Şimdi Ara

Yokusta Benzin-Dizel-ÇÖZÜLDÜ (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
194
Cevap
1
Favori
7.481
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yüksek hacimli motorlar konusunda birşey diyemem fakat 1.6 hacimli motorlarda (110 hp civarı) dik rampalarda düşük hızlarda benzinli, yüksek hızlarda turbo dizeli avantajlı görüyorum. Ben kullandığım araçlarda gözlediğim kadarıyla şunu söyleyebilirim ki rampa yeterince dikse benzinli aracın 5. vitesi iptal oluyor. Yani aracı 5. virese aldığınızda hızlanmak şöyle dursun hızınızı bile koruyamıyorsunuz bazen. Dolayısı ile aracın son hızı 4. vitesin son hızı ile sınırlanmış oluyor. Ama Turbo dizel aynı rampada 5. vites ile yavaş da olsa hızlanmaya devam edebiliyor ve daha yüksek hızlara çıkabiliyor.

    Fakat düşük hızlarda vites değiştirilecek devir iyi seçilirse benzinli araç da bir üst vitese geçtiğinde maksimum torkunu verdiği devir aralığında kalabiliyor ve gayet de güzel hızlanıyor. Ama torkunun düşük olmasından mıdır bilemiyorum büyük viteslerde özellikle 5. viteste dizele göre daha hantallar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alikum

    quote:

    Orijinalden alıntı: Yazılımcı Online


    Vitesi elbette düşürüyorum ama zorlasamda hızlanmıyor araba nedense. Arabada da 3 kişi ve bagajda da yük var ayrıca. Oda etkiliyor olabilir. Tek başıma dğeilim yani.

    Hatta bu yaz tatilden dönerken silifke karaman konya güzergahını izlerim. Toroslardan geçiyorum ve dönüşte çok fazla dağ tırmanılıyor ve araba gitmiyor hızlanmıyor. Sertavul geçiti 3 şerit mesela, Önce aşağı inip sonra uzuncana bir yokuş geliyor yokuş aşağı basıyorum ve 120 ile bayıra giriyorum. Hıza oranla kademeli olarak 3. vitese kadar düşüyorum. 3. viteste basmama rağmen araba hızlanmıyor 80 den 100 e çıkamıyorum devir yüksek olsa bile. zar zor 100 e yaklaşınca 4'e atıyorum araba hemen yığılıyor.


    Acaba ben mi çok zorluyorum yoksa arabada mı bişey var anlamadım. Bayırda yüksek devirde gitsem bile max torkta hızı korumuyor. Baskı balatam da değişeli 1,5 sene oluyor.



    1.6 benzinli 125 hp civic,3 kişi +full bagaj+ arka koltuklardan biri tavana kadar dolu..

    gerededen otobana girdikten sonra yaptığım hızın videosunu göstersem forumdan afaroz ederler, hemde tahminlerime göre hafif bir yokuştaydım..yokuşta olduğumu nerden çıkardım..4. viteste 6000 devirden 5 vitese takınca araç yavaşlamaya başladı

    böylede rezil bir 5. vitesim vardır

    bilenler bilir otobanda öyle yerler vardır ki baksanız düz yol gibi gözükür ama aslında ciddi yokuştur.

    eğer vites düşürmenize ragmen aracın çekişi yetersizse bir sorun olabilir


    Benim dediğim yerde Eskişehir - Ankara yolu üzernden Eskişehirden çıktıktan sonra karşımıza gelen bayır. Yanlız bu gözlede görülüyor dik baya Birde yol geniş 3 şeritti yanılmıyorsam, yol gneiş olunca da hızınız iyice yavaş gözüküyor sanki 30 40 ile çıkıyormuş gibi. O bayır vallaha git git bitmiyor deli ediyor beni ulennnn


    toroslardaki yavaşlamada aklıma havadaki osijen oranı geldi. Rakım yükseldikçe arabanın çekişi düşeceğini düşündüm ama en fazla taş çatlasa 2000 rakım var en yüksek yerinde oda. Orda da oksijen azalacağını sanmıyorm Lotodan falan para çıksa da servise verip şöyle baştan aşağı bi baktırsam arabaya
  • hakaniko kardeş bugün aklıma geldi..rototest.com adresini bilirmisin bilmem..orada bir çok marka ve modelin dyno sonuçlarını bulabilirsin..

    özellikle aynı hacim-aynı kasa iki araç aradım,al sana aynı kasa aynı ve hacimde iki farklı aracın dyno sonuçları

    http://www.rri.se/popup/performancegraphs.php?ChartsID=581

    http://www.rri.se/popup/performancegraphs.php?ChartsID=579

    araçlar 2001 model 7.40 biri dizel digeri benzinli...

    benzinli olan 210 kw dizel olansa 180 kw gücünde

    fakat grafikleri güzelce incelersen yakalaman gereken bir nokta olduğunu görürsün..2000, 2500, 3000 gibi daha düşük devirlerde daha güçsüz olarak görülen dizel motor benzinliden daha güçlü..misal maksimum gücü 210 kw olarak imalatçı tarafından bildirilen motorun 2000 devirdeki gücü(grafikte gözükmüyor ama kabaca tahmin edebiliriz) 90 kw cıvarında
    dizel versiyonunun ise kabaca 105 hp cıvarında..

    aynı işlemi 2500-3000 devirde de yaparsak görürüz ki bu devirlerde benzinlinin gücü(2500 devir için benzinli seçenegin grafiğinde görülmüyor ama kabaca) 100 kw ve 120 kw tır

    dizelde ise 2500 ve 3000 devirlerdeki güç yaklaşık 135 ve 150 kw tır..

    ha devir tırmandıkça grafikten de görebilecegin gibi ibre bu sefer benzinliden yana kaymaktadır...

    şimdi soru şu: sence aynı agırlıkta yokuş yukarı yapacagın bir yarışta dizelmi geçer benzinli mi?

    ben söyleyeyim cevabı...grafikten bakarsan yaklaşık 4000 devirde her iki motorda 170 kw gibi bir güç üretiyor..eğer bu yarışa şöyle bir kural koyarsan ve dersen ki "araçlar 4000 devirin altında kalacak", dizel motor 0-4000 devir bandında çok daha güçlü olacagı için her şekilde götürür..bakın bu nokta çok önemli..dizel motorun fabrika verisi 180 kw benzinlininki 210 kw...ama nerde 210 kw?..yaklaşık 5400 devirde 210 kw..ama dizelin durumu ne? 180 kw olmasına ragmen kural olarak koyduğumuz 4000 devirin altında benzinli seçeneginden çok daha ileride..

    peki bu devir limitini kaldıralım ve diyelim ki "kardeşim isteyen istediği deviri çevirsin"..ozaman sonuç ne olur biliyormusun?..dizel hacıosmanı çıkana kadar benzinli olan verisyon mecidiyeköye geçer

    neden? çünkü devir çevirme limiti kalkınca benzinli motor esas gücü olan 210 kw'ı ortaya koyabilecek..

    ha belki bu bahsettiğimiz teorik yarış sırasında dizel belki hiç belkide 1 vites düşürerek çıkacak hacıosmanı ama benzinli 2 vites düşürerek çıkacak..ama eğer şanzıman oranları aynı ise benzinli gücü fazla olduğu için herzaman götürecek işi..yine tekrarlıyorum belki bu yarış sırasında benzinli olan dizelin 3 katı takıt yakacak..ama konu bu değil

    şimdi anlatabildimmi arkadaşım milletin tork tork dediği şeyin aslında neye yaradığını..sadece düşük devirde yüksek güç çıkarmaya yarar tork..yani halk arasındaki değişle "çekişi iyi" olmasını sağlar...

    edit: şimdi milletin dediği o "koltuğa yapıştırma" efsanesinin nereden geldiğini çok daha iyi anlayabiliyorsundur sanırım..aynı güçte ve hacimde dizel olan kalkış sırasında(0-3000 veya 0-4000 devirlerde) benzinliden daha güçlü olduğu için ilk gaza bastığınızda daha fazla bir güç alırsınız ve bu sizin ilk başlardaki ivmelenmenizin benzinliye göre daha iyi olmasını sağlar..

    daha anlaşılır olması için söyle bir örnek vereyim...

    rakamlar atmasyon...

    aracın her sn için devrini 1000 devir artırdığını misal olarak alalım

    dizel araç 0-1000 devirde yani ilk saniyede 3 mt/sn2 lik bir ivme üretir...1000-2000 devir bandında 4 mt/sn2 lik bir vme üretir...2000-3000 devir bandında 5 mt/sn2 lik ve 3000-4000 devir bandında da 4 mt/sn lik bir ivme üretir..ama 40000 devirden sonra bu ivme 1 mt /sn ye düşer..

    benzinli araç ise 0-1000 de 1 mt/sn2, 1000-2000 devirde 2 mt /sn2, 2000-3000 devirde 2.5 mt/sn2, 3000-4000 devirde 3 mt /sn2, 4000-5000 devirde 4 mt/sn2 ve 5000-6000 devirde 5 mt/sn2 lik bir ivme verir...

    dediğim gibi rakamlar tamamen atmasyon ama senaryonun amacı sadece olayın işleyiş biçimini göstermek...

    şimdi ne dedik her saniyede 1000 devir artırıyor devir saatini..

    ne oldu bu durumda? dizel araç 3. sn de 5 mt/sn2 lik bir ivmeye çıktı...benzinli ise aynı ivmeye 5 sn çıktı..yani dizel araç sizin üzerinize daha fazla bir kinetik enerji uyguladı ilk 3 sn içerinde..yani koltuğa yapıştınız.

    daha düzgün bir ifadeyle.. ilk üçüncü saniyenin sonunda dizel aracın hızı 9 mt /sn oldu benzinli aracın hızı ise 5.5 mt/sn oldu...
    kinetik enerji olarak ise 0.5*M*9*9 ve 0.5*M*5.5*5.5..toparlarsak ilk 3 sn içerisinde dizel aracın kinetikm enerjisindeki değişim 40.5M benzinli aracın kinetik enerjisindeki değişim ise 15.125M oldu(M araçların kütlesi, eşit kabul edildi) yani ilk 3 sn içerisinde dizel araçın içerisinde oturan bir sürücünün kinetik enerjisi benzinli araçta oturan sürücüye göre 2.67 kat daha fazla değişti..








    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi alikum -- 12 Ocak 2010; 13:56:43 >
  • 3 hafta foruma girmedim, bugün gireyim dedim, o da ne? yine ortalık karışmış, yine tork fanatikleri eşsiz vecizler yumurtlamışlar. Elektrik motoru torkunun bambaşka bir şey olduğunu öğrendim örneğin ve onca yaşıma rağmen bir yaşıma daha girdim. Meğer torklar klasifiye edilirmiş...
    -Senin torkun ne torku?
    -Benimki dizel torku abi...
    -Yürü len, benimki elektirik motoru torku!..
    -Ama ikimizin de torku aynı?..
    -Olsun, benimki elektrik motoru torku ve senin torkunu döver, hele bütün beygirgüçlerini dayak manyağı yapar!..

