Şimdi Ara

Yüksek Enflasyona Karşın Piyasa Nasıl Canlı Olabiliyor?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
19
Cevap
1
Favori
1.137
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Yüksek Enflasyona Karşın Piyasa Nasıl Canlı Olabiliyor?




    Mahfi EĞİLMEZ Mayıs 17, 2022



    Yüksek Enflasyona Karşın Piyasa Nasıl Canlı Olabiliyor?


    Türkiye ekonomisinin rekor düzeyde kur artışı ve enflasyon yükselişi yaşadığı bir ortamda piyasadaki canlılık nasıl açıklanabilir?



    Kur artışı ve enflasyon yükselişi olduğunda normal koşullarda talepte düşüş olması gerekirken tam tersi oluyor, talep ve dolayısıyla harcamalar yükseliyor. Bu durum, fiyat artışının talepte düşüşe yol açacağını öne süren talep yasasıyla çelişkili gibi gözükse de aslında ortada bir çelişki yok. Çünkü kurun ve enflasyonun sürekli arttığı ortamda tüketiciler, ileride, bugünkü fiyatlarla bu malları bulamayacaklarını düşünerek, bugünden satın almaya yöneliyorlar (öne çekilmiş talep etkisi.) Böylece piyasada talep, arzı aşınca fiyatlar daha da yükseliyor, fiyatlar yükseldikçe de talep artıyor.



    İnsanları tasarruf yerine harcamaya yönlendiren bir başka itici güç faiz oranlarının enflasyon oranının altında olması.  TÜİK’in açıkladığı TÜFE verisine göre yıllık enflasyon yüzde 70 dolayında görünüyor (ENAGrup’un açıkladığı enflasyon oranı yüzde 120 dolayında.) Buna karşılık bankaların mevduat sahibine önerdiği faiz yüzde 20’nin altında. Kur korumalı mevduat faizini hesaba katsak bile enflasyon oranına ulaşmak mümkün olmuyor. Bu durumda insanlar, tasarruf yapıp sürekli eriyen satın alma gücü yerine, harcamalarını artırmaya ileride daha da pahalanacağını düşündükleri malları satın almaya yöneliyorlar. Mallara yönelik talep arttıkça malın fiyatı da artıyor ve birbirini besleyen bir döngü içine giriliyor (negatif faiz nedeniyle paradan kaçış.)



    Kur artışı ve enflasyon yükselişi insanların ellerindeki varlıkların (gayrimenkul, otomobil, beyaz eşya, her türlü elektronik eşya vb.) değerini yükseltiyor. İnsanlar, kendilerini zenginleşmiş hissediyorlar ve harcamalarını artırıyorlar. Hatta gelirleri harcama artışına yeterli olmasa bile borçlanarak imkânlarının üzerinde yaşamaya yöneliyorlar (servet etkisi.)



    Vatandaşlık verilmesi uygulamasıyla birlikte Türkiye’de gayrimenkul alan yabancıların sayısında artış oldu. 2021 yılında yabancılara satılan konutlardan yaklaşık 5,6 milyar dolar tutarında doğrudan yabancı sermaye girişi gerçekleşti. Bu şekilde ortaya çıkan ek talep piyasanın canlı kalmasına katkı sağlıyor (ek talep etkisi.)



    Ödemeler dengesindeki net hata ve noksan kalemine baktığımızda 2021 yılında 9 milyar dolara yakın, 2022 yılının ilk üç ayında da 5 milyar dolara yakın nereden geldiği bilinmediği için bu başlık altında sınıflandırılan girişler olduğunu görüyoruz. Demek ki Türkiye’ye kayıt dışı kalmış ciddi bir döviz girişi söz konusu. Piyasalarda karşılaştığımız canlılıkta bu kayıt dışı paraların harcanmasının da katkısı olduğu kuşkusuz (kayıt dışı harcama etkisi.)



    Buraya kadar sayılan çeşitli etkilerin yarattığı olumsuzluklar sonucunda beklentiler de olumsuz hale dönüşüyor ve ileriye dönük harcama planları ve bütçeler yapılırken bu olumsuz beklentiler ister istemez planlara, bütçelere yansıtılıyor. Sonuçta gerçekleşmeler de beklentilerle paralel yönde oluşuyor ve enflasyonu besliyor (olumsuz beklenti etkisi.)   



    Kamu kesimi, başta vergi indirimleri, düşük faiz uygulamaları ve teşvikler gibi çeşitli desteklerle özellikle konut alımları başta olmak üzere harcamaları özendirici etki yapıyor, talebin ve dolayısıyla harcamaların artmasını sağlayarak piyasa canlılığına katkıda bulunuyor (kamu destekleri etkisi.)



