Şimdi Ara

Yunan Krallığı için Bizans bir zamanlar utanç kaynağı imiş

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
327
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bir yerde okumuştum Yunan krallığı için bir zamanlar Doğu Roma (Bizans) utanç kaynağı olarak görülüyormuş bu doğru mu acaba kaynak varmı bunun hakkında

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >



  • Evet doğru okumuşsunuz. Aydınlanma paradigması antik Hellen uygarlığını yüceltip bu büyük uygarlığa tüm saygısını gösterirken Bizans'ı karanlık ortaçağlara ait, gerici, yozlaşmış, Türklerin eline düşmüş, Romalılık düsturuyla Hellenliğini reddetmiş çürük bir yer olarak lanse ediyordu. Bu Batılı aydınlanma paradigmasının Osmanlı İmparatorluğu'nun Rumlarına entelektüeller aracıyla taşınmasıyla Osmanlı Rumları yavaş yavaş kendilerini Hellen (Yunan) addetmeye başladılar. Bizans (Rumî) geçmişi yobaz, yenik ve yoz bir unsur olarak kötülediler. Bizans'ı veya Osmanlı ile iş birliği içindeki İstanbul Patrikhanesi ve Ortodoks papazlar gibi Bizans'tan kalma tarihsel unsurları da sık sık Osmanlı'yla, Tourkatria (Türk'ün Hakimiyeti) ile özdeşleştirdiler. Modern Yunan Krallığı'nda bu söz konusu trend uzun süre boyunca devam etti. Fakat gelişen Bizantoloji sahasıyla beraber esasında Greko Romen temelli Roma İmparatorluğu'nun Hıristiyan Ortaçağ ve Levanten Yakın Doğu bağlamlarına ait bir devamından ibaret olan Bizans'a iade-i itibar yapıldı. Bizans veya Doğu Roma isimleri yalnızca yerleşik modern historyagrafik kullanımlardır. Yani çağdaşlarının bildiği şeyler değillerdir. Bizans Basileia Rhomaion veya Imperium Romanum dediğimiz Roma devletinin ve ülkesinin geç antikite ve sonrasında Ortaçağ'daki halidir. Yine de modern Yunanlarda hakim olan görüş hala modern milliyetçi paradigmaların etkisi altındadır. Genel olarak günümüz Yunanları Bizanslıları "Roma Politeia'sı veya Res Publica'sını benimsemiş Yunanlar" olarak görürler. Bu kısmen doğru ama bir o kadar da yanlış bir görüş çünkü klasik Rumlar kendilerini Hellen değil; Rum - Romalı (Romaios) olarak görürdü. İki dilli denebilecek Greko - Romen menşeili bir topluluğun (Romalıların) ana dilinin Latinceden Yunancaya kayması Kanada'da İngilizcenin zamanla unutulup Fransızcanın konuşulmaya devam edilmesine benzer. Yani etnik veya politik kimlik olarak Romalı olmaktan bir şey kaybettirmez. İstanbul'un Rum'u da Homeros okurdu; Gaius Julius Caesar ve Cicero gibi klasik Romalılar da Homeros okurdu. Rumlar - Romalılar Yunanca tartışırlardı, Yunanca yazışırlardı; Greko Romen edebiyatının büyük yazarlarına ve sanatçı figürlerine, kahramanlarına ve Pantheon'undaki tanrı ve tanrıçalarına göndermeler yaparlardı. Erken Ortaçağın meraklı ve kanı kaynayan Müslümanları akıllı kimseler oldukları için Bizans'ın Romalılığını bir an dahi sorgulamadılar. Bizans'a isabetli şekilde Rum demeye devam ettiler. Lakin Batı dünyasında çok keskin bir Latin ve Yunan ayrımına gidilip ideolojik bir tavırla Ortodoks Bizans'ın Romalılığı reddedildi; Romalı Bizans "Yunan ama çirkin, eskisi gibi erdemli olmayan bir Yunan" olarak damgalandı. Açıkça söylemek gerekirse modern Yunan Krallığı ve Bizans-Roma İmparatorluğu arasında dil ve kültür haricinde hiçbir köprü yok. Aralarında etnik (kimlik bazında) bağlantı yok. Biri Romalıların üniversal imparatorluğu, öbürü Yunanların lokal krallığı. Yunanların utanmaları (veya şimdi olduğu gibi gururlanmaları) garip o yüzden. Osmanlı da kendisine Türk demezdi, hatta Osmanlı çoğunlukla Alevi Kızılbaş Türkmenleri ve çobanları kastederek Türkleri idraksiz (etrak-i bi-idrak), aşağılık (Türk-i deni hilkat), dinsiz eşekler (mulhidan-ı har) diye aşağılardı ama Osmanlı'yla sırf dilsel ve kültürel bağlantımız var diye inanılmaz gururlanıyoruz veya aydınlanma ve Fransız İhtilali'nden türeyen milliyetçilik ideolojisinin m'sini barındırmayan bir dönemin mezhepçi ve İslamî dini bağlamını anlamadan Osmanlı'dan utanç duyuyoruz. Bunların hepsi nereden baksanız çok gülünç hareketler aslında. Ancak, milliyetçi ideolojik paradigma çok güçlü. Ana kaynakların gösterdiği tarihsel gerçekliğin üstünü - ne yazık ki - modern bir örtüyle kapatıyor. Tarihi çarpıtıyor. Tarih bilimine zarar veriyor. Bilim yapacaksak ideolojik gözlüklerimizi, ideolojilerimiz ne denli haklı veya iyi niyetle kurgulanmış olursa olsun, çıkarmak durumundayız. Yoksa bilim yapamayız yani en azından bilim olan tarihi yapamayız.