    Şaka bir yana tork torktur ve kaynağından bağımsız bir niceliğe sahiptir. Torkun miktarı ile nasıl üretildiği arasında fiziksel bir ilişki yoktur. İster elektirik motorundan, ister dizel motordan, ister benzinli, ister turboprop motordan gelsin, tork her yerde aynı torktur, elektirik motorunun torku diğer motorların torkundan belki daha az, belki daha çoktur ama daima AYNI şeydir.
    Tork meselesi neden bu kadar kafa karıştırıyor anlıyorum ama her defasında yeniden anlatmak giderek zorlaşıyor. Bu konuda bu forumda yazdıklarımı toplasam bir kitap cildi yapar herhalde...
    Tork mili döndüren kuvvettir, beygirgücü de bu milin sahip olduğu kuvvetin dönüş hızına oranıdır, nokta. En basit tanımlar bunlar, daha basiti yok.

    Açalım:

    Tork bildiğiniz kuvvettir; farkı, doğrusal değil, açısal oluşudur bu nedenle doğrusal kuvvetin ölçülerinden biri olan kg yerine açıyı da karşılamak üzere kg-m ile gösterilir. Bu da bizi manivela koluna götürür. Misal, duvara yaslanalım. Ne yaptık? Ağırlığımızın bir bölümünü duvara transfer ettik yani belirli bir kuvvet uyguladık. Diyelim ki bir elimizle duvarı itmeye başladık, ne olur? Evet duvar yerinde kalır ama biz duvara adnını koylaım, mesela 25 kg’lık bir kuvvet uygularız. Buna lineer kuvvet denir. Aynı kuvveti kolumuzla bir manivela koluna uygularsak buna da açısal kuvvet yani tork denir. Eğer manivela kolu 1 metre ise uyguladığımız açısal kuvvet de 25 kg-m olur ya da 245 NM.

    Dolayısıyla tork aslında kavraması basit bir olgu, asıl kavraması zor olan beygir gücü. Ya da genel anlam da Güç. Not: Burada güç ve kuvvet arasında linguistik bir ayrıma gidiyoruz. İngilizcede Kuvvet Force (F) ile Güç de Power (P) ile gösterilir ama bizde çoğu kez Güç ve Kuvvet birbirinin yerine yani eş anlamlı olarak kullanılır. Biz terminolojik olarak ayırıyoruz. Peki Güç nedir? Güç iş yapma hızımızdır. Bir işi ne kadar hızlı yaptığımızın ölçüsüdür. İşi kuvvet yapar ama zamana karşı grafiğini Güç verir. Dolayısıyla güç enerji transfer hızı ya da oranıdır, yani enerji harcama hızımızdır. Beygir gücü de referans bir güç seneryosuna karşı arabalarımızın ölçülen gücüdür. Kuvvet tek bir komponent içerir, kendisi. İş 2 komponent içerir: Kuvvet ve Yol. Güç 3 komponent içerir: Kuvvet – Yol – Zaman.

    Öyleyse beygir gücü torkun açığa çıkış hızıdır diyebilir miyiz? Evet, diyebiliriz. Tork ne kadar hızlı açığa çıkarsa o kadar fazla beygir gücümüz olur.

    Biz esasen bu ikisini de hissedebiliriz. Misal: dönen bir mili iki elimizle sıkıca kavrayalım. Avuçlarımızda dönmesini hissettiğimiz şey torktur. Dönerken elimizin direnci ile ortaya çıkan ısı da beygirgücüdür. Biz onu avucumuzda sıcaklık olarak algılarız. Şaşırtıcı ama böyle. Zaten o yüzden 1 HP = 2,544 BTU’dur diyebiliyoruz. Şimdi bu milin 100 NM ile dakikada 1 devir yaptığını düşünün, eliniz ne kadar ısınır? Çok az... Peki aynı milin dakikada 1000 devir yaptığını düşünün, şimdi ne kadar ısınır? Eliniz yanar yahu!.. İşte bu beygir gücüdür, yani iş yapma sıklığımzıdır, o işi ne kadar hızlı yaptığımızdır. Bir başka deyişle, tork ve rpm’i birbirine bağlayan, her ikisini bir konteks içinde anlamlı kılan şeydir. Bize tork ve rpm arasındaki o muazzam ilişkiyi verir. Beygirgücü HIZ demektir.

    Girişte sözünü ettiğim kavram karmaşasına burada geri dönüyorum. Gördüğünüz üzere tork olsun beygirgücü olsun motordan motora niteliği değişen şeyler değildirler. Dizelin torku benzinlininkinden farklı bir şey değildir, sadece daha fazladır, aynı güçteki elektirk motorunun daha da fazladır ama özünde hepsi aynı şeydir. Dizel olsun, benzinli olsun, elektirikli olsun tümü bize güç üretmek üzere tasarlanmış araçlardır, girdileri farklı olabilir ama çıktıları aynıdır.
    Şimdi, tork nerede işe yarar beygir gücü nerede, örneklerle bir göz atalım.

    Tork, yük taşımada işe yarar. Nasıl? Hiç saatte 5 km hızla rampa tırmanan yüklü bir kamyon gördünüz mü? Mutlaka görmüşsünüzdür... O kamyondaki 20 ton yükü aynı beygirgücündeki bir otomobile vursaydık, çeker miydi? Elbette çekemezdi çünkü yeterli gücü olmakla birlikte yeterli torku yoktu. Bir milin dönüş hızından bağımsız olarak dönmesi ve bunu karşı bir kuvvetin varlığında yapabilmesini tork ile açıklıyoruz. Peki bu kamyon 20 ton yük sırtındayken gaza bassaydı 50 kms hıza çıkabilir miydi? Hayır çıkamazdı çünkü yeterli torku olduğu halde yeterli beygirgücü yoktu.

    Tork, çekmede (towing) işe yarar. Çekmede araca dikey yük yerine yatay yük bindirirsiniz. Bunun dışında senaryo yukarıdaki ile aynıdır. Şöyle düşünün Bir otomobilimiz var motoru 1500 rpm’de 100 NM tork veriyor (Bu da 28 HP yapar) 1. Vites dişli oranı 3,5, ayna-mahruti oranı 4,2 olsun. Tekerler de 175/65R15 olsun. Bu durumda otomobilimiz tahrik tekerleriine 100 * 3,5 *4,2 /0,31 = 4742 Newtonluk bir itiş gücü uygular Karşı yöndeki kuvvet 4742 newtondan küçük olduğu sürece mil dönmeye devam edecektir. Eğer biz bu araca ağırlığı ile 4741 N bir karşı kuvvete sahip bir treyler bağlasaydık, aracımız 1500 rpm’de bu yükü çekecekti (dahili karşı kuvvetleri ihmal ediyorum).

    Görüldüğü üzere bu yükü çekmek için tork gerekiyor ama bu yük altındayken aracı 1500 rpm’den 3000 rpm’e çıkarmak için daha üst devirlerde eşit ya da daha yüksek tork gerekiyor. Buraya kadar her şey güzel, yukarıdaki tork tanımımıza da uyuyor. Ama hala eksik bir şey var. 1500 rpm’den 3000 rpm’e çıkışın süresini belirtmedik. 1/1000 saniyede mi, 1 saniyede mi, 1 dakika da mı, 1 günde mi yoksa 1 yılda mı?.. Tork bize ASLA bunun ölçüsünü vermez. Tork, bize karşı koyabildiği ve mili döndürmeye devam ettiği kuvveti verir ama bunun zamana karşı grafiğini vermez. Onu bize beygirgücü verir (bkz. yukarıdaki tanım)

    Tork bu 2 durum dışında anlamlı bir fiziksel büyüklük değildir, Şimdi özetleyelim; sabit bir hızda momentumu koruyan şey torktur, momentumdaki değişim beygir gücüdür. Dolayısıyla her türlü hızlanma hesabı tork ile değil, beygirgücü ile yapılır çünkü zaman komponenti içermektedir. Zaman komponenti içermeyen senaryolarda ise torku kullanabiliriz yani yük taşıma ve çekme kabiliyetinde...

    Yokuş yukarı hızlanıyorsanız beygir gücü, yokuşta momentumunuzu koruyorsanız tork konuşulur. Düşük devirlerde dizeli – zamana karşı - hızlandıran şey torku değil, torku yüzünden düşük devirlerde çok güçlü olan beygir gücüdür. İnsanlar dizel düşük devirlerdeki yüksek beygirgücünü torku ile karıştırırlar. Buna firmaların spek sayfaları yol açar. Çünkü bir maks. HP bir de maks. Tork değerini verirler ama tüm rpm bandındaki HP değerini vermezler. Böyle olunca insanlar hızlanmayı torka borçlu olduğunu sanırlar. Benim nezdimde en büyük otomobil yanılgısı budur. Hızlanmayı HP’ye borçlusunuz aksi halde fizikçiler güç tanımını değiştirmek zoerunda kalacaklar!...

    Sorulan soru ise beyhude bir soru çünkü mesele dizel, benzinli meselesi değil,
    1. Araçların güç grafikleri
    2. Transmisyon oranları
    3. Ağırlıkları
    4. Tekerlek çapları
    bilinmeden yapılacak her türlü yorum boştur, beyhudedir...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tralles

    3 hafta foruma girmedim, bugün gireyim dedim, o da ne? yine ortalık karışmış, yine tork fanatikleri eşsiz vecizler yumurtlamışlar. Elektrik motoru torkunun bambaşka bir şey olduğunu öğrendim örneğin ve onca yaşıma rağmen bir yaşıma daha girdim. Meğer torklar klasifiye edilirmiş...
    -Senin torkun ne torku?
    -Benimki dizel torku abi...
    -Yürü len, benimki elektirik motoru torku!..
    -Ama ikimizin de torku aynı?..
    -Olsun, benimki elektrik motoru torku ve senin torkunu döver, hele bütün beygirgüçlerini dayak manyağı yapar!..

    Şaka bir yana tork torktur ve kaynağından bağımsız bir niceliğe sahiptir. Torkun miktarı ile nasıl üretildiği arasında fiziksel bir ilişki yoktur. İster elektirik motorundan, ister dizel motordan, ister benzinli, ister turboprop motordan gelsin, tork her yerde aynı torktur, elektirik motorunun torku diğer motorların torkundan belki daha az, belki daha çoktur ama daima AYNI şeydir.
    Tork meselesi neden bu kadar kafa karıştırıyor anlıyorum ama her defasında yeniden anlatmak giderek zorlaşıyor. Bu konuda bu forumda yazdıklarımı toplasam bir kitap cildi yapar herhalde...
    Tork mili döndüren kuvvettir, beygirgücü de bu milin sahip olduğu kuvvetin dönüş hızına oranıdır, nokta. En basit tanımlar bunlar, daha basiti yok.