    2021 yılında faiz dışı kamu harcaması artışı artış yüzde 32,8 ile yıllık ortalama enflasyon oranı olan yüzde 19,6’nın oldukça üzerinde gerçekleşmiş görünüyor. Bu hızlı artışın nedenlerinden birisi son yıllarda gelişen hesap vermeme rahatlığının yarattığı israftır. Kamu özel işbirliği adı altında yapılan projelerin yarattığı kara delikler kamu harcamalarının hızla artmasına ve enflasyona katkı yapmasına yol açıyor (kamu israfı etkisi.)



    TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına göre nüfusun en yüksek gelire sahip yüzde 40’ı toplam gelirin yüzde 70’e yakın bölümünü alıyor. Başta araba, konut, beyaz eşya olmak üzere toplumda talep artışı yaratan bu zengin kesim. Buna karşılık nüfusun yüzde 40’ı toplam gelirden yalnızca yüzde 16 pay alıyor. Bu kesimin daha yüksek gelirli olanları araba ve konut gibi pahalı malları alamasa da gelecek aylarda pahalanacağını düşündüğü deterjan, şampuan gibi temizlik maddeleri, sıvı yağ, şeker, un gibi stoklanabilir yiyecek maddelerini alıp stokluyor. Bu aşırı tüketim harcamalarının talep artışı yoluyla fiyatların yükselmesine katkısı oluyor.  

    Ulusal paranın hem iç hem de dış değerinde ortaya çıkan büyük kayıplar başlı başına kriz sayılır. Buna karşılık yukarıda değindiğimiz çeşitli etkiler altında piyasada ortaya çıkan talep ve harcama canlılığı, kurdaki yükselişe ve büyük ölçüde onun yarattığı enflasyon artışına karşılık ekonominin canlı kalmasına ve nüfusun gelir açısından iyi durumdaki kesiminin bu durumu kriz olarak görmemesine yol açıyor. İşin ilginci nüfusun gelir açısından kötü durumdaki kesiminde bulunan insanların bir bölümü, kendi durumlarına bakmak yerine iyi durumdaki kesimin yaşamına bakarak ortada bir kriz olmadığı kanısına varıyor (optik kırılma etkisi.)





    Yüksek Enflasyona Karşın Piyasa Nasıl Canlı Olabiliyor?www.mahfiegilmez.com
    Yüksek Enflasyona Karşın Piyasa Nasıl Canlı Olabiliyor?
    https://www.mahfiegilmez.com/2022/05/yuksek-enflasyona-karsn-piyasa-nasl_17.html





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nirvanha -- 18 Mayıs 2022; 16:30:4 >







  • Nasıl canlı olabildiğini bilmiyorum ama ben emekli olduktan sonra üretime başladım son 2 ayda o kadar çok mal sattım ki sözde toptancıların toptancısıyım depo da doğru düzgün mal kalmadı sipariş yetiştiremiyorum gün içinde telefon çalınca Allah'ım inşallah sipariş değildir dediğim gün oldu :) Birde normalde 6-8 parti malda bir zam yapardım hatta dolarla sattığım için dolarla aldığım ham maddelere zam gelmedikçe zam bile yapmazdım. Ama şu anda tek bir partide 3 defa zam yaptım ürüne ve sattığım toptancılar normalde zam görünce kendini yerlere atan adamlar yadırgamadılar bile.


    Piyasa çok garip bir durumda ne fiyat söylersen söyle gelen tepki " o kadar oldu mu yaa" oluyor en fazla işin komiği bende aynı tepkiyi veriyorum hammadde için arıyorum abi şu kadar yazıyorum diyor normalde bir saat pazarlık etmem gerekirken tamam deyip bende basitçe ürüne bu maliyeti yansıtıp devam ediyorum.



    Bu durum da esnaflar çok bir şey olmuyor herkes üretim maliyetine göre ürüne zam yansıtıp devam ediyor kar oranını korumaya devam ediyor ama sabit gelirliler yok oluyorlar.

  • omg 100 milyon nüfus var alışveriş etmeyecek mi millet? zaten her şeyi en ucuzundan alıyoruz para da her gün değer kaybediyor parayı mala çevirmek mantıklı


    az kaldı venezuela olacaz

  • Sayfayı ziyaret edip oradaki kaliteli yorumları da okumanızı tavsiye ederim...


    Goy goyla birşey olduğu yok....


    Böyle insanları göreve getirmek lazım...Yoksa hangi parti gelirse gelsin bizim için öğrenilmiş çaresizlikten başka birşe yolmayacak...


    Bu ülke de fakirlik kader ise , aynı zamanda 10 milyon zengin neden var ?

  • nirvanha kullanıcısına yanıt

    zaten sorun fakirin "ulan ben neden fakirim?" demeyip " o neden zengin?" demesinde.