    Kaynak soruyorsanız hem sorunuzun cevabı olarak hem de ilave okuma yapmak bazı kaynakları memnuniyetle bırakabilirim:

    Yunanistan'ın Kısa Tarihi, Richard Clogg. (Söylediğinizi bu kaynaktan teferruatıyla doğrulayabilirsiniz).
    Bizans: Roma Diyarında Etnisite ve İmparatorluk, Anthony Kaldellis. (Bizans'ın etnik kimliği hakkında çok başarılı bir deneme ve çalışma diyebiliriz)
    Roman Tolerance Toward The Greek Language, A. Kempmeier. (Roma toplumunda Yunan dilinin önemini anlamak için)

    Edit: Güzel bir kaynak daha yazalım; Aydınlanma ve Devrim: Modern Yunanistan'ın Doğuşu, Paschalis M. Kitromilides.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • türklere yenilmese roma imparatorluğu


    yenildiği gün bizans


    türkler roma imparatorluğunu yendi bizans ı değil.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-2BDFFB04D

    türklere yenilmese roma imparatorluğu


    yenildiği gün bizans


    türkler roma imparatorluğunu yendi bizans ı değil.

    Bizans, Roma imparatorluğunun kendisine taktığı bir isim değildi zaten, tarihçiler tarafından verildi. Oryantalist tarih anlayışının kullandığı bir kavram Bizans ismi daha çok ve bazı tarihçiler bu kavramın üretilip kullanılmasını Türkler tarafından yıkılmasına bağlar.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Patavatlı kullanıcısına yanıt
    Almanlar tarafından takılan bir isim deniliyordu Bizans.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: NeyzenEfendi

    Almanlar tarafından takılan bir isim deniliyordu Bizans.

    Evet, Alman bir tarihçinin yazdığı kitapta kullanıldı bu terim ilk kez sonra tutuldu.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Patavatlı

    Bizans, Roma imparatorluğunun kendisine taktığı bir isim değildi zaten, tarihçiler tarafından verildi. Oryantalist tarih anlayışının kullandığı bir kavram Bizans ismi daha çok ve bazı tarihçiler bu kavramın üretilip kullanılmasını Türkler tarafından yıkılmasına bağlar.