    Açalım:

    Tork bildiğiniz kuvvettir; farkı, doğrusal değil, açısal oluşudur bu nedenle doğrusal kuvvetin ölçülerinden biri olan kg yerine açıyı da karşılamak üzere kg-m ile gösterilir. Bu da bizi manivela koluna götürür. Misal, duvara yaslanalım. Ne yaptık? Ağırlığımızın bir bölümünü duvara transfer ettik yani belirli bir kuvvet uyguladık. Diyelim ki bir elimizle duvarı itmeye başladık, ne olur? Evet duvar yerinde kalır ama biz duvara adnını koylaım, mesela 25 kg�lık bir kuvvet uygularız. Buna lineer kuvvet denir. Aynı kuvveti kolumuzla bir manivela koluna uygularsak buna da açısal kuvvet yani tork denir. Eğer manivela kolu 1 metre ise uyguladığımız açısal kuvvet de 25 kg-m olur ya da 245 NM.

    Dolayısıyla tork aslında kavraması basit bir olgu, asıl kavraması zor olan beygir gücü. Ya da genel anlam da Güç. Not: Burada güç ve kuvvet arasında linguistik bir ayrıma gidiyoruz. İngilizcede Kuvvet Force (F) ile Güç de Power (P) ile gösterilir ama bizde çoğu kez Güç ve Kuvvet birbirinin yerine yani eş anlamlı olarak kullanılır. Biz terminolojik olarak ayırıyoruz. Peki Güç nedir? Güç iş yapma hızımızdır. Bir işi ne kadar hızlı yaptığımızın ölçüsüdür. İşi kuvvet yapar ama zamana karşı grafiğini Güç verir. Dolayısıyla güç enerji transfer hızı ya da oranıdır, yani enerji harcama hızımızdır. Beygir gücü de referans bir güç seneryosuna karşı arabalarımızın ölçülen gücüdür. Kuvvet tek bir komponent içerir, kendisi. İş 2 komponent içerir: Kuvvet ve Yol. Güç 3 komponent içerir: Kuvvet � Yol � Zaman.

    Öyleyse beygir gücü torkun açığa çıkış hızıdır diyebilir miyiz? Evet, diyebiliriz. Tork ne kadar hızlı açığa çıkarsa o kadar fazla beygir gücümüz olur.

    Biz esasen bu ikisini de hissedebiliriz. Misal: dönen bir mili iki elimizle sıkıca kavrayalım. Avuçlarımızda dönmesini hissettiğimiz şey torktur. Dönerken elimizin direnci ile ortaya çıkan ısı da beygirgücüdür. Biz onu avucumuzda sıcaklık olarak algılarız. Şaşırtıcı ama böyle. Zaten o yüzden 1 HP = 2,544 BTU�dur diyebiliyoruz. Şimdi bu milin 100 NM ile dakikada 1 devir yaptığını düşünün, eliniz ne kadar ısınır? Çok az... Peki aynı milin dakikada 1000 devir yaptığını düşünün, şimdi ne kadar ısınır? Eliniz yanar yahu!.. İşte bu beygir gücüdür, yani iş yapma sıklığımzıdır, o işi ne kadar hızlı yaptığımızdır. Bir başka deyişle, tork ve rpm�i birbirine bağlayan, her ikisini bir konteks içinde anlamlı kılan şeydir. Bize tork ve rpm arasındaki o muazzam ilişkiyi verir. Beygirgücü HIZ demektir.

    Girişte sözünü ettiğim kavram karmaşasına burada geri dönüyorum. Gördüğünüz üzere tork olsun beygirgücü olsun motordan motora niteliği değişen şeyler değildirler. Dizelin torku benzinlininkinden farklı bir şey değildir, sadece daha fazladır, aynı güçteki elektirk motorunun daha da fazladır ama özünde hepsi aynı şeydir. Dizel olsun, benzinli olsun, elektirikli olsun tümü bize güç üretmek üzere tasarlanmış araçlardır, girdileri farklı olabilir ama çıktıları aynıdır.
    Şimdi, tork nerede işe yarar beygir gücü nerede, örneklerle bir göz atalım.

    Tork, yük taşımada işe yarar. Nasıl? Hiç saatte 5 km hızla rampa tırmanan yüklü bir kamyon gördünüz mü? Mutlaka görmüşsünüzdür... O kamyondaki 20 ton yükü aynı beygirgücündeki bir otomobile vursaydık, çeker miydi? Elbette çekemezdi çünkü yeterli gücü olmakla birlikte yeterli torku yoktu. Bir milin dönüş hızından bağımsız olarak dönmesi ve bunu karşı bir kuvvetin varlığında yapabilmesini tork ile açıklıyoruz. Peki bu kamyon 20 ton yük sırtındayken gaza bassaydı 50 kms hıza çıkabilir miydi? Hayır çıkamazdı çünkü yeterli torku olduğu halde yeterli beygirgücü yoktu.

    Tork, çekmede (towing) işe yarar. Çekmede araca dikey yük yerine yatay yük bindirirsiniz. Bunun dışında senaryo yukarıdaki ile aynıdır. Şöyle düşünün Bir otomobilimiz var motoru 1500 rpm�de 100 NM tork veriyor (Bu da 28 HP yapar) 1. Vites dişli oranı 3,5, ayna-mahruti oranı 4,2 olsun. Tekerler de 175/65R15 olsun. Bu durumda otomobilimiz tahrik tekerleriine 100 * 3,5 *4,2 /0,31 = 4742 Newtonluk bir itiş gücü uygular Karşı yöndeki kuvvet 4742 newtondan küçük olduğu sürece mil dönmeye devam edecektir. Eğer biz bu araca ağırlığı ile 4741 N bir karşı kuvvete sahip bir treyler bağlasaydık, aracımız 1500 rpm�de bu yükü çekecekti (dahili karşı kuvvetleri ihmal ediyorum).

    Görüldüğü üzere bu yükü çekmek için tork gerekiyor ama bu yük altındayken aracı 1500 rpm�den 3000 rpm�e çıkarmak için daha üst devirlerde eşit ya da daha yüksek tork gerekiyor. Buraya kadar her şey güzel, yukarıdaki tork tanımımıza da uyuyor. Ama hala eksik bir şey var. 1500 rpm�den 3000 rpm�e çıkışın süresini belirtmedik. 1/1000 saniyede mi, 1 saniyede mi, 1 dakika da mı, 1 günde mi yoksa 1 yılda mı?.. Tork bize ASLA bunun ölçüsünü vermez. Tork, bize karşı koyabildiği ve mili döndürmeye devam ettiği kuvveti verir ama bunun zamana karşı grafiğini vermez. Onu bize beygirgücü verir (bkz. yukarıdaki tanım)

    Tork bu 2 durum dışında anlamlı bir fiziksel büyüklük değildir, Şimdi özetleyelim; sabit bir hızda momentumu koruyan şey torktur, momentumdaki değişim beygir gücüdür. Dolayısıyla her türlü hızlanma hesabı tork ile değil, beygirgücü ile yapılır çünkü zaman komponenti içermektedir. Zaman komponenti içermeyen senaryolarda ise torku kullanabiliriz yani yük taşıma ve çekme kabiliyetinde...

    Yokuş yukarı hızlanıyorsanız beygir gücü, yokuşta momentumunuzu koruyorsanız tork konuşulur. Düşük devirlerde dizeli � zamana karşı - hızlandıran şey torku değil, torku yüzünden düşük devirlerde çok güçlü olan beygir gücüdür. İnsanlar dizel düşük devirlerdeki yüksek beygirgücünü torku ile karıştırırlar. Buna firmaların spek sayfaları yol açar. Çünkü bir maks. HP bir de maks. Tork değerini verirler ama tüm rpm bandındaki HP değerini vermezler. Böyle olunca insanlar hızlanmayı torka borçlu olduğunu sanırlar. Benim nezdimde en büyük otomobil yanılgısı budur. Hızlanmayı HP�ye borçlusunuz aksi halde fizikçiler güç tanımını değiştirmek zoerunda kalacaklar!...

    Sorulan soru ise beyhude bir soru çünkü mesele dizel, benzinli meselesi değil,
    1. Araçların güç grafikleri
    2. Transmisyon oranları
    3. Ağırlıkları
    4. Tekerlek çapları
    bilinmeden yapılacak her türlü yorum boştur, beyhudedir...





    Hocam mükemmel bilgilendirici bir yazı olmuş, elinize sağlık. Aklımda tahmin ettiğim hatta böyle böyle dediğim ama bir türlü sözcüklere vuramadığım tüm bilgileri fizik kuralları ile anlatmışsınız, gerçekten hiç sıkılmadan okudum.
  • Hay ellerine parmaklarına sağlık hocam çok güzel açıklamışsınız.
  • Aslolan beygirdir ama ne kadar torkunuz varsa elinizdeki beygirden de o kadar verim alırsınız.

    Beygirleri aynı ama torkları farklı olan araçlarda düzlükte devir çeviren öne geçebilir ya da kayda değer fark görülmeyebilir ancak hızlanma talebi yokuş çıkma esnasında başlarsa torku yüksek olan daha avantajlı olacaktır.


    Eğer motorları yüksek torklu dizel ve yüksek güçlü benzinli olarak kıyaslarsak benzinli yüksek devir avantajıyla son süratte,eğim aşağıda hatta düzde öne geçebilir,yokuşta geçmesi için yüksek devir bandında kalması şarttır ve dizele göre daha düşük vites+yüksek devir avantajıyla burda da öne geçebilir,ancak benzer viteste yüksek eğimde alt ve orta devirlerde geride kalır.



    Misal 1.6 120hp 145Nm aracımla 109 hp 240Nm lik dizel aracımı düzde kıyasladığımda geç vites değiştirdiğinden (yüksek devir) benzinli aracım öne geçerken benzer kalkışı dik yokuşta yapınca dizel aracım rahatca gözden kayboluyor.
  • Hocam üzgünüm ama o hissettiğin şey tork değil beygir gücü, sırtını koltuğa yapıştıran şey tork değildir, düpedüz beygirgücüdür. Yanılgı şuradan gelir. Torkun yüksek olduğu devirlerde beygir gücü de yüksektir ama düşük dvrilerdeki beygir güçleri verilmez, onun yerine tork değerleri verilir. İnsanlar da yokuşta kendilerini hızlandıran şeyin tork olduğunu sanır. Bu bir yanılgıdır, kendilerini hızlandıran şey beygir gücüdür. Tork artan yüke karşı hızı koruyan dirençtir. Yokuşta aynı devirde yolunuza devam etmenizi sağlayan şeydir. Ama hızlanıyorsanız bunu beygir gücüne borçlusunuz.

