan sağlam adam yetiştiriyorlar) tam bir fikir birliğinde, ideolojiden sapmayan ve sıkı sıkıya tutunan bir toplum

    Geri kalan %50 ise bölük börçük, Kemalist'i var, Sosyalisti var, Milliyetçisi var, ateisti var, dindar'ı var, aydın'ı var, Avam ı var. var da var, bir fikir birliği yok.

    Herkesin bir tepkisi var, ama cephesi yok, örgütü yok, propagandası yok, tek bir ideoloji altında birleşmemiş.

    İşte o yüzdn gösterilen her tepki saman alevi gibi parlayıp, sönüyor dahası tepki gösterdikleri konular, karşıdaki %50 nin umurunda bile değil.

    Alkol yasağımı, tepkiyle al aşağı edecek %90'ı Müslüman bir ülkenin, din üzerinden siyaset yapan Siyasi parti ve onun liderini

    İnternet veya yazılı, görsel, sözlü medya sansürünün tepkisi mi? Ahlak konusunda takıntılı derece de hassas olan(ama bütün ülkenin özellikle de AKP'nin 1. parti olduğu taşra şehirlerde bütün mahalle tren yaparken) bir ülkenin liderini

    Ekonomiyle mi tepki vereceksin, yarısının bir lokma bir hırka mantığında yaşayan bir ülkede?

    Allah aşkına hangi konuda nasıl bir tepki al aşağı edecek, 94 senedir kurulduğu ilk günden beri, zayıflaması, yıkılması, yok olması, eski sisteme geri dönülmesi için, ülke menfaati, devlet bekası gibi konuları hiç önemsemeyip, gavurla iş birliği yapan, düşmanla dost olmaktan çekinmeyen, tek amaçları, Dine dayalı bir rejim istetyen, Günlük yaşantılarını modernizm, bilim, irfan, fen, vs. yerine 1100 senelik alışkanlıklarına göre yaşamak isteyen bir toplum kesimi varken

    Nasıl bir tepki? Nasıl bir al aşağı etme? Hemde adama demokrasi gibi bir rejimle, kendi idarecisini kendi tayin etme hakkıyla?

    Benim tahminim, tarafı olduğumdan dolayı değil; Karşı tarafta olmama rağmen gerçekler üzerinden konuşmamdır.

    2019 da bu adam başkan seçilirse olacakları görmek zor değil.

    Evde üretecek alkol için bile malzeme temini bulamayacaksın, ki bırak üretmeyi, sokakta bile içemeyeceğiz.

    Cuma günü Resmi tatil olacak demedi deme, (tıpkı Osmanlıdaki gibi)

    Sansürün alası gelecek, VPN bile bulamaycaksın, belki bu şekilde bile forumlarda münazara edemeyeceksin.

    Neden biliyormusun? Reisleri rahatsız olduğu için değil,

    Reisi seçenlerin, bunu yap, bunu istiyoruz, bunu yasakla rahatsız oluyoruz dedikleri için.

    Evet doğada her etkinin bir tepkisi var, Mesela Cumhuriyet, etkiye tepki olarak devrimle gelen bir rejimdi.

    AMa etkinin izlerini silemediği, tepkiye de (yani rejime, devrime) gerektiği gibi sahip çıkılmadığı için, daha büyük olmasa da sert bir karşı tepkiyle kaşı karşıya şu anda ve eriyor git gide,

    çünkü cumhuriyete tepkiyle oluşan bu etkinin unsuru, sıkı sıkıya bağlı.

    Umarım anlamışsındır, tahminimin nedenini.




  • Baratonian kullanıcısına yanıt
    Ben pes ettim hocam o arkadaşla ilgili. Onun engin bilgilerinin yanina yaklasamayiz. Evde üreten arada bir de marketten alsaymis devlet de göz yumarmis!!! Güzel mantik... Yasa okumak yetse hukuk fakultelerine gerek kalmazdi. Cilter dolusu içtihat kararlari boşuna var. Yasa oku geç....

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 2930313233
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.