    Alıntıları Göster

    Bizans kavramının yerleşmesi 19.yüzyıldaki milliyetçi tarih yazımı etkisindeki yazarların politik merkezi ve popüler dili değiştiği için o zamana kadar Batılılarca "Konstantinopolis İmparatorluğu" veya "Grek İmparatorluğu" şeklinde adlandırılan Roma İmparatorluğu'nun tarihinin geç Antikite ve Ortaçağ'a ait bu bölümü ile Konstantinopolis şehrinin efsanevi anlatıdaki ilk kuruluşu yani Byzantion isimli Grek kolonisi arasında bağlantıyı kabul etmesiyle gerçekleşti. Öncesinde, yani 16.yüzyılda Alman tarihçi Hieronymus Wolf bu ismi ilk kullandığında Bizans ismi popüler değildi ve uzun yüzyıllar boyunca da popülerleşemedi. Montesquieu, Russo gibi yazarlarda bunu görebilirsiniz: Hepsi "Greklerin İmparatorluğu", "Doğu İmparatorluğu", "Konstantinopolis İmparatorluğu", eğer Rönesans kaynaklı bir Romanitas (Romalılık) bilinçleri ve Roma hayranlığı varsa da Roma İmparatorluğu gibi isimler takıyorlar. Bizans ismi pek kullanılmıyordu. Ancak Roma tarihinde Roma'nın bu döneminin ötekileştirmesi daha imparatorluk ayaktayken ve güçlüyken başlamıştı. Çünkü Batılı Katolik Latin dünya esasında Greko-Romen menşeilli ve birisi Yunanca öbürü Latince olmak üzere iki resmi ve popüler dilli Roma İmparatorluğu'nun öncesinde tamamen Yunani, sonrasında Ortodoks Hıristiyan (Batılılar için Heretik) bir yapıya evrilmesini ve bu imparatorluğun kendisinden dilsel temelde kopmasını hazmedemedi. "Bizans" adı işte tam bu sebeple, yani Batıda ortaya çıkmış ve uzun süredir kökleşmiş bu De-Romanizasyoncu söylem sayesinde tıpkı diğer terimler gibi anakronistik ve çarpık olmasına rağmen tahrif edici etkilerle tüm bir literatüre yerleşebildi, tıpkı Roma İmparatorluğu'nun antik çağda iki yarım küreye bölündüğünün veya yıkıldığının sanılması gibi. Evet, Roma İmparatorluğu antik çağlara kıyasla ortaçağlarda ciddi ölçüde fragmante oldu ancak imparatorluk 476'ta değil; 1453'te, ta Rönesans döneminde çöktü. Geç Roma'nın ötekileştirilmesi bir yandan Türklerden çok önce başladı; söz ettiğimiz gibi Bizans terimi bu ötekileştirmede imparatorluğun yeni başkentinin antik tarihine atıfta bulunan kısmen masum ve kullanışlı bir terim olarak kendine yer buldu. Ne yazık ki Roma historyagrafyasında ciddi hasarlar ve kafa karıştırıcı bir karmaşa olduğunu düşünüyorum; aşağıdaki konuda da bunu tartışmıştım. Şu anda bu gerçeği bir tek benim ve bildiğim kadarıyla Bizantolog Anthony Kaldellis'in görmesi akademik tarihçilik açısından bence korkunç bir şey. Koskoca tarihçiler ve dilbilimciler konu Bizans Roması'na gelince anında bir karmaşa, duraksama hatta özgüvensizlik yaşıyor. Popüler Roma historyagrafyasındaki ezber (ve yapısal-bağlamsal olarak yanlış) kabulleri papağan gibi tekrarlıyorlar. Bunda bence birbirinden ayrı çalışan Klasik Romacılarla Bizantologların kabahati büyük. Bize daha çok John B. Bury, daha çok Anthony Kaldellis lazım.