    Eski bir topikten hatırlıyorum, galiba 122 HP TSI motor 1750-3500 rpm arasında 200 NM'ydi. Yanılıyorsam düzeltirsiniz. Şimdi buna göre bu motora sahip bir aracın hızlanmasını 1750-3500 rpm arasında sahip olduğu torka borçlu olduğunu sanırsınız ama değil. Gelin bakalım:

    1750 rpm 200 NM 49 HP
    2000 rpm 200 NM 56 HP %14
    2500 rpm 200 NM 70 HP %43
    3000 rpm 200 NM 84 HP %71
    3500 rpm 200 NM 98 HP %100

    Ne kadar açıklayıcı rakamlar, sağ olasın TSI motoru!

    Eğer bu araç mesela 3. viteste 1750 rpm'den 3500 rpm'e 5 saniyede çıkıyorsa ve 1750 rpm 3. viteste, atalım, 50 kms hıza denk geliyorsa aracımız 5 saniyede 50 kms'den 100 kms hıza çıkacak demektir yani hızdaki artış %100.

    Peki anılan rpm aralığında beygir gücü artışı ne kadar? O da %100. Yine aynı şekilde 1750 rpm ile 2000 rpm arasındaki ivme artışına bakabilseydiniz %14 olduğunu bulurdunuz, yani beygirgücündeki artış kadar!..

    Bunlar yeterince açıklayıcıdır sanırım. Artan ivmeyi sabit bir kuvvetle açıklayamazsınız, Ama kuvvetimiz 200 NM ile tüm rpm bandında sabit. Öyleyse aracı ivmelendiren şey artan ivme gibi artan bir şey olmalı, o da beygir gücüdür. İvme ne kadar: 100-50/5= 10 kms/s. Lineer bir ivme artışı mı bilmiyoruz, akselometre ile ölçerek anlayabiliriz. Ama sabit ivme olmadığı artan ivme olduğunu söyleyebilirim.

    Yukarıdaki rakamlar 122 HP gücünde 1600 ccm'lik bir arabanın aynı rpm aralığında sahip olduğu beygir gücünden en az %50 (belki de %100)fazladır. İşte dizeller de aynı şekilde anılan aralıkta devasa beygir gücü rakamlarına ve rpm'den rpm'e artışına sahiptirler. Sizin hissettiğiniz şey eygirgücü ve beygirgücündeki kısa bir rpm diliminde gerçekleşen devasa artıştır, tork değil...



    quote:

    Orijinalden alıntı: esmerce

    Aslolan beygirdir ama ne kadar torkunuz varsa elinizdeki beygirden de o kadar verim alırsınız.

    Beygirleri aynı ama torkları farklı olan araçlarda düzlükte devir çeviren öne geçebilir ya da kayda değer fark görülmeyebilir ancak hızlanma talebi yokuş çıkma esnasında başlarsa torku yüksek olan daha avantajlı olacaktır.


    Eğer motorları yüksek torklu dizel ve yüksek güçlü benzinli olarak kıyaslarsak benzinli yüksek devir avantajıyla son süratte,eğim aşağıda hatta düzde öne geçebilir,yokuşta geçmesi için yüksek devir bandında kalması şarttır ve dizele göre daha düşük vites+yüksek devir avantajıyla burda da öne geçebilir,ancak benzer viteste yüksek eğimde alt ve orta devirlerde geride kalır.



    Misal 1.6 120hp 145Nm aracımla 109 hp 240Nm lik dizel aracımı düzde kıyasladığımda geç vites değiştirdiğinden (yüksek devir) benzinli aracım öne geçerken benzer kalkışı dik yokuşta yapınca dizel aracım rahatca gözden kayboluyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tralles -- 12 Ocak 2010; 19:18:48 >
  • Sağolasın Tralles.


    Peki aşırı beslemeli araçlarda düşük devirde açığa çıkan güç benzer devirlerdeki rakiplerinden yüksek olduğundan kısıtlı devir aralığında daha etkili bir hızlanma sözkonusu diyebilir miyiz o zaman?

    Motorlarda önce tork sonra belli devir ve katsayılarla beygir gücü bulunuyor diye biliyorum çünkü.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: tralles

    3 hafta foruma girmedim, bugün gireyim dedim, o da ne? yine ortalık karışmış, yine tork fanatikleri eşsiz vecizler yumurtlamışlar. Elektrik motoru torkunun bambaşka bir şey olduğunu öğrendim örneğin ve onca yaşıma rağmen bir yaşıma daha girdim. Meğer torklar klasifiye edilirmiş...
    -Senin torkun ne torku?
    -Benimki dizel torku abi...
    -Yürü len, benimki elektirik motoru torku!..
    -Ama ikimizin de torku aynı?..
    -Olsun, benimki elektrik motoru torku ve senin torkunu döver, hele bütün beygirgüçlerini dayak manyağı yapar!..

    Şaka bir yana tork torktur ve kaynağından bağımsız bir niceliğe sahiptir. Torkun miktarı ile nasıl üretildiği arasında fiziksel bir ilişki yoktur. İster elektirik motorundan, ister dizel motordan, ister benzinli, ister turboprop motordan gelsin, tork her yerde aynı torktur, elektirik motorunun torku diğer motorların torkundan belki daha az, belki daha çoktur ama daima AYNI şeydir.
    Tork meselesi neden bu kadar kafa karıştırıyor anlıyorum ama her defasında yeniden anlatmak giderek zorlaşıyor. Bu konuda bu forumda yazdıklarımı toplasam bir kitap cildi yapar herhalde...
    Tork mili döndüren kuvvettir, beygirgücü de bu milin sahip olduğu kuvvetin dönüş hızına oranıdır, nokta. En basit tanımlar bunlar, daha basiti yok.

    Açalım:

    Tork bildiğiniz kuvvettir; farkı, doğrusal değil, açısal oluşudur bu nedenle doğrusal kuvvetin ölçülerinden biri olan kg yerine açıyı da karşılamak üzere kg-m ile gösterilir. Bu da bizi manivela koluna götürür. Misal, duvara yaslanalım. Ne yaptık? Ağırlığımızın bir bölümünü duvara transfer ettik yani belirli bir kuvvet uyguladık. Diyelim ki bir elimizle duvarı itmeye başladık, ne olur? Evet duvar yerinde kalır ama biz duvara adnını koylaım, mesela 25 kg’lık bir kuvvet uygularız. Buna lineer kuvvet denir. Aynı kuvveti kolumuzla bir manivela koluna uygularsak buna da açısal kuvvet yani tork denir. Eğer manivela kolu 1 metre ise uyguladığımız açısal kuvvet de 25 kg-m olur ya da 245 NM.

    Dolayısıyla tork aslında kavraması basit bir olgu, asıl kavraması zor olan beygir gücü. Ya da genel anlam da Güç. Not: Burada güç ve kuvvet arasında linguistik bir ayrıma gidiyoruz. İngilizcede Kuvvet Force (F) ile Güç de Power (P) ile gösterilir ama bizde çoğu kez Güç ve Kuvvet birbirinin yerine yani eş anlamlı olarak kullanılır. Biz terminolojik olarak ayırıyoruz. Peki Güç nedir? Güç iş yapma hızımızdır. Bir işi ne kadar hızlı yaptığımızın ölçüsüdür. İşi kuvvet yapar ama zamana karşı grafiğini Güç verir. Dolayısıyla güç enerji transfer hızı ya da oranıdır, yani enerji harcama hızımızdır. Beygir gücü de referans bir güç seneryosuna karşı arabalarımızın ölçülen gücüdür. Kuvvet tek bir komponent içerir, kendisi. İş 2 komponent içerir: Kuvvet ve Yol. Güç 3 komponent içerir: Kuvvet – Yol – Zaman.

    Öyleyse beygir gücü torkun açığa çıkış hızıdır diyebilir miyiz? Evet, diyebiliriz. Tork ne kadar hızlı açığa çıkarsa o kadar fazla beygir gücümüz olur.

    Biz esasen bu ikisini de hissedebiliriz. Misal: dönen bir mili iki elimizle sıkıca kavrayalım. Avuçlarımızda dönmesini hissettiğimiz şey torktur. Dönerken elimizin direnci ile ortaya çıkan ısı da beygirgücüdür. Biz onu avucumuzda sıcaklık olarak algılarız. Şaşırtıcı ama böyle. Zaten o yüzden 1 HP = 2,544 BTU’dur diyebiliyoruz. Şimdi bu milin 100 NM ile dakikada 1 devir yaptığını düşünün, eliniz ne kadar ısınır? Çok az... Peki aynı milin dakikada 1000 devir yaptığını düşünün, şimdi ne kadar ısınır? Eliniz yanar yahu!.. İşte bu beygir gücüdür, yani iş yapma sıklığımzıdır, o işi ne kadar hızlı yaptığımızdır. Bir başka deyişle, tork ve rpm’i birbirine bağlayan, her ikisini bir konteks içinde anlamlı kılan şeydir. Bize tork ve rpm arasındaki o muazzam ilişkiyi verir. Beygirgücü HIZ demektir.

    Girişte sözünü ettiğim kavram karmaşasına burada geri dönüyorum. Gördüğünüz üzere tork olsun beygirgücü olsun motordan motora niteliği değişen şeyler değildirler. Dizelin torku benzinlininkinden farklı bir şey değildir, sadece daha fazladır, aynı güçteki elektirk motorunun daha da fazladır ama özünde hepsi aynı şeydir. Dizel olsun, benzinli olsun, elektirikli olsun tümü bize güç üretmek üzere tasarlanmış araçlardır, girdileri farklı olabilir ama çıktıları aynıdır.
    Şimdi, tork nerede işe yarar beygir gücü nerede, örneklerle bir göz atalım.

    Tork, yük taşımada işe yarar. Nasıl? Hiç saatte 5 km hızla rampa tırmanan yüklü bir kamyon gördünüz mü? Mutlaka görmüşsünüzdür... O kamyondaki 20 ton yükü aynı beygirgücündeki bir otomobile vursaydık, çeker miydi? Elbette çekemezdi çünkü yeterli gücü olmakla birlikte yeterli torku yoktu. Bir milin dönüş hızından bağımsız olarak dönmesi ve bunu karşı bir kuvvetin varlığında yapabilmesini tork ile açıklıyoruz. Peki bu kamyon 20 ton yük sırtındayken gaza bassaydı 50 kms hıza çıkabilir miydi? Hayır çıkamazdı çünkü yeterli torku olduğu halde yeterli beygirgücü yoktu.