  • yüksek enflasyon zamanlarında da insanlar yemek yemek zorunda, eşya almak zorunda, üretim yapmak zorundalar.


    haa ne oluyor, şekere çaya petrola zam gelince, üretici de hali ile ürünlerine zam yapmak zorunda kalıyor, özel sektör de aynen, çalışanların maaşlarına da zam yapmak zorunda kalıyorlar.


    valla olan sadece memur kesimine olur. ben bu senaryoyu üniv yıllarında gördüm.


    bi arkadaş vardı mat. bölümünde mezun oluyordu, diyordu ki,

    "devlette öğretmen olsam 400 milyon maaşın olacak, özel okulda öğretmen olursam daha çok çalışacağım ama 800 milyon maaş verecekler"


    not : o zamanlar 5-6 sıfır atılmamıştı paramızdan:)

  • Nasıl canlı olabildiğini bilmiyorum ama ben emekli olduktan sonra üretime başladım son 2 ayda o kadar çok mal sattım ki sözde toptancıların toptancısıyım depo da doğru düzgün mal kalmadı sipariş yetiştiremiyorum gün içinde telefon çalınca Allah'ım inşallah sipariş değildir dediğim gün oldu :) Birde normalde 6-8 parti malda bir zam yapardım hatta dolarla sattığım için dolarla aldığım ham maddelere zam gelmedikçe zam bile yapmazdım. Ama şu anda tek bir partide 3 defa zam yaptım ürüne ve sattığım toptancılar normalde zam görünce kendini yerlere atan adamlar yadırgamadılar bile.


    Piyasa çok garip bir durumda ne fiyat söylersen söyle gelen tepki " o kadar oldu mu yaa" oluyor en fazla işin komiği bende aynı tepkiyi veriyorum hammadde için arıyorum abi şu kadar yazıyorum diyor normalde bir saat pazarlık etmem gerekirken tamam deyip bende basitçe ürüne bu maliyeti yansıtıp devam ediyorum.



    Bu durum da esnaflar çok bir şey olmuyor herkes üretim maliyetine göre ürüne zam yansıtıp devam ediyor kar oranını korumaya devam ediyor ama sabit gelirliler yok oluyorlar.





  • Güzel yazı. Milletin elindeki telefona, marketteki sıraya bakıp ekonomi çok iyi diyen mal tiplerin kıt beyinlerini zorlayabilir ama oldukça basit bir şekilde açıklamış.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • zotacing kullanıcısına yanıt

    Kesinlikle doğru, geçen arkadaşların dükkanına uğradım ilk defa ciro yarı yarıya kartlardan geliyor dedi.

  • Normal şaratlarda enflasyon zaten durgunluk olmasın diye olur. Durgunluk daha çok can yakar. Bir de bunun hem durgunluk hem enflasyon hali vardır o var ya devletleri erşan kuneri

  • Treth kullanıcısına yanıt
    Doğru ancak şuda var.Dükkan veya esnafların günlük bir kazanması gereken para var ki masraflar çıksın.Ancak insanların cebinde para olmayınca alışveriş te azalıyor.Misal önceleri haftada 3 kez dışarda yemek yerken şimdileri ayda 2 kez yiyoruz gibi.

    Hal böyle olunca esnaf zam yaparken müşteriyi kışkırtmamayıda göze almak istiyor ama kesim kesim de değişiyor.

    Bu yüzden de bir sürü iş yeri batıyor.Ama böyle kriz zamanlarında en çok çalışan emekli gibi kesimler zarar görüyor ,esnaf bir şekilde telafi ediyor.Çok haklısınız.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Özel sektör hep zam yapıyor zaten ürünlere ve hizmetlere. Atıyorum sinema bileti 10tl iken 100 kişi gitse 1000tl para kazanıyordu, şimdi ise 100tl oldu bilet bu sefer %90 azaldı giden sayısı ama 10 kişi gittiğinde yine 1000tl kazanıyor. Gibi. Müşteri sayısı azalıyor satılan ürün hizmet azalıyor ama kasaya giren para hep aynı.

  • eskiden cimrilik yapıp hemen almayacağım şeylere şuan nasılsa pahalanıcak diye alıyorum. paranın değerini algılama kabileyetim bozuldu artık zaten. ne pahalıymıs ne ucuzmuş anlıyamıyorum

  • Tl saatli bomba gibi. Birşeyler alıp kurtulup mala çevirmek lazım. İnsanlar elde tl tutmak yerine birşeyler alıyor.

    Bu ev satışları bu yüzden oluyor. Elinde tl tutmak istemiyorlar, dolar baskılanıyor, altında yürümüyor. En temizi ev. Akmaz kokmaz.

  • Kartal Göz kullanıcısına yanıt
    Onlar bu yazıyı anlayabilecek kapasitede olsa bu hâlde olmazdık.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Geçen gün şirkette bizim patron yatırım amaçlı iki tane araç aldı. Yemekte sohbet ettik bir hafta sonra satsat ikisinden 50-60k kar edebiliyorum dedi.


    Teşekkürler YENİ TÜRKİYE

  • zotacing kullanıcısına yanıt

    Seküler gibi gözükenler de aynı tarafta.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.