    https://forum.donanimhaber.com/roma-tarihinde-dogru-bilinen-yanlislar--148122031

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

    Bizans kavramının yerleşmesi 19.yüzyıldaki milliyetçi tarih yazımı etkisindeki yazarların politik merkezi ve popüler dili değiştiği için o zamana kadar Batılılarca "Konstantinopolis İmparatorluğu" veya "Grek İmparatorluğu" şeklinde adlandırılan Roma İmparatorluğu'nun tarihinin geç Antikite ve Ortaçağ'a ait bu bölümü ile Konstantinopolis şehrinin efsanevi anlatıdaki ilk kuruluşu yani Byzantion isimli Grek kolonisi arasında bağlantıyı kabul etmesiyle gerçekleşti. Öncesinde, yani 16.yüzyılda Alman tarihçi Hieronymus Wolf bu ismi ilk kullandığında Bizans ismi popüler değildi ve uzun yüzyıllar boyunca da popülerleşemedi. Montesquieu, Russo gibi yazarlarda bunu görebilirsiniz: Hepsi "Greklerin İmparatorluğu", "Doğu İmparatorluğu", "Konstantinopolis İmparatorluğu", eğer Rönesans kaynaklı bir Romanitas (Romalılık) bilinçleri ve Roma hayranlığı varsa da Roma İmparatorluğu gibi isimler takıyorlar. Bizans ismi pek kullanılmıyordu. Ancak Roma tarihinde Roma'nın bu döneminin ötekileştirmesi daha imparatorluk ayaktayken ve güçlüyken başlamıştı. Çünkü Batılı Katolik Latin dünya esasında Greko-Romen menşeilli ve birisi Yunanca öbürü Latince olmak üzere iki resmi ve popüler dilli Roma İmparatorluğu'nun öncesinde tamamen Yunani, sonrasında Ortodoks Hıristiyan (Batılılar için Heretik) bir yapıya evrilmesini ve bu imparatorluğun kendisinden dilsel temelde kopmasını hazmedemedi. "Bizans" adı işte tam bu sebeple, yani Batıda ortaya çıkmış ve uzun süredir kökleşmiş bu De-Romanizasyoncu söylem sayesinde tıpkı diğer terimler gibi anakronistik ve çarpık olmasına rağmen tahrif edici etkilerle tüm bir literatüre yerleşebildi, tıpkı Roma İmparatorluğu'nun antik çağda iki yarım küreye bölündüğünün veya yıkıldığının sanılması gibi. Evet, Roma İmparatorluğu antik çağlara kıyasla ortaçağlarda ciddi ölçüde fragmante oldu ancak imparatorluk 476'ta değil; 1453'te, ta Rönesans döneminde çöktü. Geç Roma'nın ötekileştirilmesi bir yandan Türklerden çok önce başladı; söz ettiğimiz gibi Bizans terimi bu ötekileştirmede imparatorluğun yeni başkentinin antik tarihine atıfta bulunan kısmen masum ve kullanışlı bir terim olarak kendine yer buldu. Ne yazık ki Roma historyagrafyasında ciddi hasarlar ve kafa karıştırıcı bir karmaşa olduğunu düşünüyorum; aşağıdaki konuda da bunu tartışmıştım. Şu anda bu gerçeği bir tek benim ve bildiğim kadarıyla Bizantolog Anthony Kaldellis'in görmesi akademik tarihçilik açısından bence korkunç bir şey. Koskoca tarihçiler ve dilbilimciler konu Bizans Roması'na gelince anında bir karmaşa, duraksama hatta özgüvensizlik yaşıyor. Popüler Roma historyagrafyasındaki ezber (ve yapısal-bağlamsal olarak yanlış) kabulleri papağan gibi tekrarlıyorlar. Bunda bence birbirinden ayrı çalışan Klasik Romacılarla Bizantologların kabahati büyük. Bize daha çok John B. Bury, daha çok Anthony Kaldellis lazım.


    https://forum.donanimhaber.com/roma-tarihinde-dogru-bilinen-yanlislar--148122031



    Alıntıları Göster

    Verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkürler hocam.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.