    Tork, çekmede (towing) işe yarar. Çekmede araca dikey yük yerine yatay yük bindirirsiniz. Bunun dışında senaryo yukarıdaki ile aynıdır. Şöyle düşünün Bir otomobilimiz var motoru 1500 rpm’de 100 NM tork veriyor (Bu da 28 HP yapar) 1. Vites dişli oranı 3,5, ayna-mahruti oranı 4,2 olsun. Tekerler de 175/65R15 olsun. Bu durumda otomobilimiz tahrik tekerleriine 100 * 3,5 *4,2 /0,31 = 4742 Newtonluk bir itiş gücü uygular Karşı yöndeki kuvvet 4742 newtondan küçük olduğu sürece mil dönmeye devam edecektir. Eğer biz bu araca ağırlığı ile 4741 N bir karşı kuvvete sahip bir treyler bağlasaydık, aracımız 1500 rpm’de bu yükü çekecekti (dahili karşı kuvvetleri ihmal ediyorum).

    Görüldüğü üzere bu yükü çekmek için tork gerekiyor ama bu yük altındayken aracı 1500 rpm’den 3000 rpm’e çıkarmak için daha üst devirlerde eşit ya da daha yüksek tork gerekiyor. Buraya kadar her şey güzel, yukarıdaki tork tanımımıza da uyuyor. Ama hala eksik bir şey var. 1500 rpm’den 3000 rpm’e çıkışın süresini belirtmedik. 1/1000 saniyede mi, 1 saniyede mi, 1 dakika da mı, 1 günde mi yoksa 1 yılda mı?.. Tork bize ASLA bunun ölçüsünü vermez. Tork, bize karşı koyabildiği ve mili döndürmeye devam ettiği kuvveti verir ama bunun zamana karşı grafiğini vermez. Onu bize beygirgücü verir (bkz. yukarıdaki tanım)

    Tork bu 2 durum dışında anlamlı bir fiziksel büyüklük değildir, Şimdi özetleyelim; sabit bir hızda momentumu koruyan şey torktur, momentumdaki değişim beygir gücüdür. Dolayısıyla her türlü hızlanma hesabı tork ile değil, beygirgücü ile yapılır çünkü zaman komponenti içermektedir. Zaman komponenti içermeyen senaryolarda ise torku kullanabiliriz yani yük taşıma ve çekme kabiliyetinde...

    Yokuş yukarı hızlanıyorsanız beygir gücü, yokuşta momentumunuzu koruyorsanız tork konuşulur. Düşük devirlerde dizeli – zamana karşı - hızlandıran şey torku değil, torku yüzünden düşük devirlerde çok güçlü olan beygir gücüdür. İnsanlar dizel düşük devirlerdeki yüksek beygirgücünü torku ile karıştırırlar. Buna firmaların spek sayfaları yol açar. Çünkü bir maks. HP bir de maks. Tork değerini verirler ama tüm rpm bandındaki HP değerini vermezler. Böyle olunca insanlar hızlanmayı torka borçlu olduğunu sanırlar. Benim nezdimde en büyük otomobil yanılgısı budur. Hızlanmayı HP’ye borçlusunuz aksi halde fizikçiler güç tanımını değiştirmek zoerunda kalacaklar!...

    Sorulan soru ise beyhude bir soru çünkü mesele dizel, benzinli meselesi değil,
    1. Araçların güç grafikleri
    2. Transmisyon oranları
    3. Ağırlıkları
    4. Tekerlek çapları
    bilinmeden yapılacak her türlü yorum boştur, beyhudedir...







    verdiğiniz bilgiler güzel ama girizgahınız bence hiç hoş değil. siz olmadığınız zaman bir konuda kimse yorum yapamazmı? doğru yada yanlış isteyen istediğini yazar. bu yapılamazsa forum tabir edilen şey olmaz zaten. siz daha bilgili iseniz ilk 2-3 paragrafınızın dışında olan bilgileri yazarak gereken değeri görürsünüz.
    son olarak bir sürü teorik bilgi vermişsiniz ama birçok insan için sonuca etkisi olmayan bilgiler. çünkü burada sorulan soru kamyon neden yavaş neden 50 yi geçmez değil. soruyu ben tekrar sorayım bari 2 adet 1.6 litre araç var birisi atmosferik 115-120 hp diğeri dizel 105-110 hp. hangisi rampada daha performanslıdır hatta hangisi geçer?ayrıca o bahsettiğiniz kamyonun 50 km ye kadar çıkmasının nedeni beygirden çok aktama sistemiyle alakalıdır.emin olun 250-300 bg ve 1000-1500 nm torku olan bir araca istesinler çok güzel ivmelenme kazandırırlar bu kamyon olsa bile. bu araçlar drag yapmak için değil sonuçta bu yüzden bizim 5-6 iken onların 14-15 vitesi var. drag için üretilen kamyonlarda var açın bakın onların nasıl hızlandığına. neyse konumuz bu değil. ben hala torku yüksek olan aracın rampada TURBOSU olmayan benzinli aracı beygir güçleri aynı olsa bile hatta dizel az olsa bile AYNI KOŞULLARDA (yukarıdaki gibi tüy siklet araba ile değil en azından yakın ağırlıkta ) her benzinli aracı her halukakarda tokatlayacağını iddia ediyorum. bu sebepten sizin tabirinizle tork fanatiği oluyorsam evet fanatiğim.
    NOT: rica ediyorum eğer cevap verecekseniz yalın ve yeteri kadar bilgi verin. teşekkürler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi logicman -- 12 Ocak 2010; 19:56:58 >
  • Bence konu başlığının da daha açık olması gerekirdi.Hangi benzinli hangi dizel,ağırlıkları eşit falan gibi.Bütün bunlar bir kenara turbolu bir aracın turbosuz bir aracı geçmesi sadece yakıt çeşidinin farklı olmasıyla nasıl olabilir? Yani konu öyle bir yere gidiyor ki insanların karşılaştırmak istedikleri araçlar şöyle bence:

    1.6 benzinli 1500 kg 110 bg 140 tork
    1.6 dizel 1500 kg 100 bg 280 tork

    Şimdi bu iki araç arasında tabiki de dizel geçecektir.Ama konu zaten çok daraltılmış bir şekilde açılmış ve saçma yerlere gidiyor.
  • Öncelikle girişimi yanlış anlamışsın hocam, ya da şöyle diyelim, yanlış anlamaya açık bir giriş yapmışım. Ben o girişi 3 hafta yoktum, partiyi kaçırmışım anlamında söylemiştim ama sen farklı anlamışsın, olabilir, kabahat benimdir, yanlış anlamaya yol açmayacak cümleler kurmam gerekirdi. Ama yeterli bilgisi olmadan ısrarcı olanlardan hoşlanmadığım da doğru. Torkun ne olduğunu bilmeden torku savunan ve onu beygir gücünden çok farklı ve bağımsız bir şey sanan o kadar çok forumcu gördüm ki burada, onlara dokundurmadan geçemezdim.

    Soruna gelince cevabını vermiştim zaten: yetersiz veriyle yorum yapılmaz mı yapılır ama adı üstünde yorum olarak kalmaya mahkumdur bizi sonuca götürmez.

    Sorun yetersiz. Bu yokuş hangi yokuş? 50 metre mi, 500 metre mi 5 km mi? dik mi yumuşak mı, araçlar hangi hızda ve hangi viteste viraja giriyorlar, ağırlıkları ne? Yani kurgulanmış bir senaryon var mı? Yetersiz veri var maalesef. Bu nedenle yorum yapamam, yapamayacağımı da söyledim.

    Ayrıca 250-300 hp güç yeterli ivmelenme için çok güzel rakamlardır, o güce sahip araçlar zaten iyi ivmelenirler 1000-1500 NM torka ihtiyaçları yoktur. Öyle devasa torklara dozer gibi, yükleyici gibi iş makineleri ihtiyaç duyarlar, hız yapacak araçların torktan çok beygir gücüne ihtiyaçları vardır. Zaten de üreticiler öyle yaparlar, daha fazla beygir gücü peşinde koşarlar, bu koşunun yan ürünü de daha fazla torktur haliyle. Söylemek istediğin şuysa o doğru değil: 50 beygir gücü 1000 Nm torku olan araç iyi ivmelenir.



    quote:

    Orijinalden alıntı: logicman

    quote:

    Orijinalden alıntı: tralles

    3 hafta foruma girmedim, bugün gireyim dedim, o da ne? yine ortalık karışmış, yine tork fanatikleri eşsiz vecizler yumurtlamışlar. Elektrik motoru torkunun bambaşka bir şey olduğunu öğrendim örneğin ve onca yaşıma rağmen bir yaşıma daha girdim. Meğer torklar klasifiye edilirmiş...
    -Senin torkun ne torku?
    -Benimki dizel torku abi...
    -Yürü len, benimki elektirik motoru torku!..
    -Ama ikimizin de torku aynı?..
    -Olsun, benimki elektrik motoru torku ve senin torkunu döver, hele bütün beygirgüçlerini dayak manyağı yapar!..

    Şaka bir yana tork torktur ve kaynağından bağımsız bir niceliğe sahiptir. Torkun miktarı ile nasıl üretildiği arasında fiziksel bir ilişki yoktur. İster elektirik motorundan, ister dizel motordan, ister benzinli, ister turboprop motordan gelsin, tork her yerde aynı torktur, elektirik motorunun torku diğer motorların torkundan belki daha az, belki daha çoktur ama daima AYNI şeydir.
    Tork meselesi neden bu kadar kafa karıştırıyor anlıyorum ama her defasında yeniden anlatmak giderek zorlaşıyor. Bu konuda bu forumda yazdıklarımı toplasam bir kitap cildi yapar herhalde...
    Tork mili döndüren kuvvettir, beygirgücü de bu milin sahip olduğu kuvvetin dönüş hızına oranıdır, nokta. En basit tanımlar bunlar, daha basiti yok.

    Açalım:

    Tork bildiğiniz kuvvettir; farkı, doğrusal değil, açısal oluşudur bu nedenle doğrusal kuvvetin ölçülerinden biri olan kg yerine açıyı da karşılamak üzere kg-m ile gösterilir. Bu da bizi manivela koluna götürür. Misal, duvara yaslanalım. Ne yaptık? Ağırlığımızın bir bölümünü duvara transfer ettik yani belirli bir kuvvet uyguladık. Diyelim ki bir elimizle duvarı itmeye başladık, ne olur? Evet duvar yerinde kalır ama biz duvara adnını koylaım, mesela 25 kg’lık bir kuvvet uygularız. Buna lineer kuvvet denir. Aynı kuvveti kolumuzla bir manivela koluna uygularsak buna da açısal kuvvet yani tork denir. Eğer manivela kolu 1 metre ise uyguladığımız açısal kuvvet de 25 kg-m olur ya da 245 NM.

    Dolayısıyla tork aslında kavraması basit bir olgu, asıl kavraması zor olan beygir gücü. Ya da genel anlam da Güç. Not: Burada güç ve kuvvet arasında linguistik bir ayrıma gidiyoruz. İngilizcede Kuvvet Force (F) ile Güç de Power (P) ile gösterilir ama bizde çoğu kez Güç ve Kuvvet birbirinin yerine yani eş anlamlı olarak kullanılır. Biz terminolojik olarak ayırıyoruz. Peki Güç nedir? Güç iş yapma hızımızdır. Bir işi ne kadar hızlı yaptığımızın ölçüsüdür. İşi kuvvet yapar ama zamana karşı grafiğini Güç verir. Dolayısıyla güç enerji transfer hızı ya da oranıdır, yani enerji harcama hızımızdır. Beygir gücü de referans bir güç seneryosuna karşı arabalarımızın ölçülen gücüdür. Kuvvet tek bir komponent içerir, kendisi. İş 2 komponent içerir: Kuvvet ve Yol. Güç 3 komponent içerir: Kuvvet – Yol – Zaman.

    Öyleyse beygir gücü torkun açığa çıkış hızıdır diyebilir miyiz? Evet, diyebiliriz. Tork ne kadar hızlı açığa çıkarsa o kadar fazla beygir gücümüz olur.

    Biz esasen bu ikisini de hissedebiliriz. Misal: dönen bir mili iki elimizle sıkıca kavrayalım. Avuçlarımızda dönmesini hissettiğimiz şey torktur. Dönerken elimizin direnci ile ortaya çıkan ısı da beygirgücüdür. Biz onu avucumuzda sıcaklık olarak algılarız. Şaşırtıcı ama böyle. Zaten o yüzden 1 HP = 2,544 BTU’dur diyebiliyoruz. Şimdi bu milin 100 NM ile dakikada 1 devir yaptığını düşünün, eliniz ne kadar ısınır? Çok az... Peki aynı milin dakikada 1000 devir yaptığını düşünün, şimdi ne kadar ısınır? Eliniz yanar yahu!.. İşte bu beygir gücüdür, yani iş yapma sıklığımzıdır, o işi ne kadar hızlı yaptığımızdır. Bir başka deyişle, tork ve rpm’i birbirine bağlayan, her ikisini bir konteks içinde anlamlı kılan şeydir. Bize tork ve rpm arasındaki o muazzam ilişkiyi verir. Beygirgücü HIZ demektir.

    Girişte sözünü ettiğim kavram karmaşasına burada geri dönüyorum. Gördüğünüz üzere tork olsun beygirgücü olsun motordan motora niteliği değişen şeyler değildirler. Dizelin torku benzinlininkinden farklı bir şey değildir, sadece daha fazladır, aynı güçteki elektirk motorunun daha da fazladır ama özünde hepsi aynı şeydir. Dizel olsun, benzinli olsun, elektirikli olsun tümü bize güç üretmek üzere tasarlanmış araçlardır, girdileri farklı olabilir ama çıktıları aynıdır.
    Şimdi, tork nerede işe yarar beygir gücü nerede, örneklerle bir göz atalım.

    Tork, yük taşımada işe yarar. Nasıl? Hiç saatte 5 km hızla rampa tırmanan yüklü bir kamyon gördünüz mü? Mutlaka görmüşsünüzdür... O kamyondaki 20 ton yükü aynı beygirgücündeki bir otomobile vursaydık, çeker miydi? Elbette çekemezdi çünkü yeterli gücü olmakla birlikte yeterli torku yoktu. Bir milin dönüş hızından bağımsız olarak dönmesi ve bunu karşı bir kuvvetin varlığında yapabilmesini tork ile açıklıyoruz. Peki bu kamyon 20 ton yük sırtındayken gaza bassaydı 50 kms hıza çıkabilir miydi? Hayır çıkamazdı çünkü yeterli torku olduğu halde yeterli beygirgücü yoktu.

    Tork, çekmede (towing) işe yarar. Çekmede araca dikey yük yerine yatay yük bindirirsiniz. Bunun dışında senaryo yukarıdaki ile aynıdır. Şöyle düşünün Bir otomobilimiz var motoru 1500 rpm’de 100 NM tork veriyor (Bu da 28 HP yapar) 1. Vites dişli oranı 3,5, ayna-mahruti oranı 4,2 olsun. Tekerler de 175/65R15 olsun. Bu durumda otomobilimiz tahrik tekerleriine 100 * 3,5 *4,2 /0,31 = 4742 Newtonluk bir itiş gücü uygular Karşı yöndeki kuvvet 4742 newtondan küçük olduğu sürece mil dönmeye devam edecektir. Eğer biz bu araca ağırlığı ile 4741 N bir karşı kuvvete sahip bir treyler bağlasaydık, aracımız 1500 rpm’de bu yükü çekecekti (dahili karşı kuvvetleri ihmal ediyorum).

    Görüldüğü üzere bu yükü çekmek için tork gerekiyor ama bu yük altındayken aracı 1500 rpm’den 3000 rpm’e çıkarmak için daha üst devirlerde eşit ya da daha yüksek tork gerekiyor. Buraya kadar her şey güzel, yukarıdaki tork tanımımıza da uyuyor. Ama hala eksik bir şey var. 1500 rpm’den 3000 rpm’e çıkışın süresini belirtmedik. 1/1000 saniyede mi, 1 saniyede mi, 1 dakika da mı, 1 günde mi yoksa 1 yılda mı?.. Tork bize ASLA bunun ölçüsünü vermez. Tork, bize karşı koyabildiği ve mili döndürmeye devam ettiği kuvveti verir ama bunun zamana karşı grafiğini vermez. Onu bize beygirgücü verir (bkz. yukarıdaki tanım)

    Tork bu 2 durum dışında anlamlı bir fiziksel büyüklük değildir, Şimdi özetleyelim; sabit bir hızda momentumu koruyan şey torktur, momentumdaki değişim beygir gücüdür. Dolayısıyla her türlü hızlanma hesabı tork ile değil, beygirgücü ile yapılır çünkü zaman komponenti içermektedir. Zaman komponenti içermeyen senaryolarda ise torku kullanabiliriz yani yük taşıma ve çekme kabiliyetinde...

    Yokuş yukarı hızlanıyorsanız beygir gücü, yokuşta momentumunuzu koruyorsanız tork konuşulur. Düşük devirlerde dizeli – zamana karşı - hızlandıran şey torku değil, torku yüzünden düşük devirlerde çok güçlü olan beygir gücüdür. İnsanlar dizel düşük devirlerdeki yüksek beygirgücünü torku ile karıştırırlar. Buna firmaların spek sayfaları yol açar. Çünkü bir maks. HP bir de maks. Tork değerini verirler ama tüm rpm bandındaki HP değerini vermezler. Böyle olunca insanlar hızlanmayı torka borçlu olduğunu sanırlar. Benim nezdimde en büyük otomobil yanılgısı budur. Hızlanmayı HP’ye borçlusunuz aksi halde fizikçiler güç tanımını değiştirmek zoerunda kalacaklar!...

    Sorulan soru ise beyhude bir soru çünkü mesele dizel, benzinli meselesi değil,
    1. Araçların güç grafikleri
    2. Transmisyon oranları
    3. Ağırlıkları
    4. Tekerlek çapları
    bilinmeden yapılacak her türlü yorum boştur, beyhudedir...




    verdiğiniz bilgiler güzel ama girizgahınız bence hiç hoş değil. siz olmadığınız zaman bir konuda kimse yorum yapamazmı? doğru yada yanlış isteyen istediğini yazar. bu yapılamazsa forum tabir edilen şey olmaz zaten. siz daha bilgili iseniz ilk 2-3 paragrafınızın dışında olan bilgileri yazarak gereken değeri görürsünüz.
    son olarak bir sürü teorik bilgi vermişsiniz ama birçok insan için sonuca etkisi olmayan bilgiler. çünkü burada sorulan soru kamyon neden yavaş neden 50 yi geçmez değil. soruyu ben tekrar sorayım bari 2 adet 1.6 litre araç var birisi atmosferik 115-120 hp diğeri dizel 105-110 hp. hangisi rampada daha performanslıdır hatta hangisi geçer?ayrıca o bahsettiğiniz kamyonun 50 km ye kadar çıkmasının nedeni beygirden çok aktama sistemiyle alakalıdır.emin olun 250-300 bg ve 1000-1500 nm torku olan bir araca istesinler çok güzel ivmelenme kazandırırlar bu kamyon olsa bile. bu araçlar drag yapmak için değil sonuçta bu yüzden bizim 5-6 iken onların 14-15 vitesi var. drag için üretilen kamyonlarda var açın bakın onların nasıl hızlandığına. neyse konumuz bu değil. ben hala torku yüksek olan aracın rampada TURBOSU olmayan benzinli aracı beygir güçleri aynı olsa bile hatta dizel az olsa bile AYNI KOŞULLARDA (yukarıdaki gibi tüy siklet araba ile değil en azından yakın ağırlıkta ) her benzinli aracı her halukakarda tokatlayacağını iddia ediyorum. bu sebepten sizin tabirinizle tork fanatiği oluyorsam evet fanatiğim.
    NOT: rica ediyorum eğer cevap verecekseniz yalın ve yeteri kadar bilgi verin. teşekkürler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: CanM

    Bence konu başlığının da daha açık olması gerekirdi.Hangi benzinli hangi dizel,ağırlıkları eşit falan gibi.Bütün bunlar bir kenara turbolu bir aracın turbosuz bir aracı geçmesi sadece yakıt çeşidinin farklı olmasıyla nasıl olabilir? Yani konu öyle bir yere gidiyor ki insanların karşılaştırmak istedikleri araçlar şöyle bence:

    1.6 benzinli 1500 kg 110 bg 140 tork
    1.6 dizel 1500 kg 100 bg 280 tork

    Şimdi bu iki araç arasında tabiki de dizel geçecektir.Ama konu zaten çok daraltılmış bir şekilde açılmış ve saçma yerlere gidiyor.

    kesinlikle haklısınız. zaten konu bu hale yukarıdaki 2 araçtan benzinli olanın dizele dik rampada vites düşürerek kafa tutabileceği hatta geçeceğini savunanlar yüzünden geldi. ama ne hikmetse bu arkadaşlar beygir fanatiği olmuyor torku yüksek olan aracı savunanlar tork fanatiği oluyor hatta tapmakla itham ediliyor. olayıda bu hale bu şahısların bu tarz lafları getiriyor..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tralles



    Öncelikle girişimi yanlış anlamışsın hocam, ya da şöyle diyelim, yanlış anlamaya açık bir giriş yapmışım. Ben o girişi 3 hafta yoktum, partiyi kaçırmışım anlamında söylemiştim ama sen farklı anlamışsın, olabilir, kabahat benimdir, yanlış anlamaya yol açmayacak cümleler kurmam gerekirdi. Ama yeterli bilgisi olmadan ısrarcı olanlardan hoşlanmadığım da doğru. Torkun ne olduğunu bilmeden torku savunan ve onu beygir gücünden çok farklı ve bağımsız bir şey sanan o kadar çok forumcu gördüm ki burada, onlara dokundurmadan geçemezdim.

    Soruna gelince cevabını vermiştim zaten: yetersiz veriyle yorum yapılmaz mı yapılır ama adı üstünde yorum olarak kalmaya mahkumdur bizi sonuca götürmez.

    Sorun yetersiz. Bu yokuş hangi yokuş? 50 metre mi, 500 metre mi 5 km mi? dik mi yumuşak mı, araçlar hangi hızda ve hangi viteste viraja giriyorlar, ağırlıkları ne? Yani kurgulanmış bir senaryon var mı? Yetersiz veri var maalesef. Bu nedenle yorum yapamam, yapamayacağımı da söyledim.

    Ayrıca 250-300 hp güç yeterli ivmelenme için çok güzel rakamlardır, o güce sahip araçlar zaten iyi ivmelenirler 1000-1500 NM torka ihtiyaçları yoktur. Öyle devasa torklara dozer gibi, yükleyici gibi iş makineleri ihtiyaç duyarlar, hız yapacak araçların torktan çok beygir gücüne ihtiyaçları vardır. Zaten de üreticiler öyle yaparlar, daha fazla beygir gücü peşinde koşarlar, bu koşunun yan ürünü de daha fazla torktur haliyle. Söylemek istediğin şuysa o doğru değil: 50 beygir gücü 1000 Nm torku olan araç iyi ivmelenir.



    quote:

    Orijinalden alıntı: logicman

    quote:

    Orijinalden alıntı: tralles

    3 hafta foruma girmedim, bugün gireyim dedim, o da ne? yine ortalık karışmış, yine tork fanatikleri eşsiz vecizler yumurtlamışlar. Elektrik motoru torkunun bambaşka bir şey olduğunu öğrendim örneğin ve onca yaşıma rağmen bir yaşıma daha girdim. Meğer torklar klasifiye edilirmiş...
    -Senin torkun ne torku?
    -Benimki dizel torku abi...
    -Yürü len, benimki elektirik motoru torku!..
    -Ama ikimizin de torku aynı?..
    -Olsun, benimki elektrik motoru torku ve senin torkunu döver, hele bütün beygirgüçlerini dayak manyağı yapar!..

    Şaka bir yana tork torktur ve kaynağından bağımsız bir niceliğe sahiptir. Torkun miktarı ile nasıl üretildiği arasında fiziksel bir ilişki yoktur. İster elektirik motorundan, ister dizel motordan, ister benzinli, ister turboprop motordan gelsin, tork her yerde aynı torktur, elektirik motorunun torku diğer motorların torkundan belki daha az, belki daha çoktur ama daima AYNI şeydir.
    Tork meselesi neden bu kadar kafa karıştırıyor anlıyorum ama her defasında yeniden anlatmak giderek zorlaşıyor. Bu konuda bu forumda yazdıklarımı toplasam bir kitap cildi yapar herhalde...
    Tork mili döndüren kuvvettir, beygirgücü de bu milin sahip olduğu kuvvetin dönüş hızına oranıdır, nokta. En basit tanımlar bunlar, daha basiti yok.

    Açalım:

    Tork bildiğiniz kuvvettir; farkı, doğrusal değil, açısal oluşudur bu nedenle doğrusal kuvvetin ölçülerinden biri olan kg yerine açıyı da karşılamak üzere kg-m ile gösterilir. Bu da bizi manivela koluna götürür. Misal, duvara yaslanalım. Ne yaptık? Ağırlığımızın bir bölümünü duvara transfer ettik yani belirli bir kuvvet uyguladık. Diyelim ki bir elimizle duvarı itmeye başladık, ne olur? Evet duvar yerinde kalır ama biz duvara adnını koylaım, mesela 25 kg’lık bir kuvvet uygularız. Buna lineer kuvvet denir. Aynı kuvveti kolumuzla bir manivela koluna uygularsak buna da açısal kuvvet yani tork denir. Eğer manivela kolu 1 metre ise uyguladığımız açısal kuvvet de 25 kg-m olur ya da 245 NM.

    Dolayısıyla tork aslında kavraması basit bir olgu, asıl kavraması zor olan beygir gücü. Ya da genel anlam da Güç. Not: Burada güç ve kuvvet arasında linguistik bir ayrıma gidiyoruz. İngilizcede Kuvvet Force (F) ile Güç de Power (P) ile gösterilir ama bizde çoğu kez Güç ve Kuvvet birbirinin yerine yani eş anlamlı olarak kullanılır. Biz terminolojik olarak ayırıyoruz. Peki Güç nedir? Güç iş yapma hızımızdır. Bir işi ne kadar hızlı yaptığımızın ölçüsüdür. İşi kuvvet yapar ama zamana karşı grafiğini Güç verir. Dolayısıyla güç enerji transfer hızı ya da oranıdır, yani enerji harcama hızımızdır. Beygir gücü de referans bir güç seneryosuna karşı arabalarımızın ölçülen gücüdür. Kuvvet tek bir komponent içerir, kendisi. İş 2 komponent içerir: Kuvvet ve Yol. Güç 3 komponent içerir: Kuvvet – Yol – Zaman.

    Öyleyse beygir gücü torkun açığa çıkış hızıdır diyebilir miyiz? Evet, diyebiliriz. Tork ne kadar hızlı açığa çıkarsa o kadar fazla beygir gücümüz olur.

    Biz esasen bu ikisini de hissedebiliriz. Misal: dönen bir mili iki elimizle sıkıca kavrayalım. Avuçlarımızda dönmesini hissettiğimiz şey torktur. Dönerken elimizin direnci ile ortaya çıkan ısı da beygirgücüdür. Biz onu avucumuzda sıcaklık olarak algılarız. Şaşırtıcı ama böyle. Zaten o yüzden 1 HP = 2,544 BTU’dur diyebiliyoruz. Şimdi bu milin 100 NM ile dakikada 1 devir yaptığını düşünün, eliniz ne kadar ısınır? Çok az... Peki aynı milin dakikada 1000 devir yaptığını düşünün, şimdi ne kadar ısınır? Eliniz yanar yahu!.. İşte bu beygir gücüdür, yani iş yapma sıklığımzıdır, o işi ne kadar hızlı yaptığımızdır. Bir başka deyişle, tork ve rpm’i birbirine bağlayan, her ikisini bir konteks içinde anlamlı kılan şeydir. Bize tork ve rpm arasındaki o muazzam ilişkiyi verir. Beygirgücü HIZ demektir.

    Girişte sözünü ettiğim kavram karmaşasına burada geri dönüyorum. Gördüğünüz üzere tork olsun beygirgücü olsun motordan motora niteliği değişen şeyler değildirler. Dizelin torku benzinlininkinden farklı bir şey değildir, sadece daha fazladır, aynı güçteki elektirk motorunun daha da fazladır ama özünde hepsi aynı şeydir. Dizel olsun, benzinli olsun, elektirikli olsun tümü bize güç üretmek üzere tasarlanmış araçlardır, girdileri farklı olabilir ama çıktıları aynıdır.
    Şimdi, tork nerede işe yarar beygir gücü nerede, örneklerle bir göz atalım.

    Tork, yük taşımada işe yarar. Nasıl? Hiç saatte 5 km hızla rampa tırmanan yüklü bir kamyon gördünüz mü? Mutlaka görmüşsünüzdür... O kamyondaki 20 ton yükü aynı beygirgücündeki bir otomobile vursaydık, çeker miydi? Elbette çekemezdi çünkü yeterli gücü olmakla birlikte yeterli torku yoktu. Bir milin dönüş hızından bağımsız olarak dönmesi ve bunu karşı bir kuvvetin varlığında yapabilmesini tork ile açıklıyoruz. Peki bu kamyon 20 ton yük sırtındayken gaza bassaydı 50 kms hıza çıkabilir miydi? Hayır çıkamazdı çünkü yeterli torku olduğu halde yeterli beygirgücü yoktu.

    Tork, çekmede (towing) işe yarar. Çekmede araca dikey yük yerine yatay yük bindirirsiniz. Bunun dışında senaryo yukarıdaki ile aynıdır. Şöyle düşünün Bir otomobilimiz var motoru 1500 rpm’de 100 NM tork veriyor (Bu da 28 HP yapar) 1. Vites dişli oranı 3,5, ayna-mahruti oranı 4,2 olsun. Tekerler de 175/65R15 olsun. Bu durumda otomobilimiz tahrik tekerleriine 100 * 3,5 *4,2 /0,31 = 4742 Newtonluk bir itiş gücü uygular Karşı yöndeki kuvvet 4742 newtondan küçük olduğu sürece mil dönmeye devam edecektir. Eğer biz bu araca ağırlığı ile 4741 N bir karşı kuvvete sahip bir treyler bağlasaydık, aracımız 1500 rpm’de bu yükü çekecekti (dahili karşı kuvvetleri ihmal ediyorum).

    Görüldüğü üzere bu yükü çekmek için tork gerekiyor ama bu yük altındayken aracı 1500 rpm’den 3000 rpm’e çıkarmak için daha üst devirlerde eşit ya da daha yüksek tork gerekiyor. Buraya kadar her şey güzel, yukarıdaki tork tanımımıza da uyuyor. Ama hala eksik bir şey var. 1500 rpm’den 3000 rpm’e çıkışın süresini belirtmedik. 1/1000 saniyede mi, 1 saniyede mi, 1 dakika da mı, 1 günde mi yoksa 1 yılda mı?.. Tork bize ASLA bunun ölçüsünü vermez. Tork, bize karşı koyabildiği ve mili döndürmeye devam ettiği kuvveti verir ama bunun zamana karşı grafiğini vermez. Onu bize beygirgücü verir (bkz. yukarıdaki tanım)

    Tork bu 2 durum dışında anlamlı bir fiziksel büyüklük değildir, Şimdi özetleyelim; sabit bir hızda momentumu koruyan şey torktur, momentumdaki değişim beygir gücüdür. Dolayısıyla her türlü hızlanma hesabı tork ile değil, beygirgücü ile yapılır çünkü zaman komponenti içermektedir. Zaman komponenti içermeyen senaryolarda ise torku kullanabiliriz yani yük taşıma ve çekme kabiliyetinde...

    Yokuş yukarı hızlanıyorsanız beygir gücü, yokuşta momentumunuzu koruyorsanız tork konuşulur. Düşük devirlerde dizeli – zamana karşı - hızlandıran şey torku değil, torku yüzünden düşük devirlerde çok güçlü olan beygir gücüdür. İnsanlar dizel düşük devirlerdeki yüksek beygirgücünü torku ile karıştırırlar. Buna firmaların spek sayfaları yol açar. Çünkü bir maks. HP bir de maks. Tork değerini verirler ama tüm rpm bandındaki HP değerini vermezler. Böyle olunca insanlar hızlanmayı torka borçlu olduğunu sanırlar. Benim nezdimde en büyük otomobil yanılgısı budur. Hızlanmayı HP’ye borçlusunuz aksi halde fizikçiler güç tanımını değiştirmek zoerunda kalacaklar!...

    Sorulan soru ise beyhude bir soru çünkü mesele dizel, benzinli meselesi değil,
    1. Araçların güç grafikleri
    2. Transmisyon oranları
    3. Ağırlıkları
    4. Tekerlek çapları
    bilinmeden yapılacak her türlü yorum boştur, beyhudedir...




    verdiğiniz bilgiler güzel ama girizgahınız bence hiç hoş değil. siz olmadığınız zaman bir konuda kimse yorum yapamazmı? doğru yada yanlış isteyen istediğini yazar. bu yapılamazsa forum tabir edilen şey olmaz zaten. siz daha bilgili iseniz ilk 2-3 paragrafınızın dışında olan bilgileri yazarak gereken değeri görürsünüz.
    son olarak bir sürü teorik bilgi vermişsiniz ama birçok insan için sonuca etkisi olmayan bilgiler. çünkü burada sorulan soru kamyon neden yavaş neden 50 yi geçmez değil. soruyu ben tekrar sorayım bari 2 adet 1.6 litre araç var birisi atmosferik 115-120 hp diğeri dizel 105-110 hp. hangisi rampada daha performanslıdır hatta hangisi geçer?ayrıca o bahsettiğiniz kamyonun 50 km ye kadar çıkmasının nedeni beygirden çok aktama sistemiyle alakalıdır.emin olun 250-300 bg ve 1000-1500 nm torku olan bir araca istesinler çok güzel ivmelenme kazandırırlar bu kamyon olsa bile. bu araçlar drag yapmak için değil sonuçta bu yüzden bizim 5-6 iken onların 14-15 vitesi var. drag için üretilen kamyonlarda var açın bakın onların nasıl hızlandığına. neyse konumuz bu değil. ben hala torku yüksek olan aracın rampada TURBOSU olmayan benzinli aracı beygir güçleri aynı olsa bile hatta dizel az olsa bile AYNI KOŞULLARDA (yukarıdaki gibi tüy siklet araba ile değil en azından yakın ağırlıkta ) her benzinli aracı her halukakarda tokatlayacağını iddia ediyorum. bu sebepten sizin tabirinizle tork fanatiği oluyorsam evet fanatiğim.
    NOT: rica ediyorum eğer cevap verecekseniz yalın ve yeteri kadar bilgi verin. teşekkürler.



    2 km lik 45 dercelik eğimli dümdüz yol olsun ortada o zaman.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi logicman -- 12 Ocak 2010; 20:17:20 >
  • bir iki laftan anlamayan insanı taksimde sallandırsan, geri kalanlar yine de anlamaz değil mi

    söz meclisten dışarı...


    bu arada
    okumak isteyenler için bir kaç satır yazı; (ingilizce)
    http://www.allpar.com/eek/hp-vs-torque.html

    şurda da yazıyor bir iki şey;

    http://www.vettenet.org/torquehp.html

    sonu ilgimi çekti;
    "" Repeat after me. "It is better to make torque at high rpm than at low rpm, because you can take advantage of *gearing*." :-) ""



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kalsiyum 17 -- 12 Ocak 2010; 20:45:54 >
  • tralles hocam iyi güzel yazıyorsun ama karşındaki inanmış bir kere, değiştiremezsin aklındakini.Ben günlerdir diyorum ezbere konuşmayın!Tamam tork önemli beygirleri kullanmamıza yardım eder ama bir araç sırf turbo dizel diye tüm atmosferikleri geçecek diye bi kural yok ki?Bütün değerleri yazıp hesaplamak gerekir.Nerdeeee geri kalan değerler umurlarında değil.

    Dizel mi?Ooo kesin geçer canım...hep bu mantık var.1.6 160 hp honda mı 1.6 tdci 90 hp focus mu diye sorun kesin focus derler niye çünkü torku var
  • YOKUŞTA BENZİNLİ Mİ DİZEL Mİ???
    KRİTERLER NEDİR?
    NEDEN DÜZDE YA DA İNİŞTE DEĞİL DE YOKUŞTA DİYE SORULUYOR?
    BU SORUYU SORAN ARKADAŞIN BEKLEDİĞİ CEVAP VAR DA ONUN İÇİN...
    BEKLEDİĞİ CEVAP: "TORKU YÜKSEK OLDUĞU İÇİN DİZEL YOKUŞTA BENZİNLİYİ GEÇER" DİR...
    ANCAK BU HER ZAMAN DOĞRU OLMADIĞI GİBİ, TAM TERSİ DURUM DA HER ZAMAN DOĞRU DEĞİLDİR...
    YUKARDA ARKADAŞLARIN TEKNİK OLARAK BAHSETTİĞİ GİBİ TORK MEVCUT HIZI KORUMAYI SAĞLARKEN, BEYGİR HIZIN ARTMASINI SAĞLAYAN UNSURDUR...
    ŞÖYLE BİR CEVAP VERMEK ASLINDA BU SORU İÇİN YETERLİ OLACAKTIR. BİRBİRİNE YAKIN HACİMLİ MOTORLAR VE YAKIN AĞIRLIKTAKİ ARAÇLAR İÇİN, MESELE 115 BGLİK BENZİNLİ VE 109 LUK DİZEL FOCUS İÇİN... İKİSİNİN SON HIZI 190 KM CİVARINDA...
    CEVAP ŞU: BEYGİR GÜCÜ YÜKSEK ARAÇ GEÇER...

  • quote:

    Orijinalden alıntı: roverci

    YOKUŞTA BENZİNLİ Mİ DİZEL Mİ???
    KRİTERLER NEDİR?
    NEDEN DÜZDE YA DA İNİŞTE DEĞİL DE YOKUŞTA DİYE SORULUYOR?
    BU SORUYU SORAN ARKADAŞIN BEKLEDİĞİ CEVAP VAR DA ONUN İÇİN...
    BEKLEDİĞİ CEVAP: "TORKU YÜKSEK OLDUĞU İÇİN DİZEL YOKUŞTA BENZİNLİYİ GEÇER" DİR...
    ANCAK BU HER ZAMAN DOĞRU OLMADIĞI GİBİ, TAM TERSİ DURUM DA HER ZAMAN DOĞRU DEĞİLDİR...
    YUKARDA ARKADAŞLARIN TEKNİK OLARAK BAHSETTİĞİ GİBİ TORK MEVCUT HIZI KORUMAYI SAĞLARKEN, BEYGİR HIZIN ARTMASINI SAĞLAYAN UNSURDUR...
    ŞÖYLE BİR CEVAP VERMEK ASLINDA BU SORU İÇİN YETERLİ OLACAKTIR. BİRBİRİNE YAKIN HACİMLİ MOTORLAR VE YAKIN AĞIRLIKTAKİ ARAÇLAR İÇİN, MESELE 115 BGLİK BENZİNLİ VE 109 LUK DİZEL FOCUS İÇİN... İKİSİNİN SON HIZI 190 KM CİVARINDA...
    CEVAP ŞU: BEYGİR GÜCÜ YÜKSEK ARAÇ GEÇER...



    cok kesin konusmussunuz..yukarda bir ornek verdim beygir gucu aynı olan iki arac..

    1.si

    123d 204hp 400nm tork

    2.si

    c250 204hp 500nm tork

    c250cdi baya ağır olmasına rağmen (bmwye gore) 0-100de gecememesine rağmen 0-160da gecmiş..(yani 100-160km ara hızlanması cok daha iyi)

    bunun nedenini gercekten cok merak ediyorum..

    bilgilendirirseniz sevinirim..
  • Sadece aracın motruna bakmak doğru olmaz işin içine dişli oranları girdimi işler değişir.
    aracın torkunu ve gücünü ayarlayabilirsiniz dişli oranını kulanarak.
    ilk vitesde tork yüksek olur güç az
    son vitesde tork az olur güç yüksek


    güç=birim zamanda yapılan iş

    aracın gücünü 2 şekilde arttırabiliriz .Ya yapılan işi arttıracağız yada işi daha kısa sürede (daha hızlı) yapacağız

    dizel motor daha fazla iş yapabiliryor ancak bu işi hızlı yüksek devir çeviremediği için yavaş yapıyor.

    benzinli motor az iş yapıyor ancak bu işi daha hızlı yapıyor (yüksek devirlere çıkabildiğinden)


    tabi bunları dişli oranlarıyla istediğiniz gibi tekerleklere aktarabilirsiniz

    hatam olduysa kusura bakmayın azda olsa anlatmaya çalıştım.
  • Biraz daha fizik bilgisi gerekiyor sanırım, fizik bilmeden fizik büyüklükler üzerine konuşuluyor kanaatindeyim:

    P: F x V

    Bu fomulü otomobillere uyarlarsak:

    HP = Kg x KMS / 274

    Bu formulü şöyle de yazabiliriz:

    F: P/V

    F = MA olduğuna göre;

    A = F / M

    Oradan da şunu söyleyebiliriz

    F > F1 = P > P1 / V yani P'yi büyültürseniz F de büyümektedir. Maksimum F için Maksimum P gerekir! Yani tekerlek tabanındaki lineer kuvveti maksimize etmek için beygir gücünü maksimize etmek gerekir.

    Tekerlek tabanındaki lineeer kuvvet (F), hız sabitken (V), beygir gücünün maksimum olduğu noktada maksimumdur.

    Akselerasyon için tekerlek tavanındaki kuvvetin artması gerektiğine göre, HP'nin maksimum olduğu yerde akselerasyon maksimumdur. Bu nedenle maksimum tork rpm'inde değil, vites kutusuna göre maksimum HP rpm'i ile redline arasında bir yerlerde vitest büyültürüz.

    Torkun maksimum olduğu yerde uzun süre ivmelenemezsiniz, orası çok dar bir banddır.

    Torkun maksimum ivmeyi yarattığını düşünenler maksimum ivmenin geldiği rpm'de ya da biraz üstünde vites değiştirsinler, ben de maksimum HP'nin geldiği devirde ya da biraz üstünde vites değiştireyim, kimin daha iyi ivmelendiğini birlikte görelim, var mısınız?

    Tork diyenler, hep torkun en yüksek olduğu rpm'de kalsınlar, bakalım ne kadar ivmelenebilecekler!..
  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.